Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Strateji 1 Eylül 2008 / 218 Pakistan’a geliyor olmaları Pakistan’ı farklı yönlerden de zorluyor. Hal böyle olunca da Pakistan’ın şikayetleri katlanarak büyüyor. Ancak Pakistan’ın şikayetleri yalnız bu gelen mültecilerin ekonomik ve sosyal yükleriyle ilgili değil. Mültecilerin, Taliban ve ElKaide’nin Pakistan’daki karışıklıkları ve yapılanmayı desteklemelerinin yansı sıra Hindistan istihbarat servisi RAW’ın da Afganistan’daki Amerikan askerleri... mültecilerin arasına sızmış olan radikal dinci unsurları kullanması için bir ortam yaratması ve hatta söz konusu mültecilerin Pakistan’daki kaosa alet olmaları da Pakistan’ı müthiş rahatsız ediyor. Ayrıca Hamit Karzai yönetimi mensuplarının zaman zaman Hindistan terör örgütlerinin başlıca finans kaynaklarından biri istihbarat servisleriyle doğrudan ilişkiye geçmeleri olduğu gerçeğidir. Afganistan’da 2005 yılında afyon ve yine Pakistan’a karşı gizli operasyonları üretimi 104 bin hektarda yapılırken bu alanın desteklemeleri de iddialar arasında ki, bu olgu 2007’de 193 bin hektara çıkması ve bu ekim terörizme karşı uluslararası işbirliği zaruretini alanlarının ISAF ve Milli Afyon güçlerinin kontrol derinden yaralıyor. bölgelerinde olması, terörün önemli bir desteği olan Hindistan’ın Pakistan’a karşı dostane olmayan finansmanın bizzat Afgan bölgesinde yaratıldığının tutumlarının arasında Hindistan tarafından Afgankanıtı. Kaldı ki artık Afganistan’da 4 milyar dolara Pakistan sınırı boyunca kurulmuş olan eriştiği söylenen afyon üretiminin Afgan konsolosluklar da bulunuyor. Bu konsolosluklarda ekonomisinin yüzde 50’sini meydana getirdiği çalışan memurların çoğunluğunun Pakistan’a karşı gerçeği Afganistan’da bu konunun engellenmesinin Afganlı görevlilerle beraber hareket ettikleri iddiaları olanaksızlığına da işaret ediyor ki bu da sorunların da uluslararası teröre karşı mücadeledeki zayıf süreceğinin kanıtı. zincirin göstergesi. Hindistan’ın teröre verdiği bu Tüm bunlara ek olarak Afgan Parlamentosu’nun desteği, Keşmir’in Hindistan’a ait kısmında çoğunluğunun eski mücahitlerden, afyon yetiştiren Müslüman direnişçilerin Pakistan tarafından aşiret liderlerinden, gücünü yine aşiretlerden alan desteklenmesine karşı misilleme olarak verdiği de feodal siyasilerden ve eski komünistlerden oluşması iddialar arasında. Hatta Hindistan’a ait istihbarat da yönetimde işlevsel bir reform yapılmasını servislerinin Afganistan’da Amerikalılar ile müşterek engelliyor. Devlet Başkanı Hamit Kazai’ye karşı çalıştıkları ve Amerikalıların Pakistan’a karşı esasen oluşturulan "HizbeeCumhuri Khwahan Afganistan" negatif olan görüşlerini daha da etkilemeye gibi yeni parti ve oluşumlar da Karzai’nin işini çalıştıkları söyleniyor. zorlaştırdığı gibi Taliban ve ElKaide’ye de yararlı Yine Amerikan medyasınca suçlanan Pakistan’ın ortamı sağlayacak gibi gözüküyor. önemli argümanlarından biri de hala Afganistan’daki Esasen son zamanlarda Taliban’ın saflarına afyon üretiminin kontrol altına alınamamış olması. katılanların giderek artması da bunun bir göstergesi. Hatta ISAF güçlerinin yoğun bir şekilde Taliban’ın güçlenmesinin; Taliban güçlerinin Kabil, konuşlandığı Afganistan’a ait Helmand Eyaleti’nin Kandahar, Buglan ve Spin Boldak’ta giderek artan bu ülkedeki afyon üretiminin tek başına yüzde intihar saldırılarının yanı sıra geliştirilmiş ve ellisini sağladığı ve koalisyon güçlerinin bunu enfrarujlu patlayıcı cihazları kullanmaya başlaması engelleyemediği de bir gerçek. Bir başka gerçek de hem Afgan sınırının kuzeyi hem de güneyinde daha bundan sağlanan paranın, başta Afganistan ve çok can alacağını söz konusu ediyor. Bütün bunlara Pakistan olmak üzere dünyanın birçok yerindeki C S TRATEJİ 11 karşı, Pakistan’ı suçlayan Batı medyasının hiç de değinmediği bir gerçek de Afgan Milli Ordusu’nun hala istenilen düzeye sayıca ve nitelik olarak getirilememiş olması. 2006’da 150 bin kişiye ulaşması planlanmış olan Afgan Ordusu’nun hala 70 bin düzeyinde ve çoğunlukla operasyonel düzeyde olmayan birliklerden oluşması, teröre karşı mücadeledeki zafiyetin gözlerden kaçırılan başka bir nedeni. ABD gibi her yönden güçlü bir ülkenin bile kaçak işçilere karşı Meksika sınırlarını koruyamadığı düşünülürse son derece dağlık ve 2 bin 200 km uzunluğundaki PakistanAfganistan sınırında Pakistan’dan tam bir kontrol beklemenin gerçeklere aykırılığı ortadayken ABD’nin Pakistan’ı hala bir günah keçisi gibi göstermeye çalışmasının düpedüz haksızlık olduğu ortadadır. Kaldı ki Pakistan, sınır güvenliğinde ciddi çabalar gösterirken, ülke içindeki radikal dinci unsurlara karşı da başarılı operasyonlar yapmıştır. Bu şekilde birçok önemli ElKaide ve Taliban militanı ve lideri yakalanmış ve adalet önüne çıkarılmıştır. Türkiye’nin de ISAF içinde bulunması ve uluslararası barışa hizmeti göz önüne alındığında Afganistan ve Pakistan’ı ilgilendiren sorunlar bizi de önemli ölçüde ilgilendirmektedir. Söz konusu her iki ülke de dost ve kardeş ülkedir. Afganistan’da çoğu Özbekistan sınırında Türkiye’ye karşı muhabbeti olan azımsanmayacak bir nüfusa sahip Türk kökenli kitle vardır. Bunların çıkarları ve gelecekleri bizi ilgilendirir. Bilindiği üzere Mustafa Kemal Atatürk, Afganistan’a ve Afganistan’da yaşayan Türk soydaşlarımıza özel bir ilgi göstermiş ve onları maddi manevi himaye etmiştir. Pakistan da gerçek ve nadir Türkiye ve Türklük dostu ülkelerdendir. Hint Müslümanlarının Kurtuluş Savaşımıza maddi manevi destekleri hala hatırımızdadır. Ayrıca Pakistan hemen her konuda Türkiye’nin gerçek stratejik ortağı olma hakkını veren birkaç ülkeden biridir. Bu nedenle bu iki ülke arasındaki ve içindeki sorunların bir an önce çözüme kavuşması ve bu konuda bizim de Türkiye olarak gerçekçi yaklaşım ve çabalarda bulunmamız dış siyasetimiz açısından görev ve kazanım olacaktır. Pakistanlılar özellikle Afganistan ile ilgili olarak Amerikan görüş ve politikalarının gerçeklerden 180 derece farklı olduğu görüşündeler. Amerikalıların onca teknolojik üstünlüğe ve sahip oldukları askeri güce karşın Afganistan’daki başarısızlıklarını sorguluyorlar. Hatta Afganistan’da bizzat ABD tarafından yaratılan istikrarsız ortamın Pakistan’ı siyasi ve ekonomik açıdan ciddi ölçüde etkilediğinden şikayetçiler.