25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 Dış basında Türkiye’deki cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yer alan yorumların ortak yanı dikkat çekici C haberler BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ 7 EYLÜL 2007 CUMA Gül için ‘dinci’ vurgusu Dış Haberler Servisi Türkiye’nin 11. cumhurbaşkanının Abdullah Gül olması, dünya basınında geniş yankı bulmaya devam ediyor. Gazeteler Türkiye’de siyasal İslamın yükselişine dikkat çektiler. Cumhurbaşkanı Sayın Sezer’e Açık Mektup la bozuluyordu. Bir yandan da, ülke yağmaya açıldı... Bütün bunlara, en başta Siz, Sayın Sezer, elinizdeki yetkileri kullanarak karşı çıktınız. Siz olmasaydınız, Türkiye olduğundan da çok kayıplara uğrayacaktı. Türkiye’yi bu akıbetten kurtardınız. Bizler ve gelecek kuşaklar, bunu size borçluyuz. Bu yaptıklarınızı, hiç kuşkusuz, 1923 Devrimi’nin ilkelerinden aldınız: O devrimciler, bağımsız, laik, demokratik, sosyal bir Cumhuriyet kurdular. Ve sayısı çok olmasa da, birkaç kuşak yetiştirdiler. “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar geldiler. Ve siz işte bu kuşaklardansınız. İyi ki oldunuz! ? Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunduğunuz sürede, bir dikkat ettiğim de şu oldu: Dincilere, gericilere ve onların iktidarına karşı mücadele ederken, bir yandan da, bütün bir Cumhuriyeti, onun anılarını, kültürünü, onurunu da yaşıyordunuz. Onları, tarih sayfalarıyla yetinmeyip mesajlarınızla yurttaşlarınıza yaşatıyordunuz. Bunu yaparak, Cumhuriyet devrimlerini canlı tutuyordunuz. Sizden sonra bu gelenek sürecek mi? Birkaç gün önce, bir haberle sarsıldım: Yeni bir anayasa yapılıyor ya ve bu da “renksiz bir anayasa”ya uygun olması için, Atatürk’ün kurduğu Dil ve Tarih kurumları (m. 134) yeni metinde bulunmayacakmış. Bu tasfiye, öteki devrimleri koruyan hükmü de (m. 174) kapsayacak mıdır? Sayın Sezer, gelip durduğumuz nokta işte budur! Samimi fikrim şudur: Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk kurdu, İsmet İnönü sürdürdü ve sizinle de noktalandı. Bundan sonra “tufan mı?” diyoruz? Hayır! “Güzel günler göreceğiz” elbet; ama ufukları aydınlatmak yerine karartanlarla büyük bir hesaplaşma var önümüzde, kesin bir hesaplaşmaya gidiyoruz. Dileriz, birlikte görelim onu, yaşayalım. Size, eşinize ve ailenize daim sağlıklar, sonsuz sevgiler, saygılar efendim. Atatürk’ün vizyonundan kopuş İngiliz Guardian gazetesi, Gül’ü ve AKP’yi “eski İslamcı”, şu anda ise “Müslüman Demokrat” olarak tanımlayarak “Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ne ilk kez seccade girecek” yorumuna yer verdi. Financial Times gazetesi de, “Askere meydan okuyan Türkiye, Gül’ü lider seçti” başlıklı haberinde, Abdullah Gül’ün geçmişteki radikal İslamcı politikaları nedeniyle 1980 darbesinden sonra mahkum olduğunu anımsattı. Times gazetesi ise “Türkiye’nin ilk İslami kökenli Cumhurbaşkanı” Abdullah Gül’ün seçilmesinin, “laik paranoyayı tetiklediği” yorumuna yer verdiği haberinde, cumhurbaşkanı eşlerinin yemin töreninde hazır bulunmasına karşın, Hayrünnissa Gül’ün bu geleneği bozarak gözlerden uzak durmayı tercih edeceğinin işaretini verdiğini yazdı. Gül’ün siyasi kişiliğinden kuşku duyan laiklerin, eşinin taktığı başörtüsüne daha güçlü bir muhalefet gösterdiğini belirten gazetenin dış haber editörü Bronwen Maddox da, Gül’ün başarısının, “Türkiye’de demokrasi için bir zafer, ancak Atatürk’ün vizyonundan da kopuş” anlamına geldiğini ifade etti. Independent gazetesi, laik muhalefete rağmen Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesiyle AKP’nin fiili olarak Türkiye’nin sivil siyasi yönetimini kontrol edeceğini yazdı. Gazete, Abdullah Gül’ü “Laikliğin ve İslamın kavşağında bir cumhurbaşkanı” olarak tanımladı. Daily Telegraph gazetesi de başyazısında, “ılımlı İslamcı ve Türkiye’nin AB’ye üyelik çabalarının mimarı” olarak tanımladığı Gül’e bir fırsat verilmesi gerektiğini belirterek “Gül’ün ülkeyi İran usulü bir teokrasiye dönüştürmek niyetinde olmadığını” yazdı. Amerikan Washington Post gazetesi, “kökleri siyasi İslamda olan kıdemli bir politikacı” olarak tanımladığı Abdullah Gül’ün, ordunun ve “aşırı” laiklerin itirazlarına karşın Cumhurbaşkanlığı’na seçildiğini yazdı. Gazete, “Gül’ün zaferi orduyu bir tercih yapma noktasına getirdi. Ya Gül hükümetini bir darbe ile devirecek ya da İslam dünyasının en sert laik devletinde yükselen siyasi İslama alışacak” değerlendirmesinde bulundu. New York Times gazetesi, “kökleri siyasi İslama dayanan dindar bir politikacı” olarak tanımladığı Gül’ün, “laik yapının iktidardaki 84 yıllık tekeline son vererek Cumhurbaşkanlığı’na seçildiği” yoru munda bulundu. Bundan 10 yıl önce Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na adaylığının düşünülemeyeceğini belirten gazete, bir uzmanın “Gül’ün seçilmesi, bir siyahın ABD başkanlığına seçilmesine eşdeğer” şeklindeki sözlerine yer verdi. Gül’ün başkomutan olmasına rağmen hiçbir askeri yetkilinin yemin törenine katılmadığına dikkat çeken gazete, askerin Gül’e sözlü olmayan tepkisinin çok soğuk olduğunu yazdı. ABD’de yayımlanan Time dergisi de, “Türkiye’yi İslamcı bir gelecek mi bekliyor?” başlıklı haberde, ordunun da Gül’ün zaferini kabul etmiş göründüğü ifade edildi. International Herald Tribune gazetesi de birinci sayfasında “İnanç adamı Türkiye’nin dizginlerini eline aldı” başlığıyla verdiği haberde, “Gül’ün, laiklerin 84 yılık iktidarını kırdığını” ifade etti. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesi de, Gül’ün tören kıtası önünde çekilen bir fotoğrafıyla birlikte baş sayfadan verdiği haberde, yeni cumhurbaşkanı çiftinin “geleneksel dindar” görünümde olduğunu, ancak bu durumun Türklerin çoğunu rahatsız etmediğini belirtti. Deutsche Welle gazetesi, Gül’ün, laik Türkiye’nin “ilk eski İslamcı cumhurbaşkanı” olduğunu belirtti. Belçika’da yayımlanan Le Soir gazetesi, Gül’ün TBMM’de yaptığı konuşmada laiklik ilkesi ve din özgürlüğü üzerinde ısrarla durduğuna dikkat çekti. Muhafazakâr eğilimli La Libre Belgique gazetesi de, Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesini “AB’ye yönelik yeni bir hamle” olarak nitelendirirken, AB’nin seçim sonuçlarından duyduğu memnuniyeti ön plana çıkardı. SRAİL’DE SON DAKİKA’ Yunanistan’da yayımlanan Kathimerini gazetesi, Türkiye’de yeni bir dönem başladığını ve Gül’ün göreve gelmesiyle birlikte AKP ve Kemalistler arasındaki görüş ayrılıklarının sona ermesinin beklendiğini yazdı. To Vima gazetesi, Gül’ün cumhurbaşkanı olmasının, Başbakan Erdoğan’ın seçimler öncesinde vaat ettiği kurumsal reformların yaşama geçirilmesinin yolunu açtığını yazdı. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı, İsrail basınında “son dakika” haberi olarak duyurulurken, İbranice ve İngilizce yayımlanan gazetelerde de geniş yer aldı. Katar merkezli Arap televizyonu El Cezire, Gül’ün yemin törenine ordunun ve ana muhalefet partisi CHP’nin yanı sıra Gül’ün türbanlı eşinin de katılmadığına dikkat çekti. Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayımlanan Gulf News gazetesi de, “Dinine bağlı bir Müslüman olan Gül’ün zaferi laiklik üzerindeki korkuların daha da artmasına yol açtı” ifadesini kullandı. Gazetede yayımlanan “Laik Türkiye tarih yazıyor” başlıklı bir köşe yazısında da, AKP ve Gül için övgü dolu ifadelere yer verildi. İSLAMCI’ ‘İ Sayın Sezer; Şu birkaç gündür ki, görevinizi bitirmiş ve köşenize dönmüş bulunuyorsunuz. Yedi yıldır yorucu bir görevden sonra, dinlenmeniz yerden göğe hakkınız. Gelecek günlerde, özetle yurttaşlarınızdan mektuplar da alacaksınız; onlardaki içtenlik sizi ayrıca dinlendirecektir. Daha sonra, sanıyorum, Hatırat’ınızı kaleme alacaksınız. Cumhurbaşkanlık görevinde geçirdiğiniz yılları bir de sizden dinlemek isteriz. Bunlar olurken, Türkiye, bu arada dünya sorunları üstüne, gittikçe artan bir iştiha ile eğileceksiniz yeniden. Böylece, gelecek yıllarınız da yüklü. Benimki ise bir mektup. Size, en başta yurtsever olarak bilinen bir aydına yazılmış ve bana büyük onur veren bir mektup... ? Yedi yıl önce Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunuzda, hükümetin başında merhum Ecevit bulunuyordu. Türkiye’nin başında o sıralar da sorunları vardı; ama yurdu tehlikeye atacak türden değildi. Felaket, 3 Kasım 2002 seçimleri ile geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), tek başına iktidara geliyordu; felaket de, onun bir niteliğinden geliyordu: Gerçekten, laik Türkiye’de ilk olarak, dinci, adıyla sanıyla şeriatçı bir parti iktidara geçiyordu. Büyük bir ürpertiye yol açtı olay. Bu ürpertiye hak verdirecek gelişmeler başladı: AKP, yoğun bir kadrolaşmaya gitti. Onun yanı sıra, büyük sorunlar adına şunları gündeme getirdi: Türban, imam hatipler ve Kuran kursları. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, türban salgınına karşı hiç olmazsa eğitimin kapılarını kapaması aslında bir uyarı idi, ne var ki salgın sürdü; türban, “başörtüsü” arkasında gizlendi, bugün de öyledir. İmam hatipler, sönmeye yüz tuttuğu bir sırada harlandı; belli bir kesimde giderilmeye çalışıldı ama yetmedi. Kuran kursları ardına kadar açıldı. Kadın erkek eşitliği, bir salondan, düğün dernekten kovuldu. Bir başka felaket de, yasalar çıkarılarak, Türkiye’nin hukuk düzeni değiştirilerek geliyordu; bürokrasinin yapısı da atamalar Seçim öncesinde yapılan eleştiriler bir anda yerini alkışa bıraktı Basın tavır değiştirdi İstanbul Haber Servisi AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından gazetelerin haberlerinde seçilmeden önceki tartışmalar, AKP’nin uzlaşmaz tutumu, siyasi İslam geçmişi adeta unutularak Gül’e alkış tutuldu. Dinci basın haberleri “zafer” kazanma coşkusu içersinde verirken Anadolu’da Vakit, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e dil uzatarak “Nihayet Gitti” manşetini attı. TMSF yönetimindeki Sabah gazetesinin birinci sayfasının neredeyse tümünü kaplayan Gül’ün fotoğrafı dikkat çekiciydi. Hürriyet “İlk konuşma laiklik oldu” başlıklı haberinde, Gül’ün konuşma metninde laikliğin tanımını yaptığı belirtildi. Vatan gazetesi, “Yeni Türkiye” başlığı ile manşetten verdiği haberinde, “Çankaya’da ilk kez eşi türbanlı biri var. Yine ilk kez ‘başkomutan’ sıfatını taşıyan cumhurbaşkanının yemin törenine komutanlar katılmadı” denildi. Akşam’ın manşeti “Laikliğe yeni tarif” oldu. “Başkomutanı asker izlemedi” başlıklı haberde, bir ilkin yaşandığı vurgulandı. Sabah gazetesinde “11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül” manşetiyle, “Gül’den ilk sözler: Tarafsız olacağım” sözleri vurgulandı. Radikal ise “Sayın Gül, bu yemini hiçbir zaman unutmayın” başlığını kullandı. Haberi Milliyet “Çankaya’da Gül devri”, Birgün FETHULLAH GÜLEN’DEN İLANLI KUTLAMA ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ABD’de yaşayan Fethullah Gülen, cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül’ü, Zaman gazetesinde yayımlanan ilanıyla kutladı. Gülen, Zaman’ın ilanında, Gül’ü, “Özel hayatında samimi ve mütevazı, devlet riyasetinde de vatanperver ve saygın devlet adamlığı ve kişiliği ile kendini millete kabul ettirmiş bir kişi” olarak niteledi. Fethullah Gülen, ilanında şunları kaydetti: “Beyefendi’nin Meclis’te görev yapan vekillerin ekseriyetinin ittifakıyla Cumhurbaşkanlığı makamına layık görüldüğünü öğrenmiş bulunmaktayım. Şahsına tevdi edilen bu önemli devlet başkanlığı görevinde zatı âlilerini tebrik eder, vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını dilerim.” ÖZAL VE DEMİREL’İN SEÇİLDİĞİ GÜNLERDE BASIN NE YAPMIŞTI? İstanbul Haber Servisi AKP Kayseri Milletvekili Abdullah Gül’ün 11. Cumhurbaşkanı seçilmesi, yazılı ve görsel basında genel olarak desteklenirken, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal seçildiğinde, gazeteciler, “Ülkeyi IMF direktifleriyle yönetmek”, “basına ağır yaptırımlar uygulamak” gibi ağır suçlamalarla eleştirilerde bulunmuşlardı. Süleyman Demirel’in, 9. Cumhurbaşkanı olmasını ise gazeteler, “tarafsız” bir şekilde sayfalarına taşımıştı. Süleyman Demirel’in cumhurbaşkanı seçilmesi, Hürriyet’e “Benim Çankayam”, Milliyet’e “Sıra Başbakan seçiminde”, Sabah’a “Mutluluğun resmi” başlıklarıyla yansırken, Özgür Gündem “12 Eylül darbesi lideri Kenan Evren ile dönemin takipçisi Özal’dan sonra Demirelde cumhurbaşkanı” değerlendirmesinde bulunmuştu. Sİ ÖZAL’IN SEÇİLME 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın gazetecilerle yıldızı ise bir türlü barışmamıştı: Uğur Mumcu: Özal, Türkiye gibi bir ülkeyi yönetecek çapta siyaset adamı değil. Ülkeyi iflasa sürükledi. Melih Aşık: Özal, Türkiye’nin adamı değil. Nezih Demirkent : Özal’ın bize bakış açısı sık sık değişiyor. Bu nedenle kendine olumlu bakmıyorum. Rahmi Turan: Özal, gazetecileri susturmak için ilan ambargosu koydu, kâğıda zam üstüne zam yaptı, antidemokratik yasalar çıkarttı. Brüksel Öğretmenler için öğrenci sigortası BRÜKSEL (ANKA) Belçika’da 27 binden fazla öğretmenin, öğrencilerin saldırılarına karşı kendilerini sigortalatmaya başladığı bildirildi. Belçika basınında çıkan haberlere göre 27 bin Belçikalı öğretmen, öğrencilerin muhtemel bir saldırısına karşı kendilerini sigortalattı. Ethias sigorta şirketinin 1999’dan beri sunduğu özel poliçeye olan ilginin, son yıllarda üçe katlandığı ve öğrencilerin saldırılarına karşı kendilerini güvence altına almak isteyen öğretmenlerin sayısının 27 bini aştığı kaydedildi. Söz konusu poliçenin sadece okuldaki saldırıları değil, okul dışında kurulan “pusularda” yaşanacak olayları da kapsadığı bildirildi. Ancak Belçika polisi, okullarda şiddetin artmasına karşın durumun o kadar da kötü olmadığını, öğretmenlerin durumu abarttığını savunuyor. ‘GÜLÜMSEYEN “Köşkte dikenli Gül devri”, Bugün “Cumhur Köşkte” başlıklarıyla verdi. SLAMCILAR ZAFER SARHOŞU İslamcı basının haberlerinde adeta zafer sarhoşluğu sezildi. Dinci basın “Gül başkomutan” başlıklı haberinde, “On birinci cumhurbaşkanı için ‘Sözde değil, özde diyen’ Genelkurmay Başkanı yemin törenine katılmadı. Ancak Abdullah Gül hem Cumhurbaşkanı, hem de Başkomutan oldu” yorumlarına yer verdi. İ Fethullah Gülen çizgisinde yayın yapan Zaman gazetesi, “Çankaya’da Gül dönemi” başlığı ile verdi. Gazetede Sezer’in toplumu kucaklayamadığına ilişkin haksız suçlamalara yer verildi. Anadolu’da Vakit gazetesinin haberi ise “Cumhur başkanına kavuştu” oldu. Sezer için “Nihayet gitti” diyen gazete, “7 yıl 3 ay 11 gün boyunca kamusal alan bekçiliği yapan Ahmet Necdet Sezer gitti, yerine halktan biri olan Abdullah Gül geldi. Sezer nihayet evine döndü. Afyonlu hemşerileri ve akrabaları da Sezer’in gidişine zerre kadar üzülmedi” dedi. AKP’nin yayın organı gibi yayın yapan Yeni Şafak ise seçim sonucunu “Gül gibi başladı” başlığı ile bildirdi. Milli Gazete’de de, “Milletimiz Gül’den başta özgürlükler olmak üzere birçok konuda net tavır almasını bekliyor. Türkiye son yıllarda özgürlükler konusunda büyük sıkıntılar yaşadı. Cumhurbaşkanı’nın atadığı YÖK, başörtüsü yasağı ve adaletsiz katsayı uygulamaları ile yüz binlerce öğrenciyi mağdur etti” dedi. Fransız Liberation gazetesi, “Abdullah Gül: Gülümseyen İslamcı cumhurbaşkanı oldu” başlığıyla verdiği haberde, “Gül’ün İslamcı geçmişini unutturmak için diplomatik kabiliyetini kullanmak zorunda kalacağını” belirtti. Le Monde gazetesi, Abdullah Gül’ün, “laik Türk elitleri hem endişelendiren, hem de onlara güven veren eski bir İslamcı” olduğunu belirterek, askerin son uyarısının “iktidarsızlık itirafı” olduğunu ileri sürdü. Le Figaro da, “Eski bir İslamcı olan Gül, laik cumhuriyete bağlılık yemini etti” ifadesini kulanırken Fransa’dan yayın yapan Euronews haber kanalı, Gül’ün seçilir seçilmez yaptığı ilk resmi işlerden birinin Anıtkabir’i ziyaret etmek olduğuna dikkat çekti. CHP ve MHP’nin oyları yandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’deki seçim sonuçlarına yönelik “usulsüzlük” iddialarının dayanakları artıyor. Çıkan oyların AKP lehine, CHP ve MHP aleyhine değiştirildiği iddia edilen sandıklardan birindeki oylar, yarı yanmış olarak bulundu. 2297 No’lu sandıktaki “yanmış” oylarlarla ilgili Karşıyaka Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle