17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ Adıyaman ve Elazığ’da KOBİ’lere kredi desteği Adıyaman ve Elazığ Ticaret ve Sanayi Odaları ile Halkbank arasında imzalanan özel kredi protokolleri ile sanayici ve işadamlarına Halkbank’tan kullandırılan kredilerin üst limiti 100 bin YTL’den 250 bin YTL’ye çıkarıldı. Adıyaman TSO Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ersoy, “Anlaşmadan yararlananlar yüzde 1.85 oranıyla 36 ay vadeli kredi kullanabilecek. Bu anlaşma, en önemli sorunu finansman bulamamak olan KOBİ’lerimiz için çok büyük önem taşıyor’’ diyerek KOBİ’leri anlaşmadan yararlanmaya davet etti. Halkbank Elazığ Şube Müdürü Tuncay Baytaşoğlu ise protokolün oda üyelerine 3 yıl vadeli, 250 bin YTL limitli kredi kullanma imkânı verdiğini kaydetti. G üncel Yapı Kredi Anadolu toplantıları Yapı Kredi Bankası, Avrupa Birliği’nin (AB) küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) yönelik hibe fonlarını Bursa’da tanıttı. Bursa ve çevre illerden 300’e yakın KOBİ temsilcisinin katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan Yapı Kredi Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Sönmez, KOBİ’lere özelleştirilmiş hizmetler sunmak üzere 900 kişilik KOBİ portföy yönetmenleri ekibi oluşturduklarını bildirdi. Türkiye geneline yayılan yaklaşık 600 şubede, gişe işlemlerinden finansman ürünlerine kadar tüm bankacılık ihtiyaçlarında, KOBİ müşterilerine öncelikli ve ayrıcalıklı hizmet sunduklarını ifade eden Sönmez, Bursa ve bölgesindeki 39 şubede, karma ürün bilgilerine sahip 71 KOBİ portföy yönetmeninin hizmet verdiğini kaydetti. Risk sermayesi büyük sorun KOSGEB Başkan Yardımcısı Dr. Hilmi Mustafa Çolakoğlu, Türkiye’de risk sermayesi sisteminin geliştirilmesi konusunda eksiklik bulunduğunu, araştırmageliştirme (ArGe) sonucu ortaya çıkan yeni ürünlerin ticarileştirilmesinde risk sermayesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Marmara Grubu Vakfı tarafından düzenlenen “10. Avrasya Ekonomi Zirvesi’’nde konuşan Çolakoğlu, temel hedeflerinin tek tek işletme ve bütün olarak sektörlerin rekabet gücünü artırarak ülkenin rekabet gücünü yükseltmek olduğunu kaydetti. Bu çerçevede üniversitelerde, sanayi bölgelerinde ve bölgesel sanayi geliştirme merkezlerinde faaliyet gösterdiklerini aktaran Çolakoğlu, imalat sanayiinde yer alan 280 bin KOBİ’den 60 bininin veri tabanlarında kayıtlı olduğunu anlattı. Çolakoğlu, 3 yıllık stratejik yol haritası oluşturacak düzeydeki işletmeleri kapsamlı destek paketlerinden yararlandırdıklarını, diğer işletmelere ise banka kredisi faiz desteği, istihdam kredisi gibi küçük destekler sağladıklarını belirtti. İhracata giderek daha fazla yönelen KOBİ’ler uluslararası standartlara uygun üretim yaptıklarını kanıtlamak zorunda AB ile ticaretin kalbi laboratuvarlar GÖKÇE IŞIK İhracata yönelen Küçük ve Orta Boy İşletmelerin sayısı hızla artarken uluslararası standartlara uygun üretim yaptığını kanıtlama konusu da giderek ön plana çıkıyor. Türkiye Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları Derneği (TURKLAP) Başkanı Ömer Güzel, Türkiye’nin AB ile ticaretini geliştirebilmesi için uluslararası alanda kabul gören laboratuvarların artması gerektiğini söylüyor. 2004 yılında kurulan Kalibrasyon ve Deney Laboratuvarları Derneği (TÜRKLAB), Avrupa Birliği sürecinde ürünlerin kalite, piyasa gözetimi, insan ve çevre sağlığı açısından değerlendirilmesinde büyük önem taşıyan kalibrasyon ve deney laboratuvarcılığı sektörünü tek çatı altında toplaması açısından büyük önem taşıyor. Geçen yıllarda ihraç ettiği kuruyemişlerde kanserojen madde (afrotoksin) çıkmasıyla zor duruma düşen Türkiye’nin tek dayanak noktası uluslararası akredite laboratuvarları olarak gözüküyor. TurkLab Ömer Güzel. Başkanı Güzel’e göre faaliyette bulunan laboratuvarların en büyük problemi, ortak bir kalite standardına sahip olmamaları. AB’ye yönelik iş yapan laboratuvarlar arasında bir organizasyon ve işbirliği olması gerektiğini savunan Güzel, “Hakikaten ne kadar kaliteli mal ürettiğimizi düşünürsek düşünelim zarara uğrayabiliriz. Bugün ticaret yapabilmek için Türkiye’nin laboratuvarlara çok önem vermesi gerekiyor. AB’de geleceğin ticaretinin kalbinde laboratuvarlar yatıyor” diyor. Dernek, laboratuvarların sektörel problemlerinin çözümlenmesi, eğitimler, uluslararası bilgi paylaşımının sağlanması gibi konularda faaliyette bulunuyor. Avrupa’da 1990’larda benzer organizasyonların bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığını ve zaman içinde Eurolab çatısı altında toplandığını belirten TÜRKLAB Başkanı Ömer Güzel, bugün Eurolab’ın AB’nin hemen hemen tüm teknik konularda refere ettiği merci konumunda olduğunu söyledi. Türkiye’nin de artık ticari olarak AB büyük resminin içinde yer aldığını ve AB’ye geçiş sürecinin iki yönü bulunduğunu vurgulayan Güzel, “İhracat yapacak, AB pazarına mal gönderecek bir Türk firmasının tüm bu özellikleri biliyor olması, bu özelliklere göre Türkiye’de malını test ettirmesi lazımdır ” şeklinde konuştu. ÇEVRE, GIDA, TEKSTİL Sektörün sorunu mevzuat Laboratuvarın olmadığı hayat alanı yok Soluduğumuz havanın kalitesinden yediğimiz gıda maddelerine, giydiğimiz tekstilden kullandığımız ulaşım aracının yakıtına, oturduğumuz binanın çimentosuna kadar aklımıza gelebilecek her alanın bileşke noktasında laboratuvarların bulunduğunu belirten Güzel, “Laboratuvarın olmadığı bir hayat alanı yok. Burada en önemli hadise, Türk tüketicisinin ivedilikle sağlığı, doğaya ve çevreye karşı sorumluluğu, giydiği giysiden yediği gıda maddesine kadar her şeyi sorgulaması ve standartlara uygun üretildiğinin belgelenmesini isteme bilincine kavuşmasıdır. Türk tüketicisi, bir tencere sütün bile hesabını soran Avrupalının bilincine erişmelidir” diye konuştu. Güzel sözlerini şöyle sürdürdü: “Gıda, tekstil, giderek çevre önem kazanacak.. çünkü akredite laboratuvarlar tercih değil zorunluluk. Bu laboratuvarlardan kamu, iç pazar, ihracatçı hizmet talep edebilir, ithalattan gelen numuneler kontrol edilebilir, insan sağlığı ile ilgili tüm hizmet alanları bu laboratuvarlardan yararalanmak zorunda.” Sektörün en önemli sorununun mevzuatla ilgili olduğunu belirten Güzel, “Bazı alt sektör gruplarımız, örneğin sağlık laboratuvarları 1920’lerden kalan mevzuatla yönetilmekte. Merkezi bir planlama ve koordinasyon olmadığı için kamu kaynaklarının çok ciddi israfı söz konusu” dedi. Güzel, nitelikli eleman ihtiyacının sektörün en büyük sorunlardan biri olduğunu söyledi. Geçmişte yaşanan sıkıntıların 2006’da Türk Akreditasyon Kurumu’nun (TURKAK) uluslararası tanınırlığa kavuşmasıyla aşıldığına dikkat çeken Güzel, iki kurum arasında önemli bir işbirliği bulunduğunu belirtti. Tarakçıoğlu: Bu benim son denemem ? “Tekstil sanayiinin ArGe’ye bu kadar duyarsız olabileceğine inanmıyorum” diyen Tarakçıoğlu, sanayicileri yeni kurduğu derneğe çağırdı. T ekstilde ArGe deyincde bilim insanı olarak ilk akla gelen isimlerden biri Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, sektörün tek çıkış yolu olmasına karşın araştırma ve geliştirmeye olan ilgisizliğinden yakınıyor. Önceki gün İstanbul Sanayi Odası tarafından düzenlenen tekstil ve konfeksiyon sektöründe teknolojik yönelimler seminerinde konu şan Tarakçıoğlu, “TÜBİTAK 5 yıl önce Ege Üniversitesi bünyesinde Türk Tekstil Vakfı, TÜBİTAK ve Ege Üniversitesi (EÜ) işbirliğiyle oluşturulan Tekstil Araştırma Merkezi’ni kapattı. Türk Tekstil Vakfı ile yola devam etme kararı almıştık ama onlar da geçen ay ‘Tekstil Araştırma Merkezi’ne gerek yok’ dediler. Tekstil sanayiinin ArGe’ye bu kadar duyarsız olduğuna inanamıyorum” dedi. Bu konuda son bir girişimde bulunarak 15 gün önce Tekstil Araştırma Derneği’ni kurduğunu vurgulayan ve sanayicileri üye olmaya davet eden Tarakçıoğlu, “Sanayicinin geleceği için en ucuz sigorta ArGe. Vaktinde sigorta yaptırmayanın felaket gelince ağlamaya hakkı yoktur” dedi. Türkiye’nin tek araştırma merkezi olan TAM, 5 yıllık faaliyet dönemi süresince dünyada ilk kez uygulanan projeler gerçekleştirdi. Merkez, ayrıca metaliyon implantasyonu, lazer, ozon, UV , ultrason, radyo frekansı + buhar kombinasyonu gibi, bilgi yoğun teknolojileri tekstil sektörüne uyguladı. S A T I R A R A S I VEFA LİSESİ 135. YIL BOZA GÜNÜ Tüm Vefalılar davetlidir. 6 Mayıs 2007 13.00 Vefa Lisesi TÜSİAD: KOBİ’lerin önemi ne yazık ki kavranamadı liksel hem de nitelikÜSİAD Başsel gelişimi ve yerel kanı Arzuhan kaynakların etkin Doğan Yalkullanımı olmak zoçındağ, 1 Mayıs’ta rundadır. Bölgesel Samsun’da gerçekleşekonomik kalkınmatirilen TÜRKONFED ya katkısı en dolayBaşkanlar Konsesız olan projelere önyi’nde yaptığı konuşcelik verilmelidir. mada, “Türkiye’de İkinci önemli konu önemi yeterince kavKOBİ’ler... Öncelikranmamış iki nokle şunu tespit etmek ta üzerinde önemle gerekiyor. Ekonomidurmak istiyorum: deki olumsuzluklarBiri bölgesel kalkından en çok KOBİ kema, diğeri ise KOsimi etkileniyor. Öte Bİ’ler” diyerek şunyandan, KOBİ’lerin ları söyledi: mevcut yapısı tam “Türkiye’de bölbir kısırdöngü içerigesel kalkınmaya geyor: Maliyet baskısı reken önem ne yazık altında kayıt dışına ki yeterince verilekaçınılmaz bir kayış memiş, çoğu yanlış gözlemleniyor. Bu tasarlanan veya uydurum mevcut kaygulanan teşvik ponaklardan yararlalitikalarının bu nılmasının önünde amacı gerçekleştir Arzuhan Doğan Yalçındağ. her gün artan bir enmek için yeterli olacağı sanılmıştır. Bazı olumlu girişim gel teşkil ediyor. Kaynak yetersizliler ise zihniyet geriliğinin kurbanı ği, teknolojinin yaratacağı rekabet olmuştur. Bölgesel kalkınma, önce gücünden ve katma değerden yetelikle bölgelerin bir başka yere ak rince yararlanamamaya yol açıyor. tarılması mümkün olmayan, yerel Eğer Türkiye’deki işletmelerin yüzüretim faktörlerine ve göreli üstün de 90’ını küçük ve orta boy işletlüklerine yatırım yapılmasını sağ meler oluşturuyorsa, bu ülkeye yeni lamayı öngören bir kavramdır. Bu bir sanayi stratejisi lazım. nun için, bölgedeki iş ve yatırım or KOBİ’lerin güçlendirilmesinin bu tamını cazip hale getirerek ve özel stratejinin çekirdeğini oluşturması politikalar uygulayarak sermaye gi gerektiğini de söylemiş oluyoruz. kalkınmanın da, bi dışarıdan gelmesi öngörülen fak Bölgesel törleri bölgeye çekebilmek gerekir. ekonomideki yapısal değişimin de Stratejik amaç, bölgenin hem nice anahtarı burada.” T VEFA LİSESİ KURULUŞLARI ESAS NO: 2004/134 Davacı Milli Savunma Bakanlığı vekili Av. Mustafa Canaz tarafından davalılar Mustafa Tunalı (Hüseyin oğlu,) Hasan Tunalı (Hüseyin oğlu), Necip Tunalı (Hüseyin oğlu ), Hediye Tunalı (Hüseyin Kızı,), Emine Tunalı (Ali Kızı), Kenan Tunalı (İsmail oğlu), Adnan Tunalı (İsmail oğlu), Burhan Tunalı (İsmail oğlu), Ayşe Tunalı (İsmail kızı), Sevim Tunalı (İsmail Kızı), Zeynel Genç (Talip oğlu), Makbule Yalçınkaya (Sadık kızı), Kasım Genç (Sadık oğlu), Yusuf Genç (Sadık oğlu), Ölü Hasan Sabri Genç Mirasçıları, Feride Genç, İsmail Genç, Sadi Genç, Birgül Genç, Hanife Genç, Ölü Hamdi Genç Mirasçıları, Samime Genç, Aziz Genç, Hayri Genç, Sadık Genç, Azize Mete, Nesibe Ertan, dahili davalılar Ölü Hasan Tunalı Mirasçıları HÜSNİYE TUNALI, NAMIK KEMAL TUNALI, VEDAT TUNALI, EROL TUNALI, ERTUĞ TUNALI , OYLUM TUNALI , ÖLÜ EMİNE TUNALI MİRASÇILARI KENAN TUNALI, ADNAN TUNALI, BURHAN TUNALI, SEVİM TUNALI, ÖLÜ YUSUF GENÇ MİRASÇILARI, GÜZİDE GENÇ, YALÇIN GENÇ, İLKAY GENÇ, ÖLÜ NECİP TUNALI MİRASÇILARI MELAHAT TUNALI, METİN TUNALI, ERGÜN TUNALI, ÖZLEM TUNALI, ÖLÜ KASIM GENÇ MİRASÇILARI CEMİLE GENÇ, YILMAZ GENÇ, FERDİ GENÇ aleyhine açılan hükmen tescil davasında; Yapılan araştırmalara rağmen bulunamayan davalılar EROL TUNALI, ERTUĞ TUNALI, OYLUM TUNALI, HÜSNİYE TUNALI’ya dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davacı Büyükçekmece ilçesi, Hoşdere köyü sınırları içersinde konuşlanan SAS depoları ile 8. Füze Filo Komutanlığı’nın bulunduğu mevzinin emniyetini sağlamak maksadıyla, Bakanlar Kurulu’ndan 14.07.1994 tarih ve 6/3319 Sayılı kararı ile ihdas edilen 1. Derece Kara Askeri Yasak Bölgesinde kalan taşınmaz mallardan (110) numaralı parselin kamulaştırılmasına ilişkin Mülga 6830 122 Sayılı yasanın 5. ve 6. maddeleri uyarınca İstanbul Valiliği İl İdare Kurulu’ndan 09.11.1980 gün ve 1980/277 Sayılı kamu yararı kararı alındığını, Kamulaştırılacak taşınmaz mallara mülga 6830 11 yasanın 11. ve 12 maddeleri uyarınca Çatalca ilçesi Kıymet Takdir Komisyonu’nca bedel takdiri yapılmış ve takdir edilen kamulaştırma bedelleri taşınmaz mal sahipleri adına T.C. Ziraat Bankası Çatalca şubesine yatırıldığını, daha sonra aynı yasanın 13. maddesi uyarınca kamulaştırma işleminin taşınmaz mal sahiplerine duyurulması amacıyla; adresleri tespit edilenlere, Çatalca Noterliği Kanalıyla tebligat yapılmış olduğu, tebliğ imkânları bulunamayanlara 7201 Sayılı yasa uyarınca Bulvar Gazetesinde ilan yapıldığını, Taşınmaz mal sahipleri tarafından hak düşürücü süre içersinde takdir edilen kamulaştırma bedeline adli yargıda, Kamulaştırma işlemine de İdari Yargı’da dava açılmadığından, kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, halen davalılar adına kayıtlı bulunan Büyükçekmece, Hoşdere köyü 110 parselin öncelikle üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından tapu kaydına tedbir konulmasını, dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline dair davasının mahkememiz duruşma salonunda 05.07.2007 tarihinde saat 12.00’de yapılacak duruşmada hazır olmaları veya kendilerini vekille temsil ettirmeleri (varsa delillerini dosyaya ibraz etmeleri) aksi takdirde yokluklarında duruşmaya devam edilip, karar verileceği davalılar EROL TUNALI, ERTUĞ TUNALI, OYLUM TUNALI, HÜSNİYE TUNALI’ya ilanen tebliğ olunur. 25.04.2007 (Basın: 23636) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN D. İŞ NO: 2006/83 HÂKİM: Abdullah YEŞEREN 37516 KÂTİP: Döndü BORAN 74271 Hırsızlık suçundan, Didim Sulh Ceza Mahkemesi’nin 23.11.2006 gün ve 2003/264 Esas 2004/538 Karar sayılı değerlendirmeyi Asliye Ceza Mahkemesi’nin yapması gerektiğine ilişkin karar ve ilamat dosyası incelendi. 765 Sayılı TCK’nın uygulanması sonucu kurulan hüküm sanık lehine olduğundan yeniden hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA, Didim Sulh Ceza Mahkemesi’nin 02.12.2004 tarih ve 2003/264 E. 2004/538 K. Sayılı kararı ile hükmedilen sonuç para cezası olan 2.080.260.000 TL Ağır Para Cezasının 1.620,00 YTL’ YE İNDİRİLMEK SURETİYLE BU MİKTAR ÜZERİNDEN İNFAZINA, Sair işlemlerin yerine getirilmesi için, Dosyanın Didim Sulh Ceza Mahkemesi’ne İADESİNE, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 7 gün içerisinde, Söke Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere; Karar verilmiş olup, karar normal yollardan hükümlü Ahmet KARA’ya tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı kanunun ilgili hükümleri gereğince ilan tarihinden 15 gün sonra, adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde itiraz edilmez ise, kararın kesinleşeceği hususu ilan olunur. (Basın: 23595) T.C. DİDİM ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR İLANIDIR. ESAS NO: 2002/310 / KARAR NO: 2002/702 Didim C. Başsavcılığının infaza ilişkin ek karar verilmesi talep olunan hükümlü Süleyman ORBAYKARA hakkındaki dosya incelenerek aşağıdaki hüküm verilmiştir. Mahkememizin 2002/310 Esas 2002/702 sayılı karar ile kesinleşen cezaya ilişkin HÜKMÜN ORTADAN KALDIRILMASINA, Hükümlü Süleyman ORBAYKARA hakkında mahkememizin yukarıda belirtilen 2002/702 Kararı ile verilen 290.805.456 TL APC nin 765 SAYILI TCK lehe olduğundan bu kanun gereğince ve 5335 sayılı yasanın 22. maddesine göre para cezalarındaki 1 YTL’nin altında kalan tutarların mahsubu ile 288,00 YTL ADLİ PARA CEZASI OLARAK İNFAZ EDİLMESİNE, İnfazın bu şekilde devamına, Hazırlıkta ödediği 350,00 YTL’nin kendisine İADESİNE, Karar verilmiş olup, karar normal yollardan Hükümlü Süleyman ORBAYKARA’ya tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı kanunun ilgili hükümleri gereğince ilan tarihinden 15 gün sonra adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı ve 7 gün içerisinde itiraz edilmez ise kesinleşeceği ilan olunur. (Basın: 23597) DİDİM SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR İLANIDIR CUMHURİYET 14 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear