17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

değerlendirilebilir. Buradan Rusya’nın İran’ın teklif ettiği kartel tipi değil de daha farklı bir yapılanma peşinde olduğu sonucu çıkabilir. Yani Rusya’nın karteli, 1. Ukrayna, Moldova ve Beyaz Rusya’da olduğu gibi ikinci ülkelerin topaklarından geçerek Rus doğalgazını üçüncü ülkelere taşıyan boru hatlarının Rus şirketlerinin kontrolünde olması, 2. Rusya Kazakistan ve Türkmenistan örneğinde olduğu gibi bu ülkelerden doğalgaz ve petrolü daha ucuza alıp daha pahalıya satması, 3. Eski SSCB aynı zamanda enerji zengini ülkelerin enerji kaynaklarını üçüncü ülkelere taşıyan boru hatlarını kontrol etmesi şeklinde yürütülmek isteniyor. Petrolden farklı olarak doğalgazın su ve demiryolu aracılığıyla taşınması için sıvılaştırılması gerekiyor: Bu ise normal doğalgazdan daha pahalıya mal oluyor. Rusya doğalgazının Avrupa’ya çıkışında Belarus, Ukrayna ve Moldova gibi ülkeler önemli rol oynuyor. Bu nedenle Rusya doğalgazını Avrupa ve Asya‘ya taşıyan boru hatları güzergahlarında yerleşen ülkelerin bu kartele yönelik tepkilerinin de önemli olacağı düşünülüyor. Rusya’nın doğalgazını Avrupa’ya taşıyacak güzergahlarda bulunan Moldova, Ukrayna ve Beyaz Rusya ile çekişme içinde olması konun tartışmalı olan diğer önemli boyutu. Bu kartelin etkin olması için Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın da bu kartel içinde yer alması gerekiyor. Kazakistan ve Türkmenistan cephesinde ise bu konuyla ilgili farklı düşünceler hakim. Kazakistan projeye destek vermediğini belirtirken, projenin karşıtı olan TransHazar ile ilgili çalışmaları konjonktürel gerçeklere uygun biçimde hız kazanıyor. Kazakistan Devlet Petrol ve Doğalgaz Şirketi (KazMunay Gaz) Başkanı Bakhıtjan İsangaliyev Duma’da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında, Gazprom’un fiyat politikası nedeniyle KazRosGaz’ın Batı ve Doğu Avrupa’da doğalgazın fiyatını piyasa koşullarına göre ayarlayamadığını ve bu nedenle Rusya’nın teklifine sıcak bakmadığını dile getirdi. İsangaliyev’in yaptığı açıklamadan da anlaşıldığı gibi aslında eski SSCB ülkelerinde Rusya’ya karşı bir güvensizlik var. Türkmenistan’da ülkenin gelecek yönetiminin tavrının belli olmaması Rusya ve İran’ın bölge üzerine kesin projeler oluşturmasını riske sokuyor. 90’lı yıllardan farklı olarak günümüzde Kazakistan ve Türkmenistan yönetiminin yanı sıra AB ve ABD de TransHazar konusunda daha çok siyasi irade sergiliyor. Diğer yandan her iki ülkenin Rusya ile İran’ın yeni bir örgüt kurma arayışları iki ülkenin üyeler üzerindeki anlaşmazlığı nedeniyle şu anda yaşama geçemeyebilir. İran ile Rusya arasındaki tarihsel güvensizlik de bir başka zaaf noktası. Çin’le olan enerji ilişkileri de pozisyonlarının Rusya ve İran karşısında daha da kuvvetlenmesine neden oldu. C S TRATEJİ 19 baskıları sonucu İranErmenistan doğalgaz boru hattının çapı 1400 milimetreden 700 milimetreye düşürüldü. Öte yandan İran doğalgazının Ermenistan içinde MegriKacaran bölümünün yapımında Ermenistan’ın ArmRosgazrom şirketi de (bu şirketin yüzde 45’i Gazprom’a, yüzde 45’i Ermenistan hükümetine, yüzde 10’u ise İtera’ya aittir) yer alıyor. 26 Ocak 2007’de Rusya’nın Komersant gazetesinin yazdığına göre, 24 Ocak 2007’de Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan’ın Rusya ziyareti sırasında İranRusya enerji işbirliği alanını yakından ilgilendiren önemli bir proje gündeme geldi. Rusya’nın Gazprom şirketi Ermenistanİran sınırında bulunan Megri ilinde petrol rafinerisi kuracak. İlk hesaplamalara göre 2.8 milyar dolar maliyeti olan rafinerinin yıllık kapasitesi 7 milyon ton olacak. Yıllık ihtiyacını karşılamak için bu petrolün 250 bin tonu Ermenistan’a verilecek. Rafineriye petrol İran’dan gelecek ve işlenmiş petrolün bir kısmı tekrar İran’a dönecek. Petrol Rusya şirketi tarafından TebrizMegri arasında yapılacak petrol boru hattı aracılığıyla rafineriye ulaştırılacak. 12 Mayıs 2007’de Ermenistan’da yapılacak seçimler öncesi BatıcılarlaRusseverler arasında rekabet açısından önemli olduğu düşünülen proje, hem Rusya’nın hem de İran’ın Ermenistan’ı Batı’ya kaptırmama çabalarından kaynaklanıyor. Burada bir farklılık var ki o da Rusya’nın Ermenistan’ı tamamen İran’a kaptırmama çabalarıdır. Aynı zamanda son dönemlerde önemli başarılara imza atan AzerbaycanGürcistanTürkiye jeopolitik üçlüsüne karşı Rusyaİran ikilisinin daha az zarar görmesi için Ermenistan’ı koruma girişimidir. Hazar petrollerinin batı sermayesine açılması ile birlikte İran ve Rusya, Güney Kafkasya ve Orta Asya’da zorunlu ortağa dönüştüler. 90’lı yıllarda bölgesel ortaklığı somut projelerle destekleyemeyen iki müttefik ülke bu boşluğu doldurmaya çalışıyor. Fakat her iki ülkenin enerji zengini ülke olmaları kendi aralarında doğal bir rekabete yol açıyor. Enerji alanındaki ortaklığın önündeki önemli engel ise önceliklerindeki farklılıktır. Bu iki ülkenin bölgede başarılı olmamalarının diğer nedeni ise Rusya ve İran’a karşı bölge ülkelerinin tarihten gelen güvensizliğidir. Her iki ülke yeni bölgesel planları neoemperyalist projelerle desteklemeye çalışsalar da hem bölge ülkelerinin yönetimlerinin hem de Batılı yönetimlerin siyasi iradeleri Rusyaİran bölgesel ortaklığının karşısında engel oluşturuyor. ZORUNLU İŞBİRLİĞİ Rusya ve İran’ın enerji ortaklığının en iyi düzeyde olduğu ülke Ermenistan’dır. Bir işbirliği için enerji şirketleri arasında ortaklık çalışılmaları yürütülüyor. 26 Haziran 2006’da İran Petrol Bakan Yardımcısı Hadi Necat Huseyinyan’la görüşen Gazprom Başkanı Aleksey Miller, enerji alanındaki işbirliğini genişletmek için Gazprom’la İran Petrol Şirketi arasında bazı koşullar üzerinde anlaşmaya varıldığını açıklamıştı. Miller bu koşulların, petrol ve doğalgazın üretimi, taşınması ve satışı olduğu belirtmişti. Bu anlaşmayı gerçekleştirmek için taraflar arasında ortak enerji şirketinin kurulması yönünde çalışmalar yapılıyor. Rusya’nın 2006’da yakın çevresine yönelik enerji fiyatlarını yenilemesi Rusya’nın Güney Kafkasya’daki ileri karakolu Ermenistan’da tartışmalara neden oluyor. Gürcistan’la ihtilafı nedeniyle Gürcistan üzerinden Ermenistan’a giden Rus doğalgazı kesildi ve bunun ardından doğalgaz fiyatları bir yılda iki defa yükseltilmeye çalışıldı. Doğal olarak bu da kendini Erivan içinde Ermenistan dış politikası ile ilgili tartışmalara neden oldu ve Moskova’ya tek taraflı bağımlılık sorgulanmaya başlandı. İran ve Rusya, Ermenistan’da da iki şekilde enerji işbirliği içinde bulunuyor. Birincisi Ermenistan’ı Batı’ya kaptırmamak için Ermenistan’ın enerji ihtiyaçlarını karşılama yönünde Erivan’ı destekliyorlar. Bu durum aslında Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan üzerindeki baskılarını kırma amacı da güdüyor. İkinci ise Rusya, İran’ın Ermenistan’ı Avrupa’ya çıkış için bir transit ülke olarak kullanmasını istemiyor. Yani Ermenistan’da rekabetten doğan zorunlu işbirliği bulunuyor. Rekabetten doğan zorunlu işbirliği kendini Mart 2007’de tamamlanması beklenen İranErmenistan doğalgaz boru hattı projesinde gösteriyor. Rusya’nın Gaz OPEK’i: fantezi veya gerçek Fedor ÇAYKA İzvestiya Gazetesi 30 Ocak 2007 sözünü pek istemiyorlar. Hatta bu konunun onlara "yüklendiğini" belirtmekteler. Rusya’yı gerçekten de zorla gaz OPEK’ine sokmak istedikleri görünümü veriliyor. Ortadoğu ülkeleri, Rusya ve eski SSCB cumhuriyetleri dünya gaz rezervlerinin yüzde 73’nü kontrol etmekteler. Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine göre, gaz rezervlerinin yüzde 41’i Ortadoğu’da, yüzde 32’si Rusya, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan’dadır. Üretici ülkeler bir araya geldiklerinde gerçek güce dönüşebilirler. Ancak bu birlik ne kadar gerçek olabilir? Olası gaz karteli hakkında Rusya’da sadece bu projenin yapımcıları yani Rus Gaz Birliği (RGB) konuşuyor. Hatırlatalım, dünya gaz üretici ülkelerin "gizli gaz anlaşması"nı RGB ve Duma’nın enerjiden sorumlu yetkilisi Valeriy Yazev’den geçtiğimiz yıl öğrendi. Geçtiğimiz sonbaharda gaz OPEK’i konusunu Amerikalılar gündeme getirdi. Basında NATO raporundan açıklamalar yer aldı, burada Rusya, İran, Katar, Cezayir, Venezüella, Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın katılımı ile böyle bir yapının kurulacağından söz ediliyordu. Ancak uygulamada politikacıların açıklamaları ekonomik gerçeklerden uzaktır. Gaz kartelinin oluşturulması henüz imkansızdır. Petrole göre gaz farklıdır. Zira, gaz anlaşmalarının çoğu bir yıl ve fazlası için yapılır. Çoğunlukla boru hatlarından taşınır. Bu yüzden fiyatların veya ulaşım güzergahlarının değiştirilmesi imkansızdır. Eğer kurulursa da gaz OPEK’i, OPEK’in yaptığı gibi fiyatlarla bu kadar kolay oynayamayacaktır. Politika ise farklıdır. Siyaset bilimciler gaz karteli konusunda burun kıvırırlar. Bizim için bunun kabul edilmesi bir yana ciddi olarak konuşulması bile ölüm gibidir. Mark Urnov, İnterfax’a verdiği demeçte, "Biz uygar ülkeler listesinden düşebiliriz" dedi. Bu konu İran kültürünün sevdiği masal alemindedir. Bununla birlikte Rusya Nisan ayında Katar’da yapılacak gaz üreticisi ülkeleri forumuna mutlaka katılacağını belirtti. İşte birleşmek için ideal bir zemin. Eğer şimdi gaz kartelinin oluşturulması fikri masal gibi görünse de acaba iki üç yıl sonra ne olur? B irkaç haftadır tüm dünyada petrol OPEK’e benzeyen uluslararası gaz kartelinin oluşturulma olasılığı konuşuluyor. Ancak şu zamana kadar bu konuyu sadece siyasi yorumcular dile getirdi. 25 Ocak 2007’de Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı İgor İvanov’u kabul eden İran Lideri Ayetullah Ali Hamaney, "iki ülke ortak işbirliği üzerinden OPEK’e benzeyen gaz ihracı örgütünü kurabilirler. Taraflar arasında işbirliğini genişletme olasılığı bilindiğinden daha fazladır" açıklamasını yaptı. Rus bürokratları bu konuda her hangi bir şey söylemekten kaçınıyorlar. Ancak bunların şiddetle inkar etmesi konunun ciddiyetini gösteriyor. Bürokratlarımız ise suskunluklarını devam ettiriyorlar. Rus bürokratlar uluslararası gaz karteli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle