02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ho Ho Ho Sin Mich, Ernesto’ya bin selam, 23 daha fazla Vietnam. u ünlü slogan, 1968’lerdeki Vietnam savaşının en şiddetli zamanlarında ülkemizde sıkça atılıyordu. Adeta, onun özünde yatan anlam ve isteğe koşut, son birkaç yılda, Venezuela, Bolivya, Ekvator, Brezilya, Arjantin, Şili, Uruguay gibi Latin Amerika ülkeleri sol ve "ortanın solu" diyebileceğimiz siyasal güçleri iktidara taşıdı. Emperyalizme karşı yükselen sol siyasetin ayak sesleri şimdi de Paraguay’da duyuluyor. B Güney Amerika’da yönetimler birer birer değişiyor… C S TRATEJİ 13 ipu" Hidroelektrik Santral Anlaşması’nın Paraguay aleyhindeki maddelerinin değiştirilmesi de bulunuyor. Söz konusu anlaşmaya göre Paraguay, Brezilya’yla ortak inşa edilmiş bu dev barajdan üretilen elektiriğin, kullanılmayan bölümünü, üstelik piyasa fiyatının altında, yine Brezilya’ya satmak zorunda. Lugo, akıllıca bir politikayla, daha şimdiden, bu konudaki müzakerecisini Brezilya Devlet Başkanı Lula’yla tanıştırdı. Lugo’nun, buradan kazandığı geliri, hedeflediği sosyal projelere harcamak gibi bir düşüncesi var, tıpkı Brezilya’nın yaptığı gibi. Lugo’nun önderliğindeki koalisyonunun bir yanında uygulanmayı bekleyen liberal politikalar, öteki yanındaysa sol politikalar duruyor. Buna, Lugo’nun deneyimsiz bir politikacı oluşu da eklenirse, ortaya çıkan karışım tehlikeli olabilir. Koalisyonda daha baskın olan Liberal Parti, bazı şeylerin "aceleyle" yapılmasını engelleyebilir; ancak, biraz aceleci olmanın da Colorado’dan büsbütün kurtulmak için gerekli olduğu söylenebilir. Paraguay’da 61 yıl sonra sol YOKSULLUK İKTİDARDAN ETTİ Güney Amerika’nın en yoksul ikinci ülkesinde de iktidar demokratik Eski Katolik Piskopos ya da Paraguaylılar’ın deyimiyle "Yoksulların Piskoposu" Fernando Lugo, son seçimlerde, oyların yüzde 41’ini aldı. Bu yöntemlerle değişiyor. 15 Ağustos’ta sonuçla Lugo, en yakın rakibine, ülkenin ilk kadın başkanı olmaya aday Blanca Ovelar’a attığı göreve başlayacak olan eski rahip yüzde 10’luk oy farkıyla, 61 yıldır ülkeyi yöneten, muhafazakar "Colorado Partisi"nin iktidarı Lugo, oyların yüzde 41’ini alarak Çin TOPLUMSAL SORUNLAR KİLİSESİ nı da sonlandırdı. Colorado Partisi’nin sürdürKomünist Partisi’nden daha eski Ülkesinin sorunlarını doğru teşhis eden Lugo, mekte olduğu iktidar çok eskiye dayalıydı, öyle ki, bu parti Çin Komünist Partisi’nden iki yıl önTeorisi"nden etkilendiğini; ne "sağ"a ne olan bir partiyi yenmeyi başardı. "Kurtuluş ce göreve gelmişti; üstelik Paraguaylılar, bu uzun de "sol"a yakın olduğunu, ideolojik olarak "ortada" iktidar döneminden öylesine yorulmuşlardı ki, durduğunu açıkladı. Ancak, Peru’lu Cizvit rahip parti, sanki bir "kulüp" havasında, yalnızca yöne Lugo’nun da benimsediği Kurtuluş Gustavo Gutiérrez’in 1971’de ortaya attığı, ekonoticilerine hizmet eden bir kuruluş gibi çalışıyormik ve felsefik bir yaklaşım olan "Kurtuluş Teoridu. Eski bir öğretmen, eski basketbol oyuncusu Teorisi, dinin, öteki dünya yerine bu si"ne daha yakından bakarsanız, kapitalizm ve zenve eğitim bakanı olan Blanca, partinin son yıllarulusların, fakirler üzerinde yaptığı sömürü ve dünyadaki sorunları çözmek için gin da çıkarabildiği en iyi adaydı. Blanca, sırtını dabaskılara çözüm için arayış içinde olan; Küba Devyadığı partisinin ve iktidarın müthiş desteğine, rimi ve Che’nin devrimci fikirlerinden etkilenen, uğraşmasını savunuyor. yanı sıra da geçen yıl gerçekleşen yüzde 5,5’luk özetle, sol ideoloji ve din arasında paralellikler kuekonomik büyüme başarısına karşın, büyük olasılıkla, seçimi neden kazanamadıklarını, hâlâ düşünüyor olmalı. Onu bu düşünceleriyle bırakıp Fernando Lugo’nun seçim zaferini irdeleyelim: Latin Amerika’da, yükselen solla birleşen ABD karşıtlığı, "alternatif" arayan bölge insanının hem istikrarsızlığın ve küresel uygulamaların hüküm sürdüğü eski siyasal düzeni terketme isteğinde olduğunu hem de halkların yeni arayışlara girdiğini kanıtlıyor. Ek olarak, yüzde 5,5’luk ekonomik büyümeye karşın, yüzde 30’lara varan yoksulluk oranının da göz önünde tutulması gerekir. Lugo’nun büyük olasılıkla, ele alıp üstesinden gelmek zorunda olduğu ilk iş, yoksullukla mücadele olacak. Çünkü Paraguay, Bolivya’nın hemen ardından, kıtanın ikinci en yoksul ülkesi. Satınalma gücü, kişi başına, Brezilya’nın yarısı, Arjantin’in ise üçte biri kadar. Lugo’yu uğraştıracak ikinci konuysa yozlaşma! Paraguay, yolsuzlukla mücadele konusunda araştırmalar yapan, çözümler öneren "Yozlaşmaya Karşı Küresel Ortaklık" niteliğindeki "Transparency International" adlı uluslararası bir STK’nın (http://www.transparency.org/) yaptığı yozlaşan ülkeler sıralamasında 138. sırada bulunuyor. İnsanı düşünmeye iten bu melankolik analizin sonucunda, Colorado Partisi’nin o çok uzun süren iktidarı boyunca, ne adaletin, ne ülke yönetiminin ne de sosyal politikaların düzgün işletildiği söylenebilir. Sonuç (?) Halk ve yönetim güçleri arasında müthiş bir ayrılık… Latinobarometer adlı bir web sitesinde (http://www.latinobarometro.org/) yapılan son bir ankete göreyse Paraguaylıların yalnızca yüzde 33’ü demokrasinin en iyi yönetim şekli olduğunu düşünüyor! Bu sonuç, ülkenin içinde bulunduğu durumun tek sorumlusunun yalnızca 61 yıllık Colorado iktidarı olmadığını, elbette Paraguaylıların da bunda parmağı olduğunu düşündürüyor. "Kayırmacı" ilişkilerin kurulduğu bütün yönetim şekillerinin doğasında bu çarpıklığın olması, zaten kaçınılmaz sonu getirir: Zenginliğin, ayrıcalıkların, kamu işlerinin ve sosyal nüfuzun kaynağı egemen güçte toplanmışken, bu güç, sert yüzünü bütün muhaliflere alabildiğine gösterir. Bu yüzden, "kayırmacı" bütün yönetimlerin destekçileri de zaman zaman çoğalır. LUGO’NUN İTTİFAKI Fernando Lugo, "Değişim İçin Yurtsever İttifak" adı verilen bir grubu oluşturan 8 küçük partinin ortak adayı olarak seçildi. Bu gruba, partilerin yanı sıra sendikalar ve köylü hareketleri de destek verdi. Lugo, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı ilk değerlendirmede, "Küçük insanların da kazanabileceğini gösterdik" dedi. Lugo, yoksul Paraguay halkına yardım edemediği için, üç yıl önce piskoposluğu bırakıp politikaya atılmıştı. Başkanlık seçim kampanyasında, yozlaşma, fakirlik, sosyal adaletsizlik ve eşitsizlikle mücadele sözü vererek, 8 partili bir koalisyona önderlik etti. Aslında geçmişine bakıldığında pek de "karizmatik" biri olmamasına karşın, önderlik ettiği oluşumun gereksinim duyduğu "güçlü" bir başkan adayı görüntüsünü vermeyi başardı. Selefi eski başkan Nicanor Duarte, seçimin tam bir yenilgi olduğunu; ama Paraguay tarihinde, ilk kez kan dökülmeden, askeri darbe olmadan ve herhangi bir şiddet yaşanmadan, bir partiden ötekine iktidarın geçtiğini açıkladı. Lugo’nun önünde, seçim vaadinde, ilk el atılacak konular arasında duyurduğu, Brezilya’yla yapılmış "Ita ran söylemleri içerdiğini, görebilirsiniz. Teori, "öbür dünya" yerine, bu dünyanın sıkıntılarıyla mücadeleyi öneriyor. Bu teoriye inanan yeni din adamlarının kurduğu kiliseler, "Halkın Yeni Kiliseleri" diye biliniyor; bu kiliselerde toplumsal sorunlar tartışılıyor. Bu durum da, halkın demokrasiye elbette daha çok katıldığı bir ortamı doğuruyor. Bu açıdan bakıldığındaysa Lugo’nun oldukça "sol" bir yerde durduğu rahatlıkla söylenebilir. "Yarım yüzyıl" süren bir iktidara karşı, tek tek bir şey yapılamayacağını anlayan küçük partilerin, bir araya gelerek neler yapılabileceğinin, halkta nasıl umutlar doğurabileceğinin ve sonunda da "kemikleşmiş" bir yapıyı, bir biçimde saf dışı bırakıp demokratik yollardan iktidar olunabileceğinin göstergeleri olması bakımından, Lugo’nun seçilmişliğini çok önemli ve üzerinde düşünülmesi gereken bir durum saymak gerekiyor. Lugo, 15 Agustos’ta yemin ederek görevine başlayacak. Lugo
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle