Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nr. 35/ 2008 29 AUGUST 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Rusya’ya göre ittifak, Karadeniz’deki savaş gemisi sayısını 10’a çıkardı NATO yerleşiyor Geçiş Dönemi? Türkiye’nin bir geçiş dönemini yaşadığı kesin; ama, bu dönemden sonra nasıl bir Türkiye’nin ortaya çıkacağı sorusu kaygı vericidir. Başbakan Erdoğan’ın konuşmaları, son seçimde yüzde 46 küsur oy alan AKP’nin tek başına yürüyeceğine ilişkin öngörüyü güçlendiriyor. ? Nitekim Başbakan her tür uzlaşmayı kesin bir dille reddederek şu sözleri dile getirmiştir: “Zaman zaman birileri diyor ki uzlaşma, uzlaşma, uzlaşma... Uzlaşma milletle olur.” Bu fikrinin altını Başbakan şu tümceyle de çiziyor: “Biz milletle uzlaşmışız.” Başbakan Erdoğan daha önce ‘iktidar’ ile ‘egemenlik’ kavramlarını birbirine karıştırmıştı; bu kez de AKP’ye oy veren yüzde 46’lık ‘seçmen kitlesi’ni ‘millet’ kavramıyla karıştırıyor. Dileriz ki bu kafa karmaşasını Türkiye şimdiden boyutları hesap edilemeyecek bir faturayla ödemez. ? Ancak Başbakan’ın hedefine doğru inatla yürüyeceği artık belli olmuştur; anamuhalefeti hiçe saymaktadır. Bin bir riziko içeren bölgede Türkiye’nin kendi içinde bütünleşememesi bir talihsizliktir; artık kentlere sıçrayan terör de güven ve huzuru büyük çapta baltalamaktadır. Bu gibi durumlarda gözler devlet adına birliği ve beraberliği vurgulayan Cumhurbaşkanına çevrilir... Ancak Çankaya’da oturan Abdullah Gül’de böyle bir kimlik görülemiyor; Cumhurbaşkanı olmadan önceki siciliyle Çankaya’ya çıktıktan sonraki tutumu birbirine eklendiğinde Sayın Gül’ün tüm halkı, ulusu, ülkesi ve devletiyle Türkiye’yi kapsayacak bir yapıya sahip olmadığı artık açıkça ortaya çıkmıştır. Yalnız AKP’nin oylarıyla Cumhurbaşkanlığına seçilen Gül “Kayıp Trilyon Davası”ndaki konumuyla da ne kadar yanlı olduğunu sergilemiştir. Cumhurbaşkanı için Sayın Necmettin Erbakan’ın söylediği şu sözler bir gerçeğin ifadesidir: “Onlar (Gül dahil) bizim talebelerimiz ve taraftarlarımızdır.” Sayın Cumhurbaşkanı’nın her şeyden önce bu sözleri yalanlaması ve “evrakta sahtecilik” suçlamasından mahkemede aklanması gerekir. ? Evet, sonuçta Türkiye bir geçiş dönemini yaşıyor. Anayasa Mahkemesi’nin kararında AKP’nin laiklik karşıtı eylemlerin merkezi olduğu saptanmıştır. Geçiş döneminde Türkiye’nin, kimliği açık liderlerin kılavuzluğunda nereye sürüklendiği de bellidir. Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet yaşadığı bunalımı aşabilirse Türkiye kurtulabilir; yoksa bu gidişatın sonu iyi görünmüyor. C Füze yüklüler Rusya Genelkurmay Baş kanı Anatoliy Nogovitsın, Karadeniz’deki NATO gemilerinin sayısının 10’a ulaştığını ve bunun kısa bir süre içinde 18’e çıkacağı bilgisine ulaştıklarını söylerken Rus istihbaratından bir kaynak da Karadeniz’deki NATO gemilerinde, 100’e yakın Tomahawk füzesinin bulunduğunu ve NATO’nun Karadeniz’de Rusya’yı hedef aldığını ileri sürdü. NATO’nun Gürcistan’da çökertilen altyapıyı yeniden inşa ettiği bildirildi. Sert mesajlar Rusya, misilleme olarak NATO’nun üst düzey yetkililerinin ülkeye yapacağı ziyareti askıya almayı ve NATO ile ortak operasyondan çekilmeyi planlıyor. Rusya’nın NATO Temsilcisi Ragozin, Rusya’nın G. Osetya’daki Gürcü saldırganlığına verdiği karşılığı NATO’nun “aşırı güç kullanımı” olarak değerlendirdiğini anımsatarak, “Yugoslavya’yı bombalayan NATO, Rusya’ya aşırı güç kullanma suçlamasında bulunamaz” dedi. Haberi 18.Sayfada GÜRCİSTAN PARÇALANIYOR Rusya’dan rest Son sulak alan da kurudu Son 90 yılda yüzde 85 oranında küçülen Tuz Gölü’nün çevresindeki Küçük Göl’ün de kurumasıyla sulak alan kalmadı. Yapılan araştırmalara göre son 90 yılda Tuz Gölü’nün suyla kapladığı alan 32 bin hektara kadar geriledi. Havzanın son sulak alanı olarak kalan, geçen yıl flamingoların akın ettiği, beslendiği 200 hektarlık Küçük Göl de fazla dayanamadı. (Fotoğraflar: AA) AKP denetim sevmiyor İktidara geldiği 2002’den bu yana 1018 müfettiş hakkında soruşturma açıldı, 138’i ceza aldı Müfettişleri yıldırma politikası Kamu kurum ve kuruluşlarındaki teftiş kurullarını kaldırmak için yasal düzenlemeleri gerçekleştiremeyen AKP iktidarı, müfettişleri baskı altına alıyor. Yolsuzluklarla mücadele eden ve bu konuda kamunun en güçlü silahı konumunda olan müfettişler soruşturma ve görevden alma yöntemleriyle yıldırılmaya çalışılıyor. AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana hakkında soruşturma açılan müfettişlerden 138’ine disiplin cezası uygulandı. 62 müfettiş ise görevinden alınarak başka kadrolara atandı. Parlamentonun onayından bir gün sonra Rusya lideri Medvedev, Abhazya ve G. Osetya’nın bağımsızlıklarını tanıdığını açıkladı. Medvedev, Rusya’nın Soğuk Savaş dahil hiçbir şeyden korkmadığını söyledi. ABD ve Avrupa ülkelerine göre Rusya’nın kararı kabul edilemez. Deniz BERKTAY’ın haberi 18. Sayfada ‘Türkiye için felaket olur’ Yolsuzlukları eleştirdiği için Sağlık Bakanlığı’ndaki başmüfettişlik görevinden alınan DENETDE Başkanı Ergüven, baskı altındaki müfettişlerin tarafsız olarak görevlerini yerine getirmelerinin engellendiğini vurguladı. Avrupa’da denetim güçlendirilirken Türkiye’nin denetimsizleştirildiğine dikkat çeken Ergüven, “Denetimsizlik yolsuzluğu, bu da kayıt dışılığı beraberinde getirir. Türkiye’nin en büyük sorunu yolsuzlukları besleyen kayıt dışılıktır. Denetimsizlik yönetimin hukuktan sapmasına da neden olur” dedi. Haberi 5. Sayfada Fuat Saka’dan ‘Lazutlar 2008’ Fuat Saka, yeni Lazutlar’ını iki yıllık bir çalışma sonunda yayımladı. Fuat Saka “Lazutlar 2008”de Karadeniz ve Batılı müzikal tarzları 40 yıllık müzikal deneyimiyle dolu bir potada eritiyor. Saka, yeni Lazutlar’ı “Batı’nın armonisini, bölgenin kıvrak melodisini, ritmini ve dörtlüklerini bir potada eritmeye çalıştım” diye anlatıyor. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada Toplumsal haksızlığa ayna tutan bir göçmen ağrısı Almanya’da son 10 yılda büyük yaygınlık kazanan “Türkçe Rap”in, Almanya’daki Türk toplumunun yaşam koşullarından kaynaklandığı bir kez daha vurgulandı. Bir protesto biçimi olarak “Türkçe Rap”in, koşullar kökünden değişmedikçe varlığını sürdürmesinin doğal karşılanması gerektiği hatırlatıldı. Osman ÇUTSAY’ın haberi 4. Sayfada Rusya haklıydı ama amaç saptı Rus basınına demeç veren ABD’nin yeni Moskova Büyükelçisi Valery, ABD’nin Gürcüleri bu harekâta girişmemeleri için uyardığını, ancak sözünü dinletemediğini öne sürdü. Büyükelçi, Rusya’nın Güney Osetya’daki duruma müdahale etmede haklı olduğunu, ancak amacının dışına çıktığını söyledi. Deniz BERKTAY’ın haberi 10. Sayfada TPAO’da ‘kıyafet’ skandalı AB Eğitim ve Gençlik Programları “Gençlik Değişim Projesi” kapsamında Batman’da bulunan 18 yabancı öğrenci, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) tesislerine, kızların kıyafetleri “fazla açık” olduğu için alınmadı. Proje sorumlusu Özbek, kız öğrencilere TPAO’nun güvenlik görevlilerinin “Nataşa” yakıştırması yaptığını belirtti. Haberi 3.Sayfada