25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 7 OCAK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA FJM\% W\\\ wIT11 / ekonomi@cumhuriyetcom.tr 13 Üç gemi fiyatına özelleştirilen Deniz Nakliyat ihalesi Rekabet Kurulu'nda Kamu denizden çeldliyorHAZALATEŞÇAKIR Deniz Nakliyat AŞ'nin ardından Türki- y e Denizcilik Işletmeleri'nin de 8 ay için- d e özelleştirilmesi gündeme gelirken, de- nizcilik sektörûnde kamu işletmecüiği so- na eriyor. Sahip olduğu gemilerin degeri 135 milyondolannüstûndevesigortabedel] 145 milyon dolan aşan Deniz Nakliyat, yalnız- ca 59 milyon dolara Armatörler Ortak Gi- rişim Grabu'na kalırken, Rekabet Kurulu ihale sonucunu incelemeye aldı. Satışın gerçekleşmesinin ardmdan 50 kişinin emek- li olduğu kurumda, işten çıkarmalann gün- deme gelecek olması nedeniyle çalışanla- n n gergin bekleyişi sürüyor. Ucuza saüş ekştirfliyor Özelleştirme Yüksek Kurulu'mm (ÖYK) 1997 yıhnda yeterli rekabetin yaratümama- sı nedeniyle iptal etüği Deniz Nakliyat'm yûzde 99.9 hissesi aralık ayında ihaleye en yüksek teklifi veren Armatörler Ortak Gi- rişim Grubu'na kaldı. Konuya ilişkın son karar Rekabet Kurulu ve özelleştirme Yük- sek Kurulu'na kalırken, Tûrkiye'nin en bü- yûk armatörlük şirketinin kurumun sahip olduğu 1 Almaata ile 2 ro-ro'nun fiyatma satılması eleştirildi. Kurum çahşanlan, "Knrumun saüşı 3 gemi alana 26 gemi, 4 bmaveynrtdışıyaörımlanproınosyonşek- Hnde verfldi" değerlendirmesini yaptilar. özelleştirme kapsamına alındığı 1995 yı- lından bu yana bilinçli olarak çökertilme- ye çalışılan kurumda, son özelleştırmenin ardmdan da çalışanlara kıdem tazminatla- nnın ödenmeyeceği yönünde söylentiler yayılarak "panik havâsı'' yaratıldı. Denız Nakliyat fılosunun 2000 ydı si- gorta değerinin 145 milyon dolar olduğu- nu belirten yetkililerce, buna inşa halinde- ki Bakû, Taşkent ve Aşkabat adlı gemile- rin dahil olmadığı kaydedildi. Teslim alın- dıgında bu üç geminin toplam sigorta de- atışın gerçekleşmesinin ardmdan 50 kişinin emekli olduğu kurumda, işten çıkarmalann gündeme gelecek olması nedeniyle çalışanlann gergin bekleyişi sörüyor. ğennın de 55 milyon dolar olduğunu be- lirten yetkıliler, konuya Uiskin şunlan söy- ledıler: "Kıdemtazminab,ticarivevatınnı borçlan da göz önûnde bulundurulduğun- da şirketin bugünkü değeri 140 milyon do- lar. Buna Fmdıklı'da bulunan 4 bina dahil değfldh*. Yaklasık bin metrekare arsa ûze- rindeki binalann sadece arsa değeri 20 mil- yon dolar. Bu durumda şirketin değeri 160 mirvT>n dolar oiacaktır. Dünya piyasalann- daki var olduğu söylenen gemi fivaüannın dûşüs, trendini dedoğnı varsayarsak şirke- tin değeri en az 120 milyon dolar olacaknr. K. A. Doran, K. B. Işım, Almaata ve inşa hahndeld3 geminin toplam değeri 110 mil- yon doUrtnr. Şirketin tüm borçiarmı ve sa- bs değermi karsdayabflir. Dolaytsryla kalan 26 gemi bedavıya saolmış ohıyor." Özelleştirme kapsamına alınmadan ön- ce deniz taşımacılığının önemli bir bölü- münü gerçekleştiren şirkette, karada ve de- nizde toplam 1100 kişi çalışıyor. Şirketi alan Armatörler Ortak Girişim Grubu için- de, Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğhı, Sakıp Sabana'nın yeğeni Bö- lent Sabana, Şadan Kalkavan ve Türkiye Odalar Borsalar Birligi Başkam Fıurt Mi- ras gıbi isimler de bulunuyor. Grubun, şu- bat aymda yönetim kurulu oluşturulacağı biidırildi. Hakkında sayısız şlkayetle görevlni sürdüren kurumun çalışanları EnerJI Bakanlığı ve TEDAŞ'a başvurdu Aktaş çahşanlan hakkını anyorEkonomi Servisi - Istanbul'un Anadolu yakasmda elektrik dağı- tım hızmetını yasadışı olarak ve hakkındakı sayısız şikâyete karşın yûrüten Aktaş'ın mağdur ettiği ça- lışanlar, zararlannın karşüanması amacıyla Enerji Bakanlıgı ile TE- DAŞ Genel Müdürlüğû'ne yazılı başvuruda bulundular. Çalışanlar, başvurularaun reddedilmesi halin- de suç duyurusunda bulunarak da- vaaçacaklar. Bakanhk ile ilgılı dığer kurum- lannçalışanlann başvurusuna 60gûn ' içuûie yanıt vermesi beklenirken' çalışanlar, ıse gen dönûşlennın sağ- lanması ve maddı zararlannın kar- şilanması istemındebulundular. Ça- hşanlann mağduriyetlerinin gide- rilmesi ve ilgüilerin hukuk tarafin- dan cezalandırümalan için hukuki sürecin başlanldığını acıklayan Tfirk Mühendis Mimar Odalan Birliği fTMMOB) Elektrik Mûhendisleri Odaa (EMO) avukan Gökhau Can- doğan sözleşmesinin iptali ile hiz- met yürûtmesinin hukuki dayana- ğı ortadan kalkan Aktaş Elektrik'in, yargı kararlannın uygulanmaması nedeniyle hukuka aykın olarak ça- hşmayı sûrdürdûğûnü anlatan Can- dogan, Aktaş'ın çahşmayetkisinin bulunmadığı 1994ile 1995 yülann-' da, TEK'ten devrolan iki yüzün üzeriiKİe personelin isine son ver- diğini anımsattı. Hukuken açıkla- ması olmayan bu işe son verme iş- lemi dolayısıyla ışsız kalan kamu çauşanlannın hukuk devleti gerek- lerinin yenne getirilmemesi nede- niyle mağdur edildiklenni dile ge- tîren Candoğan, "Başta enerji ba- kanbn ohnaküzere yöneticüer,bu Irîsilerin uğradıldan maddi ve ma- nevizarardansorumlulardır" dedi. ÎŞÇÎNtN EVREMNDEN ŞÜKRAN SONER Küresel Kirlenme Çarpık kentteşmede bembeyaz, mik- roplann kınlması, sağlık simgesi kair, yol- lara düşmesi ile birlikte vıcık vıcık oluyor, kirii çamur rengini a/ıyor, yaşamı bir ka- rabasana çeviriyor. Uzun bir zamandır Almanya, yeniden güçlü Almanya yaratılmasmın simgesi olmuş ve 16 yıl iktidarda kalabilmiş Kohl'ün, Israil Cumhurbaşkanı Weiz- man'ın yolsuziuk skandallan ile çalkaJa- nıyor. "Onlarhiç değilse hesap sonjyoriar. Ya- kalanmanın birbedeli oluyor. Bizde kir- liliğe bulaşmış en ust kademelere yük- se/m/ş siyasilideriere hesap sonılamryor. Siyasal gelecekleri kararacağına pariı- yor. Doğalolarak toplumun göperiönün- deki ömekler böyle olunca kiriilik yaşa- mın her alanına çok daha hızla yayılıyor. THVnin blrmûdûnjnün rüşvetalırkenya- kalanması bir gün sonra gündemden dûşen sıradan bir olay halini alryor" d'\- ye bir hayrflanma ile yetinebiliriz. Kohl'ün, VVeizrnan'ın kirliliğe bulaşmalannı birey- sel bir zaaf olarak degerlendirmekle ye- tinebiliriz. Ya da üzerinde biraz daha ciddi düşün- meyi, başka gelişmelerle ilişkilendirme- yi seçebiliriz. Ömeğin CDU'ya yapılan hukuk, ahlak dışı yardımlann arasında FransE Cumhurbaşkanı Mrtterrand'ın adının da geçtiğini, Kohl'ün "Üzerimiz- de cadı kazanı kaynatılıyor" söytemi ile olup brteni topluma sindirmeye çalıştıgı- nı anmnsayabiliriz. VVeizman'ın toplumdan büyük tepki gelmezse istifa etmemek için direndiğini de. Zaten dünyaya birbakbğırKZda, ABO'nin bu tûrden kirlenmelere, skandallara çok daha alışkın ve yatkın olduğunu, azge- Itşmiş ülkelere doğru bakıldığında işin suyunun çıktıgını görebiliyoruz. Özai'ın "Benim memurum işini bilir" söylemi ile meşrulaştırdığı kiriilik aslında dünya öl- çeğinde, yeni dünya sömürû düzeninin bir sonucu olarak giderek kurumlaştyor, sonunda kirteterek kazanan, haksız çı- kar, kazanç sağlayan sermayenin bile sorunu haline gelmiş bulunuyor. Eskiden diktatöriüklerle yönetiten, en yoksul ülkelerin yönetim biçimi vurgun- talan-insan hakJan gaspı ile özdeş sayıtırdı. Az uluslu tekellerin, zengin kuzeyin bu ül- kelerdeki kirli çıkartannı korumak üzere, diktatörleri besledikleri, sonuç olarak bu ülkelerde rüşvet düzeninin yaşamın her alanına bulaştığı kabul edilirdi. Doğu Btoku'nun parçalanması sonra- sı, ekonomik çıkmaza giren bu ülkeler- de, mafya düzeni ile birlikte kirlenmenin kurumsallaşması gündemegeldi. Derken küresel ideolojiden pay aldığı varsayı- lan, göreceli demokrasilerde, Kore'de, Türkiye'de, Arjantin'de.. hele de özelleş- tirmeterle birlikte rüşvet, toplumsa), siya- sal kirlenme başını aldı gitti. Gelişmişekonomilervedemokrasiler- • de, toplumsal, siyasal, hukuksal dene- tim her şeye rağmen işlediği için bu iş- ler biraz daha az oluyor gibiydi. Oralar- da da kokusu en fazla özelleştirmelerde çıkü. Bu köşeden efcfen geldiğinceAlman- ya, Ingiltere, özellikle de Arjantin, Mekf sika, Kore özelteştimneterinde yasanan kjr} lenmeler, ahlakj, sonuç olarak insan hak* lir dagılımı çarpılması, yoksullaşmadan örnekler vermeye çalıştık. Kore mucizesinde(!) yakın plan gelişi melere bakıldığında, büyük biremeksö* mürüsü ile atbâşı, isterseçimle, isterdar«- be ile iktidara gelmiş olsun, bütün yönej timlerin büyük yolsuziuk, rüşvet skanl dallan sonunda, suçüstü yakalandıkla- nnda ancak iktidardan düştükleri gon> lüyor. Uzun yıllar dünya tekellerinin çıkar-)- larına büyük hizmet sunan Endonezf ya'nın eski diktatörü Suharto'nun yokt sul güneyin pekçok diktatörünün kirli, hak; sızdevservetlerini görmezlikten gelebij lir, nedenlerini, nasıl olabildiğini sorgula-r maktan vazgeçebilir miyiz? ı Dünya Bankası raporlan, çalışmalan-' na ölçü olmuş bir olguyu bir kez daha anımsamakta yarar var. Evet, dünya taj kellerinin kazançlannı ve çıkariannı kol-f lamak üzere verdikleri rüşvetleröylesinâ büyük boyutlara çıkmış ki.. Işçilik mali-t yetlerinin düşmesi, rüşvetlerin büyüme^ si olarakyasanan süreçte, işçilik maliyet- lerinin iki buçuk katına kadar ulaştığı ve en önemli sorun haline geldiği vurgula- nıyor. Işte bu nedenle günümüzde dünya sermayesi rüşvete karşı önlem için de, uluslararası örgüt kuımak ve kimi stan- dartlar getirmek zorunluluğunu duyu^ yor. Dünya Bankası uzmanlan günümüz- de rüşvete karşı önlemler için kafa pat- labyoriar. Sermayenin 'sosyalkapitaT kav- ramı bu çerçevede gündeme gelmiş bu- lunuyor. Dünya sermayesi, az uluslu te- keller, büyük yatınmlar için büyük rüş- vetler ödedikleri ülkelerde, rejimler ister çürük demokrasi, isterse diktatörlük ol- sun, siyasi iktidariann düşmesi, rüşveti alanlann karar organından aynlması ile ortada kalıyoıiar. Dünya Bankası uzmanlan şimdilerde yatınm yapan dünya tekellerine "sosyal kapital" kavramı altında, doğrudan rüş j vet verme yerine, o ülke ya da söz ko- nusu kurumun genel çıkarlanna yönelik ortada görünen harcamalar yapmalan- nı öneriyorlar. Şimdilerde marka olmuş tekeller, işte bu nedenle temiz, yasal imajlanna çok fazla önem verip buna yönelik çok fazla yatınmlar yapryorlar. Ama düzenin kuralı, dünya tekelleri- ne sınırsız kaynak aktanmı, insan hak- lannın, toplumlann çıkariannın gözetilme- mesi olduğunda, ideoloji paranın çıkar- lan üzerinde oturduğunda, küresel ölçek- te kirlenmenin sonu gelmiyor. Boyutla- n her geçen gün büyüyor, her yere bu- laşıyor. . . . . . . • .-,-.• ;•.--I Sanayiciden hükümete destekEkonomi Servisi - tstanbul Sanayi Odası (ÎSO) Başka- nı Hüsamettin Ka\i yapılan son anketle üyelerin yüzde 76.9'unun açıklanan bütçe ve döviz politikalannı aynen destekledık lenni belirterek "Arük takımotanazamanı gel- dL Denizbkmç,gemâeryalatanşar" dedi. Kavı, dünün yan- hşlanna da düşülmemesi gerektığinin altını çizdi. ISO'nun 1999 yıh hesaplaruun görûşüldûğû Genel Ku- rul'dakonuşan Kavi, Türkiye'nın bınnci lig oyuncusu ola- bilmesi için gereken kurallar ve standartlar bütûnünü ger- çekleştirmek zorunda olduğunu söyledı. Türkiye'nin uzun yıllardır aradığı sıyasi istıkrann yakalandığmı kaydeden Kavi, "Aruk konu aulacak kararh ve doğru admıbrb bu gûven ortammm sürdûrübnesini sağbyarak enflasyonu dûşfirme hedeflerini gerçekleştirmektir" diye konuşma- sını sürdürdü. 1991 yılını "buğün içinde bulunulansonun başbngKi'' olarak nitelendiren Kavı, son 13 yılda yapı- lan yanJış bütçe politakalan ve uygulamalann tasarrufu caydırarak yatırama dönüşmesini engellediğini belırtti. Kavi önümüzdeki dönem yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "GeHrler arttınhnah, kayrt dtjı ekonomi tarihe kan^nahdır. Vergi ödemeyen ödemeü. vasalara savgıh sanayici haksız rekabetten kurtanlmahdır.- Kavi, vergının takıbıne yönelik olarak îstanbul 'daki özel sektör kurumlannm temsil edileceği ortak bir ku- rul oluşturma konusunda Maliye Bakanlığı ile mutaka- bata vardıklannı söyledi. 'Rehabflitasyon bitmedi' Konuşmasmda mali sektördeki operasyona da deği- nen Kavi, şunlan söyledi: "Maü sektör rehabiBtasyonu bttmemiştir. Sektör,sü- ratle sağDğa kavuşrurulmah. Topiumda sağtanan göven pektştirümelidir n dedi. Kavı ıhracatın yeterince destek- lenmediğini de öne sürerek tek teşvik aracının Exim- bank kredıleri olduğunu ve bunun da yetersiz kaldığım dile getirdi. Türkiye İş Bankası Yatırım Fonları Geleceğe yönelik işlem yapılacak piyasa akıllan kanştınyor VadeK işlem bflmecesi TARIKYILMAZ Tanm ürünleri ve hisse senetlerinin geleceğe yönelik alınıp saülmasını sağ- layacak vadeli işlemîer piyasalannın açılmastndaki behrsizUk akıllan kanş- ürdı. iMKB'deki vadeü işlemîer piya- sasmın (VtP) açılmaya haar olduğu hal- de ne zaman faalıyete geçeceği hâlâbel- K olmazken Izmir Ticaret Borsası'nda- ki vadeli işlemler piyasasının (IZVtP) 1-2 ay içinde acılacak olması bazı şüp- heleri de beraberinde getiriyor. Uzman- lar, IZVlP'm açdmasına öncelik veril- mesinin perde gerisinde, ekim aymda ya- pılacak olan Sermaye Piyasası Kurulu • IZVlP'in açılmasına öncelik verilrnesinin nedeninin SPK üyelerinin bazılannın ikinci kere seçilme istekleri olduğu iddia edildi. üye seçimleri öncesi bölge mületvekil- lerinin desteğini arkalanna alma plan- lanmn yattığım ıddia ediyorlar. tMKB söz konusu piyasa için on- larca semıner programı açarak 200- 300 kadar broker'a piyasada işlem ya- pabilme konusunda sertifıka dağıtmış, basm mensuplanna da piyasanın nasıl 'Açık 10 katrilyonu geçmeyecek' Ekonomi Servisi-Maliye BakamSö- mer Oral, 2000 yıh bütçe açığının 10 katrilyon liranmaltındakalacağmı belir- terek buyıl gerçekleştirme ile hedefara- stndaki farkın çok az olaca- ğmı söyledi. Sumer Oral, Plan Bütçe Komisyonu'nda ATV tasan- sı ûzerindeki eleştirileri ya- nıtlarken akaryakıt tûketim vergisinin hesaplanmasmda oransal vergiden maktu ver- gjye geçilmesıyJe kesinlikle vergi kaybı- nın doğmayacağını ifade etti. ATV tah- silatmın kısaltılmasıyla da ek bir tasar- ruf sağialanacağmı kaydeden Oral,2000 ytunda buna benzer vergi tahsilatını art- tıracak her türlü duzenlememn yapdaca- ğmı belirtti. Harcama reformu çalışma- lan hakkmda da bilgi veren Bakan Oral, kaynaklann akıllıca kullasıfanasma üiş- kin düzenlemelerin ilk veya ikinciyapılacak Bakaniar Ku- rulu toplantısnıda görüşülece- ğini, tebliğle uygulamaya ko- nulacak düzenlemelerin 10- 15 gün içinde hayata geçiri- leceğini dile getirdi. Bakan Oral, milletvekille- rinin 2000 yıü vergi gehrlerine Uişkin sorulannı yanıtlarken de 1999 yılmda GSMH'nin yüzde 17.2'si oranmda olan vergi gelirlerinin 2000 yılmda yüzde 192 olacağını sözlerine ekledi. işlediği konusunda bir egitim vermiş- ti. Son olarak VÎP'in işleyişi konusun- da İMKB içinde bir deneme yapüarak aksaklık olmadığı saptanrruştı. Uzmanlar IZVtP'in işbirliği yapüğı dünyanm en büyük mal borsası olan Chi- cago Borsası ve Avrupa'da faaJryette olan Eurex'te haTirian^n kontratlann Türki- ye'de satümasmın bu ülkelere kaynak aktarmak anlamına geldiğini ifade edi- yorlar. Chicago Borsası ve Eurex ile ya- pılan işbirliği anlaşmalannın içeriği- nin bilinmediğini de anımsatan uzman- lar konuyla ilgilı olarak şu değerlen- dirmeyıvapıyorlar: "İZ\IP için Dünya Bankasından kredi almdL Muhtemelen bu kredi Izmir TTcarrtBorsas'na doğrudan değü, Chicago Bor- sası'na damşmanlık hizmeti karphgmria vprilmğfir Bıı Itn- nularda kesin bir bflgj yofc" Öte yandan SPK Başkam MohanMengütörk, iMKB'de- ki VÎP'in nerede açılacağı ko- nusununnetlik kazanmadığını belirtirken uzmanlar bu açık- lamayı, "Menkul krymetierde- kivBdefiişJemler,İMKBdışm- da faafiyete geçirilebflir'' şek- hnde yorumladılar. ÎMKB Baş- kam Osman Birsen ıse dünya- da da spotpiyasalann derinleş- mesinden sonra vadeli işlem- ler piyasalannın açıldığını be- lirterek konuyla ilgüi karann SPK'ye ait olduğunu dile ge- tirmişti. 24 saat. Türkîye'nin en çok tercih edilen yatırım fonlarını* alıp satmanız için İş Bankası size sayısız seçenek sunuyor: İnteraktif Telefon, İnteraktif Bilgisayar, 1900'ü aşkın Bankamatik ve 847 İş Bankası şubesi. Hepsî, işlemlerinizi kolayca yapabilmeniz için sizi bekliyor. İş Bankası A Tipi Yatırım Fonları İş Bankası B Tipi Yatırım Fonları Hisse Fon (802) Likit Fon (801) İştirak Fon (803) Değişken Fon (804) Değişken Fon (807) Yabancı Men. Kıy. Fonu (805) Tahvil-Bono Fonu (806) * İş Bankası Yatırım Fonları'nın piyasa payı % 31,40 (Kasım 1999 SPK Bülteni) ** A tipi yatırım fonları özellikleri gereği. Borsa islem saatleri içinde alınıp satılamaz. İnteraktif Bilgisayar: www.isbank.com.tr İnteraktif Telefon: 444 02 02 TÜRKİYE İS BANKASI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear