25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 OCAK 2000 PERŞEMBE • • • • SAYFA 19 Dünya Gençlik Merkezi, 14 Şubat Pazartesi Sevgililer Günü'nde Dünyia*nın en romantik, en sempatik, en mutlu çiftlerini ilan ediyor. Sevgililer Günü için sevdiğiniz kişiye çok özel bir sürpriz yapm. Birlikte çekilmiş en güzel fotoğrafınızın arkasına, aşkınızı en güzel anlatan cümleyi yazın, adınızı, adresinizi ve telefon numaranızı ekleyin, 8 Şubat 2000 akşamına kadar herhangi bir Dünya Gençlik Merkezi'ndeki Sevgililer Kutusu'na atın. Jürinin değerlendirmesi sonucunda seçilen üç çiftin resimleri 14 Şubat Sevgililer Günü'nde yukardaki resimlerin yerini alacaktır. Kazanan çiftler Dünya Gençlik Merkezi'nin davetlisi olarak romantik bir akşam yemeği ve benzersiz bir eğlence ile Sevgililer Günü'nü kutlayacak. Ayrıca her çift, Dünya Gençlik Merkezi'nden 500 milyon TL'lik hediye çeki kazanacaktır. Sevginizi göstermenin en güzel yolu için acele edin, en yakın Dünya Gençlik Merkezi'ne gelin. DUNYA GENÇLİK MERKEZİ • Başvurularınızı tüm Dünya Gençlik Merkezi mağazalarına yapabilirsiniz. Yarışmaya tüm bekâr ve evli çiftler katılabilir. İŞANTAŞI • AKMERKE2 • CARREFOUR • CAPITOL • CAROUSEL • GALLERIA • ANTALYA 2000 • MİGRO5 BEYÜKDÜZÜ • MlGROS ANKARA • ZAFER PIA2A BU GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada nunu ete aldı. Parti yöneticilerini konuşturdu ve sonunda refe- randumsuz anayasa değişikliği için gereksinilen 367 oya MHP'nin katılımıyla ilgili kuşkulara yanıt aradı. Cumhurbaşkanı seçimlerini artık "olağan hale ge- tirmek" bu sütunda günlerdir yazılryor. TRT 1 'deki programda, parti sözcüleri cumhur- başkanı tartışmalan başladığından beri yazageldi- ğimiz bir ilkeyi kabul ettiler. MHP lideri Bahçeli, önceki gün grupta demokra- tik yaşamın gereksindiği ilkeyi seslendirdi. Dün de ömeğin DYP, TBMM'ye verdikleri 5+5 for- mülünü içeren anayasa değişikliğiyle Çankaya se- çimini "olağanlaştırmayr hedef akjıklannı söyledi. ANAP da seçimi olağanlaştırmaktan söz ediyor. DSP'de ise Ecevit'in ne düşündüğü önemli. Nedir, bilinmiyor. Ne ki; cumhurbaşkanı seçimini olağan hale getir- meyi ister görünen partilerimiz ters düşüyor. Okjun demokrasilerde yerieşik bu anlayışı öne sü- rerken, yine olağandışı bir formülü gerçekleştirme peşinde olduklannı gösteren ifadeler kullanryoıiar. Demirel'in görev süresini uzatmak amacryia ana- yasaya küçük birfıkracık eklemeyi araya sıkıştnyor- lar. Bu öneriyi zorunlu gördüklerini kabul ettirmek için Demirel'i kalıcı kıiacak gerekçeler sıralıyoriar. Bu tutarsızlık bütün çizgileriyle sıntıyor. Bu kanıyı silmek istiyoriarsa; gerçekten Çankaya seçimini bir isim dayatmaksızın olağanlaştırmayı is- tiyorlarsa, partilerin bugündentezi yok olağan birse- çim için üzerierine düşeni yapmalan gerekmryor mu? Bizim siyasetçilerimizden böyle birdavranış, böy- le bir içtenlik beklemek... hayal! Ya da "hayal ettiği- miz müddetçe yaşadığırrnzı" kanıtlamak gibi bir şey! Oyun içinde oyun Büyük gazetelerimiz Demirel'e endeksli. Çanka- ya'ya yaraşır bir başka ısim yazmaktan kaçınmala- nndaki ayıbı örtmek için ne gerekırse yapryoriar. Oysa; anayasaya göre cumhurbaşkanlığı seçimi- nin gizli oyla yapılması zorunlu ve.. parti meclis grup- lannda bağlayıcı karar alınması olanaksız. Bu iki önemli öğe; genel başkanlan, partili millet- vekilleri üzennde, özellikle bir isimle bağlannlı "bas- kt kurmamaya" çağınyor. Kuşkusuz, dinleyen olursa... Bizimkiler, sanki çok aday varmış gibi, "daha iyisini bulmaya çalıştıklan- nı" içeren palavra söylemlerle, anayasa tartışmala- nnı bir isme sağlayacaklan yeni görev süresi ile açı- yor, kapıyorlar. Çankaya'ya yeni bir düzen getirmek değil murat- lan. Tek amaçlan Demirel'i kollayacak formüle hu- kuksal bir şemsiye, bir örtü bulmak. Bu arada, ömeğin Eceyit, anayasadegişikliğini ki- şiselleştiriyor. "Baba'lıkünüyurtdışına taşan Demi- rel'in mutlaka görevde kalmasını" anayasa değişi- mine gerekçe yapıyor. Lider kadrolar "mılletvekillerinin yöneticilenn ala- cağı (Demirel'le ilgili) karann arkasından kuzu kuzu gideceğine" inanıyor. Milletvekillerinin sağduyusuna güvendiklerini stk sık yinelemelerinin nedeni bu. Yöneticilere göre sağduyunun sözlükteki anlamı "emre itaat". ^ ...Ve "emre itaat"vatanın esenfiği, "Derfıirel-Ece- vit-Bahçeli-yûmaz'lı istikrann devamı için mutlaka şart"! Oysa öncelikle halka güvenmeleri gerekiyor. Bir anket yaptınp sorsunlar halka; Demirel'in gö- revde kalmasını seçmenin yüzde kaçı destekliyor? Sormazlar: Halka güvenmiyoriar. Halk da onlara! Cumhurbaşkanını halkın seçmesini çeşitli maze- retler öne sürerek istemiyorlar. Tribündeki Demirel, sahadaki oyunlara gülüyor, gülüyor! Halk da onlara! G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada bütün terör örgütieri için geçerli. Birinci şıktan başlayıp devam edelim... Kara kış, ak örtüyle gelip yaşamı teslim aldı. Avru- pa üzerinden gelen soğuk hava kütlesi midir, alçak ba- sınç mıdır nedir, batıdan girip doğudan çıkıyor. Bütün bölgelerimız az ya da çok bundan etkileniyor. Işte alçak terör havası da böyle. Bir ülkeye girdi ml, bütün kurumlannı az ya da çok etkiler. En temiz oldu- ğunu düşündüğümüz devlet kurumlanndan toz kon- durulmayan siyasi partilere kadar her kesim bundan payını alır. Türkiye'nin 1990'lar boyunca yaşadığı te- rör ortamının devlet kurumlanna olan etkilerini sırala- maya başlasafc, PKK kurşunundan girip Hizbullah sa- tonridan çıksak, satırlar yetmez. Devlet kurumlan içinde karar verme yetkisine sahip olan baş-uç kimi noktalann terör örgütieri arasındaki doğal-suni çekişmeterden yararlandığı dikkati çekiyor. Otayın bu yönii araştınlmaltdır, üzeri örtülmemelidir. Ancak, devlet terör örgütünü kullandı mı kullanma- dı mı diye araştınrken şu yönü de unutulmamaltdır Terör örgütü, devleti kullandı mı kullanmadı mı? Bizce kullandı. Degişik görünümler içinde devtete sızdılar, palazlandılar, yer yer önemli noktalara kadar geldiler. Fazilet Partililerin olağanüstü bir telaşla ola- yın açıklığa kavuşmasını istemelerine bir başka açı- dan bakalım; belki de devlete sızan Hizbullahçılann bir bir ayıklanmasıhı istiyorlardıri Sürdürülen operasyon- lann devamında, FP saflannda yer alıp Islamcı terör örgütieriyte bağlantısı olan kişiler ortaya çıkarsa şaş- mamak gerekir... Terör örgütleriyle bağlantılı akımlann siyasetle bağ- lantısının da degişik örneklerini yaşadık. Siyasi parti- ler kendi güçlü, güven veren programlannı ve hedef- lerini kullanarak değil de, halkın duygulannı kullana- rak siyaset yapmayı, oy toplamayı düşündüğü için sık, sık kullanıldılar "Efendim, falanca kişileri /se aiırsak oyiar silme bi- zim!' - Şu şu vakıflann birer temsilcisini listeye koyarsak öteki partiler nal toplar. "Şu aday çok zengin. Listeye koyalım, seçim mas- rafımtzı da o karşıtari" Bunlar olayın en masum örnekleri! Siyasi partiler, Hizbullah vahşeti karşısında haklı olarak "devlet bu zamana kadar neredeydi" sorusu- nu soruyorlar. Bugün TBMM'deki partilerin tümü 90'h yıllarda en az bir kez iktidar oldu. O zaman sormazlar mı, "siz neredeydiniz?", "TBMM, hükümet devletin birparçası değil mi?" 'Havalar bîraz ısınsın' Üçüncü boyut ise daha temel bir sorun. İçinde te- rör odaklannı banndırabilecek bir toplum varsa; dev- leti, sryaseti bunun etkisinden kurtarmak olanaksız- dır. Toplumda teröre sempati zemini varken, devletin terörie mücadelesi, sakal tıraşı gibi olur. tyice keser- siniz, ertesi gün yine çıkar! Toplumda teröre sempati zemini de iki nedene da- yanır. • - Devlete olan güvenin azalması. - Ekonominin bozulması. Devlete olan güven, bir zincir gibkJir. Bir halkası as- kerier, bir halkası polis, bir başka halkası Meclis, öte- kisi okullar... Bunlardan biri zayrfsa zincir oradan kp- par. öteki halkalar varsın sağtam olsun! . Ekonomideki bozulma da iki aşamalı; genel kötüye gidiş, dengesiz gidiş... Bugün Türkiye'de bir semtin anacaddesi Isviçre, ara sokağı Ruanda gibi yaşıyori Süren operasyonlardan sonuç alınması dileğinde- yiz. Can alıa soruyu sona bırakalım; toplum ne zaman toplumsal çıkış yapar, teröre lanet okur? Dün bir yurttaş aradı, "Biz de Ispanya gibi 1 mityon kişiyûrüyelim" dedi. Hemen, "Olur" deyip, sordum: - Ne zaman yapalım? Yanıtı son derece içtendi: - Havalar biraz ısınsın... Türldye'ııin sermaye pazarbğı • Baştarafi 1. Sayfada Türkiye'ye geldığı görülü- yor. Tüıkiye'nin izin ver- diği yabancı sermayenin yûzde 90'ııun OECD ûlke- len ve bunun içindeki AB ûlkelerinden olduğu orta- ya çıkıyor. Türkiye'de Aralık 1999 itibanyla 4 bin 950 yabancı sermayelı ftrma faaliyet gösteriyor ve bunlann top- larn sermayeleri 1 katrüyon 446 tnlyon lira. Tûridye'de faaliyet gösteren yabancı sermayelı fınnalann toplam sennayelerinin yüzde 56.9'u, yani 823 trilyon lira- sı yabancı sermaye. Türkiye, 1997 yılında 141, 1998'de 162, 1999'da 111 yabancı sermayeli fir- manınkuruluşuna izinverdi. 1998 yılmda Türkiye'de izin verilen yabancı sermayenin ortaklık ve yeni yannm agır- lıklı olmasına karşın 1999 yılında izin verilen yabancı sermayede agırlığın ortaklık ve genışletme yanrunlarma döndügü saptandı. Hazine'nin raporunda, Aralık 1999 itibanyla kû- mülatif olarak izin verilen yabancı sermaye tutannın 25 milyar 550 milyon dolar tutannda olduğu kaydedili- yor. Bunun 1 milyar 700 milyon dolannın ise 1999 yılında izin verilen yabancı sermayeden oluştuğu belirti- liyor. Gerçekleşen yabancı sermaye ızmleri 1999 yılm- da, 1997 yılma göre yüzde 1.3,1998 yılma göre de yüz- de 3.2'lik bir artış gösterdi. Ancak yabancı sermaye izmleriyle fıili gerçeldeşme- ler arasında neredeyse yan yanya bir fark bulunuyor. Verilen izin açısmdan 1995 ve 1996 yıllannın en yüksek yabancı sermaye izninın ol- duğu yıllar olmasına karşın fıili gerçekleşmede, 1992 yılı önde görülüyor. Hazine, Eylül 1999 itibanyla fıili gi- riş miktannm kümülatif ola- rak 12 milyar 245 milyon dolar olarak gerçekJeştığinı açıkhyor. Bumiktar, izin ve- rilen yabancı sertnaye mik- tannm yaklaşık yüzde 48'ine denk geliyor. Yani izin verilen yabancı serma- yenin yansı Türkiye'ye gir- miyor. Hazine'nin raporun- da da, "FSIigercekleşmeıiHi \«rlenizDeonuııyılaritiba- nyb yüzde 50Ter dvannda sejTednefctedir" denildi. Tüıkiye'nin 1999 yılmda verdiği yabancı sermaye izmleri, ımalat sanayıınde; taşıt araçlan, lastik, taşıt araçlar yan sanayii, elektrik- li makme techızat, ilaç, gıda, çimento, elektronik, uçak, hazırgiyim alanlannda, hiz- metler sektöründe; haberlef- me, yatınm finansmanı, in- şaat taahhüthizmetleri, n'ca- ret, otel pansiyon ve kam- ping işletıneciliği ve hiper- market hizmetleri altyapı sektörlerinde yoğunlaşü. Davos zirvesinde ise yaban- cı sermaye, başta kamu hiz- meti alanlan olmak üzere yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak projeler, özelleş- tirmeyle satüacak kamu ku- ruluşlan, enerji, Telekom, altyapı sektörleri için çagn- lryor. : Mîrzabeyog)hı yargıç karşısmda Istanbıd Haber Servisi - Yasadışı şe- riatçı terör örgütü ÎBDA'C'nin lideri Saüh Mirzabeyoğhı olarak da bilinen SaUh tzzet Erdiş, yaklaşık bir yıl sonra ılk kez yargıç karşısına çıktı. tstanbul DGM'ye yoğun güvenlik önlemi altm- da getırilen ve 'anayasal dfizeoi değiş- tirerek şeriatcı bir düzen kunnak' su- çundan ölüm cezası ıstemıyle yargıla- nan Mirzabeyoğlu'nun saçı ve sakalı- nıs kesildiği görüldü. Mirzabeyoğlu ve iki arkadaşı, hazırladıklan yazüı savun- manm kaybolduğunu öne sürerek sa- vunma yapmadılar. tstanbul 6 No'lu DGM'de görülen dava öncesi sabah saatlerinden itibaren polis ve jandarma yoğun güvenlik ön- lemi aldı. Ö Jandarma Alay Komutanı Yarbay MehmetAy da önlemleri denet- lemek için DGM'de bekledi. önceki gün Metris Cezaevi'ne jandarma tara- findan düzenlenen operasyonla Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ne nakledilen Mirzabeyoğlu ile iki arkadaşı DGM'ye saat 10.15 sıralannda getirildiler. Yü- zünde yara izleri olan ve topallayarak yürüyen Mirzabeyoğlu, sanıklar S»- adettin Ustaosmanoğhı ve MehmetF»- zıl Aslantürk ile birlikte oturuma katıl- dı. Tutuksuz yargılanan Hüsnü Göktaş ise duruşm&ya gelmedi. Duruşma baş- lamadan söz alan sanık avukatlan adı- na konuşan Hasan Ölçer, müvekkille- rinin Metris Cezaevi'nde meydana ge- len olaylar sırasında insanlık dışı mu- amele gördüklerini öne sürerek savun- ma yapmayacaklannı ve duruşmalar- dan çekildıklerini söyledi. Sanık avu- katlannm duruşma salonunu terk etme- lerinin ardından kimlik tespiti sırasın- da Erdiş, mesleğinin sorulması üzerine Yazanm" diye yanıt verdı. Sanık Erdiş, tutuklanmasuun hukukı olmadığmı öne sürerek, bugüne kadar bu nedenle du- ruşmalara katümadığmı söyledi. "Tun dnruşmalan katdmays karar verdim, baoiaybrvakabBİdn"diyen Erdiş, na- zniadığı yazüı savunmanm olaylarda Metris Cezaevi'nde kaybolduğunu be- ürttı. Sanık Sadettin Ustaosmanoğlu ise 75 sayfalık bir savunma hazuladığınıT ancak kendi savunmasının da Metris'te yandığını söyledi. Diğer tutuklu sanık Fazü Aslantürk ise iddianamede hak- kında açık bir suçlama bulunmadığını kaydetti. Bunun üzerine mahkeme he- yetı sanıklara savunma hazırlamalan için süre vererek duruşmayı 21 Şubat tarihine erteledi. öte yandan Metris Cezaevi'ndeki olay sırasında yaralanan ve kaldınldığı hasta- nede ölen yasadışı tBDA/C örgütü üyesi SaacmrKartal'm cenazesi, toprağa veril- meküzere memleketiSmop'agönderildi. Boğazdayine gemi kazası oldu tstanbui Haber Servisi - Bugüne kadar birçok deniz kazasma sahne olan tstanbul Bogazı, dün yine bir tehlike atlata. Ukraynabandırah yük gemısıyle Şefair Hatlan lşletmesi'ne ait yolcu vapuru Kabataş açıklarm- da çarpıştı. Kazada yaralanan ol- mazken şebir hatlan vapurunda bü- yük çapta hasar meydana geldi. Mersin'den aldığı 740 ton naren- ciye yükünü Ukrayna'ya götüren Ukrayna bandıralı 'AleundB- Asaf- kin' adlı yük gemisı, Kabataş açık- lannda saat 18.15 sıralannda TDt Şehir Hatlan tşletmesı'ne ait Üskü- dar-Eminönü arasında çalışan ve Üsküdar'dan saat 18.05'te hareket eden 'ÜfcerKarter' adlı yolcu vapu- ruyla çarpışü. Çarpışma sonucuyol- cu vapurunda büyük hasar meyda- na geldi. Kaza sırasında vapurda yaklaşık 25 kışinın bulunduğubelirr n'lirken yolculann büyük panik ya- şadığı öğrenildı. Ukrayna bandıralı gemi, Sanyer açıklannda durduruldu. Şehir Hat- lan vapuru ise römorkörler yar- dmnyla Kabataş ıskelesine çekildi. Yolcular burada boşalnkıken, vapu- run kazada gördüğü hasar nedeniy- ie su almaya başjadığı öğreruldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear