Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6NİSAN2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İKLEV, Nezahat
Kuteniandı
• Istanbul Haber Servisi-
Istanbul Kız Lisesi Eğitim
Vakfı (İKLEV) öğretmen
Nezahat Yalkut Kulen'i
dün Armada Oteli'nde
düzenlediği toplantıyla
andı. 1933-1971 yıllan
arasında tstanbul Kız
Lisesi'nde felsefe
öğretmenliği yapan
Kulen'i anma toplantısına
kızlan, ailesi, gazetemiz
yazan Şükran Soner,
öğretmen arkadaşlan,
öğrencileri, lisenın mezun
ve mensuplan kanldı.
Otobûs soyartara
ağn* hapis istenti
• ANKARA (AA)-
Ankara DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı, 'siyasi amaçh
cûrüm ışlemek için çete
oluşturduklan', 'halkın
yararlanmasına sunulmuş
otobûsü silah ile
kaçmüklan' ve 'birden
fazla kişiye karşı siyasi
amaçlı ve silahlı gasp
yaptıklan' gerekçesiyle, 3
sanık hakkında dava açü.
Cumhuriyet Savcısı
Şemsettın Özcan
tarafından hazırianan
iddianamede, sanıklann,
% yıl 6'şar aydan 139 yıl
6'şar aya kadar hapis ile
cezalandınlmalan istendi.
BASS kayyıma
ıtovradM
• ANKARA (AA) - Türk-
Iş'e bağlı, 14 bin üyeli
Banka ve Sigorta tşçikri• > ••>
Sendikası'nın(BASS)
yönetınu, Ankara S'inci tş
Mahkemesi'nin,
sendikanın 14'üncüolağan
genel kurulunun ıptali
yönünde aldığı karann
Yargıtay tarafından
onanması üzenne üç
kişilik 'kayyum' heyetine
devredildi. Mahkeme,
sendıka yönetımine avukat
Sema Kendırci
başkanlığuıda, avukat
Sunay Ertem ve avukat
Mustafa Yanıklar'dan
oluşan üç kışılik heyeti
atadı.
Pandalara 'vhteo
kaser UetHecek
• PEKÎN(AA)-Soylan
tükenme tenlikesiyle karşı
karşıya olan pandalara,
ûremeleri için viagra
verilmesinden sonra,
"çiftleşirken görüntülenen
pandalann video
kasetlerinin" izlettirilmesi
önerildi. Uzmanlar, daha
önce geleneksel Çin
ılaçlanyla cinsel güçlerini
arttıramadıklan pandalann
çiftleşme sonmuna
erkeklerdeki iktidarsızlık
derdine derman olan
viagra ile çare buhnayı
denemişlerdi.
f
Yaz Semfnerterr
başfcyor
• İstanbul Haber Servia -
Türkiye Yazarlar Sendikası
(TYS) ile Kadıköy
Belediyesi Sağhk ve
Sosyal Dayanışma Vakfi
(KASDAV) işbirüğiyle
dûzenlenen 'Yaz
Seminerleri' 2 Mayıs'ta
başhyor. Banş Manço
Kültür Merkezi'ndeki
basın toplantısmda bılgı
veren TYS Başkanı Cengiz
Bektaş, çeşitli konularda
dersler verileceğini
kaydetti.
Hz. Hüseyin amldı
• tstanbul Haber Servisi -
Hazreti Hüseyin, Kerbela
Çölü'nde katledilişinin
1320. yılı dolayısıyla
Caferilerce Halkalı'da
anıldı. Törende, Kerbela
olayını anlatan bir oyun
sergılendı, halk ozanlan da
ağıt yakö. Törene
katılanlardan kimileri
oyunu gözyaşlan içinde
seyrederken kimileri de
fenalık geçırdi.
KDP ve KYB ile ilişkileri bozulan Türkiye, Kuzey Irak'ta ABD politikalanna mahkûm
Türkiye zeıııiıı yitiriyor
SERKANDEMtRTAŞ
• Büyük umutlarla başlatılan Ankara süreci sona ererken ABD,
Kuzey Irak'ı Saddam Hüseyin'i devirme planında önemli bir üs olarak
kullanma çalışmalannı sürdürüyor. ABD, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin
(TSK) sınır ötesi operasyonlanna ses çıkarmayarak Türkiye'yi bir
ölçüde avutma polıtikası izliyor.
yonlanna ses çıkarmayarak Tûrkiye'yi
bir ölçüde avutma polıtikası izliyor.
Körfez Savaşı'nm ardından 36. para-
lelin kuzeyinde oluşturulan ve Bağdat
yönetiminin denetiminden çıkanlan Ku-
zey Irak, 10 yıldır bölgesel istikrarsızlık
kaynağı olma özelliğini sürdürüyor.
PKK terör örgütünün yuvalanması,
uluslararası Çekiç Güç'ün havadan ve
karadan denetimleri, sivil toplum örgüt-
lerinin kuşkulu faaliyetleri, Birleşmiş
Milletler'in Atruş kampı ve bölgenin i-
ki önemli gücü Kürdistan Yurtseverler
Birliği (KYB) ve Kürdistan Demokratik
ANKARA - Türkiye, "arka bahçesr
olarak bilinen Kuzey Irak'ta zemin kay-
bediyor. Bölgenin iki önemli Kürt gru-
buyla ilişkileri bozulan Türkiye, Kuzey
Irak'ın geleceği ile ilgili olarak ABD po-
litikalanna mahkûm bir görüntü sergili-
yor. Büyük umutlarla başlatılan Ankara
süreci sona ererken ABD, Kuzey Irak'ı
Saddam Hüseyin i devirme planında
önemli bir üs olarak kullanma çalışma-
lannı sürdürüyor. ABD, Türk Silahlı
Kuvvetleri 'nin (TSK) smır ötesi operas-
Partisi'nin (KDP) sürekli çatışmalan
Türkiye'nin huzursuz yıllar geçirmesine
neden oldu.
Türkiye, bu huzursuzluğu gidermek,
PKK'nin faaliyetlerini önlemek için
ABD ve îngiltere'yle birlikte ilk önem-
li girişimini 31 Ekim 1996'da başlattığı
Ankara Süreci ile yaşama geçirdi. Ancak
son 4 yılda yaşanan gelışmeler, Türki-
ye'nin bölgenin geleceğine ilişkin poli-
tikalan belirleyen ülke olmaktan çok
ABD'nin politikalannı izleyen bir ülke
haline getirdi.
Türkiye 'nin Kuzey Irak'ta zemin kay-
betmesine neden olan gelişmeler şöyle:
KDP ve KYB İle IIfcMler bozul-
dll Türkiye, Ankara sürecini başlattığı
dönemde her iki gruba da eşit mesafede
yaklaşmayı hedeflemişti. Ancak kon-
jonktürel nedenler, KDP'nin Türk sını-
Demokmsi Platförmıı Tuzla işçüerini ziyaretetü
Kartal Demokrasi Platformu temsikileri, Tuzla Tersaneler
Bölgesi'ndeid Tuzla Tersanecilik ve Turizm AŞ ve Türkter
Denizdlik İşletmeciliği AŞ'de çaüşan ve sendikal faaliyetleri
nedeniyle işten ablan 136 işçiyi ziyaret etti. tşçilerin üye
olduğu LJmter-lş Sendikası'nin başkanı Kazun Bakiş,
Tuzla Tersaneler Bölgesi'nde çalışan 10 bin işçinin
birçoğunun sigortasız - sendikasız olduğunu ve gemi
çverenkrinin bu dunımdan memnuniyet duyduğunu ileri
sürerek, aülan 136 işçinin yanında obnaya devam
edeceklerini belirtti. Bakış, "20 yıldan bu yana burada
örgütsüz, çağdışı koşuDarda çahşan işçilerin başlattığı
mücadelenin devam edeceğjne inanryoruz. Bütün
dostlanmızdan, tersane işçilerinin taîeplerini daha yaygın
şekilde dile getirmekrini bekByoruz" diye konuştu.
Platform temsikileri daha sonra kendi aralannda
topladıklan parayı işçikre tesHm ettiler.
nnda olması ve PKK'ye karşı işbirliği-
ne sıcak bakması ile KYB'nin daha çok
lran'ın etkisi altında kalması dengeleri
değiştirdi. Türkiye, KDP'ye askeri mal-
zeme ve para yardmıı yaparak PKK'ye
karşı savaşmasını sağladı. KDP'den ka-
çan PKK ise KYB'ye sanldı.
Türkiye, PKK'ye yönelik yaptığı sınır
ötesi operasyonlarda KYB mevzılerini
de vurmak zorunda kaldı. Ve Türkiye-
KYB ilişkileri bozuldu. Türkiye'nin
KDP ile ilişkilerinin bozulması ise Me-
sud Barzani'nin bölgesınde "devkt" gı-
bi davranmaya başlaması ile oldu. An-
kara'daki KDP temsilciliğinin Nevnız
resepsiyonu vererek büyükelçilik gibi
davranması ile ipler gerildi. Türkiye,
KDP'yi sert şekilde uyardı.
ABD polltlkasında değlşiklik
1991 yüında Kuzey Irak'ta bir Kürt Fe-
derasyonu kurmayı ve bu
yolla Saddam Hüseyin'i
baskı altında tutmayı öngö-
ren ancak başanlı olamayan
ABD, 1997-1998 dönemın-
de politikasını değıştırerek
Bağdat yönetinüni devirme-
yıamaçladı.
Saddam'ı devirebilmek
için tüm Irak muhalefetini
bir araya toplamayı ilk aşa-
ma olarak gören ABD, bu
süreçte K. Irak'ı saldın üs-
sü olarak görmeye başladı.
K.Irak'taki gruplann kendi
aralanndaki çatışmalan ön-
lemeye yönelik çabalanm
bırakan ABD, iç politik ne-
denlerden de dolayı Bağdat
yönetüniyle sürekli gergin-
lik içinde ohnayı tercih etti.
Türkiye, "Irakta bir yö-
netim ve rejün değişiktiği
olacaksa bu Irak halkuun
girişimleriyle obnata" poli-
tikasıyla hareket ederek
ABD politikalanna destek
vermiyor.
Ecevlt faktörfl Ame-
rikan politikalanna temkinli
yaklaşan Bûlent Ecevh'in,
başbakan yardımcılığı sıra-
sında, ABD ile Irak arasında
1998 yılı başlannda yaşanan
gergınhkte yaptığı açıklama-
lar, Washington ile Anka-
ra'nın arasının açılmasrna
neden olurken Irak konusun-
da iki ülkenln bir daha aynı
noktada buluşamayacaklan-
nın da göstergesi oldu.
Irak'a uluslararası ambar-
go uygulanmaya başlandığı
1990 yılından bu yana yak-
laşık 35 milyar dolar kayba
uğrayan Türkiye, Irak'la ay-
ncalıklı ticaret için gerekli
izni BM'den hâlâ alamadı.
Dr. Erdal Atabek, Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nın düzenlediği eğitim panelinin konuğuydu
4
Bilgi işçisi yaratıcı eğîtimle yetişir'
Laiklik paneli
'Yabancı vakıflar
endişe uyandırıyor'
tsfambul HaberServisi-Laik demokratik cum-
huriyetimize.yönelik saldınlann sadece iç dina-
miklerin ürünü olmadığı, yurtdışından destek-
lendiği ve yönlendirildiği belirtilerek "Ozeflik-
le de ülkemizde şubesi buhınan yabancı vakma-
nn çahşmalan dikkat çekici ve endişe vericidir*
denildi.
ÇYDD tarafından İTÜ Maçka Sosyal Tesis-
leri'nde dûzenlenen "Laikve Demokratik Cum-
hnriyet" konulu panelde konuşan Devrim Tari-
hi uzmam ve ÇYDD Yönetim Kurulu üyesi Ab-
duHah Kehale, cumhunyet döneminde ülkemiz-
de çıkan iç isyanlann hep dönemin emperyalist
güçlerince yönlendirildiklerini ve kullanıldıkla-
nnı vurgulayarak, bu çerçevede hilafetin de în-
güizler ve Almanlar tarafindan kullanıldığını
kaydetti. Kehale, "Almanya'dayaşayanTürkço-
cuktarmm din egrtiminin MilM Görüş'e verflme-
si 3e ûlkemizdeki Alman vakıflannm çahşmala-
nmn doğrultusu ve amacı rastlanü olarak düşû-
nûlemez*' dıye konuştu. Ankara Üniversitesi öğ-
retim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğhı da vi-
deo görüntüieriyle desteklediği tebliğinde, şeri-
atçüann yurtdışmdaki çalışmalannı anlatarak
"Sözde mûttefikimiz olarak bflmen bazı büyük
devktkr, kendi çıkarlanru koroyup geüstirmek
ve ülkemizi destabifize etmek için şerian kuflanı-
yor, yönlendiriyor ve ûlkemizdeki kimi vaknian
aracıhğryta da çok kaygı verid çahşmalar yürû-
tüyorlar" dedi.
Almanya'daki şeriatçı örgütlere nasıl göz yu-
mulduğunu, hangi dolayh yollarla desteklendik-
lerini ve yönlendirildiklerini örneklerle açıkla-
yan Necip Hablemitoğlu, "Abnanya'nın Maz-
hım-Der"i, tnsan HaklanDerneği'ni muhatap al-
mas Uginçtir. Afanan Cumhurbaşkanı'nın Httz-
buDah hakkında kııllandığı kehmeJerin yumo-
şaldığı dikkat çekkidir. Türkiye üzerinde kont-
rol edOebBir istikrarsızlık siyaseti güden Alman-
ya, etnik bötûcfilûk yaparak ve ülkemizin uhısal
biı1iğiniparçalayarake^nenBkkurmakistiyor
n
dıye konuştu.
tstanbul Haber Servid -
Marmara Üniversitesi Gü-
zel Sanatlar Fakûltesi De-
kanı Prof. Dr. Hüsamettin
Koçan, bireye önem ver-
meyen eğitim sistemlerinin
yaratıcı olamayacağmı
söyledi. Gazetemiz yazan
Dr. ErdalAtabek, bilgi top-
lumunda bilgi işçisinin ma-
liyet yerine toplam bir de-
ğer olarak görüldüğünü, ni-
telikli bilgi işçisinin yaratı-
cı eğitimle yetiştirilebilece-
ğini vurgulayarak, yaratıcı
eğitımin karşıtı olan ezber-
ci eğitimin tanm toplum- Yaraüa ve soru sorduran eğhimin tarosıküğı panek yazanmız Erdal Atabek de kaükfa.
lannm modeli olduğunu kaydetti.
Eyüboğlu Eğitim Kurumlan'nca
dûzenlenen "EğHim-Öğreamde Ya-
ratıahk'' konulu panelde konuşan
gazetemiz yazan Erdal Atabek, bil-
gi toplumunda bilgi işçisinin sürek-
li öğrenmesi, kendisinı yenilemesi
ve kendisıni yönetmesi gerektiğinı
belirterek "BUgi işçisi sorumluluk-
lannın bilincindedir, amiri kendisi-
dir" dedı.
Bilgi toplumunda çıktı olarak
ürûnûn kalitesinin önemli olduğu-
nu kaydeden Atabek, "Bflgi işçisme
maüyetten çok özgün bir varfak, bir
değer, insan olarak ifade ettiği top-
lam değer olarak bakılmaktadırn
diye konuştu. Bu özellıkte bilgi iş-
çisi yetiştirmede yaratıcı eğitime
gereksinim duyulduğunu vurgula-
yan Atabek, eğitimin günümûzde
insana değer veren, insanın değeri-
ni arttu^n, soru sorduran, tartıştı-
ran ve seçenekler sunan özellikler
taşıması gerektiğini kaydetti. Ata-
bek, "Yalnız cevabı olan ama soru-
su olmayan eğitim sistemleri ölü sis-
temlerdir'' dedi. Terakki Vakfi Da-
nışmam Prof. Dr. AM Baykal ise ya-
ratıcı eğitim için özgür bir ortam ve
disipline gereksinim olduğunu vur-
gulayarak, yaratıcılığı ayıp, günah,
yasak gibi kültürel yaklaşunlann
engellediğini söyledi.
Yabancılaşmanın da yaratıcılığı
engellediğini kaydeden Baykal, ba-
kanlığm yaklaşımlanmn eğitimin
yaratıcı olmasını engellediğini be-
lirtti. Baykal, yaratıcı eğitim için
değişebilir öğrenci gruplan, "U"
şeklinde oturma gibi düzenlemeler
yapıhnası gerektiğini vurguladı.
S a h k u l u S u l t a n V a k f i b ü n y e s i n d e k u r u l d u
Alevi-Bektaşi kitaplığı açıldı
İSTANBUL(AA)-Şahkulu Sultan
Vakfi bünyesinde kurulan Alevi-
Bektaşi Kültürü Araştırrna ve Ince-
leme Kitaplığı, tstanbul Üniversite-
si (tÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal
Alemdaroğhı tarafından dün hizme-
te açıldı.
Kadıköy'de Şahkulu Sultan Vak-
fı'ndaki açılış töreninde konuşan
Alemdaroğlu, gerçek anlamda bili-
me değer veren, bilimi önemseyen
bir topluma karşı konuşmaktan bü-
yük mutluluk duyduğunu belirterek
"Ülkeyi karanhğa götürmek isteyen-
lere karşı yılmadan çahşan lstanbul
Üniversitesi adına böyle bir açıhşa ka-
bunaktan gurur duyuyorum" dedi.
Vakfın 2. Başkariı Mehmet Tural
dakitaplığın açılışını özellikle "Ker-
bela Olayı"nın 1320. yılına denk ge-
tirdiklerini ifade ederek bu ve benze-
ri günlerin insanlık tarihinin karan-
lık günleri olduğunu söyledi. Alevi-
Bektaşi ınancının, bağnazlığın her
türlüsüne karşı olduğunu ve insanlı-
ğı ortaçağ karanlığına götürmek ıs-
teyen karanlık güçlerle mücadele et-
tığını vurgulayan Tural, "Ulu önder
Atatürk'ûn kurduğu laik Tûrkive
Cumhuriyeti'nde insanın özgür ira-
desi yerine, karanlık güçlerin kendi
kafalannda yaramklan ve çarpıta-
rak sunmaya çahsüklan; insanı köle
yapan, insanın düşûnme ve hareket
alanım daraltan bir Tann iradesini
koymayı amaçlayan bir şeriat düze-
nini kabul edemeyiz" dıye konuştu.
Vakıf Başkanı Engin Polat ile bir-
likte kurdeleyi keserek kitaplığı hiz-
meteaçan Alemdaroğlu, yaklaşıkö
bin kıtap ile binden fazla derginin
bulunduğu kitaplığı gezdi.
Kandemir Konduk
'Dizilerde silah
başrolde*
• Baştarafi 1. Sayfada
bunlann hiçbiri engel
olamadı. Konduk geçen
gûnlerde kendi tiyatro-
sunu kurdu ve 'Medya
Medya Nereye?' isimli
oyunla Akatlar Kültür
Merkezi'nde perdeleri-
ni açtı.
- Sizin tekvizyondan
kazandığınız milyaıiar-
calirayı buraya yatmna-
nız risk değfl mktir?
- Elbette risk. Bugün
de milyarlarca lira yatı-
rarak kendi filmlerini
yapan idealist genç si-
nemacılar var. Ama çok
geniş kitlelere ulaşamı-
yorlar. Tiyatroda da bu
geçerli. Hem de yıllar-
dır, başmdan beri geçer-
li. Insanlar, Genco Er-
kal'a gidiyorum diye
evden çücıyor, tiyatroya
gidiyor, ben YıkhzKen-
ter'e gidiyorum, ben
Gazanfer Ozcan'a gidi-
yorum... Ama ben hiç
tamnmamış 20 kişinin
oyununu seyretmeye gi-
diyorum, diye insanlar
evden çıkmaz. Böyle bir
ticarete de işadamı gir-
mez.
-YıDannrtiyatroyap-
mış birisi bir tane rekla-
ma çıkryor, ondan sonra
herkes o adamı yolda çe-
virip sizi televizyonda
gördûm diyor? Bu tiyat-
ronun güçsüzlüğû mü,
ekranın gücü mü?
- îkisi de var, kaülıyo-
rum size, yani tiyatro-
nun güçsüzlüğû derken
tiyatronun yaygvnlaş-
maması, yeterli olmayı-
şı, ama beri yandan da
medyanın yaygınlığı ve
gücü ortaya çıkıyor. Bir
insam bir gecede meş-
hur edebiliyor, ünlü ya-
pabiliyor.
-Bir mtzahçıiçin müt-
biş bir malzemevar tele-
vizyonlarda, Refaa Mub-
tar gfoL. Reba Muhtar'ı
kuOanmamanız eleştiri-
Byor. Neden Reha Mub-
taryok?
- Vallahi Reha Muh-
tar neden yok? Neden o
da yok, neden bu da yok
diye soranlara cevabım,
o zaman birebir televiz-
yon programlanndaki
kişilerin üzerine yoğun-
laşmış oluruz. Reha
Muhtar o kendine özgü
anlatım biçimiyle ek-
ranlarda. îlk çıktığı
günden beri çok sıradı-
şı bir sunucu idi, spiker-
di. Bunu sürdûrdü. Bu
ilk basta insanlan kız-
dırdı, ondan sonra gûl-
dürdü. Şimdi bizim işi-
mizde en zoru nedir bi-
liyor musun? Komiğin
kotnığını yapmak. Reha
Muhtar'ın yapüğı espri-
li bir anlatım. Esprinin
ûzerine çıkacak daha
başka espriler yapmak,
oradan da seyirciyi ya-
kalamak.
-Sizin de çokreyting
yapan dizileriniz var.
Bunlarda nelere dikkat
ediyorsunuz.
- Bız grup çalışması
yapıyoruz. Sadece ben
yazmıyorum yıllardrr.
Şöyle söyleyeyim, ön-
celikle çocuklar diye
yola çıkıyoruz. Türkiye
genç nüfushı bir üUce.
Çocuklann da bizim di-
zileri çok sevdiğini bili-
yoruz. Bir kere yapaca-
ğımız işin güzelliği çir-
kinliği bir yana, doğru
olması için çaba göste-
riyoruz. Düzgün bir
Türkçe kullarulsm isti-
yoruz. Mahallenin
Muhtarlan'nda bir aşk
hikâyesi anlatılıyor so-
nuçta. Ve mahallede ge-
çiyor olay. Ve zaman za-
man mahallenin delisi-
nin ağzından söyletiyo-
nız her hafta mesajımı-
zı. - Bir söyleşinizde te-
levizyon dûnyasryla bir-
Kkte,televizyon ekranla-
nndan evlerimize ko-
nuk olardar da yozlaşü,
divorsunuz,
- Bir insana kırk defa
deli dersen deli olur, der-
ler. Etiler'de yaşayan 5
bin kışinın hayatmı, Tür-
kiye böyle eğleniyor di-
ye her gece ekranda gö-
rûrsem, gece hayatmın
içindeki kadınlan sanat-
çı dıye görmeye başlar-
sam, onlann üç günlük,
beş günlük ilişkileri aşk
diye bana anlatılırsa,
gerçek sanatçı bu derim.
Kaldı kı ben on iki ya-
şındaysam ve yeterli eği-
time sahip değılsem, ye-
terli düzeyde bir dünya
görüşüm yoksa, bunlan
ben sanatçı olarak be-
nımsersem Ayten Gök-
çer'e ne dıyeceğim, Yıl-
dız Kenter'e ne diyece-
ğim.
- Mafya dizilerini na-
sıl değeıiendiriyorsu-
nuz?
- Türkiye'nin son dö-
nemde yaşadıklanmn
da etkisi oldu. Bu kadar
medyada mafyanın yer
almasının da etkisi ol-
du. îkinci nedeni ise sı-
lahon ve aksiyonun öne
çıkmasmda, Amerikan
sinemasının ve özellik-
le genç kuşağın etkisi
olduğunu düşünüyo-
rum. Gençler Amerikan
filmlerini çok seyredi-
yorlar. Bu filmlerde en
belirgin özellik olarak
aksıyon ön planda. Bi-
nalar yıkılıyor, bir anda
on, on beş kişi sılahla ta-
ranıyor, öldürülüyor.
Bir süre sonra bunlar
doğal karşılanmaya baş-
lanılıyor. Bu sefer şid-
det gösterileri daha da
artmış olanlan geliyor.
Bunun dışında kalan di-
zilere prim gitgide aza-
hyor. Silah sevgisîni aşı-
lamanın yanlış olduğu-
nu düşünüyorum.
- Daha iyi bir televiz-
yon için seyirciye düşen
nedir?
- Kesinlikle son dere-
ce basit bir uygulamaya
geçilebilir diye düşünü-
yorum. Bu da insanlar
tepkilerini yasal yollar-
dan nasıl gösterebilir-
lerse öyle. Orneğin bir-
birine şikâyet edip sızla-
nacağı yerde herkes bi-
rer kez beğenmediği
program sonrasında te-
lefon etse, faksı olan
faks yağdırsa, e-mail
geçecekler e-mail geç-
se, yani sonunda insan-
lann da o yöneticilerin
de bundan etkilenme-
mesi mümkün değil.
Çûnkü tepkiyle kimi ya-
salar, kimi kararname-
ler bile değişti ya da çık-
maktan alıkonuldu.
Sahil Güvenlik Komutanı
'Yasak avlanma
ağmmıza gidiyor'
tstanbul Haber Servi-
a- lstanbul ElmadağLı-
ons Kulübü ile S.O.S
Çevre Gönüllüleri Plat-
fonnu'nun ortak düzen-
lediği "Marmara Deni-
ziveTürkBoğazlan'nda
Sorunlar ve Çözûmler''
konulu panel, dün Türk
Ticaret Bankası Genel
Müdürlüğü'nde yapıldı.
Sahil Güvenlik Mar-
mara Denizi ve Boğaz-
lar Komutanı, Deniz Kı-
demli Kurmay Albay
Vfedat Karaman, Tanm
Bakanlığı'nda bir bü-
rokratın balıkçılık sim-
sarlanrun baskısıyla
midye avlanmasıyla il-
gili sirküleri değiştirdi-
ğini, bunun da çok "ağı-
nnagkJen" bir tutum ol-
duğunu kaydetti.
Kurmay Albay Kara-
man, "O bürokraü bula-
cağım ve bu sirküleri es-
ki durumuna getirmek
için elimden geleni yapa-
cağnn" dedi.
Karaman, lstanbul
Boğazı 'nda midye avcı-
lığının tamamen yasak
olduğunu, ancak balıkçı
lobilerinin baskısıyla
Tanm Bakanlığı'ndaki
bûrokrasinin bu yasağı
deldığinı söyledi.