17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu ve Kafkasya Araştırmaları Masası [email protected] Karabağ’da yapılan son seçimleri kimse tanımadı C S TRATEJİ 5 "içişlerine" üçüncü bir gücün müdahalesi olarak değerlendirildi. Karabağ’daki "seçimlere" de resmi düzeyde ve en çok sayıda gözlemciyle katılan Rusya oldu. Rusya Federasyonu Devlet Duması’ndan Sergey Glotov’un "seçimlere" gözlemci olarak katılması Azerbaycan tarafından sert tepkiyle karşılandı. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler Şubesi Başkanı Nevruz Memmedov Rusya’nın Karabağ’ı tanıması durumunda kendisinin de parçalanmayla karşı karşıya kalabileceğini ifade etti. Rus yazar Aleksandır Krılov’un iddialarına göre, Karabağ’a gelen ABD’li gözlemciler de Kosova’dan geldiler ve özellikle Kosova’nın statüsü ile yakından ilgilenmektedirler. Dolayısıyla ABD Karabağ için Kosova modelini düşünebilirdi. Fakat ABD’nin Dışişleri Bakanlığı Karabağ’daki seçimleri tanımadığını ve sorunun Azerbaycan toprak bütünlüğü çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini açıkladı. Karabağ’daki sözde devlet, Ermeni diasporasının parasıyla geçinmektedir. Ermenistan’ın Karabağ siyaseti, Karabağ’ın işgal edilmediği Karabağ’da yaşayan Ermenilerin kendi kaderini tayin ettiği düşüncesi üzerine oturtulmuştur. Fakat işgal altındaki bölgelere giden her gazeteci bu bölgenin Ermenistan’ın bir ili olduğu düşüncesindedir. 19 Temmuz 2007 tarihindeki "seçimleri" izlemek için Karabağ’a giden Abhaz gazeteci Akhra Smyr bu konuda şunları yazmaktadır: "Karabağ Ermenistan’ın bir ilidir. Fakat Karabağ’ın bir devlet olduğu yalanı Ermenistan’ı iki bölümlü devlet yapmaktadır. Siz Ermenistan’ın her bir ilinde cumhurbaşkanı seçebilirsiniz fakat bu hiçbir şeyi değiştirmez." Gazeteci Nicole Itano ise Karabağ’ın Ermenistan tarafından işgal edildiğini bölgedeki asker sayısını Karabağ’da yaşayan sivil Ermeni sayısıyla kıyaslayarak kanıtlamaktadır: "Resmi olarak Serj Sarkisyan, Karabağ’da Ermeni ordusunun bulunmadığını ve savaş sırasında bölgenin Ermenistan tarafından işgal edilmediğini ifade ediyor. Fakat Erivan sokaklarında bulunan her Ermeni genci askeri hizmetini Karabağ’da yaptığını ifade eder. Gerçekten Karabağ’da 25 bin asker bulunmaktadır ki, bu da bölgede yaşayan Ermeni nüfusun çeyreğine tekabül etmektedir." Günümüzde Ermenistan dahil hiçbir devlet ve uluslararası kuruluş Karabağ’daki ayrılıkçı bölgenin bağımsızlığını tanımamıştır. Bunun dışında bazı devletlerin şirket ve araştırma merkezleri kendi çıkarları doğrultusunda Karabağ’daki ayrılıkçı bölgeyi ziyaret etmektedirler. Ayrılıkçı bölge bu ziyaretleri kendisinin tanınması yönünde bir adım olarak görmektedir. Fakat Azerbaycan bağımsızlığını kazandığı zaman BM üyesi olurken ve Azerbaycan diğer devletler tarafından tanınırken Karabağ, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü çerçevesinde tanınmıştır. Hiçbir devlet ve hiçbir uluslararası kuruluş ayrılıkçı bölgenin bağımsızlığını tanımadığı gibi Azerbaycan’ın da bağımsızlığını tanırken Karabağ’ı Azerbaycan toprak bütünlüğü dışında göstermemiştir. Bu durum giderek daha da pekişmektedir. Örneğin ayrılıkçı bölgedeki sözde anayasa referandumu süreci, bütün devletler tarafından kınanırken bir tek Çin sessiz kalmıştır. Ermenistan’daki siyasi yorumcular Çin’in sessiz kalmasını, Pekin’in ileride Karabağ’ın bağımsızlığını tanımasına yönelik bir sinyali olarak yorumlamıştır. Fakat ayrılıkçı bölgedeki sözde cumhurbaşkanlığı seçimleri Çin tarafından da tanınmamış ve Çin dışişleri bu gibi tutumların sorunun barışçıl yollarla çözümüne zarar vereceğini ifade etmiştir. E rmenilere göre işgal ettikleri Karabağ bölgesinin devlet olarak tanımlanması için gerekli bütün iç şartlar bulunmaktadır. Tek eksik kurulan "devletin" tanınmasıdır. Dolayısıyla işgali yasallaştırmanın tek yolu bu "devletin" uluslararası alanda tanınmasıdır. 1994 yılından itibaren sözde devletin tanınması çalışmalarına başlanılmışsa da başarılı olunamamıştır. Ayrılıkçıların kurduğu sözde devleti, Ermenistan dahil hiçbir devlet ve uluslararası kuruluş tanınmamıştır. İşgalin yasallaştırılması yönünde yeni bir hamle 19 Temmuz 2007’de yapıldı. Fakat 19 Temmuz 2007’de Karabağ’da yapılan "cumhurbaşkanlığı seçimleri" tanınmayı sağlamak yerine tanınmamışlığın pekiştirilmesine yol açtı. İşgale kılıf uydurulamadı Ermenistan’ın işgali altındaki Karabağ’da yapılan son seçimleri ‘istihbarat teşkilat başkanı’ Bako Saakyan kazandı. İşgal yönetimini meşrulaştırmayı hedefleyen seçim, hiçbir ülke tarafından tanınmadı. Bu durum Ermenistan’ın ve Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçıların şimdilik amacına ulaşamaması sonucunu doğurdu. aracılığıyla ayrılıkçı bölgenin uluslararası alanda tanınmasını sağlamaktı. "Seçimler" ayrılıkçı bölgedeki durum açısından da önem taşıyordu. Bu "seçimler" Karabağ’daki ayrılıkçılar açısından bir moral anlamına geliyordu. Bu nedenle ayrılıkçı bölgenin sözde cumhurbaşkanı Gugasyan "seçim çalışmalarını" ideale yakın olarak tanımladı. Her iki durumda da farklı sonuçlarla karşılaşıldı. Çin’den ABD’ye İran’dan AB’ye, NATO’dan AGİT’e ve GUAM’a kadar bir çok devlet ve uluslararası kuruluş seçimleri tanımadı ve "seçimleri" sorunun barışçıl yollarla çözümlenmesi önünde bir engel olarak değerlendirdi. Sonuçta Ermenistan ve ayrılıkçı bölge, kendi hedeflerine ulaşmadıkları zaman "seçimleri Karabağ halkı için yaptık" dedi. Fakat Karabağ’da yapılan seçimler uluslararası hukuka aykırı olduğu gibi ne demokratiktir ne de Ermenilerin ifade ettiği gibi Karabağ halkının iradesini yansıtmıştır. Çünkü Ermeni işgali sonucu Karabağ bölgesinde yaşayan Azerbaycan halkının "seçimlere" katılmaması nedeniyle seçimlerin Karabağ halkının sadece bir kısmının "iradesini yansıttığı" söylenebilir. Karabağ’da demokratik seçim aracılığıyla halkın kendi temsilcisini seçmesinin yolu Karabağ’ın Azerbaycan toprak bütünlüğüne dönmesinden geçer. TEK ADAYLI ‘SEÇİM’ 2007 Karabağ "cumhurbaşkanlığı seçimleri" beş adayla başladı. Daha sonra üç parti Karabağ’ın "istihbarat teşkilatı başkanı" Bako Saakyan lehinde seçimlerden çekildiklerini belirten bir anlaşma imzaladılar ve Karabağ’ın "eski cumhurbaşkanı" Arkadi Gugasyan da Ermenistan’dan Bako Saakyan’ı desteklediğini açıkladı. Bu, Bako Saakyan’ın "seçimlerin" tek adayı olduğu yorumuna neden olduğu kadar seçimlerin demokratik olacağı yönünde de şüpheleri artırdı. İkinci aday ise Kaabağ’ın sözde dışişleri bakan yardımcısı Masis Mailyan’dı. Her iki adayın vaatleri arasında farklılık bulunuyordu özellikle Karabağ sorununun çözümüne ilişkin programları dikkat çekecek derecede farklıydı. 19 Temmuz’da Ermenistan tarafından işgal edilmiş Azerbaycan topaklarındaki işgale "yasal kılıf" giydirmek için "seçimler" gerçekleştirildi ve Saakyan "seçimleri" kazandı. Hedef Bako Saakyan Karabağ’da demokratik seçimler RUSYA İKİLİ OYNUYOR Birçok büyük devletten farklı olarak Rusya Karabağ’daki "seçimlere" hiçbir tepki göstermedi. Rusya’nın bu sessizliği farklı şekilde yorumlanabilir. Seçilen Saakyan, sadece Ermenistan’a değil Rusya’ya olan yakınlığıyla da bilinmektedir. Saakyan, Rusya Güvenlik, Savunma ve Kanunculuk Akademisi’nin üyesidir ve akademi tarafından Büyük Petro madalyonu ile ödüllendirilmiştir. Seçimlerden önce Rusya destekli Kafkas Araştırma Merkezi’nde Karabağ’daki "seçimler" tartışıldı. Rusya destekli merkezin bu tartışmayı yapması Arkadi Gugasyan’ın danışmanı Arman Melikyan tarafından Karabağ’ın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle