24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Gazeteci kendini haber yaparsa... ESRA AÇIKGÖZ aber mi gazeteciden çıkar, gazeteei mi haberdcn? Bu J * soru işin esprisi, ancak doğruluk payı da yok değil. Uzıın süredir, gazetecilerin habcr nesnesi oldıığu bir mcdyayla karşı karşıyayız. Umro /iyarellerini haberleştirenler, pozlarıyla konuşulaıılar, aşklannı dökenler, yediklerini, içliklerini anlatanlar. birbirinc laf yotiştircnlcr... Sınırlar her geçen gün biıaz dalıa genişliyor. Üstclik de korkutueu bir lıızda! Kinıi "Ycni Gazetecilik" diye tannnlıyor bııııu, kimi içsel bir yönlenı... İşin aslını haberin nesnesi olan, yapılan gazetecilerden öğrenelim isledik. İlk akla gelcnleriıı, Ertuğrul Özkök'iin, Ayşe Arman'ın, Rclıa Muhrar'ın, Hıncal Ulııç'un, Ahmet Hakan'ın, Ayşe Özyılmazcl'in peşine düşlük katamızda somlarla; sadece yazdıklarıyla değil, özel hayatlarmdaki aynntılarla da konuşulnıaktan rahutsız oluyorlar mıydı? Popülcrliklerinin, gazeteciliklcriııin önüne geçtiğini diisünüyorlar mıydı? Gazelecinin kendini öne çıkamıası yazıya ne katıyordu? Ancak soruluı ımız havada kaldı. Kiminin sesini bile duyamadık, çoğu yoğundu. kımisi ise başka isimlerle aynı haberde olmak istemedi. Bir tek Ayşe Annan yamtladı, kendini, yaplığı gazeleciliği jşnlattı. - Galatasaray Üniversitcsi İletişim Fakültesi öğreüm \Yyesi Proi". Dr. Yasemin İnccoğlu ise gclincn siireci analiz etti. ' - Aşklarını dökenlcr, ınnre ziyaretlerini haberlcştirenler, atışanlar... Gazetecilerin nesnesi oldıığu bir ınedyadan söz ediyoruz. Nasıl gcldik bu lıalc, bunda kinıin parmağı var? Yasemin Inceoğlu: Bugiinkü "gazeteci" ve "köşe yazarlığı"nın dönüşümünde mulıakkak ki 1980 sonrası yaşanan dcpolitizasyomm ve i 983 Özal iktidarı ilc Türkiyc'nin etkisi altında kaldığı neo- liberal csintilerin etkisi biiyük. Yükselen değerlcr; optimıım çıkar, rantabilite, kısa yoldan köşeyi dönnıe cdebiyatı, şöhret, haz kültüriinün prim yapması olmazsa olmaz unsurlar. - Bunlar gazeteciliği dc ctkiledi yani. Peki bıınu nasıl değerlendirnıek gerekiyor: Gazetecilik bnzııldu mıı yoksa popüler kültürün gazeteciliği kaçınılmazca getirdiği yer, "yeni gazetecilik" bu mu? - Egosuna yeııik düşen, hcdonist, ben-merkczci, oportünist olarak niteleyebileceğimiz bir gazeteci tipi yaygmlaştı, en büyük dezavantajı kültürel sermayeden yoksun olmasıydı. SüvckU "haber olnva", "kendinden bahsetmc" çabasında olan köşe yazarları furyası oldu. Seyirsel her haber çok sattı, adeta gösteri toplumu haline dönüştük. Bu arada kamuoyunu haber pazarı, pasif izleyici gibi algılanıa eğilimi rahatsız edici boyııtlara ulastı, "okuyucu"nun bazı değerlerine saygısızlık edildi, bu yapılırken de toplum "yeni gazeteciler" tarafindan dcmode olarak nitelendirilen "geleneksel gazetecilik anlayışmdan" ıızak biçinıde, ince zevk, haz duyma gibi konularda eğitilmeye çalışıldı. - Ertuğrul Özkök sık sık Abdi İpekçi, Uğur Munıcu gazcteciliğinin bittiğini, gençlerin "yeni bir gazetecilik' 1 anlayışını kabullcnmesi gcrektiğini vurguluyor. Gazeteciniıı kcııdi hayatıyla lıaberin içinde olduğu, dolayısıyla şöhret bile olabildiği gazetecilik anlayışmdan söz eden çok gazeteci var... - Öncelikle Abdi İpekçi, Uğur Munıcu gazeteciliğinin bitmesi Türk basını açısından çok üzücü, zira araştırmacı gazetecilik, kamu yaran adına ilımal, haksızhk ve yolsuzlukların ortaya çıkanlmasım sağlayan, sosyal veya politik güç, iktidar odaklarının engcllcmelerine karşı yapılan bir gazetecilik türü. Özkök'iin bahscttiği "Yeni Gazetecilik" türü 1973'lerdeTom Gazeteciler artik haber olarak kendilerini sunuyor; aşklannı, gittikleri mekânlan, yediklerini, içtiklerini, kavgalannı anlatıyorlar. Günümüzün gösteri toplumunda, onlar da sahnedeki yerlerini aldı. Galatasaray Üniversitesi îletişim Fakültesi öğretdm üyesi Prof. Dr. Yasemin înceoğlu, gazetecilerin "star"laşmasının tehlikeli olduğunu söylüyor. Wolfe'un gazetecilik antolojisinde yer verdiği örnekler ise, bunun Türk basınmda başanlı ömeklerini saymak zor, yapmaya çalışılıyor ama bu ömekleri araştırmacı gazeteciliğin altenıatifı olarak sunmak yanlış, zira farklı anıaçlara hizmet ediyorlar. - Mesela? - Ycni Gazetecilik cdebi tekniklerin kullanıldığı Sosyal Gerçekçi yazarlar Emile Zola ve Charles Dickens'dan esinlenilmiş bir habcr yazım ve gazetecilik stili. Bilgi vermek yerine, gazeteci ilk elden olaylara tanıklık ediyor, sonra okuyucu için yeniden olayı canlandırıyor, adeta "toplumsal otopsi" yapıyor. - Bizde bu durum daha çok gazetecinin kendini öne çıkarmasıyla sonlanıyor. Peki bu, toplumsal algıyı nasıl etkiler, sizce? - Yazar okuyucu için "dünyaya açılan bir pencere" olmalıyken, vitrinin baş köşesine yerleşiyor, haber malzemesi oluyor, adeta "star"laşan gazetecilerden bahsediyoruz burada, bcnce tehlikeli bir durum. Türkiye gerçeklerinden uzak bir gazetecilik yaparak ne bilgilendirebilirsiniz, ne de psikolojik kaçış sağlayıp uyutabilirsiniz. Olsa olsa hiddetlendirip, ötkelendirirsiniz. - Bu yurtdışında da yaşanıyor mu, yoksa Türkiye'ye özgü mü? -1980'lerlebirlikte ABD'de hard news yerini soft news'e bıraktı, haber- cğlence, apolitik haberler, bol şiddct, kan, cinayet, seks pompalandı, bu da halk istiyor türünden saçma bir gerekçelendirme ile yapıldı. Sonuçta Althusser'in dediği gibi medya, devletin ideolojik aleti. İktidar politikalarının meşrulaştırılmasında, yeniden üretilmesinde çok başanlı bir alet olarak kullanılıyor, kendini dc kullandırıyor. - Türkiye bu bozuk dünya medyasının sadece bir parçası yani... - Türkiye'de bir de köşe yazarı furyası var. Ulusal gazetelerde 300-400 köşe yazarı var. Ne hikmetse haftada yedi gün yazabilecek yetkinlikteler. Böyle olunca iş fıkra anlatıcılığına, anı deftcri tarzındaki köşelcrc dönüyor. Dünyanın hiçbir yerinde yedi gün yazılmaz. Gazetecinin de toplumsal sorumluluğu olduğunu göz ardı ediyoruz. - Bunda, gazetelerin artık bir kâr aracı olarak görülmesinin de payı var... Gazeteciden haber yapmasından ziyade, gazetenin satmasını sağlaması bekleniyor... Holdinglcşen medyalar, büyük holdinglerin medyaya girmesi, özellikle 90 sonrası hızlandı. Didaktik olacak ancak yurttaş gazeteciliği devreye sokulmah. Amaç kamu merakmı gıdıklamak değil, kamu yarannı gözeten haberler yapmak olmalı. Medyaya, dördüncü kuvvet denmesi boşa değil. - İletişim öğrencüeri nasıl bir gazetecilik yapmak istiyorlar? - Özellikle işadamı tipli gazeteciler iletişim fakültclerinden çıkan öğrencilerden memnun değil. Medyaya düşman gazeteciler yetiştirmekle, suçlandık. Umutsuz değilim, zanıan değişecck ve bu gençler bir yerlere gelecek. • Ayşe Arman'a göre her gazetecinin haberini "pazarlamak" için bir yolu var. Çünkü okunmak için ilgi çekmek gerekiyor. O bunu her şeyi sorarak sağlıyor. Haberinin de, kendininde konuşulmasını seviyor. Yine de kalıcı olmak için çalışmanın şart olduğunu söylüyor. îlgi çekmek artık kolay değil - Türkiye'nin en çok konuşulan gazetecilerindensiniz, bu ne hissettiriyor? Ayşe Arman: Öyle ise mutlu olıırum. Mesleğim beni büyülüyor, çok şcy öğreniyonım. Herkes gibi konuşturan işler yapmak için uğraşıyorum. Ama... Başka bir hayatım da var, ev kadmı vc anneyim. Kızım 4.5 yaşmda, ne okuyacağız, ne yiyeceğiz... gibi sıradan ama bana mutluluk veren şeylerle de meşgulüm. Demek istiyorum ki, işimi eğlenerek yapıyorum, bir farklılık olsun diye uğraşıyorum ama sonra kendi koşuşturmama dönüyorum. Ondan sonra kinıin ne söylediğiyle çok ilgilenmiyonım... - Konuşulmanızın nedeni sadece haberleriniz değil. Verdiğiniz pozların da etkisi var. "İyi yazar" yerine, "çılgın gazeteci" diye tanımlanmak rahatsız ctmiyor mu? - Yok lıayır, niyc etsin? Uzun zaman önce, başkalarımn hakkınıızda düşündüklerini, her zaman bizim belirleyemeycceğimizi öğrcndim. Ne yaparsam yapayını, insanlar ne istiyorsa onu düşüneeek. Kimileri sevecck, kimileri nefret edecek. Ben de dünyanın en normal, nıakul kadını değilim. Bir tarafım deli. Dolayısıyla çılgın sıfatı beni rahatsız etmez, hatta ruh halinıi açıklamaya yctmez! Ama ben buyum. Hep böyleydim, değişmedim ki! Pozlara gelince, 40'ıma gelmeden seksi fotoğraflarım olsun istedim. İnsanın kafasındakini gerçekleştirmesi neden körii olsun ki? - Gazetecilerin kendilerini daha çok habere kattıkları hatta bazen haberin önüne geçtikleri anlayışı aslmda siz başlattınız... - Bunu kabul etmek, kendimi çok önemsemek olur. Ayrıca doğru değil. Bu bir dönem, bir dalga, merak etmcyin, bu da geçer başka bir dalga gelir. 18'imde çalışmaya başladım, Nokta, Aktiiel, Tempo, Hürriyet. Şu an 39'umdayım. Önccleri imzalarımız bit kadardı, zamanla imzaların puntolan büyiidü, derken imzalar fotoğraflı oldu, logolar nal gibi oldu, konuğunla birlikte fotoğrafın kullanılmaya başlandı. Bunların hepsinin sorumlusu ben olamam, değil mi? İSTEYEN OKUR... - Peki böyle bir gazetecilik anlayışına siz nasıl vardınız? - Başka türlüsünü bilmiyorum. Menıklı bir tipim. Herkese her şeyi sorarım. Herkes de bana her şeyini anlatır. Belki ben açık olduğumdan, belki de kimseyi yargılamadığımdan... Röportaj- yaparken gcrçekten merak ettiğim için soruyorum, köşeme de, çevremdekilere sohbet ederken anlattıklanmı yazıyorum. Cesurum ve her şeyi sorgulamak bana normal geliyor. Bir de samimiyim. - Şimdi pek çok gazeteci rengini, farkını sorularıyla, diliyle belirtmek yerine haberlere anılarını, yediklerini katıyor. Sizce bıı, gazeteciliğe katkı nıı sağladı yoksa deformasyona mı neden oldu? - Böyle bakmıyorum. Herkesin bir alıcısı var. Almazsm olur bitcr! Mesela bana hitap etmeyen yazarları okumuyorum. Pekâlâ böyle de yapılabilir. Beni de isteyen okıır, istemcyen okumaz... - Gazetecinin kendini yoğun olarak yazının, haberin içine koyması ne sağlıyor sizce? - Hepimiz yaptığımız işi satmaya, pazarlamaya çalışıyoruz. Bazen gazetecileri manavlara benzetiyorum, elmalarımızı armutlanmızı parlatıp, "Gel gel" yapıyoruz okuyucuya. Bilginle, birikiminle, ibtoğrafmla, ilginç sorulannla, anılarınla, acılarınla, mutluluklarınla... Ne ile yapıyorsan yap, ama yap. Zaten başka şansın yok. İnsanların az vakti var, ayrıca internet var. Eskisi kadar kolay değil "ilgi çekmek." Ve görsellik çağmdayız. "Ben şahane sorular soruyorum ama röportajın fotoğrafı umurumda değil!" olmaz. Röportajın sayfasınm nasıl yapıldığı bile umurunda olacak. - Zaman zaman haber konunuzun önüne geçtiğinizi düşünüyor musunuz? - Öyle bir gayretim yok. Oluyorsa da benim elimde değil. Röportajda sorulanmdan çok, konuğumun anlattıklan önemli. Kalın kalın, "Bakın ben ne kadar çok şey biliyorum" sorulan sonnam. - Gündem yaratmak için haberin iyi olnıası kadar gazetecinin popüler olması da önemli mi sizce? - Popüler olması gerekmiyor ama iyi gazeteci olmalı. Ben de kendimi iyi gazeteci sayıyorum. Ama fotoğrafçı da iyi olacak. Sayfayı yapan da. Sonra iyi anonslanacak, Hürriyet gibi bir gazetede çıkacak! Çalıştığın gazetenin de iyi olması önemli... -Sizin için izlenmek, takip edilmek de, okunmak kadar önemli nıi? - Benim için haberimin konuşturması önemli. Ama onun da bir süresi var. Önemli olan tek şey, ne biliyor musunuz? Çalışmak. Bu kadar yıldır varsam tek sebebi bu. Üç beş fotoğraf değil. Ben eşek gibi çalıştım. Hâlâ çalışıyorum, çalışkan muhabirim. •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear