24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 4 EKİM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Sosyal Demokraside Yolun Sonu mu? Almanya önümüzdeki 9 Kasım’da Duvarın çö- küşünün yirminci yılını kutlayacak. Geçen hafta- nın seçimlerinden memnun mesut çıkan Merkel, müstakbel ortağı FDP -Hür Demokrat Parti- lide- ri Guido Westerwelle ile yeni koalisyonu şimdi mümkün olan en seri ve ivedi biçimde kurmak için kolları sıvıyor... Alayıvalayla yapılacak 20. yıl kutlamalarını şan- sölye, kuracağı yeni hükümetle gerçekleştirmeyi arzuluyor. Ağır yenilgi alan ve de “kullanım tarihi sona eren” Sosyal Demokratların; böylesine tari- hi, anlamlı bir günde -tabiri caizse!- ayak altında bulunmasını istemiyor… Avrupa demokrasisinin gelişmesi, sosyal de- mokrasinin yeşermesi, güçlenmesi adına Eski Kı- ta’da yaşamsal rol alan bir parti namına bu çok bu- ruk bir sonuç şüphesiz… Faşizmlerden “Avrupa için” hayli geç sayılabi- lecek bir kronolojiyle, ’70’ler ortasında çıkan; Gü- ney Avrupa ülkelerini -Yunanistan, İspanya, Por- tekiz- Avrupa demokrasilerine demirleyen güç, vaktiyle Willy Brandt’ın Sosyal Demokratları (SPD) olmuştu. İspanya’da muhabirlik yaptığım ’80’li yıllarda, İberik Yarımadası’nı “Avrupa demokrasilerine çı- palayan” sosyal demokrat liderler Lizbonlu Mario Soares ile Endülüslü Felipe Gonzalez’in Brandt’ın eliyle birebir nasıl “yetiştirildikleri” efsane katında anlatılırdı… Gonzalez ve Soares, Brandt’ın “talebeleriydi”. Alman Sosyal Demokratları o yıllarda, “Akdeniz sosyal demokrasisine” maddi-manevi her deste- ği vererek bu ülkelerin demokratik dönüşümleri- ni tamamlamalarına olanak sağlamışlardı. Bugün geri dönüp baktığımızda, Avrupa sosyal demokrasileri adına “ayakta kalan” ülkelerin hâlâ nitekim İspanya, Portekiz, Yunanistan olduğunu görüyoruz… İspanya’yı halihazırda Avrupa’nın en güçlü sos- yal demokrat hükümetinin lideri sayılan Zapate- ro yönetiyor. Portekiz’de, Almanya ile eşzaman- lı olarak sandığa giden seçmen, ikinci kez sos- yalistleri işbaşına getirdi. Bugünkü Yunanistan se- çimlerini keza büyük olasılıkla Papandreu’nun al- ması bekleniyor… Sosyal demokratların sade Akdeniz Avrupa’sıyla sınırlı kalan bir coğrafyada bellerinin bükülmedi- ğini, 4-7 Haziran Avrupa Parlamentosu seçimle- rinde de gördük… Sosyal Demokratlar, Eski Kıta’da boydan boya yenilgiyle uğrarken yalnız bu ülkelerde varlık gösterebildi. Trend böyle gelişti. Avrupa’ya ‘demokrasi aşısını’ yapan parti çöküyor Söz ettiğim ülkelerde, “sosyal demokrasi” to- humlarını eken, besleyen, büyüten parti, işe ba- kın ki şimdi 60 yıllık geçmişinde aldığı en büyük yenilgiyi yaşıyor. Bu tarihi yenilgi de “Batı de- mokrasilerinin mutlak zaferi” şeklinde algılanan Du- varın çöküşünün 20. yılına rastlıyor.. Sade Alman Sosyal Demokratları olsa… Başta Almanya olmak üzere tüm büyük Avru- pa ülkelerinde - Fransa, İtalya, İngiltere’de- sosyal demokra- si geriliyor, darbe ardına darbe alıyor… Berlin Duvarı, “komünist rejimler” ve “komünist partiler” denli, “Avrupa sosyal demokrasisinin” üze- rine yıkılmış görünüyor. Bu başlı başına yaman bir çelişki... Duvarın yıkıldığı 9 Kasım 1989 tarihini yaşa- yanlar, o günün nasıl bir “özgürlükler ve demok- rasi bayramı” şeklinde yaşandığını hafızalarına kay- detmiştir… “Batı demokrasileri ve özgürlüklerin mutlak za- feri” olarak yaşanan “Duvarı yerle yeksan etme bayramı”; 20 yıl sonra oysa ki, başta SPD olmak üzere Eski Kıta’nın demokratik kazanımlarna en büyük itişi sağlayan “sosyal demokrasiyi” vurdu. Hukuksuzluk ve kuralsızlıkların hâkim olduğu bir “kapitalist karşıdevrim”; “zincirlerinden boşalmış” bir “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” siste- mi çıktı ortaya. Obama bir ‘Clinton etkisi’ yaratmadı Önce tam ne olduğunu anlayamadık. Clinton’ın Başkanlık döneminde (’93-2001); Avrupa sosyal demokrasileri, “orta yol” diyebile- ceğimiz “Üçüncü Yol”a tutunarak, “Duvar sonra- sı dünyayla” uzlaşarak ayakta kalmayı denedi. Ve kaldı da... ’90’ların ikinci yarısı ile 2000’ler başına dek; İtal- ya’da “Zeytin Dalı” koalisyonlarıyla Romano Prodi, Almanya’da yeşil-SPD koalisyonlarıyla (’98-2005) Schröder, Fransa’da Jospin (’97- 2002), İngiltere’de on yıl (’97-2007) kalan Blair sa- yesinde, “Avrupa sosyal demokrasisinde” açılan iri gedikler çok fark edilmedi… Eski Kıta’nın “siyasi laboratuvarı” sayılan İtalya’da Prodi’nin, ’90’lar sonunda, “Sultan” Berlusconi’ye zemin kaybetmeye başlamasıyla birlikte; “Sosyal Demokratların” gemisi su almaya başladı. Aka- bindeki yıllarda AB’nin “eksen ülkelerinden” Al- manya’da 2005 seçimlerini yitiren Schröder ve 2007 Fransa Başkanlık seçimlerini kaybeden Se- golene Royal’in hezimetleri neticesinde, “Avru- pa merkez solu” iflah olmadı. Bugüne yalnız Blair’in selefi Gordon Brown, İn- giltere’de koltuğunu muhafaza edebilmiş du- rumda. Ama kamuoyu yoklamaları onun da “gi- dici” olduğunu söylüyor... Ne “Avrupa sosyal demokratları” adına silkin- me fırsatı olacağı düşünülen küresel kriz, ne “Yes we can!” sloganıyla sola “iyimserlik aşısı” yapa- cağı düşünülen “Obama-etkisi”, derin krize ça- re olabildi... Merkez sol adına, “Berlin Duvarı’nın çöküşünün” 20. yılı için çıkarılabilecek ilk bilanço, bu büyük “ka- ranlık”… Devam ederiz. nilgun@cumhuriyet.com.tr İhsanoğlu Clinton ile görüştü WASHINGTON (AA) - İslam Konferansõ Teşkilatõ (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Washington’daki temaslarõ çerçevesinde ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clinton ile görüştü. İhsanoğlu, Müslüman dünyasõnõn ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Kahire’deki konuşmasõndan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “İKT olarak, Başkan Obama’nõn rüyasõnõ gerçeğe dönüştürmede ve Müslüman dünyasõna yönelik arzularõnõ hayata geçirmede ABD ile işbirliğine hazõrõz” dedi. Clinton da, “Sayõn genel sekreteri yõllardõr tanõyorum ve bakanlõğõm döneminde kendisiyle yakõndan çalõşmayõ dört gözle bekliyorum” ifadesini kullandõ. Dinci militanlar çatışıyor Dış Haberler Servisi - Doğu Afrika’daki Somali’de hükümeti tanõmayan dinci gruplar arasõnda kanlõ çatõşmalarõn yaşandõğõ bildirildi. Reuters’in haberine göre ülkenin güneyindeki Kusmayu’da liman ve havalimanõnõ kontrol etmek isteyen El Şebab ve Hizbul İslam örgütleri arasõndaki çatõşmalarda çok sayõda militan ile 28 sivil hayatõnõ kaybetti. Somali’de õlõmlõ İslamcõ Şeyh Şerif Ahmed hükümetinin sözü başkent Mogadişu’da geçerken, orta ve güney bölgeleri radikal dinci örgütlerin, kuzey bölgesi ise deniz korsanlarõnõn kontrolünde. El Şebab harketinin, terör örgütü El Kaide ile bağlantõlõ olduğu iddia ediliyor. Musul’da 150 gözaltı Dış Haberler Servisi - Irak Savunma Bakanlõğõ, son aylarda kanlõ saldõrõlarõn yaşandõğõ kuzeydeki Ninova eyaletinde El Kaide terör örgütü militanlarõna ve ABD işgaline direnen devrik Baas Partisi liderlerine yönelik düzenlenen operasyonda 150’den fazla kişinin gözaltõna alõndõğõnõ duyurdu. Bakanlõk sözcüsü Tümgeneral Muhammed el Askeri’nin açõklamasõna göre Musul kentinde yoğunlaşan operasyonlarda gözaltõna alõnanlar arasõnda asker ve polisler de bulunuyor. Almanya birleşmeyi kutluyor BERLİN (AA) - Batõ ve Doğu Almanya’nõn birleşmesinin 19. yõlõ, Berlin Duvarõ’nõn yõkõlõşõnõn 20. yõlõ ve Almanya’nõn kuruluşunun 60. yõlõ kutlanõyor. Federal Eyalet Temsilciler Meclisi’nin dönem başkanlõğõnõ Saarland Eyaleti Başbakanõ Peter Müller’in yapmasõ dolayõsõyla resmi kutlamalar Saarbrücken’de yapõldõ. Başbakan Angela Merkel, ekonomik kriz nedeniyle vatandaşlara “daha sõkõ bir birliktelik gösterme” çağrõsõ yaptõ. Ermenistan lideri, diyasporaya ‘soykõrõm iddiasõnõn süreceği’ mesajõ veriyor Sarkisyan ikna turundaDış Haberler Servisi - Ermenistan Cumhurbaşkanõ Serj Sarkisyan, Tür- kiye ile ilişkilerin normelleştirilmesi planlarõnõ anlatmak için Ermeni diyas- porasõnõ ikna turuna Avurpa’dan başladõ. Sarkisyan, Avrupa’daki 100’ü aşkõn Ermeni topluluğu ve kuruluşunun tem- silcileriyle buluşmadan önce Fran- sa’nõn başkenti Paris’te, 1915 olayla- rõyla ilgili “soykõrõm anõtõnõ” ziyaret et- ti. Türkiye ile ilişkileri normalleştirme politikasõnõ protesto eden Fransa Er- menilerine polis müdahale etti. Sarkisyan, ABD’nin New York ken- tinde yayõmlanan haftalõk Armenian Re- porter dergisine ayrõntõlõ açõklamalar yaptõ. Ermenistan ile çeşitli ülkelerde ya- şayan 7 milyon Ermeninin “bir aile ol- duğunu” vurgulayan Sarkisyan, di- yaspora Ermenilerinin, Türkiye’ye ta- vizler verildiği yönündeki kaygõlarõyla ilgili sorularõ cevapladõ. Ermenistan hükümetinden farklõ olarak Ermeni di- yasporasõnõn önceliğinin, 1915 olayla- rõyla ilgili soykõrõm iddialarõnõn tanõn- masõ olduğunun hatõrlatõlmasõ üzerine Sarkisyan, “Ermeni soykırımının uluslararası toplum tarafından ta- nınması süreci gündemimizden dü- şürülemez. Soykırımın tanınmasını desteklemek ulusal güvenlik strate- jimizin bir parçasıdır” diye konuştu. Serj Sarkisyan, bir soru üzerine, im- zalanacak protokollerin uygulanmasõ konusuna da değindi. Tarihi sorunlar ile ilgili alt komisyonun, Türkiye’nin es- kiden beri savunduğu, “sorunu tarih- çiler komisyonuna bırakma” öneri- sinden farklõ olduğunu söyleyen Sar- kisyan, alt komisyonun, Ermenistan’õn savunduğu gibi hükümetler arasõ ko- misyona bağlõ olarak çalõşacağõnõ ifa- de ederek şöyle dedi: “Bu geniş bir aralıktaki konuları içeren uzun vadeli bir süreç: Türkiye’deki Ermeni mi- rası ve bunların restore edilip ko- runması konuları, soykırım kur- banlarının mirasları konuları gibi...” Sarkisyan, Ermeni işgali altõndaki Azeri topraklarõyla ilgili olarak, “Tür- kiye’nin Yukarı Karabağ sorununun çözümüne katkısının, soruna karış- mayarak olacağını” iddia etti. Diyasporada çatlak Sarkisyan Avrupa’dan ABD’ye ge- çerek, önce New York’ta, sonra da Los Angeles’ta temaslarda bulunacak. Ame- rika Ermeni Ulusal Komitesi’nin açõk- lamalarõnda, “Sarkisyan ile görüş- melerde, Türkiye-Ermenistan ya- kınlaşmasının, Ermeni ulusunun çı- karlarına ihanet anlamına geleceği- nin vurgulanacağı” belirtiliyor. Amerika Ermeni Asamblesi ve Er- meni Hayõrsever Birliği tarafõndan yapõlan ortak açõklamada ise, “Tür- kiye’nin önşartsız masaya oturma- sı ve Ermenistan ile resmi ilişki ku- racağını ilan etmesinin iyi bir adım olduğu” belirtilerek Sarkisyan’a des- tek çağrõsõ yapõldõ. ABD’deki Ermeni kilisesinin de Sarkisyan’õ destekledi- ği belirtiliyor. Kararsõzlarõn büyük rol oynayacağõ seçimde, PASOK’un birinci parti olmasõ bekleniyor Komşuda seçim günü MURAT İLEM ATİNA - Yunanistan’da bugün yapõlan erken genel seçimlerde sosyal demokrat Pan-Helenik Sosyalist Hareket’in (PASOK) birinci olmasõ bekleniyor. Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başkanõ ve Başbakan Kostas Karamanlis’in ekonomik nedenler ileri sürerek aldõğõ erken seçim kararõndan sonra, partisinin sanõlanõn aksine çok fazla oy kaybõna uğramasõ beklenmezken, YDP ve PASOK arasõndaki farkõn yüzde 4 ile 7 arasõnda PASOK’un lehinde olacağõ tahmin ediliyor. Önceki genel seçimlere göre oldukça sönük geçen parti kampanyalarõnda, PASOK lideri Yorgo Papandreu’nun mitingleri Karamanlis’inkilere göre daha fazla ilgi gördü. 1974 yõlõndan bu yana görülen en büyük ekonomik kriz sonrasõnda Yunan halkõnõn bugünkü seçimlerde kullanacaklarõ oylar, ülkenin kaderini de belirleyecek. Oylar bölünebilir Yurtiçi ve yurtdõşõnda yaklaşõk 8.5 milyon seçmenin oy kullanacağõ genel seçimlerde oylarõn bölünmesi, parlamento aritmetiğini de etkileyecek. İki büyük partinin kemikleşmiş oylarõnõn yanõnda, yüzde 30-35 arasõnda olduğu belirtilen kararsõzlarõn sol ve milliyetçi partilere kayacak oylarõ, yeni hükümetin koalisyonla kurulmasõna neden olabilir. Papandreu ve Karamanlis’in “Hiçbir küçük partiyle koalisyon istemiyoruz” şeklindeki açõklamalarõna rağmen, PASOK ya da YDP hükümet kurmak için yeterli sayõya ulaşamazlarsa, parlamento içine giren küçük partiler koalisyon için yapõlacak pazarlõklarda etkin hale gelecek. Batı Trakya’da aday çok Yaklaşõk 150 bin Türk’ün yaşadõğõ Batõ Trakya’da ise Türk adaylarõn sayõca fazla olmasõ, milletvekili seçilme olasõlõklarõnõ düşürüyor. “Türk’ün oyu Türklere” sloganõ ile seçimlere katõlan 14 Türk aday içersinde PASOK’un iki adayõ Ahmet Hacıosman ile Çetin Mandacı’nõn milletvekili seçilmeleri bekleniyor. YDP, Radikal Sol Koalisyon (Syriza) ve Yunanistan Komünist Partisi de listelerinde Türk adaylara yer verdi. Dış Haberler Servisi - Endonezya’nõn Sumatra adasõnda çarşamba günü meydana gelen 7,6 büyüklüğündeki depremde ölü sayõsõ artarken, depremin yol açtõğõ toprak kaymasõnda 3 köy yokoldu.Yetkililer, toprak altõnda kalan 3 köyde 644 kişinin öldüğünü bildirdi. Resmi rakamlara göre 715 kişinin öldüğü depremde ise, yaklaşõk 4 bin kişinin hâlâ enkaz altõnda olduğu açõklandõ. Endonezya depremin yaralarõnõ sarmaya çalõşõrken, Büyük Okyanus’taki Samoa ve Tonga adalarõnda tsunamide ölenlerin sayõsõ 170’e çõktõ. Yetkililer, afetten etkilenen bütün bölgelerin araştõrõlmasõnõn haftalar sürebileceğini ve ölü sayõsõnõn artabileceğini belirttiler. Hindistan’da da şiddetli yağõşlarõn yol açtõğõ sel felaketinde ölenlerin sayõsõ 130’a yükseldi. Filipinler’in kuzey kõyõlarõnõ vuran Parma tayfununun ise, yönünü değiştirdiği için yüzlerce kişinin öldüğü Ketsana Kasõrgasõ gibi büyük bir felakete yol açma riskinin düştüğü bildirildi. AB rahat nefes aldõ Dış Haberler Servisi - Avrupa Birliği’nin yeni anayasasõ olarak nitelenen Lizbon Anlaşmasõ’nõn önceki gün ikinci kez referandu- ma sunulduğu İrlanda’da, ilk res- mi sonuçlar “Evet” oyu verenle- rin önde olduğunu gösterdi. Anlaşmaya destek verenlerin oranõnõn, anlaşmanõn reddedil- diği ilk referanduma göre 43 se- çim bölgesinin çoğunda arttõğõ belirtilirken, “evet cephesi” kutlamalara başladõ. İrlanda Dõş- işleri Bakanõ Micheal Martin, sonuçlarda “hükümetin gay- retlerinin ve AB’nin verdiği güvencelerin önemli rolü ol- duğunu” söyledi. AB Komisyonu Başkanõ Jose Manuel Barroso İrlanda halkõnõ kutlarken Avrupa Parlamentosu Başkanõ Jerzy Buzek evet oyu çõkmasõnõn “Avrupa için iyi ha- ber” olduğunu kaydetti. “Ha- yır” kampanyasõnõn öncülerin- den olan işadamõ Declan Ganley ise, sonuçlarõn İrlanda’yõ vuran ekonomik kriz ve belirsizlikten kaynaklandõğõnõ belirtti. Lizbon Anlaşmasõ’nõn halko- yuna sunulduğu tek ülke olan İr- landa’da geçen yõl 53.4 oranõndaki “Hayır” oyuyla reddedilmesi, birlik içinde büyük kriz yaratmõştõ. Anlaşmaya karşõ olanlar yeni anayasayõ “büyük ülkelerin li- derliği ele geçirme girişimi” olarak nitelendirirken AB ortaya koyduğu bazõ güvencelerle İr- landalõlarõn endişelerini gider- mek için yoğun çaba harcadõ. Avrupa ülkeleri, Lizbon Anlaşmasõ’nõn onaylanmasõ için İrlanda halkõnõ ikna etme çabalarõnda başarõlõ oldu UzakAsya’daölüsayısıartıyor İTALYA’DA SEL- İtalya’nın Sicilya adasındaki sel ve heyelan- da 20 kişi öldü, 30 kişi kayboldu. Kurtarma ekipleri, Messina’da ça- mur altında kalanları kurtarmak için büyük çaba harcadı. (REUTERS) Yunanistan’daki erken genel seçimlerde, sosyal demokrat PASOK’un yüzde 4 ile 7 arasõnda bir farkla YDP’yi geçmesi bekleniyor. Kararsõzlarõn sol ve milliyetçi partilere kayacak oylarõ, koalisyon hükümeti kurulmasõna yol açabilir. Sekiz milyon civarında seçmenin bugün sandık başına gideceği Yunanistan’da eski Dışişleri Bakanı Papandreu liderliğindeki PASOK’un taraftarları şimdiden zaferlerinden emin gibi. (Fotoğraf: AFP) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile Ermenistan arasõndaki ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik protokollerin imza tarihiyle ilgili resmi açõklama, yarõn İsviçre’nin Bern kentinde yapõlacak. Protokollerin 10 Ekim’de imzalanmasõ bekleniyor, ancak bu konuda henüz resmi bilgi bulunmuyor. Protokollerin, arabuluculuk yapan İsviçre’nin Zürih kentinde yapõlmasõ öngörülen imza törenine, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu ve Ermenistan Dõşişleri Bakanõ Edvard Nalbandyan’õn katõlmasõ bekleniyor. İran uranyum göndermeyecek Dış Haberler Servisi - İran, 5+1 ülkeleriyle yap- tõğõ görüşmelerde, uranyum stokunun önemli bir bö- lümünü Rusya ve Fransa’ya göndermeyi kabul ettiği yönündeki haberleri reddetti. İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Basõn Sekreteri Peyman Cebelli, Press TV’ye yaptõğõ açõklamada, Cenevre’deki gö- rüşmelerde bu yönde bir karar almadõklarõnõ belirtti. PROTOKOLLERİN İMZA TARİHİ YARIN AÇIKLANACAK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear