Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FİSKOBİRLİK beyaz sayfa açtı O Atatürk ve Fındık Işkını Erdoğan ERİŞEN ORDU Sadece Türkiye değil, dünya yaşanan her toplumsal olayla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’in ne denli ileri görüşlü olduğuna yakından tanık oluyor. Son bir yıla damgasını vuran, 30 Temmuz’daki mitingle (son anket sonuçlarına göre) hükümeti sallayan ve oy kaybına neden olan fındık konusunda da bu büyük devlet adamının ileri görüşüne bir kez daha tanık olduk. "Ah bir Atatürk yaşasaydı…" diye hani cümleler kurarız ya bazen… Bırakın Atatürk’ün bugün yaşıyor olmasını ya da ülke yönetiminde olmasını, döneminde çıkmış olan yasalar dahi geçerliliğini koruyor ve uygulanıyor olsa yeterdi. IMF ve Dünya Bankası talimatları ile AB’ye girme şartı dayatması ile 57. hükümet döneminde başlayan ve AKP hükümeti ile hız kazanan tarımda küçülme ve tarım birliklerin tasfiyesi sürecine aslında Atatürk ve onun dönemine karşı yapılan bir operasyon olarak da bakmak gerekir. Bugün Türkiye’nin 246 bin ortağı ile en büyük tarım birliği olan FİSKOBİRLİK Atatürk’ün 1935 yılında yapılan 1. Ulusal Fındık Kongresi’nde "Başta fındık olmak üzere, diğer belli başlı mahsullerimizi alâkalandıran birlikler vücuda getirilmelidir" sözü ile yaptığı çağrı sonrası 1938 yılında kurulmuştur. Ve 1. Ulusal Fındık Kongresi’nde Atatürk fındıkla ilgili şu kararları aldırtmıştı: 1. Fındık Bölgesinde fındık bahçelerinin modern tarım tekniği ile ıslahı için tedbirler alınması. 2. Müstahsilin krediye olan ihtiyaçlarının temini. 3. Alivre satışların normal bir düzene konulması. 4. Dış piyasalarda kuvvetli bir propaganda yapılması, fındık hakkında muhtelif ecnebi dillerde broşürler neşredilmesi. 5. Yeni pazarlar kazanılması. Alınan kararlar bir yana, bu kongrede fındık üzerine oynanan veya oynanacak oyunlara da raporda; "Asıl mesele fındıklarımızı alan yabancı ve aracı firmalar müstahsil ve tüccarlara karşı almış oldukları özel durumun fiyatların teşekkül ve dalgalanmasında ve tehlikeli roller oynamasında amil olmasıdır. Bu firmalar hususi menfaatlerini göz önünde tutarak fiyatları istedikleri şekilde düşürüp veya çıkarmak için bir takım suni hadiseler de icat etmekten çekinmezler" ifadeleriyle dikkat çekilmekteydi. Mustafa Kemal, bundan tam 71 yıl önce hem fındığın değerini, hem de bu önemli ihraç ürünü üzerine oynanabilecek oyunları görmüş ve bununla da yetinmeyerek bugün olduğu gibi fındık üzerine oynanan iç ve dış alıcı oyunlarına karşı bir de kanun çıkartmıştı. 9 Haziran 1936 tarihli 3018 sayılı Kanun’un 11. maddesi; "Makbul bir sebep olmaksızın ihraç mallarının kıymetlerini iç ve dış pazarlarda düşürmek ve arttırmak suretiyle normal piyasaya fiyatlarına tesir yapanlar 1705 numaralı kanunun 6 ve 7’inci maddelerine göre cezalandırılırlar" demektedir. Peki sonra ne yaptılar? Önce 1988 yılında 3488 sayılı kanunla bu yasayı yürürlükten kaldırdılar. Sonra da meydan kendilerine kaldı. Bu yasa yürürlükte olsa idi; 4.50 YTL olan fındığın fiyatını Giresun ve Ordu’da yaptığı fındık aleyhindeki konuşmalarla 2.50 YTL ’ye düşüren Başbakan, ‘Başbakan fındığı tabiî ki bana soracak’ diyen Başdanışmanı, fındık ihracatçısı Cüneyd Zapsu, başta olmak üzere "Birliklere DFİF’den ürün alımları için kredi sağlanması" yolundaki 2005 Haziran tarihli Cumhurbaşkanı onaylı kararnamede imzası olan bakanlar öncelikli olarak bu kanuna muhalefetten hakim karşısına çıkacaklardı. 1 aydan 6 aya kadar hapis cezası ve 100 ile 500 milyon TL arasında para cezası istemiyle... Ülkeye tek kuruş ithal girdisi olmadan her yıl ortalama 2 milyar dolar döviz sağlayan bir ürünün Milli bir politikası ve yasası da olmazsa biz de daha çok Atatürk’ü ve onun dönemleri arar dururuz. Diyeceksiniz ki, Atatürk’ü ve fındığı anladık da bu ışkın ne ola… Fındık ışkını incedir, ama vurdu mu bir kırbaç gibi acıtır. Yasa yok ise, fındık ışkını bahçede çok… 13 Fotoğraf: Necati Savaş RDU (Cumhuriyet) FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Pamuk, Karadeniz bölgesi halkının FİSKOBİRLİK etrafında kenetlendiğinde fındık ürününün üreticiden çıkış fiyatının 6 YTL’den az olmayacağını belirterek, eski mağduriyetlerin 2006 fındığında yaşanmayacağını ve kendilerinin beyaz sayfa açtıklarını, kirlenmesin diye de sayfayı FİSKOBİRLİK kasasına kilitlediklerini söyledi. 2006 yılının 12 Eylül’ünün hem fındık üreticileri hem de FİSKOBİRLİK açısından önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret eden FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Pamuk, şöyle konuştu: "Genel kurulda görev değişimi yaşandı. Aldığımız bayrağı daha iyi yerlere getirmek için eski yönetim kurulu üyelerimizden ve yöneticilerinden de istifade ederek daha iyi şeyler yapma mücadelesine başladık. Önce yeniden yapılanmayla ilgili girişimler oldu. Karadeniz insanının temsilcisi olarak Ankara'ya gittik ve görüştüğümüz kişilerin desteğini alarak bölgemize döndük. Genel kurulda beyaz bir sayfa açtık. Bu beyaz sayfayı da kirlenme tehlikesine karşı FİSKOBİRLİK'in kasasına kilitledik. Anahtarı da bende. O beyaz sayfa hiç kirlenmeyecek. 12 Eylül öncesinde yaşanılanları da Karadeniz insanının ve fındık üreticisinin vicdanına bırakıyoruz." 2005 yılında yaşanan mağduriyeti bir daha üreticiye yaşatmayacakları sözü veren Yaşar Pamuk, TMO’nun açıkladığı fiyatın 1 YTL üzerinde bir fiyatla almakta oldukları 2006 ürünü fındığın ödeme şekli hakkında şunları söyledi: "Yüzde 10'u FİSKOMAR'dan alışveriş, geri kalanı ise 2007'nin 2, 5 ve 7. aylarında yüzde 30'ar paylarla ödeme taahhüt ederek fındık alıyoruz. 2006 fındığıyla ilgili yaşanan olumlu gelişmeler çerçevesinde daha erken ödeme şansı mutlaka gerçekleşecek. 2006 yılı fındığı daha erken ödenecek. Eski mağduriyetler 2006 fındığında yaşanmayacak. Taah hüdünü veriyoruz." Pamuk, fındık üreticilerinin ve FİSKOBİRLİK’in bundan böyle yaşanan olumsuzluklardan kurtulması için öncelikli olarak tüm fındık üreticilerinin birliğe sahip çıkması gerektiğini belirterek açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Tüm Karadeniz FİSKOBİRLİK'in etrafında kenetlenirse, fındığı fındık üreticisinden alacağımız fiyat minimum 6 YTL'dir. Piyasaya giren fındığın yüzde 70'i FİSKOBİRLİK eliyle olmalı. FİSKOBİRLİK piyasanın gücü olursa üreticilerin fındığı 6 YTL'nin altına düşmez. 2007 fındık pazarına FİSKOBİRLİK'in güçlü bir şekilde girmesi gerekiyor. FİSKOBİRLİK'i güçlü bir şekilde sokamazsak fındık tekrar eski günlerini, olumsuz günlerini yaşayacak. Gerçek şudur ki 2005 ve 2006'da FİSKOBİRLİK piyasada yoktu, fındığın düşüşü aşikar bir şekilde görüldü. Fındık üreticisi FİSKOBİRLİK 'e sahip çıkmalı ve bunu da fındığını birliğe getirerek yapmalı." Pamuk ve ekibi tarafından birkaç yıldır kooperatife fındık vermeyen üreticilere yönelik de bir çalışma başlatıldı. Bu çalışma kapsamında birliğe fındık vermedikleri için ortaklıktan çıkarılan üreticiler yeniden ortaklığa alınıyor. Bu durumdakilerden ortaklık bedelleri de fındık paraları ödenirken tahsil edilecek. Pamuk konuya ilişkin şu bilgileri verdi: "Buradan tüm Karadenizli fındık üreticilerini birliğe ortak olmaya çağırıyorum. Burada ortaklıkta ana sözleşme gereği 375 YTL ton başına para talep ediliyor. Bunu bazı üreticiler bahane edip ortak olmuyorlar. Biz buna bir formül bulduk. Ürününü birliğe getiren üretici ortaklık için anlaşmaya geldiğinde 375 YTL'yi ürün bedelinden kesmiş olacağız. Bu da büyük bir kolaylıktır. FİSKOBİRLİK'in dimdik ayakta kalabilmesi ve kimseye muhtaç olmaması için tüm fındık üreticisinin birliğe ortak olması şarttır. Bu yapıldığı takdirde 2005 yılı fındığında yaşa nan sorunlar 2006 fındığında yaşanmayacaktır. Fındık üreticisi ürününe, alın terine, rızkına sahip çıkarsa hiç kimseyi suçlamadan ayakta durabiliriz." Yaşar Pamuk, serbest piyasada fındık fiyatının yükselmesinin tek yolunun TMO ve FİSKOBİRLİK’in arz fazlası olarak gözüken 200 bin ton fındığı en geç yılbaşına kadar piyasadan çekmesi olduğunu dile getirdi ve şunları söyledi: "İstesek de istemesek de Karadeniz'de bu yıl TMO gerçeği var. Başta kabul etmemiz, hazmetmemiz mümkün olmasa da şu an fındık üreticilerinin menfaati doğrultusunda peşin alım yapıyor. TMO ve FİSKOBİRLİK piyasadan ciddi manada fındık çekerse fiyatların serbest piyasada yükseleceği mutlak. 200 bin tonun üzerinde fındık alınırsa fiyat 5 YTL'ye yaklaşır, 300 bin ton alınırsa 5.56 YTL rakamlarını bulur." FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Pamuk, Karadeniz halkının kooperatif etrafında kenetlendiği kanısında