21 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
[email protected] 31 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Fotoğrafı Görmek... Makine görüntüyü objektifle yakalıyor olsa da, her fotoğraf karesi gerçeği göstermez. Objektifi yaşanan olayın gerçek görüntüsünü saptayabilecek biçimde ayarlayabilmek önemlidir. Medya çağında, kirli çıkar savaşlarında, güç odaklarının güçleri bağlantılı, gerçeği yakalamak üzere kullanılacak objektifin görüş alanı ile oynanır. Hele de işin içinde büyük iktidar savaşları, güçler dengeleri, emperyal çıkarlar oyunları söz konuysa... Türkiye, dünya çıkar dengelerinin yeniden oluşumunda, Türkiye üzerinden bu kadar çok oyunun gündemde olduğu bir süreçte, Erdoğan Hükümeti her gün bir başka iç-dış politika gündemi, projesi ile karşımıza çıkarken, iktidarın sıkıştığı her adımda gündem değiştirerek işin içinden çıkamaz. Son bir haftanın sıcak gündemi tek başına, Türkiye’nin geleceği üzerinde sahneye konulan projelerin, bağlantılı, oyunlar, tuzakların, yaşamsal değişikliklerin boyutları üzerinde birbirinin zıddı kaygılarla zaten çok ağır yaşanan gerilim, cepheleşmenin katlanarak tırmanışı için yeterli... Ermeni, Kürt açılımlarında nerede kaldığımız sorusu üzerinde düşünemeden, İran ziyareti ile çok farklı bir adımın Batı medyasında bile sıcak, etkin tartışmalar yarattığı bir noktada, araya Kıbrıs gündeme giriverdi. Kendi adıma çerçevesi, yeni boyutu hakkında en küçük bir görüş geliştiremediğimi düşünüyordum ki... Değişen haberle bayram günü gerçekleştirilen Erdoğan - Başbuğ belge zirvesi haberi ile gerildim. Zirvenin sonuç açıklaması, içi doldurulursa belge geriliminde ülkemiz açısından olabilecek en az hasarla çıkmamız için sanki umut vericiydi; askeri, sivil yargı süreçlerinin sonuçları beklenecekti... Gelin görün ki askeri, sivil yargı süreçlerinin işletilmesine ilişkin dünün taze haberleri, yine gerilim, cepheleşmeyi tırmandırıcı içerikleriyle öne çıktılar. Bir cepheden ıslak belgenin adli tıp bilirkişiliğinin oluşumuna ilişkin şaibe, gölgeler, son dakika atamaları, görevlendirmeleri Meclis soruşturması ile gündeme geldi. Diğer cepheden Ergenekon davası kapsamındaki yeni sorgulamaların görüntüleri tam tersi güç gösterisinin sahneleri olarak karşımıza çıktı. Sözün kısası Başbakan, Genelkurmay Başkanı, iktidar ve TSK kurumları adına yargılama sonuna kadar cepheleşmeyi tırmandırmamak üzere anlamlı özen gösterilebilse de, yargılama süreçlerinin işletilmesi, askeri-sivil yargı gelişmeleri üzerine medyatik tartışmalar yeterince gerilim tırmandırıcı olacaklar. Kaçınılmaz askeri-sivil darbe gerilimi, çatışması tırmanışı, Türkiye’nin çok yaşamsal dünya gündemi bağlantılı sorunlarına gölge düşürmede etkin işlevini yapacak... Erdoğan ile Başbuğ’un kamuoyuna yansıyan, yargı sonunu bekleme iradelerinin gerçeklik kazanması, gerçekten, içtenlikle bağımsız yargının işletilmesi işlevinin önünün sözde değil özde açılması ile ancak bağlantılı olabilir... Bunun da bir cephede, “demokratik, sivil iktidarı devrimeye çalışan askeri darbe”, diğer cephede “Sandığı, Meclis çoğunluğunu, Cumhuriyet, laiklik, Atatürk devrimleri, rejim karşıtı sivil darbe iktidarı için kullanmış ılımlı İslam iktidarı, tarikatların TSK’yi tam teslim alma operasyonu...” önyargılarının giderek katılaştığı bir çatışma ortamında, hukuk düzeninin en çabuk, en yapıcı işletilmesinden yana işlemesi zor... Keşke ülkenin içinde bulunduğu tehdit boyutları algılanmış olarak kurumların söz konusu iradeyi göstermeleri sağlanabilse... Oysa biz şimdi ıslak belge yerine, Bağdat’ta yaşanan son kanlı çatışmaların anlamından yola çıkarak, Afganistan, Pakistan’a uzanan halkada ABD’nin Türkiye siyasi iktidarı, TSK’sinden beklentilerini sağlıklı tartışmak noktasında olmalıydık. Erdoğan’ın ABD ziyaretinin gündemi, Türkiye’ye, TSK’ye ABD çıkarları üzerinden biçilen yeni rollere, yeni zorlamalara açık düşünceler geliştirme sağduyusunu gösterebilmeliydik... ABD, AB medyası dünya dengelerinin bu çok sıcak sorunlarını, kendi kamuoylarını uyutma işlevlerine karşın çok daha açık tartışabiliyorlar. Oralardan ABD silahlı güçlerinin Irak bataklığındaki yeni çıkmazını biraz daha net görebiliyoruz. ABD askerlerinin Bağdat sokaklarında burunlarını gösteremediklerinden yola çıkıyor, ABD askeri gücünün aşağı çekilmesinin ardından Irak’ın daha kanlı bir iç savaşa sürüklenmemesi için, yeni daha bir demokratik seçim yapma zorunluluğunun altı çiziliyor. Afganistan’da ise ABD askerlerinin Vietnam’dan daha sıkışık bir konuma düşmelerinin an meselesi olduğu vurgulanıyor. Pakistan’da ABD yandaşı yeni bir askeri darbe bile kurtarıcı, ufuk açıcı görülemiyor, tarafları bir araya getirecek yeni bir siyasal uzlaşma düşleniyor... Bu darboğaz, açılımlardaki çuvallamalar da dahil iç-dış kritik dengelerdeki kaymalar, ıslak belgenin gündeme gelmesinin zamanlaması ile ilişkili olabilir mi? [email protected] Son aylarda ette yaşanan fiyat artõşõ sürerken komşu ülkelerle aradaki fark dudak uçuklatõyor Et komşuda 9, bizde 30 liraEkonomi Servisi - Türkiye’de son aylarda ette yaşanan fiyat artõşõ sü- rerken komşu ülkelerdeki et fiyatlarõ ile aradaki fark da giderek büyüyor. AA muhabirinin Edirne, Bulgaris- tan’õn Sivilengrad ve Yunanistan’õn Orestiada kentlerinde yaptõğõ belirle- melerde, et fiyatlarõnda büyük farklõ- lõk olduğu ortaya çõktõ. Edirne’de 1 ki- logram dana kõyma 20, bonfile 30, da- na kuşbaşõ 22, kuzu pirzola 25, kuzu parça 20-28 liradan satõlõrken, Edir- ne’ye 20 kilometre mesafedeki Bul- garistan’õn Sivilengrad kentinde, da- na (kõyma, bonfile, parça ve diğerle- ri) 9-12 liradan, koyun eti 6.5, kuzu eti (kemiksiz) 10, kemikli 8 liradan satõ- şa sunuluyor. Aynõ yerde piliç 5, tavuk butu 3.5 liradan satõlõyor. Edirne’ye 18 kilometre mesafede- ki Yunanistan’õn Orestiada kentinde ise dana eti 14-15 lira, kõyma 14, ku- zu 18 liradan satõlõyor. Birbirine çok yakõn olan ve aynõ coğrafi koşullara sa- hip 3 ayrõ ülkede, et fiyatlarõndaki ina- nõlmaz fark dikkati çekerken, özellikle Kurban Bayramõ’nda Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmiş çok sayõdaki soydaşõn Bulgaristan’a giderek, ya- kõnlarõnõn yaşadõğõ Türk köylerinde kurban kesimi yaptõklarõ belirtiliyor. Canlõ hayvanlarõn Bulgaristan’dan, kasaplarda satõlan et fiyatlarõnõn yüz- de 40 daha azõna temin edilebileceği- ni belirten soydaşlar, “Türkiye’de kurban kesmek isteyenler en az 400 lira ayırmak zorunda. Orta boy bir kurbanlığın 500 liradan aşağı bulunması çok zor. Bulgaris- tan’da 200-300 liraya iyi bir kur- banlık bulunabiliyor” diye konuştu. TOBB Yönetim Kurulu üyesi ve Edirne Ticaret Borsasõ Başkanõ Mus- tafa Yardımcı, fiyatlardaki artõşõ, hayvancõlõk konusunda yanlõş politi- ka uygulanmasõna bağladõ. Yardõmcõ, besicilerin yeteri kadar desteklenme- diğini savunarak şunlarõ kaydetti: “Besicilik mutlak surette destek- lenmelidir. Özellikle küçükbaş des- teklenmeli. Süt ve et için destekle- me yapılmalıdır. Yeterli desteği alamayan üretici, süt fiyatlarında- ki düşüş de eklenince hayvan bak- mıyor. Geçen yıl 725 TL olan süt fi- yatı 630 TL’ye geriledi. Kurban Bayramı yaklaştıkça et fiyatların- daki artış da sürecek. Bu yıl 50 ki- logramlık ufak bir kurban 400 li- radan aşağıya alınmaz. 70-80 kilo- gram arasındaki kurbanlık fiyatla- rı 500’ü aşar. Borsa olarak bu yıl baskül fiyatı yerine serbest bırak- mayı planlıyoruz. Pazarlıkla belki fiyatlar biraz daha aşağıda olur.” Birbirine çok yakõn olan ve aynõ coğrafi koşullara sahip 3 ayrõ ülkede et fiyatlarõndaki inanõlmaz fark dikkati çekiyor. Edirne’ye 20 kilometre mesafedeki Bulgaristan’õn Sivilengrad kentinde, dana kõyma, bonfile, parça ve diğerleri 9-12 liradan, koyun eti 6.5, kemiksiz kuzu eti 10 liradan satõlõyor. Devlerin yüzü güldü Ekonomi Servisi - Ja- pon elektronik devi Sony, temmuz-eylül aylarõnõ kap- sayan 3. çeyrekte 26.3 mil- yar yen (289 milyon dolar) zarar açõkladõ. Tokyo mer- kezli şirket, 2010 yõlõ Mart ayõnda biten mali yõla iliş- kin öngörülerini de revize ederek, daha önce 120 mil- yar yen (1.3 milyar dolar) olan zarar tahminini 95 milyar yene (1 milyar do- lar) çekti. Sony, bir önce- ki mali yõlda 98.9 milyar yen zarar etmişti. Şirket, çeyrek yõlda, çekirdek elektronik ve cihaz bö- lümlerinde kâra döndüğü- nü, ancak LCD televiz- yon ve bilgisayar oyunla- rõ çip bölümlerinin, fiyat rekabetinden etkilendiğini bildirdi. Samsung Güney Koreli elektro- nik devi Samsung’un ise 3. çeyrek kârõ, geçen yõlla kõyaslandõğõnda üçe kat- landõ. Kârõn artmasõnda, bilgisayarlar için hafõza kartlarõ ve düz ekran tel- evizyonlardan mobil tele- fonlara tüketici ürünlerin- de artan satõşlarõn etkisi oldu. Geçen yõl 3. çeyrek- te 1.22 trilyon von kâr eden şirket, bu yõl söz ko- nusu çeyrekte 3.72 trilyon von (3.14 milyar dolar) kâr elde etti. Bu rakamla çeyrek yõl net kârõnda bü- tün zamanlarõn rekoru kõ- rõldõ. Panasonic Japon elektronik üreti- cileri Panasonic ve Toshi- ba kâra geçti. Panasonic, temmuz-eylül aylarõnõ kap- sayan 3. çeyrekte bir yõldan bu yana ilk kez 6.1 milyar yen (67 milyon dolar) kâr etti. Toshiba da 3. çeyrek- te, maliyetleri kõsmasõ ve yüksek hafõza kartõ satõşlarõ nedeniyle kâra geçti. LG Electronics LG Electronics mali yõ- lõn üçüncü çeyreğinde ci- rosunu ve operasyon ge- lirlerini arttõrmayõ başardõ. Şirket dünya çapõndaki sa- tõşlarõnõ geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 15.7 oranõnda arttõrarak 11.2 milyar dolar ciro elde etti. Operasyon kârõ ise yüzde 1.3 puan artõşla bir önceki yõlõn üçüncü çeyreğine gö- re yüzde 6.1 marjla 685 milyar dolara çõktõ. Asya ekonomileri küresel durgunluktan geri sõçramayõ başardõ ancak önlerinde zorlu bir süreç var Asya hem öncü hem tehdit PELİN ÜNKER Küresel ekonomik durgunluk Asya’yõ de- rinden sarssa da, Asya ekonomileri hõzla to- parlanõyor. IMF 2010’da Asya için yüzde 5 büyüme öngörürken, toparlanma sağ- lamlaşõncaya kadar teşvik programlarõ- nõn devamõnõn ve iç talebi arttõrõcõ uygu- lamalarõn gerekliliğine işaret ediliyor. IMF’nin Asya-Pasifik Ekonomik Görünüm Raporu’na göre, Asya bölgesi dünyanõn di- ğer bölgelerine göre ekonomik toparlan- mada yeşil filizleri çok önceden gördü ve bu filizler kök salmaya başladõ. Faiz oran- larõnõn düşürülmesi, hükümete harcama- larõna yönelik destekler, daha güvenilir ve kurumsal kamu politikalarõ, sağlam banka bilançolarõ bunu mümkün kõldõ. Ancak, diğer yandan da enflasyonist bas- kõlarõn ve mali sürdürülebilirliğin tehdidi de başladõ. Asya’nõn küresel kriz sürecin- deki başarõsõ, küresel yatõrõmcõlarõn bu ülkelere olan ilgisini arttõrdõ. Gayrimenkul ve hisse senetlerine yönelik artan ilgi, bu ülkeler açõsõndan balon riskini de berabe- rinde getirdi. 2010’da küresel kriz sonrasõ toparlanma sürecinin güç kazanmasõ için önde gelen merkez bankalarõnõn gevşek para politikasõ uygulamalarõnõn devam etmesi gerekiyor. Çin yönetiminin, rezervlerindeki Avro ile Japon yeni oranõnõ arttõrma kararõ, ABD Dolarõ’nõn değer kaybetmesini tetikliyor. Dolarõn değer kaybõnõn devam etmesi, küresel emtia fiyatlarõndaki yükselişin hõz kazanmasõ durumunda faiz arttõrõmõna gi- dilmesi söz konusu olabilir. Asya merkez bankalarõnõn erken faiz arttõrõm kararlarõ da küresel ekonomide bir şok etkisi yaratabilir. Asya’da veriler iyileşmeyi gösteriyor  2. çeyrekte Asya-Pasifik bölgesinde Japonya, Sin- gapur, Hong-Kong, Tayvan, Tayland ve Yeni Zelanda durgunluktan çõktõ.  Güney Kore ekonomisi, 3. çeyrekte son 7.5 yõ- lõn en hõzlõ büyümesini kaydederken, Çin ve Singa- pur da hõzlõ büyüme rakamlarõna ulaştõğõnõ açõkladõ.  Japonya’da eylül ayõnda işsizlik oranõ yüzde 5.3’e düşerken, tüketici fiyatlarõ endeksi de yüzde 2.3 ge- riledi. Japonya ekonomisi, haziran ile biten 3 ayda yüz- de 0.6 büyüme kaydetti.  Nisan-haziran döneminde yüzde 7.9 büyüyen Çin ekonomisi, temmuz-eylül döneminde yüzde 8.9 bü- yüdü. Üçüncü çeyrek için denizaşõrõ yatõrõmlarda yüz- de 190 artõş kaydeden Çin, küresel ekonomik topar- lanmadaki yön verici rolünün altõnõ çizdi.  Singapur ekonomisi ağustos ayõnda resesyondan çõktõğõnõ açõkladõ. 2. çeyrekte ekonomi biomedikal üre- tim ve inşaat sayesinde son 6 yõlõn en hõzlõ büyüme- sini kaydetti.  Hong-Kong da 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe gö- re yüzde 3.3 büyüme kaydetti.  İsrail ekonomisi, 2. çeyrekte yõllõk bazda yüzde 1 büyüme kaydetti.  İkinci çeyrekte Tayvan ekonomisi bir yõldan faz- la bir süredir ilk kez büyüdü. Tayland ekonomisi de söz konusu çeyrekte 11 yõldan bu yana karşõ karşõya kaldõğõ en kötü resesyondan çõktõ. Ekonomi 2. çeyrekte bir önceki çeyreğe göre yüzde 2.3 büyüme kaydetti. Ekonomi Servisi - Krizin etkisiyle sarsõlan ABD, son bir yõldan uzun süredir ilk kez büyüme kaydetti. ABD Ticaret Bakanlõğõ’nõn açõkladõğõ verilere göre, ABD’de gayri safi yurtiçi hasõla temmuz-eylül aylarõnõ kapsayan çeyrekte yõllõk bazda yüzde 3.5 büyüdü. Ekonomi, 4 çeyrektir üst üste daralma yaşõyordu. Büyümede 787 milyar dolarlõk teşvik planõnõn etkisi olduğu vurgulandõ. ABD ekonomisinde en son 2008’in 2. çeyreğinde yüzde 2.4 büyüme yaşanmõştõ. Beyaz Saray, ABD Başkanõ Barack Obama’nõn ekonomik teşvik planõyla 650 binden fazla işin kurtarõldõğõnõ ya da yaratõldõğõnõ açõkladõ. Yapõlan açõklamada, 288 milyar dolarlõk vergi kesintilerinin teşvik olarak aktarõlmasõ da eklendiğinde, teşvik planõnõn 1 milyondan fazla iş kurtardõğõ ya da yaratõldõğõ ifade edildi. Bunun yanõ sõra, teşvik harcamalarõnõn kullanõmõ ve istihdama ilişkin verilerin bundan böyle internet ortamõnda yayõmlanacağõ da açõklandõ. Böylece, teşvik harcamalarõnõn nasõl harcandõğõna ilişkin en büyük ve en eksiksiz bilgilere ulaşõlabileceğinin altõ çizildi. Borsalar şaşırdı ABD’nin 4 çeyrek aradan sonra yüzde 3.5 büyüdüğünün açõklanmasõya birlikte resesyonun artõk sona erdiği düşüncesi önceki gün Amerikan borsalarõnõ sõçrattõ. Dün gelen veri ise ABD’nin tüketim harcamalarõndaki 2009’daki en büyük düşüşe işaret ederken borsalardaki olumlu havayõ negatife çevirdi. ABD Başkanõ Barack Obama da, iş yaratõlõp yaratõlmadõğõ, ailelerin faturalarõnõ ödeyip ödeyemediği ve iş yaşamõnda kredilerin akõp, işlerin doğru yapõlõp yapõlmadõğõ gibi ekonomik ilerlemenin ölçülmesi için başka göstergeler de olduğuna işaret etti. ABD’nin üçüncü çeyrekte yõllõk bazda yüzde 3.5 büyümesi dünya eko- nomisine ilişkin umut veren bir sinyal oldu. Ancak ünlü yatõrõmcõ Ge- orge Soros, küresel ekonomik iyileşmenin kõrõlgan olduğunu ve iyi- leşmenin ikinci bir diple bölünebileceğini belirtti. Budapeşte’de bir konuşma yapan Soros, iyileşmenin kolaylõkla son bulabile- ceğini söyledi. Soros, olasõ bir ikinci dibin 2010 veya 2011’de yaşanabileceğini kaydetti. Bu arada IMF Başkanõ Dominique Strauss-Kahn, ABD ekonomisinin büyümeye geçmesinin cesa- ret verici olduğunu ancak işsizlik arttõğõ sürece, krizin devam edeceğini belirtti. ULUSOY, EVDEN EVE TAŞIYACAK Ulusoy’un, İstanbul’dan Türkiye’nin dört bir yanõna “evden eve ve işten işe” taşõmacõlõk hizmeti gerçekleştireceği bil- dirildi. Ulusoy’dan yapõlan açõklamada, sektördeki deneyimlerini şimdi de taşõmacõlõk alanõna ak- tardõğõ belirtildi. Açõklamada, müşteri memnuni- yeti ve güvenlik unsuru başta olmak üzere, eksper hizmetlerinden taşõnacak eşyanõn sigortalanma- sõna kadar profesyonel ve eğitimli kadrosu ile bu alanda da hizmet verecek olan Ulusoy’un, sektöre yeni bir soluk getirmeyi hedeflediği kaydedildi. VOB BÜYÜMEDE DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasõ (VOB), ku- ruluşunun beşinci yõlõnda uluslararasõ alanda sağlam adõmlarla ilerliyor. VOB’un, vadeli işlem piyasalarõnõn en önemli ve saygõn derneklerinden Futures Industry Association’a (FIA) üyeliği kabul edildi. FIA’nõn üyeleri arasõnda dünyanõn önde gelen bor- salarõ ve takas kurumlarõ ile aracõ kuru- luşlar, bankalar, hukuk, muhasebe ve tek- noloji firmalarõ ve vadeli işlem piyasala- rõnda faaliyet gösteren diğer şirketler yer alõyor. FIA verilerine göre 2009’un ilk ya- rõsõnda VOB’da işlem miktarõ yüzde 73.2 arttõ. Bu sonuçla VOB, yüzde 207.6 büyüyen Shanghai Futures Exchange ve yüzde 94.7 büyüyen Multi Commodity Exchange of In- dia’nõn ardõndan en hõzlõ gelişen üçüncü va- deli işlem borsasõ oldu. ABD ekonomisinde yaşanan büyümeyle toparlanmanın artık başladığı sinyalleri verilirken bir yandan da tüketici harcamaları ve gelirlerdeki zayıflık devam ediyor. İşsizlik oranı da rekor yüzde 9.8 seviyelerinde kalmayı sürdürüyor. Tüketici harcamaları eylülde yüzde 0.5 düştü. Bunda, hü- kümetin otomobil satışlarını arttırmak için uyguladığı hurda teşviki programının sona ermesi etkili oldu. SOROS: İYİLEŞME 2. DİPLE BÖLÜNEBİLİR TEKNOLOJİ Asya’da endüstriyel üretimin ve gayri safı yurtiçi hasılanın desteklenmesi ihracatta hızlı toparlanmayı körükledi. Krizden çõkõşta öncü olarak görülen Asya’da yeşil filizler çoktan kök saldõ, ancak düşük faiz oranlarõ sayesinde yabancõ yatõrõmcõnõn yoğun iştahõnõ çeken bu ülkeler küresel ekonominin gidişatõna karşõ tehdit de barõndõrõyor. Tüketici 120 milyar lira borçlu Ekonomi Servisi - Tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 16-23 Ekim haftasõnda 17.4 milyon TL artarak 120 milyar 212.6 milyon TL oldu. Merkez Bankasõ’nõn verilerine göre, bankalarõn tüketici kre- disi alacaklarõ 16-23 Ekim haftasõnda 484.4 milyon TL artarak 86 milyar 144.8 milyon TL’ye yükselir- ken, kredi kartõ borçlarõ 466.9 milyon TL’lik düşüş- le 34 milyar 67.8 milyon TL düzeyinde gerçekleşti. Tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 17.4 mil- yon TL artarak 120 milyar 212.6 milyon TL oldu. ABD’de büyüme başladõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear