Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 Daver DARENDE Emekli Diplomat Yazar ürkiye yoluna yeni mayınlar döşenen bir süreçten geçiyor. Ülkemizi içteki uzantılarıyla dıştan yönetmeye çalışanların ileriye dönük hedeflerinin ne olacağı yavaş yavaş belli olmaya başladı. Amaç Sevr’i gündeme getirerek Lozan’ın intikamını almaktır. Ülkemizi içten çökertmeye yönelik planın uygulaması hızla devam etmektedir. "Türkiye’nin en iyi ihraç malı ordusudur" diyen Musevi kökenli ABD’li milyarder George Soros bir yandan kurduğu vakıflar, bir yandan da bu vakıflara sağladığı mali yardımlarla ülkemizin yeniden yapılanmasında önemli bir rol üstlenmiştir! Gürcistan’da, Ukrayna’da, Kırgızistan’daki karışıklıklar ve sözde demokrasiye dönüş hareketleri ABD destekli Soros’un marifetleridir. Merkezi ABD’de bulunan Açık Toplum Enstitüsü’nün kurucusu olan George Soros’un Türkiye’yi içten çökertmeye yönelik faaliyetleri dikkat çekicidir. Türkiye’de büyük mali destek sağlayarak kurduğu vakıflar ve enstitüler yasal olarak etkinliklerini sürdürmektedirler. Bir dönemde Güney Asya’da kriz yaratan, Yugoslavya’nın bölünmesinde önemli rol oynayan, dünyanın hemen her yerinde ABD’nin temel hedefleriyle örtüşen Soros, faaliyetlerini bu kez içimizdeki uzantılarıyla sürdürmeye çalışmaktadır. Ulusal sorunlarımıza duyarlılık göstermeyen bir kısım medyanın desteğini alanlar yalnız vakıflarla yetinmemiş, ülkemizde kimi üniversitelere de mali yardım sağlayarak kurumsal bir ilişki kurmuşlardır. Soros, "ezilen, umutsuzluk içinde olan, kendine güvenini yitirmiş toplumlara" mali destek sağlayarak el atmakta, içimizdeki uzantılarıyla bu politikasını başarıyla sürdürmektedir. İstanbul’da büyük iş adamlarının ve tanınmış bürokratların yönetimindeki "Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı", kısa adıyla TESEV’in duyarlı konularda anket çalışmaları yaptığı, toplumu etkilemeye çalıştığı fark edilmektedir. Bu vakfa göre Türkiye demokratik bir toplum olarak çağdaşlık düzeyine hızla ulaşacak ve AB’nin tam üyesi olacaktır. Nokta Dergisi’nde (Mart 2005) yer alan TESEV Başkanı’nın "Şehitlik ve gazilik kalksın" şeklindeki açıklaması dikkat çekicidir. Karanlık fonlarla sözde açık toplum yaratma tutkusu… C S TRATEJİ YOK! Cumhuriyet Strateji 1 Eylül 2008 / 218 T ‘İçten çökertme’ planı Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan gibi ülkelerde ortaya çıkan ‘renkli devrimler’ sürecinde etkisi bilinen George Soros’un Türkiye’deki faaliyet alanı biliniyor. Çeşitli vakıflar ve üniversitelere mali destek sağlıyor. Bu çevrelerin Türkiye algılaması toplumun algılarıyla örtüşmüyor. ‘Şehitlik ve gaziliğin kalkması’, ‘Katar’ın İslam’la demokrasiyi bağdaştırdığı’, ‘1930’lu yılların Türkiye’sindeki kurallarla ülkenin yönetilemeyeceği’ yönündeki söylemlerle ne amaçlanıyor? Yaklaşık kırk beş dakika süren, Atatürk’ten hiç söz edilmeyen, monolog şeklinde devam eden programda Türkiye’yi ilgilendiren dış sorunlar, örneğin ABD ile ilişkiler, Kıbrıs, Patrikhane, Güneydoğu gibi yaşamsal önemdeki konuların ele alınmaması dikkat çekici idi. Televizyonlarımızın bilinen kanallarında sık sık tanık olduğumuz, adlarını ve unvanlarını ezberlediğimiz konuşmacılar, ne acıdır ki 1920’lerde bu topraklarda bir vakfın ya da bir holdingin değil, bir devletin kurulması savaşının verildiğini unutmuş görünüyorlar. Oysa dostum Çelik Gülersoy’un Cumhuriyet gazetesinde çıkan bir yazısında belirttiği gibi kalpaklılar, o devletin tarihinde ilk kez "ulusal" ve uzun yıllar sonra "ilk kez bağımsız" olmak için ortaya canlarını koymuş idealistlerdir. YADIRGANAN GÖRÜŞLER CNNTürk televizyonunun 15 Nisan 2005 gecesi düzenlediği "Eğrisi Doğrusu" adlı programa katılan TESEV Başkanının sözleri şöyleydi: "1930’lardaki kurallarla Türkiye’yi yönetemeyiz." "Şu anda büyümede dünyada ikinci sıradayız." "Yabancı sermayenin Türkiye’ye girişi çok etkileyici, siyasi reformları yaparsak sermayenin ülkemize girişi hızlanacak." "Ben irticadan hiç korkmuyorum." "AKP’nin aldığı oylar dinci oylar değildir, orta sınıfın oylarıdır." "Katar’da ‘İslam ve Demokrasi’ konulu toplantıya katıldım. Bu ülke İslam’la demokrasiyi bağdaştırıyor." "Irak’taki seçimleri Iraklılar benimsemiştir." "Türkiye’nin AB ile yürüttüğü ilişkilere iyimser bir gözle bakıyorum. AB, Türkiye’yi önemsedi Fransa bunu henüz anlamadı. Jakobenizm Fransa’da değişecek." "CHP devlete yakın bir parti olduğu sürece iktidara gelemez." "Hiçbir lideri büyük görmüyorum! Hitler’den nefret ederim. Özal’ı siyasi cesareti açısından beğenirim." TÜRKİYE’NİN SORUNU George Soros