09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 Cihangir DUMANLI cdumanli@hotmail.com C S TRATEJİ çekilmiş fakat Güney Osetya ve Abazya’da güvenlik kuşağı oluşturmak maksadıyla buralardaki takviyeli birliklerini korumaktadır. C S ? G.Osetya’daki "vatandaşlarını" korumak, ? G.Osetya ve Abazya’dan ülkesine olabilecek göç dalgalarını önlemek, ABD ise, oluşum halindeki çok kutuplu dünya düzeninde kendisine rakip olabilecek Rusya’yı güneyden kuşatmak, Batı için yaşamsal önemde olan enerji koridorlarını emniyete almak, liberal ekonomiyi benimsemiş demokratik (!) ülkeler coğrafyasını genişletmek istemektedir. Bu savaşta ABD ve AB koordineli olarak Rusya’ya bir tepki gösterememiştir. AB ülkelerinin çoğunun Rus doğal gazına bağımlı olması AB’yi daha temkinli olmaya itmiştir. AB’nin merkez ülkeleri Almanya ve Fransa (Eski Avrupa) ılımlı yaklaşırken "Yeni Avrupa" denilen ve NATO/AB’ye sonradan giren eski Doğu Bloku ülkeleri (Yeni Avrupa) ve İngiltere ABD yanında yer almışlardır. TRATEJİ 13 ABD, Rusya’yı karşısına almaya cesaret edemedi 7 Ağustos’ta Gürcistan’ın Güney Osetya’ya, ertesi gün Rusya’nın Gürcistan’a saldırması ile başlayan ve 10 Ağustos’ta Gürcistan’ın Güney Osetya’dan çekilmesi, 16 Ağustos’ta Rusya’nın ateşkes anlaşmasını imzalayarak 18 Ağustos’ta Gürcistan topraklarını kısmen terk etmesi ile sona eren savaş, Kafkaslarda uzun zamandan beri var olan çatışma potansiyelinin sıcak çatışmaya dönüşmesidir. Gürcistan’da İran hesabı Afganistan ve Irak’ta yeteri kadar başı dertte olan ABD, başkanlık seçimleri öncesinde Rusya’yı karşısına alabilecek yeni bir maceraya girmek istememiştir. ABD için öncelikli tehdit İran’dır. Rusya ise İran’a silah satmakta ve nükleer enerji konusunda işbirliği yapmaktadır. Dolayısı ile ABD İran’a karşı Rusya’nın desteğine muhtaçtır. Daha büyük çıkar ilişkileri ABD’nin küçük bir müttefikini gözden çıkarmasına neden olmuştur. ÇATIŞAN ULUSAL ÇIKARLAR Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da ülkeleri harekete geçiren ulusal çıkar algılamalarıdır. Gürcistan’ın bu savaşta korumaya çalıştığı başlıca ulusal çıkarları, ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak ve NATO’ya üye olmadan önce ayrılıkçı bölgeler sorununu çözmektir. 2004 yılında ABD’nin desteği ile işbaşına gelen ve 2008 yılında seçimleri yeniden kazanan Saakaşvili, kayıtsız şartsız ABD yanlısı politika izlemektedir. Tiflis havaalanına giden yolun ismi George Bush Caddesi‘dir. Üç tugay kadar askeri olan Gürcistan, ülkesinde bu kadar ciddi ayrılıkçılık sorunu dururken bir tugayını ırak’ta ABD’nin emrine verebilmiştir. Bu, bizim bir ordumuzu Afganistan’da ABD emrine vermemiz gibi bir olaydır. Rusya karşısında karşılaştırma kabul etmeyecek kadar zayıf bir askeri güce sahip olan Gürcistan bu çıkarlarını elde etmek için ABD/Batı’ya güvenmiş ve aradığı desteği bulamayınca ülkesine büyük zarar vermiştir. Rusya’nın geleceği açısından en önemli soru, bu ülkenin eski etki sahasına yeniden dönerek imparatorluğunu başka şekilde de olsa sürdürmek mi, yoksa Batı ile bütünleşerek uluslararası sisteme dahil olmak mı sorusuna verilecek yanıtta gizlidir. Petrol fiyatlarının artmasının da yardımı ile ekonomisini düze çıkaran, son on yıldır yılda yüzde 7 büyüyen ve savunma bütçesini dörde katlayan Rusya bu savaşta aşağıdaki ulusal çıkarlarını ve hedeflerini gerçekleştirmek üzere harekete geçmiştir: ? ABD/Batı’nın Kafkaslardaki etkisini artırarak Rusya’yı güneyden kuşatmasına engel olmak, ? Soğuk Savaş’tan sonra kendisinin geleneksel ilgi ve etki sahasına yayılmakta olan ABD’ye dur demek, ? Gürcistan’ın NATO’ya girmesini önlemek, ? Saakaşvili yönetimini değiştirerek kendisine daha yakın bir yönetimin gelmesini OLAYLAR NASIL GELİŞTİ? Savaşa neden olan sorunun kaynağı Sovyetler Birliği’nin kuruluş aşamasında Stalin’in bağımsız Osetya’yı ikiye bölerek Güneyini Gürcistan’a vermesi, bağımsız Abazya’yı da yine özerk bir statüde Gürcistan’a katmasına dayanmaktadır. Komünist rejim döneminde sorun olmayan etnik milliyetçilik, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra su yüzüne çıkmış ve Güney Osetya 1989 yılında özerklik ilan etmiştir. Gürcistan’ın askeri müdahalesi ile 1990 yılında başlayan savaş 1992 yılında ateşkes anlaşması ile sona ermiştir. Ateşkes anlaşması ile Rusya Abazya’da 2 bin 500, Güney Osetya’da 500 Barış Gücü askeri bulundurmaktadır. O yıllardan beri Güney Osetya ve Abazya Gürcistan’dan ayrılarak bağımsız olmak istemektedir. 2006 yılında yapılan referandumda Güney Osetya halkının çoğunluğu Gürcistan’dan ayrılma yönünde oy kullanmıştır. Rusya Abazya ve Güney Osetya’nın Gürcistan’dan ayrılmasını desteklemektedir. 2004 yılında Gürcistan’da ABD destekli "Gül Devrimi" ile Batı yanlısı Mihail Saakaşvili’nin yönetime gelmesinden sonra Gürcistan’daki ayrılıkçı hareketlere Rusya’nın desteği artmıştır. Rusya’nın Güney Osetya halkının çoğuna 2000 yılından itibaren pasaport vererek koruması altına alması ve son savaşta da "kendi vatandaşlarımı koruyorum" gerekçesini ileri sürmesi, aslında bu ülkenin uzun zamandan beri Güney Osetya’yı Gürcistan’dan koparmak için hazırlıklı olduğunu göstermektedir. Gürcistan’ın Güney Osetya’ya saldırısının hemen ertesi günü Rusya’nın önemli bir askeri güçle tepki göstermesi de bu ülkenin hazırlıklı olduğunun diğer bir göstergesidir. Savaşı başlatan tarafın Gürcistan olduğu görülmektedir. Ancak savaştan önce tırmanan olaylar Gürcistan’ın tuzağa düşürüldüğü hakkındaki kuşkuları artırmaktadır. 20 Haziran’da Güney Osetya’daki Rus Barış Gücü askerlerinden dördünün Gürcülerce tartaklanması, yine Haziran ayında Abazya’da bir Gürcü insansız hava aracının düşürülmesi, Ağustos başında G. Osetya’dan Gürcü köylerine ateş açılması, Rusya’nın Gürcistan hava sahasına uçaklarını sokması ve bir ay kadar önce Kuzey Osetya’nın güneyinde büyük bir askeri tatbikat düzenlemesi, yaklaşan savaşın bir müttefikini gözden çıkarmasına neden olmuştur. ABD için Nükleer İran mı yoksa Kafkaslarda etkisini artırmış bir Rusya mı daha tehliklelidir sorusuna yanıt olarak ABD birinci şıkkı seçmiştir. SONUÇLAR VE ALINAN DERSLER ? Savaş Rusya’nın desteklediği G.Osetya ile ABD’nin desteklediği Gürcistan arasında olmakla birlikte, aslında Soğuk Savaş‘ın devamı (veya yeni bir Soğuk Savaş) niteliğinde ABD – Rusya arasında "vekaletle savaş" tır (Proxy war). ? Rusya bu savaşta yukarıda belirtilen siyasi ve askeri hedeflerine ulaşmıştır. ? Rusya ABD ile mücadelesinde nereye kadar gidebileceğini, benzer bir olayda ABD/Batı’nın tepkisinin ne olabileceğini test etmiştir. ? Rusya aynı zamanda Azerbaycan ve Ukrayna başta olmak üzere bölge ülkelerine, bölgede egemen gücün kendisi olduğu ve ulusal çıkarlarını gerekirse askeri güçle koruyacağı konusunda mesaj vermiştir. ? Bu savaştan sonra Gürcistan G.Osetya ve Abazya’yı kaybetme yoluna girmiştir. Saakaşvili ülkesini böldürmeyeceğini açıklamaktadır ancak bunu sağlayacak gücünün olmadığını ve Batı’ya da güvenemeyeceğini görmüştür. ? Gürcistan’ın içine düştüğü zor durum emperyalizmin çıkarlarına kayıtsız şartsız hizmet eden devletlerin daha büyük çıkarlar uğruna nasıl yalnız bırakıldığını göstermesi bakımından ibret vericidir. ? Saakaşvili’nin siyasi hayatı bitmiştir. ? Birleşmiş Milletler bu savaşta kendisinden beklenen ve varlık sebebi olan etkinliği gösterememiştir. ? Rusya’yı dolanarak Batı’ya ulaşan petrol ve doğal gaz boru hatlarının tamamen güvenlik içinde olmadığı görülmüştür. ? Zamanımızdaki diğer savaşlar gibi bu savaş da kısa sürmüş ve en çok zararı siviller görmüştür. 2000 sivilin öldüğü, 150000’den fazla sivilin evlerini terk etmek zorunda kaldığı değerlendirilmektedir. İki ordu karşılıklı olarak bir cephede savaşmamış, birbirlerinin sivil hedeflerine saldırmışlardır. ? TV ekranlarına yansıyan kadarı ile her iki tarafın askerlerinin son derece disiplinsiz ve eğitimsiz oldukları görülmüştür. ? Rusya Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması (AKKA) ile kanat bölgelerde bulundurması gereken askeri gücünü daha çok aşmıştır. Bu konu ileride NATO ile Rusya arasında çözülmesi gereken diğer bir sorundur. sürdürmektedir. Bundan sonra atılacak adım bu güçlerin desteğinde her iki bölgenin bağımsızlıklarını ilan etmeleri, daha doğrusu Rusya Federasyonu‘na katılmaları olacaktır. Rusya bu ikinci ve son adım için uygun ortamı beklemektedir. Buna Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü(WTO) girmesinin engellenmesi, G–8 ülkelerinden çıkarılması Soçi'de yapılacak kış olimpiyatlarının boykot edilmesi veya ekonomik ambargo uygulanması düşünülebilir. Ancak Petrol ve doğalgaz bakımından Batı’yı kendisine bağlayan ve İran gibi konularda Batı’nın işbirliğine ihtiyaç duyduğu Rusya’ya karşı hareket tarzları son derece sınırlıdır. Batı’nın tepki derecesinden emin olan Rusya Ukrayna’nın da NATO üyeliğini benzer şekilde önlemeye çalışabilir. TÜRKİYE’NİN DURUMU Türkiye, bu anlaşmazlıkta ABD/Batı yanında yer almakta ve Gürcistan’ı özellikle askeri bakımdan desteklemektedir. Bu ülkeye yılda 2–3 milyon dolar dış askeri yardım yapan Türkiye, Gürcistan harp okulunun kurulması ve işletilmesi, özel birliklerin eğitimi, askeri eğitim işbirliği, Tiflis yakınlarındaki Marnulli havaalanının geliştirilmesi, iki adet UH–1 helikopteri ve iki adet çıkarma gemisinin hibe edilmesi gibi konularda destek olmuş ve olmaktadır. Ancak bizim de katkımız bulunan pek çok Gürcü askeri birlik ve tesisleri Rusya tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Toprak bütünlüğümüzü tehdit eden bir tehdide karşı mücadele ederken, yine toprak bütünlüğünü korumak isteyen Gürcistan’a destek olmamız ilke olarak uygundur. Ayrıca Rusya’nın AKKA Anlaşmasının tavanlarını aşan bir kuvvetle Kafkaslara egemen olması Türkiye’nin uzun vadeli güvenlik ve enerji çıkarlarına aykırıdır.Öte yandan Türkiye’nin enerji bağımlılığı Rusya’ya karşı hareket tarzlarımızı sınırlamaktadır. Doğalgazın yüzde 65’ni ithal ettiğimiz Rusya’yı karşımıza alacak bir hareket tarzını benimsediğimiz takdirde enerji bakımından sıkıntıya düşmemiz kaçınılmazdır. Ayrıca Rusya ile artan ekonomik ilişkilerimiz ve Karadeniz’in Montrö ile belirlenen statükosunun korunması konusundaki ortak çıkarlarımız da bizi bu ülke ile işbirliği yapmaya itmektedir. ABD uzun zamandır delmeye çalıştığı Montrö düzenlemesini Gürcistan’a insani yardım bahanesi ile yeniden zorlamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu anlaşmalarından birisi olan Montrö’den ödün verilmemelidir.Türkiye, coğrafyasından kaynaklanan bu ulusal çıkarlar karşısında çok yönlü, dengeli fakat kararlı bir politika izlemek zorundadır. Başbakan’ın ileri sürdüğü Kafkas İstikrar Paktı Türkiye’nin yararına olmakla birlikte bu sıcak ortamda hayata geçirilmesi gerçekçi bir beklenti değildir. NEDEN ŞİMDİ? Aslında uzun zamandan beri çatışma potansiyelini içinde barındıran bölgede savaşın zamanlaması da savaşan tarafların tercihlerine göre belirlenmiştir. Gürcistan açısından, 2008 yılında tekrar seçimi kazanan Saakaşvili’nin seçim propagandalarında verdiği "ülkenin toprak bütünlüğünü sağlamak" sözünü yerine getirmek istemesi önemli bir etken olmuştur. Geçen Nisan ayındaki NATO zirvesinde Gürcistan üyelikten önceki son aşama olan "Üyelik Eylem Planına" (MAP) alınmamış fakat bu ülkenin bir gün mutlaka NATO üyesi olacağı taahhüt edilmiştir. Gürcistan’ın üyelik durumu bu yıl sonunda yapılacak Dışişleri Bakanları düzeyindeki NATO toplantısında yeniden ele alınacaktır. Saakaşvili bu toplantıdan önce ayrılıkçı bölgeler sorununu çözmek istemiştir. Rusya ise ekonomisini ve askeri gücünü geliştirerek kendisini bu savaşa ve gösterilecek tepkileri karşılamaya hazır hissetmiştir. Ayrıca en büyük rakibi ABD’nin Afganistan ve Irak’ta angaje olması Rusya’nın elini rahatlatmıştır. Kosova’nın bağımsızlığı ve Doğu Avrupa’daki ABD Füze Kalkanı projeleri de Rusya’yı harekete geçiren diğer etkenlerdir. habercileriydi. 7 Ağustos’ta Gürcistan birliklerinin Güney Osetya’nın başkenti Şinvali’ye girerek buradaki sivil hedeflere ağır hasar ve zayiat verdirmesi Rusya’nın beklediği fırsatı doğurmuştur. Rus birlikleri; Osetya, Abazya ve Karadeniz’de Poti limanı olmak üzere üç cepheden Gürcistan topraklarına girmiş, Gori kentini ele geçirmiş, Tiflis’e yaklaşmış, stratejik hedefleri bombalamış ve Gürcistan Silahlı Kuvvetleri’nin birliklerine ve sabit tesislerine ağır zayiat ve hasar verdirmiştir. Hedeflerine ulaştığını değerlendiren Rusya, AB’nin devreye girmesi ve uluslararası tepkiler üzerine Gürcistan topraklarından ABD NEDEN GÜRCİSTAN’I YALNIZ BIRAKTI? ABD şimdiye kadar siyasi, ekonomik ve askeri açıdan desteklediği Gürcistan’a beklediği desteği vermemiş, siyasi söylemler ve insani yardımla yetinmiştir. Bunda Afganistan ve Irak’ta yeteri kadar başı dertte olan ABD’nin başkanlık seçimleri öncesinde Rusya’yı karşısına alabilecek yeni bir maceraya girmek istememesi önemli rol oynamıştır. ABD için öncelikli tehdit İran’dır. Rusya ise İran’a silah satmakta ve nükleer enerji konusunda işbirliği yapmaktadır. Dolayısı ile ABD İran’a karşı Rusya’nın desteğine muhtaçtır. Daha büyük çıkar ilişkileri ABD’nin küçük sağlamak, ? Gürcistan Silahlı Kuvvetlerini bir daha G.Osetya ve Abazya’yı tehdit edemeyecek şekilde zayıflatmak, ? Ülkesini dolanarak (by pass) Batı’ya ulaşan petrol ve doğal gaz hatlarını tehdit edebileceğini göstermek, ? İstemediği halde Kosova’nın Batı’nın desteği ile Sırbistan’dan bağımsızlık kazanmasına tepki göstermek, ? ABD’nin Çek Cumhuriyeti ve Polonya’ya yerleştirmek istediği füze savunma sistemine tepki göstermek, BUNDAN SONRA NE OLABİLİR? Rusya Gürcistan’daki birliklerini çekmekle birlikte G.Osetya’da ve Abazya’daki askeri varlığını
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle