13 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1997 CUMA HABERLER Seçmen kiitüklerinin yenilenmesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ortaklan, genel nüfııs tespiti yapılması ve seçmen kütüİderinin güncelleştirilmesini öngören yasa önerisinin dün TBMM'de görüşülmesini "gol yeme" korkusu nedeniyle ertelediler. Muhalefet partılerinin "3 ay hazırlık, 2 ay içinde de değerlendirmeler yapılarak seçime gidilmesi'"ne dönük önergeler üzerinde anlaşması üzerine "Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile süre konusundakı görüş aynhklan" gerekçe gösterilerek görüşmelere geçilmesi önlendi. RffAHYOL kadrolaşmasına engel • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) ile özürlülerden sorumlu Deviet Bakanı Hasan Gemici, REFAHYOL hükümetınin, istifa ettikten sonra Özürlüler ldaresı Başkanhğı'na yapmak istediği 41 atamayi engellediğini açıkladı. TÜBİTAK'ın kuruluş yıldöniımü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye Bılimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) 34. kuruluş yıldönümü kutlandı. Kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen kokteyle, TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Başbakan Mesut Yılmaz, Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay. Kültür Bakanı Istemihan Talay, deviet bakanlan Rüştü Kazım Yücelen ve Metin Gurdere katıldı. SPY tasarısı yumuşatıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasi partı yetkılileri ve adaylann elde edebilecekleri bağışlarve bağış niteliğindeki hak kullanımlannı düzenleyen maddeyı görüşen TBMM Partilerarası Uyum Komisyonu, yaptığı düzenleme ile cezalan yumuşattı. Komisyon toplantısmda, yasadaki bazı tenmler anayasaya uyumlu hale getirilirken Siyasi Partiler Yasası'nın 9.91,92.97veek4. maddelerini yürürlükten kaldırdı. CHP hükümeti idiyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal"ın elçısi sıfatıyla dün Başbakan Mesut Yılmaz'ı ziyaret ederek bazı "söz"lerini anımsattı. Kumbaracıbaşı, REFAHYOL dönemindeki kadrolaşmaya karşı verilen yargı kararlannın uygulanması ve mağdur edilen belediyelere sahip çıkılmasını istedi. Kombassan carketti ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - Kombassan Holding tarafından satın alınan Petlas'la Petrol-lş arasında dün yapılan görüşmelerde Kombassan'ın, birikmiş kıdem ve ihbar tazminatlannın ödenmesi içın 5 ay süre istemesi üzerine anlaşma sağlandı. Kombassan'ın, fazla mesai ücreti olmaksızın 45 saatlik çalışma saati isteğinde de ısrarlı olduğu bildirildi. Güneydoğu'da caüsma ERUH/KULP(AA)- Siirt'in Eruh ilçesi Dağdüzü Köyü'nde 1 'i kadın 2 PKK'li ele geçirildi. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde de mayına basan Celal Efe (55) hayatını kaybederken, ağır yaralanan Refik Ertaş Diyarbakır Dev let Hastanesi'ne kaldınldı. ANAP'lı muhafazakârlar direniyor. Başbakan Yılmaz: Bu noktadan dönüş yok 8 yd kesintisiz krîtik eşikANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Mesut Yılmaz, gru- bundakı mu- hafazakâr milletvekillerinin di- renişinin sürmesine karşıhk, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçışi öngören yasa tasansının geri çekilmesi ya da değiştiril- mesinin söz konusu olmadığını bildirdi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh Oktay Güner de "Baalannın hayal ettiği gibi bu konuda aynük yoktur" dedi. DSP ve CHP'nin; uygulamanm bu öğretim yılında başlaması ko- nusundaki ısran, 8 yıllık kesin- tisiz eğitimi 55. hükümetin deva- mı için de "kritikeşik" durumu- na getirdi. Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 şubatta 8 yıllık eğitime geçiş ko- • Muhafazakârlann direnişi sürerse grup karan ahnacak. Başbakan Mesut Yılmaz tasarmın geri çekilmesinin mümkün olmadığını söyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Agâh Oktay Güner de "Bazılannm hayal ettiği gibi bu konuda nusunu da içeren kararlannın ar- dından hemen toplanarak bu ko- nuda görüş belirleyen ve temel eğitimin son 3 yılmda yönlen- dirmeyi savunan ANAP grubun- da tasan ile ilgilı tartışmalar sü- rüyor. ANAP'lı bazı üst düzey yöne- ticilennin de aralannda bulun- dugu muhafazakâr milletvekil- leri, TBMM'ye sevk edilen tasa- nya sert tepki gösterirken bazı milletvekilleri de partinin gös- terdiği tavır değişikliğini kamu- oyuna anlatamayacakJannı dile getirdiler. Başbakan Yılmaz ise "Mevcut koşullarda ulaşabüdi- ğünizen son nokta bu, tasan üze- rinde değjşiklik yapmamız aynlık yoktur" dedi. mümkün değU" dıyerek kesin tavnru ortaya koydu. ANAP gru- bunun iki gûn üst üste yaptığı toplantılarda tepkilerini dile ge- tiren muhafazakâr milletvekille- ri, kendilerine yapılan açıklama- lardan ve Başbakan Yılmaz'ın sözlerinden tatmin olmadılar. Başta Ali Coşkun,Ekrem Pakde- mirli,Cemil Çiçek, Ahmet Alkan ve Yüdınm Aktürk ile Yusuf Ekind olmak üzere çok sayıda muhafazakâr milletvekillerinin tasanyı değiştirmek için müca- dele edecekleri öğrenildi. Bu konuda, özellikle imam- hatıp liseleri mezunlan dernek- leri üyeleri ile muhafazakâr ke- simlerin baskısı altında olan mil- letvekillerinin ortak bir tavır be- lirleyebilecekleri dile getırildi. Başbakan Yılmaz, TOBB yö- neticilerini kabulü sırasında yö- neltilen bir soru üzerine 8 yıllık kesintisiz eğitime geçişe ilişkin yasa tasansının geri çekilmesi ya da değiştirilmesinin söz konusu olmadığını bildirdi. ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı Agâh Ok- tay Güner de dün partisinin ge- nişletilmiş başkanhk divanı top- lantısından sonra yaptığı açıkla- mada. partideki eğitim ile ilgili uzman kadrolann görüşlerini ak- tardıklannı, Başbakan'ın da bu- nu değerlendireceğini söyledi. Tasarmın, TBMM komisyonla- nnda ve Genel Kurul'da görüşü- lerek karara bağlanacağını anım- satan Güner, ANAP'ın, 8 yıllık kesintisiz eğitimin en ıyi şekliy- le uygulanmasından yana oldu- ğunu kaydetti. Güner. "Daha dün 8 yühk eğitimi savunanlar, bugün bombardımana turuyor- lar. Bunu da anlamak mümkün degüdir" dedi Güner, bir gaze- tecinin, "Tasanya karşı olan mil- letvekiDeriniz olduğu basında da yer aldL ANAPgrubunda tasan- ya karşı çıkanlar olabilir mi" şeklindeki sorusu üzenne, "Kar- şı çıkanlar değil, tasanya başka açılardan bakanlar olabilir. An- cak, bazılannın hayal ettiği gibi grubumuzda bu konuda aynlık yoktur" diye konuştu. ANAP Kocaeli Milletvekili Hayrettin Uzun. tasannın ciddi bir çalışma ürünü olmadığını be- lirterek "Bu bir uyutma meto- du" dedi. CHP lideri Baykal, 8 yıllık kesintisiz eğitimin din ve eğitim çekişmesi olmadığını söyledi 'Bu tasan ulusal birlik projesi'ALİER ŞİLE - CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime ge- çilmesini öngören kanun tasansının Bakanlar Kuru- lu'nca TBMM'ye gönde- rilmesini memnuniyetle karşıladıklannı, ancak bazı önemli siyasi ve sakıncalı tavizlerin verildiğini belır- terek, "Gönül isterdi ki bu konu bir eğitim anlayışı içinde ele alınsın ve sonuç- landınlsın" dedi. 8 yıllık te- mel eğitimin din ve eğitim çekişmesi olmaktan çıka- nlması gerektiğini söyle- yen Baykal, bu konunun Türkiye'nın ulusal bütün- leşme projesi olduğunu ve bir eğitim reformu anlayışı içinde ele alınması gerekti- ğini vurguladı. CHP liden Baykal, 12. Şile Bezi Kültür ve Sanat Şenlıkleri'nin açılışına ka- tıldı ve gazetecilerin son si- yasi gelişmelerle ilgili so- rulannı yanıtladı. Bakanlar Kurulu"nca TBMM'ye sevk edilen 8 yıllık temel eğıtimle ilgili kanun tasan- sını memnuniyetle karşıla- dıklannı ve tasanyı hazırla- yanlan kutladığını belirten Baykal. "Bu Türk Milli Eğitimi'nin uzun süredir Baykal, "Çok önemli sîyasi tavizler verildi. Sanki böyle bir adım aülırsa bazı başka konularda tavizlere ihtiyaç varmış gibi bir anlayış içinde davranılnuştır. Sakıncalı bazı kapılar açılnıışür. Anayasaya ay kınhklar açısından degerlendirlmesi gereken konular vardır" dedi (Fotoğraf: KAAN SAG ANAK) beklediği bir konuydu. U- mut ederim TBMM'de hız- la yasalaşır ve bir an önce bu konu taroşma konusu olmaktan çıkar" dedi. CHP olarak 8 yıllık te- mel eğitimle ilgili çalışma- lan yakından izlediklerini ve hükümetin kuruluş ön- cesinden beri konuyu ka- muoyuna ısrarla sundukla- nnı anımsatan Baykal, ta- san hakkında ANAP içinde aleyhte belirtilen görüşle- rin aksine konunun bir eği- tim projesi çerçevesi dışına taşmlarak ele alındığını ve sakıncalı tavizlerin verildi- ğini savundu. Konunun bu yanıyla ilgili tartışmalan erteleme eğiliminde oldu- ğu gözlenen Baykal şöyle devam etti: 14 Bu konuyla ilgili doğru- dan ilgisi olmavan. bu ko- nuyu çıkarabilmek için ne yazık ki bazı sakıncalı taviz- lerin verildiği görülüyor. Bu konu önümüzdeki günler- de parlamentoda tarüşıla- cakur. Gönül isterdi ki 8 yıl- lık kesintisiz eğitim konusu bir eğitim anlayışı içinde ele alınsın ve sonuçlandınisın. Ama sanki böyle bir adım aohrsa bazı başka konular- da tavizlere ihtiyaç varmış gibi bir antayış içinde dav- ranılmışur. Önemli siyasi ta\izler \erilmiştir. Sakın- calı bazı kapılar açünuşor. Anayasaya aykınhklar açı- sından değerlendirilmesi gereken konular vardu"." Bu noktadaki tartışmala- n önümüzdeki günlere bı- raktığını vurgulayan Bay- kal, olayı şimdilik sadece 8 yıllık temel eğitim olarak gördüğünü ve bu çerçeve içinde hazırlanan tasandan memnun olduğunu kaydet- ti. MGK'nin 28 şubat ka- rarlannın özünü oluşturan ve yeni hükümetten bekle- nen icraatlann ilk sırasında yer alan 8 yıllık kesintisiz eğitime bakış açısını "Bu konu bir eğitim reformu an- layışıyla ele ahnmahdır. Bu konu Türtdye'nin ulusal bütünleşme projesidir" di- ye açıklayan Baykal, konu- nun aıtık bir eğitim ve din çekişmesi olmaktan çıka- nlması gerektiğinın altını çizdi. Çiller kendi hazırladığı tasanyı reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, bizzat kendisinin "eğitim reform paketi" olarak açıkladığı düzenlemeye karşı çıkarak "İmam-hatiporta okullanna vurulacak darbeye seyirci kalamayız" dedi. Çiller, dün topladığı genel idare kurulundan önce gazetecilere. "Biz her zaman sekiz yıllık eğitimin yanında olduk, ancak biz imam-hatip okullannuı orta kısmının kapanmasını hiçbir zaman LstemediğimLd ifade ettik" dedi. Çiller'in. dün görüştüğü Imam-Hatip Mezunlan ve Mensuplan Derneği yöneticilerine de "İmam-hatip orta okullanna vurulacak darbeye seyirci kalamayız. Kuran öğrenimine son verecek düzenlemelere de karşıytz" sözleriyle güvence verdiği öğrenildi. DYP'li Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Tayyar Alükulaç, hükümet tasansını gelecek perşembe günü gündemlerine alacaklannı açıklarken kendisinin de alternatif bir öneri hazırladığını bildirdi. Alrıkulaç'ın önerisinde, 8 yıllık temel eğitime aşamah olarak geçilmesi. 2000 yılında da bu sürecin tamamlanması öngörülüyor. Öneride, RP'nin de istemine uygun olarak 5 artı 3 formülü getirilirken Kuran ve Arapça derslerinin "seçmeü" olarak verilmesi hükmü yer alıyor. Çiller, GtK'in basına kapalı bölümünde de 5 artı 3 modelinden sapmayacaklannın altını çizerek üyelere "Aykın düşenen var mı" diye sordu. Aksi görüş bildirilmeyince Çiller. "Grup karan ahnmasına gerek olmayabUir" dedi.GlK'te oybirliğiyle genel başkan yardımcısı seçilen NaJıH Menteşe, tasannın sadece imam-hatiplerin orta kısımlannın kapatılması anlamı taşımadığını belirterek "Askdan eğitim düzeyinin yükselrilmesidir. 1973 yihndan beri fıziki koşullar elverişstz olduğu için yapılamadı. Şimdi uygunsa geçilebUir" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci. "Biz mey danda, Menderes'in, Demirel'in açüğı imam-hatip okullannı 'Mesut Yılmaz kapattı' deriz. Yıunaz'ın suçuna niye ortak olalım. Oyumuzun rengi nettir T> görüşünü dile getirdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Akçah. yasa tasan sında yönlendirmenin bulunmamasına tepki gösterdi. "Bu, Kuyucu Murat Paşa taktiğkür. Suçluyu bulamaymca o da herkesi kesermi^. Bugün de yapümak istenen budur" dıyen Akçah. imam-hatip okullannın siyasi malzeme yapıldığına ilişkin görüşler bulunduğuna dikkat çekerek "Eğer bu okullarda yanhş varsa bertaraf edilmesi saghkh yoJdur" dedi. TfÜZ YAZIIORHAN BİRGİT iktidargaıplan, hükümetlerin işlerini kolaylaştırır; muhalefet partilerinin görevleri gereği Meclis içinde döşemek istedik- leri mayınları da temizleyerek yolu açık tutmaya çalışıriar. Oysa Anasol-D hükümetinin büyük grubunun yapısal sıkın- tıları, güvenoyunun üzerinden daha iki hafta geçmeden orta- ya çıkmaya başladı. Sekiz yıllık öğrenim konusu ile ilgili tartışmalar, Anavatan grubundaki "Truva ^f/an"nın başkaldırmalarının ilk işaretini verdi. Genel Başkan Yardımcısı Agâh Oktay da, grup başkan vekili Ülkü Güney de, evlerinin içindeki bu balayı döneminin beklenmeyen sıkıntılannı ne ka- dar saklamaya çalışsalar da, Ekrem Pakdemirli, kestirme- den ve apaçık bu koalisyonu içine sindiremediğini ve başka alternatiflerin denenmesi ge- rektiğini genel başkanının gö- zünün içıne baka baka söyle- mektedir. Denilebilir ki, adam kendisini anasından "bakan olarak" doğmuş politikacılar sı- nıfı içinde görmekte ve bu kez kabine dışında kalmanın düş kı- Yılmaz'mîşiZor... nklığı içinde, sekiz yıl olayını ba- hane ederek hesapsız öneriler- de bulunmaktadır. Bir Anasol-D hükümetinin bugünkü parlamentodaki ma- tematiksel alternatifınin sadece Refahanayol olabileceğini bu ekonomi profesörü de hesaplı- yordur. Ama bunu açıktan kür- süye getirip tartışmaktan bilin- mez niçin kaçınıyor. Anavatan grubunun çoğun- luğu böyle bir yolu, "çözüm" olarak görecek olursa, Pakde- mirli o işin miman srfatı ile Er- bakan hocasının yardımcılığını da, Çiller bacısı ile niçin paylaş- masın? Sanınm Başbakan Yılmaz'ın önceki gün grup kürsüsünden Pakdemirli'nin restini görmesi, Manisa milletvekilini bu açma- zın içine düşürmeyi amaçlıyor- du. Yılmaz hükümetinin sekiz yıl- lık kesintisiz ve zorunlu eğitim tasansına Pakdemirli'nin yanı sıra karşı çıkan üyelerin sayıla- rı sekiz. Dünkü gazeteler, tasa- nya Meclis içinde engel olabile- ceklerin sayılannı 43 olarak bil- diriyorlar. Bu sayı, tasanda ba- zı eksiklikler olduğunu söyleye- rek hükümete 49 üyesi ile des- tek veren CHP grubunun ona- yına yakın. ANAP grubunun dışa vuran rahatsızlığının bir başka işareti de dün Meclis'in Milli Eğitim Komisyonu'nda görüldü. Gülhane Askeri Tıp Akademi- si'nde, irticai faaliyette bulun- duklan iddiası ile Genelkurmay Başkanlığı tarafından ilişkileri kesilen öğrencilerin affedilmele- ri için verilen yasa önerisinin al- tında bir ANAP milletvekilinin imzası var. Komisyonda bu tek- lifi genel kurula indiren oylar da Refahlı, DYP'li ve ANAP'lı mil- letvekilleri. Eski Bakan Meh- met Sağlam, ANAP milletveki- li Lale Aytaman bu oluşumun dışında ve DSP-CHP'li üyeler ile biriikte tavır alıyoriar. Bu son olay bile, 8 yıllık zo- runlu ve kesintisiz eğitim tasa- nsını yeterli bulmayarak "armu- dun sapı, üzümün çöpü" araş- tırmalanna giren CHP'lilerin de, bir bölüm sivil toplum örgütü üyelerinin de gözlerini açmalıdır. Tabii, onlarla biriikte koalisyo- nun diğer partisi, DSP ve DTP'lilerin de. Mesut Yılmaz, seferin başın- da yaptığı yanlışlıkları, seferin ortasındadüzeltmeyi bilmezse, yani grubuna bu konularda bağlayıcı kararaldırtmazsa, uy- kulan kaçmadan ne başbakan- lık ne de genel başkanhk yapa- mayacağını görecektir. Başbakanı bekleyen zoriuk- lar sadece bunlarda değil. Düşününüz. Başbakan çok yerinde bir davranış ile Metin Göktepe'nin katil sanıklan olan polislerin dünkü duruşmaları için Afyon Ağır Ceza Mahkeme- si'nin önüne çıkartılmalarını is- tiyor. Isteğini de, gazetecilerin önünde Içişleri Bakanı'na tele- fonla iletiyor. Başbakan'ın bu direktifini Başesgioğlu da, gi- ne başka gazetecilerin önünde Emniyet Genel Müdürü'ne anında iletiyor. Ama dünkü duruşmada, da- vanın sanıklan yine yoktur. Bu olayın, politik argodaki açıklaması, birilerinin Başbakan ile Içişleri Bakanı'nı "iplemedi- ği" sözcüğü ile anlatılabilir. ••* Başbakan'ın işinin zor oldu- ğunu yazmak için dün masamın başına oturmadan önce Atatürk Havaalanı'na gitmiştim. Ekonomiden Sorumlu Deviet Bakanı Güneş Taner, ağzından düşürmediği purosu ile VIP sa- lonundan çıktı ve kendisini bek- leyen özel bir uçağa binerek başkente doğru havalandı. Uçak "Ceylan Holding"e aitti. Enflasyon tahminleri için ka- ramsar beklentilerine bızı alıştır- maya çalışan bakanın, başkent yolculuğu için, tarifeli uçaklar yerine bir özel kuruluşun tahsis ettiği aracı seçmenin açıklana- bilecek bir nedenı olmalıdır. Hazine bu kuruluşa o uçak için kaç para ödemektedir? Yoksa bu, açıkgöz çevrelerin ye- ni hükümetin bazı üyelerine bir "ulufe" ikramı mıydı? Yazımın başında oturdum ve benim sabahtan bulduğum baş- lığı ekrana yazarken, "haksız değilmişim" dedim. "Yılmaz'ın işi gerçekten zor." BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Upuzun Günleriyle Yaz... "Nerede kaldı?" diye aklınıza durup durup takılan, sevdiğiniz bir yazann, bir şairin, bir denemecinin ye- ni kitaplan ummadığınız bir anda çıkagelse, sevin- cinize payan olmaz değil mi? İlk yaptığınız da şu olur Onlan önce elinize alır göğsünüze bastınrsınız, bir kucaklaşma anıdır bu; sonra birer birer, bu kez tadı- na vara vara açar okursunuz. Daha önceki kitaplar- la açılmış bir sohbet, yeni gelenlerie kaldığı yerden başlar, sürer. Yazann hası, okuyucusunda bu bekle^ yiş duygusunu yaratmış olandır. Böyle üç kitap var masamda. Yazıyla Yaşamak, Toplu Şiirler, 101 BirDize. Güven Turan'ın Yapı Kredi Yayınlan'nda çıkan son üç kitabı. • Güven Turan şair, öykücü, romancı, denemeci. Daha ilk günden, kitaplan beğeniyle karşılanmış, ödüllendirilmiştir. Belleğimi yokluyorum; 1960 kuşağının bu önçü şairiyle, asıl karşılaşmam romanlanyla olmuş ve sü- rüp gitmiş. Dalyan (1978), Yalnızmısm? (1987), So- ğukTûylüMartı (1992). En azından birini okumuş olmalısınız siz de. Neyi anlatır Güven Turan onlarda? Kadın-erkek ilişkileriyle belirienen insan ilişkileri-. ni, dahası insanın dünyadaki yerini. Sadece biryan- sıtma değil, bir sorgulamadır da yazanmızın yaptığt. Yalın veakıcı birdille... Güven Turan, son çıkardığı Yazıyla Yaşamakta, eleştirilerini, denemelerini, konuşmalannı toplamış. Yazarlık, elbette şairiik de, kendinden önceki, bu arada yaşadığı yıllardaki kültür ve edebiyatı, bir ye- nıden değerlendirmeyı gerektirir. Bu değeriendinme, ister istemez bir hesaplaşmadır da. Güven Turan, postmodernizm, modernizm, çizgi roman gibi önemli konularda bunu yapıyor.Ahmet Haşim, Yusuf Atılgan, Lale Müldür, Tezer Özlü için de yaptığı budur; Grı, Dıvan, Atlas, Bir Kara Derin Kuyu gibi önemli kıtaplann üzerine de bu amaçla eği- lir. Ağırbaşlılıkla ve durmuş oturmuş bir dille yine. Güven Turan'ın söylediklerine katılın ya da katıl- mayın, değerlendirmelerini ve eleştirilerini bilmelisi- niz. Hiç de abartmış olmadan söylemiş olayım: Bu kitabı okumadan, günümüzde edebiyat ortamının farklılıklannı açıkça görmek güçtür. Yazanmızın ka- lemiyle getirdiği bir aydınlık var... ; • 60 kuşağının öncü şairi oldu Güven Turan. O yıllardan bu yana şiirini geliştirip durdu şairimiz. Güneşler... Gölgeler... (1981), Peş (1982), Sevda Yo- rumlan (1990), Bir Albûmde Dört Mçvsim (1991), Ikaros'un Uçuşu (1993), bu gelışmenin önemli du- rak noktalarıdır. İlk göze çarpanlardan biri, politikaya uzak oluşu bu şiirin. Ama önemli olan şairin genel tavn. Feridun An- daç'la yaptığı bir söyleşide (Cumhuriyet/Kitap, sy. 379, 22 Mayıs 1997), şöyte diyor: "/ç dünya ile dış dünyanın, ımanla doganm, insanın en eskiyanlany- la uygartığın çatışmasıdır şiirim." Bunun aranışı içinde şair. Önümüzdeki örneklere bakarak söylemiş olalım: Kendini kolayca ele vermeyen bir şiirdir Güven Tu- ran'ınkiler. ı Imgeci, yer yer metaforlarla konuşan, düşündtb ren... Elimizdeki Toplu Şiırler (1995), 1963'ten 1993'e uzanan bu ilginç aranışın bir dökümü. Çağdaş şiiri- mizin de -görmeden edemeyeceğimiz- bir uğrağı. 101 BirDize için ne demeli? Japonlann "Haiku" dedikleri birkaç dizelik şiirleri vardır. Doymak bilmez insan. Güven Turan'ın bu ki- tabındakiler ise, sadece tek dizeden ibaret; adsız üs- telik. "Uzun bir şiirden alınacak tüm tadı bir dizede yoğunlaştırma çabası" diyor kendisi. Gerçekten o tadı veren çarpıcı söyleyişler. > Buyurunuz birkaç örnek onlardan: "Doymuyorum susuzluğuna seninle paylaştığım sabahın." "Bir nisan bulutunu öpüyorum; yüzün değiyor." "Gökte yıldız yansısı: Gecede bir fulya tartası." "Sen aşksın, bilirsin, yalnızlığın gözleri ne renk?" "Aldatıyorayışığı üstüne düştüğü herşeyi: Aşk iş^ te." "Aşk olsun kumruya! Işır ısımaz güneş, haydi aş- ka!" "Saçlann dökülüyor üstüme; kızgın çağlayan, se- rin lav." "Ah bu aynlık; tımağın arasına saplı kıymık..." Son olarak da şu: "Upuzun günleriyle yaz nasıl da kısacık." Öyledir, uzun görünür yaz, ama hızla brter; çabuk tutunuz elinizi sevgili okurianm! Güzellikleriedolubiryazdadileyerek... "• Askeri savcılık Çiller dosyası DGM'yegönderildi ANKARA (Cumhuri- yetBürosu)-Genelkurmay Asken Savcılığı. eskı Baş- bakan. DYP Genel Başka- nı Tansu Çiller in "CIA görevfisT olduğu suçlama- sı konusunda "görevsizlik'' karan v ererek dosyayı An- kara Deviet Güvenlik Mahkemesı (DGM) Baş- savcılığı'na gönderdi. Işçi Partisi (tP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcılığı'na ilettıği Çil- ler'in C1A görevlisi oldu- ğu suçlamasına ilişkin dosya, görevsizlik karanv - la Ankara DGM Başsavcı- liğı'na gönderilmişti. İlk incelemenin ardından An- kara DGM Başsavcılığı da görevsizlik karan vererek dosyayı Genelkurma> Başkanlığı'na gönderdi Genelkurmay Adlı Müşa- virliği'nce yapılan ilk in- celemeden sonra dosya Genelkurmay Başkanı Or- general tsmail Hakkı Ka- radajı'ya sunuldu. Kara- dayı. soruşturma içın ge- rekli izni vererek dosyayı askeri savcılığa iletti. Alı- nan bilgiye göre asken sa\cılık da ilk ıncelemesi- nin ardından Çıller'e yö- neltilen suçlamaya ilişkin soruşturmanın askeri yar- gının görev alanına girme- dıği sonucuna vanp dosya- yı Ankara DGM Başsavcı- lığı'na iade etti. .\nkara DGM Başsavcı- lığı 'nın yeniden görevsiz- lik karan vermesi duru? munda dosya, Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gidecek.. Soruşturmayı yürütecek savcılığın fezleke düzenle- >erek dokunulmazlığının kaldınlması durumunda; Çiller hakkında Türk Ceza Yasası'nın 133. maddesi uyannca "milH müdafaaya hıyanet" suçlamasıyla da- %a açılacak. Perinçek'in Yargıtay Cumhuriyet Baş-I savcılığı'na sunduğu dos-I yanın yanı sıra, gazetect Emin Çölaşanda aynı suç- lamalara ilişkin yeni savla- n Hürriyet gazetesindeki köşesinde bir süre önce di- le getirdi. Bazı CIA ajan- lannın noter onayh ifdale- n olduğu belirtilen metin- lere dayanarak Çiller'in -Rose ofIstanbul(lstanbul Gülü)" koduyla çalışma yürüttüğü, 1979 yılında ABD yurttaşlığına geçtiği iddialannı kaleme alan Çölaşan. bu savlann araş- tınlması gerektiğini vur- gulamıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear