Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
YUSUF BAŞTUĞ
ADANA - Adana’da yaşamõn her alanõnda
gerici uygulamalar hõz kazanõyor. Geçen gün-
lerde Tapu Kadastro Müdürlüğü’nde pisu-
varlarõn kaldõrõlmasõnõn ardõndan bu kez de
AKP’li Seyhan Belediye Başkanõ Azim Öz-
türk, belediye meclisi gündemine içkili iş-
yerlerine ruhsat zorluğunu öngeren bir maddeyi
aldõrttõ. Gündem maddesi, kentin en kalabalõk
cadde, mahalle ve sokaklarõnda içkili işyeri açõl-
masõnõ engelle-
meyi amaçlõyor.
AKP’li Başkan
Öztürk, gündem
maddesi önerisi-
nin Seyhan Kay-
makamlõğõ ve İl
Özel İdaresi’nce
yapõldõğõnõ söyle-
di. CHP’li Meclis Üyesi Bekir Sıtkı Özer de
“Meclis’te bu öneriyi tartışacağız. Kim ne-
rede, nasıl içmek istiyorsa öyle içsin. Bun-
larla uğraşmak yerine kentin sorunlarını
çözmek için uğraşsınlar” dedi.
Ekim ayõnõn ilk olağan toplantõsõna katõlacak
olan Seyhan Belediyesi meclis üyelerine mec-
lis oturumunda görüşülmesi planlanan gündem
maddeleri gönderildi. Gündem maddeleri içe-
risindeki içki içilebilecek mahalle, cadde, bul-
var ve sokaklara kõsõtlama getiren öneri dikkat
çekti. AKP’li Seyhan Belediye Başkanõ Azim
Öztürk’ün imzasõyla meclis gündemine alõnan
maddeye göre kõrmõzõ çizgili bölgeler oluştu-
rulmak isteniyor. Ayrõca içkili işyerlerinin açõl-
masõnda ilgili yasaya karşõn ruhsatlandõrma iş-
lemlerinde bazõ değişiklikler öngörülüyor. Eğer
düzenlemeyle ilgili talep kabul edilirse Gazipaşa,
Cemalpaşa, Reşatbey, Çõnarlõ, Ziyapaşa gibi ma-
hallelerin belirli bölümleriyle, karayollarõna
200 metre sõnõrõ olan bölgelerde, eğitim ku-
rumlarõna yüz metre mesafedeki yerlerde ve oto-
garda içki satõşõ yeniden ele alõnacak. Büyük tep-
kilere neden olan bu gün-
dem maddesiyle ilgili so-
rularõmõzõ yanõtlayan
AKP’li Başkan Öztürk,
söz konusu düzenlemey-
le ilgili istemin Seyhan
Kaymakamlõğõ ve İl Özel
İdaresi’nden geldiğini
söyledi. Yasal olarak bu
öneriyi meclis gündemine almak zorunda ol-
duklarõnõ bildiren Öztürk, “Yapılmak istenen
değişiklik mevcut işletmeleri kapsamayacak.
Sadece yeni ruhsat alacak olan işletmeler için
uygulanacak. Eski işyerlerine düzenleme
olmayacak” diye konuştu. Henüz önerinin
görüşülmediğini kaydeden Öztürk, “Belediye
meclisinde konu görüşülecek. Sonuç ne ola-
cak bilmiyoruz. Ama yasal olarak ilçe bele-
diyelerinin meclislerinde alınan kararlar
büyükşehir meclisinde onaylanmak zorun-
dadır” açõklamasõnda da bulundu.
CMYB
C M Y B
4 EKİM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
MÜZİK 7
HATİCE TUNCER
Türk müziğinin yorumu, sahne
kostümleriyle “Sanat Güneşi”
nitelemesini kazanan Zeki Müren’in
Lunapark Gazinosu’nda verdiği konserin
canlõ kayõtlarõ Odeon Müzik tarafõndan
yayõmlandõ. Albüm 24 Eylül 1996’da TRT
İzmir Stüdyosu’nda katõldõğõ program
sõrasõnda yaşamõnõ yitiren Zeki Müren’in
yayõmlanmõş ilk konser kayõtlarõ niteliğini
taşõyor.
Zeki Müren’i ölümünün 13.
yõldönümünde 24 Eylül’de yaşamõnõn
büyük bir bölümünü geçirdiği Bodrum ve
mezarõnõn bulunduğu doğum yeri Bursa’da
çeşitli anma törenleri düzenlendi, sanat
dünyasõndaki yeri konuşuldu. Biz de
unutulmaz sanatçõnõn saz ekibinde uzun
yõllar yer alan usta tanbur sanatçõsõ Sadun
Aksüt ile Zeki Müren’i andõk, anõlarõ
tazeledik ve bugünün Türk müziği
dünyasõna geldik.
Ulus’taki anõlarla yüklü evinde sohbet
ettiğimiz Sadun Aksüt “Zeki Müren nevi
şahsına münhasır bir kişiydi” diye söze
başlõyor: “Sahne dışında saz ekibine
gayet hoş davranırdı ama laubali
değildi. Özellikle ben ve Nevzat Sümer
ile gayet güzel görüşüyordu. Ancak
gazinodan içeri girdik mi bu iş biter,
‘Sadun Bey, Nevzat Bey’, hitabı başlardı.
İşine verdiği önemi anlatıyor bu
davranışları. Sahnede solo yaptığımızda
‘Şimdi Sadun Beyefendi’yi dinleyelim’
diye gayet lüks takdim ederdi. Diyelim
Taksim Gazinosu’nda seanslarda
okuduk, perde kapandı. Göbek atar,
darbuka çalar, sazları eğlendirirdi. İçki
içilmesine ise sureti katiyetle karşıydı.
İçki içeni gelir koklardı. Sahnede
okurken iyice yaklaşır, ağzı içki kokan
yandı. Yanan Bebek Gazinosu’nda
çaldığımız bir gün bir arkadaşımız
içkiliydi. Seanstan sonra toplandık
‘Arkadaşlar sizleri çok seviyorum, ama
işimi daha çok seviyorum. Size her şey
feda olsun, fõçõ ile içki ikram edebilirim
ama sahnede bir kadeh içkiyi dahi kabul
etmiyorum’ dedi. Sazlara çok saygılı, saz
sanatkârlarına saygılı, yüreği yumuşak,
insan sevgisiyle dolu insandı.”
Toplum kabul etti
Zeki Müren ‘60-70’li yõllarda
geleneksel anlayõşlara uymamasõna,
çok tartõşõlmasõna karşõn põrõltõlõ sahne
kõyafetleriyle toplumda kabul görmeyi
başarmõştõ. Aksüt ile sohbetimizde söz
ister istemez Zeki Müren’in kostümlerine
geliyor:
“Sahnede bir reformdu tabii ki. Bazı
kıyafetler abartılıydı, gladyatör kıyafeti
gibi. Ama yakışıyordu ve toplum kabul
etti. Çok güzel pırıl pırıl bir ceketi
vardı, çok ağırdı. Onu ilk giydiği zaman
‘Işõklar Prensi’ adını taktım. Çok yakışan
siyah kostümleri de vardı. Belki boyunu
daha uzun göstermek için topuklu
ayakkabılar giyerdi. Ben tutucu değilim
ama şimdi hanımlarım yırtmaçlarının
ta dibe kadar açılmasına, göğüslerinin
yarısına kadar açılmasına karşıyım.
Perihan Sözeri, Mualla Mukadder,
Müzeyyen Senar, Sevim Tanürek böyle
giyinmezdi. Gerçi Safiye Ayla son
zamanda transparan giyinmişti. Biraz
sırt, göğüs dekoltesi olabilir sahnede
ama siz et satmayacaksınız, sesinizin
güzelliğini göstereceksiniz.”
Yurtdışı konserleri
Zeki Müren, Küçükçiftlik Parkõ’nda
sahne aldõğõ dönemde bazõ sazlarõnõn
ayrõlmasõ üzerine Sadun Aksüt’ü ekibe
çağõrmõş. 1975 yõlõna kadar 16 yõl Zeki
Müren’e eşlik eden Sadun Aksüt,
yurtdõşõndaki konserlerinde de
ekibinde yer almõş. İngiltere’de
Londra’daki Royal Albert
Hall’da ilk konser veren
Türk sanatçõsõ olan
Zeki Müren’in Avrupa,
Avustralya
konserlerinin çok
başarõlõ geçtiğini
anlatan Sadun Aksüt,
sanatçõnõn yardõmsever
biri olduğuna dikkat çekiyor:
“Çok duygusal
bir kişilik, bana özel söylerdi bazı
şeyleri. Çok hayırsever bir kişiydi,
pek çok çocuk okuttu. Ümraniye
tarafında bir köyü vardı. Orayı
satın aldı, ev, okul, cami yaptırdı.
Kocaman semt kurdu, çocukları
üniversiteyi bitirene kadar okuttu.”
Çizgisini aşağı çekmedi
Sadun Aksüt, Zeki Müren ile
sahnelerden çekildikten sonra
görüşmeye, sohbete devam etmiş. Nevzat
Sümer ile birlikte yaşamõnõ yitirmeden iki
yõl önce Zeki Müren’e gidip konserlerini
sürdürmesini teklif etmişler: “Rahatsızdı,
Levent’teki evine gittik. Ben orada
‘Sizin hatalarõnõz var. Kundurama Kum
Doldu’yu sahnede okusanõz da plakta
okumayacaktõnõz’ demiştim. Zeki
Müren’in repertuvarı çok zengindi ama
sahnede diğer sanatçıların
okuyamayacağı liste asardı. Bu listeleri
yazanlar yanlış yapmışlardır bence..
Yine de Zeki Müren, İstanbul’daki
sahnelerde okuduğu eserlerde çizgisini
aşağı çekmedi.”
Mızraplı tanbur
Sadun Aksüt,
müzikle
ilgilenmeye 16-17
yaşlarõnda başlamõş
ve bir saz çalmak
istemiş. Babasõ
Sadun Aksüt’ü İleri
Türk Müziği
Konservatuvarõ
Derneği kurucusu
Hüseyin Sadettin
Arel’e götürmüş ve
derneğin Maçka’daki yerinde
1948-1949 yõllarõnda mõzraplõ
tanburla eğitimine başlamõş:
“Mızraplı tanbur Türk
musikisinin piyanosudur.
Daha sonra Emin Ongan beni
Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne
İzzettin Ökte’ye gönderdi.
İzzettin Bey’den tanbur nasıl
çalınır, nasıl ses çıkarılır, nasıl
üslup elde edilir konularını
öğrendim. Halen o tavrı
talebelerime devam ettiriyorum.”
Emsali nadir kişiler
Sadun Aksüt, 1950 yõllarõnda
Taksim Kristal Gazinosu’nda
Selahattin Pınar’õn aracõlõğõyla
Safiye Ayla’ya eşlik etmeye
başlamõş. On yõl Selahattin Põnar
ile aynõ ekipte çalõşan Aksüt, bu
arada yaylõ tanbur öğrenmeye
başlamõş. 26 yõl sahnelerde sanatçõlara
eşlik eden Aksüt 1975 yõlõnda sahnelerden
ayrõlmõş. Halen İTÜ Türk Musikisi Devlet
Konservatuvarõ’nda çalgõ bölümünde
tanbur hocalõğõna devam eden Sadun
Aksüt, emekli olduktan sonra da hocalõğa
devam etmiş. Ama emeklilerle ilgili
düzenlemelerden dolayõ karşõlaştõğõ
muamele Sadun Aksüt’ü çok kõrmõş:
“Gazeteciler çok şeyle meşgul oluyorlar
ama bazı şeylerle meşgul olmuyorlar.
Bakanlar Kurulu’ndan çıkan bir
kararla konservatuvara ‘emsali nadir
kişiler’ olarak alınmıştık. Aldığımız
maaş 1 milyon 250 bin lira civarındaydı.
Unakõtan dedi ki ‘olmaz, hem emekli,
hem çalõşõp para alacak, olmaz’. Hem
emekli olacak, milletvekili olacak,
hem parasını alacak oluyor, biz
sanatçılara olmuyor. ‘Emekli maaşõnõ
bõrakõn size 1 milyar verelim çalõşõn’
dediler. Ben haklarımı niye
kaybedeyim? Biz emekli olduk, ama
çocuklarımızı bırakamadık sanat
aşkıyla dolu olduğumuz için.
Okuttuğumuz çocuklarımızı yarı yolda
bırakamazdık. Onların okumasını,
devamı için okulda kaldık. Ben
üniversite okumadığım için akademik
kariyerim yok. Ama 24 tane kitap
yazdım, yayımladım. Türk musikisi
hakkındaki kitaplarım 27 oldu, daha da
devam ediyorum. Bu kadar yıl çaldım,
her şeyden evvel bu kadar öğrenci
yetiştirdim. Devlet
konservatuvarlarındaki tanburilerin
çoğunu ben yetiştirdim. Ulus’tan
Maçka’ya gideceğim. Üç dersim varsa 9
lira alacağım. Masrafım 25 lira olacak.
Türkiye’de 25 kişiyiz. Biz mi ağır geldik
Türkiye’nin bütçesine, sanatçılar mı
ağır geldi Türkiye’nin bütçesine? Ben
parasında değilim, öğrencilerimi nasıl
bırakayım?”
Tanburi ustasõ Sadun Aksüt, ölümünün 13. yõlõnda ‘sanat güneşi’ Zeki Müren’i anlattõ
Sanatõna saygõlõ, yüreği yumuşak
‘Türkiye mozaik değil, ebru’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurulu dün
Ankara’da gerçekleştirildi. Ankara Ticaret
Odasõ (ATO) Toplantõ Salonu’nda
gerçekleştirilen genel kurulda konuşma
yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Nazmi
Bilgin, Türkiye’de son günlerde bir açõlõm
tartõşmasõ olduğuna dikkat çekti. Bilgin, “Bu
ülkenin her köşesinin aynõ haklarõ ve
ekonomik olanaklarõ paylaşmasõ çok güzel
bir şey ama bunu bölücülük haline
getirdiğimiz takdirde bu açõlõmõn ötesinde
bir boyut oluyor. Biz Kürtle, Çerkezle, Lazla
et ve tõrnağõz” dedi. Bilgin, Türkiye’nin
“mozaik” olarak nitelendirildiğini
anõmsatarak, “Hayõr, biz mozaik değiliz.
Çünkü mozaik içinden parçalarõ alõp
bölebilirsiniz. Biz ebru olalõm. Kürt’ü, Lazõ,
Çerkezi sevelim. Ne mutlu Türküm diyene”
diye konuştu.
Barış Selçuk Ödülü Cumhuriyet’in
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yõl
10’uncusunu düzenlediği Barõş Selçuk
Gazetecilik Yarõşmasõ’nda dereceye
girenlere ödülleri, Tarihi Havagazõ
Fabrikasõ’nda önceki akşam düzenlenen
törenle verildi. Törene, Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Başkanõ ve gazetemiz yazarõ Orhan
Erinç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanõ
Aziz Kocaoğlu, Vali Yardõmcõsõ Sait
Topoğlu, Barõş Selçuk’un ailesi ve çok
sayõda gazeteci katõldõ. “İzmir Kent Haberi”
dalõnda “Rüzgârõn yönü değişti” başlõklõ
haberiyle birinci olan ve askerlik görevi
nedeniyle törende bulunamayan gazetemiz
İzmir bürosu muhabirlerinden Emre
Döker’in ödülünü, büromuzun Haber
Müdürü Yusuf Özkan, Kocaoğlu’nun
elinden aldõ.
TGF’de görev dağılımı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nda 6.
Olağan Genel Kurul’un ardõndan yönetim
kurulunda görev dağõlõmõ yapõldõ. Genel
başkanlõğa Atilla Sertel’in seçildiği
toplantõda, genel başkan vekilliğine de
Yõlmaz Karaca getirildi. Federasyonda genel
başkan yardõmcõlõklarõna Gürsel Eser,
Mehmet Ali Dim, Ahmet Ünal ve Faik
Bakoğlu, genel sekreterliğe Merih Ak, genel
sekreter yardõmcõlõğõna Faruk Balõkçõ, mali
saymanlõğa Ramazan Demir, yönetim kurulu
üyeliklerine ise Derya Akbõyõk ile Lütfü
Karakaş seçildi.
İmamoğlu’nun büyük başarısı
SAMSUN (Cumhuriyet) - İngiltere’de
düzenlenen London International
Contemporary Creative Competition (LİCC)
yarõşmasõnda ödüle layõk görülen Ondokuz
Mayõs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar
Eğitimi Bölümü Resim Anabilim Dalõ
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülten İmamoğlu,
ödülünü Londra
Soho Theatre’da
düzenlenen
törenle aldõ.
Uluslararasõ
yetenekleri seçip
ön plana
çõkarmayõ ve
desteklemeyi
amaçlayan
London
International
Contemporary Creative Competition
yarõşmasõna bu yõl 95 ülkeden yaklaşõk 5 bin
sanatçõ katõldõ. OMÜ öğretim üyesi sanatçõ
Gülten İmamoğlu’nun “Yalnõzlõğa Sürgün”
adlõ resmi de büyük beğeni topladõ ve
İmamoğlu 15 finalist arasõna girdi.
Üçok, 6 Ekim’de anılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği, CHP Ankara
İl Örgütü ve Atatürkçü Düşünce Derneği’nin
(ADD) de aralarõnda bulunduğu sivil toplum
örgütleri, bombalõ saldõrõ sonucu, 6 Ekim
1990 tarihinde katledilen gazetemiz yazarõ
ve Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahriye Üçok’u
ölüm yõldönümünde gömütü başõnda anacak.
Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği’nden yapõlan
yazõlõ açõklamada, “Laiklik ve kadõn haklarõ
savunucusu, öğretim üyesi Bahriye Üçok’un
karanlõk güçler tarafõndan 6 Ekim 1990
tarihinde, hunharca katledilişinin üzerinden
19 yõl geçmiştir. Aydõnlõk düşüncelerinden
dolayõ katledilen ilk kadõn şehidimiz, 6 Ekim
Salõ günü, sabah saat 11.00’de, CHP Ankara
İl Örgütü, ADD ve Cumhuriyet Kadõnlarõ
Derneği’nin de aralarõnda bulunduğu kitle
örgütleri tarafõndan düzenlenecek toplantõyla
gömütü başõnda anõlacaktõr” denildi. (Anma
etkinliğine ilişkin ayrõntõlõ bilgi, Cumhuriyet
Kadõnlarõ Derneği Genel Merkezi, Bayõrdõr 1
Sokak; No: 15/20, Kõzõlay - Ankara
adresinden ve 0 312 432 20 67 numaralõ
telefondan edinilebilir.)
Binlerce
nota, kitap,
enstrümanlarla
geniş bir arşiv
oluşturan
Aksüt, küçücük
bir odaya
adeta Türk
müziğinin
tarihini
sõkõştõrmõş.
haticetuncer@hotmail.com
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) -
İzmir Ticaret Odasõ’nõn (İZTO) aylõk yayõn
organõ “Vizyon” dergisinin mayõs ve tem-
muz sayõlarõnda yer alan yazõlarda, Mustafa
Kemal Atatürk’ün küçümsenmesi ve Fet-
hullah Gülen övgüsü tepki çekti. Meclis
üyeleri, söz konusu yazõlarda imzasõ bulu-
nan Nilgün Yerli Bayır’õn Atatürk’e dil
uzatma cesaretini nereden aldõğõnõ sorarken
İZTO Yönetim Kurulu Başkanõ Ekrem
Demirtaş ise yazõlarõ sansürleyemeyecek-
lerini, Gülen’in de övülmediğini savundu.
Edinilen bilgiye göre her iki konu da İZ-
TO Meclisi’nin geçen günlerde yapõlan
toplantõsõnda gündeme geldi. İZTO Meclis
Üyesi Tacettin Bayır, meclis başkanlõğõna
sunduğu önergede, Vizyon dergisinin ma-
yõs sayõsõnda yer alan “Lider Atatürk” ad-
lõ yazõda, “Belki de bir sürü Atatürk, ama
bizler sadece bir dahi lider Atatürk’e tap-
tığımızdan yeni Atatürk’leri göremiyoruz,
kimbilir!” ifadesinin bulunduğunu bildir-
di. Derginin temmuz sayõsõnda da aynõ ya-
zarõn “Ne Mutlu Türkiye’nin Kıymetini
Bilene” başlõklõ yazõsõnda, Fethullah Gülen’i
açõkça övdüğünü ve “Korkmayalım, ürk-
meyelim. Başörtüye karşı çıkıldıkça, da-
ha fazla örtünecektir insanlar… Ne mut-
lu Türküm diyene yeterli değil artık...” gi-
bi ifadeler kullandõğõnõ belirten Bayõr, “Ya-
zar, yüz yirmi yıldan fazla geçmişe sahip
İzmir Ticaret Odası’nın yayın organından
Atatürk’e dil uzatma ve Gülen’i övme ce-
saretini kimden nasıl almaktadır?” diye
sordu.
Meclis üyesi Ali Osman Öğmen de
“Atatürk dönemiyle
şimdiki dönemi eş
tutup Atatürk’ü
yargılamak, bu
ülkeye yapıla-
bilecek en bü-
yük hakaret ve
kötülüktür”
dedi.
İZTO Başka-
nõ Demirtaş ise
sansürleyemeye-
cekleri yazõlarda
Atatürk’e haka-
ret ya da Gülen’e
övgü olmadõğõnõ
savunarak “Afri-
ka’da açtıkları
okulları ziya-
ret ettim, ora-
da 27 okulları
var. 10 yıl ön-
ce de söyledim.
Öyle zor bir
c o ğ r a f y a d a
Türk okulu aça-
nın elini öperim”
yorumunu yaptõ.
İZTO’da Gülen tartışması
AYLIK YAYIN ORGANINDA ATATÜRK KÜÇÜMSENDİ
AKP’den kırmızı çizgi atağı
İÇKİLİ İŞLETMELERE RUHSAT ZORUNLULUĞU
AKP’li Seyhan Belediye Başkanõ Azim
Öztürk’ün imzasõyla Meclis gündemine
alõnan maddeye göre kõrmõzõ çizgili bölgeler
oluşturulmak isteniyor. Ayrõca içkili
işyerlerinin açõlmasõnda ilgili yasaya karşõn
ruhsatlandõrma işlemlerinde bazõ
değişiklikler öngörülüyor.