Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 2009 CUMARTESİ
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Darbelere Karşı
Demokrasiyi Korumak
Türk Silahlı Kuvvetleri son zamanlarda, “laiklik
karşıtı eylemlerin odağı AKP” ile yandaş
medyasının yoğun yıpratma hamlelerine, hatta
saldırılarına hedef oluyor.
Bu saldırganlara kendilerini liberal aydın etiketi
altında gizlemek isteyenler de katılmış
bulunuyorlar.
Gerçek niyetleri o olmasa bile, hepsinin afişe
amaçları “demokrasiyi darbelere karşı korumak”.
Son altmış yılda, sarih ve örtülü ya da
gerçekleşmiş veya teşebbüs safhasında kalmış
altıdan fazla darbe girişimi olduğuna göre, bu
sav ilk bakışta doğru gibi görülebilir.
Ancak görünüşle sınırlı kalmamak gerek.
Her şeyden önce, askeri darbelere sivil
nedenlerinden soyutlayarak eğilmek yanlışına
düşmemek gerek. Çünkü askeri darbelerin,
güçlü sivil nedenleri de var.
Başka bir deyişle Türkiye’deki askeri
darbelerdeki sivil sorumluluk, en hafif deyimiyle,
asgari askeri sorumluluk kadar önemlidir.
Şöyle bir bakın geçmiş darbelere; her birinin
arifesinde, sistemin iflas ettiğini, demokrasinin
ya yerlerde süründüğünü ya da ayaklar altına
alındığını göreceksiniz.
Zaten bütün darbelerin ilk günlerinde halkın
geniş desteğine sahip olduğu aşikârdır. Tabii ki
bu olgu onları meşru kılmıyor, o ayrı bir sorun.
Ama halkın desteğine sahip olmayanların
teşebbüs aşamasından ileri gidemedikleri de bir
gerçektir.
Yanlışları bilimsel unvanının ardına saklayarak
doğrulamaya meraklı bir profesörümüz de
geçenlerde, “Tabii ordu elinde silah tutuyor,
onun için en çok ona dikkat ediyoruz” derken o
baskın edasıyla, bir yanlışı daha
doğruymuşçasına yutturmaya çalışıyordu.
Hocanın söylediği geçerli olabilirdi, eğer
demokrasiye karşı kuvvet kullanarak yapılan
bütün darbeler silah gerektirseydi.
Oysa hukukçuların da belirttiği gibi, darbe
suçlarında, silahın bu işe elverişli olması
gerekliliğinin yanı sıra, cebir şiddetin illa silahtan
kaynaklanmasının zorunlu olmaması gerçeği de
vardır.
Literatürde, manevi cebir unsuru olarak
belirtilen bu husus, devletin erkini elinde
tutanların silahlı şiddete gerek olmadan, laik
demokratik sosyal hukuk devletinin yapısını
anayasanın öngördüğünün tersine çevirirken
silah yerine o erki kullanabileceklerini
belirtmektedir.
Örneğin siyasi iktidarı yürütenler, yargı
bağımsızlığını çiğnemenin yanı sıra bir de yargı
kararlarını dinlemeyip, yasaya aykırı eylemlerini
sürdürürlerse, yine devlet erkini kullanarak
iktidardaki partilerini laiklik karşıtı eylemlerin
odağı haline getirirlerse, burada manevi cebir
unsurlu bir sivil darbe teşebbüsü var demektir.
Baskın edalı hocanın bilmediği ya da bilip de
bilmezden geldiği gerçek işte budur.
Demek ki, ülkemiz örneklerinin de gösterdiği
gibi, darbelerin illa askeri olması zorunlu değil,
sivil darbe girişimleri de mümkündür.
Haksızlık etmemek için şöyle diyelim:
Türkiye’de de başka ülkelerde de demokrasiler
zaman zaman askeri ya da sivil darbelerin
tehdidi altındadırlar.
Türkiye’ye gelelim: Bugün herkes biliyor ki,
artık askeri bir darbenin koşulları da, dolayısıyla
olasılığı da yoktur.
Eğer aynı şeyi sivil darbeler için de
söyleyebilecek olsaydık, bunu çok sevindirici
olarak kabul edebilirdik.
Ama yaşayarak görüyoruz ki, bir sivil darbe,
olasılık olmanın ötesinde tezgâhlanmış bir
gerçek olarak, başarıya doğru yürümektedir.
Başka bir deyişle, iki değişik kaynaklı darbe
olasılığının içinde yakın tehdit olanı sivil darbedir
ülkemizde.
Bu durumda acil tehlike olan sivil darbeyi
görmeyip, onu gözlerden kaçırmak için şu anda
mümkünü olmayan askeri darbeyi öne
çıkaranlar, dürüst namuslu demokratlar
değillerdir.
Bu demokrasi sahtekârları, aynı zamanda sivil
darbe şakşakçılarıdır.
Sizi gidi sivil darbe şakşakçısı yandaş medya
ve yandaş kalem mensupları sizi!..
asirmen@cumhuriyet.com.tr
AKP’nin oyları eriyor
Parti, yüzde 34 oy oranõyla iktidara geldiği 3 Kasõm 2002’den sonra ilk kez bir anket
sonucuna göre yüzde 31’e geriledi. Sonar, ‘AKP, ANAP gibi eriyor’ yorumunu yaptõ
İstanbul Haber Servisi - Sonar’õn-
yaptõğõ araştõrma, “Demokratik açılım”
projesinin AKP’ye önemli oranda oy
kaybettirdiğini, bugün genel seçim yapõlsa
AKP’nin oylarõnõn yüzde 31’e gerileye-
ceğini, CHP’nin ise yüzde 28’e yüksele-
ceğini ortaya koydu. Kurulduğu ve yüz-
de 34 oy oranõyla iktidara geldiği 3 Ka-
sõm 2002’den bugüne dek AKP’nin ilk
kez yüzde 31’e gerilediğine dikkat çekildi.
Sonar Araştõrma Şirketi tarafõndan ya-
põlan “Türkiye Siyasi Eğilimler ve
Beklentiler Araştırması -Ekim 2009”
araştõrmasõ AKP’nin, ANAP gibi eri-
diğini gösterdi. “Yüz yüze anket” yön-
temiyle yapõlan araştõrma, 15 il, 20 il-
çe ve 20 köyde gerçekleştirildi. Yüzde
30’u kõr özelliği taşõyan ilçe ve köy mer-
kezlerinde yapõlan araştõrmada 3 bin ki-
şi ile yüz yüze görüşüldü.
Araştõrmaya göre bugün seçim olsa
“AKP” yüzde 27.45, “CHP” yüzde
24.45, “MHP” yüzde 16.98, “DTP”
yüzde 5.74, “SP” yüzde 5.30, “BBP”
yüzde 1,90, “DSP” yüzde 1.73, “DP”
yüzde 1.63 ve “Diğer” yüzde 1.47 oy
alõyor. Araştõrmada “Kararsızlar”õn
oranõ ise yüzde 13.35’i buluyor. Ka-
rarsõzlarõn dağõtõlmasõyla ise partilerin
oy dağõlõmlarõ şöyle gerçekleşiyor:
“AKP” yüzde 31.68, “CHP” yüzde
28.21, “MHP” yüzde 19.59, “DTP”
yüzde 6.62, “SP” yüzde 6.12, “BBP”
yüzde 2.19, “DSP” yüzde 2, “DP”
yüzde 1.89 ve “Diğer” yüzde 1.69.
Verilere göre, CHP, AKP’yi yakalarken
MHP ve SP’nin oy oranlarõ yükseliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükü-
metinin Kürt ve Ermeni açõlõmõ sürecinde kamuo-
yundaki tepkiye bağlõ olarak partinin oylarõnda dü-
şüş eğilimi görmesi durumunda 2010 yõlõnda erken
seçime gidebileceği yorumlarõ yapõlõyor. AKP’nin
Kürt açõlõmõnõn başarõsõz olmasõ durumunda suçu mu-
halefet partilerine atacak bir propaganda yürüteceğine
dikkat çekiliyor.
ANAVATAN TARİH OLUYOR
DP, Cindoruk’un
liderliğinde devam
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demok-
rat Parti (DP) ve Anavatan Partisi, merkez sağ-
da bütünleşmeyi bugün Atatürk Spor Salonu’nda
gerçekleştirilecek kongrede tamamlayacak.
Atatürk Spor Salonu’nda yapõlacak ortak
kongre iki parti resmen birleşecek. ANAP’õn
manevi lideri Turgut Özal’õn, 20 yõl önce Cum-
hurbaşkanõ seçildiği tarihe de denk gelen ortak
kongrenin ardõndan, birleşme çatõsõ DP, birle-
şik partinin Genel Başkanõ da Hüsamettin
Cindoruk olacak. ANAVATAN Genel Başkanõ
Salih Uzun’un “genel başkanvekilliği”ni üst-
lenmesi beklenirken eski Başbakan Mesut Yıl-
maz’õn da katõlõmõyla DP aynõ zamanda parla-
mentoda temsil hakkõnõ kazanacak. DSP’den ay-
rõlan bağõmsõz milletvekillerinin yanõ sõra eski
DSP Milletvekili Tayyibe Gülek, ANAP’õn es-
ki genel başkanlarõndan Nesrin Nas’õn da
DP’nin Genel İdare Kurulu’nda yer almasõ
bekleniyor.
Salonda, saat 10.00’da başlayacak kongrenin
ilkinde Anavatan Partisi’nin tüzel kişiliği res-
men sona erdilecek. Saat 11.00’de de Demo-
krat Parti’nin kongresi yapõlacak. DP’ye Halkõn
Yükselişi Partisi’nin katõlmasõ da bekleniyor.
Seçim yõlõ olmamasõna karşõn 2010’da faiz hariç harcamalar ve bütçe açõğõ yüksek tutuldu
Bütçenin satır aralarındaki sır
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü-
metin Meclis’e sunduğu 2010 Yõlõ Merkezi Yö-
netim Bütçesi ile piyasalarõn beklentileri, erken
seçim olasõlõğõnõ güçlendiriyor. Hükümet 2010
için rekor bütçe açõğõ belirledi. Sosyal kesimlere
yönelik harcamalarõ enflasyonun çok üstünde art-
tõrdõ. Krizin normal seçim tarihi olan Temmuz
2011’e yaklaştõkça yurttaşlarca daha fazla his-
sedileceği görüşü de Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn erken seçime gitme olasõlõğõnõ art-
tõrõyor. Hükümetin erken seçime gidebileceği-
nin ekonomik göstergeleri şöyle:
? Hükümet, yerel seçimlerin olduğu 2009 yõ-
lõ bütçesinde 10.4 milyar liralõk açõk hedeflemiş,
buna karşõn seçimlere kadar olan dört aylõk açõk
20.1 milyar liraya çõkmõştõ. Seçim yõlõ olma-
masõna karşõn, 2010 yõlõ bütçesinde şimdiden
50.1 milyar liralõk açõk hedeflenmesi, akõllara er-
ken seçim olasõlõğõnõ getiriyor.
? Hükümetin erken seçime gidebileceğinin
göstergeleri 2010 bütçesinin satõr aralarõnda yer
alõyor. Hükümet seçim yõlõ olmamasõna karşõn
2010’da faiz hariç harcamalarõ, yüzde 5.3’lük en-
flasyon hedefinin neredeyse iki katõ seviyesin-
de, yüzde 9 arttõrõyor. Yerel yönetimlerin gelir
paylarõ oranõ yüzde 17.6 arttõrõlarak 19.1 milyar
liraya çõkartõlacak. Gelecek yõl, yerel yönetim-
lere toplam 22.1 milyar lira transfer yapõlacak.
? Ayrõca Sosyal Yardõmlaşma Fonu’na ak-
tarõlacak kaynak bu yõla göre yüzde 26.7 arttõ-
rõlacak, yeşil kartlõlara sağlanan sağlõk yardõmõ
4.6 milyar liraya çõkarõlacak. Çiftçilere 5.6
milyar lira destekleme ödemesi yapõlacak. Ta-
rõm sektörüne yapõlacak transferlerin toplamõ ise
8.4 milyar liraya ulaşacak. Yatõrõmlara 22.3 mil-
yar lira, KÖYDES Projesi’ne de 525 milyon li-
ra ayrõlacak.
SİYASİLERİN YORUMLARI
Tartışmalar
alevlendi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Erken seçim beklentisi, siyasette
seçime dönük tartõşmalarõn
alevlenmesine neden oldu.
AKP: Zamanında yapılacak
AKP Grup Başkanvekili Suat Kõlõç,
Başbakan Tayyip Erdoğan ile
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal
arasõnda ayaküstü seçim üzerine
konuşulanlarõ “latife” olarak
değerlendirdi. Erken seçimin
konuşulmadõğõnõ söyleyen Kõlõç,
“Ama iktidar partisi açısından,
bizler açısından bir erken
seçimin adını bile telaffuz etmek
tamamen gereksizdir” dedi. Kõlõç,
“Muhalefet partileri de rahat
olsunlar, ağırdan alsınlar.
Hükümet, sorumlulukları
noktasında gerek yurtiçinde
gerekse yurtdışında tam saha
pres konumunda çalışıyor” dedi.
CHP: Seçim 2010’da olabilir
CHP Grup Başkanvekili Hakkı
Süha Okay “22 Ekim günü,
seçimlerin 4 yılda bir yapılması
ve her ile en az 2 milletvekilliği
verilmesine ilişkin yasa çıktı.
Görülen o ki, 2010 Kasım ayında
bir seçim yapılabilir. Erken
seçim, iktidarın güven tazelemek
ya da düşüşü durdurmak için
başvurduğu bir yöntemdir.
Bakarsınız açılım sürecinde
başarısızlık ortaya çıktığından
daha fazla oy kaybetmemek için
ve dış politikadaki değişim süreci
nedeniyle erken seçim kararı
alınabilir. Erken seçim ihtimali
dile getirilirse, tüpten çıkan diş
macunu gibidir, geri dönüşü
olmaz” dedi.
MHP: Her zaman hazırız
MHP Grup Başkanvekili Oktay
Vural ise “Ayaküstü yapılmış
sohbetlerle Türk siyasetini
yönlendiriyorlar” sözleriyle
değerlendirdi. Vural, “AKP’yi
millet sandıkta bitirecektir.
Belgeler ekseninde toplum
manipüle edilmeden, bu
gelişmeler karşısında milletimiz
kararını verecektir” dedi. Vural,
seçime hazõr olduklarõnõ ifade ettti.
DTP: Önce yasalar değişmeli
DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık,
muhalefet partilerinin seçimden kaç-
mayacağõnõ söyledi. “Türkiye’nin
şartları uygunsa seçime gidilmelidir.
DTP olarak hazırız” diyen Sakõk, Si-
yasi Partiler ve Seçim yasalarõnõn
değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.
AÇILIM SÜRECİ
KÖTÜYE GİDERSE
? Kürt açõlõmõ süreci, 34 PKK’linin Türkiye’ye
gelişi sõrasõnda bölge halkõ ve DTP tarafõndan kah-
raman gibi karşõlanmasõ, örgüt üyelerinin serbest
bõrakõlmasõ kamuoyunda AKP’ye karşõ bir tepki
yarattõ. Bu tepkiler üzerine hükümet, yurtdõşõndan
örgüt üyelerinin Türkiye’ye getirilmesine yöne-
lik girişimleri askõya aldõ. Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan da yurtdõşõndan ikinci grubun ge-
lişinin ertelendiğini açõkladõ. Hükümetin bundan
sonra tepkilerin gündemden kalkmasõnõn ardõn-
dan açõlõm sürecini devam ettirmesi, planlanan
adõmlarõ sõrayla devreye sokmasõ bekleniyor.
AKP’nin, bu adõmlarõn ardõndan kamuoyundan ge-
lecek tepkilere göre hareket edeceği, açõlõm ne-
deniyle AKP’nin oylarõnda düşüş eğilimi görmesi
durumunda bir erken seçim kararõ alabileceği yo-
rumlarõ yapõlõyor. Erken seçimin de 2010 ilkba-
harõ ya da sonbaharõnda yapõlabileceği ileri sü-
rülüyor. AKP’nin TBMM Genel Kurulu’ndan çõ-
kardõğõ nüfusu tek milletvekili çõkaran illere iki
milletvekili verilmesine ilişkin yasayõ uygulaya-
bilmesi için anayasa gereği 2010 yõlõnõn Kasõm
ayõndan önce seçime gitmemesi gerekiyor.
AKP’nin söz konusu yasayõ alelacele çõkarmasõ
erken seçim hesabõ olarak değerlendiriliyor.
KÜRT VE ERMENİ AÇILIMINDAKİ GELİŞMELERE GÖRE AKP’NİN TAVRI TARTIŞILIYOR
Erken seçim beklentisi
SÜREÇ YAVAŞ İLERLERSE
? AKP hükümetinin, açõlõm sürecinin yavaş işlemesi, ana-
yasa ve yasa değişiklikleriyle ilgili olarak herhangi bir ge-
lişme sağlanamamasõ durumunda da erken seçimi gündeme
alabileceği yorumlarõ yapõlõyor. Hükümetin, 2010 yõlõnõn ilk
yarõsõnda bazõ yönetmelik ve tüzük değişikliklerini günde-
me getirebileceği, yasa ve anayasa değişikliklerinde CHP ve
MHP’nin destek olmayacağõnõn kesinleşmesi nedeniyle
anayasa değişikliği sözü vererek erken seçim kararõ alabileceği
de dile getiriliyor.
AÇILIMI ZAMANA YAYMAK
? AKP yöneticileri, yaz aylarõnda seçim çalõşmalarõnõn zor
olmasõ nedeniyle 2011 yõlõnda yapõlmasõ gereken genel se-
çimin mayõs ya da haziran ayõna alõnabileceğini belirtiyor.
AKP’nin, Kürt açõlõmõnõ zamana yayarak 2011 yõlõna kadar
zaman kazanmayõ hedeflediği de kulislerde konuşuluyor. Bu-
na göre AKP, 2010 ve 2011 yõlõnõn ilk yarõsõnõ yine Kürt açõ-
lõmõ tartõşmalarõyla geçirecek. Tüzük ve yönetmelik deği-
şikliklerinin yapõlacağõ bu süreçte bazõ yasa değişiklikleri
de TBMM gündemine getirilecek. AKP, bu yasa değişik-
liklerinden kamuoyunda çok tepki yaratmayacak olanlarõ-
nõ TBMM Genel Kurulu’ndan geçirecek. Yine senaryola-
ra göre, AKP, 2011 yõlõnõn ilkbahar aylarõnda köklü yasa ve
anayasa değişikliği sözü vererek genel seçime gidecek.
? Piyasalar hükümetin erken
seçime gitmesinin “olasõ ve man-
tõklõ”olduğunu düşünüyor. EFG
İstanbul Yatõrõm’õn 16 Ekim 2009
tarih ve “Seçimleri konuşmak için
‘çok erken’ değil, seçimler eko-
nomik politikalarõ belirliyor”
başlõklõ “Özel Not”unda hükümetin Kasõm 2010
veya Mart-Nisan 2011’de erken seçime gidebi-
leceği ifade edildi.
? EFG Yatõrõm erken seçim olasõlõğõ “Ekono-
mik problemlerin seçmen desteği-
ni zayõflatmaya devam edeceğini dü-
şünüyoruz. Çünkü ekonomideki iyi-
leşme seçim tarihine kadar genel
halk kitleleri tarafõndan fark edil-
meyecek. İşsizlik oranlarõ ve reel üc-
retler düzelmeyecek. İyileşmenin
yavaş olacağõ varsayõmõ altõnda, AKP yönetimi seç-
men tabanõnõn gittikçe daha fazla eriyeceğini gö-
rürse, seçimleri tahminimizden bile önce yapma-
ya karar verebilir” ifadeleriyle gerekçelendirildi.
PİYASALAR:
OLASI VE
MANTIKLI
S
onar Başkanõ Ha-
kan Bayrakçı, ilk
genel seçimlerde
bu oranlarõn de-
ğişmesinin mümkün gö-
rünmediğini ve bu oran-
larla çõkõlan bir seçimin ar-
dõndan AKP’nin iktidar-
dan düşerek CHP-MHP
ya da CHP ve MHP ile bir-
likte barajõ geçecek üçün-
cü bir partinin koalisyon
kurabileceğini söyledi.
Bayrakçõ, eylül ayõnda
Kürt açõlõmõ ile ilgili seç-
menin henüz belirsizlik
içinde olduğu bulgularõ
öne çõkardõğõnõ ve bu bulgularõn AKP’ye za-
rar vermezken demokratik açõlõma ilişkin son
gelişmelerin ciddi oranda oy kaybettirdiği-
ni söyledi. Bayrakçõ, “Zaten yoğun bir eko-
nomik krizin pençesinde önünü göreme-
yen Türk toplumu, bu kez, son 20 yılın
acılarını sırtlamış bir konumda adeta
PKK’nin ve DTP’nin istekleri doğrultu-
sunda gelişmeler gözleyince, hiç de faz-
la analiz yapmadan, net bir tavır ortaya
koymaya başlamış gibi görünüyor. Siyasi
iktidarın dahi, nasıl zor bir yola çıktığı-
nı anlamakta gecikmeyerek, ani önlem-
ler ve uygulama değişiklikleri yapmaya
mecbur kalması, hatta tereddütlere ka-
pılması, seçmenin dikkatinden kaçma-
mıştır” dedi.
AKP’nin oylarõnõn yüzde 31’e gerileme-
sinin dikkat çekici olduğunu belirten Bay-
rakçõ, “Bu durum, tıpkı 1989’da ANAP’ın
başına hiç beklemediği bir zamanda gel-
diği gibi, AKP’nin de başına gelerek de-
vam edecektir. AKP’nin oy oranını
2010’un ilk aylarında yüzde 20-30 ban-
dında görürsem, hiç şaşırmayacağım.
AKP, ilk genel seçimlerden, az ya da çok
farkla birinci parti olarak çıksa da bir da-
ha tek başına iktidara gelebilecek sayıda
milletvekili çıkaramayacak gibi görü-
nüyor” diye konuştu.
BAYRAKÇI: İKTİDARI KAYBEDER
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakanlõk kaynaklarõ,
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ile CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal
arasõnda önceki gün
Anõtkabir’de gerçekleşen
sohbette, gazetelere
yansõdõğõ biçimde
özellikle “erken seçimi
ima eden bölümlerin
konuşulmadığını”
belirtti. Başbakanlõk
kaynaklarõ, Deniz
Baykal’a atfen, “Sizin ne
yapacağınız belli olmaz.
Bu yüzden yurt
gezilerimizi
sürdürüyoruz” ve
Başbakan Erdoğan’a
atfen, “Evet haklısınız,
her şey olabilir”
cümlelerinin “sohbet
sırasında
konuşulmadığını ve
tamamen hayal ürünü
olduğunu” bildirdi.
Başbakanlık:
Seçim
konuşulmadı