Katalog

Ordu Ziraat Odası Başkanı Onur Şahin: “Hükümet, fındığı devirdi” RDU (Cumhuriyet) "Fındık Karadeniz’in petrolüdür" diyen Ordu Ziraat Odası Başkanı Onur Şahin; Türkiye’nin petrolden kazandığının iki katını tek kuruş ithal girdisi olmadan fındıktan kazandığını söyledi.Son 50 yılın en büyük mitingiydi 30 Temmuz’da Ordu’da yapılan Fındık Mitingi. Başbakanın bile "anarşistler" dediği üreticiler 9 saat karayolunu panzerlere karşı direnerek trafiğe kapattı ve sesini tüm dünyaya duyurdu. Mitingin öncülerinin başında da Ordu Ziraat Odası gelmekte. Ordu Ziraat Odası Başkanı Onur Şahin ile Fındık Mitingini ve AKP hükümeti ile başlayan fındık sorunlarını konuştuk: Fındık Türkiye için ne anlam ifade ediyor? Şimdi eğer biz fındığın bu ülke açısından ne değer teşkil ettiğine bakmak için evvela Türkiye’nin yıllar itibarıyla ihracatına bakmak lazım. Geçen sene itibarıyla 2005 ürününden bu ülke 1.950 milyon dolar tek başına ithal girdisi olmaksızın net ihracat girdisi sağladı. 1923 yılında bu ülkenin yıllık ihracatı 51 milyon dolarmış. 1977 yılına kadar da yıllık ihracatımız 2 O Onur Şahin milyar dolar değil. Toplam. Eğer fındık bu ülke için nediri değerlendirmek için geçmişe bakmak gerekir. 1980 öncesinin yıllık tüm ihracatına denk. 1978 yılına kadar da bu ülkenin ithalatına denk. Şu andaki bizim ihracatımız ve ithalatımız birazcık sanal bir olay var. Çok uçuk rakamlara gidiyoruz. Çünkü ithalata dayalı bir artış var. Sayın Enerji Bakanı buraya geldiğinde "Biz fındıkta devrim yaptık" diye bir cümle kullandı. Ne yaptılar? Devrim demek bir olumsuz yapının yıkılıp yeni olumlu bir yapıyı açmak anlamına gelir. Ama ortada hiçbir devrim yok. Yani eğer onların devrim diye anladıkları son 3 yıldan beri 2003, 2004, 2005 yıllarının devrimidir. Ve bu devrimi gerçekleştiren de üreticiler, ziraat odaları ve FİSKOBİRLİK’tir. ‘Bizim dönemimizde fındık altın çağını yaşadı.’ dediler. Hatta FİSKOBİRLİK'in bu üç yıllık döneme olumlu katkısına kendileri ‘at sahibine göre kişner’ diyerek, köy köy dolaşıp o FİSKOBİRLİK'in olumlu aktivitesini dahi kendilerine mal ettiler. Ama bugün gelinen noktada FİSKOBİRLİK'in bu 3 yıllık olumlu aktörün bir yerde başrolden alınıp figüran rolü verildiği bu ortamda geliyorlar o üç yılı yok sanıyorlar. Siyasetin bu kadar seviyesizliğini ilk kez burada görüyoruz. Bu hükümet ve FİSKOBİRLİK ile geçen yıl ortak bir Fındık Zirvesi yaptınız. Sonrasında ne değişti ki? 7 Eylül 2005 Tarım Bakanlığı, Ziraat Odaları ve FİSKOBİRLİK'in ortaklaşa organize ettiği Fındık Zirvesi’nde Tarım Bakanı, AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, AKP Genel Sekreteri İ. Naim Şahin de vardı. İdris Naim Şahin demedi mi orada ‘bu 5,5 dolar iktidarın, ziraat odaları ve FİSKOBİRLİK'in birlikteliği ile oluşmuştur’ diye. Şimdi 2.75 dolar. Evet fındık üreticisi gerçek manada bu 3 yılda bir devrim yapmıştır. Kimlere karşı; bizim ürünümüzü bize sormadan satan Avrupa’daki dünya ölçeğindeki 56 büyük ithalatçıların ajansı manavı durumunda olup da kendilerine ihracatçı sıfatı yakıştıran birkaç insana ve onların yanlış bilgilendirmelerini fındık politikası diye yıllardır bu ülkeye yutturanlara karşı üreticisi, ziraat odaları, FİSKOBİRLİK devrim yaptı. Asıl devrimci bunlardır. Neydi devrim; ‘230 dolar/kentalin üzerinde bu fındık satılırsa bu üründen kaçılır, ihraç gelirimiz azalır’ diyenlere karşı bin dolarları, hadi bin dolarlar çıkışiniş ivmesi diyebilirsiniz. Ama eğer 2004’ün sezon ortalaması 800 doların üzerindeyse, 2005’in sezon ortalaması 811 dolar ise devrim budur. Bu nedir; onların yıllardan beri bu ülkeye yalan söyleyen, 45 tane bunun ticaretini yapanların Ankara’daki çeşitli iktidarlar zamanındaki bürokratlarıyla beraber yanlış politika yapıp da bizim fındığımızı 30 yıldan beri layık olmadığı rakamlarla sanki köle üreticinin ürünü gibi sermayesi güçlü Avrupalı üreticilere karşı devrimi AKP yapmamış, bu devrimin karşısında direnen AKP olmuştur. Niçin; devrimi devam ettirip, devrimi bir süreklilik haline getirebilecek olan FİSKOBİRLİK'in kredilerinin engellenip, FİSKOBİRLİK'le beraber üreticiyle kavga ederek bu devrimin karşısında durmuşlardır. Ve şu anda devrim diyen bakan ve hükümeti bu devrime karşı bir devrim yapmışlardır. Ne yapmışlardır, FİSKOBİRLİK'in elini kolunu bağlamışlardır, ne yapmışlardır; devrimin öncesindeki rakamlara doğru yavaş yavaş Türk fındığını döndürmeye başlamışlardır. Bununda ilk meyvesi 20062007 fındık sezonunun Eylül ayı ihracat sezon ortalaması 460 dolardır. Kayıp ise; 35 bin ton iç, 161 milyon dolardır. Geçen sene bu 161 milyon dolar fazlayı vermiş, daha evvelki sene de vermiş vermeye de hazır olan Avrupalıya ‘dur sen ne yapıyorsun, benim üreticimin bu hakkı değil, sen hakkından fazla para veriyorsun’ diyerek 460 dolardan aldırdılar." Devrim öncesinde Türk fındığı şöyle pazarlanırdı:‘Benim ürünüme kaç lira verirsiniz?’Ama 2003, 2004, 2005 yılında biz dedik ki; bizim ürünümüzün değeri budur. Şimdi karşı devrim yaptılar, yine ‘bizim ürünümüze kaç lira verirsiniz’ dönemine dönüldü. Bu hükümet fındık için hiç mi bir şey yapmadı? "Kendileri iktidara geldiği zaman fındığın toplama maliyeti resmi kurulca belirlenen 7 milyon liraydı, onun da dolar karşılığı 4.3 dolardı. 2006 ürünü için aynı komisyon 17 YTL belirledi, onun da dolar karşılığı 11.4 dolardı. Bugün serbest piyasada 3,50 YTL maliyeti olan fındığın fiyatı 2.70 YTL. Bu 3 yılda biz devrimi yaptık. Milli bir ürün olan fındığın milli mücadelesini verdik bu 3 yılda. Sayın Bakan devrim lafını kullanmasın, onlar fındığı devirdiler. Biz bunu 230 dolardan almışız, 800 dolara oturtmuşuz. Bunu sürdürebilir hale getirin. 2000 yılından itibaren T.C. hazinesi fındığa 1 lira vermemiş, 1 lira da borcunu silmemiştir. 2000 ve 2001 yılında sadece FİSKOBİRLİK üreticisi adına bu devletin hazinesinden DFİF kredisi almıştır, kendi ürününü satarak 2004’de faiziyle beraber ödemiştir. Bu bir. 2002 ürününü hazine kendi adına almıştır ki devrim yaptık diyen bu AKP, 57. hükümetin üreticiyi koruma adına almış olduğu arz fazlası ürününü bizim boy boy gazete ilanlarımızla karşı çıkmamıza rağmen birkaç ihracatçının mal ihtiyacını karşılamak için adresi teslim satmıştır. Üstelik alınan fiyata satmıştır bu hükümet. Ne oldu; 1 milyon 650 bine sattılar, 2003 ürünü ortalaması 3 milyon liradan bitti. Hortumlamayı, peşkeş çekmeyi bu üretici için meydanlarda kullanan Başbakan evvela bunun hesabını verecek. Cumhurbaşkanı da olsa verecek. Biz bunun suç duyurusunu gazete ilanlarıyla yaptık. Bunlar gündeme gelecek. Şu anda dokunulmazlıkları var. Ama göreceksiniz ki; 2002 ürününün satışı ile ilgili kararın altında kimin imzası varsa hesabını verecekler. Bu fındıkların satışı Türkiye’deki AKP’nin göstere göstere ilk yapmış olduğu bu ülkenin ve milletin kaynağının peşkeşidir. Niçin aldığı fiyata satıldı. Bu kadar da olmaz. 2003, 2004, 2005’de de FİSKOBİRLİK'e bir kuruş kredi verilmedi. Türkiye Cumhuriyeti'ndeki üreticiler içinde devletten genel destekler içerisinde en az desteği alan üreticidir. Bu bir gerçektir. Bizim bir tek DGD var. Mazot desteğinde, gübre desteğinde en düşük katagoriden alıyoruz. Tohum desteği almıyoruz. Sulamadan dolayı enerji desteği yok. Bir aldığımız DGD. Samsun, Trabzon, Ordu, Rize ve Giresun olmak üzere 5 ilin Türkiye Cumhuriyeti hazinesinden almış olduğu tek destek olan DGD desteği 390 bine yakın üretici vardır, 119 trilyon, 56 bin üreticisi olan Şanlıurfa’nın aldığı DGD desteği 117 trilyon liradır. Gelip de burada devrimden, üreticiye destekten kimse bahsetmesin. 15 ÜLKEDE FINDIK ÜRETİLİYOR ORDU (Cumhuriyet) Dünya fındık üretiminde liderliği elinden bulunduran Türkiye'nin dışında dünyada 15 ülkede daha fındık üretimi gerçekleştiriliyor. Ordu Ticaret Borsası'nın verilerine göre, yılda 400600 bin ton üretim ile dünya fındık üretiminin yüzde 7175'ini elinde bulunduran Türkiye'nin dışında; İtalya, ABD, İspanya, Çin, İran, Yunanistan, Fransa, Rusya, Azerbaycan, Kırgızistan, Beyaz Rusya, Portekiz, Tacikistan, Gürcistan ve Moldovya'da da fındık üretildiği belirtildi. Türkiye'nin dışında en fazla İtalya'da fındık üretildiği, bu ülkenin dünya fındık üretim miktarı içindeki oranının yüzde 16.7 olduğu kaydedildi. Diğer ülkelerin dünya fındık üretimindeki yüzde miktarları şöyle sıralandı: ABD 4.1, İspanya 2.1, Çin 1.5, İran 1.1, Yunanistan 0.6, Fransa 0.6, Rusya 0.3, Azerbaycan 0.3, Kırgızistan 0.3, Beyaz Rusya 0.2, Portekiz 0.2, Tacikistan 0.1, Gürcistan 0.1, Moldovya 0.1, diğer 5.4. Fındık üretilen ülkeler içerisinde birim alandan en yüksek verimi alanların başında ise yüzde 4.1 paya sahip ABD'nin geldiği bildirildi. Türkiye'de bir dekar alandan elde edilen verim miktarı 102 kilogram olurken, bu oran ABD'de 225, İtalya'da da 154 kilogram. Türkiye'de verimliliğin düşük olmasının en önemli nedenlerinin coğrafi şartlar ile bilimsel esaslara göre tarım yapılmaması, fındık tarımının halen geleneksel kalıplar ve araçlar ile gerçekleştirilmesi olduğu bildirildi. 6