23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 GÜNCEL C haberlerin devamı 11 MAYIS 2007 CUMA CÜNEYT ARCAYÜREK ‘Türk basınının öncüsü’ Baştarafı 1. Sayfada çıkardığı Yeni Gün gazetesiyle Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda halkın doğru bilgilerle aydınlatılması yolunda önemli hizmetlerde bulunan Yunus Nadi, kurduğu Cumhuriyet gazetesiyle de Atatürk ilke ve devrimlerinin özümsenmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik, çağdaş ülke konumuyla gelişimini sürdürmesi için yoğun çaba göstermiştir. EVRİMLERİN IŞIĞINDA... Yunus Nadi, yurtsever kimliği, ilkeli kişiliği, Cumhuriyet değerlerine bağlılığıyla tarihimizde kendine seçkin yer edinmiştir. Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, Yunus Nadi’nin ortaya koyduğu çizgiden sapmadan yayın yaşamını sürdüren Cumhuriyet gazetesi, 83. kuruluş yıldönümünü kutlamanın kıvancını yaşamaktadır. Türkiye, yüce Atatürk’ün başlattığı çağdaşlaşma savaşımını, onun ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğinde yürütecektir. Cumhuriyet gazetesinin, Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmesi, Cumhuriyetin temel niteliklerinin korunması, demokratik değerlerin yaşatılması konusundaki katkılarını geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de sürdüreceğine yürekten inanıyoruz. ÜLTÜR VE SANATA HİZMET Cumhuriyet gazetesi, aynı zamanda Yunus Nadi’nin anısını yaşatmak, kültür, sanat ve yazın dünyamızı zenginleştirmek amacıyla düzenlediği yarışmalarla, sanatçılarımızı özendirmekte, yetkin yapıtlarını ödüllendirmektedir. Yunus Nadi Ödülleri, toplumun kültür ve sanata ilgisinin yükselmesi, başarılı ve özgün çalışmaların artması, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nde sanatçı, aydın ve düşünürlerin desteklenmesi yönünden önemli bir hizmeti yerine getirmektedir. Ülkemizin saygın gazetelerinden Cumhuriyet gazetesinin kuruluş yıldönümü ile Yunus Nadi Ödülleri’ni kazananları kutluyor, Yunus Nadi’yi saygıyla anıyor, esenlikler diliyorum.” GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Asıl Amaç ’yi (RTE’yi) koruyup kollaAKP mak için CHP’ye ve Genel Başkanı Deniz Baykal’a vurmak sıradan işlerdendi. Sağda işbirliğinin, bütünleşmenin gerçekleşmesine karşı Baykal’ın seçimlerde öncelikle DSP ile solda birliğe karşı çıktığını yayma hevesi bu yolda sürekli kampanya yaparak mürekkep tüketenlerin son hamlesi. CHP, iki partinin bütünleşmesini isterken DSP’nin kapatılmasını neden istiyor veya güç birliğine evet, bütünleşmeye hayır derken DSP’nin partiyi kapatmaya karşı çıkmasındaki niçinler nelerdir; bunları araştırmadan sadece ve de kasıtlı olarak ana muhalefete, Baykal’a durmadan yüklenmenin mantıksal tarafını yakalamak zor. Sayıları ne kadardır, elbette kestirmek olanaksız; yer yer Baykal genel başkan kaldıkça CHP’ye vermeyeceklerini söyleyenlere rastlanıyor. Paşa gönülleri bilir. Ne ki bu tavır ilkesellik değil, duygusallık kokuyor. Bu seçim gelmiş geçmiş seçimlere benzemiyor. Bu seçim şu kişinin veya bu partinin seçimi kazanması, iktidara gelmesi ve getirilmesini sağlayacak seçim değil. Bu seçim, laik ve üniter Cumhuriyeti, Atatürk devrimlerini, onun öğretileri doğrultusunda çağdaşlığı koruma ve kollama seçimi. Halkımızın duyarlı olduğunu kanıtladığı Cumhuriyetin temel ilkelerini yarınlarda da savunacak tek parti CHP. İster beğenelim, ister beğenmeyelim; gerçek bu! Ona kızmak, bunu sevmemek seçimi değil bu seçim. Meydanlardaki bilincin sandığa akmasını gerektiren bir seçim bu. Laik Cumhuriyete sandıkta da sahip çıkma seçimi bu. ??? Eğri oturup doğru konuşalım. Sağda veya solda partiler çeşitli olunca hangisine oy vereceğini şaşıranlar için sağda da solda da birleşme zorunlu bir karardı. Yine kuşku yok; sağda solda birleşmeler, elbette genel yüzüyle gerekli, olumlu. Fakat olayın bir başka yüzü var: Oy yüzdesi az olan, bu seçimde yine barajı aşamayacakları önceden bilinen parti kadrolarının oy yüzdeleri yüksek, barajı aşması olağan görünen parti ile işbirliği yaparak Meclis’te temsil edilmeye can attıkları da bir başka gerçek değil mi? Varsın böyle olsun. Yeter ki sağ ve sol birleşerek AKP’nin tek başına iktidar olmasını engellesinler. Bu, rejim açısından tek çıkar yol, yaşamsal değeri olan önemli tek sonuç! ??? Zira AKP’ye hâlâ şans tanımak demek; laik Cumhuriyetin kurucusu Atatürk’ün en büyük eserim dediği TBMM’ye başkanlık eden kişi; Bay Bülent Arınç gibi hâlâ ve ısrarla “bazı laikler” ifadesini kullananlara olanak tanımak, laiklik karşıtı hareketlere yeni kapılar açmak demek. Bu, kafa ayrımcı bir kafa. Tepeden tırnağa kadar devletin her kademesinde dindar yönetici arayan bir kafa! Aynı yolun yolcusu Cumhurbaşkanlığı mağduru Gül Abdullah ise; nedense ve birdenbire yabancı dergilere verdiği demeçte “dinci partileri” sevmediğini söylemek gereğini duydu. Son zamanlardaki gelişmelerden, halkımızın laikliği baş tacı ettiğini kanıtlayan mitinglerden sonra, patronu RTE gibi Gül de AKP’nin dinci parti olmadığını kanıtlamaya neden gerek duydu acaba? Fakat Gül, ABD yolunda ılımlı İslama şapka çıkaran ve laiklik karşıtı hareketlere icraatları, söylemleri ve açıklamalarıyla büyük ivme kazandıran parti olduklarından hiç söz etmiyor. ??? Bu iktidar yeni krizlere gebe bırakan densiz, bilgisiz davranışlarıyla ülkeyi siyasal ve hukuksal, ne ki içinden çıkılmaz sonuçlarla karşı karşıya bıraktı. Anayasa değişikliği ile rejim değişikliği getiren bir yasayı alelacele Meclis’ten geçirme girişimi başlattılar. Seçimi beş yıldan dört yıla indirmek… Cumhurbaşkanının 5’er yıllığına iki kez görev yapmasını sağlamak... Bunlar ayrıntı. AKP’nin (RTE’nin) temel hedefi Çankaya’yı ele geçirmek… 354 milletvekili ile başaramadı. Büyük tepkilerle karşılaştığı için adaylıktan da vazgeçen RTE, cumhurbaşkanını halka seçtirerek Çankaya’ya çıkabileceğine inanıyor. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini kürsüde savunan ağzı kalabalık iktidar sözcüsü Suat Kılıç gibi… AKP’nin irili ufaklı kadroları anayasa değişikliğinin rejim değişikliği getirdiği için çok dikkatli olunmasını savunan CHP’ye “Halktan kaçıyorsunuz” diye bas bas bağırıyor. Hadi canım sen de! CHP’nin ve onun gibi düşünenlerin asıl ve tek amacı: Çankaya’nın ve yönetim kadrolarının dincilerin eline geçmesini engellemek! 13 Mayıs İzmir Mitingi: Anneni Al da Gel! eydanlarla birlikte yepyeni bir Türkiye “meydan”a geliyor. Cumhuriyetin tepeden inme olduğunu iddia edenlere karşı, Türk halkı Cumhuriyeti aşağıdan yukarıya yeniden kucaklıyor. Halkımızın “meydan”a gelişi, Kurtuluş Savaşı sürecinde Anadolu’nun zafere inanmaya başlamasının ve Mustafa Kemal’in etrafında çoğalmasının 21. yüzyıla yansıyan izdüşümü. Sakın ola abarttığımızı sanmayın. 14 Nisan mitingi öncesini düşünün, bir de sonrasını... Daha o günden vurguladığımız gibi artık 14 Nisan Tandoğan uyanışı bir süreçtir. 29 Nisan İstanbul’daki Çağlayan, Ankara buluşmasının bir rastlantı olmadığını ortaya koymuştur. Ardından Manisa, Çanakkale ve Duisburg mitingleri sürecin salt Cumhurbaşkanlığı seçimine dayalı olmadığını göstermiştir. Anadolu’nun dört bir yanından iletiler alıyoruz: “Samsun’da neden miting yok?” “Bu mitinglerin benzerlerini Şanlıurfa, Gaziantep, Tokat da yapmalı...” Manisa mitingine katılanlardan Barış Özel, “Sizin köşeye uygun bir söz ürettik” diyor: “Manisalılar her gelene mesir verir, ancak Cumhuriyeti kimseye esir vermez!” İnan Taşkın’ın yeni miting yeri önerileri şunlar: Trabzon, Sıvas, Van, Erzurum... Onlar da olur... ??? Şimdi sırada İzmir var... 13 Mayıs aynı zamanda Anneler Günü. Bir tartışma şuydu: “Anneler Günü’nde böyle bir miting yapmak ne kadar uygun düşer?” Kaygı belki yerinde ama, bize göre çok uygun düşer! Belki de miting sloganlarından biri şu olur: “Anneni al da gel!” Biz “ananı al git”çilerden değiliz. Tandoğan, Çağlayan, Manisa, Çanakkale ilk hedefine ulaşmışsa... Şimdi bunun üzerine yeni ve sağlıklı neler inşa edilebilir sorusuna yanıt aranıyorsa... Egelilerin Anneler Günü’nü İzmir’de hep birlikte kutlamasından doğal ne olabilir! Ege’ye Anadolu’nun dört bir yanından insanlar katılırsa, daha da güzel olmaz mı? Biz “anneni al da gel” diyoruz ama, durum tam tersine de dönebilir! Meydanların baş kahramanı sık sık vurgulandığı gibi kadınlar. Anadolu’daki salon söyleşilerinde en az erkekler kadar ağırlığı olan kadınlar, meydanlarda daha da öne çıktılar. Cumhuriyetin değerlerini yıpratanlara “meydan” okudular... Bu bağlamda belki de çağrıyı şöyle yapmak gerek: Eşini, çocuklarını al da gel! Zira anneler zaten gelecek... Meydanlar gösteriyor ki, gelecek onların elinde... Hem ne demiş atalarımız: Beşik sallayan kadın, dünyayı da sallar! ??? Ege için söylenen tonlarca güzel sözden biri şudur: Dağlarından yağ, ovalarından bal akar! Yani, zeytin ve incir diyarı... Şimdi Ege’nin sokaklarından, caddelerinden, meydanlarından da insan akıtma zamanı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, sözünün ilk harflerine vurgu zamanı: “Ege”menlik Cumhuriyet bilincine ulaşmış milyonlarındır, deme zamanı. Haydi bre efeler... Dendi gari gız gaadeşler... Gün, şöyle elleri havaya kaldırıp ayakların üstünde yükselme zamanı. 13 Mayıs aynı zamanda Dil Bayramı... O ses bayrağımız, güzelim Türkçemizle, Ege’den tüm Türkiye’ye, tüm dünyaya haykırma zamanı... Kardeşliği, çağdaşlığı, Cumhuriyeti hep birlikte paylaşınca... Her an ne güzel... Her anne güzel! Ankara’yı “en kara” günlerinden kurtaran Anadolu insanına selam olsun... 13 Mayıs’ta tüm İzmir insanla, insan sesiyle dolsun... Sokakları, deniz, yosun ve insan koksun. İnsanlar, İzmir’in kavakları, kavakların yaprakları kadar sayılmaz olsun. Sahi bir de “gavur İzmir” vardı! 13 Mayıs’ta İzmir, “savur İzmir” olsun... Savursun, kendisine laf atanları karanlığın içine. 13 Mayıs Anneler Günü ve annelerle İzmir’de kucaklaşma günü şimdiden kutlu olsun! M D Adana’da ‘Cumhuriyet’ coşkusu Gazetemizin 83. kuruluş yıldönümü Adana’daki Güney İlleri Bürosu’nda okurlarımızla birlikte kutlandı. Öğle saatlerinden itibaren büromuzu doldurmaya başlayan çok sayıda Cumhuriyet okuru, Cumhuriyet’i; ülke gündemini, siyasi ve sosyal gelişmeleri bir kez daha konuşma, tartışma olanağı buldu. ADD Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Kayalı, Mersin Şube yöneticileri, Adana Şube Başkanı Ahmet Duman, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, ÇYDD Çukurova ve Adana şubeleri temsilcileri, Eğitimİş Genel Örgütlenme Sekreteri Hasan Kütük, CHP, İP, Bağımsız Cumhuriyet Partisi ve CUMOK üyeleri ile çok sayıda okurumuzun katıldığı kutlamada günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Cumhuriyet Adana Temsilcisi Çetin Yiğenoğlu yaptı. Büromuz bünyesindeki Cumhuriyet Kültür Sanat Merkezi’nde “Kuruluşundan Bugüne Cumhuriyet” belgeselini izleyen katılımcılar geleneksel dönerpilav ikramının ardından “83.Yıl” pastasını kestiler. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) K ÇİZGİSİNDEN SAPMADI Cumhurbaşkanı Sezer, Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay’a gönderdiği mesajda ise şunları belirtti: “Sayın Mustafa Balbay, ülkemizin en köklü ve saygın gazetelerinden Cumhuriyet gazetesi, 83. kuruluş yıldönümünü kutlamanın gururunu yaşamaktadır. Cumhuriyet’in ilanından kısa süre önce Yunus Nadi tarafından kurulan Cumhuriyet gazetesi, halkın doğru bil gilerle aydınlatılması görevini başarıyla yerine getirerek, Atatürk ilke ve devrimlerinin özümsenmesi, çağdaş yaşamın tüm kavram ve değerleriyle yerleşmesi yolunda önemli hizmetlerde bulunmuştur. Karşılaştığı güçlüklere karşın, Atatürk ilke ve devrimleri ışığında, Yunus Nadi’nin ortaya koyduğu çizgiden sapmadan yayın yaşamını sürdüren Cumhuriyet gazetesi, laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyete sahip çıkma yönündeki sorumlu ve duyarlı yaklaşımlarıyla toplumumuzun takdirini kazanmıştır. Cumhuriyet gazetesinin, Türkiye’nin hedeflerini gerçekleştirmesi, Cumhuriyet’in temel niteliklerinin korunması, demokratik değerlerin yaşatılması konusundaki katkılarını geçmişte olduğu gibi, bugün ve gelecekte de sürdüreceğine yürekten inanıyoruz. Türk basınının öncü ve seçkin kuruluşlarından Cumhuriyet gazetesinin kuruluş yıldönümünü içten duygularla kutluyor, size ve arkadaşlarınıza başarılar ve esenlikler diliyorum.” KÖLN (Cumhuriyet) – 19 Mayıs 1919’un 88’inci yıldönümü Köln’de Atatürkçü Düşünce Dernekleri Federasyonu (AvrupaADD) tarafından düzenlenen bir panelle kutlanacak. Avrupa ADD Genel Başkanı Dursun Atılgan, Türkiye’nin içinde bulunduğu sancılı durumu da dikkate alarak bu yıl böyle bir panel düzenlediklerini belirtti. “Cumhuriyetimize Sahip Çıkalım” başlıklı bu panele konuşmacı olarak Başkent Üniversitesi Atatürk Devrim ve İlkeleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Köln’de ‘Cumhuriyetimize Sahip Çıkalım’ paneli Ünsal Yavuz’un katılacağını kaydeden Atılgan, “Burada ülkemizi ilgilendiren tüm konular dile getirilecektir” diye konuştu. Marzellenstr. 1317 adresindeki Hilton Cologne Oteli büyük salonundaki toplantı, 20 Mayıs Pazar günü saat 15.00’de başlayacak. Atılgan’ın “19 Mayıs’tan Cumhuriyete” başlıklı açılış konuşmasından sonra Prof. Dr. Yavuz da “Tandoğan’dan Çağlayan’a” başlığı altında gelişmelerin geniş bir çözümlemesini verecek. Tehlikenin farkındayız... Gazetemizin kuruluş yıldönümü nedeniyle gönderilen mesajlarda, Türkiye’nin yaşadığı kritik süreçte ‘Cumhuriyet’in tarihsel sorumluluk üstlendiği vurgulandı İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) Gazetemizin 83. kuruluş yıldönümü ve Yunus Nadi 2007 Ödül Töreni nedeni ile gönderilen kutlama mesajlarında “Tehlikenin farkında mısınız?” kampanyasının önemine dikkat çekilerek “Tehlikenin de gücümüzün de farkındayız” denildi. Mesajlarda, Türkiye’nin geçtiği bu kritik süreçte Cumhuriyet gazetesinin tarihsel bir sorumluluk üstlendiğine vurgu yapıldı. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve İstanbul Valisi Muammer Güler, gazetemizi telefonla arayarak, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi, demokratik kitle örgütleri ve okurlarımız da mail ve faks göndererek tebriklerini ilettiler. ER ZAMAN OMUZ OMUZA Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu gönderdiği kutlama mesajında “83. kuruluş yıldönümünüzü en içten dileklerimle kutlar, esenlikler sunarım” dedi. CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, Cumhuriyet gazetesini “farkındalığın önemli gücü” olarak niteleyerek “Aydınlık geleceğe giden yolun laik, demokratik hukuk devleti olan Cumhuriyetimiz olduğu düşüncesini paylaşanlar olarak bu yolu engellemeye çalışanlara karşı her zaman omuz omuza mücadele edeceğiz” dedi. çalışıldığını ifade ederek “Cumhuriyet gazetesi, bu çok kritik dönemde tarihsel sorumluluğunun bilinci ile önemli bir görevi yerine getirdi. Cumhuriyetin son kalesi olan Cumhurbaşkanlığı makamını ele geçirme yönündeki çabalara karşı başlattığı ‘Tehlikenin farkında mısınız?’ uyarısı sonucunda son yılların en büyük kitlesel katılımlı halk eylemlerinin başlaması sağlandı” dedi. Başbakanlık BasınYayın ve Enformasyon Genel Müdürü Salih Melek, Cumhuriyet gazetesinin Türkiye’de fikir gazeteciliğinin öncüsü olduğunu belirterek 83 yıldır basın dünyasında önemli bir yer edindiğini kaydetti. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Cumhuriyetin, laikliğin ve Atatürk devrimlerinin yılmaz koruyucusu Cumhuriyet gazetesinin 83. kuruluş yıldönümünü kutladığını belirtti. mesajında, “Tehlikenin farkında mısınız sloganıyla ulusumuzu uyandırıp uyardığınız için bir vatandaş olarak teşekkürlerimi bildiririm” dedi. KARANLIĞI YARACAĞIZ CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Ali Özpolat, Cumhuriyet gazetesinin Türkiye’nin içinden geçtiği bu zorlu sınavda tarihi bir görev üstlendiğini belirterek “Tehlikeye dikkati çekiyor. Cumhuriyet devrimleri üzerindeki kuşatma planlarını deşifre ediyor. Ağır ağır üzerimize indirilmek istenen karanlığı yarmaya çalışıyor. Bu sorumlu tutumuyla yeniden uyanışın simgesi oluyor. Cumhuriyet gazetesi bu mücadelede zaman zaman ağır saldırılara uğruyor. Ancak hiçbir şey yükselen tehlikeyi işaret etmekten Cumhuriyet gazetesini alıkoyamıyor” dedi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, “Yunus Nadi tarafından 83 yıl önce kurulan, Türk aydınlanmasını ve devrimlerin ışığını yayma, yaşatma görevini bugüne kadar aynı tazelik ve heyecanla yerine getiren gazetenizin kuruluş yıldönümünü kutluyorum” dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, son yıllarda bazen açıkça bazen de sinsice yürütülen birtakım gerici uygulamalarla Atatürk’ün kurduğu demokratik ve laik Cumhuriyetin altının oyulmaya HEP ÖN SAFLARDA... DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, işçi sınıfının, emekçilerin, halkın özgür ve demokratik bir ülke özlemini ilke edinen Cumhuriyet gazetesinin gericiliğe karşı hep ön saflarda yer aldığına vurgu yaptı. Çelebi, “Bu uğurda Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı, Cavit Orhan Tütengil, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok gibi halkının mutluluğundan ve esenliğinden başka bir şey istemeyen, kaleminden başka sermayesi bulunmayan çok değerli insanlarını yitirdi” dedi. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Nazan Moroğlu, “Tehlikenin farkında mısınız diye sordunuz. Son zamanlara kadar sessiz kalan halkımız haykırdı: Tehlikenin de gücümüzün de farkındayız diye. Meydanlara çıktı alanlara sığmadı” dedi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, Cumhuriyet gazetesinin Atatürk’ün önderliğinde Anadolu ihtilalinin antiemperyalist bağımsızlı tohumlarını, çağdaş Türkiye’nin, laik cumhuriyetin, demokrasinin ilkelerini işbirlikçi basına karşın özveriyle koruduğunu ve yaydığını ifade etti. 83. Yılımızı Kutlarken... Baştarafı 1.Sayfada çağdaş ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu bu önemli günde algılamak, insanın gözlerini yaşartacak kadar çarpıcı bir gerçekliktir. Cumhuriyet gazetesi ‘Kurtuluş’ ve ‘Kuruluş’ ile tarihe yazılan geçmişine layık ve geleceğine yakışır 83’üncü yılını, bu gazetenin gerçek sahibi olan okurlarıyla birlikte kutluyor. H C ULUSU UYANDIRDINIZ Çankaya Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, “Cumhuriyet, Türkiye’nin coşkularını, korkularını, kaygılarını ve sevinçlerini kendi sayfalarının mürekkebindeki kokulara sindirerek bizlere yaşatmış, bizim duygudaşlığımızı hep hissetmiş, gözümüzün kalbimizin ve beynimizin gazetesidir” dedi. Emekli General Osman Özbek, ankcum?cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle