Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
31 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 15
Finansbank KOBİ Bankacõlõğõ,
Microsoft Türkiye ve Özgür Kâ-
şifler KOBİ Koçluğu işbirliğiyle
hayata geçirilen “KOBİ Güçlen-
dirme Kampõ” ile KOBİ’lerin glo-
bal krizden güçlenerek çõkmalarõ hedefleniyor.
KOBİ Güçlendirme Kampõ’na katõlõmda
Finansbank müşterisi KOBİ’ler, yüzde 30 in-
dirim kazanõrken CardFi-
nans’a özel 12 taksit imkâ-
nõndan da faydalanabiliyor.
Ayrõca tüm KOBİ sahipleri, 2
günlük “İş Geliştirme Koçlu-
ğu” deneyim programõna üc-
retsiz olarak katõlarak, 1 yõllõk
kamp süresince nasõl bir ça-
lõşma şekli içerisinde oluna-
cağõnõ deneyimleyebilecek.
KOBİ sahiplerinin 1 yõl sü-
reyle İş Geliştirme Koçluğu hizmeti alacağõ bu
kampta, her katõlõmcõnõn özel bir koçu olacak.
Kamp süresince, KOBİ patronlarõ işletmele-
rini büyütmeye doğru sağlam bir yönetimin te-
mellerini atacaklar.
Kamp programõ kapsamõnda, KOBİ sahip-
leri, iş geliştirme koçlarõnõn yardõmlarõyla iş-
letme yönetiminin 7 temel alanõnda (Liderlik,
Pazarlama, Para Yönetimi, Yönetim, Müşte-
ri Memnuniyeti, Müşteri Kazanma ve Müşte-
ri Yaratma) inovatif sistemler
kuracaklar.
Eğitim ve koçluk hizmetleri
ABD lisanslõ, 32 yõldõr 50 binin üze-
rinde KOBİ tarafõndan başarõ ile uygulanmõş
E-Myth Ustalõk Kazanma Programõ’nõn Tür-
kiye lisansörü Özgür Kâşifler KOBİ Koçluğu
firmasõ tarafõndan sağlanacak. Ayrõca kaza-
nõlacak başarõda
önemli köşe taşla-
rõndan biri olan
teknik donanõm
için gerekli CRM
(Müşteri İlişkileri
Yönetimi) prog-
ramõ tüm kamp
katõlõmcõlarõna
Microsoft Türkiye
tarafõndan 1 yõl
boyunca ücretsiz olarak sunulacak. İlk aydan
başlamak üzere ortaya çõkan değişim ve iler-
lemeler firma sahipleri ve ayrõca kamuoyu ile
düzenli aralõklarla paylaşõlacak. Bir yõlõn so-
nunda en başarõlõ KOBİ’ler ilan edilecek.
KOBİ Güçlendirme Kampõ’na katõlõm için
başvurular 15 Kasõm 2009 tarihine dek alõna-
cak. Katõlõm şartlarõna ilişkin geniş bilgi ve baş-
vuru formuna www.kobifinans.com.tr/kgk ad-
resinden ulaşõlabiliyor.
Dünya devi McDonald’s’õn res-
toran zincirlerine 22 yõldõr turşu ih-
racatõ yapan Fersan, girilmesi en
zor pazarlardan Japonya’ya da ihra-
cata başladõ. Fersan’õn CEO’su Ar-
can Çelengil, “Japonya’ya ihracat
çok önemli. Çünkü çok ciddi de-
netimlerden geçtik. Yıllarca süren
titiz araştırmaların arkasından
ilk sevkıyatımızı aralıkta başlattık,
ocakta devam ediyor. Bir ay evvel
de limon suyu satışlarımız Fersan
markasıyla başladı” dedi.
Çelengil, “Sirke üretimi bir yan-
dan devam ederken başka ürün-
lerde gelişme kaydettik. Meksika
biberi (Jalapeno biberi) turşusu
üretimimiz her yıl katlanarak ar-
tıyor. 500 tona ulaştık. Salatalık
turşusunda önemli bir ihracatımız
var. Avrupa ülkeleri, ABD, Ja-
ponya, Gürcistan ve Azerbay-
can’da varız. Suudi Arabistan’dan
nar ekşisine talep var. Şalgam
üretimimiz 2 bin tonlara dayandı”
diye konuştu.
“McDonald’s’ın turşucusu” ola-
rak da ün yapan Fersan İngiltere, İr-
landa, İsveç, Danimarka’daki McDo-
nald’s zincirlerine 22 yõldõr turşu ve-
riyor. Böyle bir deve istikrarlõ olarak
mal satmanõn zorluğuna dikkat çeken
Çelengil, “O dönemde az bir satışla
başladığımızda firma tarafından
ABD ve Avrupa’dan gönderilen
denetimci uzmanlar gelip inceleme
yaptı. Hatta McDonald’s bizden al-
dığı maldan daha fazla bir mikta-
rı uzmanlara veriyordu. Kalitemizi
gördüler ve ikna oldular” diye
konuştu.
Eylül ayı sonlarında Başbakan Yar-
dımcısı Ali Babacan tarafından kamuo-
yuna açıklanan Orta Vadeli Program’ın
(OVP), sivil toplum kuruluşları, iş dünyası ve aka-
demik çevrelerin geniş katılımı, yoğun katkısı ve
görüşleri alınarak hazırlandığı bilgisi verilmişti.
Oysa OVP’nin tartışıldığı ortamlarda çeşitli STK
ve meslek kuruluşları programın hazırlanma aşa-
masında kendilerinden herhangi bir katkı isten-
mediğini açıkladılar. TOBB, TÜSİAD, TOSYÖV gi-
bi STK ve bazı meslek kuruluşları OVP’nin açık-
lanan bu konumuyla uygulanmasının kâğıt üzerinde
kalmak zorunda kalacağı açıklaması yaptılar..
Reel sektörün acil beklentisi ise OVP ile birlik-
te “Kısa Vadeli Program”ın ivedilikle yürürlüğe so-
kulması.
Son üç ayda ekonomide yaşanan durağanlık,
başta Denizli olmak üzere Gaziantep, Adıyaman,
Kahramanmaraş gibi tekstil sektörünün yoğun ol-
duğu kentlerimizde yaşanılan sıkıntılarla kendini
gösteriyor.
Düşük kur, yüksek faiz, ithalatla büyüme, en-
flasyon odaklı ekonomi politikalarla üretim yap-
mak, işletmeleri ayakta tutmak çok zor.. Adıyamanlı
bir işadamı yaşadıklarını “Şapkanın içinden tavşan
çıkartan sihirbazdan farkımız yok” sözüyle özetli-
yor.
Hafta içinde İstanbul ve Ankara’da katıldığım
ekonomi ve üretim ana temalı toplantılarda OVP
ile ilgili tanımlamalar ve değerlendirmelerin ortak
paydası ise “Şiir gibi, dinleyince hoş; işinizde ya-
şadıklarınızı görünce bu haliyle içi boş.. İçini dol-
durmadan bize faydası olmaz” şeklinde. Yine
herkesin bir başka ortak noktası da istihdamda 1
milyon 250 bin kişilik bir artış öngörüsüne ilişkin “Biz
mevcut şartlarda çalışan işçilerimizi çıkartmamak
için direniyoruz, yeni yatırımlar olmadan bu kadar
insana kim nasıl iş verebilecek?” sorusu.
OVP’nin başarılı olabilmesi için, “Kısa Vadeli
Program” olarak tanımlanacak bir dizi karar ve uy-
gulamalar iş dünyası ve tüm sektörleri rahatlata-
bilir.
Neler yapılmalıydı ve halen neler yapılabilir so-
rusuna ise verilen yanıtlar özetle şu şekilde:
Bazı AB ülkelerinde olduğu gibi ekonomiyi
canlandırmak için kamu yatırımlarının yapılması ve
geniş halk kesimlerine gelir desteğinin sağlan-
masıyla krizin toplumsal etkisi azaltılır ve ellerine
para geçen geniş kitleler bu parayı kullanabilirdi.
Yeni pazarlara yönelik hedef pazarların be-
lirleneceği ve bu pazarlara girmeye yönelik stra-
teji ve destekler somut olarak belirlenmeliydi.
EXIMBANK kredilerinin kullandırılmasında ye-
ni pazar olarak hedeflenen ülkelerle iş yapacaklara
öncelik verilmeli.
İthalatta politikasızlık nedeniyle iç pazarımı-
za giren standartlara uygun olmayan kalitesiz ve
ucuz mallar haksız rekabete neden olmakta.
Otomotiv sektöründe ÖTV indirimiyle kaza-
nılan üretim ve satış alanında kazanılan ivme sür-
dürülmeli, örneğin hurda araç indirimi devreye so-
kulmalı.
Kayıt dışılığı azaltıcı somut önlem-
lerin alınamaması tüm sektörlerde haksız
rekabete neden olmaktadır.
Vergi mevzuatındaki karışıklık ve karmaşa gi-
derilememiş ve vergilerdeki ve çalışanların SSK
primleri ve istihdam üzerindeki ağır yüklerin indi-
rimi ve peşin vergi uygulamasının sonlandırılma-
sı gibi konular bir türlü gerçekleştirilememiştir.
Enerji fiyatları üzerindeki yüksek vergi ve TRT
payı uygulamasına çözüm getirilememiştir.
Yeni teşvik sistemindeki çelişkiler giderile-
memiş, öncelikli sektörlerin belirlenmesinde bir me-
safe kazanılamamıştır.
Faizlerdeki düşüş, ticari kredi maliyetlerine
birebir yansıtılamamaktadır.
Vergisini ve istihdam ettiği elemanların tüm
vergi ve primlerini zamanında ödeyen işletmelere
kolaylıklar ve prim uygulaması getirilerek bu tür iş-
letmeler özendirilmelidir.
Sonuç olarak Orta Vadeli Planı ekonomiye, iş
dünyasına ve yerli-yabancı tüm yatırımcılara yol ha-
ritası olarak görmekle birlikte, üretimi ve yeni ya-
tırımları destekleyen politikaların benimsenerek uy-
gulanabilmesi için kısa vadede yapılması gere-
kenlerin ancak yaşama geçirilmesiyle OVP’den
olumlu sonuç alınabileceğini bir kez daha hatır-
latmakta yarar görüyorum..
hilmideveli@hotmail.com
Şapkadan Tavşan Çıkarmak...
S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ
YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Belediyenin Gõda Bankasõna
Vergi İndirimi Yok, Vakõf ve
Derneklere Var
B
elediyelere gıda bankacılığı kap-
samında gelir/kurumlar vergisi
mükelleflerince yapılan bağışlar,
net kazancın tespitinde Gelir
Vergisi Kanunu’nun 40. mad-
desine göre gider olarak indirilemez. Ku-
rumlar Vergisi, mükelleflerin bir hesap dö-
nemi içinde elde ettikleri safî kurum kazan-
cı üzerinden hesaplanır ve net kurum ka-
zancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun
ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygula-
nır.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun
40. maddesinin (10) numaralı bendinde,
“fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı
faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara
Maliye Bakanlığı’nca belirlenen usul ve
esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, te-
mizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin ti-
cari işletmeye dahil olanların maliyet bede-
linin net kazancın tespitinde gider olarak in-
dirilebileceği” hükme bağlanmıştır.
Yardım belediyeler aracılığıyla
yapılmamalı
Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak ba-
ğışlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen 251
Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin “2.
Bağışın Yapılacağı Dernek veya Vakıflar” baş-
lıklı bölümünde, gıda maddesi bağışının
dernek veya vakfa yapılmış olması gerekti-
ği, ihtiyacı bulunanlara doğrudan veya baş-
ka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak
gıda yardımlarının Gelir Vergisi Kanunu’nun
40. maddesinin (10) numaralı bendi ile 89.
maddesinin (6) numaralı bendi kapsamında
yapılmış bağış olarak değerlendirilmesinin
mümkün olmayacağı açıkça belirtilmiştir.
Bu nedenle, söz konusu bağışların ihtiyacı
bulunanlara belediyeler aracılığıyla yapılması
mümkün değildir. 5393 sayılı Belediye Ka-
nunu’nun 14. maddesinde, gıda bankacılı-
ğı faaliyetinin belediyelerin görev ve so-
rumlulukları arasında sayılması da durumu
değiştirmemektedir. Dolayısıyla, belediyelere
gıda bankacılığı kapsamında gelir/kurumlar
vergisi mükelleflerince yapılan bağışların, sa-
fi kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanu-
nu’nun 40. maddesinin (10) numaralı ben-
dine göre gider olarak indirilebilmesi müm-
kün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanu-
nu’nda, genel ve özel bütçeli kamu idarele-
rine, il özel idarelerine, belediyelere ve köy-
lere, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti ta-
nınan vakıflara ve kamu yararına çalışan der-
nekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faa-
liyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara
makbuz karşılığında yapılan bağış ve yar-
dımların toplamının o yıla ait kurum kazan-
cının yüzde 5’ine kadar olan kısmı kurum-
lar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar
vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gös-
terilmek şartıyla, kurum kazancından indiri-
lebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Aynı hüküm, gelir vergisi mükelleflerine yö-
nelik olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanu-
nu’nun 89. maddesinin 4 numaralı bendin-
de yer almakta olup ayrıca, aynı maddenin
son fıkrasında da bağış ve yardımın nakden
yapılmaması halinde, bağışlanan veya yar-
dımın konusunu teşkil eden mal veya hak-
kın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre Takdir Komisyo-
nu’nca tespit edilecek değerinin esas alı-
nacağı hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, gerek kurumlar vergisi mü-
kelleflerince gerekse gelir vergisi mükellef-
lerince belediyelere yapılan gıda, temizlik, gi-
yecek ve yakacak maddeleri bağışlarının
makbuz karşılığı yapılması ve karşılıksız ol-
ması halinde, bunların maliyet bedelinin il-
gili yıla ait kurum kazancı veya yıllık topla-
mı beyan edilecek gelirin yüzde 5’ine kadar
olan kısmının kurumlar vergisi beyanname-
si ve gelir vergisi beyannamesinde ayrıca
gösterilmek şartıyla kurum kazancından ve
beyan edilecek gelirden indirilebilmesi müm-
kün bulunmaktadır.
Ünlü restoran zincirine 22 yõldõr turşu ihracatõ yapan Fersan Japonya’ya limon suyu satõyor
KOBİ’lere ‘Güçlendirme Kampı’
“Geçmiş yıllardaki gün boşluklarının ödenmesi mümkün değildir” demiş-
siniz. Acaba sanatçılar için hiçbir uygulama yok mu? Zaman zaman buna ben-
zer şeyler duyuyorum. Veya bu boşlukların ödenmesi için kısa süreliğine de
olsa kanun çıktığı oluyor mu? Sigorta başlangıç tarihinin yedek subaylık
tarihi olarak dikkate alınması için şimdiden başvurmak ge-
rekiyor sanırım değil mi? Hakan Çelik
Geçmiş yıllardaki boşlukların tamamlanması için kanun çık-
malıdır. Sanatçı borçlanması 15 yıl önce yapılmış bir uygula-
madır. Şu an bu yönde bir yasa çıkartılması söz konusu de-
ğildir. Sigorta başlangıç tarihi olarak yedek subaylığın dikka-
te alınması için şimdiden başvurmanızda sakınca olmamak-
la birlikte, hizmet birleştirmeleri emeklilik başvurusunda ya-
pılmaktadır.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
SANATÇILARA BORÇLANMA YOK
Arcan Çelengil’in başarõsõ
Ana ürünü sirke üretimi olan Fersan, 1984
yõlõnda kurulduğunda 4 milyon litre
kapasitesine sahipti. Ancak bu rakama
ulaşamayan firma 1986 yõlõnda Arcan
Çelengil tarafõndan devir alõnõnca adeta uçuşa
geçti. O tarihlerde 1 milyon litre civarõnda
olan satõş önce 4 milyonluk kapasiteye ulaştõ.
Birkaç yõl içinde ilave bir kapasite
oluşturuldu. 14 milyon litreye çõkan kapasite
birkaç yõl sonra ihtiyacõ karşõlayamaz hale
geldi. Sonra bir yatõrõm daha yapõlan firma,
kapasitesini 30 milyon litreye çõkardõ. Tarõm
alanõnda özellikle turşuluk salatalõk ve biber
üretimine ağõrlõk veren ve sözleşmeli çiftçilik
modeli uygulayan firma, üretimde de
bilimselliği ön plana alõyor.
GYİAD-KOSGEB
işbirliği girişimcilik
eğitimleri başladı
GYİAD’õn Küçük ve
Orta Ölçekli Sanayi Ge-
liştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlõğõ
(KOSGEB) işbirliği ile
hayata geçirilen “Giri-
şimciliği Geliştirme
Sertifika Programõ” eği-
timlerinin başladõğõ be-
lirtilerek, GYİAD ve
KOSGEB’in kendi işi-
nin patronu olmak iste-
yen ve iş fikri olan gi-
rişimcileri ücretsiz eği-
timler ile desteklediği
vurgulandõ.
“Girişimciliği Geliş-
tirme Sertifika Progra-
mõ”nõn bu yõl dördüncü
kez düzenlendiği ifade
edilen açõklamada,
GYİAD Yönetim Ku-
rulu Üyesi Fuat Sami,
2009 ve 2010 yõllarõnõn
Türkiye’de girişimcilik
yõlõ olacağõnõ belirtti.
Açõklamada, sertifika
programõ kapsamõnda
işlenen konular şöyle
aktarõldõ: “Girişimci
adaylarõ, GYİAD ve
KOSGEB İstanbul
Merkezi tarafõndan ha-
zõrlanan eğitim progra-
mõ kapsamõnda giri-
şimcilik, iş planõ, fi-
nansal analiz, bütçele-
me, nakit yönetimi, iş
geliştirme, personel yö-
netimi, şirket kurma,
proje geliştirme, iş ida-
resi, yasal ve vergisel
mevzuat gibi önemli
konularda eğitim alõ-
yorlar.
Eğitim programõnõ ta-
mamlayan girişimci
adaylarõna ‘Girişimci-
liğe İlk Adõm’ sertifi-
kasõ veriliyor. İş fikri
beğenilen kişilerin pro-
jeleri KOSGEB desteği
ve GYİAD önderliğin-
de yatõrõmcõlara tanõtõ-
lõyor. Başarõlõ adaylara
kendi işlerini kurmala-
rõ için olanak sağlanõyor
ve çalõşmalarõ GYİAD
ve KOSGEB tarafõn-
dan takip ediliyor.
Finansbank KOBİ Bankacõlõğõ, Microsoft Türkiye ve Özgür
Kâşifler KOBİ Koçluğu işbirliğiyle hayata geçiriliyor
Kamp programõ kapsamõnda, KOBİ
sahipleri, iş geliştirme koçlarõnõn
yardõmlarõyla işletme yönetiminin 7
temel alanõnda (Liderlik, Pazarlama,
Para Yönetimi, Yönetim, Müşteri
Memnuniyeti, Müşteri Kazanma ve
Müşteri Yaratma) inovatif sistemler
kuracaklar.
Kayıt dışı ekonomi, Türkiye’nin acı
bir gerçeği. Gençlerimizin, çocukları-
mızın geleceğini çalan bu gerçekle yüz-
leşemediğimiz sürece kamu hizmet-
lerine yeterli kaynak ayrılabilmesini, adil
gelir dağılımını, dolaylı vergilerin ya-
rattığı adaletsizliğin giderilmesini bek-
lemek hayal olur. Bildiğiniz gibi, İSMM-
MO olarak açıkladığımız toplumsal
raporlar ile Türkiye’nin ekonomik ve
sosyal sorunlarına dikkat çekmeye, çö-
züm önerileri geliştirmeye çalışıyo-
ruz.
Bu çerçevede birkaç yıldır yaptığı-
mız çalışmalarla TV yarışmalarının iş-
size umut kaynağı olduğunu da gün-
deme getirdik talih oyunlarındaki pat-
lamaya da dikkat çektik... Son olarak,
kısa bir süre önce ekonomik krizin is-
tihdama etkilerine ilişkin raporumuz-
da “krizin işsizi de çalışanı da vurdu-
ğunu, ücretleri erittiğini” söyledik.
Ekonomik krizin özellikle yüksek ver-
gi oranları altında ezilen çalışan kesi-
me olumsuz etkileri artık verilere de
yansımıştır.
Bu çalışmayı yaparken yıllardır ön-
lem alınması ve uzun vadeli politika-
larla çözülmesi gerektiğine inandığımız bir
sorunun daha giderek büyüdüğünü fark et-
tik: Kayıt dışı.
İşsizliği artıran, ücretleri eriten kriz, kayıt
dışı ekonominin temellerinden biri olan
kayıtsız çalışmayı yaygınlaştırmıştır. 2009 yı-
lının Ocak ayından itibaren kayıt dışı çalı-
şanların sayısı periyodik olarak artış gös-
termiş ve neredeyse 21.9 milyon kişilik ka-
yıtlı istihdamın yarısına ulaşmıştır. 2008 yı-
lında 8 milyon 50 bin kişi olan kayıt dışı ça-
lışanların sayısı, 2009 yılının Haziran ayın-
da 1 milyon 975 bin kişi artarak 10 milyon
25 bin kişiye çıkmıştır. Yüzde 40.7’lik kayıt
dışı çalışma oranı ise yüzde 45.7’ye yük-
selmiştir.
Bütçe açığı soru-
nunu yıllardır borç-
lanma ile günübirlik çözmeye çalışan ül-
kemizin artık kayıtlı istihdamı özendirici, her
alanda kayıt dışını azaltmayı hedefleyen po-
litikaları takvime bağlamasının, yarınlarını dü-
şünmesinin, planlamasının ve harekete
geçmesinin zamanı gelmiştir. Hepimizin bil-
diği bir gerçek var ki, şimdi krizle artan ka-
yıt dışı istihdam ve faaliyetler, Türkiye’nin en
temel sorunlarından biridir. Yaşadığımız kriz
koşulları değişecektir, geçecektir, ancak
uzun soluklu politikaların belirlenmemesi du-
rumunda kazanan Türkiye olmayacaktır.
İşsizlik Kayıt Dışını Besliyor
McDonald’s’õn Türk
turşucusu Japonya’da