26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 anayasa izin vermiyor; ancak olağanüstü bir durumda istisnalar gündeme gelebilir. Sonuçta, Çinliler için tüm bu gelişmeler, Putin’in iktidarının uzatılması için bir manevra olduğu düşünülüyor. Çin, ekonomik büyümesinin zarar görmemesi için mevcut uluslararası sistemin korunmasını istiyor. Rusya’nın olası bir sürtüşmeyi tetiklemesi Çin’in büyümesine en büyük darbe olacaktır. Bu nedenle Çin’den bu yönde Rusya’ya bir destek gelmiyor. Çin’i temsilen konferansta konuşan Yesui Zhang... C S TRATEJİ kadar Batı, bu girişimi nedeniyle Çin’i "Sinsi Emperyalist" olarak nitelendirse de Pekin, Afrika ülkeleri arasında büyük saygınlık kazandı. ABD de gelişmelere kayıtsız kalmıyor. Pentagon’un Afrika’da yeni bir komutanlık kurulacağını açıklaması mücadelenin Avrasya’dan Afrika’ya kaydığını gösteriyor. AFRİKA’DA ÇİNRUS YARIŞI Son zamanlarda, Rusya’nın sert bir tavır takınmasının arkasında yatan en önemli nedenlerden bir tanesi de Afrika’da Çin’e kaptırdığı avantajdır. 1960’larda da Çin ve Sovyetler Birliği arasındaki mücadelenin temel konusundan birini Afrika üzerindeki hâkimiyet oluşturuyordu. O dönemde de Çin ve Sovyetler Birliği üçüncü dünya ülkelerinin liderliği için mücadele ediyorlardı. 1970’lerde Çin’in temel dış politika varsayımı hegemonyacı güçlerle kim olursa olsun mücadele etmekti. Hatta bu yolda ABD ile bile işbirliği yapmaktan çekinmedi. Çin’in 1971 yılında ABD ile birlikte imzaladığı Şanghay Bildirisinde Sovyet hegemonyası ile mücadele yer alıyordu. Soğuk Savaş sonrasında ise Çin iç politikasında yaşanan bazı gelişmeler, Pekin’in bu politikasında da değişikliğe neden oldu. Soğuk Savaş sonrası temel sorun Amerikan hegemonyası olmuştu. Fakat Çin’de bunun yansıması farklıydı. Çin Komünist Partisi’de 2000’lerden itibaren belirgin bir şekilde ortaya çıkan yenilikçi muhafazakâr ayrışması, Çin’in dış politika algılamasında da farklı etkilerde bulundu. Yenilikçiler, tek kutuplu dünya düzeninin gerçekte göreceli bir küresel istikrar getirdiğini savunuyorlardı. Bu nedenle ABD’nin küresel jandarma olması Çin’in ekonomik büyümesine dolaylı katkıda bulunuyordu. Muhafazakâr kanat ise, ABD’nin geleneksel düşman olduğunu tekrarlayarak, Mao’nun mirasına ihanet edildiğini savunuyordu. 2002’de Çin komünist Partisi kongresinde yenilikçi kanadın güçlü ismi Hu Jintao’nun seçilmesi Çin’in uluslararası sistemin geleceği yönündeki tartışmalardaki yerini de belirlemiş oldu. O nedenledir ki, Hu Jintao önderliğindeki Çin, Rusya’nın son günlerde ortaya attığı tartışmaları desteklemiyor. Çin’in tek düşündüğü küresel istikrarın bozulmamasıdır. Rusya açısından ise, iki cephede mücadele etmek oldukça zor görünüyor. Dolaysıyla, ya ABD ile birlikte olacak, ya da Çin’i tercih edecektir. Yoksa her ikisi ile mücadele etmesi mümkün değildir. ENERJİ SİLAHI EL DEĞİŞTİRİYOR Rusya’nın yeni dönemdeki en büyük silahı enerjiydi. Enerji dağıtımında dünyada tekel olmayı amaçlayan Rusya, neredeyse bu amacına ulaşmıştı. Ancak BaküTiflisCeyhan boru hattının açılması ve buradan dağıtımın başlaması Rusya’yı köşeye sıkıştırdı. Kazak petrolünün de bu hatta bağlanmasıyla Rusya’nın enerji tekeli büyük ölçüde kırılmış olacak. Son yıllarda gündeme gelen diğer bir proje de Pasifik Köprüsü adı verilen Hazar ve Orta Asya petrol ve doğal gazını Çin üzerinden Pasifik bölgesine ulaştırmayı amaçlayan Çin’in boru hattı projesidir. Bu hatla, Çin, Japonya, Kore yarımadası ve ABD’nin batı kesiminin enerji ihtiyacının karşılanması düşünülüyor. Böylece Çin alternatif bir dağıtım terminali olacaktır. Bu projeye ABD de destek veriyor. Rusya’nın enerji silahına karşı ABD’nin alternatif önlemler geliştirmesi Rusya’yı rahatsız ediyor. Rusya, bu sert çıkışıyla sanal bir Soğuk Savaş yaratarak ABD ve Çin’in enerjilerini bu olmayan savaşta tüketmelerine çalışıyor. Zirvesi'nde Afrika'yla işbirliğini güçlendirmek ve Afrika ülkelerinin gelişmesine destek vermek amacıyla ortaya koyduğu sekiz maddelik politik önlemi hayata geçirmekti. Hu Jintao'nun ziyareti sırasında bu çerçevede 50'den fazla işbirliği anlaşması imzalandı. Çin ve Afrika arasında karşılıklı yarara dayalı işbirliğini genişletmek için işbirliği yöntemlerinin çeşitlendirilmesi, karşılıklı üstünlüklerden yararlanılması, ortak gelişmenin hızlandırılması ve halklara mutluluk kazandırılması önerilerinde bulunan Hu Jintao, ticaret yapısını daha sağlıklı hale getireceklerini, Afrika'ya yönelik yatırımları artıracaklarını, teknik eğitimi yoğunlaştıracaklarını, böylece Afrika ülkelerinin öz kaynaklarına dayanarak gelişme yetkinliğinin artırılmasına katkı yapacaklarını vurguladı. Afrikalı liderler de Çin'i güvenilir bir dost olarak niteleyerek, Çin'le ticaret, yatırım ve altyapı inşası alanlarında işbirliğini yoğunlaştırmayı arzuladıklarını belirtti. Kuşkusuz tüm bunların arkasında Çin’in Afrika’nın bakir yer altı kaynaklarına olan ilgisi de göz ardı edilemez. Afrika’daki petrolün kontrolü için Çin, ABD ve Rusya arasında büyük mücadele yaşanıyor. Her ne AFRİKA’DA GÜÇ MÜCADELESİ Tüm bu tartışmaların arkasında yatan en önemli neden ise Afrika üzerine yaşanan mücadele ve rekabettir. Son zamanlarda büyük güç mücadelesi Avrasya’dan Afrika’ya kaymış durumda. Dokuz aydan beri Çin, bütün gücüyle Afrika bölgesine yükleniyor. ÇinAfrika İşbirliği Forumu Pekin Zirvesi'nde alınan kararlar ışığında Çin, dünya tarafından yıllarca göz ardı edilen Afrika’ya yönelik büyük bir yatırım atağı başlattı. Bu nedenle, Hu Jintao, 11 gün süren bir Afrika gezisine çıkarak sekiz Afrika ülkesini ziyaret etti. Hu Jintao’nın temel amacı ÇinAfrika İşbirliği Forumu Pekin Putin, üstü kapalı Çin’i hedef aldı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle