Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
—"599 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA.
HABERLERIN DEVAMI 19
RKİYE
(stanbul Sinop 9 Adana A 14
Edime
Kocaeli B 11
Çanakkale B 12
Izmir  13
Manisa A 12
Aydın A 13
Denizli A 10
Zonguldak A 9 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
K
9
10
9
7
7
6
3
A 17 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
PB
PB
16
10
13
8
10
5
2
Yurdun kjzeydoğu ke-
sjrrten parçaJı bulutlu.
Orta ve Doğu Karadenız
kıyılan yâğmuriu, Iç
AnadoJu'nun kuzeydo-
ğusu, Doğu Anadolu'-
nun kuzeyı ıle Orta ve
Doğu Karadenız'ın ıç
kesimlen kar yağışlı,
ötekı yerier az bulutlu ve
açık geçecek. Mamara
ileyurdun ıç kesımlem-
de sıs gorulecek Hava
sıcaklığı bıraz artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
Y
Y
ÇB
ÇB
ÇB
PB
7
6
9
11
12
6
10
8
Münih PB 6 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
Y
PB
PB
PB
Y
ÇB
8
2
14
0
-1
6
15
16
PB 1 Şam
Moskova
Ajkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
K
K
K
Y
Y
Y
Y
A
-6
3
-16
10
7
7
9
20
A 16
Taşkent
f ^ \ Parçaiı bulutlu Bulutlu > Çok bulutlu ı Yağmuriu Gök gurüftülü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lerine teslim edeceğinj ilan etti.
Medya yapımlann kaplumbağa hızıyla ilerlediğin-
den yakındı. Saptanan miktarda konutun hükümetin
ilan ettiği tarihte bitmeyeceği üzerinde durdu.
Ama, devlet böyyük devlet. Böyyük devletin böy-
yük şefleri -örneğin, Cumhurbaşkanı Demirel ve
Başbakan Ecevit- 30 Kasım tarihini halka duyurduk-
lan sırada, Bayındıriık Bakanı Koray Aydın, prefab-
rik konutlann açıkladıklan tarihe yetişmeyeceğini söy-
leyiverdi.
Cumhurbaşkanı terse düşmüş, Başbakan sessiz
kalarak "mahcubiyetini" gizlemeye çalışıyor.
Bakan Koray Aydın, pazar günü her ekranda bin
adet eksiğiyle konutlann valilere teslim edileceğinden
sözetti.
Fakat medya; TV'ler, birinci sayfadaki resimlerle
gazeteler konutlann tamamının yetişmesine olanak
görmediklerini yazdıklan gibi...
Konutlann pek çokaçıdan "natamam"olduğunun
aftını çizdiler. Prefabrik mahallelerin çamur içinde ol-
duğunu görüntülerle kamuoyuna duyurdular.
Bakan Aydın, ufak tefek aksaklıklara. konutlann
tam sayı teslim edilmemesi olasılığına karşın "işlem
tamam, vicdanlar rahat" diyor.
Medya, belge niteliğindeki yayınlarla tersini savu-
nuyor
Koray Aydın, yann gazetecileri prefabrik konutlan
göstermek için deprem bölgesine götürüyor.
Gerçek, ak mı, kara mı ortaya çıkacak. Fakat, ek-
sikliklerden, saptanan sayıda prefabrik ev yapılma-
dığından söz edeceklere Bayındıriık Bakanımız vere-
ceği yanıtı pazar gecesi duyurdu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediğigibi, 30 Ka-
sım 'makasla kesilmiş tarih değil" dedi.
Demek oluyor ki efendim; mazeret bir atasözü gi-
bi karşımızda. Tamama erdi diye depremzedeye ve-
rilecek şurası, burası eksik konutiar 30 Kasım'da ta-
mam olmayabilir.
Aralık ayının sonuna değin kar, yağmur vs. ile gün-
ler geçebilir..
Ta ki, "makasla kesilmiş tarih" gelinceye kadar...
Böylesi görülmedi
Yeni vergi yasası yürüriüğe girdiğinden beri, örne-
ğin sade vatandaşın yasamına yapacağı etkiler bü-
yük tepkiyle karşılandı, karşılanıyor.
Dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var: Devle-
tin tepesindeki uyum, inanılmaz ölçüde büyük ve de-
rin.
Hükümet, yüzde 4-19 oranında, üstelik geçmişe
yayılan faiz vergisini sabaha karşı TBMM'ye getiriyor,
kabul ettiriyor.
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli nin söyledi-
ğine göre, Cumhurbaşkanı yasanın içeriğinden ön-
^joten haberti. '
' Uyumuyor, bekliyor ve sabahın ilk ışıklannda yasa-
yı onaylayıp Resmi Gazete'ye gönderiyor.
Nasıl imrenmezsiniz devletteki böylesi uyuma: Va-
tandaşa ödediği vergıleri bir kez daha ödeten, gün-
lük yaşamındaki ışlemlerden vergi alan, banka mev-
duatına kadar elini uzatan bir vergi sisteminin ivedi-
likle ve öncelikle uygulamaya girmesi için uykuların-
dan fedakâriık eden devlete nasıl övünerek bakmaz-
sınız, nasıl?
Işte Cumhurbaşkanı, sabahın ilk saatlerinde hazır.
"Halkın beklentisine uygun olarak ve sosyal ada-
letin gereği rantiyeyi de vergilendirdik" diyen. işte
Ecevitimiz:
Ne çare, Anayasa Mahkemesi'ne gidecek olan ya-
sadaki rantiyeye vergi olayı, hükümet iradesinin ürü-
nü değil. Meger rantiyeye düşman, Cottarelli, yani
IMF. Faiz vergisini "standby'ın ilk vesonkoşulu"^ola-
rak dayatmış.
IMF dayatmalanna sosyal adaletçi DSP önderiiğin-
deki hükümetimizin boynu kıldan ince. Ufak tefek di-
renmelerden sonra; IMF dayatması kabullll!
Bu olaylardan şöyle bir sonuç çıkarabilir miyiz:
IMF, sosyal adalette bizimkilerden ileri!
Bugünleri de görecek miydik?
AİHM 'tedbir'
karan verebilir
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Yargıtay'ın hak-
kında verilen ölüm cezası-
nı onadığı Abdullah Öca-
lan'ın avukatlan Avrupa In-
san Haklan Mahkemesi'ne
(AİHM) yapılan başvuru-
nun kapsamını genişletır-
ken, AlHM'nın bugün 1h-
tiyati tedbir' karan verebi-
leceği beiirtiliyor. Yargıtay
Başkanı Sami Seiçuk önü-
müzdeki günlerde Türki-
ye"nin 'alın yazısıyia' ilgili
bir karar verileceğini belir-
terek "Hukukta 'bazılan
böyle, şöyle faydalanıyor'
di yemezsiniz. kabul ettiğiojz
hukuk sistemi içinde karar
vermelisiniz" dedi.
Öcalan'ın avukatlann-
dan Niyazi Bulgan,
AlHM'ye tedbir başvuru-
sunda bulunduklannı anım-
satarak "Başka avukatlar
taralindan esld başvuru da
vardı. Kapsamını geliştire-
rek yeniledik" dedi.
AİHM'nin tedbir başvuru-
su konusunda bugün karar
verebilecegini bildiren Bul-
gan, bunun yürütmeyi dur-
durmaya yönelik olacağını,
daha sonra mahkemenin
esastan göriişeceğini bildir-
di.
Mahkemenin görüşmesi-
nin ne kadar süreceğinin
kesin olmamakla birlikte 2-
3 yıl sürebileceğini belirten
Niyazi Bulgan, "2yıldanaz
olınaz diye düşiinüyorum.
Yasal bir süre yok" dedi.
Bulgan, AİHM kararlannın
yaptınmının olmadıgına
ilişkin değerlendirmelerin
yanlış olduğuna dikkat çe-
kerek "Hukuki yaptınmı
olmasaydı Türkiye'de
DGM'lerdeki askeri üyeye-
rine shil üye alınmazdı. Av-
rupa Konsevi'nden ihraç
edilmeye kadar gidilebüe-
cek bir yapünmı >ar. Bu kû-
çümsenecek bir yapünm
değil" degerlendirmesini
yaptı.
Bulgan, gerekçeli karann
ulaşmasının ardından da iç
hukuk yollannın sonuncusu
olan "karar duzeMme" iste-
minde bulunacaklannı, bu-
nun için yasal 15 günlük sü-
relerinin bulunduğunu bil-
dirdi. Karardüzeltmenin ne
zaman sonuçlanacağının
cumhuriyet başsavcılıgının
takdirinde olduğunu anım-
satan Bulgan, "Yargdama-
nın çok hıziı yapılıp sonuç-
landırüdığı dikkate alındi-
ğında bunu da kısa sürede
ineeleyerek, olumlu veya
olumsuz karar ahnabilece-
ğini tahmin ediyorum. Za-
ten dosya Ankara DGM
Başsavcüığı'na gönderfldi"
diye konuştu.
AİHM'nin ihtiyati tedbir
karan alması halinde, baş-
vunı sonuçlanana kadar
Türkiye'den Öcalan'ın
ölüm cezasmm ınfazının er-
telenmesi istenecek.
6
Cıımhııriyette kenetleniıı'
BAHAR TANRISEVER
IĞDIR - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğhı ile
kuvvet komutanlannın da katılımıy-
la gerçekJeştirdigi Iğdır gezisinde
yurttaşlardan demokratik laik cum-
huriyetin çevresindekenetlenmeleri-
ni istedi.
Cumhurbaşkanı Demirel, berabe-
rindeki Genelkurmay Başkanı Kıvn-
koğlu, KaraKuvvetleri Komutanı Or-
general AtiUa Ateş, Hava Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral Ergin Celasin.
Deniz Ku\-vetlen Komutanı Orami-
ral İlhami Erdil ve Jandarma Genel
Komutanı Rasim Betir ile gıttığı Iğ-
dır'da ilk olarak Soykınm Anıt ve
Müzesi'ni ziyaret etti ve şeref defte-
rini imzaladı.
Cumhurbaşkanı Demirel, Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral Öha-
mi Erdfl'in ilk kez Iğdır'a geidiğinı
ögrenince, "DennKuvvederiKomu-
tanı ilk kez mi Ifdır'a geuyor" diye
espri yaptı.
Aynı zamanda Ermenistan ile sınır
kapısı da olan Alican'da bir süre ka-
lan Demirel ve beraberindekiler da-
ha sonra Ifdır'a geçtiler. Kent mey-
danında halka seslenen Demirel, ül-
kenin çeşitli köşelerinin sorunlanyla
ilgilendiklerini ve devletin daha ne-
ler yapması gerektiğini belirlemeye
çalıştıklannı anlattı. Geçen 76 yıl sü-
resince cumhuriyetin ülkeyi imar ve
inşa ederek bugünlere getirdiğini be-
lirten Demirel, "Ben 50 senedir Iğ-
dır'ın, Türidye'nin hizmetindeyimn
dedi.
Türkiye'de dirlik ve düzenlik için-
de yaşandığı sürece her şeyin çok da-
ha iyi olacağını, bugün çeşitli sıkm-
tılar bulunduğunu vurgularken "Bir
terör betasıyia ülke karş karşrya kal-
mif Bu beiayi aşmıştır bugün için.
Kahraman askerlerimiz sayesinde,
miDetimizin onlara verdiği destek sa-
yesinde terör beiası aîiunıstw" diye
konuştu. Iğdırhiara "Birçokyenihiz-
mete ihtiyacınız var" diye seslenen
Demirel, öncelikle hava meydarunın
yapılması gerektığinı kaydetti. Genç-
lerin daha iyi iş ve okuma olanakla-
nna kavuşacaklannı, halkın daha
zengin olacafını anlatan Demirel,
"Bunlann hepsi büyük Atatürk'ün
kurduğu demokratik laik cumhuri-
yetin etrafinda, Iğdır meydaninda ol-
duğu gibi kenetienip durulduğunda,
birnk.düzenlik \ekardeslik içinde da-
ha iyi günlere berabercekoşmamızile
mümkündür. Buniarolacakur" dedi.
Demirel. Iğdır"dan ayrılmadan önce
Orgeneral Kıvnkoğlu ve kuvvet ko-
mutanlanyla birlikte 5. Hudut AJa-
yı'nda askerlerle ögle yemeği yedi.
Vergîde artçı şoklar geliyor
• Baştarafi 1. Sayfada
ması koşulu karşısında,
deprem vergisi olarak biü-
nen yasaya konulan 'özel
işlem vergisi' adı altında
eğitime katkı payının iki
kez alınması ve Hazine bo-
nosu ile devlet tahviline
vergileme yoluna gidildi.
Işbaşına gelir gelmez Te-
mizel yasası olarak bilinen
4369 sayılı vergi yasasının
kayıt dışını kayda almaya
yönelik mali milat, 3 'er ay-
lık geçici vergi, mevduat
faizi, repo geliri ve menkul
kıymet yaönm fonlan ka-
tılma belgeleri için beyan-
name verilmesi düzenle-
melerinden vazgeçen hü-
kümet. kaynak gereksinimi
karşısında toplumsal denge
açısından daha adaletsiz
uygulamalara başvurmak
zorunda kaldı.
Hazine'den vergi
savunması
Hazine Müsteşarlığı, çı-
kanlan vergilerin, stand-by
anlaşmasının öngördüfü.
"kamunun önemli ölçüde
faizdişı fazia vermesini sağ-
layacak, gefir artöncı. gider
azaltıcı iddialı bir mali
programın de\Teye sokul-
ması"yla baglantılı oldu-
ğunu açıkladı. "Istikrar
programııun ekonomik yü-
künün toplum katmanlan
taralindan eşh olarak üsde-
nflmesi programın başansı
açısından bir zanırettir'"
diyen Hazine, faiz vergisi-
ne karşı çıkan kesimlere,
1998 yıl sonu ve 1999 yı-
lında satılan devlet iç borç-
lanma senetlerinde çok
yüksek faiz öngörüldügu,
enflasyonun düşecegi de
dikkate alındığında vergi-
den sonra bile reel faiz ge-
lirlerinin yüzde 25 düze-
yinde olacağı garantisi ver-
di.
Hazine, 1.6 katrilyon li-
ra gelir bekledikleri ve bir
kereye özgü olarak getiri-
len faiz vergisiyle ilgili
eleştırilere şöyle yanıt ver-
di: "Söz konusu vergi uygu-
laması ile enflasvonu indir-
me programı sonucunda
beklenmedik ölçüde reel
geürsagiayacakkesimJerin,
bu geÜTİerin vergüendiril-
mesiyolu ile programa kat-
kıda buluıunalanmn sağ-
lanma» da hedeflenmiştir.
Dolayısıyla vergi uygula-
ması ileyüzde 25'in üzerin-
de oluşan beklenmedik re-
el kazançlann sadece bir
bölümü vergilendirilmiş
olacaktır. Bu tedbüier ile
kamunun faiz dışı fazlası-
nın bütçede öngörülen
miktann da üzerine çıka-
nlma» suretiyle borç sto-
kunun üzerindeki reel faiz
baskısının hafifletilmesi he-
defleıunektedir."
Yeni >iıkler kapıda
Hükümetin yeni vergi
yasasıyla ATV'yi yüzde
300'den yüzde 500'e çıkar-
ma yetkisini aşamalı ola-
rak kullanması bekleniyor.
Böylece 2000 yılı için
ATV gelirinin yüzde 77.8
oranında artarak 2 katril-
yon 250 tnlyon liradan 4
katrilyon üraya çıkanlma-
sı hedefleniyor.
Hükümetin vergi hedef-
lerine gore dahilde alınan
KDV'nin yüzde 90.5 artış-
la 2 katrilyon 429 trilyon li-
radan 4 katrilyon 628 tril-
yon hraya ulaşması gerekı-
yor. Ithalde alınan KDV'de
ise yüzde 63.4'lük artışla 2
katrilyon 674 trilyon lira
gelir bekleniyor. Pek çok
üründen alınan KDV'de i-
ki puanlık artış bekleniyor.
Hükümet ek vergilerde ise
yüzde 192.2 oranında artış
öngördü. Bu ek vergilerde
ciddi artış beklentisi yara-
tıyor.
Hazine bonosu ve devlet
tahviilerine getirilen yüzde
4 ile yüzde 19 arasında de-
ğişen verginin ardından
mevduat faizlerinde yüzde
13, repoda yüzde 12 olan
stopaj oranının da arttınl-
ması bekleniyor.
Türk-İş Araştınna Mü-
dürii Prof. Oğuz Oyan.
adalet açısından mevduat
faizi ve repo için vergi ar-
tışlannın gerektiğini söyle-
di. Oyan, enflasyon düşer-
ken sabit faizle uzun vade-
li tahvil alanlann reel faiz-
lerinin çok yüksek' kalâca-
ğıni, bu nedenle de 2 >ıl va-
deli sabit faizii kâğıtlara
daha çok vergi yükü getiril-
diğini anlattı. Oyan, bono
ve tahviller el değiştirdiği
için son olarak bu kâgıdı
elinde bulunduramn faiz
vergisinden etkileneceğini,
diğerkesimlerinin nemala-
nna dokunulmamış oldu-
gunu, bu durumun da eşit-
sizlik yarattığmı, faiz ka-
zançlannın miktanna göre
tarifelendirilmesi yoluna
gidilmesinin daha uygun
olacağını bildirdi.
'Kimsenin görüşii
alınmadr
Türkiye Serbest Muha-
sebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler
Odalan Birliği (TÜR-
MOB) Başkanı Mustafa
Ozyürek, dün yaptığı yazı-
lı açıklamada, deprem ver-
gi yasasında kimsenin gö-
rüşünün almmamasını
eleştirirken, yüzde 5'lik ek
gelir ve kurumlar vergisi
için 1998 yılı beyanname-
leri esas alınabilecekken,
yeni beyanname zorunlu-'
luğuyla gereksiz bürokrasi
yaratıldığtnı söyledi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ğında, "dinin siyasete, siyasetin dine alet edildiğî, •
bu zemindeki iktidar savaşımının toplumsal den-'
geleri altüst ettiği bir süreç" tümcesi ilk sıralarda'
yer alacak. ;
Biz, gelmişi geçmişi bırakıp bugünkü durumun,'
fotoğrafını aktarmaya çalışalım.
Prof. Arsel'e gönderme yapmak gerekirse, irti-
ca bir el kılıçta bir el öpme eğilimine hazır uzaklık-
ta yoluna devam ediyor.
Din, vicdandan alındığı an irtica başlar. Zira onu '
nereye koyarsanız koyun yerine otunmaz. Ya kon-
duğu yerin biçimini değiştirir ya da konduğu yer
onu kullanır!
Iktidan elde etmek için dini kullanan irtica yelpa-
zesi son dönemde taktik değiştirdi. Hedef aynı, a-
ma bu yolda kullanılan yöntemlerde değişiklik dik-
kati çekiyor.
Temel gidişleri şuydu:
Mevcut kurumlann seçeneğini oluşturmak, bun-
lan geliştirip iktidar yolunda kullanmak.
Bu gidişin zaaflan olduğunu gördüler, şu sapta-
mayı yaptılar:
Seçenek olarak geliştirdiğimiz kurumlar hedef
haline geliyor. Asıl hedefimiz hemen anlaşılıyor.
Bu saptamadan sonra şu yöntemde karar kıldı-
lar:
Mevcut kurumlann içine girelim, örgütlü durur-
sak gücümüz de olduğundan çok görünür. Böyle-
ce o kurumlann yönetimini ele geçirelim.
Şimdi böyle bir süreç izleniyor. Bunun hemen her
alanda ipuçlan dıkkati çekiyor. Bazılannı aktaralım.
Eskiden, laiklik kavramına kökten karşı çıkarlar-
dı. "Laiklik dinsizliktir" der, işin içinden çıkariardı.
Şimdi şunu şöylüyorlar:
"Biz de laikiz..."
Ardından ekliyoriar:
"Ama bunun tarifini yeniden yapafımf"
Uzun süre iş âleminin kurumlarının dışında ken-
di kurumlannda örgütlendiler. MÜSİAD bunun so-
mut örneği. Şimdi, ayn dernekler kurmak yerine
başta ticaret ve sanayi odalan olmak üzere mev-
cut örgütlenmelerin içinde yükselmeye çalışıyor-
lar. Istanbul'da uzun süredir devam eden çekişme-
nin altında bu yatıyor.
Işadamlarının arada bir, "Sermayenin kırmızısı
yeşili olmaz" demeci vermesi de boşuna değil.
Hayır. Sermayenin kırmızısı yeşili olur. Sermaye
neye hizmet ediyorsa, o renge bürünür!
Raftaki irtica yasalani
İki yıldır arada bir ısıtıla ısıtıla rengi-biçimi deği-1
şen bir yasalar serisi var:
Irticayla mücadele yasalan!
• Yasalar rafta hazır. Arada indiriüp sofraroriiteM-»
nna konuyor, sonra çekiliyor. Son olarak yurtdışı-
na gönderilecek öğrencilerle ilgili yeni bir yasa Dı-
şişleri Komisyonu'na geldi. Daha sofraya koyma-
dan, "Anayasa Komisyonu'na gitsin" dediler.
Bu yasaların maddeleri o kadar ilkel biçimde ya- j
zılmış ki insan ister istemez şu soruyu soruyor:
Acaba bunu bilerek yapıp irticayla mücadeleyi
acıklı güldürüye mi çevirmek istiyorfar?
Eğitim alanında olup bitenleri aslında ayrıca ma- -
saya yatırmak gerekiyor. Ancak bir bütünlük için- •'
de aktaralım. Sekiz yıllık zorunlu temel eğitimin ge~
T
>
tireceklerinden biri de imam-hatip liselerinin ger--
çek konumuna, yani bir meslek lisesine dönüştü-'
rülmesi. Bunu çok iyi anlayan irtica yelpazesi, yu-
karıda sıraladığımız gidiş doğrultusunda, normal .
okullann da imam-hatipteki hedeflerine uygun ha-"
le getirilmesi için harekete geçti. Yani adı imam-~
hatip lisesi olmayacak, ancak orada ne yapryor-;
larsa benzerini yeni okullarda da yapacaklaıi
Aktardıklanmız başta icra organı olarak hükümet*
olmak üzere devletin pek çok kurumunun bildiği,*
bilmesi gereken durum. Ancak bu kurumlann ak-
la kara kadar net bir karar vermesi gerekiyor: ,
Irticayla mücadele mi edecekler, yoksa i
mukavele mi imzalayacaklari ,
'Demirelyanh
timr alamaz'
• Baştarafi 1. Sayfada
"Ozelleştirme, 'devletin
varlığı ve bağımsızlığı, va-
tanın ve milletin bölünmez
bütünlüğü' gibi siyasal ter-
cih dışı tutuiması gerekli bir
kavram değildir, bsa veya
uzunvadeh'değişiktutumla-
nn konusu olan, tarzı bakı-
mmdan şimdiki Meclis'te
bOe tartısuan özii bakumn-
dan da Meclis dışında bü-
yük tepkflere yol açan «ya-
sal bir sorundur."
"İsyanbardağmıtasıran"
olayı Soysal, şöyle anlattı:
"26 Kasım Cuma günü An-
kara Ticaret Odası'ndaki
plaket töreninde olduğu gi-
bi, 'ozelleştirme yapamıyo-
ruz diyemezsiniz, ikinci al-
ternatif diye bir şey yok, bi-
tireceksiniz' tûründen söz-
leri sık sık etmekte'devletin
en önemli meselesinin ozel-
leştirme oldugu, özelleştir-
me bitirildiği takdirde diğer
sorunlann kolay çözülece-
ği' tarzmda, gerçekçi olma-
yan yanılücı savlan büyük
rahathkla ortaya koyabil-
mektedir." '
Soysal, "Lzerimeaküğırn
görevitarafsızlıkla yerinege-
tirmek için bütün guciimle
çauşacağun'' diye yemin e-
den Cumhurbaşkanı 'nin
böylesine çekişmeli bir ko-
nuda "bütün gücüyle taraT'
olmasını doğru bulmadıkla-
nnı vurguladı. Soysal, şöy-
le devam etti: "fJksan arsa-
lan konusunda "verdimse
ben verdim' diyebilen Cum-
hurbaşkanı'nın son zaman-
larda Bursa'daki Yeşilkent
konutlannda temel atma,
Rumelifeneri'ndeld Koç
Üniversitesi kampusunu aç-
ma gibi > Önetim hukuku ba-
kunmdan tartışmalı ve yar-
gı organlannca henüz kesin
karara bağlanmamış konu-
larda törenlere katılması,
bele bu noktayı belirten so-
nı üzerine 'Tamam mı, aç-
tım' demiş olması çok dü-
şündürücüdür."
Doğan'dan açıklama
• tstanbui Haber Servisi - CEM Vakfi Genel Başkanı
Prof. Dr. İzzettin Doğan yaptığı yazdı açıklamada,
anayasanın 10. ve 24. maddelerinin öngördüğü şekilde
Türkiye'de yaşayan her inançtan insamn ibadetlerini
yapabilmelerine devletin eşit olanak sağlaması
gerektiğini belirtti. Doğan, "Diyanet İşleri Teşkilatı'na
aynlan paym üçte birinin veya buna denk bir oranm
AJevilere aktanlması anayasanın hükümlerine göre
zorunluluktur" dedi.