02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Barış DOSTER USİAD Genel Başkanı Fevzi Durgun: C S TRATEJİ etkileyebilecek yorumlar olarak görüyoruz. Gelişmeler, Cumhuriyetin temel felsefesiyle kavgalı, ABD, AB, Talabani, Barzani gibi güçlerle ise oldukça samimi olan zihniyetin, ülkemizin hiçbir sorununu çözemediğini ortaya koymadı mı? Yaşanan gelişmeler içte ve dışta dikkatle izlenmesi ve ulusal hassasiyetlerimizin öne çıkması gereken bir süreçten geçtiğimizi ortaya koyuyor. Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren temel konularda alınan kararların, ilgili kişi ve kurumlara bilgi dahi verilmeden, ama yabancı başkentlerin onayı alınarak duyurulmasının nelere yol açtığı son yaşanan olaylarla bir kez daha görüldü. Ortadoğu’da ülkemizi de içeren uzun vadeli bir planın kanlı saldırıları olarak karşımıza çıkan terörist eylemlere karşı dikkatli olmak, bu saldırıları değiştirilmek istenen sınırlarla, yeniden çizilen haritalarla, yapılmak istenen rejim değişiklikleriyle birlikte ele almak gerekiyor. Irak’ta yaşanan gelişmeler ve bu ülkenin kuzeyinden ülkemize yönelen bölücü terör, geri adım atılan kırmızı çizgilerimizin ne kadar doğru ve gerekli olduklarını bir kez daha ortaya koydu. Ülkemizin önünde çok dikkatle değerlendirilmesi gereken bir Ortadoğu ve Kuzey Irak gündemi bulunmaktadır. Küresel güçlerin bölgemizle ilgili planlarının tam merkezinde yer alan Türkiye’de ekonominin dışa bağımlı, aşırı kırılgan yapısı, üretimden, istihdamdan, ihracattan kopuk, vergiyi tabana adil biçimde yaymaktan, katma değer yaratmaktan uzak yapısı, hızla artan yabancılaşma artık bir ulusal güvenlik sorunu olarak düşünülmeli. Yabancılar tarafından adeta ele geçirilen bankacılık sektörümüzün orta ve uzun vadede doğurabileceği sonuçlardan büyük kaygı duyuyoruz. Hükümet ekonomide çok başarılı olduğunu öne sürüyor ama olaylara bilimsel ve ahlaklı bakan uzmanlar aynı kanıda değiller. Bu konudaki endişeleriniz neler? Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması gibi yaşamsal bir konuda hiçbir başarı sağlanamadı. Cari açığın artarak, ekonomimizin saatli bombası olmaya devam etmesi önlenemedi. Ekonomik durum belirsizlik içinde ve ülkemiz ekonomisi bıçak sırtı bir denge üzerinde giderken, bir de yok yere siyasi gerginlikler çıkarılmasının anlaşılır bir yanı yok. Ama Cumhurbaşkanlığı seçimi, anayasa değişikliği için yapılan çalışmalar ve referandum bunun en somut örnekleri olarak tarihe geçti. Cumhuriyetin kurumlarına ve temel ilkelerine karşı yapılan taciz ve saldırıların boyutlarından artık kimse şüphe duymuyor. Ülkemiz içerisinde hız kazanan yabancı sermaye hareketlerini ve odaklandıkları sektörleri dikkatle izlemeli ve bizim için stratejik öneme sahip sektörlerde oluşmakta olan yabancı hakimiyetine karşı önlemler almalıyız. Yoksa, bu stratejik sektörlerdeki yabancı egemenliğinin getireceği siyasi sonuçları göğüslemekte zorlanacağımız çok açık. İş dünyasının belli bir azınlığı ve iktidar tarafından yaratılıp, zenginleştirilen kesimi dışında ezici çoğunluğunun ekonominin gidişatından kaygı duyduğu biliniyor. Bu konudaki uyarılarınız yankı buluyor mu? İhracatın ithalatı karşılama oranındaki yetersizlik hızla büyüyor. Cari açık hızla artıyor. Dövize yapılan müdahaleler sonucu aşırı değer kazanan Türk Lirası, ihracatın K ısa adı USİAD olan Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Genel Başkanı Fevzi Durgun, Türkiye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği ve Cumhuriyet Devrimi kazanımlarının tehdit altında olduğu bir dönemde, iş dünyasına daha büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi. Ekonomik açıdan tam bağımlılığa doğru kayan ülkemizde, ulusal değerlere inanmış sanayici ve işadamları olarak kaygılarının arttığını belirten Durgun, "Türkiye’nin her alanda olduğu gibi ekonomide de Cumhuriyetçi ve ulusalcı bir programa sahip olması, Avrasya bölgesiyle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine daha ciddi, daha fazla eğilmesi gerekiyor" dedi. Durgun’la Türkiye’nin ve ekonominin durumunu ve USİAD olarak önerilerini konuştuk. Türkiye çok sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Emperyalizmi arkasına alarak şiddetini arttıran bölücü terör bir yandan, Cumhuriyet rejimine yönelik iç ve dış saldırılar diğer yandan toplumda büyük endişe yaratıyor. Herkes güçlü bir devlet ve ulus yapısı için güçlü bir ekonomi gerektiğini vurguluyor ama ekonomi de iyi durumda değil. Gidişatı nasıl görüyorsunuz? Terörün arkasındaki asıl büyük gücü, yani emperyalizmi görmek ve her alandaki politikalarımızı buna göre yeniden şekillendirmek zorundayız. Son günlerde hızla artan ve tüm ulusumuzu büyük acılara boğan bölücü terörist saldırıların sonucunda yurdun her köşesinde düzenlenen şehit cenazelerinde halkımız tepkilerini açıkça ortaya koydu. Ama bu duyarlılık doğru değerlendirilmedi. Devletin çeşitli kurumlarının fikir ve hareket birliği içinde olmaması, tezkere TBMM’den geçtikten sonra bile gerekli adımların atılamaması, durumun ciddiyetinin ve boyutlarının yeterince kavranamadığı yönünde bir izlenim uyandırdı. Bölücü terör yurt dışından aldığı destekle giderek cüretini arttırırken, ona bu desteği veren merkezlerden izin almak, onların olurunu, onayını ve işbirliğini aramak çabası halkımızın umudunu kırıyor, öfkesini arttırıyor. Bu gidişatın ‘Avrasya ile daha çok ilgilenmeliyiz" ‘Küresel güçlerin bölgemizle ilgili planlarının tam merkezinde yer alan Türkiye’de ekonominin dışa bağımlı, aşırı kırılgan, üretimden, istihdamdan, ihracattan kopuk, vergiyi tabana adil biçimde yaymaktan, katma değer yaratmaktan uzak yapısı, hızla artan yabancılaşma artık bir ulusal güvenlik sorunu olarak düşünülmeli.’ durdurulması, geriletilebilmesi ve tamamen önüne geçilebilmesi için ortak mücadele yönteminin bulunması, bütüncül ve uzun vadeli bir seferberliğin bir an önce başlatılması gerekiyor. Ve bu görev Cumhuriyetimizin sorumlu tüm kurum ve kuruluşları başta olmak üzere bütün yurttaşlarımıza düşüyor. Son yıllarda yaşananların da etkisiyle, Cumhuriyetimizin kurum ve kuruluşlarının yıpratılması, etkisizleştirilmesi yönündeki çabaların yarattığı hasarı gidermenin çok zor olacağını düşünüyoruz. Bu sürecin bir an önce durdurulması gerektiğine inanıyoruz. Önce 22 Temmuz genel seçimlerinin, hemen sonrasında da cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yabancı basında "Laik devlet yapısının 84 yıllık iktidarına son verildi" şeklindeki sözlerle yer alan ve ülkemizi ılımlı İslam ülkesi olarak yansıtan değerlendirmeleri, önümüzdeki dönemde ulusal çıkarlarımızı ve istikrarımızı doğrudan USİAD Genel Başkanı Fevzi Durgun
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle