06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 C GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK haberlerin devamı 15 AĞUSTOS 2008 CUMA Huylu Huyundan Vazgeçer (mi?) artisi kapatılmaktan ve ceza almaktan bir oyla kurtulan RTE acaba “hükümetinin (tabii kendisinin) ekonomik ve siyasal istikrar açısından büyük risk oluşturduğunu” öne süren iç ve dış yorumları dikkate alacak mı? Ünlü dergi The Economist, bu soruya yanıt ararken “...başarısızlıkla sonuçlanan üniversitedeki türban yasağını kaldırma girişiminde olduğu gibi laik kesimleri provoke etme konusunda ısrarcı olabilir...” diye yazıyor. RTE’nin Yargıtay ve Danıştay’a yaptığı iadei ziyareti yüksek yargı organlarının başkanları olumlu karşıladılar. Örneğin Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, kısa açıklamasında ziyareti “son derece olumlu” buluyor. Daha önceleri de söylediği bir sloganı yineliyor, “Biz kavga yanlısı değiliz” diyor. İyi de, ne çare bu söz tek taraflı. Gerçeker’in basına yaptığı açıklamadaki öğelere Yargıtay’ı ziyaretinden sonra değinmiyor RTE. Başkanın yeni bina dışında, özenle vurguladığı Yargıtay Yasası’ndan söz etmiyor. Oysa siyasal iktidarın, Başbakan dahil irili ufaklı iktidar sözcülerinin Yargıtay’a ve yargıya saldırıları unutulur olaylardan değil. Unutulduğu varsayılsa bile bu olaylar belleklerde tazeliğini koruyor. ??? AKP hükümetinin yargıya önümüzdeki dönemde saldırılarda bulunmayacağına kim güvence verebilir? Türban konusunda Yargıtay’ın, Danıştay’ın yazılı uyarılarına omuz silken, bu uyarılara karşı anayasanın iki maddesini türbanı serbest bırakma uğruna değiştiren ve... Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla başını yargı duvarına vuran RTE ile Yargıtay ve Danıştay başkanlarını ziyaretiyle umutlu, olumlu işaretler veren RTE, aynı kişi. RTE’den olumlu işaretler almış olmalı ki, Yargıtay Başkanı Gerçeker, “aceleye getirmeden yeni bir Yargıtay Yasası hazırlayacaklarını” söylüyor. Bu yasa tasarısıyla yargı siyasal iktidarın müdahalelerinden kurtulacak mı veya RTE, daha önceki yıllarda olduğu gibi Yargıtay’a kelepçe vuracak yasal girişimlerinden vazgeçecek mi? Son istasyon Yargıtay’ın bağımsızlığını pekiştirecek bir yasaya onay verecek mi? Bu ve benzeri sorular, RTE’nin verdiği sözlerden bir süre sonra tam tersine yönelen, vaatleri bir hamlede silen kimliğinden kaynaklanıyor. ??? Hemen her alanda olduğu gibi yargıda da sıkıntı, bunalım, gerilim; inandırıcı, güven verici bir portre çizmeyen RTE’den kaynaklanıyor. Anayasa Mahkemesi’ne açılan kapatma davasından ve sonuçlarından hayli ders almış mı almamış mı? İadei ziyaretlerdeki olumlu tutumu sürecek mi sürmeyecek mi? Önümüzdeki günlerde soruların yanıtlarını RTE’nin davranışları ve uygulamaları ortaya koyacak. RTE nedir, ne değildir, yakın geçmişteki olaylardan ne ölçüde ders aldı veya almadı, bir kez daha göreceğiz. Sorunların temelinde şu soru yatıyor: RTE, yüzde 47 oyu “halkın verdiği açık çek” diye yorumlamaya devam edecek mi? Kapatma davasına karşın AKP oylarının yüzde 49’lara yükseldiğinin altını çizen sözleri, aksini gösteren ilk işaret... 2009’un martındaki yerel seçimlerde oyları yükselecek olursa; RTE’nin bugün göstermeye çalıştığı olumlu yüzün yerini, yine yeni gerilimlere yol açabilecek aykırı bir yüze bırakması elbette bir olasılıktır ama yabana atılacak bir olasılık, hatta beklenti de değildir. Huylu huyundan vazgeçer mi sorusu geçerliliğini koruyor! Şehitlere son görev Erzincan’ın Kemah ilçesinde düzenlenen saldırılarda şehit düşen askerler son yolculuklarına uğurlandı Haber Merkezi Erzincan’ın Kemah ilçesi kırsalında teröristlerce yola döşenen mayının askeri aracın geçişi sırasında patlaması sonucu şehit olan 9 askerin cenazeleri, Erzincan Askeri Hastanesi’ndeki törenin ardından memleketlerine gönderildi. Şehit askerler memleketlerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Erzincan Askeri Hastanesi’ndeki törende konuşan 3. Ordu Komutanlığı Protokol Subayı Binbaşı Adnan Bardakçı, terör örgütünün son çırpınışlarını yaşadığını söyledi. Törene katılan şehit Kurmay Yarbay Şamdancı’nın eşi Emine Şamdancı, 22 aylık oğlu Tahsin Behiç Şamdancı, kayınpederi Ali Türkmen ve kayınvalidesi Elif Türkmen şehit yarbayın tabutunun başına gitti. Şehit yarbayın eşi, oğluna babasının fotoğrafını göstererek “Oğlum bak baban geldi. Baban cennete gitti, seni oradan görüyor” diyerek gözyaşı döktü. Törene katılan Şehit Uzman Çavuş Gökhan Kuvat’ın kardeşi Erhan Kuvat ise kendisinin polis olduğunu belirterek “Merak etme kardeşin polis, Güneydoğu’ya gidecek” dedi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Ruskasya! afkaslar’daki savaşın adını koymada kimsenin şüphesi yok: ABDRusya çekişmesi! 1991’de Sovyetler’in çökmesinin ardından yeniden kurulmaya çalışılan “dünya düzeni” bir türlü barış tutmuyor. Bu gidişle de tutması zor. Zira, hedeflenen dünya düzeni tek kutuplu bir yapıyı dayatmaktan başka bir şey değil. Bu da her seferinde inceldiği yerden kopuyor. Afganistan’ı işgal eden ABD, komşu ülkeleri de kontrolü altına alarak Çin’e ve Rusya’ya karşı, “ortanızda ben varım” dedi. Irak’ı işgal eden ABD, bütün dünyaya “petrol kaynaklarında ben varım” dedi. Gürcistan’ı, Ukrayna’yı renkli devrimlerle kendi renklerine bağlayan ABD, “enerji geçiş yolları benden sorulur” dedi. Rusya da Gürcistan’a karşı “orantısız güç” kullanımını da göze alarak ABD’ye sesleniyor: O kadar da uzun boylu değil! Boyu ne kadar? Henüz tam olarak ölçüldüğünü söyleyemeyiz! Rusya’nın Gürcistan’a karşı orantısız güç kullanmasının nedeni, karşısında ABD’yi gördüğü için olabilir! Ortaya çıkan tabloyu, Moskova’nın bütün dünyaya şu mesajı vermek istemesi olarak da yorumlayabiliriz: Artık dünyayı tek kutuplu olarak yorumlamayın! Bu durumda Rusya’nın Kafkaslar’ı başka türlü okuduğunu söyleyip yakıştırmamızı yapalım: Ruskasya! ??? Görünüm ABDRusya çekişmesi ama bunun ardında yatanın enerji olduğunu söylemek için uzman olmaya gerek yok. Rusya, Orta Asya’daki enerji kaynaklarının batıya ulaşmasında tek merkez olmak istiyor. Kendi doğal zenginliklerini de buna katarak “enerji diplomasisi” diye adlandırabileceğimiz yeni bir güç alanı oluşturdu. 2 yıl önce yılbaşı gecesi batının doğalgazını keserek ne demek istediğini kısa yoldan söyleyen Rusya, Gürcistan’ın üzerine çullanarak da benzer mesajını veriyor. Gürcistan Kafkas boğumunda hem küresel güçler hem de bölgesel aktörler için çok önemli bir ülke. Bölge ülkelerinin şöyle bir hatlaşma içinde olduğu dikkati çekiyor: 1 TürkiyeGürcistanAzerbaycan... 2 ErmenistanRusyaİran... Haritaya bakıldığında bu hatlaşmanın, rahat yürüyecek bir yapı olmadığı hemen anlaşılacaktır. Ancak yakın geçmişteki taraflaşma bu durumu beraberinde getirdi. Azerbaycan topraklarının beşte birini hâlâ işgal altında tutan Ermenistan, Rusya’yı koruyucu kalkan olarak görüyor. İran da ABD’nin karşısında kim varsa, ona yakın. ??? Türkiye’nin de içinde bulunduğu hat ise ABD ile birlikte bölge politikası yürütüyor. Ankara’dan ilk iki gün ses çıkmadı. Ne Cumhurbaşkanı ne Başbakan, Türkiye’nin tutumunu açıkça ortaya koyan bir açıklama yaptı. Başbakan’ın gündeme getirdiği “Kafkas Paktı” 2000 yılında yapılmış, bugünkü sıcak ortamda güncelleştirilmesi zor bir proje. Buna karşılık Rusya, Türkiye’yi de krizin içine katarak şunu söyledi: Gürcistan’a askeri yardımda bulunanlar da suçludur! Aman dikkat, diyoruz... Türkiye’nin çıkarı bağımsız, kendi kararlarını kendisi verebilen bir Gürcistan’dan yana. Ancak, Rusya’yı açıkça karşımıza alacak tavırların da ters teptiğini yakın geçmişte gördük. Kısa bir anımsatma: 90’ların ortasında Karadeniz’de Avrasya Feribotu’nu kaçıran Çeçenlere, Ankara “bizim çocuklar” diye davrandı. Bu olaydan birkaç ay sonra Rus Meclisi Duma’nın alt katlarında bir bölüm açıldı; PKK bürosu! Türkiye, geleneksel dış politikasını değiştirmeden komşularıyla barış içinde, küresel güçlerle de “iki eşit devlet” anlayışı içinde Kafkaslar’a yaklaşmalı... P K Erzincan MALATYA’DAN İKİ ŞEHİT Kara Pilot Kurmay Yarbay Miktad Şamdancı ve jandarma uzman çavuş Selim Kabataş için Malatya Şehir Mezarlığı’ndaki camide düzenlenen törene, şehitlerin aileleri, yakınları, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız, Malatya Valisi Halil İbrahim Daşöz, bazı Malatya milletvekilleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Yarbay Miktad Şamdancı‘nın 22 aylık oğlu Tahsin Behiç Şamdancı, babasının tabutuna dokunurken duygusal anlar yaşandı. Kılınan namazın ardından Şamdancı ve Kabataş’ın cenazeleri Şehir Mezarlığı’ndaki şehitlikte toprağa verildi. Elazığ Kemah’ta şehit düşen 9 asker düzenlenen törenin ardından memleketlerine gönderildi. Şehit cenazelerinde yakınları büyük üzüntü yaşadı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR / EMRE DÖKER / AA) BAŞBAKAN PROTESTO EDİLDİ Şehit er Barış Demir için İzmir Bostanlı Beşikçioğlu Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Devlet Bakanı Mehmet Aydın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bazı İzmir milletvekilleri, şehit erin ailesi ve çok sayıda yurttaş katıldı. Şehit er Demir’in cenazesinin taşınması sırasında yurttaşlar Başbakan Erdoğan’ı, “Bu asker yatmadı, vatanını satmadı” sloganıyla protesto etti. Erdoğan’a “PKK’yi azdırdınız” diye tepki gösteren Fırat Teker adlı yurttaş gözaltına alındı. Yuhalamaların arasında cenazenin arkasına gelen Erdoğan’ın moralinin bozuk olduğu gözlendi. Şehit er, törenin ardından Menemen Kubilay Mezarlığı’nda toprağa verildi. Jandarma Uzman Çavuş Gökhan Kuvat Elazığ’da, Jandarma er Abdullah Aydın Emer Adana’da ve Jandarma er Önder Muratoğlu İstanbul’da düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Şehit erler Abdurrahman Bolat Hatay’da, Adem Bilaloğlu İzmir’de ve Murat Atsen Samsun’da toprağa verildi. İzmir İstanbul Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın raporundan: Gelecekteki emniyetin dizaynı için çalışıyorlar Gülen’in ‘emniyet’ çalışması Ergenekon iddianamesinde yer alan emniyet istihbaratının raporuna göre Fethullahçılar öğrenci polisleri hedef seçti. Raporda, cumartesi ve pazar günleri öğrencilerin, sınıf imamlarının belirlediği adreslerde 56 saatlik eğitim çalışmasına katıldıkları ifade edildi. le hareket noktası olarak seçtiği polis kolejleri, akademisi ve okulları içindeki faaliyetlerini, teftiş kurulunun yazısına bağlı olarak askıya aldıkları anlatılırken “Buna rağmen sempatizan kadroları ile bağlarını zayıflatmamak için toplantı ve çalışmalarını yoğun olarak sürdürdükleri ve illegaliteye son derece bağlı kaldıkları gözlenmiştir” denildi. EKİ ÖĞRENCİLERİ SEÇİYORLAR’ Örgüt elemanlarının Ankara Polis Koleji öğrencilerinin yüzde ellisine yakın bir kesimi ile çeşitli şekillerde temas kurduğu vurgulanan raporda, şu belirleme ve değerlendirmeler yer aldı: “Kendilerine yakın olanlar üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarak yürütmektedirler. Örgütün yapılanmadaki temel stratejisine bağlı olarak, devlet dairelerinin önemli yerlerine yerleşme planını, en tabandan uygulamaya koymaları teşkilatımızda da gözlenmektedir. Gelecekte emniyet teşkilatının bürokratlarını oluşturacak polis koleji öğrencilerinin, koleje seçiminden itibaren her aşamada sistematik bir çalışmanın yürütüldüğü görülmektedir. Örgütün tüm yurt sathında çeşitli görünümler altında kurulu bulunan vakıf ve evlerde ailelerinin izni ile yetiştirilen zeki, çalışkan öğrencilerin meslek okullarına yerleştirilme planında polis kolejleri de payını almıştır. ” edilirken sınıfların ve okulun kendi bünyesinde sorumlu imamlarının olmasına karşın örgüte karşı asıl sorumlu olanın dışarıdan bir üniversite öğrencisi olarak yapılandıkları anlatıldı. Raporda, cumartesi ve pazar günleri öğrencilerin, sınıf imamlarının belirlediği adreslerde 56 saatlik eğitim çalışmasına katıldıkları belirlemesi yapılırken polis koleji ile polis akademisi öğrencilerinin birbirleri ile karşılaştırılmamasına özen gösterildiği belirtildi. Bir örneğe yer verilen raporda öğrencilerin bir terziye ait işyerinde sivil elbise giyip belirlenen toplantı evine gittikleri vurgulandı. Yapılan toplantılarda masumane sohbet ve çay partilerinden sonra Nur Külliyatı ile ilgili kitapların okunması ve açıklamaları yapılarak Fethullah Gülen’in kaset ve videolarının izlettirildiği belirlemesi yapıldı. Raporda, öğrencilerin konulara olan yatkınlıklarına göre değişik grup toplantılarına katıldıkları kaydedildi. Raporda, tüm öğrencilerden sorumlu olan ve direkt Gülen’den talimat alan kişiye “Ankara Valisi” dendiği anlatıldı. Örgütün, önemli haberleşmelerde kurye kullandığı ve telefon görüşmesini asgari seviyede tuttukları anlatıldı. Assos’un topografik haritası çiziliyor Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki Assos antik kentinde bu yıl kazılar sırasında kentin topografik haritası çizilecek. Uzun yıllardan beri yapılmamış olan antik kentin topografik haritasının çizilmesi için Almanya’dan bir ekip gelirken çalışmanın tamamlanmasının ardından yüzeydeki bütün kalıntıları modern ve teknolojik aletler kullanıp hatasız olarak belirleniyor. Öte yandan Assos antik kentinde kazı çalışmaları iki farklı bölgede devam ediyor. Tüm öğrencilerden sorumlu olan ve direkt Gülen’den talimat alan kişiye “Ankara Valisi” denildiği belirtiliyor. Baştarafı 1. Sayfada Raporda, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti niteliklerini değiştirerek yerine şeriat düzenini getirmeyi amaçlayan, illegal “Fethullah Hoca’nın Talebeleri” adlı örgütün, tüm Türkiye’de olduğu gibi “teşkilat” içerisinde de örgütlendiği kaydedildi. Örgütün özellik ‘Z ‘OKUL İMAMLARI’ Yerleştirilen öğrencilerin koleje geldiklerinde hiyerarşik sıra içinde sınıf, dönem ve okul imamları ve kadrolarının denetiminde görüşleri doğrultusunda eğitildiklerine işaret [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle