Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nr. 25/ 2008 20 JUNI 2008 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADI (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Newsweek dergisi, iktidardaki AKP’nin özgürlüklere bakışına dikkat çekti ‘İşine gelince liberal’ Dini değerlere dönüş ABD’li düşünce kuruluşu Was Sathı Mail Yazımızın başlığını yeni kuşaklar bilmeyebilirler, Osmanlıcada çok kullanılan bu deyiş ‘eğik düzey’ anlamına gelir; siyasal dilde kendine göre bir özellik kazanmıştır. Türkiye ne yazık ki bugün “ılımlı İslam devleti” kurmak hevesi ve amacının ağır bastığı bir sathı maile girmiştir; dengelerini yeniden kazanması zor görünüyor. ? 1923 Cumhuriyeti, uygarlığın çok iyi bilinen tarihi ‘Aydınlanma’ üzerine kurulmuştur; bu sürecin temel koşulu da devletin laikleşmesine dayanır. Avrupa’da ‘Aydınlanma’ kolay olmamıştır; yüzlerce yıllık sancılı ve kanlı bir tarihin ürünüdür. Türkiye’de de ‘Aydınlanma’nın bir kuşakta toplumun gözeneklerine işlemesi beklenemezdi. Bu nedenle günümüzde olan bitenlere bakarak ve karşıdevrimin iktidarı ele geçirmesine aldanarak hüküm vermek acelecilik sayılabilir; hesaplaşma, azımsanmayacak bir zaman daha sürecektir; bunun bütün göstergeleri son günlerde sergileniyor. ? Geçen hafta hem yargıdan hem de askerden iki açıklama geldi; içerikleri aynı olmakla birlikte her ikisi de dinci kesimden gelen saldırılardan yakınıyordu. Gerçekten de dinci kesim neredeyse çıldırmış gibidir. Bu çılgınlık acaba ellerinden bir fırsatın kaçtığını duyumsamanın sonucu mudur? Siyasal iktidardan sonra devleti de ele geçirmenin açık seçik bir operasyona dönüştüğü sırada ortaya çıkan tamamıyla hukuksal ve yasal engeller karşısında çılgına dönen kimi dinci odaklar ve yandaşları Türkiye’yi tehlikeli bir sathı maile sürüklemişlerdir. ? Türkiye bugün tam bir polis devleti görünümü sergiliyor. Kimi devlet odakları ve resmi kurumlar hasım olarak belledikleri kişileri gizlice izliyor, dinliyor, kişinin mahremiyetine giriyor, elde ettikleri sözüm ona belgeleri yandaş medyaya iletiyorlar. İnsan haklarına dayalı hiçbir demokraside görülmeyecek bir utanç manzarası toplum iletişiminde ve medyasında egemenleşiyor. Telefonlarda, iki kişi arasında ya da buluşmalarda sarf edilen basit sözcükler ya da şakalar, geçmiş yaşamda kendi kapsamı içinde değerlendirilecek fotoğraflar, aslı astarı bulunmayan iddialarla ortaya dökülüyor. Devleti ele geçirme operasyonu, laik devleti çökertmek siyasetine dönüşmüştür. ? Yukarıda kısaca ana hatlarıyla çizilen ülke manzarası Türkiye’nin bir sathı mailde kaydığını vurguluyor. Bu eğik düzeyden kurtulmak ve dengeye kavuşmak için ülkedeki bütün siyasal güçlerin 1923 laik Cumhuriyetinin temel ilkelerini benimsemesi gerekiyor. AKP bu temel koşulu içtenlikle benimsediği anda Türkiye sathı mailden kurtulur ve dengelerine kavuşur. C hington Enstitüsü’nün uzmanlarından Soner Çağaptay, Newsweek’te yayımlanan makalesinde, AKP’nin ekonomide liberal görünürken sosyal konulardaki tavrının “geleneksel dini değerlere dönüş” şeklinde olduğunu belirtti. 1 Mayıs’ta Türkiye’de yaşanan polis terörüne işaret eden Çağaptay, AKP’nin ancak liberal olduğunu kanıtlarsa kapanmaktan kurtulabileceğini öne sürdü. Haberi 18.Sayfada İkiyüzlü tavır Adalet Bakanlığı, AKP hakkındaki kapat ma davası nedeniyle yıpratma kampanyası başlatan iktidar yanlısı medyaya karşı savcıları göreve çağıran Anayasa Mahkemesi’ne olumsuz yanıt verdi. Bakanlık, AB’ye uyum için yapılan değişiklikler uyarınca savcılara talimat verme yetkisi olmadığını savundu. Oysa bakanlık, Zaman’da çıkan haberler nedeniyle İlhan Selçuk hakkında soruşturma yazısını savcılığın “takdirine” sunmuştu. Haberi 18.Sayfada Gül’e Atatürk mesajı Bilkent Üniversitesi’nde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katıldığı mezuniyet töreninde Rektör Ali Doğramacı’nın konuşması ve öğrencilerin Atatürk posterleriyle yaptığı gösteri izleyiciler tarafından uzun süre alkışlandı. Doğramacı, mezunlarına güvendiklerini belirterek “Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet platformunda çağdaş uygarlık seviyesine çıkmak için her nesil bir öncekinden daha iyi yapıtlar kuruyor” dedi. Doğramacı’nın bu sözleri üzerine mezunlar ayağa kalkarak Atatürk’ün posterlerini açtılar. Haberi 18.Sayfada AKP’den saldırı gibi savunma Kapatma davasıyla ilgili esas savunmasını Anayasa Mahkemesi’ne sunan AKP, Başsavcı Yalçınkaya için “siyasi paranoyak”, “siyasi çaresizlik içinde”, “laiklik anlayışı militanca ve çağdışı” gibi nitelemeler kullandı. Laikliği “yaşam biçimi” olarak tanımlamanın çok ciddi sorunlar doğurabileceğini ileri süren AKP, çağdaş laikliğin, din özgürlüğünü güvence altına almayı gerektirdiğini belirtti. AKP, başsavcının din anlayışının inançlı insanları incitici olduğunu ileri sürdü. Savunmada, “din işlerinin dünya işlerine karıştırılmaması gerektiği şeklindeki ideolojik yaklaşımın Batılı demokratik laik sistemlerde olmadığı” kaydedildi. Anayasa Mahkemesi’nin türban kararıyla davanın en önemli dayanağı olan “partinin laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” iddiasının çöktüğü savunuldu. Haberi 5.Sayfada Fotoğraf: REUTERS 25 milyar dolar yurtdışına çıktı Yabancı sermaye, 2003 yılından bu yılın nisan sonuna kadar Türkiye’deki doğrudan ve portföy yatırımlarından rekor tutarda kâr elde ederek ülkesine aktardı. Bu süre içinde Türkiye’deki doğrudan yatırımlarından elde ettikleri kârların 6 milyar 805 milyon dolarını ülkelerine götürdüler. Yabancı yatırımcı portföy yatırımlarından da elde ettiği 17 milyar 777 milyon doları yurtdışına transfer etti. Haberi 11. Sayfada Türkiye çeyrek finalde Ulusal Futbol Takımı Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek final vizesini aldı. AyYıldızlılar 20 geriye düştükleri maçta Çek Cumhuriyeti’ni 32 yenerek inanılmazı gerçekleştirdi. Çeklerin ilkyarıda Koller, 62. dakikada ise Plasil ile bulduğu gollere Arda ve Nihat ile yanıt veren ulusallar, bitime sadece 1 dakika kala öne geçmeyi başardı. İkinci yarıda sahanın yıldızı olan Nihat, müthiş bir şutla kaleci Cech’i avlayıp ulusal takımı destekleyen herkesi büyük sevince boğdu. Karşılaşmanın uzatma dakikalarında kaleci Volkan kırmızı kart gördü. Ay Yıldızlılar çeyrek finalde Hırvatistan ile eşleşti. Arif KIZILYALIN’ın haberi 19. Sayfada Almanya’nın yoksulları Türkler Osman ÇUTSAY FRANKFURT Dünyanın en zengin ülkelerinden Federal Almanya’da yaklaşık her dört kişiden birinin ya yoksul ya da yoksulluk tehdidi altında yaşadığının ortaya çıkmasıyla patlak veren tartışmalar yeni boyutlar kazanıyor. Almanya’daki yoksullaşma sürecinin öncelikle Türk toplumunu pençesine aldığı bir kez daha vurgulandı. Merkezi Essen’de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı (TAM) tarafından hazırlanan yeni bir raporda, giderek yayılan yoksulluktan en olumsuz etkilenen grubun Türkiye kökenli göçmenler olduğu belirtildi. Rapora göre, Almanya’daki Türklerin % 42.5 i, Türk hanelerinin ise % 44 ü yoksulluk sınırı altında yaşıyor.TAM Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Alman hükümetinin bir süre önce üçüncüsünü yayımladığı ve içerdiği saptamalarla Devamı 4.Sayfada Kapatma davası Türkiye’nin iç işi Türban kararıyla, AKP’nin kapatılmasına ilişkin dava arasında bağ görmediğini belirten Cuntz, bu davanın Türkiye’nin iç işi olduğunu söyledi. Cuntz, “Türkiye’deki kurumların laik bir devlet için taşıdıkları sorumluluğun bilincinde olmasını dilerim” dedi. Leyla TAVŞANOĞLU’nun söyleşisi 11. Sayfada ‘Zaman Beklemez’ Son iki yılda yıldızı parlayan Pinhâni, genç dinleyicilerini bekletmeden ikinci albümleri “Zaman Beklemez”i çıkardı. “Kavak Yelleri” adlı televizyon dizisinin müziklerini yapmaya başladıklarında bir anda şarkıları dillere dolanan Pinhâni’nin başarısında yılların usta gitaristi Akın Eldes’in desteğinin de payı büyük. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada Türkiye’de 95 bin yeni işsiz Türkiye’deki işsiz sayısı mart ayında geçen yılın aynı dönemine göre 95 bin kişi artarak 2 milyon 496 bin kişiye yükseldi. Martta işgücüne katılma oranı yüzde 47’den yüzde 46.7’ye geriledi. İşsiz nüfusun yüzde 73.6’sı erkek, yüzde 59.8’i lise altı eğitimli, yüzde 25.7’si bir yıl ve daha uzun süredir iş arıyor. Haberi 8. Sayfada Türkiye konukluğa hazır Türkiye’nin onur konuğu olarak katılacağı bu yılki Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı hazırlıklarında son dönemece girildi. Frankfurt’ta yapılan basın toplantısında 1519 Ekim arasındaki fuarda “Bütün Renkleriyle Türkiye” belgisi altında gerçekleştirilecek etkinlikler hakkında, Frankfurt Kitap Fuarı Müdürü Juergen Boos ile Ulusal Yürütme Komitesi üyeleri bilgi verdiler. Osman ÇUTSAY’ın haberi 15. Sayfada