25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet tntivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdürü: Ibrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret llkb # Haber Merkezi Mudürü. Hakan Kara • Görsel Yönetmen. Fikret Eser tstıhbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomi Öziem Yüzak # (Cültür. Handan Ş«nköken • Spor: Abdülkadir Yücelman • Makaleler Sami Karaören • Duzeltme. Vbdullah Yaacı 9 Fotograf: Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge. Edibe Buğra • Yurt Haberleri: Mehmet Karaç Yayın Kurulu: llhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç. OkU> Kurtböke Hikmet Çetinkayıi. Şükran Soner. Ibrahim Yıkh/. Orhan Bursak. Mustafa BaJbay. Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125. Kat:4, Bakanlıklaı-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • IzmirTemsilcisi: Serdar Krnk, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4419117 • AdanaTemsılcisi: Çetin Yiğenoglu, lnönüCd. 119 S.No.lKat:l,Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Mûdûrü: Cstmn Aknıcn • Koordınatör: Ahmet Korulsan • Muhasebe: Bfiknt Yener»lda- re HfiuyİD Gürer • Bılgı-tş- lem. Nail tnal • Satış: Fazilet K u ı MEDYA C: • Yönetinı Kunıiu Başkanı - Genel Müiür Câlbln Erdaran # Koordınatâr Reha fytnun • Genel MüdürYaıdımcısı: SevdaÇoban Tel: 514 07 53 - 51395 80-51384#K61,Faks: 5138463 YnmU>ae ve Basan: Yeni Gun Haber Ajansı. Basm \e Yaymcılık A Ş Toeocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 İstanbul PK 246 - Sırkecı 34435 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0/212)513 85 95 www. cumhuriyet.com .tr 30 KASIM 1999 Imsak:5.29 Güneş: 7.01 Öğle: 12.00 Ürindr. 14.23 Akşanv. 16.44 Yatsı: 18 11 Panda Hsing- Hsing ötdü • WASHINGTON (AA) - ABD'de iki yıl önce yapılan btr kamuoyu araştırmasında ülkenin en sevilen hayvanı seçilen Washinglon Ulusal Hayvanat Bahçesi'nin simgesi panda Hsing- Hsing, geçirdiği böbrek rahatsızlığı sonucu 28 yaşında öldü. Hayvanat bahçesi yöneticilerinden Clinton Fields, yayımladığı açıklamada, mayıs ayından beri ileri derecede böbrek rahatsızlığmdan mustarip olan Hsing-Hsing'in son birkaç günde durumunun kötüleştiğini ve artık tedaviye cevap vermemesi sonucu alınan kararla uyutulduğunu bildirdi. Hsing-Hsıng ile onun eşi Ling Ling. ABD ile Çin arasında diplomatik ilişkilerin kurulması yolunda en önemli adımm atıldığı 1972 yılının şubat ayında Pekin tarafından VVashington hayvanat bahçesine armagan edilmişti. Ayasuluk Katesi'nde kazı çalışması • SELÇUK (AA) - Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün izni ile Efes Müzesi Müdürlüğü başkanlığındaki Efes Müzesi arkeologlan tarafından, tarihi Ayasuluk Kalesi'nde kazı çalvşmalan başlatıldı. Efes Müzesi Müdürü Selahattin Erdemgil günümüzde Selçuk ilçesinin simgesi durumunda olan Ayasuluk tepesi üzerindeki kalenin ilk kez Bizans döneminde inşa edildiğini belirterek kalenin erken Osmanh dönemine kadar kullanüdığımn bilindiğini söyledı. 2000 yrtı scndpomu • \VASHINGTON (AA) - ABD'nin Philadelphia kentinde. ülkede korkuyla beklenen 2000 yılı bilgisayar sendromunun yol açtığı ilk vaka yaşandı. Kentteki Adalet Bakanlığı bürosundaki bilgisayarlann 'yıllan şaşırması sonucu, ,gelecek yıl başlannda .yapılması planlanan 'davalara jüri üyesi olarak davet edilen yaklaşık 500 kişiye gönderilen mektuplarda, bu kişilerden " 1900 yılı ocak ayında" düzenlenecek duruşmalara katılmalan istendi. Philadelphia Daily News gazetesinde yayımlanan haberin ardından kent yetkilileri arasında kentin 2000 yıh bilgisayar sendromuna hazır olmadığı şeklinde panik yaşandığı belirtildi. hk yerli hava yastığı • lstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin ilk yerli otomobil hava yastığı, Autoliv Cankor tarafından Gebze'de üretilecek. Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde, yann hizmete başlayacak olan Autoliv Cankor'un müşterileri arasında Renault, Tofaş, Fiat, Hyundai, BMC, Mercedes, Benz gibi ünlü şirketler yer alıyor. Üğpetmeıriere hakaret ediliyop1 • lstanbul Haber Servisi - Eğitim-Sen Hukuk ve Özlük Sekreterliği'nden yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce yapılan "Aralık ayı sonuna kadar otobüslerimiz öğretmenlere ücretsizdir" ilanına rağmen öğretmenlerin pasolan olmadığı gerekçesiyle otobüsten indirilmeleri ve hakarete uğramalan kınandı. 30 yılda 16 milyon insan öldü. Yeni yüzyıla 33.6 milyon kişi HIV taşıyıcısı olarak girecek AIDS'mlnzıkesflmedi• AIDS'eyakalanan insanlann yüzde 95'iyoksul ülkelerde yaşıyor. Bu ülkelerdeki yoksulluk, yetersiz sağlık hizmetleri, bakım ve korunma olanaklannın kısıth olması virüsün hızla yayılmasma neden oluyor. BtRLEŞMİŞ MİLLETLER (AFP) - AIDS salgınının başla- dığı 1970"li yıllardan bu yana bütündünyada 16milyonkişinin öldüğü. 33.6milyonkişinindeye- ni yüzyıla HIV taşıyıcısı olarak gireceği bildirildi. Birleşmiş Milletler (BM) HIV/AIDS Programı (UN AIDS) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan ortak ra- porda, salgının hızının kesilme- diği vurgulandı. Raporda, 1999 yılmda 2.6 milyon kişinin öldü- ğü, 5.6 milyonçocuk ve yetişki- nîn de AIDS'e yol açan HIV vi- rüsü taşıdığı belirtildi. UNAIDS direktörüPeterPiot, "AIDS pek çok ülkenin kaltan- masırunönündebüyük btr engel ohısturuyor* dedı. HIV"e yaka- lanan insanlann yüzde 95'inin yoksul ülkelerde yaşadığı vur- gulanan raporda, bu ülkelerdeki yoksulluk, yetersiz sağlık hiz- metleri ile bakım ve korunma olanaklannmkısıtlı olmasıyüzün- den virüsün hızlayayüdığı belir- tildi. Rapordabazıolumlugelişme- lerin de altı çiziliyor. Buna göre, Hindistan'da daha önce çok da- ha fazla olan hasta sayısı bugün 4 milyona düştü. Tayland ve Fi- lipinler'de HIV riski azaltıldı ve HTV oranı düşürüldü. Brezüya ve diğer Latin Amerika ülkelerin- deyse yeni ilaçlar kullanümaya başlandı. Buna karşın, Afrika kıtasın- daysa HFV'e yakalalan kadınla- nn sayısıerkeklerin sayısını geç- meye başladı. Rapora göre, bu- gün Afrika'da 15-49 yaşlan ara- sındaki 12.2 milyon kadın ve 10.1 milyon erkek HIV virüsü taşıyor. Raporda, "HTV virûsü taşjyan kadmiannsayısnınneden erkeksayısından dahafazlaoktu- ğunu tam olarak bilemiyoruz. Ancak, kadmiann biyoiojik ve kültürcl nedenlerden dolavi da- ha erkenyasta viriisemaruzkal- dığını bflryoruz" denildı. Dünyadaki AIDS kurbanlan Batı vnıpa 520.000 Doğu Avnıpa, OrfaAsya 360.000 Kuzey Afrika, Ortadoğu 220.000 DoğuAsya, Pasffik 530.000 Güneyve Güneydoğu Asya Aşağı Sahra, Gûney Afrika 23.3 milyon tNSAN ELt YAŞAM ALANL\RINI YOK EDÎYOR Carettalar ve kuşlar aynı kaderi paylaşıyor ANTALYA(AA)-Kara- da savunmasız ve yavaş hareket eden deniz kap- lumbağalan (caretta ca- retta), 21. yüzyıla girer- ken 200 milyon yıldır sür- dürdükleri yaşam savaşm- da sona mı yaklaşıyor? Türkiye'deki 17 sahil ara- sında en çok tercih ettik- leri Manavgat'ın Kızılot beldesi sahillenne, son yıl- larda daha seyrek gelme- ye başlayan caretta caret- talar, bölgedeki 188 kuş türüyle aynı kaderi payla- şıyor Kızılot beldesinde- ki Karpuz Çayı'nın deni- ze döküldüğü geniş bir alanda yaşayan 188 kuş türüve lökilometrelikıs- sız sahilinde yuvalanan caretta carettalar, yapılan ışıklandırma çalışmalan ve turistik tesisler nede- niyle geçen yıllara oranla daha az görülüyor. Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Bi- • Kmlot sahillerinde, ışıklandırmalar ve turistik yapılaşma 200 milyon yıldır yaşam savaşı veren caretta carettalan tehdit ediyor. yoloji Bölümü'nünbölge- de yaptığı araştırmalarso- nucunda daha çarpıcı bi- çimdeortaya çıkanbu du- rum, yine insan eliyle yok edilen doğanın kanıtlann- danbiri... Araştırmayaka- Olan Doç. Dr. MehmetÖz, Doç. Dr. AB Erdoğan ve Uzman Mehmet Rızvan Tunç,bölgedeki son duru- mu incelediklerini ve bir zamanlar sazlık olan Kar- puz Çayı deltasının dol- durulduğunu, ıssız sahil- lerininışıklandınlarak yer yer turistik tesislerle yok edildiğini belirttiler. Doç. Dr. Mehmet Öz, deniz kaplumbağalannm dünya denizlerinde yaşayan 7 tü- ründen 2'sinin Türkiye'de yuvalandığına dikkati çe- kerek "Bölgedeyaptığumz incetemeJeregöre,sahikle- kiışıklandırmalar veyapı- lan turistik tesisler,bu can- hlann üremealanlannı ve yaşam ka\naklaruu yok ediyor" dedi. Patende Doğu figürleri Rusya'nın StPfetersbarg şehrinde yapılan buzpateni yanşmasında ttaryan patencüer Barbara FusarPoliik Maurick» Margagbo muhteşem bir performans sergiledikr. Çift, pazar günii yapılan serbest yanşmada birincfliği elde ettL Öteyandan yanşmada erkekkrde Yevgeny Pryushcbenko bayanlarda da trina Slutskaya birincilik ödülünü elde ettfler. 'Dünya AIDS Cunu EnetkUi mücadele itieğitim i • Türkiye'de HIV ile enfekte olan 928 kişinin tespit edildiğini belirten Sağlık Bakanı Osman Durmuş, "Sağlık kurumlanna 4 başvurmaktan kaçınıldığı sürece önlerae çalışmalannda başan sağlanması gecikecektir" dedi. AMC\RA (AA) - Sağlık Bakanı Os- man Durmuş, Türkiye'de 30 Haziran 1999 itibanyla HIV ile enfekte olduğu tespit edilerek SağlıkBakanlığı'nabildirilenki- \ şi sayısının 928 olduğunu, bunun 304'ünün AIDS vakası, 624"ünün ise taşıyıcı oldu- ğunu belirtti. Durmuş, 1 Aralık DünyaAIDS Günü do- layısıyla yayımladığı mesajda, gelişen tıp biliminin birçok hastalığın tedavi yollan- nı bulmasına rağmen, AIDS'te çaresiz kal- dığını belirtti. Bakan Durmuş, Türkiye'de 30 Haziran 1999 itibanyla HTV ile enfek- te olduğu tespit edilerek Sağlık Bakanlı- ğı'na bvldirilen kişi sayısının 928 olduğu- nu belirterek, bunun 304'ünün AIDS va- kası, 624'ünün ise taşıyıcı olduğunu ifa- de etti. Sağlık Bakanı şunlan kaydetti: "Cinsiyet dağünnına bakıkhğında, her 3 erkeğe karşdık 1 kadının enfekte oldu- ğu görulmektedir. Bu \-akalann ternel bu- laşma yolu,heteroseksüelüişki ağırhkh ol- mak üzere cinsel >olla bulaşmalardır. Bu- güne kadar bakanhğunua 47 ilimizden vaka bildirümiş olup, bunlann ikamet et- tflderi yertere göre dağdımı incelendiğin- de, AIDS virüsü bulaşmış kjşüerin 57 Ui- mizcyayılnBŞoMuklanantaşılmaktadır.Bfl- dirimkrin yüzde 1ö'sı yabancı uyruklula- ra aittir ve bunlann içinde en büyük payı Romanyab ve Lkraynau genç kadmlar oluşturmaktadır." Korunmasız cinsel ilişkinin AIDS'in A enbaştagelenbulaşma yolu olduğunu be- / lirten Durmuş, şöyle devam etti: > "Ancak konunun kişilerin özel hayat- bnruflgOendinnesi.sos>al\x;ahlakib<nr ut- I lan,yanbşbilgL,tutumveinanışlan\ecin- 1 sei konulann toplumumuzda hâlâ tabu ! özeOiğini koruması gibi nedenlerden do- ' layı toplurtıdâ gerekli nn geüşimi gecikebihnektedir." Klazomenai'de devam eden kazılar îonia'mn çok az bilinen dönemine ışık tutuyor Yoksıd ama özgür insanlann dünyası • 2500 yıl önce MÖ 28 Mayıs 585'te gerçekleşen güneş tutulmasını önceden hesaplayan Miletoslu Thales, Ephesoslu Herakleitos ve Klazomenaili Anaksagoras gibi pozitif bilimin öncüleri olan doğa bilimcilerinin dünyası 20 yıldır devam eden kazılarla gün ışığına çıkanlmaya çahşılıyor. ASUMAN ABAaOĞLL tZMtR-tonıa'run "küçfikvealcakgönül- lü" kentlerinden Klazomenai'de gerçekleş- tirilen arkeolojik kazılar, ^yoksul insanla- nn zengin dümasma" ışık tutuyor. Çalış- malannı. "jjörkemliyapılar, mermersaray- lar,alnn mücc\heratiar" bulmayı ummadan sürdürdüklerini belirten kazı başkanı Prof. DT. Gûven Bakır. kazdıklan topraklann al- tında "Müetoslu Thales. Ephesoslu Herak- leitos ve Klazomenaili Anaksagoras gibi" pozitif bilimin öncüleri olan doğa bilimci- lerinin dünyasının yattığını söylüyor. MütevazıbirDoğu Akdeniz limanı olma- nın niteliklerini hâlâkoruyan Urla tskelesi'nin 1950'lerde FreyaStarktarafindan çekilen fo- toğrafi, 0 zamandan bu yana çok fazla de- ğişiklik olmadığını gösteriyor. Fotoğrafın en ilginç tarafi ise "geniş kannh ahşap tek- ne"ye yüklenmeyi bekleyen zeytinyağı do- lu amphoralar. Tıpkı 2500yıl öncekı gibi yi- ne ahşap teknelerle uzak ülkelere yolculu- ğa hazırlanan amphoralar, insanda, Urla Is- kelesi'nde sanki zamanın durduğu duygusu yaratıyor. Klazomenai antik kentinde Ege Üniver- sitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölü- mü'nden Prof. Dr. Güven Bakır başkanlıgın- da yürütülen kazılar, 20. yılmda uluslarara- sı bir çalışma niteliğini kazanmış. Klazomenai'deki kazılann önemi, îo- nia'nınçok azbilinen dönemine ışıktutma- sından kaynaklanıyor. Ancak belki bundan da önemlisi, günümüz pozitif bilim anlayı- şınınbutopraklardafıüzlenmiş olması.Prof. Dr. Bakır, kazdıklan topraklann altında, bundan 2500 yıl önce MO 28 Mayıs 585'te gerçekleşen güneş tutulmasını önceden he- saplayan Miletoslu Thales. Ephesoslu He- rakleitos ve Klazomenaili Anaksagoras gi- bi pozitif bilimin öncüleri olan doğa bilim- cilerinin dünyasının yattığını söylüyor. Bakır, "faİdr insanlann dünyasuu" kaz- dıklannı vurguluyor; fakir, ancak özgür ve eşitpaylaşmayı ilke edinen buinsanlar, ken- di dönemlerinin en parlakuygarhğım yarat- mayı başarmışlar. Bakır. "birbirine eş^tbû- yiiÛüktekieNkri>1e,günlük>aşamesvalany- la, dengeti bir zenginlik dağıhnunı gösteren mezarhklanyla, dönemin teknolojisini yan- srtan seramik ve zeytinyağı atötyeleriyle bir zamanlann parlak uygarnğınuı ipuçlannı" teker teker yeniden canlandırmayı amaçla- dıklannı belirtiyor. e-posta: tan @ prizma. net tr GOZUM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK BOZ50(2 hotmail.com Hemenbaştan söylemehyim ne bilim adam- lannın televizyona çıkıp bilgilerini hepimize anlatmasına, bu bilgiler çok değişik de olsa, ne de insanoğlunun sporla uğraşmasına kar- şıyım. Bu yazımı bunlan bilerek okumanızı istiyorum. Ben burada sadece bir şaşkınlığı- mı belirtiyorum. Bu hafta haber saatinde televizyon kanal- lanru dolaşıyorum, birden gözlerün büyüye- rekbirhabere takıldım. Haberde hepimizinya- kmdan tanıdığı "Kızılderili'' namıyla bilinen ve büyük çoğunluğa karşı Istanbul'da büyük bir deprem olmayacağını söyleyen amabunu kısa ve öz bir biçünde bir türlü açıklayama- yan, açıklaması içinvakit kalmayan bir hoca- mız, bir cimnastik salonunda vücut çalışma- sı yapıyordu ve televizyon kameralan bu çok ilginç haberi bütün detaylanyla belgeliyordu. Doğrusu hocamızın kaslan çok güzel ge- lişmişti. Giydiği önü çok açık atlet, herhalde buçok özel olmah, göğüs kaslannm da ne den- li gelişmiş olduğunu açık seçik ortaya çıkan- yordu. Hocamız ağırlık kaldınrken, güçlükle soluk alıyordu ama televizyon muhabiri ken- dini işine öylesine kaptırmıştı ki, doğrusu onun yerindeben de olsam aynı öz\eriyle ça- lışırdun. hocamızı sürekli yakmplançekip du- ruyordu. Ev kalabalıktı ve herkes gülüyordu ve hep bir ağızdan depremle böylesine güzel alay et- tiği için televizyon kanalını kutlamayı düşü- nüyor ve bundan böyle "Şener hocanın Knd- Hocam, Medyaya Elini Veren Kolunu Kaptınr! derüi'nin dedikterinedahaçokkulak asacak- lannı" söylüyorlardı. Ben de garipsemiştim ve birden hocanın çok değil bundan üç hafta önce bana kişisel olarak söylediği sözler aklıma geldi. Kişisel dedimse işle ilgili. Bu nedenden sizlere açık- lamaya karar verdim: Şöyle, efendim Sevgili Ahmet Taner Kış- lah'nın öldüğü günün ertesi günüydü, hoca- mız gazetemize gelmişti. Tabii bü- tün acımıza rağmen hayat devam et- tiğinden hemen yanına gidip, Cum- huriyet Radyo'da yaptığım Al Gö- züm Seyreyle programı için onu da- vet ettim. "Televizyon kanallarmın kendisinezamanacısmdan konuşma- sını tamamlaması için izin vermedi- ğini ben iki saari ona \ereceğûni ve is- tediği kadar konuşabileceğini söyle- dim." Hoca. teşekkür edip, "Bu ara arkadaşlarla bir karar aldık, fazla meti>atikoimakistemiyoruzbuneden- leşimdilik kalsın" dedi. Ben debuçok makul açıklama karşısında "on gün- lûğfine Almanya'ya gidecegimi ve Al- manyadönüşümutiakabir programa beklediğimi" söyledim. Hoca çok haklıydı, medyatik olmak istememek hepimizin en doğal haklannm başın- da geliyordu. Fakat şu hale bakm, gerçekten medyatik olmak istemeyen hocamız üç hafta içindevücutgeliştirme programınaçıkacak ka- dar medyatik oluvermişti. Hocam şimdi sizi uyarmadığım için gerçekten pişmamm, "ho- cam medyaya elini veren kolunu kurtaramaz. tşin sonu vücut geliştirme programına kadar dayanır".Bu arada açıkçaitirafetmeliyim, ev- deki kişiler de aym fikirde, "bu programnuz vücutgüzelleşrirme vegeliştirme salonlan için muhteşem bir reklam ve tanrtım filmi olabn Br", bizden söylemesi. Bu arada hemenbelüteyim, asık suratlı bi- lim adamlannı pek sevmem ama hocam sizin- ki de bir başka garip oldu. • • • Hay Allah yerim bitiyor ama mutiaka de- ğinmek istediğim bir konu var: Şu deprem vergisi. Bir Türk çocuğunabumunu kaprıran Clinton amcanın "Tûrkle- ri çoksevdiğmi" söylemesi fayda et- medi, dünyayı yöneten 500 şirketin ağababası IMF arzuedilen miktarda para vermedi, verdiği üç kuruş için de gerçek bütçe istedi ve fedakâr mil- letvekillerimiz depremden beri ilk kez sabaha kadar çalışarak, deprem vergisini çıkanverdiler. Kimse hoşnut değil, nasıl olsunlar kendilerini aldatıunış gibi hissedi- yorlar. Hiç ohnazsavergı için deprem bahane edilmeseydi. Budurumda iş- lerdahada kanşıyor, çünküartıkdev- letin günlük 55 trilyon iç faiz borcu ödemekzorundaolduğunudepremye- rinde çamurlar içinde oynayan kü- çük bebeler bile öğrendi. Aynca ağır haksızlıklar söz konusu. Örneğin bit arkadaşım var, yıllıkgeliri 12 milyan geçiyor, hak edilmiş bir gelir bu ve ücretli olduğu için zatençokyüksek birveTgi ödüyorşimdi de üc- retinin yüzde 5'i ek vergi ödeyecek. Oysa kız kardeşinin ve ağabeyinin evleri ve işyerleri Gölcük depreminde yok oldu. Anne ve baba- sı Karamürserde bahçeyekurduklan birbara- kada yaşıyorlar ve babası mesleğini icra ede- miyor. Çünküo bölgede ticaretbatmış durum- da Arkadaşım geünnbüyükkısmını onlarahar- cıyor ve şimdi bir de devlete yüzde 5 ek ver- gi ödeyecek. Isyan ediyor! Haklı! Kimse bu verginin depremzedelere gideceğüıe inanmı- yor. Ne olacağı meçhul, meçhul değil ya, 55 trilyon faiz borcu nasıl ödenecek? Bu arada sözüm ona sosyal adalet adına kâğıt sahipleri de yüzde 4 ve yüzde 19 ora- nında geçmişe yönelik vergilendiriliyorlar. Nasıl bir şey, birisi çıkıp neden Meclis'te "geç- mişkre ait işlemlerde yeni yükümlülükkr ge- tirûemez,buanayasayaaykın'' demiyor. Şim- di Anayasa Mahkemesi bunubozmak zorun- da, bozacak da. Sosyal adaletmi? Hadi canım sende! Bu arada pek çok kişinin cep telefo- nunu kapattıracağına emin olun. Aynca bü- tün bunlar deprem bölgesine en çok yardım yapan küçük burjuva ve iş çevrelerini yardun etmekten bir anda soğutacak. Zaten azalan yardımlar "şıp" diye kesilecek. Ben bunlan söylemekten yoruldum, siz okumaktan ve ay- nı ülkede figüran durumunda olmaVtan hep birlikte yorulduk. Hadi hayırlısı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear