17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası [email protected] Bölgedeki petrol, doğalgaz, hidrolik ve uranyum kaynakları dikkat çekiyor… C S TRATEJİ girecek, bu bütünleşme çerçevesinde köprü görevini görecek olan Afganistan, dünya ekonomisine eklemlenecektir. (Bu projenin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli gelişmenin ABD’nin Afganistan işgali olduğu unutulmamalıdır.) Sonuç olarak bölgede Rusya ve Çin etkinliği kırılmış olacak, bölgede etkin olmaya hevesli İran’ın ve şimdilik hevesli olmayan, ancak potansiyeli bulunan Türkiye’nin muhtemel etkinlikleri de sınırlandırılmış olacaktır. Buna ek olarak ABD’nin yerleştiği Afganistan dolayısıyla muhtemel Orta AsyaGüney Asya enerji akışı kontrol edilerek Güney Asya ülkeleri üzerinde de ABD’nin etkinliği daha hissedilir hale gelecektir. (Tabii bu planın başarısı ABD’nin Ortadoğu’daki etkinliğine de sıkı sıkıya bağlıdır.) Bugün bu muazzam planların gerçekleştirilmeye başlanan bölümü Afganistan ve eski Sovyet Orta Asya ülkeleriyle ulaştırma altyapısının iyileştirilmesine yönelik başlatılmış çalışmalardır. ABD’nin 36 milyon dolar yatırdığı ve Pyanc Nehri üzerinden Tacikistan ve Afganistan’ı birleştirecek olan köprünün 2007 yılında açılması bekleniyor. Haziran ayında ABD Ticaret ve Kalkınma Ajansı AmerikanTacik ortaklık şirketini kurdurarak, 2008 yılının sonuna kadar TacikistanAfganistan enerji bağlantısının kurulması için 800.000 dolarlık bağışta bulundu. Bu proje Tacikistan elektrik enerjisini Pakistan’a, arkasından da Hindistan’a ihraç edilmesini sağlayacak daha büyük bir projenin ilk aşamasıdır. Uluslararası finans kuruluşlarının ve projeyle ilgili ülkelerin Kırgızistan ve Tacikistan hidroelektrik enerji alt sektörünün geliştirilmesi ve elektrik enerjisini Güney Asya’ya iletecek altyapının oluşturulması için yatırımda bulunması bekleniyor. Böylece hem Kırgızistan ve Tacikistan’ın son derece kötü olan ekonomik durumlarının düzeltilmesi, hem de Afganistan, Pakistan ve Hindistan’ın enerji ihtiyaçlarının bir nebze karşılanması düşünülüyor. Elektrik enerjisi projesi hayata geçirilmeye başlanırken, Orta Asya petrol ve doğal gazının Güney yönünde akıtılması konusu şimdilik niyet olmaktan öteye gidebilmiş değildir. Üstelik Tacikistan’da yeni hidroelektrik santrallerini inşa eden Rusya, Güney Asya’ya elektrik enerjisinin satışı konusundaki inisiyatifi ABD’nin eline bırakmak niyetinde değildir. Bu amaçla Rusya, konuyu Hindistan ve Pakistan’ın da gözlemci olarak bulunduğu Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) çerçevesinde deklare etti. Nazarbayev A BD’nin Afganistan’da "sonsuz özgürlük" operasyonunun arkasında maddi amaçlar görenler haklıysa, şimdilik ABD’yi başarılı saymak pek doğru olmaz. Afganistan’da havanın gittikçe ısındığı bu dönemde Ortadoğu petrolüne alternatif olan Orta Asya petrolü ve yine Ortadoğu ile Rusya’nın doğal gazına alternatif olan Orta Asya doğal gazı halen ABD’nin arzuladığı yöne akmıyor. Üstelik Rusya’dan sonra Orta Asya enerji kaynaklarına direk olarak ulaşmayı başaran ABD veya AB değil, Çin oldu. 21 Ağustos’ta Çin’e yılda 30 milyar metreküp doğal gaz vadeden Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat Türkmenbaşı, Rusya’ya alternatif olarak Transhazar boru hattını görüşmeye hazır olmadıklarını belirtirken, Transafgan boru hattı konusunda belirsizliklerin devam ettiğini vurguladı. TürkmenistanÇin doğalgaz boru hattının geçeceği Kazakistan’ın da Çin’e doğal gaz satma planları olduğu hatırlatılmalıdır. 2009 yılında yapılması planlanan TürkmenistanKazakistanÇin boru hattı projesinin (projeye Özbekistan’ın katılması da muhtemeldir) teknik çalışmaları başlamış bulunuyor. Sonuç olarak ilk defa olarak Rusya istikametine alternatif bir Orta Asya petrol boru hattını (20 milyon ton kapasiteli) uzatmayı başaran Çin, şimdi de Orta Asya’nın doğal gazı için BatıRusya rekabetinde ana oyuncuları geçti. Böylece zamanında Doğu Türkistan’ın doğal kaynak zenginliklerini topraksal genişleme yoluyla kontrol altına alan Çin, şimdi de uluslararası ticaret çerçevesinde Türkistan’ın batısındaki doğal kaynaklara ulaşmış bulunuyor. Ancak ne Orta Asya’nın hidrokarbonları üzerindeki RusyaÇin düopolisi kalıcıdır, ne de Orta Asya enerji kaynakları hidrokarbonlarla sınırlıdır. Pakistan ve Hindistan sadece Orta Asya’nın hidrokarbonlarına değil, hidroelektrik santrallerinde üretilen elektrik enerjisine, Japonya ve Güney Kore ise Orta Asya’nın uranyum kaynaklarına büyük bir ilgi gösteriyor. Asya devlerinin gözü Orta Asya’da Orta Asya, bütün enerji kaynakları için dünyanın diğer bölgelerine alternatif olma özelliğini taşıyor. Bu nedenle ABD’nin yanı sıra Asya’daki bölgesel güçler de bu bölgeye gözlerini dikmiş durumda. ORTA ASYAGÜNEY ASYA Orta Asya cumhuriyetleri bağımsızlıklarına kavuştuklarından beri bölgeye ilgi gösteren Japonya, Hindistan, Pakistan gibi Asya ülkeleri son dönemde dünya gündeminin acil maddesi olan enerji güvenliğinin artan önemine paralel olarak Orta Asya’ya, özellikle de onun enerji kaynaklarına yoğun ilgi gösteriyorlar. Denge politikası izlemeye çalışan Hindistan, ABD’nin zoraki müttefiki Pakistan, Brzezinskiy’nin ABD’nin protektoratı (koruma altındaki devlet) olarak tanımladığı Japonya’nın Orta Asya ilgisini hesaba katan ABD, bu ülkelerle Orta Asya üzerinde yeni işbirliği şemalarını geliştiriyor. 2005 yılında ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki Orta Asya bürosunun Güney Asya bürosuna dahil edilmesine karar verilerek bu bölgelerin bütünleşmeleri için uluslararası finans kuruluşlarının desteğiyle projeler ortaya atılmaya başlandı. Bu planlara göre Orta Asya enerji kaynakları Güney yönünde akıtılacak, eski Sovyet Orta Asya ülkeleri Güney Asya bölgesiyle daha yakın ilişkiler içerisine Kerimov Türkmenbaşı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle