25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
—"599 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA. HABERLERIN DEVAMI 19 RKİYE (stanbul Sinop 9 Adana A 14 Edime Kocaeli B 11 Çanakkale B 12 Izmir  13 Manisa A 12 Aydın A 13 Denizli A 10 Zonguldak A 9 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB K 9 10 9 7 7 6 3 A 17 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkâri Van A A A A A PB PB 16 10 13 8 10 5 2 Yurdun kjzeydoğu ke- sjrrten parçaJı bulutlu. Orta ve Doğu Karadenız kıyılan yâğmuriu, Iç AnadoJu'nun kuzeydo- ğusu, Doğu Anadolu'- nun kuzeyı ıle Orta ve Doğu Karadenız'ın ıç kesimlen kar yağışlı, ötekı yerier az bulutlu ve açık geçecek. Mamara ileyurdun ıç kesımlem- de sıs gorulecek Hava sıcaklığı bıraz artacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y Y Y ÇB ÇB ÇB PB 7 6 9 11 12 6 10 8 Münih PB 6 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y PB PB PB Y ÇB 8 2 14 0 -1 6 15 16 PB 1 Şam Moskova Ajkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire K K K Y Y Y Y A -6 3 -16 10 7 7 9 20 A 16 Taşkent f ^ \ Parçaiı bulutlu Bulutlu > Çok bulutlu ı Yağmuriu Gök gurüftülü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lerine teslim edeceğinj ilan etti. Medya yapımlann kaplumbağa hızıyla ilerlediğin- den yakındı. Saptanan miktarda konutun hükümetin ilan ettiği tarihte bitmeyeceği üzerinde durdu. Ama, devlet böyyük devlet. Böyyük devletin böy- yük şefleri -örneğin, Cumhurbaşkanı Demirel ve Başbakan Ecevit- 30 Kasım tarihini halka duyurduk- lan sırada, Bayındıriık Bakanı Koray Aydın, prefab- rik konutlann açıkladıklan tarihe yetişmeyeceğini söy- leyiverdi. Cumhurbaşkanı terse düşmüş, Başbakan sessiz kalarak "mahcubiyetini" gizlemeye çalışıyor. Bakan Koray Aydın, pazar günü her ekranda bin adet eksiğiyle konutlann valilere teslim edileceğinden sözetti. Fakat medya; TV'ler, birinci sayfadaki resimlerle gazeteler konutlann tamamının yetişmesine olanak görmediklerini yazdıklan gibi... Konutlann pek çokaçıdan "natamam"olduğunun aftını çizdiler. Prefabrik mahallelerin çamur içinde ol- duğunu görüntülerle kamuoyuna duyurdular. Bakan Aydın, ufak tefek aksaklıklara. konutlann tam sayı teslim edilmemesi olasılığına karşın "işlem tamam, vicdanlar rahat" diyor. Medya, belge niteliğindeki yayınlarla tersini savu- nuyor Koray Aydın, yann gazetecileri prefabrik konutlan göstermek için deprem bölgesine götürüyor. Gerçek, ak mı, kara mı ortaya çıkacak. Fakat, ek- sikliklerden, saptanan sayıda prefabrik ev yapılma- dığından söz edeceklere Bayındıriık Bakanımız vere- ceği yanıtı pazar gecesi duyurdu: "Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediğigibi, 30 Ka- sım 'makasla kesilmiş tarih değil" dedi. Demek oluyor ki efendim; mazeret bir atasözü gi- bi karşımızda. Tamama erdi diye depremzedeye ve- rilecek şurası, burası eksik konutiar 30 Kasım'da ta- mam olmayabilir. Aralık ayının sonuna değin kar, yağmur vs. ile gün- ler geçebilir.. Ta ki, "makasla kesilmiş tarih" gelinceye kadar... Böylesi görülmedi Yeni vergi yasası yürüriüğe girdiğinden beri, örne- ğin sade vatandaşın yasamına yapacağı etkiler bü- yük tepkiyle karşılandı, karşılanıyor. Dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta var: Devle- tin tepesindeki uyum, inanılmaz ölçüde büyük ve de- rin. Hükümet, yüzde 4-19 oranında, üstelik geçmişe yayılan faiz vergisini sabaha karşı TBMM'ye getiriyor, kabul ettiriyor. Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli nin söyledi- ğine göre, Cumhurbaşkanı yasanın içeriğinden ön- ^joten haberti. ' ' Uyumuyor, bekliyor ve sabahın ilk ışıklannda yasa- yı onaylayıp Resmi Gazete'ye gönderiyor. Nasıl imrenmezsiniz devletteki böylesi uyuma: Va- tandaşa ödediği vergıleri bir kez daha ödeten, gün- lük yaşamındaki ışlemlerden vergi alan, banka mev- duatına kadar elini uzatan bir vergi sisteminin ivedi- likle ve öncelikle uygulamaya girmesi için uykuların- dan fedakâriık eden devlete nasıl övünerek bakmaz- sınız, nasıl? Işte Cumhurbaşkanı, sabahın ilk saatlerinde hazır. "Halkın beklentisine uygun olarak ve sosyal ada- letin gereği rantiyeyi de vergilendirdik" diyen. işte Ecevitimiz: Ne çare, Anayasa Mahkemesi'ne gidecek olan ya- sadaki rantiyeye vergi olayı, hükümet iradesinin ürü- nü değil. Meger rantiyeye düşman, Cottarelli, yani IMF. Faiz vergisini "standby'ın ilk vesonkoşulu"^ola- rak dayatmış. IMF dayatmalanna sosyal adaletçi DSP önderiiğin- deki hükümetimizin boynu kıldan ince. Ufak tefek di- renmelerden sonra; IMF dayatması kabullll! Bu olaylardan şöyle bir sonuç çıkarabilir miyiz: IMF, sosyal adalette bizimkilerden ileri! Bugünleri de görecek miydik? AİHM 'tedbir' karan verebilir ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Yargıtay'ın hak- kında verilen ölüm cezası- nı onadığı Abdullah Öca- lan'ın avukatlan Avrupa In- san Haklan Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuru- nun kapsamını genişletır- ken, AlHM'nın bugün 1h- tiyati tedbir' karan verebi- leceği beiirtiliyor. Yargıtay Başkanı Sami Seiçuk önü- müzdeki günlerde Türki- ye"nin 'alın yazısıyia' ilgili bir karar verileceğini belir- terek "Hukukta 'bazılan böyle, şöyle faydalanıyor' di yemezsiniz. kabul ettiğiojz hukuk sistemi içinde karar vermelisiniz" dedi. Öcalan'ın avukatlann- dan Niyazi Bulgan, AlHM'ye tedbir başvuru- sunda bulunduklannı anım- satarak "Başka avukatlar taralindan esld başvuru da vardı. Kapsamını geliştire- rek yeniledik" dedi. AİHM'nin tedbir başvuru- su konusunda bugün karar verebilecegini bildiren Bul- gan, bunun yürütmeyi dur- durmaya yönelik olacağını, daha sonra mahkemenin esastan göriişeceğini bildir- di. Mahkemenin görüşmesi- nin ne kadar süreceğinin kesin olmamakla birlikte 2- 3 yıl sürebileceğini belirten Niyazi Bulgan, "2yıldanaz olınaz diye düşiinüyorum. Yasal bir süre yok" dedi. Bulgan, AİHM kararlannın yaptınmının olmadıgına ilişkin değerlendirmelerin yanlış olduğuna dikkat çe- kerek "Hukuki yaptınmı olmasaydı Türkiye'de DGM'lerdeki askeri üyeye- rine shil üye alınmazdı. Av- rupa Konsevi'nden ihraç edilmeye kadar gidilebüe- cek bir yapünmı >ar. Bu kû- çümsenecek bir yapünm değil" degerlendirmesini yaptı. Bulgan, gerekçeli karann ulaşmasının ardından da iç hukuk yollannın sonuncusu olan "karar duzeMme" iste- minde bulunacaklannı, bu- nun için yasal 15 günlük sü- relerinin bulunduğunu bil- dirdi. Karardüzeltmenin ne zaman sonuçlanacağının cumhuriyet başsavcılıgının takdirinde olduğunu anım- satan Bulgan, "Yargdama- nın çok hıziı yapılıp sonuç- landırüdığı dikkate alındi- ğında bunu da kısa sürede ineeleyerek, olumlu veya olumsuz karar ahnabilece- ğini tahmin ediyorum. Za- ten dosya Ankara DGM Başsavcüığı'na gönderfldi" diye konuştu. AİHM'nin ihtiyati tedbir karan alması halinde, baş- vunı sonuçlanana kadar Türkiye'den Öcalan'ın ölüm cezasmm ınfazının er- telenmesi istenecek. 6 Cıımhııriyette kenetleniıı' BAHAR TANRISEVER IĞDIR - Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvnkoğhı ile kuvvet komutanlannın da katılımıy- la gerçekJeştirdigi Iğdır gezisinde yurttaşlardan demokratik laik cum- huriyetin çevresindekenetlenmeleri- ni istedi. Cumhurbaşkanı Demirel, berabe- rindeki Genelkurmay Başkanı Kıvn- koğlu, KaraKuvvetleri Komutanı Or- general AtiUa Ateş, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ergin Celasin. Deniz Ku\-vetlen Komutanı Orami- ral İlhami Erdil ve Jandarma Genel Komutanı Rasim Betir ile gıttığı Iğ- dır'da ilk olarak Soykınm Anıt ve Müzesi'ni ziyaret etti ve şeref defte- rini imzaladı. Cumhurbaşkanı Demirel, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Öha- mi Erdfl'in ilk kez Iğdır'a geidiğinı ögrenince, "DennKuvvederiKomu- tanı ilk kez mi Ifdır'a geuyor" diye espri yaptı. Aynı zamanda Ermenistan ile sınır kapısı da olan Alican'da bir süre ka- lan Demirel ve beraberindekiler da- ha sonra Ifdır'a geçtiler. Kent mey- danında halka seslenen Demirel, ül- kenin çeşitli köşelerinin sorunlanyla ilgilendiklerini ve devletin daha ne- ler yapması gerektiğini belirlemeye çalıştıklannı anlattı. Geçen 76 yıl sü- resince cumhuriyetin ülkeyi imar ve inşa ederek bugünlere getirdiğini be- lirten Demirel, "Ben 50 senedir Iğ- dır'ın, Türidye'nin hizmetindeyimn dedi. Türkiye'de dirlik ve düzenlik için- de yaşandığı sürece her şeyin çok da- ha iyi olacağını, bugün çeşitli sıkm- tılar bulunduğunu vurgularken "Bir terör betasıyia ülke karş karşrya kal- mif Bu beiayi aşmıştır bugün için. Kahraman askerlerimiz sayesinde, miDetimizin onlara verdiği destek sa- yesinde terör beiası aîiunıstw" diye konuştu. Iğdırhiara "Birçokyenihiz- mete ihtiyacınız var" diye seslenen Demirel, öncelikle hava meydarunın yapılması gerektığinı kaydetti. Genç- lerin daha iyi iş ve okuma olanakla- nna kavuşacaklannı, halkın daha zengin olacafını anlatan Demirel, "Bunlann hepsi büyük Atatürk'ün kurduğu demokratik laik cumhuri- yetin etrafinda, Iğdır meydaninda ol- duğu gibi kenetienip durulduğunda, birnk.düzenlik \ekardeslik içinde da- ha iyi günlere berabercekoşmamızile mümkündür. Buniarolacakur" dedi. Demirel. Iğdır"dan ayrılmadan önce Orgeneral Kıvnkoğlu ve kuvvet ko- mutanlanyla birlikte 5. Hudut AJa- yı'nda askerlerle ögle yemeği yedi. Vergîde artçı şoklar geliyor • Baştarafi 1. Sayfada ması koşulu karşısında, deprem vergisi olarak biü- nen yasaya konulan 'özel işlem vergisi' adı altında eğitime katkı payının iki kez alınması ve Hazine bo- nosu ile devlet tahviline vergileme yoluna gidildi. Işbaşına gelir gelmez Te- mizel yasası olarak bilinen 4369 sayılı vergi yasasının kayıt dışını kayda almaya yönelik mali milat, 3 'er ay- lık geçici vergi, mevduat faizi, repo geliri ve menkul kıymet yaönm fonlan ka- tılma belgeleri için beyan- name verilmesi düzenle- melerinden vazgeçen hü- kümet. kaynak gereksinimi karşısında toplumsal denge açısından daha adaletsiz uygulamalara başvurmak zorunda kaldı. Hazine'den vergi savunması Hazine Müsteşarlığı, çı- kanlan vergilerin, stand-by anlaşmasının öngördüfü. "kamunun önemli ölçüde faizdişı fazia vermesini sağ- layacak, gefir artöncı. gider azaltıcı iddialı bir mali programın de\Teye sokul- ması"yla baglantılı oldu- ğunu açıkladı. "Istikrar programııun ekonomik yü- künün toplum katmanlan taralindan eşh olarak üsde- nflmesi programın başansı açısından bir zanırettir'" diyen Hazine, faiz vergisi- ne karşı çıkan kesimlere, 1998 yıl sonu ve 1999 yı- lında satılan devlet iç borç- lanma senetlerinde çok yüksek faiz öngörüldügu, enflasyonun düşecegi de dikkate alındığında vergi- den sonra bile reel faiz ge- lirlerinin yüzde 25 düze- yinde olacağı garantisi ver- di. Hazine, 1.6 katrilyon li- ra gelir bekledikleri ve bir kereye özgü olarak getiri- len faiz vergisiyle ilgili eleştırilere şöyle yanıt ver- di: "Söz konusu vergi uygu- laması ile enflasvonu indir- me programı sonucunda beklenmedik ölçüde reel geürsagiayacakkesimJerin, bu geÜTİerin vergüendiril- mesiyolu ile programa kat- kıda buluıunalanmn sağ- lanma» da hedeflenmiştir. Dolayısıyla vergi uygula- ması ileyüzde 25'in üzerin- de oluşan beklenmedik re- el kazançlann sadece bir bölümü vergilendirilmiş olacaktır. Bu tedbüier ile kamunun faiz dışı fazlası- nın bütçede öngörülen miktann da üzerine çıka- nlma» suretiyle borç sto- kunun üzerindeki reel faiz baskısının hafifletilmesi he- defleıunektedir." Yeni >iıkler kapıda Hükümetin yeni vergi yasasıyla ATV'yi yüzde 300'den yüzde 500'e çıkar- ma yetkisini aşamalı ola- rak kullanması bekleniyor. Böylece 2000 yılı için ATV gelirinin yüzde 77.8 oranında artarak 2 katril- yon 250 tnlyon liradan 4 katrilyon üraya çıkanlma- sı hedefleniyor. Hükümetin vergi hedef- lerine gore dahilde alınan KDV'nin yüzde 90.5 artış- la 2 katrilyon 429 trilyon li- radan 4 katrilyon 628 tril- yon hraya ulaşması gerekı- yor. Ithalde alınan KDV'de ise yüzde 63.4'lük artışla 2 katrilyon 674 trilyon lira gelir bekleniyor. Pek çok üründen alınan KDV'de i- ki puanlık artış bekleniyor. Hükümet ek vergilerde ise yüzde 192.2 oranında artış öngördü. Bu ek vergilerde ciddi artış beklentisi yara- tıyor. Hazine bonosu ve devlet tahviilerine getirilen yüzde 4 ile yüzde 19 arasında de- ğişen verginin ardından mevduat faizlerinde yüzde 13, repoda yüzde 12 olan stopaj oranının da arttınl- ması bekleniyor. Türk-İş Araştınna Mü- dürii Prof. Oğuz Oyan. adalet açısından mevduat faizi ve repo için vergi ar- tışlannın gerektiğini söyle- di. Oyan, enflasyon düşer- ken sabit faizle uzun vade- li tahvil alanlann reel faiz- lerinin çok yüksek' kalâca- ğıni, bu nedenle de 2 >ıl va- deli sabit faizii kâğıtlara daha çok vergi yükü getiril- diğini anlattı. Oyan, bono ve tahviller el değiştirdiği için son olarak bu kâgıdı elinde bulunduramn faiz vergisinden etkileneceğini, diğerkesimlerinin nemala- nna dokunulmamış oldu- gunu, bu durumun da eşit- sizlik yarattığmı, faiz ka- zançlannın miktanna göre tarifelendirilmesi yoluna gidilmesinin daha uygun olacağını bildirdi. 'Kimsenin görüşii alınmadr Türkiye Serbest Muha- sebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odalan Birliği (TÜR- MOB) Başkanı Mustafa Ozyürek, dün yaptığı yazı- lı açıklamada, deprem ver- gi yasasında kimsenin gö- rüşünün almmamasını eleştirirken, yüzde 5'lik ek gelir ve kurumlar vergisi için 1998 yılı beyanname- leri esas alınabilecekken, yeni beyanname zorunlu-' luğuyla gereksiz bürokrasi yaratıldığtnı söyledi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ğında, "dinin siyasete, siyasetin dine alet edildiğî, • bu zemindeki iktidar savaşımının toplumsal den-' geleri altüst ettiği bir süreç" tümcesi ilk sıralarda' yer alacak. ; Biz, gelmişi geçmişi bırakıp bugünkü durumun,' fotoğrafını aktarmaya çalışalım. Prof. Arsel'e gönderme yapmak gerekirse, irti- ca bir el kılıçta bir el öpme eğilimine hazır uzaklık- ta yoluna devam ediyor. Din, vicdandan alındığı an irtica başlar. Zira onu ' nereye koyarsanız koyun yerine otunmaz. Ya kon- duğu yerin biçimini değiştirir ya da konduğu yer onu kullanır! Iktidan elde etmek için dini kullanan irtica yelpa- zesi son dönemde taktik değiştirdi. Hedef aynı, a- ma bu yolda kullanılan yöntemlerde değişiklik dik- kati çekiyor. Temel gidişleri şuydu: Mevcut kurumlann seçeneğini oluşturmak, bun- lan geliştirip iktidar yolunda kullanmak. Bu gidişin zaaflan olduğunu gördüler, şu sapta- mayı yaptılar: Seçenek olarak geliştirdiğimiz kurumlar hedef haline geliyor. Asıl hedefimiz hemen anlaşılıyor. Bu saptamadan sonra şu yöntemde karar kıldı- lar: Mevcut kurumlann içine girelim, örgütlü durur- sak gücümüz de olduğundan çok görünür. Böyle- ce o kurumlann yönetimini ele geçirelim. Şimdi böyle bir süreç izleniyor. Bunun hemen her alanda ipuçlan dıkkati çekiyor. Bazılannı aktaralım. Eskiden, laiklik kavramına kökten karşı çıkarlar- dı. "Laiklik dinsizliktir" der, işin içinden çıkariardı. Şimdi şunu şöylüyorlar: "Biz de laikiz..." Ardından ekliyoriar: "Ama bunun tarifini yeniden yapafımf" Uzun süre iş âleminin kurumlarının dışında ken- di kurumlannda örgütlendiler. MÜSİAD bunun so- mut örneği. Şimdi, ayn dernekler kurmak yerine başta ticaret ve sanayi odalan olmak üzere mev- cut örgütlenmelerin içinde yükselmeye çalışıyor- lar. Istanbul'da uzun süredir devam eden çekişme- nin altında bu yatıyor. Işadamlarının arada bir, "Sermayenin kırmızısı yeşili olmaz" demeci vermesi de boşuna değil. Hayır. Sermayenin kırmızısı yeşili olur. Sermaye neye hizmet ediyorsa, o renge bürünür! Raftaki irtica yasalani İki yıldır arada bir ısıtıla ısıtıla rengi-biçimi deği-1 şen bir yasalar serisi var: Irticayla mücadele yasalan! • Yasalar rafta hazır. Arada indiriüp sofraroriiteM-» nna konuyor, sonra çekiliyor. Son olarak yurtdışı- na gönderilecek öğrencilerle ilgili yeni bir yasa Dı- şişleri Komisyonu'na geldi. Daha sofraya koyma- dan, "Anayasa Komisyonu'na gitsin" dediler. Bu yasaların maddeleri o kadar ilkel biçimde ya- j zılmış ki insan ister istemez şu soruyu soruyor: Acaba bunu bilerek yapıp irticayla mücadeleyi acıklı güldürüye mi çevirmek istiyorfar? Eğitim alanında olup bitenleri aslında ayrıca ma- - saya yatırmak gerekiyor. Ancak bir bütünlük için- •' de aktaralım. Sekiz yıllık zorunlu temel eğitimin ge~ T > tireceklerinden biri de imam-hatip liselerinin ger-- çek konumuna, yani bir meslek lisesine dönüştü-' rülmesi. Bunu çok iyi anlayan irtica yelpazesi, yu- karıda sıraladığımız gidiş doğrultusunda, normal . okullann da imam-hatipteki hedeflerine uygun ha-" le getirilmesi için harekete geçti. Yani adı imam-~ hatip lisesi olmayacak, ancak orada ne yapryor-; larsa benzerini yeni okullarda da yapacaklaıi Aktardıklanmız başta icra organı olarak hükümet* olmak üzere devletin pek çok kurumunun bildiği,* bilmesi gereken durum. Ancak bu kurumlann ak- la kara kadar net bir karar vermesi gerekiyor: , Irticayla mücadele mi edecekler, yoksa i mukavele mi imzalayacaklari , 'Demirelyanh timr alamaz' • Baştarafi 1. Sayfada "Ozelleştirme, 'devletin varlığı ve bağımsızlığı, va- tanın ve milletin bölünmez bütünlüğü' gibi siyasal ter- cih dışı tutuiması gerekli bir kavram değildir, bsa veya uzunvadeh'değişiktutumla- nn konusu olan, tarzı bakı- mmdan şimdiki Meclis'te bOe tartısuan özii bakumn- dan da Meclis dışında bü- yük tepkflere yol açan «ya- sal bir sorundur." "İsyanbardağmıtasıran" olayı Soysal, şöyle anlattı: "26 Kasım Cuma günü An- kara Ticaret Odası'ndaki plaket töreninde olduğu gi- bi, 'ozelleştirme yapamıyo- ruz diyemezsiniz, ikinci al- ternatif diye bir şey yok, bi- tireceksiniz' tûründen söz- leri sık sık etmekte'devletin en önemli meselesinin ozel- leştirme oldugu, özelleştir- me bitirildiği takdirde diğer sorunlann kolay çözülece- ği' tarzmda, gerçekçi olma- yan yanılücı savlan büyük rahathkla ortaya koyabil- mektedir." ' Soysal, "Lzerimeaküğırn görevitarafsızlıkla yerinege- tirmek için bütün guciimle çauşacağun'' diye yemin e- den Cumhurbaşkanı 'nin böylesine çekişmeli bir ko- nuda "bütün gücüyle taraT' olmasını doğru bulmadıkla- nnı vurguladı. Soysal, şöy- le devam etti: "fJksan arsa- lan konusunda "verdimse ben verdim' diyebilen Cum- hurbaşkanı'nın son zaman- larda Bursa'daki Yeşilkent konutlannda temel atma, Rumelifeneri'ndeld Koç Üniversitesi kampusunu aç- ma gibi > Önetim hukuku ba- kunmdan tartışmalı ve yar- gı organlannca henüz kesin karara bağlanmamış konu- larda törenlere katılması, bele bu noktayı belirten so- nı üzerine 'Tamam mı, aç- tım' demiş olması çok dü- şündürücüdür." Doğan'dan açıklama • tstanbui Haber Servisi - CEM Vakfi Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan yaptığı yazdı açıklamada, anayasanın 10. ve 24. maddelerinin öngördüğü şekilde Türkiye'de yaşayan her inançtan insamn ibadetlerini yapabilmelerine devletin eşit olanak sağlaması gerektiğini belirtti. Doğan, "Diyanet İşleri Teşkilatı'na aynlan paym üçte birinin veya buna denk bir oranm AJevilere aktanlması anayasanın hükümlerine göre zorunluluktur" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear