17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası [email protected] Ahtisaari’nin raporu Sırplar ve Arnavutların beklentisini karşılamıyor… C S TRATEJİ 17 hazırlanacak, seçim sonuçları uluslararası yetkililer tarafından onaylanarak geçerlilik kazanacak, NATO yeni bir oluşumla Kosova’daki varlığını sürdürecek ve AB güvenlik güçleri de kalacak, AB ve BM tarafından atanan temsilcinin uyuşmazlıklarda son sözü söyleme yetkisi bulunacak. Bağımsızlık veya egemenlik terimlerinin günümüz dünyasında klasik anlamlarından uzaklaşmış uygulamaları olduğu bir gerçek ancak Kosova raporu, benzerleri BosnaHersek ve Makedonya’da görülen yeni bir yönetim sistemini, yeni çağın devlet anlayışını gösteren önemli bir örnek. Gerçi Kosova için öngörülen uluslararası örgütler vesayetindeki "çok kültürlü", yetkileri daraltılmış, küçültülmüş, güdük bırakılmış devlet modelinin BosnaHersek ve Makedonya’da başarısız olduğu zaten biliniyor. Yani "yapıcı belirsizlik" yöntemi çalışmıyor, bir yerde tıkanıyor, pürüzler giderilemiyor. Ancak uluslararası oluşumların, ABD’nin, AB’nin desteğiyle kazanılan bağımsızlık da bu kadar olabiliyor. Kosova Arnavutları açısından değişen bir şey olmayacak. Kosova zaten Sırbistan yönetiminde değildi. K osova’nın nihai statüsünün belirlenmesine temel alınacak raporun içeriği nihayet dünya kamuoyuna sunuldu. Sırbistan ve Kosova yetkililerinin temel anlaşmazlık noktalarında bir uzlaşıya varmalarının mümkün olmadığının anlaşıldığı uzun müzakere süreci sonunda BM Kosova Özel Temsilcisi Martti Ahtisaari önerilerini içeren bir rapor hazırlamıştı. Ahtisaari’nin hazırladığı raporun açıklanması ise Sırbistan’daki parlamento seçimlerinde aşırı milliyetçi partilerin güç kazanmasını engellemek amacıyla seçim sonuna ertelenmişti. Seçimler yapıldı, Sırp Radikal Partisi seçimlerden birinci olarak çıktı. Ahtisaari’de bölgenin gelecekteki statüsüne yönelik önerilerini 26 Ocak’ta İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya ve ABD’den oluşan Temas Grubu temsilcilerine sundu. Kamuoyuna açıklanması ve raporun basılması için ise 2 Şubat 2007 tarihinin beklenmesi kararı alınmıştı ancak bu tarihten önce raporun içeriği büyük ölçüde basına sızdı ve Sırbistan ve Kosova kamuoyunun nabzı ölçüldü. Kosova’da sükunet, Sırbistan’da ise henüz önerilere muhatap olacak yeni hükümetin oluşturulmaması nedeniyle belirsizlik vardı. 2 Şubat’ta önce Belgrat’a ardından Priştine’ye giden Ahtisaari raporun içeriğini Sırbistan ve Kosova yetkilileri ile paylaştı. Sırbistan’dan Kosova’nın bağımsızlığına yol açabilecek bir önerinin kesinlikle kabul edilmeyeceği cevabı verildi. İtirazlar için açık kapı bırakılmış olsa da Ahtisaari bu süreci oldukça kısa tutarak kabul edilebilir önerilerle son halini vereceği raporu Mart ayında Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunmayı planlıyor. Kosova’ya bağımsızlık yolu Sırbistan seçimleri sonrasına bırakılan Ahtisaari raporu iki toplum tarafından M ÜLKESİ da kabul görmedi. Sırplar, Kosova’nın B NATO’nun Sırp zulmünden kurtarmasından bu da Kosova’nın egemenlik hakları bağımsızlığını reddederken, Arnavutlar yana uluslararası örgütlerce kullanılıyordu. Nitekim Kosova’ya gitmek isteyenlerin pasaportuna bağımsızlığın tam ifade vurulan damga UNMIK’tir, havaalanı hediyelik eşya niyetine edilmemesinden rahatsız. ‘Uluslararası dükkânlarında bulabileceğiniz tek şey de KFOR baskılı kupa ya da kalemdir. Yani Kosova çoktandır BM denetimli bağımsızlık’ bir kez de tarafından yönetiliyor, NATO ve tarafından AB tarafından denetleniyor ve iç Kosova’da denenecek gibi görünüyor. korunuyor, güvenliği sağlanıyor. Veto engelini aşar da bağımsızlık serüvenine başlayabilirse yeni bir BEKLENTİLER VE RAPOR "uluslararası denetimli bağımsız devlet" daha ortaya Raporun iki tarafın beklentilerini de karşılamadığı açık. Bekledikleri bağımsızlığın Ahtisaari raporunda açıkça beyan edilmemesinin ve bağımsızlığın "hemen" tanınmamasının Arnavutları çıldırtacağı iddia ediliyorsa da Kosova’ya bağımsızlığını ilan etme koşullarını sağlamış olması Arnavutlar için önerileri kabul edilebilir kılacaktır. Nitekim rapora göre Kosova tıpkı bir devlet gibi, uluslararası örgütlere üyelik başvurusunda bulunabilecek, uluslararası anlaşmalar yapabilecek, bayrak ve milli marş sahibi olabilecek, ordu benzeri bir güvenlik gücü oluşturabilecek. Ancak tüm bunları "çok etnikli" yapısına uygun biçimde gerçekleştirecek. Aslında yüzde 90’ı Arnavutlardan oluşan Kosova’da "çok etnikli" yapıdan bahsedilmesi ve bayrak ve marş seçiminde dahi bunun dikkate alınacağının vurgulanması alışıldık devlet anlayışıyla bağdaşmasa da Batı’nın kendi doğusunda gördüğü tüm topraklarda oluşturmaya çalıştığı çok kültürlü/çok uluslu/çok etnikli yeni devletçikler modeline uyuyor. Kaldı ki, yakın dönem gelişmeleri "çok etnikli yapının korunması" hususunda Kosova’da esasen sadece Sırpların dikkate alınacağını, ötekilerin ötelenebileceğini gösteriyor. Kosova Arnavutları açısından da resmen tanınacak bağımsızlık için aslında sadece Sırp azınlığa tanınan cömert imtiyazların çok yüksek bir bedel olarak görülmemesi gerekir. Yine de Sırp belediyelerine kapsamlı özerklik tanınmasının ve Priştine’yle dikey, Belgrat’la yatay ilişki içerisinde olmasının nasıl sağlanacağı içinde ciddi soru işaretlerini barındırıyor. Rapor, bağımsızlığın önünü açması nedeniyle Sırbistan tarafından reddedilse de Kosova’nın nihai statüsü açısından başka bir alternatifin uygulanması mümkün görünmüyor. Zaten Kosova’nın bağımsızlığı çoktan haritalanmıştı. Ahtisaari’nin Kosova için öngördüğü muhtemel bağımsızlığın geleneksel anlamdaki bağımsızlık olmadığını belirtmek gerekiyor. Raporun esas vurgusu da bu konuya yapılıyor. Kosova anayasası uluslararası sivil temsilciler danışmanlığında çıkmış olacak. Kosova için değişen bir şey de olmayacak. Dipnotlar: 1 Belirtmek gerekir ki Ahtisaari’nin beyanatına rağmen koruma "Arnavut olmayanlar"a değil Kosova’daki Sırplara tanınıyor. Ayrıntı için bkz. Gözde KILIÇ YAŞIN, Kosova’da Türkçenin Mücadelesi, Cumhuriyet Strateji, S. 118, 02.10.2006 2 Ahtisaari: UN Security Council to decide status, http://www.b92.net RAPORUN ANLAMI Ahtisaari’nin raporu beklenildiği gibi Kosova’ya bağımsızlık yolunu açıyor; üstelik "bağımsızlık" kelimesi bir kez bile geçmeden ve Kosova’nın artık Sırbistan’ın bir bölgesi olmadığı ifadesi kullanılmadan. Ancak Ahtisaari kendisiyle yapılan röportajlarda, "Çözüm, hükümette, yargıda ve parlamentoda ve sağlık gibi hizmet sektörlerinde temsil edilmesi dahil olmak üzere Arnavut olmayanların(1) korunmasını sağlıyor. Sırp Ortodoks Kilisesi’nin canlı tutulması ve kültürel mirasların korunması da bu kapsamda" (2) diyerek öneri paketinin diğer başlıklarını ön plana çıkarmayı tercih ediyor. Bu tutum, Sırbistan’ın uluslararası hukukun toprak bütünlüğüne saygı ilkesinin bu denli açık bir şekilde çiğnenmesine yönelik tepkilerini azaltmak için önemli. Muhakkak ki Rusya’nın Belgrat’ın kabul etmeyeceği bir çözümü BMGK’de veto edeceği yönündeki açıklaması da öneri paketinin ambalaj süslerinin hazırlanmasında etkili oldu. Öte yandan nedense "aşırı milliyetçi" olarak nitelendirilen ve esasen doğruluğu tartışılır olsa da Sırbistan’ın doğum yeri olarak kabul edilen ve "ata mirası" olan Kosova’yı vatan parçası sayarak uluslararası müdahalelerle bölgenin ülkeden koparılmasına karşı çıkanlar açısından Kosovalı Sırplara koruma sağlanmış olması bir anlam ifade etmiyor. İşin aslı, öneriler arasında yer alan "Kosova’daki Sırp Ortodoks Kilisesi’ne, ruhbanlarına ve mallarına tam hakları yanında daha fazla güvenlik ve koruma sağlanacaktır" maddesi gibi Sırplara özel haklar verilmesi ve bu hakların yasal ve kurumsal düzenlemelerle ve hazırlanacak anayasa ile güvence altına alınmasını öngören maddeler de Kosovalı Sırplara hitap ediyor. Ahtisaari
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle