25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 TEMMUZ 1995 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 Küçükarmuthı'da cinayet İstanbul Haber Servisi- Sanyer'e bağlı Küçükar- mutlu'daki DaJlas Kıraatha- nesi'ne gelen kimliği belir- siz bir kışinin açtığı ateş so- nucu Ramazan Çetin adlı vatandaş^yaşamını yitirirken Tuncay Uresin de yaralı ola- rak kurtuldu. Güvenlik güç- leri, saldırganınyakalanma- sı için çevrede geniş çaplı operasyon başlattı. Küçükarmutlu Enver Pa- şa Caddesi üzerindeki Dal- las Kıraathanesi'ne, saat 12.30 sıralannda gelen kim- liği belirlenemeyen 20 yaş- lanndaki saldırgan, arkadaş- lanyla birlikte oyun oynayan Ramazan Çetin'e (42) ta- banca ile ateş etti. Göğsüne isabet eden beş kurşunla yaralanan Çetin, Şişli Etfal Hastanesi'ne kal- dınlırken yoldayaşamıni yi- tirdi. Olay sırasmda içeride bulunan Tuncay Oresin (29), seken bir kurşunla sağ aya- ğından yaralandı. Okmey- danı SSK Hastanesi'ne kal- dınlan Üresin, tedavi altına alındı. Olaydan sonra yaya olarak kaçan saldırgarun eş- kâlinın belirlendiği, çevrede geniş çaplı operasyon başla- tıldığı öğrenildi. Görgü ta- nıklan, saldırganın kısa boy- lu olduğunu ve mavi-beyaz çizgili gömlek giydiğini be- iırttiler. Olayı DHKP-C üstlendi. Öte yandan olayda yaşa- nunı yitiren Zonguldak Ef- lani dogumlu Ramazan Çe- tin 'in evli ve iki çocuk baba- sı olduğu, korsan taksi sürii- cülüğû yaptığı ve 3 ay önce de 34 MER 66 plakalı oto- mobilinin kundaklandığı öğrenildi. Çetin'in, 1992 yılında Küçükarmutlu'da yapılan gecekondu yıkımı sonrasın- da belediyeyi protesto et- mek için eşyalannı benzin dökerek yaktığı, daha sonra da yerine yeni ev yaptığı ile- ri sürüldü. Teşvike iptal istemi • BOTAŞ, Hazine'nin, Novorosisk-Samsun boru hattının yapımı için Ekoil fîrmasına verdiği teşvikin iptal edilmesi istemiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na başvurdu. LALE SARÜBRAHtMOĞLU ANKARA - BOTAŞ Ge- nel Müdürlüğü, Türkiye'nin çıkarlanna uygun olmadığı gerekçesiyle olumsuz görûş bildirmesine karşm Hazi- ne'nin, Novorosisk-Samsun boru hattının yapımı için Ekoil Fırmasına verdiği teş- vikin iptal edilmesi istemiy- le Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na başvurdu. Tür- kiye, Türkmenistan doğal- gazmın Avrupa'ya boru hat- lanyla taşınması projesinde tran güzergâhı yerine Gür- cistan-Azerbaycan- Erme- nistan rotasını gündeme ge- tirdi. Ankara'nın yeni tutu- munda, ABD'nin Iran üze- rinden geçecek boru hatlan- na Fınansman desteği ver- meyeceğinin kesinlik ka- zanması etkili oldu. Ekinciler Holding'e bağ- lı Ekoil firması, Boru Hatla- nyla Petrol Taşımacılığı AŞ'nin (BOTAŞ), Türki- ye'nin çıkarlanna aykın ola- cağı yolunda geçen ytl nisan ayında olumsuz görüş bil- dirmesine rağmen, Hazine Müsteşarlığfndan, Rus- ya'nın Novorosisk Lima- nı'ndan Samsun, oradan da Yumurtalık'a uzanacak bo- ru hattı projesi için teşvik al- mayı başardı. Türkiye, Rusya'nm, Aze- ri ve Kazak petrollerinin kendi limanı Novorosisk ûzerinden uluslararası piya- salara pazarlanması planına karşı geçen yıl boğazlardan yoğunlaşacak tanker trafiği - ne önemli kısıtlamalar geti- ren tüzüğü uygulamaya koy- du. Ekoil ise geçen yıl hazi- ran ayında, Hazar petrolleri- nin uluslararası piyasalara taşınması konusu benûz net- lik kazanmamışken Hazi- ne'den, Rusya'nın Türki- ye'ye karşı önerdiği hattın yapımı için teşvik almayı başardı. Ancak BOTAŞ, bir özel sektör kuruluşu olan Ekoil 'e teşvik verilmesinin Türki- ye'nin enerji politikası ile çeliştiğine dıkkat çekerek 21 Nisan 1994 tarihinde, müs- teşarlığa bağlı Hazine Genel Müdürlüğü'ne şu görüşleri ıletti. "Türldye'yi Karade- niz ve Akdeniz'e bağlayan bir boru hattının daha çok Rus petrolünün Akdeniz'e akıülmasına yarayacağı gibi Türkiye için önemli olan Azerbaycan-Ceyhan hatö- na, Novorosisk-Samsun hat- tı rakip haJe gclecektir. Ka- radeniz-Akdeniz boru hattı- nın müstakil bir proje halin- de ek alınması Türkiye'nin muhtemel pazarlık gücünü azaltacak ve Novorosisk'i ilk çıkış noktası haline getire- cektir. İlk çıkıs limanı da fi- yat belirleyici rol oynuyor." BOTAŞ geçen hâfta," Eko- il'e verilen teşvikin iptal edilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanJığı "na baş- vurarak Başbakan nezdinde girişimde bulunulmasını is- tedi. BOTAŞ Genel Müdürü Hayrettin Uzun, Cumhuri- yet'e yaptığı açıklamada, Ekoil'in halen teşvik sahibi olmasmın sakıncalannı şöy- le dile gerirdi: "Ekoilfirma- suıın teşvikakhğı projenin iş- lerliği yok. Ancak Kazak pet- rollerinin Novorosisk üzerin- den Samsun ve sonra Cey- han'a ulaşmasını öngören CPC projesinin pazarlan- masında kullaıulabilir. 'Ma- dem bir firmaya teşvik veril- miş, Türkiye'de Boğazlar tı- kanırsa böyle bir hat yapa- nz' şeklindeTürldye'yekar- şı kullanılabilir. Zaten şu an Azerbaycan'dan önce iireti- me başlayan Kazakistan kendisine çıkış yolu anyor. Bu yohın da Novorosisk ot- ması olasılığı bulunuyor." BOTAŞ tarafindan yayım- lanan son kitapçıkta, daha önce döşenecek boru hat- lanyla Iran ûzerinden geç- mesi düşünülen Türkmen doğalgazının Gürcistan ya da Ermenistan ûzerinden Bakü'ye ulaşarak ulus- lararası piyasalara pazarlan- ması seçeneğı ortaya atıldı. 3460 kilometre uzun- luğunda olması planlanan 28 milyar metreküp kapasiteii doğalgaz boru hattı için şu i- ki seçenek ortaya çıktı. - Türkmenistan-Azerbay- can- Gürcistan-Türkiye-Av- rupa. - Türkmenistan-Azerbay- can- Ermenistan-Nahcıvan- Türkiye-Avrupa. 1. KOŞU: F: Muradım 3 (6), P: Arathan (1), PP: Umu- dum (12), S: Muratbey 1 (7). 2. KOŞU: F: Şövalye (3), P: Brother 3 (8), PP: Uyalkan (4), S: Dilan 1 (7). 3. KOŞU: F: Halid (5), P: Yavuzhan (7), PP: Akyel (3), S:Rikardo(l). 4. KOŞU: F: Martin Dance (1), P: Şakirefendi (8), PP: Çiftçioğlu (5), S: Aston Villa (4). 5. KOŞU: F: Aloha 2 (6), P: Apple Pie (7), PP: Latina (9), S: Celaz (2). 6. KOŞU: F: Top Secret (8), P: Massai (9), PP: Kepenek (5), S: Agrilya (4). SS: Metehan 1 (1). 7. KOŞU: F: Banazlı (2), P: Mürsel (12), PP: Gülbahar (14), S:Çitlenbik(13). Giinün tkilisi: 1. Koşu: 1/6 TabelaBahis:8. 9. 5.4. 1. 1. AYAK: Son iki koşusu da başanlı olan Şövalye, kaza- nacak güçtc. Brother 3 ile Uyalkan, rakipleri. 2. AYAK: Halid'in kazanma şansı yüksek. Yavuzhan ve Akyel, daha sonraki ihtimaller. 3. AYAK: Öncelikk Martin Dance, Şakirefendi ve Çift- çioğlu dıkkate alınmalı. Son koşusunu yinelerse Aston Vil- la da kazanabilir. 4. AYAK: Uzun süredir hazırlanan Aloha 2, ilk şansa sa- hip. Tay yanşı olduğu unutulmamalı. 5. AYAK: Kanşık bir koşu. Top Secret, Massai, Kepe- nek, Agrilya ve Metehan 1, değerlendirmeye alınabilecek isimler. _ 6. AYAK: Banazlı ve Mürsel, birinciliğin önde gelen Kİmleri. Gülbahar ile Çitlenbik'i sürprizde öneririz. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada yanaklanmda yuvarlanm. Ama çoğun- lukla eksikler bulurum, üzülürüm, "Şim- di dün olsa, yazıyıyeniden yazsam" de- rim. Bu duygu çabuk geçer. Dün bitti, ya- nn var. Yine, ertesi gün, "yazımı okuyacağı- nı" düşündüklerim, içimdeki yerlerinı alır, yarın başlar... Onlardan bin Aziz Nesin'dir. Biri Edebiyatçılar Derneği'nin bir et- kinliğinde, diğen de Kitap Fuan'ndaol- mak üzere iki kez elini sıktım. Bire bir ta- nışma fırsatım olmadı. Ama hep yazılarıma müdahale eder - Çocuğum sen yazılanna mizah kat- mak istiyorsun. Bu esprilerin bir kısmı ortaokuldan mı aklında kaldı? Hele o uyaklann bazılan.. annen seni büyütür- ken daha güzelini söylemiştir. - Şimdi bunu gülsünler diye mi yaz- dın? O zaman, yazının başına birkaç uyan levhası koysaydın, "Dikkat, sekiz satır sonra gülünecek...", "Dikkat, esp- ri şeridi, üç satır..." Haaa... Bazılannı çok beğenmiş görünüyorsun. Nere- deyse, "Hızlı okuyunuz, gülme krizi teh- likesi" diyeceksin, haaa... Gerçi başkentte olup bitenleri aynen yansıtmak bile insanlan güldürmeyeye- ter ama, ben yine de, "Bugün yazının mizah sosu fazla olsun " dediğim andan ... Nesine? itibaren el frenini çekerim: "Bu biraz fazla oldu. Ağır, hafiflet..." "Bu tamam gibi ama, cuk oturmadı. Yazıyı bitir, buraya tekrardön..." Ama asıl beni telaşlandıran, yazıyı er- tesi gün Aziz Nesin'in okuyacağını dü- şünmek... Şimdi yok...mu? 6 temmuzdan beri, başka bir duygu içindeyim. Dediğim gibi, Aziz Nesin'le hiç, "Efendim, ben şuyum"diyetanışa- madım. Hayranlarından biri olarak elini sıktım. Ama... Ama ben 6 temmuzda Aziz Nesin'le tanıştım. Üç gündür, ken- dimle mücadele içindeyim. Aziz Ne- sin'le bu "gizJi ilişkimi" yazmalı mıyım yazmamalı mıyım? Sonunda yazmak kazandı. Yine de içim rahat değil. Bu, bir konservatuvar öğrencisinin Mo- zart'la ilgili yazı yazması gibi bir şeye benziyor. Yazıyı,olabildiğince, "AzizNesinki..." vari bir yaklaşımla değil, sadece gizli ilişkimle sınıriı tutmaya çalışacağım. Beni, servi ağacı gibi doğruluğu, bir anda milyonlarca yumurta bırakan bir balık gibi üretkenliği çekmişti. "Dehanın dörtte üçü alınteridir." Aziz Nesin'in hiç hazıra konmadan tü- müyle alınterine dayalı yaşamı, birey- selliğin, köşe dönücülüğün her yanı sar- dığı günümüzde, başlı başına bir de- ğer. Insanın her zaman aklının izinden yü- rümeye gücü yetmez. Ama O bunu ba- şardı. Aklının izinden şaşmadı. Yol gü- zergâhında ateş de olsa, kurşun da ol- sa... Bir rastlantı... Dört temmuz sabahıy- dı. Aliağa Emek Şenlikleri'nden döner- ken, Nüvrt Osmay'ın dünya düşünür- lerinden derleyip Türkçemize kazandır- dığı, "Düşünce Atlası"n\ okuyordum. Hugh VValpole'ün bir sözüne takıldım: "Dünya düşünenler için bir komedi, hissedenler için bir trajedidir." Bu söz bir Bulgar gülmece ustasının deyişini anımsattı: "Mizah, dünyayı gülünç olmaktan kurtanr..." Ve aklıma doğal olarak Aziz Nesin geldi. Gülerek düşünen adam... Belki, Aziz Nesin'e yakışan onlarcasözden biri ola- bilir... Aziz Nesin'in, kitaptan konuşmaya, düşünceden eyleme sürekli üretmesin- de, kendimden de bir şey bulurum. Dostlanm bana sorar: - Her gün yazı yazmak zor değil mi? Yarı şaka, yarı ciddi bir şeyler söyle- rim. Geçen gün, keyfimin çok yerinde olduğu bir anda böyle bir soru geldi. Önce sesimi kontrol ettim, o ünlü Aze- ri türküsünün sözlerini değiştirerek söy- lemeye başladım: - Narsisizmin doruklanndan, size se- lam getirmişem... Arkadaşım söyleyeceklerimi sezdi, kulaklannı kapattı. Ben devam ettim: - Bu, güneş kuramıdır. Güneş, "Bu sabah da doğmayayım, keyfim pek ye- rinde değil" diyormu? Ya da tembellik edip, "Bugün de öğleden sonra doğa- yım" diyormu?... Bu kuramın devamını sonra anlatınm. Aziz Nesin, her şey, ama her şey bir yana, bize üretmeyi, ayakta durmayı ve inat etmeyi öğıetti. Bu değerlerin ölme- diğini, ölmeyeceğini öğretti. O'nasaldı- ranlar, yan gözle bakanlar da biraz bu değerlerin öldüğünü kendisine inandır- mış olanlar. "Gemiyi terk eden fareler, geminin su yüzünde kalmasını hazme- demezler"... O, "gerçek" ve "sosya- lizm" gemisini hiç terk etmedi... O'nun yarattığı bu kaynaktan daha çok Aziz Nesin'lerçıkacak. Varmısınız? Nesine... Ben altı temmuzda Aziz Nesin'le yüz yüze de tanıştım. Ardından birkaç defa da buluştuk.. Nerede mi? Aziz Nesiıı kültür şehîdi ALTILIGANYAN 3 5 1 8 5 4 6 8 9 5 4 1 10 2 12 14 13 • Baştarafi 1. Sayfada ve Ahmet Nesin'le birlikte salonda bulunanlar gözyas,- Iannı tutamadılar. Salon da- kikalarca alkışlarla inlerken, sahneye karanfıller atıldı. Çocuklar adına Emine Oza- car, Aziz Nesin için yazdığı şiiri okudu. Nevzat Şenol'un sunduğu toplantıda Işık Venersu,Esin Afşar,Gülsen Tuncerve AIi- ye Uzunatağan da Nesin'in şiirlerini seslendirdiler. Toplantının ilk konuşma- sını yapan TYS Başkanı Ataol Behraınoğlu,Aziz Ne- sin'in yaşamıyla olduğu ka- dar ölümüyle de ömek ol- duğunu belirtti. Behramoğ- lu, şunlan söyledi: -AHZ Nesin, fızikselkalın- tmın çok da önemli ofmadı- ğuu gösterdi. Önemli olan, onun anısı önünde içtenlikk toplanmaktır. Aziz Nesin, sahte törenlere karşıvdı. Bu hakiki bir toplantıdır. 15 yü başkanhğını yaptığı TYS ön- derliğindeki bu toplanü ken- diliğuıden oluşmuştur. Biz- lere düşen görev, onun bize bıraktığ] vasiyederi yerine getirmektir, Nesin Vakn'nın yaşamasuu sağlamakür, TYS'nin gelişmesi için ay- dınlann çaba göstennesi- dir." Behramoğlu, Aziz Ne- sin'in öncülük ettiği anti- fundamentalist konferansın da gerçekleştirilmesi gerek- tiğini vurguladı. RP'nin, Nesin'in ölümüyle ilgili hiç- bir şey söylemediğine dik- kat çeken Behramoğlu, "Hangi dûı kitabında'Sizin gibi düşünmeyenler için dua edilmez' diye yazar? Böyle bir şey olabuır mi?" diye sor- du. Kültür Bakanı Ismail Cem de, Aziz Nesin'i anar- ken söyienecek ilk sözün, " Böyle gelmiş olanın böyle gitmeyeceği*' olduğunu be- lirtti. Aziz Nesin'in çok yönlü bir insan olduğuna dikkat çeken Cem, şöyle ko- nuştu: "Usta yazar olmak çok güzeldir, ama 72 dilde mil- yonlarca insana ulaşacaksın, paylaşılacaksın, kendini ve haİkını yücelteceksin ve bun- lan yaparken de siyasi mesa- juı olacak. Bu mesaju insan boyutunun ve mizahın en in- cesiyle gönlün ve yüreğinle vereceksin. Değme delikan- lının göze alamadığı şeylere 80 yaşında hiç korkmadan karşı çıkacaksın. İnandıkla- rını söylerken basmakahp bir anlay ışta olnıayacaksın. Her an daha güzeli bulmaya çalışacaksın. 'Küçük çocuk- lann yetişmesine nasıl kat- kıda bulunurum' deyip va- kıf kuracaksın. İşte tüm bunlan yapabilmek için, an- cak Aziz Nesin olmak gere- kirdL'' Toplumun çok küçük bir kesimi, kendisine haksızlık ederken, Nesin'in milyonla- nn sevgisini kazandığım vurgulayan Cem, "Milyon- lar, onun direnen kimUğine ve yiğitliğine saygı duydu" dedi. Nesin'in "bağnaziığın her çeşidine karşı sayaş actığını'" belirten Cem. "İlerleyenya- şına, kalbine rağmen yur- dun dört köşesini dolaşta. Ay- kın olanı da her durumda savundu ve llhan Selçuk'un dediği gibi bir kültür eylemi- ne gittiği sırada kültür şehi- di oldu. Böyle gelenin böyle girmemesi için hayarj boyıın- ca çahşan bu büyük yazara en anJamlı armağan, böyle gelenin böyle gitmeyeceğine inanıpbu voMa m ücadele et- memizdir" diye konuştu. Onbinler Yayıncılık adına konuşan Cevat Geray , Aziz Nesin'in "AydınlarDüekçe- siyle 12 Eyhıl hukukunu yar- gıladığını" vurguladı. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Prof. Dr. Aydın Aybay ıse "Ağu- yorsak. acı duyuyorsak bu, onun ölümüyle Türk ulusu- nun akluıuı bir bölümünü yitirmiş olmasuun iizüntü- südür" diye başladığı ko- nuşmasında Nesin'in "Türk ulusunun yüzde 6O'ı aptal- dır" sözünü anımsatarak şunlan söyledi: "Aziz Nesin, bu sözüyle kimseye hakaret etmedi. O, bu sözle Türk ulusunu kış- kırttı, ona akluu kullanması gerektigini anımsattı. Nâzım Hikmet 'Akrep gibisin kar- deşim' diyerek kışkırtjyor- du, Aziz Nesin de 'Aklını kullan kardeşim' dedL" Ali Nesin, babasıyla ilgi- li anılannı anlatırken, salon- da bulunanlar hem duygu- landı, hem kahkahalarla güldü. Toplantının son ko- nuşmasını yapan yazanmız llhan Selçuk, konuşmasına Ali Nesin'in, "Babanu inek- ler bile severdi" sözlerine karşılık, "Merak ediyonım acaba öküzler de sev«r miy- di?" diyerek başladı. Selçuk. "Kaybetfjğimiz değerin büyüklüğünü, insan düşündükçe anlıyor. Aziz Nesin bir kültür şehididir. 80 yaşuıda kitap imzalamaya gittiği bir sırada öldü n dedi. Aziz Nesin'in halkı için çırpındığına değinen Sel- çuk, "Bizter Aziz Nesin'e la- yık olmak için ne yapabili- riz. onu düşünmeiiyiz. Tür- kiye'nin bağunsızfağuıı, in- san gibi yaşamı var etmenin koşullaruu düşünmeiiyiz. Umutsuzluğa ve karamsar- uğa kapılmayaum. Akhmızı kullanıp halkımızı kazan- mak gerekir. Böyle olursa kurtuluşa yaklaşuız. Aziz Nesin bu mücadelenin guru- ruyla yaşadı ve öldü" diye konuştu. Anadolu insanımn yüre- ğinde yobazlık olmadığını belirten llhan Selçuk, şöyle devam etti: *Yobazlık halk- ta değiL, politikacılardadır. Srvas'ta Aadz Nesin'i yakma- ya kalkanlar maşadîr. Oteli yakaniar,asıl bunlann arka- sındadır. Bugün halkın bü- yük kısmı, inançlanna saygı- b gerçek Müslümanlardır. Gerçek yobadar ise bu ki tle- lerin arkasuıa imam diye ge- çen politikacılardır. Aziz Ne- sin, aydınlanma devriminin ürünüdür. Onun içinde ki- taplannı yazdı ve yükseklL Ancak cumhuriyetin laik ni- teiiğini hiç karşısına ahnadı. AzizNesin'i ölmemiş sayıyo- rum. Zaten ölüm nedir ki?" Toplantının sonunda tek- rar kürsüye gelen TYS Baş- kanı Ataol Behramoğlu, dün Ankara'ya gitmek isterken polis tarafindan dövülerek gözaltına alınan 33 kişi hak- kında bilgi vererek olayı protesto etti. Çalışma Bakanı Ziya Ha- lis de gazetemize yaptığı zi- yaretin ardından gittiği AKM'de deftere şunlan yazdı: "Büyükvedeğerb'in- san Nesin, hepimizin kalbin- de, yerin yaşadtğımız sürece kalacakbr. Bürün insanhğa çokşey öğreterek aramızdan aynldınız. Anınızu önünde saygıyla eğilryoruz," Nesin'in dostiaru AKM'de ünlü ya/an konuşmalarla, şürierie andılar. tZLENtMLER Hem güldüler hem ağladüar tstanbul Haber Servisi - Aziz Nesin. dün kendisi için düzenlenen toplantıda, belki de son kez sevenlerini şaşkına çevirdi. Nesin'in vasiyeti nedeniyle onun için yürüyemeyen, slogan atamayan, başka bir deyişle "sevgfli yazar"lannı bildikleri yöntemlerle anamayan topluluk, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende, kürsüde konuşanlan dinledi, söylemek istediklerini ise açılan defterlere döktû. Öğle saatlerinde AKM önüne gelenleri, Ruhi Şu'nun türküleri. Nesin'in "Olünce yaşamahyTm deme yapraklannda" dizesinin yaüildıgı pankart ve yazan son yolculuğuna uğurlayan yazılann astldığı pano karşıladı. Panodaki "HaydiAziz Nesin'in yarıda bıraküklanm tamamlanıay-a'* çağnsı dikkat çekiyordu. 'Aziz Nesinler ölmez' Toplantıya katılaniarın çoğu, başlan önde. sessizce AKM'ye gelmeyi tercih ederken bir grup, Nesin'in vasiyetine karşm "AZE Nesinler ölmez" sloganlanyla Sıraselviler'den Taksim'e kadar yûrüyerek salona girdi. AKM'ye Aziz Nesin için gelenler, toplantı için aynlan salona sığmadı. Yapılan konuşmalar, okunan şiirler. hoparlörlerje dışan verildi. Işık Yenersu, Nesin'in "Öyle Agjasam"ını bitîrdiğinde gözlerde ilk yaşlar belirmişri. Sahneye, Nesin Vakfi çocuklan "Ben Aziz Nesâı" yazüı tişörtlerle gelince gözyaşlan, artık Aziz Nesin'den saklanamaz oldu. Aziz Dede'nin torunlan, dakikaiarca ayakta alkışlandı. Sonra Ali Nesin geldi kürsüye. Nesin Vakfı adına konuşmak üzere kürsüye çağnlan Ali Nesin, "Ben oğul .Ali Nesin obrakkonuşacağun" dedi ve babasıyla ılgıli anılan aktardı. Konuşurken ağlamamak için kendisüü zor tutan Ali Nesin, babasını şöyle anlatb: "BMiyorsunoz 15 gün önce fcalp krizi geçirmişti babam. Hastaneye giderken banaöğüt veriyordu: 'Oğlum sigarayı bırak, oğlum araştırma yap" diye. Son anına kadar öğütlerine de\'am ediyi>rthı. Hastaneye getdik, ak katta bir genç, berhakie anne veya babasını kaybetmişti, sarsda sarsıia ağfayxırdu. Babam bana, 'Oğlum, ben öldüğüm zaman böyle ağlama' dedL 'Her inanca saygthydı' Aziz Nesin benim babamdı, aynı zamanda Aziz Nesüı'di ve arkadaşundı. Hangisinin ağırhk taşKbğnu pek bilemryorum, ama galiba Aziz Nesin ağır basıyordu. Babamla İs>içre'ye gitmiştik, bo* Kaioik ofcntnnu ziyaret ettik. Burada sürekli dini ayinler yapdıyordu, ben de babama biraz aiaycı biçimde. 'Baba bunlar sabah akşam dua ediyorlar' dedim. Babam bana 'Hiç kimsenin inancıyla alay etmeyeceksin. Ağaca, taşa, köpeğe bile tapsalar, insanlann inançlanna saygılı olmak gerekir' dedL Vakıfta bir ineği vardL Biz ona inek diyenıezdik, Suitan' derdik. O tarihlerde babam, sabahlan idman yapardı. İnek de babamm peşinden koşardt Babamı inekler bile sevdL Babam bir akşam benden kahve istedL Şurada kahve var dedi. G idip baktnn, kahve taşjaşmıştı. Babam içeriden bağırdı, 'Dolapta süt var, süt de koy" dedL 'Baba kahve taşlaşmış' dedim. 'Olsun oğlum, bıçak var. çatal var" dedL Kahveyi İcoydum, sütü ektedim, babam içerden yeniden bağırdı 'Oğlum bekle köpürsün.' 'Baba köpürmüyor' diye seslendim. "Köpürür oğlum" diyey-anB verdL Ne kahve köpürdü, ne süt köpürdü. Kahveyi götürdüm, rezalet bn- kahveydi. Babam bir yudum akb, 'Oh, m is gibi' dedL Babam hiçbir şeyi ziyan etmezdi" Aziz Nesin için düzenlenen toplantıda, tlhan Selçuk'un dediği gibi mizahla hüzün iç içeydi. arusı önderlik edecek 9 Haber Merkezi - .Aziz Ne- sin'in ölümünün ardından Türkiye'de ve dünyada me- sajlar yayımlanmaya devam edıyor. Ingiltere'de düzenle- nen Ingiliz Kültür Heyeti Cambridge 1995'in 28 ko- nuşmacısı ve katılımcısı. Nesin'in kaybmdan derin üzüntü duyduklannı. onun takipçisi olan demokrasi ve laiklik savunuculannın ya- mnda olduklannı belirttiîer. ODTÜ Öğretim Eleman- lan Derneği de "Türki- ye'nin aydınlanmasından yana olan tüm güçleri" Aziz Nesin'in kurduğu vak- fı güçlendirmeye çağırdı ODTU Öğretim Elemanlan Demeği'nin mesajı şöyle: "Aziz Nesin tüm yaşamında güclü biryazar ounanın ola- naklannı kişisel bir servet için değil: halkın ve öncelik- leçocuklann eğitimi için kul- lan nııştır. Onun bu toplum- cu ve yaşadığı toplumun ay- dınlanmasından ödün ver- meyen kişiliğinden rahatsız olanlar, halkın karanlığın- dan yarar ve çıkar umanlar- dw. Anısı, Türkiye'nin ay- dınlanması için mücadele e- den herkese önderlik ede- cektir." Aziz Nesin'in ölümüyle ilgili yayımlanan diğer me- sajlar şöyle: Ankara Barosu Başkanh- ğı: Gazeteciliğinde, yayıncı- lığında, kitaplannda ve tüm yaşamında toplumu değiş- tirmek, geliştirmek için ça- lışan sanatçı; toplumsal bo- zukluklan irdeleyip, güldü- rürken düsündüren, duygu- landıran tarzıyla bir ekoldü. İşçi Partisi Genei Başkanı Doğu Perinçek: Aziz Ne- sin'in bize bıraktığı gülüm- seme bütün yasaklardan güçlüdür. Türkiye Kent Kooperatif- leri Merkez Birliği: Türki- ye'de her şeyin kiıienmeye yüz tuttuğu bir tarihsel dö- nemde karanlığın üstüne ce- saretle ve tek başına giden Aziz Nesin'in anısına sahip çıkmak, ilkelerini ve sava- şım geleneğini sürdürmek asıl ödevimizdir. 104 PKKTi öldürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Güneydoğu'da sür- dürülen sınır ötesi operas- yonda 14, yurtiçindeki ope- rasyonlarda ise 13 olmak üzere 27 terörist öldürüldü. Böylece Kuzey Irak sınınna yakın bölgede öldürülen te- rörist sayısı 104'e yükseldi. Çatışmalarda 6 güvenlik görevlisi şehit olurken 6 gü- venlik görevlisi de yaralan- dı. Bu arada. örgütten kaçan 3 terörist Hakkâri il merke- zi ile Şırnak'in Beytüşşebap ve Silopi ilçelerinde güven- lik güçlerine teslim oldu. Di- yarbakır'm Silvan ilçesi kır- sal alanında yapılan arama ve yol kontrollerinde 2 kadm terörist yakalandı. Türkiye'nin Bonn Büyü- kelçisi V'olkan \\iral, dün sa- bah Almanya Dışişleri Ba- kanlığı'na giderek operas- yonun gerekçelerini anlattı. OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada yıma bağlamışlardı: Ordu- nun PKK karşısında gös- terdiği başarılar, iç politi- kada propaganda için kul- lanılacak; enflasyondaki düşme yönelimi de başa- n gibi halka sunulacak; anayasada yapılan kısıtlı değişiklikler, büyük de- mokratikleşme atılımı sa- yılacak; Avrupa Gümrük Biriiği'ne girildiği zaman 'büyük zafer' ilan edilecek; PTT'nin Tsini satarak sağ- lanacak akçalı destek, bu listeye eklenirse, 1996'da yapılacak seçimde Çiller, bir 5 yıl için daha iktidarda kalarak 2000 yılını bula- cak... Bu tasanm suya düş- müş görünüyor. Bu tasanmın suya düş- mesine neden oldu diye, anamuhalefet partisine öf- keyle yüklenmek bir yarar sağlayamaz. Politika, acı- masızdır. Muhalefetler, ik- tidarlann başan kazanma- ları için örgütlenmezler. Ik- tidar kavgasında hasımla- rını ellerinden geldiğince tökezletmeye çalışmak muhalefetin doğasında vardır. Çiller, muhalefetten ya- kınıyor, seçim söylentileri kulisleri dolduruyor, DYP Genel Sekreteri Altıner, "Halk bu Meclis'i taşıya- maz, en iyisi seçime git- mek" diyor. CHP'nin durumu ise büsbütün güçtür. Sosyal demokrat parti, ortağının her dediğine 'evet' diye- rek 'teslimiyetçi' bir politi- ka gütmüş; özelleştirme programına destek vere- rek kamu kesimindeki işçi tabanını karşısına almış; ekonomide halkın sırtına bindirilen bütün yüklerin ceremesini çekmiş; ama demokratikleşmede bir adım atamamıştır. CHP, kendi içinde tartış- malarını bitirmiş değildir. CHP ile SHP'nin birleş- mesi tamamlanamamıştır. Önümüzdeki kurultayda neler olacağı belli midir? Partinin koalisyonda kol- tuk değneği görevini üst- lendiği yolundaki eleştiriler yoğundur; hükümetteki CHP'li bakanlar tedirgin- dir; en çarpıcı olanı da şu- dur Anayasayı değiştirme girişiminin fiyaskoya dö- nüşmesi ve demokratik- leşmenin engellenmesiyle CHP'nin hükümetteki du- rumu soru işaretine dö- nüşmüştür. CHP'nin hü- kümette işlevi bitmiştir; ül- ke baştan sona belirsizlik- lerin anaforuna kapılmış- tır; sosyal demokratların bağlandığı bütün değerler, her gün çiğnenmektedir. Ne olursa olsun, hangi koşullarda olursa olsun, bir erken seçime gitme- den 1996'ya ulaşmak, bu- gün dünkünden çok daha güçtür. Evet, DYP Genel Sekre- teri Altıner'in dediği gibi "Halk, bu Meclis'isırtında taşıyamaz." Ama bu hükümeti hiç taşıyamaz. ••• Tanker • Baştarafi 1. Sayfada ma Bakanı Mehmet Göl- han'a yönelik bazı eleştiri- lere neden olmuşru. Konuy- la ilgili çevreler, Savunma Sanayii lcra Komitesi'nin 21 Eylül 1992tarihlitoplan- tısmda alınan 92-8 sayılı ka- rarla, tanker uçaklann alı- mında Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nm yetkili kı- lındığına dikkat çekerek alımlann 1994 yılında bu kurumu devredışı bırakacak şekilde yapılmasının kuşku uyandırdığını dile getirdiler. Tanker uçaklann ihalesi sı- rasmda. ABD 310, Kanada 250, Fransa 170, Israil ise 150 milyon dolarlık öneri- lerde bulunmuş, ancak iha- leyi ABD kazanmıştı. Milli Savunma Bakanlığı Sekreteri Nedim Tetik'in, yolsuzluk savlanna ilişkin olarak yaptığı yazılı açıkla- mada. Amerikan Boeing firmasınca yapımı gerçek- leştirilecek tanker uçağın, perfoımansının daha yük- sek olması, gece-gündüz her türlü koşulda yakıt ik- mali yapabilmesi, 40-50 yıl- lık uçuş ömriine sahip olma- sı. yakıt sarfiyatının düşük olması ve F-4 ile F-16 savaş uçaklannın pilotlannın bu uçaktan yakıt ikmali konu- sunda deneyimli olmalan nedeniyle tercih edildiği an- latılmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear