25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 OCAK2000PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genelkurmay, açıklamalannda orduyu hedef alan RecaiKutan'a sert yanıt verdi 'İrtioaıuıı kaynağı FP'UBaştarafi 1. Saydafa n i unutmuş göıündükleıi kaydedilerek şu gö- rüşlere yer verildi: «Yüce Türk miDeti bümebdir ki; TSK yüce ctinirnizin ve ulusumuzun kutsal inançlarmm siyasi ve ekonomik çıkarlar için sömürülmesi- ne, istismanna ve bötücülük aracı olarak kul- fauuhnasma karşıdır. Bu nedenledirki, dmimi- nbyıkokhığu kutsal çercevedetutmayıgaran- ti altına alan ve onu her türiü istismardan ko- ruyan laiktik ilkesine bağhhktan taviz verme- Kutan cark etti 4 Benim düşüncelerim değildT ANKARA (Cnmhoriyet Bürosu) -Parti- sinin grup toplantısındaki konuşması ne- denîyle Genelkunnay Başkanlığı 'ndan sert bir yanıt alan FP Genel Başkanı Recai Ku- ten, geri adım atarak sözlenn kendı görüş- leri olmadığı, bazı gazetecilerin yazılann- dan alıntıladığı ifadeleri okuduğu savun- masını yapü. Kutan'm açıklamalannı hazır- layan FP kurmaylannın son konuşmadan haberdar olmadıklan ögrenildi. Genellıkle kendisine sunulan konuşma metnine bağlı kalan Kutan'ın önceki günkü toplantıda bü- tunüyle farklı bir metnı okuması dikkat çe- kerken metnın hazırlanmasında kapanlan RP'nin siyasi yasakh genel başkanı Nec- mettmErbakan'ın yönlendirmesinin etki- li oldugu yorumlan yapüdı. Kutan'ın önceki gün yaptığı grupkonuş- masında TSK'yi ve 28 Şubat sürecini he- def alan sözlerine Genelkurmay'dan gelen tepki, FP'nin alarma gecmesine neden ol- du. Genelkunnay açıklamasından 15 daki- ka önce sona eren başkanlık divanı toplan- üsı. açıklamanın FP Genel Merkezi'ne u- laşmasından sonra Kutan'ın odasında de- vam etti. Toplanaya parti yönetiminde yer almayan bazı millerveküerinin ve FP dava- sında parti adına sözlü savunma yapan An- kara milfctveküi CeraHÇiçek'in de kaülma- sı dikkat çekti. tki saat süren toplantının ar- dından genel merkezden aynlan Kutan, ha- zırlanan yazıij açıklamayı okumakia yeün- fl( ,J di. Tepkilere neden olan konuşmasında, 2'4 Ocak'ta bir büyük gazetede yayımlanan kö- şe yazısından alıntılar yapüpnı belırten Ku- tan, "Bu fildrkrin payiaşıkhğına dair bir söz de söyienmeden, yapdan bir ahnbdan bafkabB-şeydeğiL Bir açıklama yapıUcak- trysa bu «çrittamanm o yazıya yöneük yıapıl- ması gerekirdi Gendknrraay Gend Sekre- dedi. FP'nin bütün terör örgütlerinin karşı- sında olduğunu ve devletın teröre yönelen her örgûte karşı etkin mücadele yürütmesi- ni istediklerini kaydeden Kutan, "Ancakbtt mâcadek hukuk kuraflan içmde y&pthna- Mr. Söz koausu gnıp koDuşnıası (fikkatfc a d t o de edSen, basmda ve köşe yazarlarmm Ha- dckriain yanı sra bazı siyasi parti beyanla- ıvm yansrtrimasmdaıı ibaret O konoşma- da FP olarak Hizbuüah'm devkt tarafm- dao destekfendiği ihtimafiffl aktamza bfle getirmek tsteroediğimizi de beHrtnriştirn'' diye koDuştu. Kutan, daha sonra yöneltüen bütün sonilan yanıtsız bırakırken bir gaze- tecinin gelişmelenn partisiyle ılgili kapat- ma davasını nasıl etkileyeceğine ilişkin so- rusuna sinirlenerek "Ne atekası \ ı ar, o ayn, o ayn koau" karşılığını verdi. FP'defarkhsesler Kutan'm önceki gûn grup toplantısı için hazırlanan metnın de değıştığı öğrenüdi. Kutan'a toplantıdan bir gün önce sunulan metinde ağıruklı olarak FP'yle ilgili kapat- ma davasına yer verildiği ve AB üyeliği sû- recine değinildiği, Hizbullah operasyonla- nyla ilgili olarak da ümüı bir değerlendir- me yaptldığı belirtiMi. Kutan'ın son andayaptığı bu değişiklik- te Erbakan yönlendirmesinin etkili olduğu yorumlan yapıürken bir mılletvekili, "BJ- rierieMiKvennjş, genel başkandaokamaş. Ontarkendisözleridepdi'' değerlendırme- ssnyapa. TBMM kulıslerinde, Genelkunnay açık- lâmasıyla parti hakkmdaki kapatma davası arasında bağlantı kuran FP'lıler, "28 Şabat sirocmde dafci ta kadar sert bir açıklama yapAnaAgı'' görüşünde birleştiler. Ku- tan'ın çıkışını savunmaya çalışan FP'liler, "GendbaşkanTSK'yisBçlamadLYabıızaı tngıkğy yazariannm ortaya koydnğu soru işaretieriaiakiardr dıyerek Hûrnyetgaze- tesi yazan Cüneyt ÜİK*w'in yazısmm fo- tokopisini gazeteciler ve miUetvekülerme gösterdıler. FP Kayseri Milletvekili SaBh Kaposoz, "Bir siyasi partinin muhatat)irun hukömet- fer, başbabadar, sfyaa partier dttağnan" belirterek "GeDeikaniMV o FP'nin nwha- taİMofanad^B9 savundu. Kapusuz, "Ge- nel başkan, HizbuBah ofaymm vakameti fcuiHmda toptaman bütfin keamiemde «SegetMeolenlenfarkBşeviersöyiememiî- tir.Vk kunıımın hedef ahnmaa söz konusu değ*hT" dedi. Kapusuz, FP'nin, nticanm destekçisi olduğu ve suçluluk telaşı içinde hareket ettiği yönündeki savlann hiçbirinin dogru olmadığuu savundu.. FP Rize Milletvekili Mehmet Bekaroğ- hı ise Kutan'ın doğrudan TSK'yi hedef al- maHıgım, ancak konuşmasında u balans ayanveTSKbrinn0erigİHsembolhabıe mektedir.Örtûlû gayesişeriat esaslanna daya- Iı bir devlet kunnak olan malum zümiyet, amaçlanna ulaşmada TSK'yi en büyük engel olarak görmektedir. Türk Silahh Kuvvederi, yiicemillerinindedesteğiilebuzihnivetinama- cına ulaşmasına asla izin vermeyecektir." Üç günde ikinci açıklama Genelkurmay dünkü açıklamasıyla, üç gün içinde Hizbullah konusunda yaşanan tartış- malar nedeniyle ikinci kez açıklama yapmış oldu. Genelkurmay Başkanlığı 24 Ocak'ta yapüğı yazılı açıklamada, Hizbullah operas- yonu sonrasında ortaya çıkan gerçeklerin Türk Süahlı Kuvvetleri'nin irticayla mücadelede hassasiyetinde haklılığım ortaya koyduğunu vurgulayarak şu görüşleri dile getirmişti: "Amact, TOrkiye Cumhuriyeti Devteti'ni yıkarak, yerine şeriat esaslanna dayab bir devlet kurmak olan irtica yannlan ve irtkai terör örgütieri ile ilgili tehdidi birçok kez dile getiren TSK; UizbuOah terör örgütüne karşı yûrütûlen operasyonlan yakından idemekte ve ortaya çıkan vabim taMo karşısında sagdu- yu sahibi kamuoyunun hakh endişelerini pay- İaşmaktadır. Dinin siyasaJlaştınlmasımn nelere sebep olabileceği, Hizbullah terör ör- gütünün son eylemleri ile bir kere daha ortaya çıkmıştır. Acunasız bir cinayet sebekesi olan Hizbullah terör örgütünün TSK ile dolayh veya dolaysız olarak irtibatlandınlmaya çalışıhnasL, akıl ve manükla bağdaşmayan büyük bir irtiradır." Türk Silahh Kuvvetleri, îslami terör konusunda uyarmıştı BİR AYDA İKİ BRİFİNGANKARA (Cumhuriyet Bürosn) - Genel- kurmay Başkanlığı, Milli Güvenlik Kuru- lu'nun 28 Şubat 1997'de yapüğı toplantının ardından irticayla mücadelesini kamuoyuna duyurmak üzere 29 Nisan 1997 ve 11 Haziran 1997'de iş ve üniversite çevreleri ile basına ve yargı mensuplanna verdiği brifinglerde, ara- lannda Hizbullah'rn da bulunduğu şeriatçı te- rör örgütieri konusunda uyanlarda bulunmuş- tu. "Cumhurtyeti gerekirse sflahla konınız" diye biten 11 Haziran günlü brifingin şeriatçı terör örgütlerine ilişkin bölümü şöyle: İran Şeriat esaslanna dayalı bir rejimın Türkı- ye'de kurulması için planlı olarak maddi ve manevi her türlü desteği sağlamaktadır. Bu çerçevede, terör eylemleri de icra eden radikal fslamcı gruplardan Hızbullah, Selam ve Isla- mi Hareket örgütlerinin tran taranndan yön- lendirildiği ve üst düzey yöneticüerinin tran'da eğitildiğine dair tespitler mevcuttur. tran, Tür- kiye'de eylemlerde bulunan tslami terör örgü- tü militanlanna maddi destek, pasaport ve tran'da bannma ımkânı vermektedir. Yakala- nan bir Hizbullah terör örgütü militanı açıkla- masında, 'Tahran'a dönen Ankara Büyükelçi- sAliRjzaBaghen'ın^Türkiyeiktranarasın- datümbağlantryisağladığL,elcininayTdışından sonra Ankara'daki bu görevi ıstanbul'da bulu- nan İran Başkonsoloso'nun üstkndigini, ka- çaklara para ve pasaport «»glnrtıgıııı, tran'da bannma ve ihriyaçlaruı karşılanması için görevlilere tanmat verdiğini' ifade etmiştir. sudan Türkiye'deki irticai kesimle yakın ilişki içe- risinde bulunduğu bilinmektedir. Yakalanan Hizbullah örgütü mensubu bir şahıs verdiği ifadede, 'Sudan makamlannın kendikrine her tûrlü lojistik ve para yardımı yapüklaruu, kamp kurmalan için başkent yaknüannda y- er tahsis ettiklerini ve askeri eğrtim kampuun kurulma ayımaanria olduğunu' ıfade etmiştir. Llbya lrtıcaı kesimle yakın ilişki içerisinde bulun- makta ve başta maddi destek ormak üzere her türlü yardımı yapmaktadır. Son olarak 14 Ni- san 1997 tarihinde Libya'da düzenlenen bir festivale Libya lideri Kaddafî'nin özel davet- lisi olarak Türkiye'den irtica yanlısı 3 millet- vekilinin kaölması fevkalade dikkat çekicidir. Libya, aynca Îslami Selamet Cephesi vasıta- sıyla Türkiye'deki irticai unsurlarla yakın iş- birliği ve desteğini sürdürmektedir. Suudl Arablstan trtica eğilimi olan milletvekili ve bürokrat- lara ek hac ımkânı sağlayarak sempati kazan- makta ve irticai unsurlara maddi destek ver- mektedir. Hac sezonunda S. Arabistan'da işçi olarak çalıştınlmak üzere Türkiye'ye 5 bin ki- şilik kontenjan verildiği, işçilerin vize işlem- lerinin S. Arabistanlı bir fırma tarafından ya- pıldığı tespit edilmişrir. S. Arabistan aynca, Müslüman Kardeşler ve Rabıta örgütü vasıta- sıyla Türkiye'de faaliyet gösteren bankacılık ve fınans sektörleriyle temasta bulunarak irti- cai kesime yüksek düzeyde maddi destek sağ- lamaktadır. RP'M Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıkiız, düzenkdiği "Kudüs gecesi"nde Türiaye için de geçerfi olacak "şeriat çağnsı" yapmışü. Etkinüğrn ertesi günü Etimesguttaki Zahh Krfikler Tömeni'nden tank ve zniüı araçlar, Sincan'm içinden geçerek Mûrted'e gitmişti. Sincan, 28Şubat'agidenyolda küometvetaşı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-FP Genel Başkanı Recai Kntan'ın Türkiye genelinde süren Hizbullah operasyonlarmı değerlendirirken "Kudüs gecesi" ve "tanklann Sincan'dan yürümesi"ne atıfta bulunması, 28 Şubat sürecine giden yolda önemli aşama olan bu olaylan yeniden gündeme getirdi. Dönemin RP'li Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıkfaz'm düzenlediği u Kudüs gecesi''ne tran'ın Ankara Büyükelçısı Muhammed Bagheri katümış ve Türkiye için de geçerli olacak "şeriat çağnsı'' yapmıştı. Toplantıda, bir konuşma yapan Belediye Başkanı Bekir Yüdız, şeriatın zamanla bütün laiklere şınnga edileceğini savunarak Türkiye'ye kısa zaman içinde şeriat geleceğini ilan etmişti. Gecede Milli Gençlik Vakfı (MGV) üyesi gençlerin sergüediği piyeste Füistin'deki terörist örgütler Hamas, tslami Cihad ve Hizbullah övülmüştü. Etkinlikler gerçekleştirilirken sahnede lslamcı terör örgütü lıderlerinın resımleri yer almıştı. Etkinliğin basına yansımasuun ardından ertesi gün Etimesgut'taki ZırhJı Birlikler Tümeni'nden çok sayıda tank ve zarblı araç, Sincan'm içinden geçerek Mürted HavaÜssü'ne gitmişti. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, gazetecilerin sorulan üzerine "Demokrasiye balans ayan yaptak" değerlendirmesinde bulunmuş, Bagheri'nin ülkesine döndüğünü belirterek tran'la Türkiye arasında bunalıma neden olan olaya son noktayı koymuştu. Anayasa Mahkemesi'nin hazırlayacağı raporun tamamlanması bekleniyor FP 9 yi kapatma davasında sona doğru rn ohruHnğmt" söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cısı \ural Sav^as'tn 'laÜdik karşrtı eylemJerin odağj haline gektiğj' ge- rekçesiyle FP'nin kapatılması is- temiyle açtığı davada karar aşa- masına gelindi. Vural Savaş'm geçen hafta Anayasa Mahkemesi'ndeki sözlü açıklamalannm ardından önceki gün FP'li Cemil Çiçek de partisi adrna yüksek mahkemede sözlü savunma yaptı. Savaş, sözlü açıklamasında FP'nin halkı devlete karşı kışkrrt- tığını söyledi. FP'nin Anayasa Mahkemesi'nin kapatma gerek- çeleri arasında yer alan türban is- tisman eylemini RP'den daha faz- la gerçekleştirdiğini vurgulayan Savaş, RP'nin devamı olan FP'nin rejime meydan okuduğunu savun- du. Savaş, FP Genel Başkanı Re- cai Kutan dahil partinin tüm yö- neticilerinin yurttaşlann dinsel inançlarrnı sömürdüklerini, 'hal- krmızrn bir bölümünü devietimize karşı kışkırtmayı ahşkanhk haline getinnldermi' vurguladı. 'Iddialar gerçekçi değil' FP'li Cemil Çiçek, önceki gün de partisi adrna Anayasa Mahke- mesi'nde sözlü savunma yaptı. Davanm, FP'nin 'laikükkarşıöey- lemlerin odağı haline geldiği' ve 'kapanlan RP'nin devamı olduğu' gerekçesiyle açıldığını anımsatan Çiçek, mahkemede bu iddialann gerçekçi olmadığını, ortaya konu- lan delillenn bJ ıddıalan doğrula- yacak derecede hukuki niteüğe sahip olmadığı görüşünü dile ge- tirdiklerini, bu nedenle davanm reddedilmesinı istediklerini be- lirtti. Savaş'm, 7 Mayıs 1999 tarihin- de FP'nin laikük karşrtı eyiemle- rin odağı haline gekUği' gerekçe- siyle bu partinin kapatılması iste- miyle açtığı davada, FP'nin sözlü savunmasmı yapmasıyla karar aşamasına girildi. Anayasa Mahkemesi raportö- v-* rünün raporunu tamamlamasmrn ardından Anayasa Mahkemesi he- yeti, Başkan Ahmet Necdet Sez- er'in behrleyeceği bir tarihte top- lanarak davayı görüşmeye baş- layacak. 103. madde sıkmtısı Anayasa Mahkemesi'nin, kapatma istemini karara bağ- lamadan önce Yargıtay Cum- huriyet Başsavcısı Savaş'ın, Siyasi Partiler Yasası'mn değiş- tirilen ve 'parti kapatmayızorlaş- bran' 103. maddesinın 2. fık- rasrmn anayasaya aykın olduğu gerekçesiyle iptali istemini sonuç- landırrnası bekleniyor. Tam metin Gendhurmay açddaıııası Bir siyasi parti genel baskanınm 25 Ocak 2000 tarihinde, Hizbullah terör örgütü ile ilgili yapüğı konuşmada, "Sincan'da 7 kisiyi potansiyel suçlu gören demokrasinin balans ayarcüan. tanklan Sincan yerine Hizbullah katillerinin üzerine neden sürnjedüer?" ve "İrtica brifingierinde neden HizbuBah'tan söz edilmedi?" sözleriyle, Türk Sılahlı Kuvvetleri'ni haksız ve yakışıksız bir üshıpla suçlama gayreti içinde olduğu esefle görülmüştür. Yüce Türk milletinin çok yakından izlediği ve bildığı gibi irtica, halen cumhuriyetin temel niteliklerini ortadan kaldırarak şeriat esaslanna dayalı bir devlet kurmaya yönelik birinci öncelikli tehdit konumunu sürdürmektedir. Meydana gelen son olaylar, bu değerlendirmenin ne kadar gerçekçi olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. Türk Silahh Kuvvetieri, siyasetm dışında kalmaya büyük özea göstermesine rağmeu, maalesef bazı kişi ve kurumlar, onu siyasetin içine çekme gayretlerini ülke çıkarlannnı aleyhıne olarak sürdürmektedirler. Bu tür açıklamalarda bulunan zümıyetin temsilcileri, Türkiye'deki irticanın kaynağı ve bu seviyeye ulaşmasında en büyük pay sahibi olanlardır. Bu zıhnıyete sahip kurum ve kışüenn Hizbullah olayını saptırmaya ve bundan rant elde etmeye haklannın olmadığı hususu da tüm vatandaşlanmrz tarafmdan çok iyi bilinmektedir. Nitekim, bu zihniyeti temsil eden siyasi partiler, bugüne kadar Anayasa Mahkemesi tarafmdan 3 defa kapaülmıştır. Böylece, bu siyasi zihniyetin; irticaya destek sağladığı, onun yeşermesıne ve gelişmesine imkân verdiği Anayasa Mahkemesi tarafından da tescil edilmiştir. Bu zmîuyeti temsil edenlerin, Hizbullah olayını istismar etmelerinde ve sapürmalannda hiçbir haklılıkJannın buhınmadığı, bu nedenle suçluluk telaşı içinde olduklan açıkça görülmektedir. TSK, Atatürk'ün kurduğu Tüıkiye Cumhuriyeü'nin ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ifadesini bulan 'Cumhuriyetin; demokratik, iaflc ve sosyal bir hukuk devkti ohna' niteliklerinin teminatıdır. Bu nedenle; Türk Süahlı Kuvvetieri, 28 Şubat sürecinde, laik cumhuriyete karşı irticai tehdidin ulaşüğı tehlikeli boyutlan, kamuoyıınun da desteği iie verdiği brifinglerle ortaya koymuştur. Bu brifmglerde, tüm irticai odâklarla birlikte Hizbullah ve tBDA-C terör örgütieri hakkında da gerekli uyancı bilgiler verilmiştir. Aynca bu konu Türk Silahlı Kuvvetieri tarafından anayasal zeminlerde de birçok kez dile getirilmiştir. Hal böyle iken, suçluluğun telaşı içerisinde olanlar, kendiierini savunabılmek için Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı hasmane bir tavır sergileynrek gerçekleri saptırma gayreti içine girmişlerdir. Mtekim, bu zihniyetin sahipleri, 1997 yılında, Sincan Belediye Başkanı "nın tertiplediği *Kudüs Gecesi'ndeki Hizbullah gösterisüıi unutmuş görünmektedirîer. Kamuoyunun gözü önünde cereyan eden son olaylar 28 Şubat sürecinin hakiılığını ve irtica tehdidinin devam ettiğini bir kez daha gözler önüne sermıştir. Yüce Türk milleti bihnelidir ki; Türk Silahlı Kuvvetieri yüce dinimizin ve ulusumuzun kutsal inançlarmm siyasi ve ekonomik çıkarlar için sömürülmesine, isüsmanna ve bölücülük aracı olarak kullanılmasına karşıdır. Bu nedenledir ki, dinimizi layık olduğu kutsal çerçevede tutmayı garanti alüna alan ve onu her türlü istismardan koruyan laiklik ilkesine bağlılıktan taviz vermemektedir. Ortülü gayesi şeriat esaslanna dayalı bir devlet kurmak olan malum zihniyet, amaçlanna ulaşmada Türk Silahlı Kuvvetieri'ni en büyük engel olarak görmektedir. Türk Silahlı Kuvvetieri, yüce milletinm de desteği ile bu zihniyetin amacına ulaşmasına asla izin vermeyecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. TSK'yi hedef alan konuşma Tankları HızbuDah^a ınye sürmedmiz? 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kntao. önceki gün partısınin grup toplantısında yapüğı, Türkiye çapında süren Hizbullah operasyonuna ilişkin değerlendirmede isim vermeden Türk Süahlı Kuvvetleri'ni (TSK) suçlamıstı. Hizbullah'a yönelik operasyonu gerçekçi buİmadığını ima eden Kutan, konuşmasında Hizbullah kurulduğunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde OHAL'in uygulandığını, bölgede güvenlik kuYvederinin haberi olmadan bir kuş uçmasmm bile mümkün olmadığını, o dönemde örgütün üzerine neden gidilmediğini herkesin sorduğunu söylemişti. Devleti çirkin şaibelerden kurtarmanın iktidanyla, muhalefetiyle herkesin görevi olduğunu belırten Kutan şöyle devam etmişti: "Başta Güneydoğu bölgesi otmafc üzere, 10 yüdan bu yana işienen fafli meçhul cinayetkrûı SB- perdesi nedir? Bn ülkede 28 Şnbat süred dediğimiz. bir siyasete müdahaie dönemi yaşandL Bu dönemde bir sürü irtica brifuıgi verildL Bu brifingde böyle bir örgütten bahsedfldi mi? Bazı gazetecikr böyle bir örgütten hiç bahsedilmediğini söylüyor. Bazı siyasiler ve yazarlar 28 Şubat'ı aldamaom gayreti içindeler. Nitekim çok satan gazetenin önde gelen yazan 'Hizbullah vanşeti 28 Şubat'ın ne kadar gerekli olduğunun göstergesidir' diyor. \atandaşlanmız da hakh olarak bu khnseye soruyor, '28 Şubat'rn ardından Hizbullah ve benzeri örgütlerle ciddi bir mücadeleye neden grrihnedi? Neden 28 Şubat sürecinde ekranlarda Fadime şovlan yapılırken Sincan'da 7 kişiyi potansiyel suçlu gören demokrasinin balans ayarcılan. tanklan Sincan yerine Hizbullah katillerinin üzerine sürmediler?" * Kutan, "Devfet mi Hizbullah'a, Hizbullah mı devlete stzdı? Bu sorurum cevabı verihnezse, bu kanh terör örgötünün arkasmdaki esas gûç tespit ediMp ortaya çıkanrma7^p<>femşimdryekadarkibaşanlanyanm kahr diye ertdîşe ediyonız" demışti. j
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear