08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 HÜKÜMETTEN ALDIĞI GÜÇLE KONUŞAN DURSUN UYAR HUKUKU VE SUÇ DUYURULARINI HİÇE SAYIYOR C haberler SÖZDEN YAZIYA GÜRAY ÖZ KASIM CUMA YİMPAŞ’ı kimler koruyor? aylık süreç ? Almanya’nın Interpol kanalıyla bütün dünyada aradığı YİMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar hakkındaki karar, ‘‘8 Şubat 2005’’ tarihinde “uluslararası tutuklama emriyle” Mannheim Savcılığı tarafından talep edildi. ? Bu karar Türkiye’nin Karlshure Başkonsolosluğu tarafından Dışişleri Bakanlığı’na iletildi. Dışişleri Bakanlığı da Interpol kararını Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, Adalet Bakanlığı’na, Meclis’e bildirdi. ? 20 aylık bu süreçte Adalet Bakanlığı, Dursun Uyar’ın yakalanıp gözaltına alınmamasında topu Alman makamlarına attı. Bakanlık iadeye elverişlilik denetimiyle ilgili olarak, Uyar’ın Türk vatandaşı olması nedeniyle anayasanın 38, Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi’nin 6. ve TCK’nin 18/2. maddeleri gereğince iadesinin mümkün olmadığını bildirdi. Uyar hakkında TCK’nin 11/1. maddesi kapsamında Türkiye’de soruşturma başlatılması için Alman makamlarından bilgi ve belgelerin gönderilmesini talep etti. ? Ancak, Alman adli makamlarınca dosyanın kapsamlı olması nedeniyle bu talep yerine getirilemedi. ? Bu süreçte Uyar, hakkında hiçbir işlem yapılmadığından gözaltına alınmadı. Uyar bu süre zarfında 14 Ekim 2005’te Meclis’e gelerek yeşil sermaye komisyonuna ifade verdi. “Mütareke” Zamanı ??? Siyasetteki çatışmaysa sessiz bir mütarekeyle önlenebilir. Peki siyasetteki deprem, Cumhuriyetin bir şeklinden ötekine geçiş hevesleri durdurulabilir mi? Mütareke erbabı her alanda uzlaşmadan yanadır. ABD ile uzlaşmadan yanadır: Bölgedeki büyük planlardan uzak kalmak ne kadar kötü oldu, herkes anlamıştır herhalde? AB ile uzlaşmadan yanadır: Bir tren kazası olursa pek fena olacaktır. Olmamalıdır ve olmaması için ne lazımsa efendim… Son emirler yerine getirilebilirse pek güzel olacaktır. AKP ile uzlaşmadan yanadır: Şeriat tehlikesi falan da yoktur zaten. Hastalığı atlatmış Başbakan pek güzel sinyaller vermektedir. Yasa değişikliği için madde metninin AB’de hazırlanıp kendilerine sunulabileceğini söylemedi mi? “Biz dışa kapalı değiliz” demedi mi? “Uzlaşma kültürü” öyle gelişti ki, 301’i “ulusal damat” Lagendijk yazıp elimize tutuştursa, bizi büyük zahmetten kurtarabilir. Hem biz yazarsak yanlış yapma ihtimalimiz yükseliyor, sonra yeniden yazmak “iktiza” edebiliyor. ??? Mütareke yazarları uzlaşma kültüründen pek memnundur. Sayfalar, gülen fotoğraflarla zenginleşiyor: Üretim artmasa da, borsa pırıl pırıldır. Turizm yüzümüzü güldürmediyse de rakamlar yüksek çıkmadı mı? İç ve dış borçlar iyi tarafından görülemez mi canım? BOTAŞ mı? Münafıklık diz boyu! Kıbrıs meselesi çözülmediyse bile “çözülmek” zorunda değil mi? Direnmenin ne anlamı var? Haritalar da çoğaldıkça anlamsızlaşmıyor mu? Şu Sevr paranoyasından kurtulmak artık şart oldu. Türkiye’yi kimse bölecek değildir. Bölünecek olan Irak’tır ve Irak bize çok uzaktır. Yağmur yağıyor. Gazetelerde deprem haberleri sayfaları zorluyor. Arka sayfalardan ön sayfalara, küçük haberlerden manşetlere tırmanmaya eğilimli yorumlar, karanlık bir gecenin karabasanı gibi üstümüze çöktü, çökecek. Siyaset öyle değil. Uykuya dalabilir, mayıs ayını bekleyebiliriz. Ama doğa beklemez. Doğayla mütareke mümkün değildir. [email protected] Y Interpol tarafından aranan Dursun Uyar, YİMPAŞ’ın kurucularından AKP Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın cenaze töreninde bakanlarla birlikte objektiflere yakalandı. Daha sonra bir basın toplantısı düzenleyen Uyar, Interpol tarafından aranmadığını iddia etti. Ancak, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı, Uyar’ın aksine YİMPAŞ Başkanı’nın arandığını açıkladı. AYKUT KÜÇÜKKAYA Almanya’nın Interpol aracılığıyla tüm dünyada aradığı YİMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Uyar, yaptığı açıklamayla hem uluslararası hukuku, hem Türkiye’deki yargı kararlarını, hem de hakkındaki suç duyurularını hiçe sayıyor. Eski yöneticilerinin AKP ile birlikte bakan, milletvekili, belediye başkanı, il genel meclisi üyesi olduğu YİMPAŞ’ın sahibi Dursun Uyar, yaptığı açıklamayla AKP hükümetinin Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i bile yalanlamaktan çekinmiyor. Cumhuriyet’in uzun süredir yayınlarıyla gündeme getirdiği YİMPAŞ soruşturması, Dursun Uyar’ın AKP’li bakanlarla birlikte YİMPAŞ’ın kurucularından ve eski yöneticilerinden AKP Yozgat Milletvekili İlyas Arslan’ın cenaze töreninde objektiflere yakalanmasıyla basının ve kamuoyunun gündemine oturdu. Dursun Uyar, ilk önce Emniyet Genel Müdürlüğü sonrasında ise Adalet Bakanı Çiçek’in açıklamalarının ardından Yozgat’taki evinde bir basın toplantısı düzenledi. İşte Uyar’ın açıklamaları ve YİMPAŞ soruşturmasındaki gerçekler: YİMPAŞ GENEL MÜDÜRÜ TUTUKLU KALDI Uyar, Almanya’da açılan davayla ilgili olarak şirketin genel müdürü ile iki yöneticisinin Almanya’da bulunmaları nedeniyle mahkemeye giderek ifade verdiklerini ve daha sonra serbest bırakıldığını savundu. Uyar’ın söylediğinin aksine Almanya’daki soruşturma kapsamında Uyar’ın bacanağı ve YİMPAŞ GmbH Genel Müdürü olan Faik Gürler 1 yıla yakın süre tutuklu kaldı. c Uyar, ‘‘Sadece ifade vermeye gidemediğim için, ifadem alınmak üzere Alman polisinin elinde bir yazı var. Almanya’ya gittiğim zaman gideceğim ve sordukları sorular hakkında cevap vereceğim. Bu yazı ne kırmızı bülten ile arama, ne de Interpol ile arama, kesinlikle tutuklama kararı da değil’’ iddiasında da bulundu. BAKANLIK VE EMNİYET: INTERPOL ARIYOR YİMPAŞ Başkanı bu açıklamasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’nü yalanlamakla kalmadı Adalet Bakanı Cemil Çiçek’i bile yalanladı. Uyar’ın AKP milletvekili Arslan’ın cenaze töreninde objektiflere yakalanmasından sonra ilk önce Emniyet Genel Müdürlüğü şu açıklamayı yaptı: ‘‘Dursun Uyar hakkında, Interpol Daire Başkanlığı’nın yaptığı dosya tetkikinde, Almanya Interpolü’nce difüzyon mesajı ile Uyar’ın uluslararası seviyede aranması talep edildiği anlaşılmıştır. Difüzyon mesajı mevzuat gereği Adalet Bakanlığı’na iletilmiştir.’’ Emniyet’in ardından Adalet Bakanı Çiçek’de aynen şu ifadeleri kullandı. ‘‘YİMPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı hakkında iki dosya var. Biri İsviçre makamlarının bizden adli yardım talebi. Bu konuda yazılan yazıların hepsine zamanında cevap verildi. İkinci dosya Almanya Mannheim Mahkemesi’nden gelen. Ancak bana verilen bilgiye göre bu kırmızı bülten değil, difüzyon. İkisi arasında fark var. Kırmızı bültende yakalanıp iade edilmesi zorunluluğu var. Ancak söz konusu kişi TC vatandaşı olduğu için iade edemeyiz. Difüzyonda ise yakalanıp gözaltına alınması zorunluluğu var. Biz bu konuda Almanya’ya yazıları yazıp, bizde de yargılanabileceğini bildirdik. Ancak onlar orada yargılamak istiyorlar. Bizim savcılara talimat verme hakkımız yok. Savcılar yayınlarınızı ihbar kabul edip işlem yapabilirler. Bu konuda bir soruşturma yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Daireler kapalı. Perşembe günü bilgi alıp bildireceğim.’’ Adalet Bakanı Çiçek’in söz konusu açıklamasında, ‘‘Yakalanıp gözaltına alınması zorunluluğu var’’ ifadesi Uyar’ın basın toplantısındaki açıklamalarını tümden yalanlıyor. Uyar, basın toplantısında, ‘‘YİM PAŞ ne Türkiye’de ne de ne de Türkiye dışında bir suç işlememiştir’’ iddiasında bulundu. Yozgat 1. Asliye Ceza Mahkemesi YİMPAŞ Holding AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Uyar ve 10 yönetim kurulu üyesi hakkında 22 Ekim 2002 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu’na kayıt yükümlülüğünü yerine getirmeden yasaya aykırı olarak yurttaşlardan para toplamak suçlamasıyla 3’er yıl hapis ve 15’er milyar lira para cezası verdi. Mahkeme heyeti 11 YİMPAŞ yöneticisine verilen cezaları ertelemedi. Ve sanıkların kaçma ihtimalleri nazara alınarak yurtdışına çıkışlarına yasak konulmasını da karara bağladı. Bu karar sanıklar tarafından 26 Kasım 2002 tarihinde temyiz edildi. Ve hâlâ Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nde görülmeyi bekliyor. Suç tarihi olarak 31 Aralık 1999 gösterildiği için davada ‘‘7.5 yıllık’’ zamanaşımı süresinin dolmasına ise sadece ‘‘8 ay’’ kaldı. ağmur yağıyor. Şehir grinin tonlarına teslim. Gazetelerde deprem haberleri sayfaları zorluyor. Arka sayfalardan ön sayfalara, küçük haberlerden manşetlere tırmanmaya eğilimli yorumlar, karanlık bir gecenin karabasanı gibi üstümüze çöktü, çökecek. Siyasetteyse mütareke havaları esiyor. Mayıs ayına kadar yelkenlerini toplamaya karar vermiş takıyye büyük hesaba durmuştur. Meclis Başkanı söyledi. Gelecek ramazan başka türlü olacak. Türbanlı eşleriyle Çankaya resepsiyonuna katılamayan zevat da umutlarını gelecek yıla saklıyor. Şimdi mütareke zamanıdır. Fazla gürültü patırtı çıkarmadan şu ayları geçirmek mümkündür herhalde… Mütareke yazarsızçizersiz olur mu? Olmaz. Şimdi tehlikenin geçip gittiğini, hiçbir şey değişmese de çok şeylerin değiştiğini, şeriatçıların şeriattan, tarikatın tarikten vazgeçtiğini söylemek prim yapıyor. Ufak tefek taşkınlıklara, yeni söylemle “aşırılıklar”a dikkat çekilecek, tehlike meczuplara, kendini bilmezlere, üç beş sakallıya havale edilecektir. Esnaftan başka sınıf bilmeyen sosyal demokrasi ise, ıslanmamak için şemsiyesini çoktan açmış durumdadır. Güneş yoksa, gölge de yoktur. ??? Depreme ne kadar zaman kaldı kimse bilmiyor. Bilinmez böyle şeyler. Deniz fokurdayabilir, sarsılan umutlar gibi katmanlar toprağın altında yavaşça yer değiştirebilir, faylar komşu gezmesine çıkabilir. Kaç bina gözden geçirildi, kaç apartmanın çatlakları sıvandı kim biliyor? Alınabilecek önlemler deprem için değildir, depremden sonrası içindir. Enkazın nasıl ve hangi hızla kaldırılabileceğini, kaç kişinin canlı kurtarılabileceğini düşünebiliriz yalnızca. Binaları sağlamlaştırmak, depremde yıkılacakların sayısını azaltmak için bir şeyler yapmak zordur, çok zordur. Karışık işlerdir bunlar! Yatağan’da santral bacasından fışkıran ölümü durdurmak nasıl zorsa, bu da öyle zordur işte. ‘Şirketin içini boşalttılar’ Tüm bu süreç yaşanırken Türkiye’de çok önemli bir gelişme yaşandı. Alman Savcılığı’nın Dursun Uyar hakkında aldığı karara dayanak olarak tespit ettiği suçlamalar; Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından da tek tek ortaya çıkarıldı. 17 YİMPAŞ yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunan SPK, Almanya’daki YİMPAŞ mağdurlarına ‘‘Hakkınızı dava açarak arayın’’ ilanı vererek bir ilke de imza attı. Almanya Mannheim Savcılığı’nın 8 Şubat 2005 tarihli Interpol kararında Uyar’ın, Almanya ve İsviçre’de ‘‘saadet zinciri sistemi’’ tarzında yapılanmaya giderek çok sayıda insanı dolandırdığına işaret ediliyor. Savcılık kararında ‘‘kartopu sistemi’’ olarak tanımlanan sistemle binlerce kişiden Almanya’daki YİMPAŞ Verwaltungs GmbH adına 19992004 yılları arasında ‘‘180.759. 161,63’’ Avro toplandığı, bu paranın sistemin işlemesi için ‘‘39.859.33, 75’’ Avro’luk kısmının geri ödendiği, geri kalan paranın ya zarar gösterilerek ya da YİMPAŞ Grubu’nun diğer şirketleri aracılığıyla ‘‘Türkiye’ye aktarıldığı’’ bilgisine yer veriliyor. Kararda, bu şekilde şirketin içinin boşaltıldığı ve bu nedenle şirketin iflas ettirildiği ifade ediliyor. Alman Savcılığı’nın ınterpol tarafından aranmasının gerekçeleri ise şöyle sıralanıyor: Dolandırıcılık (Madde 263). c Güveni kötüye kullanma (Madde 266). c Birden çok sayıda suçun işlenmesi (Madde 53). Suçta asil fail olma (Madde 25/2). Kaçma tehlikesi (Madde 112/2 Nr: 2). İŞTE SPK’NİN TESPİTLERİ Alman Savcılığı’nın ‘‘Toplanan paraların Türkiye’ye aktarıldığı’’ bilgisini Türkiye’de SPK tespit etti. Türkiye’deki bu süreç de özetle şöyle yaşandı: AVRUPA’YA TAKAS: SPK, 30 Eylül 2004 tarihi itibarıyla İsviçre’de kurulu YİMPAŞ group AG ve Almanya’da kurulu YİMPAŞ Verwaltungs GmbH adlı şirketlere ait hisselerle Türkiye’de kurulu YİMPAŞ Grubu şirketlerinin hisselerinin takas edildiğini tespit etti. 18 MİLYON AVRO ZARAR: SPK, takas nedeniyle Türkiye’deki şirketler YİM ALMANYA Çiçek mağaza açmıştı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeşil sermaye mağdurlarına ‘‘Parayı verirken bana mı sordunuz’’ sözleriyle çıkışırken; 2000 yılında YİMPAŞ’ın Almanya’daki mağazasının açılışına katılan Adalet Bakanı Cemil Çiçek de son Almanya ziyaretinde protestolarla karşılaşmıştı. Bakan Çiçek, kendisine Uyar’la çektirdiği fotoğrafları gösteren YİMPAŞ mağdurlarına, ‘‘Almanya’daki mağaza açılışına katılırken, ben bu şirketlerin 5 sene sonra dolandırıcı olacağını nereden bilebilirdim ki! Benim hemşerim olması veya toplantılarına katılmam onlarla ortak olduğum anlamına gelmez. Bu işler kapsamlı ve karışık’’ diye yanıt vermişti. Bir de Uyar hakkındaki Interpol kararını çıkaran Alman savcı Gabriele Schöpf’ün tam bir yıl önce verdiği beyanatı yeniden sütunlarımıza taşıyalım: ‘‘Ankara, Dursun Uyar’ın isminden emin olup olmadığım konusunda beni üç kez aradı. Bu kişiyi dosyada yer alan suçlamalardan ötürü sorgulamam gerekiyor, çünkü şirketin beyni bu kişi. Benim toplanan paraların nereye gittiğini, nasıl harcandığını bu kişiye sormam lazım. Almanya dışına çıkarılan paraların nerelere gömüldüğünü şirketin beyni olan Uyar’a sormam lazım. Yasadışı işlerle ilgili kritik konularda sorular sormam gerekiyor.’’ Schröder kitabını tanıttı BERLİN (AA) Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Kıbrıs konusunda sadece Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirmesini beklemenin yanlış olduğunu söyledi. Schröder, başkent Berlin’de siyasi anılarını anlattığı “KararlarPolitikadaki Yaşamım” (Entscheidungen. Mein Leben in der Politik) adlı kitabının tanıtımını yaptı. Schröder buradaki konuşması sırasında, bir Türk gazetecinin, “Türkiye’nin AB üyeliği konusunda baskılarla karşılaşıp karşılaşmadığı” şeklindeki sorusuna, “Türkiye, Kıbrıs konusunda Ankara Protokolü’yle ilgili şartları yerine getirmek zorunda. Ancak Kıbrıs konusunda sadece Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirmesini beklemek yanlış. AB’nin de Kuzey Kıbrıs’a yönelik izolasyonu kaldırması gerekir” karşılığını verdi. 7 SAYFA TÜRKİYE’YE AYRILDI Gerhard Schröder, 544 sayfalık kitabının 7 sayfasını Türkiye’ye ayırdı. Schröder, Türkiye’yle ilgili bölümde, başbakanlık döneminde Avrupa politikaları açısından en önemli sorunun Türkiye’nin AB müzakerelerine başlanması konusunun olduğunu belirtti. Schröder, “Türkiye’ye vereceğim destekle Almanya genelinde çoğunluğun desteğini alamayacağımı biliyordum. Ancak Almanya’nın Avrupa politikaları konusunda tutarlı hareket etme ve Türkiye’yi Avrupa yolunda destekleme kararı verdim” dedi. Schröder, Türkiye’nin AB’ye üye olmamasının bu ülkede bir kimlik krizine ve siyasi çalkantıya sebep olabileceğini, böylelikle AB’nin hemen sınırında kriz çıkabileceğini belirtti. Kitapta, Kıbrıs konusu geniş yer alırken Schröder, Rum Kesimi’nin 1997 yılında Kuzey Kıbrıs’la birleşme şartı olmaksızın AB’ye alınması kararıAlmanya’nın eski başbakanının kitabı 544 nın hata olduğusayfa. nu kaydetti. İşlerini yoluna koyan YİMPAŞ Holding Başkanı Dursun Uyar, bu sene yeniden Yozgatspor’a sponsor oldu. PAŞ Holding AŞ, YİMPAŞ Gıda AŞ ve YİMPAŞ İhtiyaç AŞ’nin toplam 18 milyon 384 bin Avro (34 milyon 203 bin YTL) zarara uğratıldığını belirledi. YİMPAŞ’A BİR AY SÜRE: SPK, 2005’in temmuz ayında YİMPAŞ Holding’in 6 milyon 660.4 bin Avro, YİMPAŞ Gıda için 2 milyon 52.5 bin Avro, YİMPAŞ ihtiyaç için 9 milyon 671.1 bin Avro tutarındaki kazanç aktarımlarının halka açık olan söz konusu şirketlere iade edilmesi konusunda Yimpaş yöneticilerinin uyarılmalarını kararlaştırarak şirketlere 1 ay süre verdi. 17 YÖNETİCİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU: Şirketlere verilen süre sonunda konuyla ilgili herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle SPK 2005 Ağustos’unda (Bu tarihte Almanya’nın Interpol kararı Türkiye’de Adalet Bakanlığı’na ulaşmıştı) söz konusu şirketlerin yönetim kurulu üyeliğinde bulunan 17 kişi hakkında suç duyurusunda bulunma kararı aldı. Bu isimler şöyle: Dursun Uyar, Abdullah Örnek, Mehmet Kaplan, Şükrü İbiş, Muzaffer Halıcı, İdris Kartal, Mustafa Teoman Turan, Hakan İlyas Aydoğan, Bayram Demir, Kadir Şöhret, Atilla Çoban, Ahmet Koçak, Mehmet Ali Lekesiz, Salih Metin Yücel, Mustafa Dağ, Mehmet Muti Yavuz ve Atay Çoban. ORTAKLAR KANDIRILDI: SPK, YİMPAŞ’ın üç şirketinde ortaklık pay defterlerinde yer alan bilgilerin gerçek bilgileri yansıtmadığını, bu şirketlerin ortaklık durumlarının ikinci kayıt tutulmak suretiyle izlendiğini, ikinci kayıtlara ilişkin ortaklık pay defterlerinde gözükmeyen kişilere açığa düzenlenmiş hisse senedi devir sözleşmelerinin verildiğini, takas işlemi sırasında ise kendisine Türkiye’de kurulu YİMPAŞ Grubu şirketi hissesi verilen kişilerin yeni pay durumlarının bu şirketlere ait ortaklık pay defterlerinde yer almadığını belirledi. BİLGİ ALIP DAVA AÇIN: SPK, hisse senedi takas işlemlerinden ve ortaklık yapısına ilişkin tutulan ikinci kayıtlardan dolayı ellerinde açığa düzenlenmiş YİMPAŞ şirketlerine ait hisse devir sözleşmesi bulunan ve ortaklık pay defterlerinde gözükmeyen kişilerin ortaklık tespit davaları ve pay defterine kayıt ifa davaları açmalarını istedi. Kurul, mağdurlardan YİMPAŞ şirketleri tarafından SPK’ye ibraz edilen resmi pay defterleri bilgilerinin İMKB Takas ve Saklama Bankası AŞ’den başvuruda bulunarak temin edilmesini; ortakların ellerindeki belgelerle karşılaştırarak resmi kayıtlarda yer almaması halinde dava açmalarını da gazetelere ilan vererek duyurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle