22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Hayvancılık, hizmet talebini de genişletecek Prof. Dr. Ayhan FİLAZİ Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Ç ağımız hızlı bir değişim ve gelişim çağıdır. Yeryüzünün en güçlü yaratığı olarak bilinen insanoğlu, beyni ve becerikli parmakları ile doğanın üzerinde bir egemenlik kurmuş, çevresini değiştirmiş, ancak kendisi de doğanın bir parçası olduğundan bu değişimden payını almıştır. Toprağın, hammadde kaynaklarının ve sağlanabilen enerjinin zorlanarak sömürülmesi insanla çevre arasındaki dengeyi tehlikeli biçimde bozmuştur. Günümüzde daha çok para kazanma ve daha rahat yaşama tutkusu kitleleri esir almıştır. Ekonomik düşünce ve bu düşünce tarzının yarattığı değer ölçütleri insan, toplum ve doğa arasındaki ilişkileri olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Tüm dünyada, son yıllarda bu gerginliğin ve sömürünün vermiş olduğu zararların giderilmesi amacıyla çevreyi sağlıklı bir biçimde kullanmanın yöntemleri araştırılmakta, üretim ve tüketimin ekolojik dengeyi bozmadan planlanması yapılmaya çalışılmaktadır. Bunu da geçmişte çevreyi en fazla sömürerek şu anda gelişmelerini tamamlamış olan toplumların istiyor olması sadece garip bir tecelli olsa gerek. Avrupa Birliği aldığı kararlar ile, tarım ve hayvancılıkta çevre konularını öncelikli ve iç içe sektörler olarak kabul etmiştir. Özellikle son 15 yıllık süre içinde Ortak Tarım Politikasının reform paketlerinin içine tarım ve hayvancılık sektörlerinde istihdam edilen kesimin çevre konusundaki eğitimi de dahil edilmiştir. Hayvan ile çevre ilişkilerinin düzenlenmesi, hayvanlardan ve hayvancılığa dayalı sanayii kuruluşlarından ileri gelen çevre kirlilikle rin azaltılması gereklidir. İnsanhayvan, insançevre ve hayvançevre ilişkileri, Çevre ve Orman Bakanlığının önemli görevlerinden olmasına karşın, ne yazık ki Bakanlık içerisinde bu ilişkileri gözleyecek, düzenleyecek herhangi bir organizasyon bulunmamaktadır. Ülkemizde Kuş gribi ortaya çıktıktan sonra bile en erken bir hafta sonra uyanarak yabani kuşların avlanmasını yasaklamıştır. Halbuki hayvancılık sektörü, insan gücünden başlayıp organizasyona kadar giden çeşitli faktörlerden etkilenmekte ve bu da konunun boyutlarını genişletmektedir. Sektörün ülke ekonomisine sağladığı yararlar yanında kamu kesiminden oldukça yüksek hizmet talebi de vardır. Bu hizmetleri iki ana başlıkta toplamak mümkündür. Birincisi, hayvancılık hizmetleri ile ilgili politika, plan, program ve proje çalışmalarıdır ki bunlara stratejik karar kademesi de diyebiliriz. DPT’nin araştırma ve koordinasyonu ile hükümetlerin çalışma programları istikametinde hazırlanan tasarılar üst karar kademesinde kesinleştirilmek suretiyle hayvancılık sektörünün politikası çizilir, ilkeleri tespit edilir, beş yıllık kalkınma programları hazırlanır ve buna uygun projeler kabul edilir. Bu şekilde hayvancılık kesimine götürülecek hizmetlerin ana çerçevesi çizilir. İkincisi ise üreticiye götürülen hayvancılık hizmetleridir. Aslında birbirlerinin devamı gibi olan bu hizmetler gerek özellikleri ve gerekse çalışma yeri ve eleman nitelikleri bakımından büyük farklılıklar göstermektedirler. Üreticiye götürülen hayvancılık hizmetleri, stratejik karar kademesinde belirtilen plan, program ve projeler doğrultusunda üretimi arttırmaya yönelik olarak icra birimlerince üreticiye götürülen hizmetlerdir. Burada hayvan ıslahı ve üretimi, hayvan yemi üretim ve kontrolü, hayvan hastalıkları ile savaş ve kontrolü, hayvan ve hayvansal ürünlerin pazarlama ve değerlendirilmesi gibi çok çeşitli alt başlıklar sıralamak mümkündür. Hayvancılık kesimine yönelik bu hizmetler, ekonomik bir faaliyet alanının hizmet talebinin karşılanmasıdır. Bu faaliyetin hızlandırılması, hizmet talebinin de genişletilmesini ve etkinliğinin artırılmasını beraberinde getirecektir. Doğanın kuralı budur. Öncelikle üretimin ve tüketimin karşılaştırılması ya pılmalıdır ki görünen köy kılavuz istemez. Üretim, tüketimi karşılamamaktadır. Dolayısıyla hayvansal üretimin arttırılması bir zorunluluktur. Hayvan varlığımızın sayısal durumu bir çok ülke ile karşılaştırıldığında çok ileri düzeydedir. Bu durum, birim başına verim düşük de olsa elde bir potansiyelin olduğunu göstermektedir. 1982 yılına kadar canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde dışsatımcı bir ülke olduğumuz da göz önüne alındığında hayvancılıktaki bu potansiyeli harekete geçirmemiz en ekonomik yoldur. Ancak, hayvancılıkta birim başına verimin arttırılması çok uzun süreli ve yoğun çalışmalar sonucu elde edilebilir. Hizmette verimliliğin ve etkinliğin arttırılması uzun süreli ve istikrarlı programlarla sağlanabilir. Bizdeki gibi her yıl değişen uygulamalarla değil. Üretimin artışı doğaldır ki beraberinde dış satımı da getirecektir. Bunun yanı sıra hayvancılığın bizzat kendisi ve ürünlerinin işlendiği gıda ve diğer sanayi kolları çoğunlukla yoğun emeğe dayalı sistemler üzerine kurulmuştur. Bu bakımdan yatırılan paraya karşı açtığı iş sahası diğer sanayi kollarından çok daha fazladır. Bugünkü ekonomik şartlarda iş sahası açmak için hayvancılık hizmetlerinin etkinliğinin arttırılması talebi küçümsenmeyecek bir nedendir. Hayvancılığa yönelik hizmetlerin etkinliğinin arttırılmasını tek bir formülle sağlamak elbetteki mümkün değildir. Çünkü götürülen hizmet insan gücü, kaynak, alt yapı, politika ve ilkeler, plan ve projeler, teknoloji, organizasyon vb pek çok faktörün bileşiminden ortaya çıkan bir üründür ve kendini oluşturan faktörlerden olumlu ya da olumsuz etkileneceği de açıktır. Bütün bu görüşlerin ışığı altında hayvancılığın bitkisel üretimden farklı kendi başına bir özelliği olduğu da düşünülerek ayrı bir bakanlık veya örgütlenme biçimi altında düşünülmesi yarar sağlar. Tarım ve Köyişleri Bakanlığının teşkilat yapısının yeniden masaya yatırıldığı bu günlerde, hayvancılığın içinde bulunduğu durum ve stratejik yapısı gereği hem üretim, hem de hastalıklarla savaş birimlerinin aynı çatı altında olması, hizmetlerin etkinliğini arttırmaya yönelik uygun bir yaklaşım tarzı olacaktır. Buna ilişkin araştırma enstitülerinin de teknik farklılıkları olması nedeniyle bu birime bağlanması gereklidir. Aksi taktirde 1980’lerden itibaren hayvancılığa yönelik yapılan bütün olumsuzluklar, son bir darbe ile bu sektörün tamamen yok olmasına yol açabilir. Avustralyalı girişimciler ortak yatırım arıyor ADANA (A.A) Avustralya'nın Ankara Büyükelçisi Jean Dunn, dünyada tarım ürünleri ihracatında lider konumda olduklarını, bunu verim artışına yönelik çalışmalarla gerçekleştirdiklerini anlattı. Büyükelçi Dunn, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Adana'da, Ticaret Odası'nı ziyaret ederek, yetkililerden bölge ekonomisi ve ticari faaliyetlerle ilgili bilgi aldı. Dunn, bölgede tarım sektörünün önemli düzeyde olduğunu gözlemlediğini belirterek, Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinde bu alanda bazı baskılarla karşılaşabileceğini, özellikle Avrupa standartlarına uyum konusunda Türk üreticilerin yeniliklerle karşı karşıya kalabileceğini anlattı. Zorlu geçeceğini belirttiği müzakere sürecinde ta tirmek istediklerini vurgulayan Dunn, dünya piyasarım sektörüne iyi hazırlanılması gerektiğini anlatan larıyla rekabet edebilen bir tarımsal yapıya saDunn, kendisine ev sahipliği yapan Adana Tihip olduklarını, bunu sağlayan teknolojiyi caret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Türk üreticilerle paylaşabileceklerini beKöpeli ve Genel Sekreter Ziya Gürsoy lirtti. ile görüş alışverişinde bulundu. Türk şirketlerine tarımsal üretim Avustralya'nın tarımda önemli ve hayvancılık konusunda yardımcı başarılara imza attığını, ihracatçı olmak istediklerini ifade eden ülkeler arasında ilk sırada yer aldıDunn, şunları kaydetti: ğını ifade eden Dunn, ''Dünyada ''Avustralyalı girişimciler, tarım ürünleri ihracatında lider Türk işadamlarıyla ortak yatırımkonumdayız. Bunu, çiftçiyi süblar yapmak istiyor. Tarım ve Kövanse ederek değil, verim artışıyişleri Bakanı Mehmet Mehdi na yönelik çalışmalarla gerçekEker de bir süre önce Avustralleştirdik. Gıda kontrolüne önem ya'ya gelerek buradaki üreticiler vererek, kaliteli ve sağlıklı ürünve girişimcilerle ortak yatırımlarla lerin yetiştirilmesinde teknolojiyi ilgili görüş alışverişinde bulundu. en üst düzeyde kullandık'' diye koÖzellikle Türkiye'deki bazı süt firnuştu. maları Avustralyalı süt üreticileriyle Dunn, Avustralya'da özellikle zigörüşerek, yeni teknolojilerin ülkeye raat ve hayvancılık alanında önemli kazandırılmasına çalışıyorlar. Bazı firteknolojik gelişmelerin kaydedildiğini Büyükelçi Dunn maların bu konuda talepleri var. Avustralbelirterek, bu alanlarda ortak yatırımlar yalı işadamları Hindistan'da olduğu gibi Türyapılabileceğini söyledi. kiye'de de yeni yatırımlar yapmak istiyor.'' Türkiye'ye Avustralya'daki ziraat teknolojisini ge 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle