Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10NİSAN1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/13
SBBESTPfYASAMOflVİZ
ABOOotan
AtMnMario
İMIÇfV H4A0I
HolMidaFkKM
IngftStertnı
Frânso Frangı
100 l.ünet
SAFSya»
Avus Şilinı
3855
2285
2685
2015
6820
675
305
1000
320
Satış
3880
2290
2885
2025
8870
680
310
1015
325
ALT1N6ÜMÛŞ
Cumhuriyet
Reşat
24ayar attm
22 ayar bilezik
900 ayar gümûş
Vakrfbank AJtmı
Ziraat Altmı
Hatattm
Ahş
293.000
310.000
44.500
40.000
567
231.000
232.000
233.000
Satş
297.000
325.000
44.700
44.200
594
236.000
237.600
238.000
M.BANKAS1 PİYASA1JUU
TL
AHm
Ptyasası
Oıt.Faö(H)
fe.Hac. (Myar TL)
OoUr kapjntş (O.)
tşl.Hac.(Mılyon $)
Kapanış <ons/$)
ışlanı Haani (kg)
110.00
2.797.0
388S
74.8
'Mffletin yeddi
eminiyiz'
• İSTANBUL (AA) —
Ziraat Bankası Genel
Müdürü Coşkun Ulusoy,
Ziraat Bankası'nın devletin
bankası olarak
nitelendirildiğini, ancak
öncelikle ulusun bankası
olduğunu belirterek,
kendilerini "milletin
parasının yeddi emini"
olarak gördüklerini
söyledi. Coşkun Ulusoy,
düzenlediği basın
toplantısında, 1990 yılı
bankacıhk faaliyetlerini
anlatn. Ulusoy, bankanın
1990 yıhnda sektörde tüm
zamanlann kâr rekorunu
kırarak, 1989*a oranla
yflzde 308'lik artışla 1
trilyon 3 milyar lira kâr
ettiklerini belirtti. Ulusoy,
bu kararın bankacılık
faaliyetlerinden elde
edildiğine dikkat çekti.
1990 yıhnda 21.4 trilyon
liralık mevduat
topladıklarını da bildiren
Ulusoy, "Bu paralan
kullanırken milletin
parasını kullanma bilinci
içinde hareket ettik. Biz,
kendimizi milletin parasını
borç almış bir kunım
olarak görüyoruz" dedi.
Coşkun Ulusoy, Ziraat
Bankası olarak bu yıl
hedeflerinin dünyada ilk
100 banka arasına ginnek
olduğunu belirterek,
"Bunun da yolu
özkaynakların
arttırılmasından geçer"
diye konuştu.
Ozcan Ertıına'ya
yeni görevler
• Ekonomi Servisi —
Hürriyet Gazetesi'nin eski
Genel Müdürii özcan
Ertuna, Erdemir'den sonra
TÖBANK'ın da yönetim
kurulu üyeliğine getirildi.
Hürriyet'tekî görevinden
ayrüdıktan sonra
Ertuna'run Magic Box
Yönetim Kurulu üyeliğine
getirildiği iddia edilmiş,
sonra bu söyienti
yalanlanmıştı. Ertuna geçen
hafta da Ereğli Demir Çelik
Yönetim Kurulu üyeliğine
getirilmişti. TÖBANK
Yönetim Kurulu'nda boş
bulunan iki Uyelikten
diğerine ise Toplu Konut
Idaresi Başkanı Can Cangır
atandı. Genel
Müdürlüğü'nü Osman
Erk'in yürüttüğü bankanın
yeni yönetim kurulu şu
isimlerden oluşuyor: Osman
Ünsal, Osman Erk, Hamdi
Aydın, Can Cangır, özcan
Ertuna, Erdinç An.
KISA
• STEP AŞ, IBM uyumlu
Borsa/400 programı
geliştirdi. Programla, emir
işlemlerinden portföy
takibine, muhasebeden
bilançoya kadar tüm
işlemleri tuşlara dokunarak
gerçekleştirmek mümkün.
• OÜVETTİ bayi toplanüsı
5 nisan günü 42 yetküi
satıcısının katılımıyla
gerçekleştirildi.
• MARMARİS MARTI
OTEL 1990 yılında
' sermayesini 5 milyardan 10
milyar liraya çıkardı. Şirket
ortaklanna temettü olarak
600 milyon lira dağıtma
karan aldı.
• SANDOZ ürünlerinin
tsviçre'den gelen Yönetim
'Kurulu Başkanı Dr. Max
Link, Dr. Güzen Poffet-
Tamaç'ın 32 yılı aşan
yöneticilikten sonra aktif
çalışma hayatından emeküye
aynlması vesilesiyle 7
nisanda Çırağan Sarayı
Oteli'nde bir akşam yemeği
düzenledi.
DOĞUM
Sutopu Milli Takım eski
kaptanı ve 1988 Camel-
Trophy şampiyonu GALİP
GÜREL üe eşi BERNA
GÜREL'in erkek çocuklan
oldu. GÜREL çiftine ve
ALt adı verilen bebeğe
sagbklı günler dileriz.
CUMHURtYET
GAZETESİ SPOR
SERVİSt ÇALIŞANLARI
k yol erken seçiirf
Yalım Erez istikrar tedbirlerinin kaçınılmaz olduğunusöyledi
ABDURRAHMAN
YILPIRIM
Son günlerde erken seçim is-
teğiyle dikkatleri çeken TOBB
Başkanı Yalım Ereı, Türkiye'nin
ekonomik açıdan büyük bir çık-
mazla karşı karşıya bulunduğu-
nu belirterek yeni ekonomik is-
tikrar tedbirlerinin alınması ge-
rektiğini söyledi.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği (TOBB) Başkanı Yalım
Erez'e yönelttiğimiz sorular ve
cevaplan şöyle:
— Savaştan sonra ekonomi-
nin caolanmamasını neye bağlı-
yorsunuz?
EREZ — Bugünkü durgun-
luk ekonomi politikalarındaki
yanlışlardan ileri geliyor. 1990>
ın
ilk altı ayındaki iyimser tablo
sıhhatli bir tablo değildi. Körfez
krizi olmasaydı da o tabloyu de-
vam ettirmek olanaksızdı.
— Ekonomi politikasındaki
yanlışlık nerede?
EREZ — Şimdi bakm, 60 tril-
yon iç borç, 40-42 milyar dış
borç, 9.5 milyar dış ticaret açı-
ğı, 2.5 milyar cari işlemler açı-
ğı, yüzde 60'larda seyreden bir
enflasyon var. Bu tabloya bak-
tığınız zaman 11 yıl evvel 70 cen-
te muhtaç bir Türkiye, 11 yıl
sonra 7 milyar dolara muhtaç
hale gelmiştir. Hatta bunu biraz
daha acile getirirsek bugün 700
milyon dolara muhtaçtır. tşte
aranan 1 milyar dolar. Bu da uy-
gulanan ekonomi politikalannın
ülke gerçeklerine uymadığını
göstermektedir.
— Erken seçim isteginizin ge-
rekcesi nedir?
TOBB Başkanı Yalım Erez
11 yıl önce 70 sente
muhtaç olan Türkiye,
şimdi 7 milyar dolara
muhtaçtır. Asıl
önemlisi, krizden
çıkmak için bilinen
bütün araçların
kullanılmış olması. O
yüzden acı reçete
şart. Bunun için de
erken seçim gerek.
EREZ — Bakın Türkiye eko-
nomik açıdan büyük bir açmaz
ve çıkmazla karşı karşıya. Bu sı-
kıntılan günlük kararlarla hal-
letmek mümkün değil. Anık ra-
kamlar öyle bir noktaya geldi ki
Türkiye'nin yeniden bir ekono-
mik istikrar programına ihtiya-
cı var. Bazı acı recetelerin uygu-
lanması gerekiyor. Belli bir ke-
mer sıkma politikasına ihtiyaç
var. Ekonomik istikrarı sağla-
manınilk şartı da siyasi istikrar-
dan geçiyor. Önünde seçim en-
geli bulunan bir iktidann, uzun
vadeli bir istikrar politikası ha-
zırlaması ve bu paketin de aa re-
çeteleri içermesi mümkün değil.
Ülkenin gündeminde biri bu
sonbaharda ara, diğeri 1992 son-
baharında genel olmak üzere iki
seçim var. Şimdi bu kadar sıkın-
tıda olan Türk ekonomisinin bir
sene içerisinde iki lane seçimi
kaldırması mümkün değil. Ben
erken seçimi sırf ekonomideki
bu sıkıntılan Ulke bir an önce
aşsın, ülke istikrara kavuşsun di-
ye istiyorum. Ve bu benim şah-
si görüşüm değil. Bunu tabanla
uzun temaslardan sonra ifade
ediyorum.
— Size göre ekonomi durgun-
luğu ne zaman aşabilir?
EREZ — Piyasalarda ocak
ayına göre karşılaştınrsak bir
canlılık var. Ama bu, ocak ayın-
daki büyük durgunluktan son-
raki canlıhktır. Yoksa genelde
piyasamn normal canlıhğmdan
söz etmek mümkün değil. Tür-
kiye her şeyden evvel enflasyon
sorununu halletmelidir.
— Devletin, para bulmakta
çok zoriandıgı bir dönemde aca-
ba özel sektör ne yapıyor?
EREZ — Türkiye'nin iki bü-
yük problemi var. Biri yüksek
enflasyon, biri de yüksek faiz
politikası. Eğer devlet bu iki so-
runu uzun vadede halledecek
tedbirleri almazsa ne devlet ne
de özel sektör borçlanacak kay-
nağı bulabilecektir. Önümüzde-
ki dönem Türkiye'nin en önem-
li sorunu, bütün enstrümanlann
kullanılmış clmasıdır. Yani artık
dış ve iç borç, emisyon gibi araç-
lan kullanarak Türkiye'yi bir ye-
re göiürmek mümkün değil. Ya-
pılacak olan iş, dış borç nasıl ha-
fifletilebilir, iç borç nasıl disip-
line edilebilir, devletin gelirleri
nasıl arttınhr, bunların araştınl-
rnasıdır. Yoksa bu borçlanmamn
bir müddet sonra kuyudaki su-
yu kurutacağı belliydi. Nitekim
o noktaya gelinmiştir. Devlet ar-
tık borçlanamamakta, Merkez
Bankası'na başvurmaktadır.
— Bankalaria iş âleminin iliş-
kisi nasd?
EREZ — tş âleminin hakika-
ten bankalara ilişkin büyük şi-
kâyetleri var. Faizin serbest ol-
duğu bir ülkede bankanın batı-
şırun da serbest olması lazımdır.
O zaman bankalar kendilerine
çeki düzen vereceklerdir. Türki-
ye'nin sıkmtısı sistemde değil,
uygulamadadır. Bugün uygula-
nan serbest piyasa ekonomisi
değil, komuta ekonomisidir.
— Para politikasını nasıl de-
ğerkndiriyorsunuz?
EREZ — Bugün Merkez
Bankası parasal programı yapa-
maz ve açıklayamaz duruma
gelmiştir. Hatta geçen sene yap-
tığı parasal programın dışında-
ki işlemlere başlamıştır. Merkez
Bankası'nın para programı ülke-
nin Hazine ve Maliye politika-
larına paralel yürütülmelidir.
Yoksa ben Merkez Bankası'yım,
tek başıma parasal programı ya-
par çıkarım, dediğiniz zaman
Türkiye bugünkü noktaya gelir.
T U K E T I C I G O Z U Y L E
Petrol aramasına darbeALt DOĞAN
ANKARA — Petrol Ofisi,
BOTAŞ ve TÜPRAŞ gibi kuru-
luşlann özelleştirilmesine daya-
nak sağlayacak yeni petrol yasa
tasansımn Meclis'te kabul edil-
mesi halinde Türkiye'de petrol
aramalanna büyük darbe vuru-
lacağı belirtiliyor.
Yürürlükte olan Petrol Kanu-
nu'nun 6. maddesine göre ara-
ma ve işletme ruhsatnameleri al-
ma hakkı devlet adma Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı'na
(TPAO) ait bulunuyor. Yasa yer-
li ve yabancı sermaye şirketleri-
ne Bakanlar Kurulu karan ile
aynı nıhsatnamelerin verilmesi-
ne olanak tanıyor. Arama ve
üretim faaliyeti dışındaki pazar-
lama, tasfiye ve depolama faa-
liyetleri ise mevcut yasada
"bdge" alma şartına bağlanıyor.
Bir şirketin belge alabilmesi için
yasada, "arama yaptınmı yapma
ve üretim" koşullan aranıyor.
Türkiye'de halen TPAO, TÜP-
RAŞ, BOTAŞ, DİTAŞ ve PET-
KİM kamu sektöründe, Shell,
Mobil ve BP ise özel yabancı
sektörde "betge" sahibi kuruluş-
lar olarak faaliyet gösteriyor.
Mevcut yasada aynca, arama
yatınmlarını özendirmek ama-
ayla çeşitli teşvikler sağlamyor.
TBMM'de yasalaşmayı bekle-
yen yeni petrol yasasımn getir-
Petrol vasa tasansımn sakıncaları
1 • Arama yatınmı yapmayan şirketîere
'belge' verilmesi, arama yatınmlannı
baltalayacak.
2* Yalnızca dağıtım alanına kayacak
şirketler, arama yapıyormuş gibi
teşviklerden yararlanacak.
3 . Fiyat denetimi kalkınca şirketler
pahahya ithal ettikleri petrolü ucuza ihraç
edecekler.
diği değişiklik ile dağıtım, rafi-
naj ve depolama alanlannda fa-
aliyet gösterebümek için aranan
"arama yatınmı ve üretim" ko-
şullan kaldınhyor.
Petrol Mühendisleri Odası
Başkanı Necdet Pamir yeni yasa
tasansını şöyle yorumladı:
"Petrol sektöründeki kunıluş-
lann da özelleştirilmesi giin-
demdedir. Mevcut yasadaki 6
madde değiştirilmedikçe özel
sektöriin kamuya ait belge ko-
nosn bir hakkı özelleştirme yo-
luyla devralması güçtür. Yapıl-
mak istenen budur. Bu da
Türkiye'de neredeyse tamamen
TPAO Urafından yüriitülmek-
te olan >-atınmlann baltalanma-
sına yol acacaktır."
PMO tarafından haziTİanan
raporda yeni yasarun sakıncalan
şöyle sıralandı:
"— Arama yatınmı ve üretim
yapmayan şirketîere 'belge' ve-
rilmesi, zaten çok sınıriı,risklive
pabalı olan arama yatınmlannı
durduracaktır.
— Yeni yasa ile hampetrol it-
hal ve ihraç fıyatlannın serbest
bırakılması, şirketlerin kendi
kumluşlanmn pahahya aldıklan
hampetrolü işleyip ucuza ihraç
etmelerine ve böylece döviz kay-
bına yol acacaktır.
— Tasanda nıhsatlann süre-
lerinin uzatılması konusu doğ-
nı tanımlandığı takdirde Tür-
kiye'de arama potansiyeli oluş-
turan alanlann fiilen aramaya
kapaülması sonucunu dofura-
caktır.
— Şirketler, sadece pazarla-
ma dağıtım ve tasfiye alanlann-
da çalıştıklan halde aramayı teş-
vik amacıyla getirilen sayısız
maddeden haksız olarak yarar-
lanacakıardır.
— Petrol sektörü, tüm ülke-
lerde riskli ve pabalı arama ya-
tırımlarına, risksiz ve kârlı pa-
zarlama vb sektörlerde kaynak
sağlar. Bu nedenle petrol kuru-
luşlannın özelleştirilmesine ola-
nak tanımrsa üretimini gnnde 20
bin varilden 73 bin varile çıkar-
tan TPAO'nun arama faaliyet-
leri dunna noktasına gelecek-
Ür."
Petrol yasa tasansımn 1989
TBMM komisyonlanna getiril-
mesiyle birlikte dünyanm ünlü
petrol şirketlerinin TüTkiye'deki
petrol pazarlama alanına yöne-
lik ilgisi arttı. Fransız Elf firma-
sı, OYAK Ue birlikte "SELYAK"
adh bir akaryakıt dağıtım şirke-
ti, ABD'li EXXON'un kurulu-
şu ESSO ise Çolakoğlu ile Ulus-
lararası Petrol Ticaret AŞ'yi
(UPET) kurdu. Ttoaco fırması-
nın ise dağıtım pazanna ginnek
için araştu-ma yaptığı belirtili-
yor. Bu şirketlerin Petrol Ofisi-
nin verimli bayilerini 3-5 milyar
arası ücretlerle transfer etme re-
kabetine girdikleri öğrenildi.
ESSO'nun bu yolla bayilerini
40'a yaklaştırdığı kaydediliyor.
Ûnlülerin
otomobilleri
Fransa'da Courcy
Şatosu'nun sahibi
Michel Gatelier'nin
ilginç bir hobisi var.
Gatelier 6200 minik
otomobili şatosunda
sergiliyor.
Koleksiyoncunun elinde
tuttuğu gümüş tepside
ise servetinin en değerli
parçaları görülüyor.
(Soldan sağa) Hitler'in
Mercedes 700 k'sı, eski
ABD Başkanı
Eısenhovver'ın Cadillac
Eldorado'su, Selem
Sultanı'nın arabası,
Papa 6. Paul'ün
Mercedes 600'ü,
Kraliçe Elizabeth'in
Rolls Phantom V'i ve
en önde General de
Gaulle'ün Simca'sı.
(Fbtoğraf: AFP)
6
Obür'Avrupa ile pazarlık
Türkiye ile EFTA arasında işbirliği anlaşması görüşmeleri başlıyor
Ekonomi Servisi — Türkiye ile Avrupa
Serbest Ticaret Birliği (EFTA) arasında ya-
pılacak serbest ticaret bölgesi ve işbirliği an-
laşmasına ilişkin görüşmeler bugün Cenev-
re"de başlıyor.
12 nisana kadar sürecek olan görüşme-
lerde, EFTA'mn (Isvec, tsviçre, Avusturya,
Finlandiya, Norvec, Izlanda) ihracat ve it-
halata yaptığı özel vergi uygulamaları,
Türkiye'nin ihracat ve ithalat politikaları,
fikri mülkiyet ile kamu alımlan konulan dı-
şında anlaşma içi ve dışı tutulacak tarım ve
tekstil ürünleri listesi ele alınacak. EFTA ile
Türkiye arasında serbest ticaret bölgesinin
kurulmasına ilişkin anlaşmanın imzalanma-
sı halinde gümrük vergileri ve kotalann ta-
mamen kaldırılacak olması, özellikle hazır
giyim ve konfeksiyon ihracatçılarının ko-
nuyla ilgilenmesini sağlıyor.
Dışişleri Bakanlığı tarafmdan yürütülen
EFTA görüşmelerine gözlemci olarak katı-
lan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği
(GSD) Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Ab-
ra, EFTA ülkelerinin ekonomik potansiyel-
leri açısından ileride Türkiye için son dere-
ce önem kazanacağını belinerek, görüşme-
lerin olumlu sonuçlanması için ellerinden
geleni yaptıklan söyledi. EFTA ülkelerinin
tekstil ürünlerine uygulanan gümrüklerin
korunması konusunda ısrarlı olduklannı
hatırlatan Abra, GSD'nin EFTA ülkelerin-
deki bu tavrın geçersizliğini ve yanlışlığını
vurgulayan bir rapor hazırlayarak Dışişleri
Bakanlığı'na verdiğini söyledi.
Giyim Sanayicileri Derneği'nin hazırla-
dığı raporda tekstil ve hazır giyim endüst-
risinin Türkiye için önemli bir sanayi dalı
olduğu ve gelecekte de büyük bir ihracat po-
tansiyeli taşıdığı vurgulanarak, gelecek 10
yülık dönemde teknoloji yoğun üretime ka-
yan Türkiye'nin coğrafi konumu ve politik
tercihleri nedeniyle Avrupa pazarlarına yö-
neldiği anlatılan raporda, Avrupa standart-
larında üretime geçıldiğinden bu yana re-
kabetin Pakistan-Hindistan gibi Uzakdoğu
ülkeleriyle değil, Portekiz ve Yunanistan gi-
bi Avrupa ülkeleriyle yapılmaya başlandı-
ğı belirtildi.
Türkiye ile Portekiz ve Yunanistan'm EF-
TA ülkelerine yaptıklan ihracatın rakamsal
olarak kıyaslandığı raporda, tekstil ve kon-
feksiyonda Almanya pazarının yüzde
10'una hitap eden Türkiye'nin EFTA için-
de yüzde 1.7'lik paya sahip olmasının, çö-
zülmesi gereken bir sorun olduğu vurgulan-
dı. Sorunun gümrük oranlanndan kaynak-
landığı anlatılan GSD raporunda, Avrupa-
nm iyi bir iş ortağı olan Türkiye'nin EFTA
içinde Avrupalı rakipleri ile eşit haklara sa-
hip olması gerektiği bildirildi.
MERAL TAMER
KAUFHOF'tan şikâyetçiyiz
Kaufhof'tan şikâyetçiyiz.
Evet, yanlış okumadınız. Almanya'nın yay-
gın mağazalar zinciri Kaufhof'un Frankfurt
şubesinden şikâyetçiyiz bu hafta...
Türkiye'deki tüketici sorunlarını bitirdiniz
de sıra Almanya'ya mı geldi diye soranları-
nız olabilir. Siz okurlanmızdan aldığımız mek-
tuplar arasında ilk kez yurtdışındaki bir fir-
mayla ilgili şikâyet dile getirilmiş ve bizden
yardım istenmiş. Bize ilginç geldi. Umarız
sizler de ilgiyle okursunuz.
Gelibolu'dan yazan okurumuz Yavuz
Şentürk, yıllardan beri köşemizi izlediğini ve
bu çerçevede kendi haklarına da sahip çık-
tığını, Almanya'daki Kaufhof fırmasıyla kar-
şılaştıkları sorunda da önce aynı yolları iz-
İeyerek çözüm aradıklarını ancak başarama-
yınca bize başvurduklannı belirtiyor.
Okurumuz sorunu-
nu şöyle özetliyor:
"Geçen yıl 27
ağustos-21 eylül ara-
sı yurtdışında bulun-
duk. Gezimizin büyük
bölümünü de Frank-
furt'taki dayımın evin-
de geçirdik. Türkiye'-
ye dönmeden önce
oranın en büyük ma-
ğazalarından Kauf-
hof'tan bir çay seti al-
mak istedik. Mağaza-
daki teşhirde beğen-
diğimiz çay setini pa-
ketlemek istediğimiz-
de görevli kasaya
ödeme yapmamızı,
bu arada seti hazırla-
yacaklanm söylediler. Biz ödeme yaptık, iş-
lemler bittiğinde seti kendi orijinal karton am-
balajında önümüze getirdiler. Ben ambalajı
açıp, eksiği-kırığı var mı diye bakmak istedi-
ğimde dayım "buralarda böyle şey olmaz"
deyince paketimizı aldık. Aynı alışverışte dük-
kândan 3 adet tek fıncan da almıştık.
Türkiye'ye döndükten ve Gelibolu'ya gel-
dikten sonra çay setini ambalajından çıkar-
tıp yerine yerleştirmek istediğimizde büyük
düş kırıklığına uğradık. Çünkü 6 tabağa karşı
5 firtcan vardı. Durumu hemen Kaufhof ma-
ğazasına bir mektupla bildirdik. Bize karşı
zamanında yanıt verdiler ve marka bildirdi-
ğimiz halde bir markanın çok çeşitli desen-
leri bulunduğunu bu nedenle fincanın fotoğ-
rafını göndermemezi istediler.
Bu arada ikinci mektubumuzda, galiba
fazla iyi niyetli ve saf olmamızdan olacak, fo-
toğrafla birlikte aldığımız 3 tek fincandan, 3
tek daha istediğimizi belirttik. Yine hemen
yanıt geldi bu kez 3 fincanı yollayabilmek için
kredi kartı numaramızı istediklerini belirtiyor-
lar ve 3 fincanın 10 mark civanndaki posta
masrafıyia birlikte 50 mark dolaylannda tu-
tacağını yazıyorlardı. Biz de üçüncü mektu-
bumuzda kredi kartı numaramızı bildirdik.
Ama ondan sonra ses seda çıkmadı. Umut-
la malımızı bekleyip de alamayınca şubatta
bir mektup daha yazdım. Yine cevap alama-
yınca, bu kez istanbul'daki Alman Başkon-
solosluğu'na başvurdum. Onlar da bir şey
yapamayız dediler.
Şu anda büyük bir kızgınlık ve düş kırıklı-
ğı içindeyim. Çünkü orada yasadığımız bir-
kaç olumlu örneğin de etkisiyle genelde Al-
manya ve Almanların, özelde de büyük bir
mağazanın yabancı bile olsa tüketiciye kar-
şı bu denli kayıtsız kalabileceğini düşünme-
miştim." Okurumuz bu mektupla birlikte
bize Kaufhof'tan ba-
yan Voges ımzasıyla
gelen 2 mektubun fo-
tokopilerıni de gön-
dermiş. Bu mektup-
lardaki telefonlardan
bayan Voges'e ulaşa-
rak durumu öğrenme-
ye çalıştık. Vtoges, ön-
celikle Türkiye'den bir
gazeteden bu neden-
le arandığına şaşırdı.
Ama ardından olduk-
ça lakayt bir tavırla
kendisinin durumu il-
gili departmana aktar-
dığını, onların da bu
fincanları göndermiş
olmaları gerektiğini,
dolayısıyia konunun kendisi açısından kapan-
mış olduğunu söyledi.
"Müşterl almadım dlyorsa bunu neden
araştırmadınız?" dediğimde, "Araştırdım.
Yolladıklannı söylediler. Onun için mesele
kapandı" dedi. Müşterinin konuyu öğ-
renmek üzere yazdığı mektuba neden ya-
nrt vermek gereğini duymadınız?" deyin-
ce de "Türkiye'ye yazmak masraflı
oluyor" gibisinden bir yanıt aldık. Bayan Vo-
ges'e paketi ne şekilde gönderdiklerini, im-
za mukabili teslim yoluyla gönderdilerse, pa-
ketin ulaşıp ulaşmadığının da ortaya kolay-
lıkla çıkabileceğini hatırlattık. "Ucakla gön-
dermişler. İmza konusunu araştıracağım
ve sonucu Yavuz Şentürk'e yazılı
bildireceğim" yanıtını verdi. Ama genelde
müşteri sorunlanna pek duyarlı yaklaşıyor gi-
bi değildi.
Bu konuyu sıcağı sıcağına yazmak istedik.
Gelişmeleri izleyip, sonucu yeniden yazaca-
ğız. """ek başına bu örneğe bakarsak, Türki-
ye'de Kaufhof'tan daha duyarlı çok sayıda sa-
tıcı bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
T U K E T İ C İ N İ N S E S İ
Etiketi ezberiemek mi gerek?
Geçen yıl kış ucuzluğunda
Yargıcı'dan eşime krem rengi,
yaka ve kolları hardal rengi gü-
deriden bir anorak aldtk. Mon-
tun temizlenmesi gerektiğinde
içine baktım, hiçbirtemizleme
talimatı yoktu. Bunun üzerine
otomatik çamaşır makinesin-
de ılık suyla yıkanabileceğini
düşündüm. Ancak anorak
makineden çıktığında kol ve
yaka ağzındaki tüm güderiier
etraflarını boyamıştı. Nişanta-
şı Yargıcı'ya gittim. Ancak ba-
na biraz da kaba bir tavırla
üzerinden 1 yıl geçmiş bir
mont için bir şey yapamaya-
caklarını, ayrıca montun üze-
rinde yıkama talimatının kar-
ton etiket olarak yazılı olduğu-
nu belirttiler. Belki bu anorağı
yıkamamam gerektiğini kendi
sağduyumla anlamam iazım-
dı. Yani burada hatalıyım. Fa-
kat hâlâ neden Yargıcı firma-
sıntn tüm normal iirmalar gi-
bi giysinin içine bir etiket
koymak yerine, giyilebilme-
si için kopartılıp atılması ge-
reken bir etikete temizleme
talimatı yazdığını anlayabil-
miş değilim. Demekki Yargı-
cı'dan yaptığımız alışverişler-
de, giysilerin üzerindeki yıka-
ma talimatlarını ezberlememiz
gerekecek, ezberlenemiyorsa
üzerlerine hangi giysilere ait
olduğuna dair notlar düşülüp
saklanacak. Ayrıca Yargıcı
markası yalnızca malın sezo-
nu için geçerii. Üzerinden se-
zon geçince mal gibi marka
da zaman aşımına uğruyor.
Tülin Danış-İstanbul
7 argıcı mağazaları Genel Koordinatörü Yasemin
Vazıcı ise "Aradan bir yılı aşkın zaman geçmiş bir
mal için yapabileceğim bir şey yok. Aynca
kullanma kılavuzu üzerine dikilecek mal vardır,
dikilemeyecek mal vardır. Güderiyi otomatik
makinede yıkamışlarsa ben ne yapabilirim?" diyor.
Dodanlı malı değiştirmiyor
Suadiye Dodanlı mağaza-
sından 13 mart günü 200 bin
liralık alışveriş yaptım. Aldığım
eşyalar arasında 64 bin 500 li-
ralık bir banyo paspası da var-
dı.
Paspas naylonla sıkıca ka-
patılmış olduğu için alırken aç-
mak mümkün değildi. Ancak
eve gelip açtığımda paspasın
tüylerinin çok seyrek olduğu-
nu ve dibinin lastiğinin görül-
düğünü fark ettim. Dodanlı'ya
geri götürdüm, diğer banyo
paspasları da aynıydı. Bunun
üzerine başka bir malla değiş-
tirmek istedim. Ancak kabul
edilmedi. Değiştirme işlemi
sadece aynı malla yapılabılır-
miş. 65 bin liram bu durumda
çöpe mi gidecek?
Yüksel Kılıçturgay - İstanbul
JArkadaşlarımız Dodanlı mağazası yetkilileriyle
görüştüler ve öğrendik ki gerçekten de okurumuzun
dediği gibi Dodanlı sadece aynı malı hatalıysa bir
başkasıyla değiştiriyor, bir malı geri verip başka bir
mal alınmasına olanak tanımıyor.
Haberleşme kopukluğu mu var?
Erzincan'da görev yapmak-
tayken Milliyet Pazarlama Mil-
pa'nın "süper markalar, sü-
per fırsat" adıyla başlaugı bir
kampanyaya katıldım ve 173
bin lira peşinat yatırdım. Bu
arada tayinim çıktı ve Eylül
1990'da Antalya'nın Elmalı il-
çesine geldik. Milpa şartlarını
yerine getirmek için İş Banka-
sı şubesine gittiğimde (kefille-
rimle birlikte) bilgisayara geç-
mediklerini, şubelerinin bu iş-
lemleri yapmadığını Antalya1
ya gitmem gerektiğini söyledi-
ler. Durumu mektupla Milpa-
ya bildirdim ve mücbir sebep-
ler nedeniyle kampanyaya de-
vam edemeyeceğimi bikjirerek
ödedığim peşinatı geri iste-
dim.
Ancak aradan 1 ay geç-
tikten sonra Milpa, bu mektu-
bu almamış gibi benden KDV
farkını istedi. Yeniden durumu
bildiren bir mektup yazdım,
ancak bu kez Milpa'dan ban-
ka işlemlerimi tamamlamamı
isteyen bir mektup aldım. Yi-
ne oturup ayrıntılı bir mektup
daha yazdım. Ama bunlara
rağmen 16 ocakta Milpa'dan
3. mektubu alınca bu kez size
yazıyorum. Ben Milpa'dan bu
peşinatı alamayacak mıyım?
Birsen Müftüoğlu - Antalya
URETICIYE
TEŞEKKUR
ECE TAÇ üzmedi
Ece Taç firmasından al-
dığımız su ısıtma cihazı bir
müddet kullandıktan sonra
arızalandı. Garanti belge-
sinde, garantinin geçerii ol-
ması için cihaza dışarıdan
müdahale edilmemesi şartı
olduğu halde eşim onar-
maya kalkışarak bu mad-
deyi ihlal etti. Sonuçta ba-
şarılı olamayınca garanti
kapsamına girmememıze
rağmen cihazı servisine
gönderdik. Çok kısa süre
içinde cihazımız, yenisiyle
değiştirilmiş olarak geri
döndü.
Sevgül Taviloğlu-İzmir
ŞANOta
tesekkür
İki yıl önce aldığım ŞA-
NOL marka mini fırınım bo-
zuldu. Atölyesine götürdüm
ve garantisinin bitmiş oldu-
ğunu söyledim. Buna rağ-
men hem bozuk olan mini
fınnımı hem de daha büyük
bir başka fırınımı, hiçbir üc-
ret talep etmeden tamir
edip geri verdiler. ŞANOL'a
tesekkür.
Çiçek Abbasgil/İstanbul
ÇARŞI'nın jesti
BEYMEN ÇARŞI mağa-
zaları Sultanhamam Şube-
si'nden almış olduğum 2
ayakkabı, imalat hatası so-
nucu bozuk çıkmış, fakat
aytarca gidip gelmeme rağ-
men ne gerçekten tamir
edilmiş ne de başka malla
değiştirilme konusunda ça-
bagösterilmişti. Birden ak-
lıma, ÇARŞI mağazalannın
Bakırköy'deki merkezine
faks çekip durumu bildir-
mek geldi. Ve hiç de umut-
lu olmamama rağmen Sa-
yın Aytuğ İğneli hanımdan
"Ayakkabtlan istediğiniz
zaman geri götürüp her-
hangi bir malla değiş-
tirtniz" cevabını aldım. Yıl-
lardır alışveriş ettiğim Çar-
şı mağazalannın bu üst dü-
zey yöneticisine tesekkür.
Günsü Akçagöz-İstanbul