Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nr. 31 / 2007 3 AUGUST 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Yeni Meclis.. Temmuz genel seçiminde AKP büyük bir başarı sağladı; kabaca denebilir ki iki seçmenden biri AKP’ye oy verdi. Dış basında sık sık Türkiye’nin ikiye ayrıldığına ilişkin yorumlar çıkıyordu; bu gözlemin bir ölçüde gerçeği yansıttığı söylenebilir mi? ? AKP’nin seçim başarısı bir ölçüde merkez sağın çöküşü üzerine sağlanmıştır. Geçen seçimde iyi kötü bir varlık gösteren merkez sağ partilerin seçmenleri son anda patlak veren DYPANAP çatışması nedeniyle 22 Temmuz’da AKP çatısı altına kaymışlardır. Bu kitlenin eklenmesiyle iktidar partisinin oy oranı beklenenin de üstünde bir düzeye tırmanmıştır. AKP’nin sağda merkez partisine dönüştüğünü ileri süren yöneticileri ve yandaşları da eksik değildir. ? Merkez partisi ne demektir? Avrupa’daki siyasal ortamda, merkezde buluşan partilerin solda emeğe, sağda sermayeye dönük ve yakın bulunmaları niteliklerini saptar. Olayın ekonomik ölçütü budur. Türkiye’de bu ölçüt uzun süreden beri kaybolmuştur. IMF’nin ekonomik yönetimi dışında bir seçeneğe bugün ne parti yöneticilerimiz ne de seçmenimiz şans tanıyor ve inanıyor. Ülke ekonomisi dışarıdan yönetilmektedir. Yöneticilerimiz ise iç ve dış borçlanma, ülke varlıklarını ve kuruluşlarını satıp savma, yüksek faiz ve rant politikasıyla vaziyeti idare etme dışında bir ciddi alternatifi cesaretle savunmaktan kaçınıyorlar. ? Dünden bugüne Türkiye’de gelişen bir çarpıcı gerçeğe dikkat çekmek zorundayız. Bugün merkez sağ diye takdim edilmek istenen dinciliğe dönük siyasal akım, çok uzun yıllar ülkemizdeki merkez sağ iktidarların şemsiyesi altında gelişmiş ve güçlendikten sonra bu şemsiyeyi yırtmıştır. Bugün seçim sonuçlarında görüldüğü gibi eski merkez sağ AKP’nin şemsiyesi altına girmiştir. ? Ancak her ikisi arasındaki fark nedir? Eski merkez sağ iktidarları döneminde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı’nın eşleri tesettürlü değillerdi. AKP iktidarında ise Başbakan, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı adayının eşleri tesettürlüdürler. Siyasal literatüre, dışarıya bağlanmış bir ekonomide, tesettürü savunan merkez sağ partisi edebiyatını da kattık. ? 2 Temmuz seçimleri yeni bir Meclis ortaya çıkardı. Eski Meclis temelde iki partili olarak tanımlanabilirdi; seçmen tabanını sayısal olarak neredeyse yarı yarıya dışlıyordu. Yeni Meclis seçmen tabanını daha çok kucaklıyor ve şimdilik dört gruptan oluşuyor; üstelik beşinci grup olasılığı da gündemdedir. Türkiye zorlu günlere gebedir. Yeni Meclis ağır sorunları çözmek ve büyük görevleri üstlenmek durumundadır. İMKB’de hisseler de kontrol de yurtdışındaki 2 bini geçmeyen yatırımcının elinde 22 Borsa yabancılarda DOLAR 1.32 YTL’Yİ GEÇTİ Yüksek kâr sağlıyorlar Türkiye’deki finans sektö Sular durulmuyor Küresel kredi piyasasındaki koşulların bozulduğu yönündeki sinyallerin artmasıyla başlayan sert satışlar İMKB’yi de etkiledi. 3 günlük kapanışlarda en büyük kayıplar İMKB Endeksi ve Brezilya’daki Bovespa Endeksi’nde yaşandı. Döviz piyasasında ise 1.3200 YTL’yi de geçen dolar, gün sonunda 1.3040 YTL’ye kadar geriledi. Haberi 8. Sayfada rünün her alanında alımlarını artıran yabancılar, İstanbul Borsası’nda da kontrolü her geçen gün ele geçiriyorlar. Yabancı fonlar, ABD, Almanya, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerde düşük kârlarla yetinmek durumunda kalırken sayıları birkaç bini geçmeyen yabancı yatırımcı İMKB’de yüksek getiriler elde etmeye devam ediyor. Hermes heykeli bulundu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Ulus’taki tarihi Roma Hamamı’nda 1.5 aydır sürdürülen arkeolojik kazı sırasında, MS 2. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen bir Hermes heykeli bulundu. Kazıda görev alan uzmanlar heykelin üstün bir işçilik örneği olduğuna işaret ederek heykelin Türkiye’de son 50 yılda bulunan en önemli tarihi eser olduğunu ifade etti. (AA) 10.5 milyar adet hisse Bu yılın başında yüzde 65 olan yabancı payı, geçen hafta itibarıyla yüzde 72’yi de aştı. 2006 yılı başında 6 milyar adetlik hisse yabancıların kontrolündeyken bu sayı 10.5 milyar adede ulaştı. Yerli yatırımcının elindeki hisse senedi oranı ise yüzde 27’de kaldı. Yabancıların kârları, iç siyasetle ilgili gelişmelerden daha az etkileniyor. Necdet ÇALIŞKAN’ın haberi 8. Sayfada ‘Dine yönelik saldırılara ceza vermek için eylem yaptığını’ belirten Arslan’ın hedefinde başka isimler de varmış Standartlara uymuyor ‘Sezer’i vuracaktım’ Danıştay ve Cumhuriyet saldırılarını düzenleyen tetikçi Alparslan Arslan, “Allah’ın dinine, peygamberine, Müslümanlara yapılan alçakça hareketlere ceza vermek” için eylemleri yaptığını söyledi. Arslan “Yakalanmasaydım Sezer’i öldürecektim. Doğan Medya Grubu’na, Koç Grubu’na ve Eruygur’a da saldıracaktım” dedi. Arslan’ın “Fethullah Gülen’e saygı ve sevgilerimi bildiriyorum” demesi dikkat çekti. Haberi 4. Sayfada Zaman’ın tirajı denetim dışında ABC Türkiye Genel Müdürü Şardan, Türkiye’de ABC üyesi 12 gazete ve 73 derginin denetiminin yapıldığını, ancak Zaman gazetesinin denetim standartlarına uymadığını açıkladı. Zaman gazetesi daha önce de “Mevcut yapı bizim abonelik satışlarımızı denetleyemiyor. Bizden, tiraj denetlemede uluslararası standartlara göre istenmeyen belgeler isteniyor” gerekçeleriyle ABC Türkiye’ye itiraz etmişti. Haberi 6. Sayfada İki saniyede bir turist Antalya Uluslararası Havalimanı’na, hafta sonunda, dakikada 36 turist geldi. Kente geçen cumartesi ve pazar günleri havayoluyla ulaşan turist sayısı ise 102 bin 414 olarak gerçekleşti. Antalya’ya gelen turist sayısı, turizmin altın yılı olarak bilinen 2005 yılını da geçti. Yılbaşından bu yana kente havayoluyla gelen turist sayısı 4 milyon 104 bin 472’ye ulaşarak aynı döneme ilişkin 2005 rakamlarını 115 bin 602 aştı. Gelen turist sayısı, kötü bir sezonun yaşandığı geçen yıla göre yüzde 15 arttı. Temmuz ayında Antalya’ya havayoluyla gelen turist sayısının, geçen yıla göre yüzde 18 artması dikkat çekti. ABD’nin BOP ikna timi Dışişleri Bakanı Rice ve Savunma Bakanı Gates, çantalarında silah anlaşma planlarıyla Mısır ve Suudi Arabistan’da temaslarda bulundu. Rice, Arap ülkelerine silah satışının istikrarsızlık yaratmayacağını savunurken İran’ın BOP’u engellemek isteyen tek ülke olduğunu söyledi. Haberi 18. Sayfada Washıngton Times Türkiye’nin Berlusconi’si Eski tabirle ‘şef’, yeni deyimle ‘liderizm’, Avrupa’nın siyasi laboratuvarı İtalya’da ‘Berlusconizmle’ yükselişe geçti! Sarkozy ve Erdoğan’la devam etti Nilgün CERRAHOĞLU “Ona aşkla bakıyorlar!” RTE’nin mitinglerini izleyen meslektaşlarımızdan biri, AKP yandaşlarının “lidere yaklaşımını” bu tanımla ifade etmişti. Eski tabirle “şef”, yeni deyimle “liderizm”, Avrupa’nın siyasi laboratuvarı İtalya’da “Berlusconizmle” yükselişe geçti! Yargıçlarla kavgalı medya patronu işadamı Berlusconi’nin 90’lı yıllar ortasında “siyasi aktör” olarak sahaya inmesiyle birlikte, en sık sorulan sorulardan biri şuydu: “Nasıl olur? İtalya gibi Rönesans yapmış (yaşamış değil, yapmış), kültür, gelir düzeyi yükDevamı 18. Sayfada C ‘Atatürk döneminin sonu’ ABD gazetesinde yer alan yorumda, türbanın Çankaya’ya çıkması halinde devlet dairelerinde türbana engel kalmayacağı savunularak “Bu, resmen Türkiye’nin çehresini değiştirir. Atatürk döneminin sonunu simgeler” görüşü dile getirildi. Gazetede, Frattini’nin “laik azınlığın hakları”na ilişkin açıklamasının “çarpıcı” bulunduğu belirtildi. Haberi 11. Sayfada Almanya da tepkili ABD’ye misilleme ABD yangına körükle gidiyor ABD’nin Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerine 20 milyar dolarlık silah satmayı planlaması ve İsrail’e askeri yardım tutarını artırması, ABD’nin Ortadoğu yangınına benzinle gittiği yorumlarını beraberinde getirdi. “Ortadoğu’da silahlanma yarışı başlatır” kaygısına neden olan plana, başta Tahran olmak üzere Almanya’dan da tepki geldi. Haberi 12. Sayfada Rusya’dan İran’a savaş uçağı Rusya’nın İran’a 250 adet son teknoloji ürünü uzun menzilli Sukhoi30 savaş uçağı satmayı planladığı haberleri İsrail’i endişelendirdi. İsrail istihbaratına yakınlığıyla bilinen DEBKAfile sitesinde yer alan haberde, İran’ın avcı uçaklarına ek olarak Sukhoi savaş jetlerine uyumlu ve menzillerini artırabilecek tanker uçağı da almayı planladığı belirtildi. Haberi 18. Sayfada Efes Pasifik’e yol alıyor Anadolu Grubu İcra Kurulu Başkanı Özilhan, 2007’nin ilk 6 ayında grubun yüzde 15 büyüdüğünü söyledi. Kuzey Irak’taki tesisin 8 ay sonra faaliyete geçeceğini belirten Özilhan, Ürdün’de bir tesis aldıklarını, Suriye’de de üretim için görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Pazar kahvaltılarını simitle yapan Özilhan, “Simit, peynir, ekmek, domates bunları çok seviyorum, yemesi çok keyifli...” dedi. Fatma KOŞAR’ın haberi 9. Sayfada İran’da gazeteciye ölüm cezası ‘Yıkıcı faaliyet yürüttükleri’gerekçesiyle iki Kürt gazeteci, ‘Allah’ın düşmanı’ olmak suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırıldı. İran’da gazetecilere verilen ölüm cezalarının uygulanması düşük olasılık olarak görülse de Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, İran’ın “gazeteciler için en büyük hapishanelerden biri” olma yolunda ilerlediğini bildirdi. Haberi 18. Sayfada