Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 TEMMUZ 1995 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
cazm doğasma aykırı
Muhafazakârlığın cazın doğasına ve
doğaçlamasına ayhrı olduğunu
vurgulayan Uîuslararası tstanbul Caz
Festivali 'nin yönetmeni Görgün Taner 'e
göre, festivalin niteliğini belirleyen ana
öğe; cazın müzik türlerini kucaklayan,
doğaçlamalara açıkyanı.
Bu yıl hem nitelik, hem de nicelik
açısından dayurucu geçen tstanbul Caz
HANDAN ŞENKÖKEN
- 2. U lusiararası tstanbul Caz Festivali'nin
programını nasıl oluşturdunuz? Gelmesini
tasaıiadığuıız, istediğinb ancak çeşitli neden-
lerle bunu gerçekleştiremediğiııiz ya da son
anda programdan çıkanlan sanatçı ve toplu-
hıklar oldu mu?
TANER - Caz Festivali 'nin program çalış-
malan her sene eylül ayı civannda başlamak-
ta. Bağlt olduğumuz Avrupa Caz Festivalle-
ri Biriiği'nin periyodik toplantılan var. Bu
toplantılara katılan çeşitli menajer ve ajans-
lardan sanatçılann tume programlannı öğre-
niyoruz. Aynca birtakım özel projeler geliş-
tiriyor, bu toplantılann devamı olarak Caz
Festivali Danışma Kurulu toplantılan yapı-
yoruz. Bu kurulda Sadedin Davran, Cengiz
Işılay, Can Kozlu, Faruk Eczacıbaşı, Jak
Kornfüt ve Jak Baruh bulunmakta. Kendi
aramızdaki tartişmalarda programın son şek-
Ji ortaya çıkıyor. Özellikle bu sene ilk hazır-
ladığımız programla gerçekleştirdiğimiz
program arasında büyük fark var. Önemli ip-
taller oldu. tlk akla gelenler Grover Was-
hington Jr, Mkhael Franks, Marcus Miller
ve programı ilan etmemize iki gün kala Way-
ne Shorter.
- GeneMe programı oluştunırken neJeri
gözetiyorsunuz?
TANER - Caz mûziğinin şemsiyesi altına
neredeyse bütün mûzik tûrlerinden ömekler
sokabiliyorsunuz artık. Biz de bu tûrler ara-
sında bir denge oluşturmaya çalıştik. Caz
'müziği deyince akla gelen piyano, bas, sak-
sofon, davul dörtlüsü imajından biraz uzak-
-laştık. Hatta bize, isminizi caz, pop, rock fes-
' tivali olarak değiştirin diyenler bile oldu. Ca-
' zın tanımi hakkında tartışmalar çıktı. Bence
festivalin niteliğini belirleyen ana öğe, cazın
müzik türlerini kucaklayan, doğaçlamalara
açık yanı. Caz müziğini yazan, icra eden,
dinleyen zincirinin muhafazakâr bir konum-
1
da olmaması lazım. Bu, cazın doğasma ve
doğaçlamasına aykırı. Avrupa'da düzenle-
ınen caz festivalleri iki değişik rota çizmek-
• te. Cazın beyinlerdeki tanımını pekiştiren bi-
' rinci rota ve bu tanımı sorgulayan ikinci ro-
ta. Biz bu ikinci grupta Montreux ve North-
1
Sea gibi festivallerle yer alıyoruz. Birinci
grupta ise Umbria, Vıtoria, Pori gibi festival-
ler var. Önümüzdeki sene caz festivali prog-
'• ramında rock konseri görürseniz şaşırmayın.
' - Bu vuld festivali nasıl defertemJiriyorsu-
nuz?
TANER - Bu seneki festival hem nitelik
hem de nicelik açısından doyurucu geçti di-
yebilirim. Yüzde 90 dolayında doluluğa
" ulaştık. Tabii bu tek kriter değil. Bence en
boş geçen konserlerden biri olan Joshua
Redman konseri (yüzde 25 katılım) festiva-
lin en güzel gecelerinden biriydi. (Jan Gar-
barek konserini de unutmamak lazım) Jos-
' hua konserden sonra saat 04.00'e kadarjam-
sessiona katıldı ve oradan da havaalanına
gitti.
Burada beraber çaldığı müzisyenleri bel-
ki bir daha hiç görmeyecek, ama o gece or-
" taya çıkan ve bir daha tekran mümkün olma-
yacak güzellikteki müziğin de kolay kolay
hafizalardan silineceğini sanmıyorum.
' Her gece iki grup uygulamasını bu sene bi-
raz esnettik. Sahne alan sanatçı ve topluluk-
lann niteliğine göre ve tahmini vanş saatle-
rine göre düzenlemeleryaptık. Sürekli saati-
ne bakıp, "kontrattaki çalış sürem bitsc de
gftsem" tarzındakj müzisyen ve gruplardan
" uzak durmaya çalıştık. Bilet satış organizas-
yonumuz konusunda yoğun eleştiri aldık.
Önümüzdeki yıl sanınm biz de telefonla re-
zervasyon sistemini uygulayacağız. Kapı ön-
lerindeki "Bostancı, Bostancriara çare bul-
"mak için bayağı uğraş veriyoruz. Ama sey-
yar satıcılar ve minibüsçüler, belli bir talep
olduğu için de oradalar. Bu tip organizas-
yonlann steril ortamlarda değil, 12 milyon
insanın yaşadığı tstanbul'da düzenlendiğini
unutmamak lazım.
Yine de izleyiciler Açıkhava'ya köfte ek-
mek yemeye değil, müzik dinlemeye geliyor-
lar. Önümüzdeki yıl bu konuya elimizden
gelen özeni göstereceğiz. Açılış gecesi ha-
riç, konserlerimiz genellikle zamanında baş-
ladı. Aya lrini konserleri bu genellemenin
dışında. Konserler sadece belli bir tür müzi-
ğin tüketildiği etkinlikler olmaktan çıkıyor
yavaş, yavaş. Aynı zamanda bir sosyalleşme,
uzun süredir görmediklerini görme imkâru
ve sohbet ortamı yaratıyor. Bence çok da şi-
kâyet edilecek bir şey değil.
Festivale katılan sanatçılar ve toplulukla-
nn hepsi ülkelerine oldukça memnun dön-
düler. Aslında geldiklerinde de memnundu-
lar. Jan Garbarek, uçaktan indiğinde "Işte
ikinci vatanıma geklim" dedi. Tüm bunlar bi-
ze son derece mutluluk veriyor ve doğal ola-
rak sanatçı performansını da etkiliyor. Fes-
tivalin ses ve ışık düzenini Altınçizme Elekt-
ronik yaptı. Özellikle YVynton Marsalis kon-
serinden sonra caz festivalini izlemesi daha
sonra yazması için davet ettiğimiz ünlü eleş-
tirmen IraGitier, buradaki ses Lincoln Cen-
ter'dan daha iyi deyince çok sevindik.
- Sizi düş kınkhğına uğratan ya da umma-
dığınız denii ilgi toplayan konserler oldu mu?
Ya izleyici açısından >eni keşifler, sürprizler_
TANER - Düş kınkhğına uğradığım iki
konser var. Birincisi THo Puente.Tito eski Ti-
to değil. O gün de herzamanki formundan
uzaktı. Birlikte çaldığı sanatçılar ise iki se-
ne önceki Latin AU Stars Band'ı arattı. İkin-
ci hayal kınklığını ise Geri Allen konserin-
de yaşadım.
Zaten lider konumundaki iki veya üç kişi
ne zaman bir araya gelip bir şeyler denese-
ler aralannda genellikle sonın çıkıyor. Gru-
bun liderliği konusunda Geri Allen ve Ron
Carter'ın arasındaki gizli çekişme müzikle-
rine de yansıdı. Daha iyisini beklerdim di-
yorum. Güzel sürprizler arasında Manhattan
Transfer'in kendilennden benim de umma-
Festivali, "cazın tanımını sorguluyor".
Avrupa cazfestivalleri 'ndeld çizgisi de
biraz "nev-i şahsına münhasır ". Caz
mûziğinin şemsiyesi altına neredeyse
bütün müzik tûrlerinden örneklerin
sokulabileceğini belirten Taner,
"Önümüzdeki yıl caz festivali
programında rock konseri görürseniz
şaşırmayın!" diyor. Doluluk oranı yüzde
90 olan 2. Uîuslararası tstanbul Caz
Festivali 'nin buyılki konukları; Irakere,
Tito Puente ve Latin Caz Grubu,
Rosenberg Üçlüsü ve Eddie C, John
McLaughlin ve The Free Spirits, Youssou
N'Dour, Wynton Marsalis ve Lincoln
Center Caz Orkestrası, Oregon, Randy
Crawford, tstanbul Caz Dörtlüsü, Geri
Allen/Ron Carter/Lenny White Üçlüsü,
dığım derecede iyi performans sergilemele-
ri. Jan Garbarek konser biletlerinin 24 saat
içinde bitmesi ve Fahir Atakoğju'na göste-
rilen inanılmaz ilgi vardı. Fahir Atakoğlu
müziğe sevdalı bir sanatçı ve ender görülen
bir alçakgönüllülüğe sahip. O da bizim gibi
biraz "alçalan değerter" devrinden kalma.
Festival bünyesinde en renkJi ve en çok se-
yircili konseri vermek ona nasip oldu. Bir tek
konser için 4 ay boyunca prova yapıp hazır-
lanması, heyecanı, kişiliği beni çoketkiledi.
Önümüzdeki sene için son derece değişik
bir iki projeye imza atacak gibi gözüküyor.
Joshua Redman bekleneni verdi.
Oregon ise hayatlannda konser verdikleri
en çarpıcı mekânın Aya lrini olduğunu söy-
ledi. Kronos Quartet konserinin ilk yansm-
dan sonra salon epey boşaldı, ama sanınm
içeride kalanlar daha sonra konserden çıkan-
lan hasetlerinden çatlayacak noktaya getir-
Caz Festivali hem klasik hem de popüier ca-
a içerdiği ve "müzik türleri arasındaki çizgı-
ler inceldikçe, bütün dünyada cazın şemsi-
yesi genişlediği "için mi böyle seçimler yapı-
İı\wr?
TANER-Hepsi doğru. Ybussou VDourve
Randy Cranford, Avrupa daki bırçok caz
festivalinde yer alıyor. Aynca almasalar bu
neyi değiştirir? Cazın anlamını açmaya mec-
bunız. Bunu yapmazsak işimiz o kadar ko-
lay ki birkaç kücük salon art arda birkaç sa-
natçı. Işte size festival... tşte bu kolaycılık
olur. Ama Kronos Quartet'in müziğini din-
lemek zor. Sevmek de zor. Niye kendimi zor-
layayım diyeceksiniz. Belli bir kısir döngü-
yü kırmak ve yeni müzik türleri ve topluluk-
lan ile tanışmak için biz bir firsat hazırlıyo-
nız. Tanışmak isteyip istememek ise artık
izleyicinin kendisine kalmış. Bu geniş bir
yelpaze. Bu yelpazeyi isterseniz cebinize so-
bıraktı. Hayatın kendisi biraz 'hap' olmaya
başladı. Herşey özet, kısa ve çabuk olmak
zorunda. Caz böyle olamaz. Popüier olabi-
lir, ama popülerliğin gerektirdiği tüketim bi-
çimine ayak uyduramaz.
- Tûrk caz sanatçılannın seçimindc ölçü-
tünüz nedir? Gelecek yıllarda Türk sanatçı-
lara daha çok yer vermeyi düşünüyorsunuz.
Yenj isimler bulmakta zorlanmayacak vatst-
nız?
TANER - Türk caz sanatçılannın seçimin-
de 1.2. 3. diye sıralayarak kullandığımız bir
kriterler listesi yok doğrusu. Zaten böyle bir
şeyin olabileceğine de inanmıyorum. Sanat-
çılan bizim ve sizin diyerek ayırmamaya
özen gösteriyoruz. tmerDemirer'in adı John
Wallace olsaydı da programda yer alabilirdi.
Çünkü müziğini biîiyoruz. Imer, Imer oldu-
ğu için değil, o müziği yaptığı için ve dün-
yanın neresinde olursa olsun çalacak bir kit-
• Güzel sürprizler arasında
Manhattan Transfer'in
kendilerinden benim de
ummadığım derecede iyi bir
performans sergilemeleri, Jan
Garbarek konser biletlerinin 24
saat içinde bitmesi ve Fahir
Atakoğlu'na gösterilen inanılmaz
ilgi vardı. Festival bünyesinde en
renkli ve en çok seyircili konseri
vermek ona nasip oldu.
• Bizim bütün amacımız,
hani şu geniş şemsiyeli
"caz" kelimesi var ya, o
çerçevede bir platform, çeşitli tür
müziklerin bir araya gelip
kaynaştığı, sadece müziklerin
değil, müzisyenlerin de
kaynaşabildiği bir ortam
yaratmak. Bunun hemen
olamayacağını da biîiyoruz. Ama
biraz yolun başındayız galiba.
diler. Minimal müziğin dünya üstündeki çe-
şitli halklann müzikleriyle kaynaşmasından
ortaya çıkanlan sergileyen grup, önümüzde-
ki senelerde de misafirimiz olacak.
- İzievici ve medyanın ilgisi yeterli miydi?
TANER- Doluluk yüzde 90 civanndaydı.
Izleyicilerin sanatçılara katılımı ve tepkisi
olumluydu. Medyanın ilgisi de öyle. Ihtiya-
cımız olan şeylerden biri de koşul İanmız göz
önüne alınarak yapılan kritikler ve "muhte-
şem", "olağanüsrü" gibi klişelerin giderek
daha az kullanılması.
Daha iyiyi ancak birbirimizi eleştirerek
yapabiliriz. Övgüyü de eleştiriyi de çeşitli
kaygılardan uzak durarak yapabilmeliy iz di-
ye düşünüyorum.
- Programda Randy Cravvford, Fahir Ata-
koğlu, Youssou N'Dourgibiisimlerin bulun-
ması eleştiriliyor. Bu isimier sizce gerçekten
bir caz festivali kapsamında yer alabilirler
mi? Vbksa sizin de belirttiğiniz gibi İstanbul
kup taşırsınız, isterseniz kullanır ve serin-
lersiniz. Fahir Atakoğlu eleştirisine ise hiç mi
hiç katılmıyorum. Sanatçılar ve yaptıklan
müzikler arasındaki kesin çizgileri yumuşat-
mak ve onlara uîuslararası platformlara çı-
kabilmek olanağı sunuyoruz. Anglo-Sak-
sonlann dünya müziği olarak adlandırdıkla-
n ve hertürlü festivalde kendisine yerbulan
tür, aslında bizim gibi ülkejerin ve Üçüncü
Dünya ülkelerinin müziği. Önümüzdeki yıl-
larda da bu yolda yürümeye devam edeceğiz.
- Sizce caz 'yavaş' mı seviliyor?
TANER - Caz kolay rüketilen bir müzik
değil. Zaten yeni standartlar ve yeni dev caz
müzisyenleri çıkmıyor artık. Herkes hâlâ bir
Miles Davis ve Dizzy Gillespie getirmemizi
bekliyor. Ama onlar artık yok ve bizim bu
fıkre alışıp kendi dinleme ahşkanlıklanmı-
zı gözden geçirmemız lazım. 21. yüzyıla az
zaman kala kitap okuma ve müzik dinleme
alışkanlıklan yerini, televizyon seyretmeye
le bulabileceği, hangi caz festivaline gider-
se gitsin, ayakta alkışlanacağı için programa
alındı. Gitmiyor ve çalmıyor oluşu herhan-
gi birşeyi değiştirmez. Standartlanmızı yük-
sek tutmaya çalışıyonız. Aziza Mustafa Za-
deh, "Ah bilseydim keske biste 'Aynhk' şar-
kısını çalardun" dedi. Inanıyorum ki ayakta
alkışlanırdı. Aziza çalınca güzel de Fahir
söyleyince niye burun bükülüyor anlamak
mümkün değil. Gelecek yıllarda "bizim'' sa-
natçılanmıza daha çok yer verme sorusunun
cevabı ise bizden çok "bizim'' sanatçılanmı-
za bağlı.
-Avrupa Caz Festivalleri Birliği'ne üye olan
İstanbul Caz Festivali nasıl bir çizgiy i hedef-
liyor?
TANER - Avrupa Caz Festival leri'ndeki
çizgimiz, biraz nev-i şahsına münhasır ol-
mak. Ülkemiz öyle bir konumda çünkü. Şiş
kebap ve rakı söyleminin oldukça dışında
tutmak istiyoruz kendimizi. Ülkemizı tanı-
Kerem Görsev Dörtlüsü, Joshua Redman
Dörtlüsü, Aydın Esen, Kronos Quartet,
Fahir Atakoğlu, Aziza Mustafa-Zadeh ve
Jan Garbarek Dörtlüsü 'ydü.
tstanbul Caz Festivali 'nin yönetmeni
Görgün Taner,festivalin
değerlendirmesini yaparken, eleştirilere
yanıt verdi ve gelecek yıla ilişkin
sürprizlerden söz etti.
talım. tamam, ama biz reklam şirketi değiliz
ki... Bizim bütün amacımız, hani şu geniş
şemsiyeli "caz" kelimesi var ya, o çerçeve-
de bir platform, çeşitli tür müziklerin bir ara-
ya gelip kaynaştığı, sadece müziklerin değil,
müzisyenlerin de kaynaşabildiği bir ortam
yaratmak. Bunun hemen olamayacağını da
biîiyoruz. Ama biraz yolun başındayız gali-
ba.
- Küba'dan Senegal'e, Azerbaycan'dan
Norveç'e dek uzanan geniş bir yelpazey i kap-
sıyordu bu yıl festival. Akdeniz ülkeierinden
ömekler de sunmayı düşünüyor musunuz?
TANER - Düşünmez miyiz? Seneye Aya
Inni'de Rabih Abou Haül'i izlediğinizde bu
müziğin caz festivali programında yeri var
mı, acaba bu da caz mı diye düşünmemeni-
zi ve dinlediğiniz müziğin tadını çıkarmanı-
zı öneriyorum.
Ali Hasan Kuban, Ali Farke Toure gibi
isimlerin öyle önemli ve güzel çalışmalan
var ki... Noa geçen sene herkesi kendine hay-
ran bırakmıştı. Ne yazık ki bu gruplan. tanı-
nan birinin önünde ön grup olarak lanse edi-
yoruz önce. Tanıttıktan sonra kendilerine so-
lo konser imkânı tanıyabiliyoruz. Bomboş
koltuklara müzik yapmak herhalde oldukça
sevimsiz olmalı. İzleyiciler, bu yeni arayış-
larda bize destek olduklan sürece, çeşitli ül-
kelerin müziklerinden ömekler görebilecek-
ler.
- İki yıldır cazm ayn bir ctkinlik olarak
gerçekleştirilmesi sizce olumlu mu?
TANER - Bu sene ikincisini yaparken de
çeşitli sorular geldi bize. Cazı niye ayırdınız
müzik festivalinden diye. Benim cevabım ol-
dukça kısa; kendi kendisini daha çok geliş-
tirebilsin diye. Büyümenin önündeki zaman
ve mekân engelini de böylece ortadan kal-
dırdık. Daha esneklik kazandık. Malı açıdan
da daha fazla sponsor bulma şansına sahip
olduk.
- Birinci >ıl Esma Sultan Jazz Club'da baş-
iatbğınız caz kulübü uygulaması bu yıl neden
yapılmadı? Gelecekyıllarda yeniden düşünü-
yor musunuz?
TANER - K.onserlerin devamındaki jam-
sessionlar biraz uzun sürebiliyor. Siz de bi-
liyorsunuz. valilik tarafından getirilen bir sa-
at sınırlaması vardı, haziran sonunda uygu-
lamaya konulan. Hem de Esma Sultan yer-
leşim merkezlerinin tam arasında bir mekân.
Saat 01.00'den sonra yüksek sesli bir şeyler '
yapmak zor. Ama bir kulübe ihtiyacımız ol-
duğu doğru. Bunu seneye biraz sürpriz bir
şekilde çözmek üzere kollan sıvadık.
- Bütçeniz ne kadardı? En yüksek rakamı
kimaidı?
TANER - Caz Festivali'nin bütcesi 600
bin Amerikan Dolan idi. En yüksek rakamı
ise 50 bin dolar ile Wynton Marsalis aldı.
- Tasartadıgınız bir festival programının
gerçekleşcbilnıesi için yaklaşık ne kadar bir
bütçeniz olması gerekir?
TANER - Sırurlannı belirlemek zor, ama
herhalde 1.5 milyon dolar.
- tstanbul Kültür ve Sanat Vakfi, Caz Fes-
tivali'ne ne kadar katkıda bulunuyor? Oyak
Sigorta ana sponsor idi. Aynca destek aldığı-
nız kuruluşlar ve kişiler kimler? Sponsorla-
nn artması, caza gösterilen ilgiyle ilintili mi?
TANER-Oyak Sigorta. festival sponsoru
olarak bize 200 bin USD'lik bir katkıda bu-
lundu. Oyak Sigorta'run yanı sıra Garanti
Bankası, Turkcell, Elidor, Pond's, Adidas,
Türk Boston Bank ve Lufthansa katkıda bu-
lundu. Sponsor gelirlerimizin artmasında adı
geçen şirketlerde kilit yerlerdeki yöneticile-
rin caz müziği tutkunu olmalannın yanı sı-
ra. hazırladığımız caz festivali sponsorluk
programının da payı var.
- Caz Festivali ne zaman Tiyatro Festivali
gibi sokağa taşacak?
TANER- Caz Festivali. zaten biraz soka-
gın ortasında oluyormuş hissi vermiyor mu?
Köfteciler. minibüsçüler, sucular eksik ol-
masınlar, zaten hep Taksim Meydanf nda
konser yapsak içinde bulunacağımız atmos-
feri Açıkhava'ya taşıyorlar. Caz Festivali da-
ha ikinci senesini yeni bitirdi. Seneye prog-
ramımızı oluştunırken, bilet alınmadan izle-
nebilen konserler gerçekleştirme projesini
gündeme getireceğiz. Sokağa özellikle taşa-
lım da ne olursa olsun diye bir kaygı taşımı-
yorum doğrusu. Festivalin çizgisi bizi sokak
noktasına getirirse sokağa, meydan noktası-
na getirirse meydana taşanz tabii.
- Son yülarda tstanbul'da düzenlenen öte-
ki cazfestivaUeri (Akbank. Partiament) ile İs-
tanbul Caz Festivali'nin arasındaki ayTim ne-
dir? Çeşitiiligin getirdiği olumluluğun vanın-
da izleyiciyi bölme tehlikesi var mı?
TANER-Çeşitiiligin getirdiği olumluluk
var, izleyiciyi bölme tehlikesi bence yok.
Tam tersine dinleyici sayısının artması yö-
nünde son derece yararlı. Adı geçen festival-
Jerin ikisi de son derece kaliteli programlar-
la ortaya çıkıyorlar. Akbank Caz Festivali
daha küçük bütçeli ve şemsiyesi daha dar bir
festival.
Mevsim itibanyla fazla şanslan da yok za-
ten, ama önemli bir boşluğu doldurduklan
kesin. Parliament ise "ne kadar çok kişi iz-
lerseo kadar iyi" festivali. Tarih talihsızlıgin-
den dolayı bizden daha küçük çaplı bir fes-
tival olmalanna rağmen daha fazla para har-
cadıklannı tahmin ediyorum. Onlann çizgi-
leri "bir markayL, bir müzik türii duyukiu-
ğunda bilinçaitından hatıriatmak olduğu
vpn" zorunlu olarak daha tanınmış sanatçı-
lara yöneliyorlar. Son derece akıilıca, ama
bence biraz pahalıca sanatçı seçiyorlar. Ha-
ziran ayında bizden 20 gün önce oluşu bizi
son derece olumlu etkiliyor. Bu arada Efes
Pilsen tarafından düzenlenen ve organizas-
yonu Pozitif tarafından yapılan Blues Festi-
vali'ni de "cazın kardeşinin adı blues" oldu-
ğu için hatıriatmak isterim. Özellikle son iki
senedir son derece başanlı programlan var
ve ben onlan da caz festivalleri kategorisin-
de değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.
PENALTI
MEMET BAYDUR
Yazarımız köşesindeki yazılanna
önümüzdeki haftadan ftibaren
devam edecektir.
Aziz Nesin'in kitapları
yok saüyor
ANKARA (AA) - Bir süre önce
yaşamını yitıren ünlü yazar Aziz
Nesin'in kitaplan. ölümünün
ardından yok satıyor. Nesin'in 1.5
ay önce piyasaya çıkan "Sizin
Memlekette Eşek Yok mu" isimli
kitabı 58. baskısını yaparken, 175
bin satışa ulaştı. Yazann son çıkan
kitabı "Çuvala Doldurulmuş,
Kediler" ve "Sivas Acısı" isimli
kitabı da okuyucular tarafından
yoğun ilgi görüyor. Imge Kitapevi
Satış Sorumlusu Levent Salcı,
ölmeden önce de Aziz Nesin'in
okuyucu sayısının yüksek
olduğunu belirterek, okuyucunun
Nesin'in kitaplanna ilgisinin
>azann ölümünden sonra daha da
arttığını vurguladı. Dost Kitapevi
yetkilileri de Nesin'in ölümünün,
kitaplannın satışını arttıran bir
faktör olduğunu belirterek, son
günlerde "Sizin Memlekette Eşek
Yok mu" adlı eserinin ilk sırada
yer aldığını bildirdiler.
Taşdelen'den
TOBAV'a destek
ANKARA (AA) - Çankaya
Belediye Başkanı Doğan Taşdelen.
TOBAV'ın düzenledıği "Ankara
95 Sanata Evet" etkinliklerine
destek vereceklerini açıkladı.
Sanata Evetetkinliklerini
Ankara'nın ve Türkiye'nin
kültürel ufkunu açacak bir gelişme
olarak nitelendiren Taşdelen,
sanatsal üretimin uluslan
yakınlaştıran büyük bir itici güç
olduğunu vurguladı. TOBAV'ın
Sanata Evet etkinliklerinde, 12 -
30 temmuz tarihleri arasında
Avrupa Gençlerinin Tiyatro
Buluşması, 1ATA (Uîuslararası
Amatör Tiyatrolar Birliği)
Kongresi ve Uîuslararası Amatör
Tiyatrolar Festivali yer alıyor.
Hayal BaiıçesM.
Yaz Etkinlikleri
Kültür Servisi - Hayal Bahçesi
etkinliklerinde bugün Yenidünya
Sahnesi'nde saat 21.15'te Pera
Sanat Merkezi "Flamenko" ve
Düş Sokağı'nda saat 19.00'da
Metin Düzakm'ın ud resitali
dinlenebilecek.. Yenidünya
Sahnesi'nde AK.SANAT Kukla -~
Karagöz gösterisinde Karagöz
Kukla Ustası Taceddin Diker'in
sunacağı "Tuzak ve tbiş Otelci"
adlı oyunlar izlenebilecek.
Bakırköy Belediyesi - Folk Tur
Halk Danslan Topluluğu Şeyh
Küşteri Meydanı'nda saat 20.15'te,
halk danslan gösterisi sunacak..
Sinema bölümünde saat 23.00'te
Steven Spielberg'in Düello isimli
filmı göstenme sunulacak. Hayal
Ağacı'nda saat 17.00'de Faik
Bulut kitaplannı imzalayacak.
Altınbaşak Kültür ve
Sanat Etkinlikleri
KONYA (Cumhuriyet) - 20
temmuzda açılan 25. Konya Fuan
nedeniyle "Altınbaşak Kültür ve
Sanat Etkinlikleri" düzenlendi.
Etkinlikler kapsamında sema
gösterileri, konserler, sinema
gösterimleri, konferans ve paneller
ve çeşitli tiyatro oyunlan
sahnelenecek. Fuarda aynca
sportif karşılaşmalar ve yanşmalar
da yapılacak.
Bnisa'dan resim ve
kompozisyon
yarışması
KOCAELİ (AA) - Brisa Lastik
Fabrikası'nda çalışan personelin
çocuklarına yönelik olarak
düzenlenen "Bu Dünya Bizim"
konulu kompozisyon ve resim
yanşmasının sonuçlan açıklandı.
Seçici Kurul'un değerlendirmesine
göre resim dalında ilkokullarda Su
Saver birinci. Zeynep Atalay ikinci
ve Uğur Gerger üçüncü oldu.
Ortaokul ve liselerde de Ibrahim
Kır'ın eseri birinciliğe, Şefik
Işler'ın eseri ikincıliğe ve Selcan
Kayhan'ın eseri üçüncülüğe layık
görüldü. Yanşmanm kompozisyon
dalında ise Seçici Kurul,
ilkokullarda Özge Özçer'i birinci,
Gizem Çelikkol'u ikinci ve Gonca
Çakmak'ı üçüncü olarak belirledi.
Bu dalın ortaokul ve liseler
bölümünde de Zeynep Nihan
Olgun birinci, Seda Işler ikinci ve
Sabıha Topallar üçüncü oldu. 100
civannda öğrencinin katıldiğı
kompozisyon ve resim dallanndaki
yanşmada ilk üç dereceleri alan
öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.
Uîuslararası fotoğral
yarışması
Kültür Servisi- fçel'in Silifke
ilçesinde bir süre önce bir seminer
düzenleyen "Gelişme ve işbirliği
İçin Gençlik" (YDC) adlı kuruluş,
dünya çapında bir fotoğraf
yanşması düzenliyor. Katılma
süresinin I Kasım 1995tarihinde
sona ereceğı fotoğraf yanşmasında
dereceye giren 12 fotoğraf,
hazırlanan uîuslararası bir takvime
konacak.