17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hazar dibinden geçerek AzerbeycanGürcistan ve Türkiye yoluyla Batıya ulaştırılmasını büyük bir arzu ve istekle teşvik etmektedir.(2) Rusya’nın güvenliği açısından Karadeniz, kesinlikle taviz verilemeyecek ve bir savaşı hiç çekinmeden ve asla tereddüt etmeden göze alabilecek derecede önemlidir. Nitekim Rusya, ABD veya NATO askeri alt yapısının kendi sınırlarına uzanması halinde, 1990 yılında Paris’te imzalanan Konvansiyonel Kuvvetlerin Sınırlandırılması Anlaşması’ndan (CFE) çekileceğini açıklamıştır. Halen NATO ile Barış İçin Ortaklık (BİO) statüsünde bulunan Ukrayna ve Gürcistan parlamentoları NATO üyesi olma kararı almıştır. Bunlara ilave olarak ABD’nin Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan’daki askeri varlığını artırma çabaları Rusya’yı haklı olarak endişelendirmektedir. C S TRATEJİ 9 Çevrelendiğini düşünen Rusya’nın tepkisi sert oldu. Bu tepki şimdilik Ukrayna ve Gürcistan’ın üyeliğini engellemiş görünüyor. NATO üyesi Ukrayna’nın Rusya ile Kırım için savaşması, Türkiye’yi müttefiklik ve Montrö Anlaşması nedeniyle zora sokabilir. doğrudan devreye sokacak ve Kırım bir çatışma alanı haline gelecektir. Rusya’nın nihai hedefi, nüfusunun yüzde 68’i Rus kökenli olan Kırım’ın referandumla önce otonom bir cumhuriyet haline getirilmesi, daha sonra Rusya’ya katılmasıdır. Bu oluşumu NATO üyesi Ukrayna’nın kabul etmemesi ve direnmesi halinde, NATO Antlaşmasının 5. maddesi gereğince(5) tüm NATO üyesi ülkelerin Ukrayna’yı desteklemesi gerekecektir. Bu durumda Türkiye, NATO üyesi olarak hem Ukrayna’ya askeri destek vermek, hem de Montrö Sözleşmesi’nin uygulayıcı kilit ülkesi olarak NATO donanmasına Boğazları kısıntısız(6) açmak zorunda kalacaktır. Böylece Türkiye BatıRusya çatışmasında 150 yıl önce, Kırım Savaşı’nda olduğu gibi tam bir cephe ülkesi haline gelecektir. Bu senaryo Gürcistan ve hak iddia ettiği Abhazya otonom bölgesi için de aynen geçerlidir. mümkün değildir. Bu nedenle Türkiye Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğine karşı çıkmalı veya Rusya’nın rızasını bir ön koşul olarak ileri sürmelidir. Karadeniz dışından gelecek güçlerin bu denizi istikrarlaştırmasına izin vermemelidir.(8) RusyaBatı ilişkilerinin daha da fazla sertleşmesi halinde, veto hakkını kullanan Türkiye’nin NATO’dan atılması dahi gündeme gelebilir. ? Türkiye ABD’nin Karadeniz’e yerleşmesine ve Montrö Anlaşması’nın en küçük bir tadiline bile kesinlikle izin vermemelidir. Çünkü, takiben Trabzon üzerindeki Rum Pontus iddiaları gündeme gelecektir. Karadeniz’e yerleşen Batı, Ege ve Akdeniz’den sonra Karadeniz vasıtasıyla Türkiye’yi çepeçevre kuşatmış olacaktır. ? Türkiye, Rusya ile işbirliği içinde Karadeniz’in sadece bu denize kıyısı olan ülkelerce korunmasını ve savunulmasını sağlamalıdır. ? Karadeniz’deki petrol ve doğal gaz bulguları giderek artmakta ve gelişen teknoloji bunların çıkarılmasını sağlamaktadır. Ukrayna kıta sahanlığını petrol ve doğalgaz arama maksadıyla bir İngiliz şirketine tahsis etmiştir. Bu konu ilerde bazı deniz alanlarında anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu nedenle, halen imzalanmadıysa, 1978 SSCBTürkiye Kıta Sahanlığı Anlaşması Romanya, Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan ile de yenilenmeli veya parafe edilmelidir. ? Önümüzdeki 1015 yıl içinde İran da dahil olmak üzere, Karadeniz, Kafkaslar ve Hazar bölgelerinde sıkıntı ve kriz yaratacak gelişmeler beklenmeli, Türkiye plan ve stratejilerini bu bölgeye yoğunlaştırmalıdır. Dipnotlar: 1 17 Eylülde Transdinyester bölgesi halkı yapılan oylama ile % 97 oranında Rusya’ya katılmak istediklerini belirlediler. 500.000 kişinin yaşadığı bu bölge Moldovya ile Rusya arasında sorun olarak devam ediyor. AB ve AGİT oylama sonuçlarını tanımadı. Bkz. New Europe No. 696 p.40 : 2 New Europe No. 722 p.11 3 New Europe No. 704 p.37 4 New Europe No. 683 p.37 5 Üye bir ülkeye yapılan bir saldırı veya tecavüz tüm üyelere yapılmış sayılır. 6 Montrö Sözleşmesi md.20. Harp zamanında, Türkiye muharip olduğu taktirde 10 ila 18 nci maddeler tatbik edilmeyecektir. 7 New Europe No. 700 p.4 8 Aslında Türkiye Romanya ve Bulgaristan’ın da üyeliğine karşı çıkmalıydı. KIRIM’DA ARTAN İSTİKRARSIZLIK ? Bu politik ve askeri ortam içinde Kırım bölgesi, yakın gelecekte Karadeniz’deki istikrarlı ortamın bozulmasına neden olabilecek potansiyel bir tehlike alanı olarak gözükmektedir. Ukrayna sınırları içinde kalan Kırım Yarımadası’nın esas sorununu son elli yılı aşkın süre içinde buraya yerleşen/yerleştirilen Rus nüfusu oluşturmaktadır. Kırım nüfusunun yüzde 68’ini Ruslar, yüzde 20’sini Ukraynalılar ve yüzde 12’sini Kırım Türkleri oluşturmaktadır. Rus etnik grubun yönetimindeki Kırım mahalli idareleri güncel Rus politikasına uygun olarak, bölgedeki her türlü NATO faaliyetine karşı çıkmaktadır. Rusların Sivastopol’daki kiralama döneminin bitimine 10 yıl kala Kırım’daki istikrar giderek bozulmaktadır. Bunun en büyük nedeni ABD ve Batı’nın Karadeniz ve Hazar bölgesindeki plan ve stratejilerinin giderek netlik kazanmaya başlamasıdır. Kırım’daki gelişmeler Başkan Yuşenko’yu da endişelendirmektedir. Feodasia’daki geçen yıl yapılan NATO tatbikatını protesto eylemleri Rus gruplar ile Kırım Tatar Türkleri arasında çatışmaya dönüştü. Yuşenko; Kırım’daki durumu yakından izlediklerini, buradaki durumun giderek kötüleştiğini, Türkler ve Rusların kendi fikirlerini mahalli seviyede kabul ettirmeye çalıştıklarını, bunların sözde ekonomik ve kültürel bağlar adına yapıldığını söyledi.(3) Turuncu Devrim sonrası Batı’yı tamamen arkasına alan Ukrayna, NATO ve AB üyeliği için ısrarlı görünmektedir. Bu kapsamda, Ukrayna’da NATO üyeliğinin 2008 yılında halk oyuna sunulması kararlaştırılmıştır.(4) ERMENİSTAN SENARYOSU 1990’larda tüm dünyada bir ağızdan dile getirilen sözde Ermeni soykırım iddialarının arkasındaki gerçek neden, jeopolitik ve jeostratejik kaynaklı olup, ABD ve AB’nin bölgedeki planlarına dayanmaktadır. ABD ve Batı, Ermenistan’ı er veya geç Batı blokuna entegre ederek Gürcistan ErmenistanAzerbeycan’dan oluşan güney Kafkasya zinciri ile Rusya’yı güneyden, İran’ı kuzeyden kuşatacaktır. Ermenistan 3.5 milyon nüfusuna rağmen, dünya çapında etkili diasporası ile dini ve kültürel yönden Batı’ya en kolay entegre olabilecek bir ülkedir. Tek ihtiyacı, enerji, ekonomi ve güvenlik yönünden Rusya’nın boyunduruğundan kurtarılmasıdır. Bu ise Türkiye veya Gürcistan seçenekleri arasında en kolay Türkiye üzerinden yapılabilir. Bu nedenle Batı sözde soykırım iddiaları ile Türkiye’den toprak talebine hazırlanırken, bir yandan da sürekli olarak "hava ve kara sınırlarınızı" açın çağrısı yapmaktadır. Ermenistan’ın Rusya’ya olan bağımlılığının sona erdirilmesi planları yavaş da olsa işlemektedir. ABD’nin Karadeniz’e yerleşmesi halinde bu planlar kolayca ve süratle hayata geçirilebilecektir. TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKELER UkraynaKırım ve GürcistanAbhazya Senaryoları: Batı, TÜRKİYE İÇİN ÖNERİLER ? ABD, kendi ve Avrupa’nın enerji güvenliği nedeniyle, Avrupa’dan sonra Karadeniz üzerinden Kafkasya yoluyla Hazar enerji bölgesine ulaşmak amacındadır. ? Bu maksatla NATO’yu kullanmaktadır. Şimdilik Rusya’nın kararlı duruşu, Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliğinin ertelenmesini sağlamıştır. Üst düzey bir NATO yetkilisi Rusya ile olan gerilim nedeniyle Gürcistan’ın NATO üyeliğinin bu aşamada uygun olmayacağını söylemiştir.(7) ? Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO üyeliği Karadeniz’deki politik ve askeri dengeleri kökten sarsarak çok tehlikeli gelişmelere yol açabilir. ? Kırım, UkraynaRusya arasında bir çıban başıdır. Barışçı bir çözüm bulunamazsa 250 senelik Rus şehri Sivastopol’un da sınırları içinde bulunan Kırım savaş nedeni olabilecektir. ? Bölgedeki bir çatışmada Türkiye’nin tarafsız kalması uluslararası siyasi konjonktöre bağlı olarak en geç 5 yıl içinde Ukrayna ve Gürcistan’ı NATO üyesi yapmayı planlanmaktadır. Bu durumda, Rusya Kırım üzerindeki siyasi provokasyonlarını dolaylı ve Yuşçenko Saakaşvili
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle