18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Cezaevleri boşaltdıyorANKARA (Cumhuriyet Bii- ros») — Şartlı salıvermeyi de içeren Terörle Mücadele Yasası, TBMM Genel Kurulu'nda dün gece geç saatlere kadar süren ça- lışmalar sonunda kabul edildi. SHP ve DYP'nin de destek ver- diği yasa ile cezaevlerinin kapı- lan aralandı. TCK'nın 141, 142 ve 163. maddeleri kaldırılırken bu konularda eskisinden daha ağır hükümler taşıyan yeni dti- zenlemeler yapıkh. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın isteği üzerine son anda yapılan değişiklikle "şartlı aüıverUme" kapsamı genişletü- di. Aralannda TCK'nın 125 ve 146. maddelerinin de bulundu- ğu suçlardan hüküm giyenler, cezalannın 3'te l'ini çekmeleri koşuluyla yasadan yararlandınl- dı. Kûnçe serbestisi de kabul edildi. Meclis'te grubu bulunan parti temsilcilerinin katıldığı Daruşma Kurulu'nun önerisi üzerine Te- rörle Mücadele Yasa Tasansı TBMM Genel Kurulu'nda önce- lik ve ivedilikle ele alındı. Genel kurulda, tasarı üzerindeki gö- rüşmeler tamamlanıncaya kadar çalışılması kararlaştınldı. Tutuk- lu ve hükümlülerin beklentileri nedeniyle muhalefetin engelle- mekten kaçındığı yasanın tümü üzerinde yapılan ilk oylamada SHP ve DYP milletvekilleri de olumlu oy kullandı. Başbakan Yıldınm Akbulut ve DYP Genel Başkanı Süley- man Demirerin de ızlediği, ta- sannın tütnü üzerindeki görüş- melerde ilk konuşmayı SHP adı- na tstanbul Milletvekili Ali Hay- dar Erdoğan yaptı. Erdoğan, "12 Eylül darbesin- den sonra beş generalin antide- mokratik yasalar çıkarttıklan- nı" vurgulayarak "Ne yazık ki af bcklentişi iyi hazırlanmamış bir tasan ile boşa çıkarıldı. Başba- kan pot kırmışür. Kolunu, dişi- ni kırmaktan toplum sorunlan- nı izleyememektedir" diye ko- nuştu. Tasandaki terör tanımın- da belirsizlikkr olduğunu ve ce- zalann ağır olduğunu kaydeden Erdoğan, "Tasan, eşitiik ilkesi- ne aykırıdır. Bazı sanıkhm ko- rumaktadır. İşkencecüeri yiirek- lendirmektedir" görüşünü sa- vundu. Erdoğan, TCK'nın 125 ve 146. maddelerinin de şarth salıverme kapsamına alınması gerektiğini belirterek DlSK'in malvarUğının Hazine'ye devre- dilmesıni "antidemokraük bir bükttm" olarak niteledi. DYP grubu adına konusan Yaşar Topçu da komisyon ve Meclis'in "Aldacele getirilen ta- san ik emrivaki karşısında bıra- kıldıgını" söyledi. Tasarının te- rörü önlemek yerine yeni sakın- calar yaratacağına inandığını söyleyen Topçu, "Cezaevleri yol- geçen hanına döndü. Sadece ka- der mahkâmlan kaldı, devlet te- rörle mücadele edemiyor, sade- ce demeç veriyor. Bu tasan 44) ambar yasası, ilgili ilgisiz her şey içinde" diye konuştu. Avukat sayısının üç olarak belirlenmesinin savunma hakkı- nın sınırlanması anlamına gele- ceğini kaydeden Topçu, "Türk devleti bölıicülüğün, teroriin üs- fesinden getecegini ispat etraeli- dir. Ama böyie hukaka aykın, tartısmalar yaratacak bir tasan ile degü" dedi. Bu tasannın ya- salaşması halinde kısa süre son- ra düzeltmeler içeren yeni tasa- rılar hazırlanmasının zorunlu olacağını vurgulayan Topçu, TCK'nın 141, 142 ve 163. mad- delerinin kaldınlmasının olum- lu olduğunu, tasanya olumlu oy vereceklerini ifade etti. ANAP Istanbul Milletvekili BiUent Akarcah da "TBMM'nin tarihi ve önemli bir gün yaşa- dıguu" kaydederek, "Muhalefe- tin bazı maddelere itirazlanna rağmen olumlu tutum alması, tasan Üzerinde konsensüs sağ- landığını gösteriyor. Hukuk canlı bir olaydır. Uygulamada çıkacak aksaklıklar da yine bu Medis'te düzeltilir" diye konuş- tu. Tasarıya ilişkin kişisel görüş- lerini açıklayan SHP Izmir Mil- letvekili Kemal Anadol, TCK'nın 125 ve 146. maddeleri- nin de tasan kapsamına alınma- sı ve genel af çıkanlmasını iste- di. 125. ve 146. maddelerin Ba- kanlar Kurulu'nda tasan kapsa- mında olduğu, ama Milli Gü- venlik Kurulu'nda metinden çı- kanldığı yolundaki haberleri anımsatan Anadol, "Bu doğnı ise Meclis'in iradesi üzerinde ipotek var demektir. TBMM öz- gürce karar vermelidir" dedi. Tasarmın Bahçelievler katliamı, Kahramanmaraş davası, Balgat katliamı davası sanıklannı ser- best bıraktığını söyleyen Ana- dol, "Onlan serbest bırakıyor da neden 125 ve 146. maddeden mabkûm olanlan içeride tutu- yorsunuz? Bu ayıbı nasıl temiz- leyeceksiniz? Halka bunun be- sabını nasıl vereceksiniz?" biçi- minde konuştu. Anadol, tasan- nın "Devlet terörünü azdıraca- gı" görüşünü savundu. Birleşimi yöneten ANAP'lı Başkanvekili Ydmaz Hocaoglu, Anadol'un konuşmasından sonra, "TBMM üzerinde ipotek olduğn sözlerinizi reddediyo- nım. TBMM üzerinde ipotek yoktur ve olamaz da" diye açık- lama yapma gereği duydu. Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu, tasannın Milli Güvenlik Ku- rulu'nun tavsiyesi alınarak ha- zırlandığını belirterek, yasanın en önemli yönünün TCK 141, 142 ve 163'Un kaldırılması oldu- ğunu söyledi. Sungurlu, tasan ile demokratikleşme yolunda önemli bir adım auldığını, terör- le mücadele yolunda da günün şartlanna uygun düzenlemeler yapıldığını anlattı. Sungurlu, SHP'li Beyazıt'ın bir sorusunu yanıtlarken de, ta- san ile sadece devletin bölünmez bütünlüğüne yönelik eylem, ör- gütlenme ve propagandaya ya- sak konulduğumı, bunun dışın- da her türlü propagandanın ser- best bırakıldığını anlattı. Sun- gurlu, dine dayalı parti kurma yasağımn anayasada yer aldığı- nı da ifade ederek, bu yasağın sürdürülmesi görüşünde olduk- lannı kaydetti. Daha sonra maddelerinin gö- rüşülmesine geçilen tasanya mil- letvekillerinin pek ilgi gösterme- diği dikkat çekti. Milletvekille- ri görüşmelere katılmak yerine kulislerde yine tasan üzerinde söyleşiyi yeğleyince genel kurul salonunda az sayıda milletveki- li kaldı. Birleşimi yöneten ANAP'b Başkanvekili Ydmaz Hocaoğlu, iftar vaktini de dik- kate alarak saat 19.00'da görüş- melere ara verdi. tftar saatine kadar genel ku- rulda tasannın terörle mücade- le konusunu kapsayan ilk 6 maddesi benimsendi. Bu mad- deler üzerinde muhalefet tara- fından birçok değişiklik önerge- si verilmesine karşın bunlar ANAP'lılann oylanyla reddedil- di. Muhalefet, "terörün taıumı". "terör suçunun kapsamı ve "ba- sına sansür" getiren maddelere karşı çıktı. Saat 19.00'da görüş- melere ara verildiğinde ANAP milletvekilleri çeşitli yerlerde ve- rilen iftar yemeklerine katıldılar. özal da Çankaya Köşkü'nde milletvekillerine yemek verdi. özal'ın ANAP milletvekille- rine verdiği üçüncü iftar yeme- ğine çağnlı olduğu halde katıl- mayan ANAP Genel Başkan adaylanndan Hasan Celal Giı- zel de dün akşam gazetecilere if- ter yemeği verdi. Güzel, bu ye- mekte, terörle mücadele tasan- sı için, "Bu kanun bir lahana tnrşusudur ve bizim btttün de- mokratik perhizlerimizi bozmoştur" değerlendircnesini yaptı. - özal'ın Çankaya Köşkü'nde verdiği iftar yemeğine 90 dola- yında ANAP milletvekili katıl- dı. Yemek sonrasında TV haber- leri izlendi ve Özal yaklaşık ya- run saat süren konuşmasında özetle şunlan söyledi: "Bcnim her zaman ifade etti- ğim gibi meseleler kavgayla çö- zülmez. Konuşarak diyalog ile halletmek lazım. Bu 2932 sayılı kanun da bugiin uygulanmayan bir konu, ama her yurtdışı seya- hatimizde önümiize mesele ola- rak geliyor. Bu ABD seyahatim- de de avnı sey oldu. Bunu artık halledin birlik beraberlik içinde olur. Sizin de benim de varlığım buna bağlı. Demokratikleşmeyi sağlayan parti puan kazamr. De- mokratikleşme konusunda ya- birkaç konu daha var. Onlan da vaparsanız 1992'de de seçimi kazanırsınız. Bunlar bir seçim öncesi için faydalı olur. Bugiin (dün) kanunda degişik- ŞARTLI SALIVERME KİMLERİ KAPSIYOR? TURAN YILMAZ ALİ TEVFİK BERBER TBMM Adalet Komisyonu'nda tecil- den şartlı salıvermeye dönüşen yasa ta- sansı, cezaevlerinde değişik tepkilere ne- den oldu. Yasada TCK'nın 146. ve 125. madde- lerinden yargılananlar için özel hüküm getirildi. Bu özel hüküm, Dev-Yol ve Dev-Sol gibi davalarda yargılananlarda ülkücülerden 5-10 yıl daha fazla cezae- vinde kalmalan sonucunu doğruyor. Bu sol görüşlüler ancak fazla cezayı yattık- tan sonra şartlı tahliyeden yararlanacak- lar. Öte yandan çeşitli silahU saldın ve öl- dürme eylemlerini gerçekleştirmekten ce- zaevlerinde bulunan sağ eylemcilerin hep- si salıverilecek. Bu arada TCK'nın yıllardır düşünce özgürlüğünü engellediği eleştirilerine he- def olan TCK'nın 140, 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlmasıyla bu madde- lerle ılgili davalann ortadan kaldırılma- sı', 'davanın düşürülmesi' ve 'beraal ka- ran verilmesi' olasüıklan üzerinde durul- duğu öğrenildi. Yargı organlannca da bu konu üzerin- de çalışmalar başlatıldı. Askeri Yargıtay'- da bu maddelerin yürürlükten kaldınl- masından yararlanacak dava ve sanıkla- nn saptanmasma çalışılıyor. Askeri Yar- gıtay yetkilileri, başlatılan çabşma çerçe- vesinde bu maddelerden halen süren da- valar için, üç hukuki durumdan biri üze- rinde karar kılmarak görülen davalara uygulanacağı ifade edildi. Yetkililer, ke- sinleşmiş davalar için ise bu kararın da- vayı gören mahkemelerce verileceğini bil- dirdiler. Sıkıyönetim mahkemelerinin or- tadan kalktığı yerlerde ise bu işlemin il- gili ağır ceza mahkemelerince alınacağı anımsatıldı. Adalet Bakanlığı yetkilileri ise bu du- rumda söz konusu davalann 'bütiin so- nuçlanyla birlikte' ortadan kalkmış sa- DreJ AM yılacaklannı söylediler. Yetkililer, bun- dan yararlanacaklann adli sicil kayıtla- rının da silineceğini belirtirlerken şartlı tahliye konusundaki çahşmalann mahke- melerce değil bizzat savcıhklarca yapıla- cagını bildirdiler. TCK'nın 140, 141, 142 ve 163. mad- delerinin kaldınlması ve şarth sahveril- me hükümleri özellikle 1980 sonrasında çeşitli siyasi suçlar nedeniyle yurtdışına kaçan yaklaşık 15 bin kişiye tekrar yur- da dönme fırsatı veriyor. Yıllardır çeşit- li yabancı ülkelerde yaşamını vatanında uzak olarak sürdüren, sanatçı Melike De- mirağ ve besteci Şanar Yurdatapan, Yıl- maz Guney'in eşi Fatoş Güney, TÖB- DER Genel Başkanı Gültekin Gazioglu, şair Nihat Behram ve Hüseyin Erdem ve ressam tsmail Çoban gibi kamuoyunda yakından tanınan kişilerin de aralannda bulunduğu bu insanlar yurda dönebile- cekler. Bu arada yüzlerce yıllık hapis cezala- rıyla çeşitli cezaevlerinde bulunan 20'nin üzerüıdeki yazı işleri müdürleri de özgür- lüklerine kavuşacak. Bu kişiler arasında yazı işleri müdürlerinden Bartın Cezae- vi'nde bulunan 748 yıl 6 ay hapis ceza- sıyla Veli Yılmaz, 661 yıl hapis cezasıyla Osman Taş, Çanakkale Cezaevi'nde ce- zalannı çekmekte olan İrfan Aşık (111 yıl), Hasan Fikret Ulusoydan (66 yıl) ve Kâzun Arlı (22.5 yıl) da bulunuyor. Bu kişilerle ilgili cezanın beşte birini çekme şartı yüzlerce yıllık hapis cezalan üzerin- de değil, 36 yıl üzerinden hesaplanacağı ve yattıkiarı sürenin de bu şartı karşıla- yacağı belirtiliyor. Öte yandan banka dolandıncılığından 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan ve halen aranan Devlet Bakanı Mustafa Ta- şar'ın kardeşi Faruk Taşar, Emlak Ban- kası'nı dolandırmaktan 12.5 yıl ağır ha- pis cezasına çarptırılan Kemal Horzum da şartlı salıverilmeden yararlanabilme- leri son anda ANAP'ın liberal milletve- killerinin kabul edilen önergesiyle deği- şikliğe uğradı. Bu suçlar için suç işleyen- lerin yol açtıklan zararı zaman aşımına bakılmaksızın ödemeleri koşulu getirildi. Hayali ihracat yoluyla devletten milyar- larca lira vergi iadesi alarak dolandır- maktan haklarında dava açılan ya da ce- za alanlar için de aynı şeklide yol açtık- ları zaran ödemeleri koşulu getirildi. Er- tan Sert, Turan Çevik, Hasbi ve Mehmet Menteşoğlu ile yeraltı dünyasmın ünlü isimlerinden Drej Ali (Ali Yasak), tnci Baba (Mehmet Nabi Inciler) Alaattin Ça- kıcı, Enis Karaduman, Hasan Heybetli ve daha birçokları şartlı salıverilmeden ancak bu koşul ile yararlanacaklar. Ay- nca Çanakkale Yan Açık Cezaevi'nde ce- zasını çekmekte olan eski Maliye ve Gümrük Bakanı Tuncay Mataracı da ser- best kalacaklar arasında. MECUS GENEL KURULITNDAN NOTLAR Affın diyeti TerörYasasıCANAN GEDİK FARUK BİLDtRİCİ ANKARA — Sadece Terör- le Mücadele Yasa Tasansı ol- saydı, SHP, genel kurulu çalış- malannı mutlaka engellerdi. Ama işin içinde cezaevlerinin bin dereden su getirtircesine bo- şalulması olmasaydı. En basit bir yasa maddesini bile en azından yoklama isteye- rek engelleme yoluna giden SHP ve DYP, dün gece geç sa- aüere kadar süren ve ortalama 50-60 ANAP'hnın hazır buluna- büdiği, TBMM Genel Kurul ça- lışmaları süresince bir kez bile engelleme yoluna gitmedi. Her tasannın her maddesinde söz alan SHP'li Kamer Genç bir kez bile kürsüye çıkmadı. Tasannın terörle mücadele bölümünde basına getirilen ağır cezalara, terör suçu ve suçlusu tanımına, terörle mücadelede görev alanlann konınmasına ilişkin maddelere karşı çıkan tek muhalif ses SBP tzmir Milletve- kili Kemal Anadol'du. Anadol kürsüde sonıyordu: "Genel saglıga aykın hareket etmek, terör suçu içerisinde sa- yıldığına göre, üç kasap bozuk socnk üretmek için bir araya gelse terör suçlusu olarak mı yargüanacak?" "Bir zamanlar terör örgütii diye nitelenebilecek Kürt örgüt- lerinin liderlerinden Talabuni'- nin Türkiye'de üst düzey görev- lilerie görüştügünü Cumhurbaş- kanı açıkladı. Basın bunu yazm- ca terör suçu mu işlemiş ola- cak?" Günlerdir ANAP grubunun istekleri ile Cumhurbaşkanı özal'ın istekleri arasında "ma- kul bir denge" oluşturmak için cansiperane çaba gösteren Ada- let Bakanı Oltan Sungurlu susu- yordu. Terörle mücadeleye iliş- kin maddeler, Özal'ın cezaevle- rinin bosaltılması isteğinin diyeti olarak, milletvekillerince onay- lanıyordu. Bakanlar ve ANAP yönetici- lerinin derdi ise başkaldıran gru- bu ikna etmekti... özal grupta- ki sıkıntıyı bildiği için Meclis'e geldi. Asıl istediği terörle mücade- leden çok, başta Kürtçe serbes- tisinin tasanya monte edilmesi ve bölücülük dahil devlet aley- hine işlenen suçlann da şarth sa- hvermeden yararlandınlmasıy- dı. Mesat Yılmaz'ın daha grup toplantısında Doğulu milletve- killerine destek vermesi ile Kürt- çe serbestisine karşı ANAP gru- bundaki direniş kınldı. Buna karşı çıkan ANAP grup başkan- vekili Onural Şeref Bozkurt'un "istifa" tehdidini kimse umur- samadı bile. Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı ile Insan Haklan Komisyonu Başkanı Eyüp Aşık çok sıkıntıhydılar. Pehlivanlı da Aşık da bölücülük ve devlete karşı bazı suçlann şartlı saüvermeden yararlandı- nlması yolunda, Cumhurbaşka- nı'nın açık istegine rağmen ar- kadaşlarını ikna etraekte zorla- myorlardı. Pehlivanlı en sonun- da ANAP'hlann fazla ses çıkar- mayacağı bir ara formül geliş- tirdi. TCK 146 veya 125'ten hüküm giyenler, idam almışlarsa 20 yıl, ömür boyu ahnışlarsa 15 yıl, di- ğer cezalarda ise üçte birisini yatmışlarsa şjutlı salıvermeden yararlanabileceklerdi. Pehlivanh'nın tasanya ANAP grubuna kabul ettirme- nin daha pratik yolu ise şöyley- di: — Cumhurbaşkanı gece gel- sin genel kunıla girsin, bir ök- sürsün, tüm grup el kaldınr. Bir başka köşede Anayasa Komisyonu Başkanı Kâmil Tuğ- rul Coşkunoğlu heykel gibi otu- ruyordu. Komisyon üyesi Mü- nir Fuat Yazıcı yüksek sesle ve- rip veriştiriyordu: "Mübarek kadir gecesi bizi günaha sokuyorlar. PKK falan hepsi çıkacak. Başka değişme- sini istediğiniz kanun varsa ge- tirin bu tasanya koyalım. Güm- rük Yasası degişiküği falan. Tam çorba oldu bu is." likler yapmışsımz. Geldiği gibi çıksaydı iyi olurdu. Cezaevlerin- dekiler dışardakilerden daha iyi propaganda yapıyor. Cezaevle- rindekilerin hepsi çıksa, sfırian- sa daha iyi olurdu." Özal, yemek sonrasında mil- letvekillerini uğurlarken de ts- tanbul kongresinde Semra Özal'ın adayhğına karşı çıkan Baki Albayrak'ı "tslanbul'da yanlış birşey yapmayın" diyerek uyardı. Iftardan sonra saat 21.00'de yeniden görüşmelere başlandı- ğında özellikle SHP ve HEP milletvekilleri terörle mücadele konusundaki maddelerin metin- den çıkarılması ve değiştirilme- si için çok sayıda önerge verdi- ler. Bu arada SHP'lilerin de des- teği ile "devlet aleyhine propa- ganda" başlığını taşıyan madde- de degişiklik yapıldı ve bölücü- lük propagandası yapanlara 2-5 yıl arasında ağır hapis ve 50-100 milyon lira arasında para ceza- sı verilmesi benimsendi. Aynı maddede yer alan, bölücülük gerekçesiyle basına verilecek ce- zalar ise aynen korundu. Bu maddeye göre basına tırajı ile orantılı para cezası ile sorumlu müdürlere alü aydan iki yıla ka- dar hapis cezası verilecek. Muhalefetin ve ANAP'hlann verdiği bir başka önerge ile tu- tukluluk için "Bu suçlan işledi- ğine dair hakkında kuvvetli be- lirti bulunmak" hükmünü içe- ren madde metinden çıkanldı. Sanıklann en çok üç avukat ta- rafından temsil edilmesi ve avu- katı ile cezaevi görevlilerinin ne- zaretinde görüşebilmeleri hü- kümleri aynen benimsenirken, işkenceci polisleri ilgilendiren maddede degişiklik yapıldı. Bu- na göre adam öldürmek ve öl- dürmeye teşebbüs suçlan dışın- da kamu görevlileri hakkında Memurin Muhakemat Kanunu uygulanacak. Tasanmn, terör suçlan sanık- .ları için bir ve üçer kişilik hüc- reler öngören maddesi görüşü- lürken de muhalefetin önergeleri reddedildi. HEP Kars Milletve- kili Mahmut Ahnak, bu konu- da görüşlerini açıklarken "Bn yasaya tabutluk yasası denilme- liydi. Bu tabutluk yasası Türki- ye icin kara bir tablodur. Bunun adı faşizmdir" diye konuştu. Sabaha karşı saat 03.00 sıra- larında tasannın şartlı salıver- meye ilişkin maddesi tartışmasız kabul edildi. Buna göre cezala- nnın 5'te l'ini çeken hükümlü- ler şartlı tahliye edilecekler. Ta- sannın şarth sahverme kapsamı dışında bırakılanlan belirle> r en geçici 4. maddesi uzun tartışma ve görüşmelere neden oldu. DYP Erzurum Milletvekili Is- mail Köse, devlete karşı işlenen suçlardan hüküm giyenlerin ser- best bırakümamasını isteyerek "Bunlan serbest bırakırsanız ve- balini ödeyemezsiniz" dedi. SBP'li Kemal Anadol ise böyle bir af yasası çıkartılırken aynm yapmanın mümkün olamayaca- ğını dile getirdi. Bu arada Özal'ın da onayını alan ANAP'hlann verdiği bir önergenin kabulü ile TCK'nın 125. ve 146. maddelerinden hü- küm giyenler de şartlı salıverme kapsamına alındı. Ancak bun- lar cezalanmn 3'te birini yattık- tan sonra şarth tahliye edilebi- lecekler. Kabul edilen önergey- le ölüm cezası alanlann cezala- n 20 yıla, müebbet hapse mah- kûm olanlann ceza]an da 15 yıla indirih'yor. Bu durumda olanla- nn iyi halli olup olmadığına ba- kdmayacak. Yine'ANAP'lılarca verilen bir önergeyle Bankalar Kanunu'na aykın hareket eden- ler ile usulsüzlük, yolsuzluk ve hayali ihracat yapanlar da şart- h salıverme kapsamına alındılar. Ancak bunlar için yol açtıklan zaran, zamanasımı koşulu aran- maksızın ödemeleri hükmü de benimsendi. Sabaha karşı 04.00 sıraların- da Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Imren Aykut'un ANAP Grubu'nda verdiği önerge doğ- rultusunda DlSK'in mal varhk- lanmn İş ve Işçi Bulma Kuru- mu'na devredilmesi kabul edil- di. CUNEYT ARCAYUREK YAZIYOR jşlemeyen Rejimde İşleyen Yaralar... ANKARA — Geçen yıl hacta beş yüz insanımızı yitirdik. Tünelde ya boğuiarak ya da ezilerek öldüler. Yeni hac mevsimi geldi. Geçen yılki facia ile ilgili önerge Meclis gündeminin 213. sırasında. Tam bir yıldır üzerinde müzakere açılmasını, içerdiği soruların yanıtlanmasını bekliyor. Güneydoğu'da büyük bir dram yaşanıyor. Olayın iki yüzû bir soruda yatıyor: Bugünleri hazırlayan politik olaylarla dra- mın boyutları ve alınması gereken önlemler nelerdir? Yanıtlar, ancak özel bir gündemle toplanacak TBMM'de alınabilir. Bu konuda önayak olacak siyasal topluluk, kuş- kuşuz iktidar. ANAP'tan ne ses ne nefes! Üstelik ANAP'lı Meclis başkan vekilleri partizanlık peşin- de. Güneydoğu'yu beş dakikalık gündem dışı konuşmayla Meclis'e getirmek isteyen muhalefet partilerine -örneğin DYP'ye- tam bir haftadır söz hakkı tanımıyorlar. Demirel, dün haklı olarak "Türkiye'de rejimin işlediği söy- lenebilir mi" diye soruyordu. Rejim konusuna başka açıdan yaklaşalım. Adalet Bakanlığı gibi Askeri Yargıtay da yasa çık- madan şartlı tahliye üzerinde çalışıyor. Kimi davalar ortadan kalkacak. Örneğin DİSK, Barış Derneği, TİP, TÖB-DER, MSP, TSİP, Halkevleri, TKP ve TBKP davaları yararlanacak. Adalet Bakanlığı yetkilileri Adli Sicil Yasast'nda yapılan de- ğişiklikle, ortadan kalkacak bu davalann sanıklarına art "adli sicil kayıtlannın da silineceğini" söylüyoriar. Kuşkusuz bunlar alkışlanacak gelişmeler, oluşmalar. Ne var ki adli sicilden kayıtlar silinirken, MİT'teki, emni- yet ya da emniyet genel müdürtüklerindeki ilgili kişilere ait dosyalar ortadan kalkacak mı? İnsan hakJarına dayalı rejimde yaşıyorsak "gizti dosyalann" afla birlikte yok edilmesi ge- ıSmis!on şarth tah- Bu Meclis'e egemen liye tasarısını bitiriyor. ÇOğunlUÖUn, t6k "Yukarıdan bir emir" aCfâm/H DUVrukla _..„.„.,.„ ,J. yerine getirmekten maddeye giren suçla- 0âŞK3 derdi, (JÖreVI, toplanan ANAP gru- , p bunun; tek buyruğa kuyularının mı yoksa bağlanmış, istedi mi j n s a n m m l Önemlİ SSİ^rnSS olduğunu araşuracak ma gibi, Köşk'ün son d6Qİl. buyruklarını "hallet- menin yollarını" araştıracağı söyleniyordu. İşlediği söylenen rejim işte buydu! Rejim, 7-8 yıldır doğal mecrasında asla işlemedi. Bu Mec- lis, -DYP'nin dünkü bildirisinde de yer aldığı gibi- "petrol ku- yularının mı yoksa insanın mı önemli olduğunu" saptama- ya isteksiz. Giderek boyutlanan sorunların Meclis'te görü- şülmesine dönük girişimler, gelecek hafta nasıl sonuçlana- cak, göreceğiz. Her fikre, her görüşe, bu arada herhalde işine gelmeyen ciddi bilgilere de önem vereceğini söyleyen ANAP iktidan, Şosyalist Parti'nin sınır gözlemlerine bakalım ne diyecek? İki önemli irdeleme yapıyor SP: (\y Sınır yörelerinde hazır- lanan yardımların göc edenlere ulaşması engelleniyor" di- yor. Bu bilgi örrrağin buradaki BM kaynaklarınca da doğru- lanıyor. (2) SP bildirisi aynen, "Korucuların yağma ve talanı had safhadadır. Bir ekmek 10 dinara (yaklaşık 8.000 TL) sa- tılmakta, Kalaşnikof silah 10-50 bin lira ya da birkaç ekmek karşılığında korucuların mülkiyetine geçmektedir. Mülteci ka- dınlar kendilerine bir altın karşılığında su satıldığını anlatıyorlar" diyor. Hadi şimdi bunlara yanıt verin. Kızılay yetkilileri 50 bin (ya- zıyla elli bin) çadıra gereksinildiğini, ancak bugün 2 iia 3 bin (yazıyla iki ile üç bin) arasında çadır sağlandığmı söylûyor. Dış yardımlar havadan ekmek, bisküvi, battaniye. Ispanya, beş yüz bin kişi tepe tepe kullansın diye 150 ça- dır gönderiyor. Bu Meclis'e egemen çoğunluğun, tek adamın buyrukla- rını yerine getirmekten başka derdi, görevi, sorunu yok. Elbette bu Meclis, petrol kuyularının mı yoksa insanın mı önemli olduğunu araştıracak değil. 20'LERDEN 90^LARA AF TARTIŞMASI Eski DP'liler nasılkurtulur? Cumhurbaşkanı ANAP grubundaki tarüşmalar üzerine TBMM'ye gelemk görüşmeleryaptı OzaPdan 6 şarth sahvermeye' yakın takipANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Adalet Komisyonu'ndan dün sabah ANAP Meclis grubuna getirilen "terör- le mücadele yasa tasansı" üzerine yo- ğun görüş aynhklan ortaya çıktı. Kürt- çenin serbest buakıhnası ve diğer mad- delerle ilgili tartışmalar üzerine Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, Meclis'e ge- lerek Grup Başkanvekili Yasin Boz- knrt, Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı ve genel başkan adayı Mesut Yılmaz'ın da aralannda bulunduğu bir grup milletvekiliyle gö- rüştü. özal, şarth sabverilmede istisnai hükümlerin kaldırılmasuıı istedi. ANAP grubu, dün sabah saatlerin- de toplanarak Adalet Komisyonu'nda Önceki gün kabul edilen tasanyı görüş- meye basladı. Toplantıya 100 kadar milletvekili katıldı. Başbakan Yıldınm AkbnİHt, toplantıya gelmedi. Şanlıur- fa Milletvekili Murat Batur, Akbulut 1 un toplantıya katılmamasını eleştirerek "Cczaevterinm bayramdan önce boşal- tılacağını söyleyen Başbakan nerede? Bir ay önce benim kardeşim vuruldu, yanındaki ilçe başkanı öldüruldü. Şim- di bu suçu işleyeni af mı edeceğim? Ne- ye acele ediyoruz? Başbakan gelsin, grup karan çıkartsın. Kardeşimin vu- nılmasına rağmen grup karan çıkarsa oy verelim" dedi. Batur'un konuşması Akbulut'a iletildi. Başbakan Yıldınm Akbulut saat 13.15'te gelerek grup top- lantısına katıldı. Siirt Milletvekili Abdülrezzak Cey- lan'ı tabanca ile vurarak öldürmekten tutuksuz olarak yargılanan Siirt Millet- vekili İdris Ankan, uyuşturucu kacak- çılaruıın da affedilmesini önerdi. An- kan, "Cezaevlerinde bu suçtan yatan- lann hepsi piyon. Esas babalan yurt- dışında yasıyor. Vatanlar gariban takı- mı" dedi. Istanbul Milletvekili Orhan Ergnder, hayali ihracatcılann kapsam dışı bu-akılmasını isteyerek "En azın- dan devlete verdikleri zarar ölçüsünde para cezası ödeyerek yasadan yararian- dınlsınlar" dedi. ANAP Grup Başkanvekili Onural Şeref Bozkurt Kürtçe yasağı getiren 2932 sayüı yasanın kaldınlmasına karşı çıktı. Bozkurt, TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerinin kaldınlmasına da karşı çıktı. Bunun üzerine söz isteyen Mardin Milletvekili Vahap Dizdaroğ- lu söz istedi, ancak Başkanvekili Gü- ney söz vermedi. Bunun üzerine Muş Milletvekili Alaattin Fuat söz alarak, "Başkan iki yüzlü davranıyor. 2932'nin kaldınlması anayasaya aykın değil" de- di. Sungurlu bunun üzerine, "Bu yasa siyasi havayı yumusatma için getirildi. tstisnalar olmamalı. Gaye siyasi orta- mı yumuşatmak ise bütün suçlann kapsama girmesi gerekir" dedi. Sun- gurlu'nun bu sözleri büyük alkış aldı. Daha sonra Kürtçe yasağımn kaldı- nlmasına ilişkin önergeye Mesut Yd- maz ve arkadaşları da imza verdiler. Imza sayısmın kısa sürede artması üze- rine karşı çıkan Onural Şeref Bozkurt, "ANAP grup başkanveküliğinden istifa ediyorum" dedi. Ancak Bozkurt daha sonra istifasından vazgeçirtildi. İçiş- leri Bakanı Abdülkadü* Aksu da terö- rü önlemekle görevh' güvenlik kuvvet- lerinin görevleri ile ilgili davalann da Memurun Muhakematı Yasası usulle- rinin uygulanması için önerge verdi. Bu önerge kabul edildi. ANAP grubunda tasarıyla ilgili or- tak bir görüş çıkmaması üzerine Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, TBMM'ye geldi. Özal önce HEP Genel Başkanı Fehmi Işıklar ve Devlet Bakanı Işın Çe- lebi ile görüştü. Özal, ANAP grubu- nun dağılmasından sonra Adalet Ko- misyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı, İnsan Haklan Komisyonu Başkanı Eyüp Aşık, ANAP Grup Başkanvekili Yasin Bozkurt ve ANAP genel başkan adayı Mesut Yılmaz ile eski maliye ba- kanı Ekrem Pakdemirii'yi çağırarak gö- rüştü. Özal'ın şartlı salıverilme dışında tu- tulan TCK'nın 125 ve 146. maddeleri başta olmak üzere ırza geçme ve vata- na ihanet ile ilgili askeri suçlann da ta- sarı kapsamına ahnmasını istediği öğ- renildi. Özal, Kürtçe yasağının da kal- dmlmasının bu tasan ile mümkün ola- bileceğini söyledi. özal, "Siz yapmaz- sanız ben Anayasa Mahkemesi'ne gi- der, bu istisnalan orada kahünnm" de- di. Yılmaz ve Pehlivanlı, Sungurlu'nun Bakanlar Kurulu'nda Kürtçeye serbest- lik getiren 2932 sayıh yasanın kabul edilmemesi nedeniyle buna karşı çık- tığmı söylediler. özal bunun üzerine "Onlaria da konuşunım. Siz de konu- şun, bunu böylece geçirin" talimatım verdi. Sungurlu, saat 15.40'ta özal'la tekrar görüştü. Başbakan Yıldınm Ak- bulut da 15.30'da makamına çağrıldı. Sungurlu-Özal görüşmesinde Akbulut ile Grup Başkanvekili Ülkii Güney de hazır bulundu. özal daha sonra yanı- na Akbulut'u alarak Yugoslavya Cum- hurbaşkanı'nı yolcu etmek üzere hava- limanına gitti. BETÜL UNCULAR ANKARA — 14 Temmuz 1950 tarihli Genel Af Yasası'n- da, 141,142, zimmet, ihtilas, ir- tikap, rüşvet, adam öldürme suçlan af kapsamı dışında bıra- kılıyordu. Ulaştırma Bakanı Tevfik îleri, Nâzım Hikmet'in komünistliğinden şüphe etme- nin gaflet olacağı düşüncesin- deydi... 11 Mart 1954'te bazı orman suçları 6385 sayılı yasayla affe- diliyordu. 23 Şubat 1958'de çı- karılan yasada bazı orman suç- lannın affını kapsıyordu. 28 Haziran 1960'ta DP'ye muhalefetten mahkûm olanlara af getirilirken, 10 Eylül 1960'ta milli korunma suçlan affa uğ- ruyordu, 26 Ekim 1960'ta çıka- rılan Genel Af Yasası'yla siyasi suçlar gene kapsam dışında ka- lıyordu... 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra ilk kez yasanan askeri ayaklanmalar sonucu hüküm giyenlerle ilgili olarak TBMM iki ayrı kısmi af yasası çıkan- yordu. 22-23 Şubat 1962 ve 21 Mayıs 1963 ayaklanmalarına katılanlar bu yasalarla affa uğ- ruyorlardı. 10 Mayıs 1%2'de çıkarılan yasayla 22-23 şubat olaylanna karışanlara af getirilirken TBMM'de şu tartışmalar oluyordu: Antalya Milletvekili thsan Ataöv: Meclisin üzerinde bir kuvvetin bulunup bulunmadığı- nı Ismet Paşa, Türk milletine ve parlamentoya açıkça ifade et- mek mecburiyetindedir. Ismet Paşa, TBMM'nin üzerinde bir kuvvet yoksa niçin istihfamlı konuştu? Konya Milletvekili İrfan Ba- ran: 27 Mayıs ihtilali halktan doğmuş, bunun için muvaffak olmuştur. Millet bugün yeni bir ihtilal istememektedir. 22 şubat olaylan için hiçbir hakh ve meş- ru sebep yoktur. Bu aftan bir fayda doğacak mıdır? San- mıyorum. Adalet Bakanı Sabir Kunıtlu- oğlu: Bu af kanunu, memleke- te huzur ve sükûn getireceğine inanılarak getirilmiş bir ka- nundur. 22 Şubatçılardan sonra af sı- rası 21 Mayısçılara geliyordu. 26 Arahk 1%7'de çıkanlan 977 sa- yıh af yasasıyla 21 Mayısçılar özgürlüklerine kavuşuyorlardı. AP, CHP, TİP, GP ve MP af yasasmın lehinde tavu koyuyor- lardı Meclis'te. 1962 yılı içinde çıkanlan bir diğer af yasası ile de DP'lilerin affı öngörülüyordu. Yassıada'- da oluştunılan Yüksek Adalet Divanı tarafından mahkûm edi- len demokrat partililerin affı TBMM'de tartışmalara yol açıyordu. 23 Şubat 1963 tarihinde siya- si suçlan gene kapsam dışında bırakan bir genel af yasası TBMM'den geçiyordu. 15 Şu- bat 1963 tarihine değin işlenen suçlara verilen cezalann 5 yıllık kısmı affediliyordu. 125, 141, 142, 163, zimmet, ihtilas, irti- kap, rüşvet, ırza geçme suçlan af dışında kalıyordu. Yasayla, 26 Ekim 1960 genel affının ek- sikliklerinin, aksaklıklarının gi- derilmesi amaçlamyordu. 3 Ağustos 1966'da çıkarılan genel af yasası da öncekiler gi- bi cezalardan 5 yıl indirim ya- pdmasım öngörüyordu. 21 Ma- yısçılardan ölüm veya müebbet hapse mahkûm edilenlerin ceza- larını 15 yıl ağır hapse dönüştü- rüyor, diğer cezalardan 8'er yıl indiriyordu. Yasanm en çok tar- tışılan maddesi Yüksek Adalet Divanı'nca mahkûm edilen De- mokrat Partililere af getiren madde oluyordu. Meclis'in hesabına göre 1963 genel affıyla 96 kişi affedilmiş- ti. 463 Yassıada hükümlüsünün 350'si parlamenterlerden oluşu- yordu. 1962'de çıkarılan 78 sa- yıh yasayla 4 yıllıklar affedil- mişti. Anayasa 97'ye göre Cum- hurbaşkanı Celal Bayar dahil 41 kişi devlet reisi tarafından affa uğramıştı, geriye 6 kişi kahyor- du. SCltECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear