17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 MAYIS 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul 15 Stockholm PB B PB B B B B B B 20 23 22 22 27 28 30 29 16 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B Y Y B B B B B 14 14 15 15 21 22 23 17 28 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B Y 29 25 26 31 23 25 19 16 12 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzeyi sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu geçecek. Hava sıcaklığı yurdun güney ve batı kesimlerinde artacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih B B B B B B B B B 18 7 16 20 20 21 20 19 20 Yağmurlu Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B B Y B B Y Y B Y 22 23 17 20 23 19 20 20 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Y B B Y Y Y Y Y B 9 30 22 34 15 30 18 39 33 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada lükteki anayasa değişikliği ile Cumhuriyet yönetiminin neler yitireceğini hesapladınız mı? Buna göre yeni bir anayasanın (tabii devletin) temel öğelerini saptayan bir hazırlık, bir anayasa taslağı hazırladınız mı” diye sormuyor. Cumhurbaşkanını halk seçsin... Amenna ve fakat; bu seçimin Türkiye’ye, hatta laik Cumhuriyete maliyeti nedir; Erkan Mumcu’dan bu soruları, sorunları karşılayacak tek bir cümle duyulmuyor. Yüzde 10 barajının geçerli olduğu erken seçimde paçayı nasıl kurtaracağına ilişkin hesaplar ve tabii AKP nezdinde girişimler yapıyor veya yapmaya hazırlanıyor. Mumcu, partilerin seçimlere aynı listeden girmelerini sağlamanın peşinde. Meclis’ten arızasız geçmesi için AKP’ye anayasa değişikliğine onay verdik; sen de aksi halde tek milletvekili çıkaramayacağımız seçimde DYP ile müşterek liste yapmamıza olanak sağla demeye gelen çabalar. Anavatan’ın ancak yüzde 10’u aşmaya yakın parti DYP’nin koltuğu altında birkaç milletvekili veya Meclis’te yine grup olabilecek sayıda milletvekilliği kazanabileceğini adı gibi biliyor. Aksi halde Isparta milletvekili olamayacağını da... Türkiyemizin talihsizliği mi? Sorunun yanıtı ortada: Devlet yaşamında demokrasi dahil hemen her alanda kültür noksanlığı ile sırıtan RTE gibi bir iktidar sahibi ile Mumcu gibi, boş verip dolu tutmaya çalışan, öne sürdüğü görüşün altında üstünde ne olduğunu hesaplamayan siyasetçiler... Böyle kapkaç usulü siyasal bir anlayışla hesapsız kitapsız bir anayasa değişikliğine ancak dar, bencil kafa yapısına sahip siyasetçiler alet olabilir. ??? Türkiye’yi kimler mi yönetiyor? Buyurun iki küçük örnek: RTE’yi Çankaya’ya sevdalı bilirdik; meğer kara sevdalı bir başkası varmış: TBMM Başkanı Bülent Arınç. Manisa’da avukatlıktan görüp göreceği rahmetle son koltuğuna oturduktan sonra, anayasa hukukunu sindiren bir başkan kimliğine sahip sandı kendini. 102. maddeye dayanarak “vekâlet benim hakkım” derken, 101. maddenin son fıkrasından haberi olmadığını da kanıtladı: “Yeni cumhurbaşkanı seçilip göreve başlayıncaya kadar ‘görev süresi dolan’ cumhurbaşkanı göreve devam eder!” Birçok Batılı gazete gibi, Washington Times da, “AKP’nin, Türkiye’nin kuruluşunun temel aldığı ve Türk demokrasisi için hayati olan laik ilkelere tam bağlı olamadığını” yazarken; iktidarın başı RTE ise artık kimsenin inanmadığı sözü yineleyip duruyor: “Türkiye laiktir, laik kalacak!” ??? Erkan Mumcu’nun, Nasreddin Hoca’nın göle maya çalarken belki tutar hesabı ortalığa salıverdiği; RTE’nin de üstelik çok daha ağır krizleri getirmesi olasılığını göz ardı ederek, üstelik iki ay sonra devlet düzenindeki olası kargaşayı hesaplamadan benimsediği “formül”; medyamızda, ilim bilim âlemimizde, CHP dışındaki partilerde 22 Temmuz seçim tarihi kadar ilgi görmüyor. Cumhurbaşkanını halk seçsin! Pekâlâ, ama bütün hazırlıklarıyla birlikte. Cumhurbaşkanını halk seçince devlet yönetiminde baş gösterecek kargaşayı önleyecek anayasal düzenlemeler yapılması koşuluyla... Acil cumhurbaşkanı seçmeyi öngörenlerin geleceği görebilen gözleri ve akılları varsa daha ilk günden ortaya çıkan kaygıların kuşkuların önünü alabilecek devlet adamlığı kimliği sergilemeleri gerekiyor. RTE’nin cumhurbaşkanını Meclis seçemiyor gerekçesine sığınarak bu konuda da halka gitmeyi öngören tutumu da yanlış. RTE’nin bencilliği, Çankaya ihtirası olmasa, partiler arası uyuşmayla saptanacak bir cumhurbaşkanı (geçen cumhurbaşkanı seçimlerinde olduğu gibi) en geç üçüncü turda seçilebilirdi. Fakat RTE’nin, Arınç’ın, Gül’ün “dindar bir cumhurbaşkanı” seçtirmeye dönük dayatmaları... kriz yarattığı gibi yeni krizlere gebe beklentileri ön plana çıkarıyor. Tek yol cumhurbaşkanı seçimini uzlaşma yönteminin geçerli olacağına inandığımız yeni Meclis’e bırakmak.. halkın seçeceği cumhurbaşkanı formülüyle ilgili düzenlemeleri gelecek Meclis’e bırakmak! Fazla bir şeye gereksinmiyor Türkiye. Biraz uzak görüşlülük, biraz devlet adamlığı. İşte o kadar. Ne dinci ne dinsiz! Amaç laik Cumhuriyete yaraşır bir cumhurbaşkanı seçmek! Ama nerede o kafa, nerede o irade! Manisa’da bayrak krizi Cumhuriyet mitingleri yurt geneline yayılırken Manisa’da bugün yapılacak miting öncesi bayrak satışlarının engellenmesi tepki çekti ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) “Cumhuriyet Mitingleri” adıyla yurt geneline yayılan halk hareketine katılım giderek büyüyor. Bugün Çanakkale, Manisa ve Almanya Duisburg’da miting yapılacak. Ankara ve İstanbul’un ardından, İzmir de 13 Mayıs’ta geniş katılımlı bir mitinge ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle başlayan halk hareketi, “Cumhuriyet Mitingleri” ile kendini giderek daha güçlü gösteriyor. Yurdun pek çok yerinden miting düzenlenmesi için başta Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) olmak üzere çeşitli sivil toplum örgütlerine istek iletilirken bugün hem yurtiçinde hem yurtdışında Cumhuriyet Mitingleri yapılacak. ADD Manisa Şubesi öncülüğünde Manisa Sultan Camisi önünde yapılacak miting için, katılımcılar saat 10.00’dan itibaren Manisa Öğretmenevi önünde toplanmaya başlayacak. Tolga Çandar ve Yunus Kırılmış’ın türküler, TOBAV sanatçılarının marşlar söyleceği mitingde; ADD Manisa Şubesi Başkanı Nalan Güner, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, gazetemiz yazarı Şükran Soner, Gazeteci Tuncay Özkan, Gazeteci Hulki Cevizoğlu, Manisa Tabip Odası Başkanı Devrim Akseki ile Manisa Eczacı Odası Başkanı Özgür Özel birer konuşma yapacak. Mitinge, Manisa çevresi iller ve İstanbul’dan önemli ölçüde katılım sağlanacak. 13 Mayıs’ta İzmir’de gerçekleştirilecek mitingle ilgili açıklamanın da tertip komitesince Manisa’da yapılacağını belirten ÇYDD İzmir Şube Başkanı Gönül Kaya, “Tüm gücümüzle Manisa’da olacağız.Artık durum Türkiye’nin kaderinin değişme noktasında. Tüm yurttaşlar değişimin olumlu olması için sorumlu olmalı. Mitinglere devam edeceğiz” dedi. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Seyyar satıcılardan protesto AA’nın haberine göre Manisa’da yapılacak Cumhuriyet Mitingi öncesinde bayrak satmak için başta İstanbul olmak üzere yurdun çeşitli yerlerinden geldikleri belirtilen seyyar satıcılar, bayraklarının zabıta görevlileri tarafından toplandığını öne sürerek, protestoda bulundu. Manolya Meydanı’nda toplanan bir grup satıcı ise zabıtanın tutumunu protesto ederek, ellerinde kalan bayrakla Manisa Belediyesi’ne yürüdüler. Belediye binası önünde güvenlik görevlileri ile kısa süreli yaşanan gerginliğin ardından Belediye Başkan Yardımcısı Recep Kafes, seyyar satıcılar arasından seçilen temsilciyle yaptığı görüşmede, satışa izin verildiğini bildirdi. Manisa Belediyesi Zabıta Müdürü Hakkı Doymaz ise bayrak toplama şeklinde bir girişimlerinin olmadığını iddia etti. Çanakkale Boğazı’nda ek sefer ADD Çanakkale Şubesi öncülüğünde Çanakkale Cumhuriyet Meydanı’nda saat 13.30’da başlayacak mitinge ise körfezdeki illerden yoğun katılım olacak. ADD Genel Başkan Yardımcısı Nur Serter ve ADD Genel Yönetim Kurulu Üyesi Vahit Ak’ın konuşacağı mitingde, Cumhuriyetin vazgeçilmez ilkelerinin yanı sıra erken seçim sürecinin demokrasiden yana olması ile din sömürüsüne meydan verilmemesi vurgusu da yapılacak. Çanakkale Emniyet Müdürlüğü, miting alanına çıkan Demircioğlu, İnönü, Yalı ve Kayserili Ahmet Paşa caddelerinde park yasağı uygulanacağını kaydetti. Çanakkale boğaz geçişini sağlayan özel idare şirketi GESTAŞ’a ait araba vapurları, Trakya ve İstanbul üzerinden mitinge katılacak yurttaşların ulaşım sıkıntısı çekmemesi için bugün ek seferler gerçekleştirecek. Almanya’nın Duisburg kentinde “Tehlikenin farkında mısın? Cumhuriyetine sahip çık” mitingi bugün 09.30’da yapılacak. Ayrıca, Frankfurt’ta “Cumhuriyet Paneli” düzenlenecek. Panelin konuşmacıları, Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu Başkanı Dursun Atılgan, Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet İyidirli, Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu Hessen Şubesi Başkanı Yücel Tuna ve gazetemiz yazarı Hikmet Çetinkaya olacak. Öte yandan, birçok il miting düzenlemek için harekete geçti. Denizli ve Adana’da 26 Mayıs, Eskişehir’de 27 Mayıs’ta miting düzenlenmesi için çalışma yürütülürken, Samsun’da da miting yapılmasının da gündeme geldiği belirtildi. Seyyar satıcılar, zabıtanın tutumunu protesto için Manisa Belediyesi’ne yürüdü. (AA) Yürüyüşe katılan öğrenciler için müfettiş görevlendirildi Atatürk sevgisine sorgu SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana’da Ulusal Uyanış Platformu’nun önceki gün düzenlediği “Ulusal Uyanış Mitingi”ne okul çıkışı ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle katılan öğrenciler, dinci gazetelerin ve bu gazetelerin verdiği haber ve fotoğrafların etkisinde kalan Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “hışmına” uğradı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün talimatıyla miting alanına yakın okullara akın eden müfettişler, dinci gazetelerden fotoğraflarını tespit ettikleri öğrencileri teker teker sorguladı. Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen Zaman gazetesi dün Ulusal Uyanış Mitin gi’ni “İlköğretim öğrencilerine ‘Çankaya’nın yolları şeriata kapalı’ sloganı attırdılar” başlığı ile ellerinde bayrak sallayan öğrencilerin gösterildiği fotoğrafın yer aldığı haberle duyurdu. Haberin ardından harekete geçen adana İl Milli Eğitim Müdürlüğü, mitingin yapıldığı alana sadece 50100 metre uzakta olan Cebesoy İlköğretim Okulu, Paksoy Lisesi ve Özel Ortadoğu Koleji’ne “bazı öğrencilerin ifadesini almak üzere” müfettiş görevlendirdi. Müfettişler dinci gazetelerdeki fotoğraflardan belirledikleri öğrencileri sorguya aldı. Okulları dolduran veliler ise, “Ellerinde Türk bayrağı,Atatürk resmi olandan korkulmaz. Çocuklarımızla gurur duyuyoruz” dediler. Şubat: 9 Mart: 18 Nisan: 18 Mayıs: 21 Haziran: 25 Temmuz: 3 Ağustos: 1 Eylül: 19 Ekim: 20 Kasım: 18 Aralık: 10 Tablo ortada. Avrupa ülkeleri henüz demokrasilerini tam olarak geliştiremedikleri için yaz ortasında seçim yapmayı becerememişler. Biz zoru başardık, yaz günü temmuzda sandık diyoruz. Meclis’in 5 yıllık süresini kullanmak için her şeyi zorlayan AKP, finalde her şeyi kaybedebilecek olmanın telaşıyla “Seçim kararını ancak ben alırım” dayatmasına girdi. Konu seçim olunca hiçbir parti gerçekçi davranmaz, sandıktan kaçtıkaçmadı duygusuna girer. Yakın siyasi tarihimizde kuralları oturmuş, takvimi doğal bir zaman diliminde belirlenmiş bir seçim yaşamadık. 80’li yıllarda Özal baskın seçim meraklısıydı... 90’lı yıllarda Mesut Yılmaz genel başkan olur olmaz zaferini katlamak için, Tansu Çiller erkeklik taslamak için baskın erken seçim istediler. 2002’de de Devlet Bahçeli, Bursa Türkmen Yaylası’nda bol oksijen çekip “Haydi seçime” demişti. ??? Şimdi de Erdoğan “Cumhurbaşkanlığı makamı ya bizimdir ya kara toprağın” sevdasıyla seçim tarihini belirledi. Böylece Erdoğan’ın yıllardır büyük bir övünçmüş gibi seslendirdiği, zamanında seçim düşü gerçekleşememiş oldu. İlk işaretler gösteriyor ki, AKP bu seçimde de mağdurları oynamayı deneyecek. Oysa işin gerçeği şu ki; AKP mağdur olan değil, mağdur eden bir parti olmuştur. Bir parti 5 yıl iktidarda kalıp hâlâ ben mağdur oldum diyorsa ya beceriksizdir ya da topluma ve devlete olmadık şeyler dayatmaya girişmiştir. AKP için ikisi de diyebiliriz. AKP’nin oynamaya hazırlandığı bir başka oyun da “halk edebiyatı” olacak. 5 yıldır Avrupa Birliği’nin istemlerinden çekirdek tabanının dürtmelerine kadar her türlü değişikliği Meclis’e getiren AKP, sandık kapıya dayanınca “Cumhurbaşkanını halk seçsin” demeye başladı. Bu değişiklik büyük olasılıkla seçimlere yetişmeyecek, Erdoğan meydanlarda sözcüklerin son hecesini uzata uzata şöyle diyecek: “Önünüze iki sandık getirmek istedik, birini engellediler!” AKP gerçekten demokrasiyi halka yaymakta samimiyse, cumhurbaşkanını seçme yasasını değil, seçim yasasını değiştirsin. Genel başkanların listesini halka onaylatmak yerine halkın milletvekili adaylarını da belirleme hakkını teslim etsin! ??? Merkez sağda ve merkez solda seçime hazırlanan partilerin ortak gündemi şu: Ne yapmalı? DYP ile ANAVATAN arasındaki görüşmeler fena gitmiyor. Bu iki parti büyük olasılıkla seçimde aklın yolunu izleyecek ve ortak bir yol haritası belirleyecek. CHP ile DSP arasında ise arayış ve henüz bulamayış var. Baykal kuralları çok net bir cumhuriyet evliliği istiyor, Sezer “Her türlü işbirliğini yaparım, ama ruhumu teslim etmem” diyor. En sağlıklı olan, iki liderin bir araya gelmesi, ama şimdiye kadar odadan çıkmaması. Kamuoyunun beklentisi bu yönde. Önümüzdeki günlerde ister istemez sadece bu konuyu işleyeceğimiz yazılar kaleme alacağız. Bugün için kesin olan bir şey var ki, herkesin hesabını 22 Temmuz günü oyunu kullanacağı yerde olmak üzerine yapması. “Yaz günü temmuzda,/Sen terle ben sileyim” türküsünü de seçime uyarlamak gerekiyor: “Yaz günü temmuzda,/Oy vermeye gideyim.” ankcum?cumhuriyet.com.tr CHP TUR TAKVİMİNE İTİRAZ ETTİ CHP / DSP Partisi ORHAN BURSALI Gül haberleri için durdurma ? Baştarafı 1. Sayfada Yüksek Mahkeme’ye sürpriz başvuru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 11. cumhurbaşkanı seçimlerinin ilk turunu Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptal ettiren CHP’den, Anayasa Mahkemesi’ne “sürpriz bir başvuru” geldi. CHP, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi için yeni tur takvimini belirlerken TBMM İçtüzüğü’nün 121. maddesinin eylemli olarak ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Edinilen bilgiye göre, CHP’nin sürpriz ikinci başvurusu yeniden belirlenen Cumhurbaşkanlığı seçim turlarına ilişkin olarak gerçekleştirildi. CHP, “Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 6 Mayıs’ta başlayacak yeni tur takviminin, parti önerisi şeklinde TBMM Genel Kurulu’na getirilmesi ve bu şekilde Meclis kararı alınması nedeniyle anayasanın 102. maddesine atıfta bulunan TBMM İçtüzüğü’nün 121. maddesinin eylemli olarak ihlal edildiği” gerekçesiyle ikinci başvuruyu gerçekleştirdi. CHP, söz konusu takvimin görüşüleceği TBMM Danışma Kurulu toplantısını protesto etmiş, AKP, bunun üzerine, yeni takvimi parti grubu önerisi olarak TBMM Genel Kurulu’na sunmuştu. TBMM Genel Kurulu’nda oylanan yeni Cumhurbaşkanlığı tur takvimi, AKP’nin oyları ile Meclis kararı şeklinde belirlenmişti. Deniz Baykal yeniden DSP’yi CHP ile birleşmeye çağırdı.. “Feshet partini gel bize katıl! Biz ayrılmamak üzere birleşmek istiyoruz, Katolik evliliği istiyoruz” dedi. Zeki Sezer, “Partimizin feshi dışında her türlü özveriyi göstermeye hazırız!” yanıtını verdi. Zaman çok daraldı, üç beş gün içinde bu konuyu bitirmeleri ve seçimlere ortak girmeleri gerekir. Baykal dayatmamalı. Çağlayan ve Tandoğan’da sesi ayyuka çıkan kadınların, milletin böyle bir isteği de yok; en büyük arzu, Meclis’te AKP’nin, dinci dayatmacıların, yalancıların, takıyyecilerin defterini dürecek bir çoğunluk elde edilmesidir. Baykal’a seçmenlerin önemli bir bölümünden tepki var. Kızgınlar. Baykal temiz bir politik kişiliğe sahip. Temsil yeteneği güçlü. Ama bu yetmiyor seçmen için, geçmiş başarısızlıklar ve bilinç altına yerleşmiş, haklı veya haksız “hizipçi lider” bilgisi, Baykal’a duyulan tepkinin ana noktası. Kendi çevrem ve okurlarımdan, İnternet’te dolaşan mektup zincirlerinden çıkan sonuç, seçmenin oyunun Baykal için cepte keklik olmadığını gösteriyor. Önemli bir seçmen kitlesi, ikinci bir güçlü seçenek görürse, oraya yönelecek. Burada en büyük sorumluluk, büyük parti olması nedeniyle CHP ve Baykal’a düşüyor. Bir başarısızlık, şüphesiz, Baykal’ın hanesine yazılacak. ??? Baykal diyor ki, “Yok et kendini, bizimle birleş” ve Katolik evliliğini örnek gösteriyor. Katolik evliliği olabilmesi için iki taraf şart, evliliğin yürüyebilmesi için de iki tarafın varlıklarını sürdürmesi şart! Baykal’ın, DSP’yi yok etmeye kalkması doğru değil. Hem DSP (henüz) istemediği için değil, hem de CHP ve Baykal’a tepki duyan DSP’liler ve bu iki parti dışındaki seçmen kitlesi için değil. DSP’nin CHP içinde erimesi sinerji yaratmaz! Ama iki partinin birlikte hareketi sinerji yaratır! DSP canlılığını, CHP içinde yok etmek yanlıştır! CHP, DSP’nin varlığını koruyarak birleşme yolunu seçmeli. Bütün Türkiye’nin yararınadır bu yol, Baykal ve Onur Öymen yanlış düşünüyor ve yanlış yapıyorlar! Baykal “Katolik evliliği” mi istiyor! O halde CHP/DSP aile gibi hareket etmelidir! Gerçek evlilik budur! Onur Öymen bilir, Almanya’da CDU/CSU, kendi tarihsel koşullarına göre, böyle bir birlikteliktir. CHP/DSP de kendi tarihimizin koşullarına uygun, benzer bir evliliğin kapısını şimdiden aralayabilir. ??? Baykal diyor ki: “Meclis’e bizim kanadımız altında girecekler, sonra ayrılıp gruplarını kuracaklar!” Bence gerçi bir sakıncası yok; ama korkulanları önlemeye yönelik olarak, iki partinin Meclis’te birlikte hareketi için daha şimdiden nikâh kıyılır, evlilik sözleşmesi yapılır. Ayrıntılar arkasından halledilir! Birbirlerinin sağsol kanatları veya her ne derseniz deyin, olurlar. Böylece birbirlerini beslerler, kararlar için kesin uzlaşma arzulanır. Sözleşmede, her iki ta rafın da bütün önemli konularda birleştirici yönde hareket edeceği karara bağlanır. Bana “hukuk izin vermez” kimse demesin. Önemli olan istektir! İstenirse “yazısız” bir anayasa bile hazırlanır! Şüphesiz, DSP’liler CHP listelerinden Meclis’e gireceklerdir. “CHP/DSP Partisi” veya ittifakı, çevredeki yakın görüşlerin ve oyların akacağı bir ırmak yatağı da oluşturur. 22 Temmuz’da başka seçenek bulamayanlar, CHP’ye oy verecek. CHP oylarını artırabilir, ama biz seçmenler için önemli olan bu değildir, Meclis’te oluşacak manzaradır! İki partinin birlikte hareketi, Tandoğan, Çağlayan ile Manisa, Çanakkale, İzmir’de toplanan ve toplanacak milyonlar için, Meclis’te birinci parti olma yolunu açacaktır! CHP ve kurmayları, ortaya çıkan bu tarihi fırsatı görmüyorlar mı? Birlikteliğin birinciliği getireceğine inanmıyorlar mı? (Not: Herkes, 22 Temmuz’da oy kullanacak şekilde hayatını düzenlemeye başlamalıdır!) [email protected] Küçüközcan, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti: “Cumhuriyet gazetesinin 29 Nisan 2007 ve 1 Mayıs 2007 tarihli nüshalarının birinci sayfasında sürmanşetten Müvekkil Sayın Abdullah Gül’e atfen ‘Türkiye’de Cumhuriyetin sonu geldi... Kesinlikle laik sistemi değiştirmek istiyoruz’ şeklindeki gerçekdışı ifadeleri içeren haberler konusunda açılan tazminat davasında Ankara 25.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin verdiği kararla, ‘Cumhuriyet gazetesinin 29 Nisan 2007 ile 1 Mayıs 2007 tarihli nüshalarının 1. sahifesinde davacı Abdullah Gül’e atfen yapılan yayımların ve davaya konu olabilecek haberlerin yayımlanmasının,Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 103. ve müteakip maddeleri gereğince tedbiren durdurulmasınaönlenilmesine’ hükmolunmuştur.’’ Gergin toplantı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Komisyonu’nda, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliği önerisinin görüşmeleri sırasında CHP’lilerle AKP’liler arasında tartışmalar yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçtirememesi nedeniyle AKP’nin bu öneriyi getirdiğini belirtti. Anadol, “Bir çocuğun çamur ya da hamuru mıncıklayarak oynaması gibi siz de günün koşullarına göre yasaları mıncıklıyorsunuz” dedi. CHP’liler görüşmeleri kilitlemek için 1000’e yakın önerge verdi. CUMHURİYET 15 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear