Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ŞUBAT 2008 CUMA spor NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN C 19 Futbolumuzda Dün, Bugün Yarın Galatasaray altyapısından yetişen genç futbolcular ilgisizlikten şikâyetçi. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) F utbol dünya insanının tutkusu, onun için methiyeler düzülüyor, görsel sanat olduğu söyleniyor, hakkında kitaplar, ansiklopediler yazılıyor. Ancak bakıyoruz sadece Türkiye’de değil, dünyada da futbol giderek eski heyecanını eski güzelliğini yitirmek üzere. Çünkü tribünlerde kafatasçılar her geçen gün azıttı, sahadaki futbolcular da artık eskisi kadar amatör değil, profesyonellik futbolun tadını kaçırdı, GALATASARAY’IN Ordu’da unuttuğu gençler gençti. Savunmanın sağında görev yapan 1988 doğumlu Erkan, 200506 sezonunda şampiyon olan G.Saray PAF takımının kaptanlığını da yaptı. Cafercan Aksu, Erkan Ferin, Cihan Can, Mülayim ErAncak A takım kadrosunda düşünülmeyince geçen sedem ve Uğur Erdoğan... Aslında bu isimlere hiç de yabanzonu İstanbul Büyükşehir Belediye’de geçirdi. Feldkamp, cı değiliz. Son yıllarda G.Saray altyapısından çıkan, ancak Erkan’la ilgilenmeyince o da bu sezonun başında OrdusSarı Kırmızılı takımda bir türlü beklenen değeri görmepor’a gitti. Cihan Can, G.Saray’ın düşünmediği bu gençyen genç futbolcular ordusundan sadece beşi... ler arasında en gezgin olanı. Hagi’nin Sarı Kırmızılılarda G.Saray’ın teknik direktör Hagi’yle çalıştığı dönemde görev yaptığı dönemde forma şansı bulan Cihan, ardından A takım kadrosuna alınan ve zaman zaman forma şansı busırasıyla Sakaryaspor, Mersin İdman Yurdu, Gaziantep lan 5 genç, şu anda Bank Asya 1. Ligi’nde Orduspor’un Büyükşehir Belediyespor’da forma giydi. Sezon başında başarısı için ter döküyor. Karadeniz temsilcisinde küçük Orduspor teknik direktörü olan eski G.Saraylı futbolcu bir G.Saray futbol takımı oluşturmuş durumdalar. GeleSuat Kaya’nın destekleriyle sezon başında Karadeniz ekiceğe umut dolu gözlerle bakan gençler kendilerine bir de bine geldi. Mülayim Erdem de G.Saray’da kalamamanın isim takmış; o da ‘Ordusaray’... Ancak konuştukça aslınsıkıntısını çeken bir futbolcu. da G.Saray’dan ayrılmanın, o büyük kulüpte hak ettikleri Onun konumu Sarı Kırmızılı takımın tarihine geçen değeri görememenin üzüntüsünü anlatmaya başlıyorlar. Arif Erdem’in yeğeni olması nedeniyle biraz farklıydı. Belİlgisizlikten, yeteri kadar şans bulamamakki de bu unsur Mülayim’in G.Saray’da kalamamasında tan yakınıyorlar. büyük etken oldu. 1987 doğumlu Mülayim, İstanbul BeTransfer döneminde adı sanı duyullediye’den sonra Orduspor’un yolunu tuttu. mamış yabancılara harcanan yüklü Ve son olarak Uğur Erdoğan. Maç deneyimi olmadığı miktarların gereksiz olduğunu dügerekçesiyle G.Saray’ın düşünmediği bir futşünüyorlar. Biraz da yabancı futbolcu. Ancak Uğur aynı zamanda bolcular kadar kendilerine gü200506 sezonunda şampiyon olan venilmediği için kızıyorlar. G.Saray PAF takımında fileleri Genç futbolcuları size biraz 19 kez sarsarak gol kralı oldaha detaylı anlatalım. Camayı başarmış bir genç... fercan Aksu; Arda TuNe gariptir ki ertesi sezon ran’la birlikte büyük patG.Saray’la profesyonel lama yapması beklenen sözleşme imzalamasına bir oyuncuydu. 1987 dokarşın kadroda düşünülmediği ğumlu forvet Cafercan Antalyasiçin İstanbulspor’a kiralandı. Ardından por’dan G.Saray altyapısına geldi. Sasenaryo yine değişmedi ve şimdi Uğur rı Kırmızılı takımda görev yaparken da diğer arkadaşları gibi Orduspor’un defalarca ulusal formayı giydi. F.Bahbaşarısı için ter döküyor. Evet, bu 5 çe’yle adı anıldı. Ancak G.Saray’da dügenç isim aslında çok şey istemiyor. Saşünülmediği için önce İstanbul Beledidece G.Saraylı yöneticilerden biraz ilyespor’a ardından da Orduspor’a gi bekliyor ve kendilerine en azınkiralandı. Erkan Ferin, G.Sadan takımda bir fırsat verilmesiray’da gelecekte büyük işler CAFERCAN ULUSAL FORMAYI DA GİYDİ ni istiyor. Şimdi söz onlarda... başaracağına inanılan bir Cumhur önder ARSLAN astronomik paralar futbolculara sakatlanma korkusu getirdi. O zaman düşünelim; futbolun tutkunu olmaya devam edelim mi? Edelim diyorsanız bir parmak tat için keçiboynuzu yemeye devam edelim ve başka şeyleri de düşünmeye başlayalım. Futbolu futbolcular oynar, ama siyasetçiler ve işadamları yönetir. Bu kural dünyada da böyledir bizde de. Futbolun çevresinde nice başbakanlar nice bakanlar nice milletvekilleri nice belediye başkanları nice işadamları dolanmıştır. İşte İtalya, işte Fransa, işte İngiltere ve işte biz... Yıllarca önce futbol kulüplerimize önce siyasiler, sonra işadamları parşütle indi, pamuk eller cebe girince futbol ailesinin yüzü güldü. Madalyonun öbür yüzünde de aynı işi, aynı mesleği yürütenler sefalet içinde kaldı yıllar yılı... Bir zamanlar omuzlar üstünde gezdirilenler sonraları gecekondulara taşındı, primleri ödenmediği için sigortalı da olamadı. Türkiye’de futbolu sevdirmek ve yaymakla görevli Futbol Federasyonu da ulusal takım kulübü olup ne futbolun gelişmesini ne de altyapıda reform düşündü. Federasyon medya işbirliği içinde 3. Lig fotoğrafları önce sarardı, sonra tamamen silindi. 2. Lig’de de durum farklı değil. Futbol dün de bugün de el yordamıyla yürütülüyor, kendi başına buyruk ellerde bilimden ve bilgiden uzak... Futbol üzerine son yıllarda yabancı dillerden çevirilerle yayınlar, medyamızda makaleler, fazla olmasa da yorumlar ve değerlendirmeler yapılıyor. Okuyanlar okuyor da gerçekte okuması gerekenlere bu yazılar galiba ağır geliyor. Çünkü onlar için futbol dünyanın en basit sporu. Nice kaliteli (bize göre) futbolcular geldi geçti, nice bize göre teknik adamlar sıralandı futbol tarihimizde ama hâlâ unutulmayanlar dışında çoğu saman alevi gibi gelip geçiverdi. “Futbol sadece futbol değildir” demişti bir yazar; evet değildir elbette. Futbolun ekonomik, sosyolojik, psikolojik yanları vardır ve futbolun yapısındaki değişimler, düşüncede reformlar, kurumsallaşmanın getireceği ekonomik zenginlikler futbolun tadı, heyecanı ve geleceğidir. Yıllar önce Prof. Kurthan Fişek, spor yönetimi kitabını yazmıştı. 2 ayda sindire sindire okumuştum ve sevgili Kurthan Hocamın kitabından çok şey öğrenmiştim. Şimdilerde de bankacı ve ekonomist Tuğrul Akşar’la Kutlu Merih’in “Futbol Yönetimi”ni okuyorum. Elbette okuyanlar için... (Futbol Yönetimi Literatür Yayınları +90 0212/2924120) M Ü L AY İ M Başarının Formülü M CİHAN CAFER edyamız eksik olmasın ama 3 büyükler tutturdu; başka bir şey görmez, başka bir şey yazmaz oldu. Oysa genç kuşaklarda müthiş bir hareket var. Bu hafta sizlere bir okuldan söz edeceğim. Bu okulun kız basketbol takımı 3 yıl önce Polonya’da dünya ikincisi, geçen yıl da Fransa’da tek yenilgiyle dünya beşincisi oldu. ‘Yılda bir kez arıyorlar’ ? CAFERCAN AKSU: G.Saray’da kadrodo olmamamızla ilgili inanın hiçbir şey düşünemiyorum. F.Bahçe bile bütün futbolcularını kim nerede oynuyorsa hepsini görmek için sezon başında takıma geri çağırdı. Ama biz bunu göremedik. Biz, üstelik Süper Lig’de oynamış da futbolculardık. Bizim de boynumuz kıldan ince. İki dudağın arasından çıktıktan sonra bir şey diyemiyorsunuz. Şaşırdık ama mecburen gitmek zorunda kaldık. Anadolu takımıyla G.Saray’da oynamak elbette farklı. Çünkü oynadığınız isimler çok farklı. Büyük isimlerle oynarken bir anda daha farklı bir ortamda oynuyorsunuz. G.Saray’da olsaydık zaten maça 10 önde başlıyorsunuz. Ama bizim şu an forma giydiğimiz ligde her şeyi yapamıyorsunuz. Daha fazla mücadele var. Örneğin birinci ligden, maçlarımıza hakem geliyor. Kendini bizden üstün görüyor. Daha rahat kart çıkartabiliyor. Bizi bir anlamda küçümsüyor. G.Saray’a bizden iyi başka kim hizmet verebilir ki? Anlamıyorum, biz neden böyle olduk çözemiyorum. Hâlâ kendi aramızda konuşuruz. F.Bahçe derbisinde Serkan Çalık’la Barış; Alex ve Roberto Carlos’a karşı oynuyorsa biz neden oynayamayalım. Bize güvenen bir hocayla daha iyisini yapabiliriz. Yeni gelen bir hocanın tüm oyuncuları görmesi gerekiyor. O zaman eğer bizi teknik heyete sunmuyorlarsa bu yönetimin suçudur. G.Saray’a dönüş hepimizi isteği. Uzak değil ama mayıs ayını bekliyoruz. İnsanların yaklaşımı çok önemli. Bizi yılda bir kez ararlar, o da kiralık ya da satılık gideceğimiz yer içindir. Ben bundan açıkçası çok rahatsızım. Çünkü G.Saray’ın futbolcularıyız. Genç futbolcular psikolojik olarak desteklenmiyor. Bir maç kötü oynadığında çok eleştiriliyor. Bu benim başıma geldi. Şu anda G.Saray Arda’nın ayağına bakıyor. Bütün yük Arda’da. Bence Arda, Lincoln’den daha iyi. Arda’nın eğer Lincoln gibi değişik bir ismi olsaydı onu izlemek için dünya gelirdi. ? ERKAN FERİN: G.Saray bizi sezon başında kampa götürmedi. Diğer takımların çoğunluğu da kiralık futbolcuya sıcak bakmıyor. Kampa gitmediğimiz için de kulüp bulmamız zorlaşıyor. Kampta kendimizi gösterebilsek G.Saray A takımında kalırız. Böyle olmayınca mecburen ikinci ligden bir takıma gitmek zorunda kalıyoruz. G.Saray yönetimi bizi aradığında kiralık gideceğimiz söylendi. Bu kararı teknik heyet mi yoksa yönetim mi aldı bunu bilmiyoruz. Hepimiz ikinci ligde oynadık ve tecrübe kazandık. Bunun da meyvelerini almak istiyoruz. Her şey hocada bitiyor. Bunun en güzel örneğini Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam gösterdi. Serdar Özkan ve Serdar Kurtuluş’a güvenip forma verdi. Son 2 yılda yaşadıklarımız bize büyük tecrübe oldu. gideriz. Önemli olan ayrımcılık yapılmaması. Geçen sezon 17 maç oynadık, 16 maç yenilmedik Belediye’de. Daha ne yapalım? Türkiye’de çok ayrım yapılıyor. Genç futbolcu, yaşlı futbolcu, tecrübeli futbolcu diye. Ama Avrupa’da öyle değil. Kim iyiyse o oynatılıyor. Türkiye bunları aşamadığı sürece gelişme kaydedemez. Semih Şentürk hâlâ genç futbolcu olarak nitelendiriliyor. Peki alttan gelenler ne yapacak? Katetmemiz gereken çok yol var. Büyük takımlar kendine güvenemiyor. Günü düşündükleri için gençlere şans veremiyorlar. Futbolcu oynaya oynaya kendini geliştirir. Bir şans verilsin, bizi de görsünler. Hagi zamanında bizi hazırlık maçlarında oynattıklarında gördüler. Hagi bizi oynatmasa bile takımda kalsaydı kendimize güvenimiz gelirdi. Türkiye’de birinin elinizden tutması size destek olması lazım. Yoksa Türkiye’de bir genç futbolcu için oynamak zor. Herkes önce can derdinde. Bizim işimiz de kolay değil. ERKAN UĞUR ‘KULÜP BULMADILAR’ ? MÜLAYİM ERDEM: G.Saray’dan ayrılmamızla ilgili olarak karşılıklı nedenlerin olduğunu düşünüyorum. Bize şans verildiğinde neler yapabileceğimizi en iyi şekilde gösterdik. İyi bir kamp geçirmiştim, ondan sonra düşünülmediğimi söylediler. Sonra kiralık gittim. Ertesi sezon ben sakatlandım. Bu sezon başında da maç oynayamadığım için aynı şeyi söylediler ve kiralık olarak gittim. Biz de böyle devam etmesini istemiyoruz. Ama sonuçta bir yere bağlı kaldığınızda oranın şartlarına uymak zorundasınız. O yüzden biz de bu şartlara uyuyoruz. Bizi bırakırlarsa daha iyi olur aslında. Biz de önümüze bakarız. Bir şeyler kazanmak zorundaysak, G.Saray’a bağlı kalarak bunu yapamıyoruz. Çünkü 20 yaşında futbolcuya kimse rabet etmiyor. Satılık gittiğinde daha çok talibin oluyor. G.Saray kulübünden kimse bizi arayıp kulüp bulmadı. Kendi menajerimizle tanıdığımızla kulüp buluyoruz. Suat Kaya da bize çok yardımcı oldu. Şu an her şeyi biz yapmak zorundayız. Yoksa G.Saray yönetimindekiler hiçbir çaba göstermiyor. Aramızdaki gruptan en az oynamasına karşın Uğur 4 yıldır G.Saray’a hizmet veriyor. Cafercan küçüklüğünde G.Saray’a geldi. Sonuçta biz elbette G.Saray forması giymek isteriz. Takımın oyuncuları mezun olup üniversitelere girerken formalarını daha genç bir kadroya bıraktı. Genç ve heyecanlı kadro bu yıl İstanbul liselerarası basketbol şampiyonu oldu. Bir takımın tamamen değişip yerini yeni gençlere bırakmasının ne anlam taşıdığını spor yapanlar bilir ve bunun da bir sırrı bir nedeni olmalıdır. İşte yıllardır şampiyonlukları bırakmayan Oğuzkaan Koleji’nin antrenörü de genç bir basketbolcu Alper Durur. Alper aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Spor Kulübü’nün de antrenörü. Ortaya okul üniversite kulüp üçgeninin işbirliği formülü çıkıyor. Bu formülün nasıl işlediğini de okulun kurucusu, eğitimci Sayın Ertuğrul Karsan anlattı: ‘’İÜSBK ile iyi bir çalışma içindeyiz. İstanbul Üniversitesi genç ve boyu uygun gençleri buluyor, İstanbul’a getiriyor, biz kolej olarak eğitimlerini sağlıyoruz, sponsorluk yapıyoruz. İÜSBK, Anadolu’dan gelmiş kızlara lojmanlarını açıyor. Okulumuzun genç basketbolcuları aynı zamanda üniversite kız basketbol takımlarında oynuyor 2009’daki hedefimiz liselerarası dünya şampiyonluğu...’’ İşte başarı, işte formülü... ayucelman?yahoo.com ‘G.SARAY’DA OYNARIZ’ ? UĞUR ERDOĞAN: Bu yıl hoca değişti. Bence kiralık giden oyuncuların hepsinin görülmesi gerekirdi. Hoca yokken bizim düşünülmememiz çok ilginç. Bizi kampa götürüp bir şans verirler, değerlendiremeyiz o zaman haklılar. Ama direk kesip atıyorlar. Bu çok yanlış. Oynayan isimler G.Saray’da şu anda çok iyi. Ama biz de onlar kadar oynayabiliriz. Yeni sezonda bir kez daha bizi çağıracaklar. Kötü de düşünmek istemiyorum. Bir bildikleri vardır. Umarım bizi çağırırlar ve biz de elimizden gelenin en iyisini yaparız. Christoph Daum’a virüs teşhisi Spor Servisi Bundesliga 2’de mücadele eden FC Köln Teknik Direktörü Christoph Daum’un son haftalarda ağır mide ve bağırsak enfeksiyonu geçirmesi kulüpte endişe yarattı. Doktorlar hastalık nedeniyle cumartesi günü antrenmana da çıkamayan ünlü hocaya Noro Virüs teşhisi koydular. Daum’un Türkiye’deki kamp döneminden bu yana sık sık soğuk algınlığı yaşaması nedeniyle vücudunun güçsüz kaldığı ve bir süre önce de virüsü kaptığı belirlendi. Kulüp yöneticileri teknik adamın hastalığı nedeniyle tedirginlik yaşarken, gün boyunca yataktan çıkmayarak evde dinlenen Daum’un kendini iyi hissetmesi üzerine pazar günü antrenmanda yer aldığı belirtildi. Ünlü hocanın, FC Köln’ün bu hafta karşılaşacağı Aachen maçında takımın başında olacağı açıklandı. ‘BİZE AYRIM YAPILIYOR’ ? CİHAN CAN: Hocanın sizi tutması lazım. Arda Manisa’ya gitti Ersun Yanal onu oynattı. Korkuları bizim çıkış yapmamız. Yabancı bir hoca takımın başına geliyor. Ama bizi tanımıyor ve bilmiyor. Buna nasıl karar veriyorlar. Yurt dışından transfer yapılacağına kendi oyuncularımıza bakmalıyız. Kampa götürüp bize hazır mıyız değil miyiz bakmaları lazım. Zaten hazır değilsek biz