25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6NİSAN2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER İKLEV, Nezahat Kuteniandı • Istanbul Haber Servisi- Istanbul Kız Lisesi Eğitim Vakfı (İKLEV) öğretmen Nezahat Yalkut Kulen'i dün Armada Oteli'nde düzenlediği toplantıyla andı. 1933-1971 yıllan arasında tstanbul Kız Lisesi'nde felsefe öğretmenliği yapan Kulen'i anma toplantısına kızlan, ailesi, gazetemiz yazan Şükran Soner, öğretmen arkadaşlan, öğrencileri, lisenın mezun ve mensuplan kanldı. Otobûs soyartara ağn* hapis istenti • ANKARA (AA)- Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, 'siyasi amaçh cûrüm ışlemek için çete oluşturduklan', 'halkın yararlanmasına sunulmuş otobûsü silah ile kaçmüklan' ve 'birden fazla kişiye karşı siyasi amaçlı ve silahlı gasp yaptıklan' gerekçesiyle, 3 sanık hakkında dava açü. Cumhuriyet Savcısı Şemsettın Özcan tarafından hazırianan iddianamede, sanıklann, % yıl 6'şar aydan 139 yıl 6'şar aya kadar hapis ile cezalandınlmalan istendi. BASS kayyıma ıtovradM • ANKARA (AA) - Türk- Iş'e bağlı, 14 bin üyeli Banka ve Sigorta tşçikri• > ••> Sendikası'nın(BASS) yönetınu, Ankara S'inci tş Mahkemesi'nin, sendikanın 14'üncüolağan genel kurulunun ıptali yönünde aldığı karann Yargıtay tarafından onanması üzenne üç kişilik 'kayyum' heyetine devredildi. Mahkeme, sendıka yönetımine avukat Sema Kendırci başkanlığuıda, avukat Sunay Ertem ve avukat Mustafa Yanıklar'dan oluşan üç kışılik heyeti atadı. Pandalara 'vhteo kaser UetHecek • PEKÎN(AA)-Soylan tükenme tenlikesiyle karşı karşıya olan pandalara, ûremeleri için viagra verilmesinden sonra, "çiftleşirken görüntülenen pandalann video kasetlerinin" izlettirilmesi önerildi. Uzmanlar, daha önce geleneksel Çin ılaçlanyla cinsel güçlerini arttıramadıklan pandalann çiftleşme sonmuna erkeklerdeki iktidarsızlık derdine derman olan viagra ile çare buhnayı denemişlerdi. f Yaz Semfnerterr başfcyor • İstanbul Haber Servia - Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ile Kadıköy Belediyesi Sağhk ve Sosyal Dayanışma Vakfi (KASDAV) işbirüğiyle dûzenlenen 'Yaz Seminerleri' 2 Mayıs'ta başhyor. Banş Manço Kültür Merkezi'ndeki basın toplantısmda bılgı veren TYS Başkanı Cengiz Bektaş, çeşitli konularda dersler verileceğini kaydetti. Hz. Hüseyin amldı • tstanbul Haber Servisi - Hazreti Hüseyin, Kerbela Çölü'nde katledilişinin 1320. yılı dolayısıyla Caferilerce Halkalı'da anıldı. Törende, Kerbela olayını anlatan bir oyun sergılendı, halk ozanlan da ağıt yakö. Törene katılanlardan kimileri oyunu gözyaşlan içinde seyrederken kimileri de fenalık geçırdi. KDP ve KYB ile ilişkileri bozulan Türkiye, Kuzey Irak'ta ABD politikalanna mahkûm Türkiye zeıııiıı yitiriyor SERKANDEMtRTAŞ • Büyük umutlarla başlatılan Ankara süreci sona ererken ABD, Kuzey Irak'ı Saddam Hüseyin'i devirme planında önemli bir üs olarak kullanma çalışmalannı sürdürüyor. ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) sınır ötesi operasyonlanna ses çıkarmayarak Türkiye'yi bir ölçüde avutma polıtikası izliyor. yonlanna ses çıkarmayarak Tûrkiye'yi bir ölçüde avutma polıtikası izliyor. Körfez Savaşı'nm ardından 36. para- lelin kuzeyinde oluşturulan ve Bağdat yönetiminin denetiminden çıkanlan Ku- zey Irak, 10 yıldır bölgesel istikrarsızlık kaynağı olma özelliğini sürdürüyor. PKK terör örgütünün yuvalanması, uluslararası Çekiç Güç'ün havadan ve karadan denetimleri, sivil toplum örgüt- lerinin kuşkulu faaliyetleri, Birleşmiş Milletler'in Atruş kampı ve bölgenin i- ki önemli gücü Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokratik ANKARA - Türkiye, "arka bahçesr olarak bilinen Kuzey Irak'ta zemin kay- bediyor. Bölgenin iki önemli Kürt gru- buyla ilişkileri bozulan Türkiye, Kuzey Irak'ın geleceği ile ilgili olarak ABD po- litikalanna mahkûm bir görüntü sergili- yor. Büyük umutlarla başlatılan Ankara süreci sona ererken ABD, Kuzey Irak'ı Saddam Hüseyin i devirme planında önemli bir üs olarak kullanma çalışma- lannı sürdürüyor. ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin (TSK) smır ötesi operas- Partisi'nin (KDP) sürekli çatışmalan Türkiye'nin huzursuz yıllar geçirmesine neden oldu. Türkiye, bu huzursuzluğu gidermek, PKK'nin faaliyetlerini önlemek için ABD ve îngiltere'yle birlikte ilk önem- li girişimini 31 Ekim 1996'da başlattığı Ankara Süreci ile yaşama geçirdi. Ancak son 4 yılda yaşanan gelışmeler, Türki- ye'nin bölgenin geleceğine ilişkin poli- tikalan belirleyen ülke olmaktan çok ABD'nin politikalannı izleyen bir ülke haline getirdi. Türkiye 'nin Kuzey Irak'ta zemin kay- betmesine neden olan gelişmeler şöyle: KDP ve KYB İle IIfcMler bozul- dll Türkiye, Ankara sürecini başlattığı dönemde her iki gruba da eşit mesafede yaklaşmayı hedeflemişti. Ancak kon- jonktürel nedenler, KDP'nin Türk sını- Demokmsi Platförmıı Tuzla işçüerini ziyaretetü Kartal Demokrasi Platformu temsikileri, Tuzla Tersaneler Bölgesi'ndeid Tuzla Tersanecilik ve Turizm AŞ ve Türkter Denizdlik İşletmeciliği AŞ'de çaüşan ve sendikal faaliyetleri nedeniyle işten ablan 136 işçiyi ziyaret etti. tşçilerin üye olduğu LJmter-lş Sendikası'nin başkanı Kazun Bakiş, Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde çalışan 10 bin işçinin birçoğunun sigortasız - sendikasız olduğunu ve gemi çverenkrinin bu dunımdan memnuniyet duyduğunu ileri sürerek, aülan 136 işçinin yanında obnaya devam edeceklerini belirtti. Bakış, "20 yıldan bu yana burada örgütsüz, çağdışı koşuDarda çahşan işçilerin başlattığı mücadelenin devam edeceğjne inanryoruz. Bütün dostlanmızdan, tersane işçilerinin taîeplerini daha yaygın şekilde dile getirmekrini bekByoruz" diye konuştu. Platform temsikileri daha sonra kendi aralannda topladıklan parayı işçikre tesHm ettiler. nnda olması ve PKK'ye karşı işbirliği- ne sıcak bakması ile KYB'nin daha çok lran'ın etkisi altında kalması dengeleri değiştirdi. Türkiye, KDP'ye askeri mal- zeme ve para yardmıı yaparak PKK'ye karşı savaşmasını sağladı. KDP'den ka- çan PKK ise KYB'ye sanldı. Türkiye, PKK'ye yönelik yaptığı sınır ötesi operasyonlarda KYB mevzılerini de vurmak zorunda kaldı. Ve Türkiye- KYB ilişkileri bozuldu. Türkiye'nin KDP ile ilişkilerinin bozulması ise Me- sud Barzani'nin bölgesınde "devkt" gı- bi davranmaya başlaması ile oldu. An- kara'daki KDP temsilciliğinin Nevnız resepsiyonu vererek büyükelçilik gibi davranması ile ipler gerildi. Türkiye, KDP'yi sert şekilde uyardı. ABD polltlkasında değlşiklik 1991 yüında Kuzey Irak'ta bir Kürt Fe- derasyonu kurmayı ve bu yolla Saddam Hüseyin'i baskı altında tutmayı öngö- ren ancak başanlı olamayan ABD, 1997-1998 dönemın- de politikasını değıştırerek Bağdat yönetinüni devirme- yıamaçladı. Saddam'ı devirebilmek için tüm Irak muhalefetini bir araya toplamayı ilk aşa- ma olarak gören ABD, bu süreçte K. Irak'ı saldın üs- sü olarak görmeye başladı. K.Irak'taki gruplann kendi aralanndaki çatışmalan ön- lemeye yönelik çabalanm bırakan ABD, iç politik ne- denlerden de dolayı Bağdat yönetüniyle sürekli gergin- lik içinde ohnayı tercih etti. Türkiye, "Irakta bir yö- netim ve rejün değişiktiği olacaksa bu Irak halkuun girişimleriyle obnata" poli- tikasıyla hareket ederek ABD politikalanna destek vermiyor. Ecevlt faktörfl Ame- rikan politikalanna temkinli yaklaşan Bûlent Ecevh'in, başbakan yardımcılığı sıra- sında, ABD ile Irak arasında 1998 yılı başlannda yaşanan gergınhkte yaptığı açıklama- lar, Washington ile Anka- ra'nın arasının açılmasrna neden olurken Irak konusun- da iki ülkenln bir daha aynı noktada buluşamayacaklan- nın da göstergesi oldu. Irak'a uluslararası ambar- go uygulanmaya başlandığı 1990 yılından bu yana yak- laşık 35 milyar dolar kayba uğrayan Türkiye, Irak'la ay- ncalıklı ticaret için gerekli izni BM'den hâlâ alamadı. Dr. Erdal Atabek, Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nın düzenlediği eğitim panelinin konuğuydu 4 Bilgi işçisi yaratıcı eğîtimle yetişir' Laiklik paneli 'Yabancı vakıflar endişe uyandırıyor' tsfambul HaberServisi-Laik demokratik cum- huriyetimize.yönelik saldınlann sadece iç dina- miklerin ürünü olmadığı, yurtdışından destek- lendiği ve yönlendirildiği belirtilerek "Ozeflik- le de ülkemizde şubesi buhınan yabancı vakma- nn çahşmalan dikkat çekici ve endişe vericidir* denildi. ÇYDD tarafından İTÜ Maçka Sosyal Tesis- leri'nde dûzenlenen "Laikve Demokratik Cum- hnriyet" konulu panelde konuşan Devrim Tari- hi uzmam ve ÇYDD Yönetim Kurulu üyesi Ab- duHah Kehale, cumhunyet döneminde ülkemiz- de çıkan iç isyanlann hep dönemin emperyalist güçlerince yönlendirildiklerini ve kullanıldıkla- nnı vurgulayarak, bu çerçevede hilafetin de în- güizler ve Almanlar tarafindan kullanıldığını kaydetti. Kehale, "Almanya'dayaşayanTürkço- cuktarmm din egrtiminin MilM Görüş'e verflme- si 3e ûlkemizdeki Alman vakıflannm çahşmala- nmn doğrultusu ve amacı rastlanü olarak düşû- nûlemez*' dıye konuştu. Ankara Üniversitesi öğ- retim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğhı da vi- deo görüntüieriyle desteklediği tebliğinde, şeri- atçüann yurtdışmdaki çalışmalannı anlatarak "Sözde mûttefikimiz olarak bflmen bazı büyük devktkr, kendi çıkarlanru koroyup geüstirmek ve ülkemizi destabifize etmek için şerian kuflanı- yor, yönlendiriyor ve ûlkemizdeki kimi vaknian aracıhğryta da çok kaygı verid çahşmalar yürû- tüyorlar" dedi. Almanya'daki şeriatçı örgütlere nasıl göz yu- mulduğunu, hangi dolayh yollarla desteklendik- lerini ve yönlendirildiklerini örneklerle açıkla- yan Necip Hablemitoğlu, "Abnanya'nın Maz- hım-Der"i, tnsan HaklanDerneği'ni muhatap al- mas Uginçtir. Afanan Cumhurbaşkanı'nın Httz- buDah hakkında kııllandığı kehmeJerin yumo- şaldığı dikkat çekkidir. Türkiye üzerinde kont- rol edOebBir istikrarsızlık siyaseti güden Alman- ya, etnik bötûcfilûk yaparak ve ülkemizin uhısal biı1iğiniparçalayarake^nenBkkurmakistiyor n dıye konuştu. tstanbul Haber Servid - Marmara Üniversitesi Gü- zel Sanatlar Fakûltesi De- kanı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, bireye önem ver- meyen eğitim sistemlerinin yaratıcı olamayacağmı söyledi. Gazetemiz yazan Dr. ErdalAtabek, bilgi top- lumunda bilgi işçisinin ma- liyet yerine toplam bir de- ğer olarak görüldüğünü, ni- telikli bilgi işçisinin yaratı- cı eğitimle yetiştirilebilece- ğini vurgulayarak, yaratıcı eğitımin karşıtı olan ezber- ci eğitimin tanm toplum- Yaraüa ve soru sorduran eğhimin tarosıküğı panek yazanmız Erdal Atabek de kaükfa. lannm modeli olduğunu kaydetti. Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nca dûzenlenen "EğHim-Öğreamde Ya- ratıahk'' konulu panelde konuşan gazetemiz yazan Erdal Atabek, bil- gi toplumunda bilgi işçisinin sürek- li öğrenmesi, kendisinı yenilemesi ve kendisıni yönetmesi gerektiğinı belirterek "BUgi işçisi sorumluluk- lannın bilincindedir, amiri kendisi- dir" dedı. Bilgi toplumunda çıktı olarak ürûnûn kalitesinin önemli olduğu- nu kaydeden Atabek, "Bflgi işçisme maüyetten çok özgün bir varfak, bir değer, insan olarak ifade ettiği top- lam değer olarak bakılmaktadırn diye konuştu. Bu özellıkte bilgi iş- çisi yetiştirmede yaratıcı eğitime gereksinim duyulduğunu vurgula- yan Atabek, eğitimin günümûzde insana değer veren, insanın değeri- ni arttu^n, soru sorduran, tartıştı- ran ve seçenekler sunan özellikler taşıması gerektiğini kaydetti. Ata- bek, "Yalnız cevabı olan ama soru- su olmayan eğitim sistemleri ölü sis- temlerdir'' dedi. Terakki Vakfi Da- nışmam Prof. Dr. AM Baykal ise ya- ratıcı eğitim için özgür bir ortam ve disipline gereksinim olduğunu vur- gulayarak, yaratıcılığı ayıp, günah, yasak gibi kültürel yaklaşunlann engellediğini söyledi. Yabancılaşmanın da yaratıcılığı engellediğini kaydeden Baykal, ba- kanlığm yaklaşımlanmn eğitimin yaratıcı olmasını engellediğini be- lirtti. Baykal, yaratıcı eğitim için değişebilir öğrenci gruplan, "U" şeklinde oturma gibi düzenlemeler yapıhnası gerektiğini vurguladı. S a h k u l u S u l t a n V a k f i b ü n y e s i n d e k u r u l d u Alevi-Bektaşi kitaplığı açıldı İSTANBUL(AA)-Şahkulu Sultan Vakfi bünyesinde kurulan Alevi- Bektaşi Kültürü Araştırrna ve Ince- leme Kitaplığı, tstanbul Üniversite- si (tÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğhı tarafından dün hizme- te açıldı. Kadıköy'de Şahkulu Sultan Vak- fı'ndaki açılış töreninde konuşan Alemdaroğlu, gerçek anlamda bili- me değer veren, bilimi önemseyen bir topluma karşı konuşmaktan bü- yük mutluluk duyduğunu belirterek "Ülkeyi karanhğa götürmek isteyen- lere karşı yılmadan çahşan lstanbul Üniversitesi adına böyle bir açıhşa ka- bunaktan gurur duyuyorum" dedi. Vakfın 2. Başkariı Mehmet Tural dakitaplığın açılışını özellikle "Ker- bela Olayı"nın 1320. yılına denk ge- tirdiklerini ifade ederek bu ve benze- ri günlerin insanlık tarihinin karan- lık günleri olduğunu söyledi. Alevi- Bektaşi ınancının, bağnazlığın her türlüsüne karşı olduğunu ve insanlı- ğı ortaçağ karanlığına götürmek ıs- teyen karanlık güçlerle mücadele et- tığını vurgulayan Tural, "Ulu önder Atatürk'ûn kurduğu laik Tûrkive Cumhuriyeti'nde insanın özgür ira- desi yerine, karanlık güçlerin kendi kafalannda yaramklan ve çarpıta- rak sunmaya çahsüklan; insanı köle yapan, insanın düşûnme ve hareket alanım daraltan bir Tann iradesini koymayı amaçlayan bir şeriat düze- nini kabul edemeyiz" dıye konuştu. Vakıf Başkanı Engin Polat ile bir- likte kurdeleyi keserek kitaplığı hiz- meteaçan Alemdaroğlu, yaklaşıkö bin kıtap ile binden fazla derginin bulunduğu kitaplığı gezdi. Kandemir Konduk 'Dizilerde silah başrolde* • Baştarafi 1. Sayfada bunlann hiçbiri engel olamadı. Konduk geçen gûnlerde kendi tiyatro- sunu kurdu ve 'Medya Medya Nereye?' isimli oyunla Akatlar Kültür Merkezi'nde perdeleri- ni açtı. - Sizin tekvizyondan kazandığınız milyaıiar- calirayı buraya yatmna- nız risk değfl mktir? - Elbette risk. Bugün de milyarlarca lira yatı- rarak kendi filmlerini yapan idealist genç si- nemacılar var. Ama çok geniş kitlelere ulaşamı- yorlar. Tiyatroda da bu geçerli. Hem de yıllar- dır, başmdan beri geçer- li. Insanlar, Genco Er- kal'a gidiyorum diye evden çücıyor, tiyatroya gidiyor, ben YıkhzKen- ter'e gidiyorum, ben Gazanfer Ozcan'a gidi- yorum... Ama ben hiç tamnmamış 20 kişinin oyununu seyretmeye gi- diyorum, diye insanlar evden çıkmaz. Böyle bir ticarete de işadamı gir- mez. -YıDannrtiyatroyap- mış birisi bir tane rekla- ma çıkryor, ondan sonra herkes o adamı yolda çe- virip sizi televizyonda gördûm diyor? Bu tiyat- ronun güçsüzlüğû mü, ekranın gücü mü? - îkisi de var, kaülıyo- rum size, yani tiyatro- nun güçsüzlüğû derken tiyatronun yaygvnlaş- maması, yeterli olmayı- şı, ama beri yandan da medyanın yaygınlığı ve gücü ortaya çıkıyor. Bir insam bir gecede meş- hur edebiliyor, ünlü ya- pabiliyor. -Bir mtzahçıiçin müt- biş bir malzemevar tele- vizyonlarda, Refaa Mub- tar gfoL. Reba Muhtar'ı kuOanmamanız eleştiri- Byor. Neden Reha Mub- taryok? - Vallahi Reha Muh- tar neden yok? Neden o da yok, neden bu da yok diye soranlara cevabım, o zaman birebir televiz- yon programlanndaki kişilerin üzerine yoğun- laşmış oluruz. Reha Muhtar o kendine özgü anlatım biçimiyle ek- ranlarda. îlk çıktığı günden beri çok sıradı- şı bir sunucu idi, spiker- di. Bunu sürdûrdü. Bu ilk basta insanlan kız- dırdı, ondan sonra gûl- dürdü. Şimdi bizim işi- mizde en zoru nedir bi- liyor musun? Komiğin kotnığını yapmak. Reha Muhtar'ın yapüğı espri- li bir anlatım. Esprinin ûzerine çıkacak daha başka espriler yapmak, oradan da seyirciyi ya- kalamak. -Sizin de çokreyting yapan dizileriniz var. Bunlarda nelere dikkat ediyorsunuz. - Bız grup çalışması yapıyoruz. Sadece ben yazmıyorum yıllardrr. Şöyle söyleyeyim, ön- celikle çocuklar diye yola çıkıyoruz. Türkiye genç nüfushı bir üUce. Çocuklann da bizim di- zileri çok sevdiğini bili- yoruz. Bir kere yapaca- ğımız işin güzelliği çir- kinliği bir yana, doğru olması için çaba göste- riyoruz. Düzgün bir Türkçe kullarulsm isti- yoruz. Mahallenin Muhtarlan'nda bir aşk hikâyesi anlatılıyor so- nuçta. Ve mahallede ge- çiyor olay. Ve zaman za- man mahallenin delisi- nin ağzından söyletiyo- nız her hafta mesajımı- zı. - Bir söyleşinizde te- levizyon dûnyasryla bir- Kkte,televizyon ekranla- nndan evlerimize ko- nuk olardar da yozlaşü, divorsunuz, - Bir insana kırk defa deli dersen deli olur, der- ler. Etiler'de yaşayan 5 bin kışinın hayatmı, Tür- kiye böyle eğleniyor di- ye her gece ekranda gö- rûrsem, gece hayatmın içindeki kadınlan sanat- çı dıye görmeye başlar- sam, onlann üç günlük, beş günlük ilişkileri aşk diye bana anlatılırsa, gerçek sanatçı bu derim. Kaldı kı ben on iki ya- şındaysam ve yeterli eği- time sahip değılsem, ye- terli düzeyde bir dünya görüşüm yoksa, bunlan ben sanatçı olarak be- nımsersem Ayten Gök- çer'e ne dıyeceğim, Yıl- dız Kenter'e ne diyece- ğim. - Mafya dizilerini na- sıl değeıiendiriyorsu- nuz? - Türkiye'nin son dö- nemde yaşadıklanmn da etkisi oldu. Bu kadar medyada mafyanın yer almasının da etkisi ol- du. îkinci nedeni ise sı- lahon ve aksiyonun öne çıkmasmda, Amerikan sinemasının ve özellik- le genç kuşağın etkisi olduğunu düşünüyo- rum. Gençler Amerikan filmlerini çok seyredi- yorlar. Bu filmlerde en belirgin özellik olarak aksıyon ön planda. Bi- nalar yıkılıyor, bir anda on, on beş kişi sılahla ta- ranıyor, öldürülüyor. Bir süre sonra bunlar doğal karşılanmaya baş- lanılıyor. Bu sefer şid- det gösterileri daha da artmış olanlan geliyor. Bunun dışında kalan di- zilere prim gitgide aza- hyor. Silah sevgisîni aşı- lamanın yanlış olduğu- nu düşünüyorum. - Daha iyi bir televiz- yon için seyirciye düşen nedir? - Kesinlikle son dere- ce basit bir uygulamaya geçilebilir diye düşünü- yorum. Bu da insanlar tepkilerini yasal yollar- dan nasıl gösterebilir- lerse öyle. Orneğin bir- birine şikâyet edip sızla- nacağı yerde herkes bi- rer kez beğenmediği program sonrasında te- lefon etse, faksı olan faks yağdırsa, e-mail geçecekler e-mail geç- se, yani sonunda insan- lann da o yöneticilerin de bundan etkilenme- mesi mümkün değil. Çûnkü tepkiyle kimi ya- salar, kimi kararname- ler bile değişti ya da çık- maktan alıkonuldu. Sahil Güvenlik Komutanı 'Yasak avlanma ağmmıza gidiyor' tstanbul Haber Servi- a- lstanbul ElmadağLı- ons Kulübü ile S.O.S Çevre Gönüllüleri Plat- fonnu'nun ortak düzen- lediği "Marmara Deni- ziveTürkBoğazlan'nda Sorunlar ve Çözûmler'' konulu panel, dün Türk Ticaret Bankası Genel Müdürlüğü'nde yapıldı. Sahil Güvenlik Mar- mara Denizi ve Boğaz- lar Komutanı, Deniz Kı- demli Kurmay Albay Vfedat Karaman, Tanm Bakanlığı'nda bir bü- rokratın balıkçılık sim- sarlanrun baskısıyla midye avlanmasıyla il- gili sirküleri değiştirdi- ğini, bunun da çok "ağı- nnagkJen" bir tutum ol- duğunu kaydetti. Kurmay Albay Kara- man, "O bürokraü bula- cağım ve bu sirküleri es- ki durumuna getirmek için elimden geleni yapa- cağnn" dedi. Karaman, lstanbul Boğazı 'nda midye avcı- lığının tamamen yasak olduğunu, ancak balıkçı lobilerinin baskısıyla Tanm Bakanlığı'ndaki bûrokrasinin bu yasağı deldığinı söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear