Katalog

Gıda, gününde konuşuldu A NKARA (Cumhuriyet Bürosu) TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası tarafından Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında ortaklaşa düzenlenen "Dünya Gıda Günü 2006 Sempozyumu" 13 14 Ekim 2006 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirildi. Sempozyumun açılışında Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, gıda denetiminde yetkilerin tek elde toplanmasının önemine işaret ederek, gıda ile ilgili gelişmelerden şeffaflığın sağlanamadığını vurguladı. Ataman, AB müzakere sürecinde tarımda sağlanması gereken yapısal düzenlemelerin hiçbirinin yapılmadığı ve tarıma ek kaynak aktarılmadığından hareketle Türkiye'nin malların serbest dolaşımına hazır olmadığını bildirdi. Gıda denetimlerinin etkin bir biçimde yapılabilmesi için mutlaka gıda konusunda eğitim almış mesleklerden istihdam edilmesi zorunluluğunu vurgulayan Ataman, son eleman alımlarında sadece 10 adet gıda mühendisi alınmasını eleştirdi. Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Küçük, Türkiye'nin yeterince sanayileşemediğini ve bir sanayi politikasına acilen ihtiyacı olduğunu kaydetti ve en karlı KİT’lerin satılmış olmasına karşın gerek dış borcun, gerekse kamu kesimi borcunun artış gösterdiğini vurguladı. Küçük, ithalatihracat arasındaki açıklığın tarımsal ürünlerin sanayileşmesi ve yeterli destekle ihracatının artmasıyla kapatmanın önemli seçeneklerden biri olduğunu ifade etti. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, dünyada yaklaşık 1 milyar insanın, bugün açlık tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, aslında bütün dünyadaki üretilen tarımsal ürünlerin, dünyada yaşayan tüm insanları doyurmaya yettiğini ancak cebinde para olmayanların açlıktan ölmesini bu uygarlığın yalnızca seyrettiğini belirtti. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da, TMMOB’un bilim ve teknolojiyi insanla buluşturmaya; öznesinde, odağında insanın olduğu bir mesleği yürütmeye çalıştığını; bilim insanlarını, uzmanlarını salonlarda topladığını, görüşleri oluşturduklarını ve daha yaşanılası bir Dünya Gıda Günü Sempozyumu Ankara'da yapıldı Gıda Günü Sempozyumu’nda gıda denetiminde yetkilerin tek elde toplanması istemi dile getirildi. dünya için, daha yaşanılası bir Türkiye için başka bir yaşamın mümkün olduğunu, başka bir dünyanın mümkün olduğunu, başka bir Türkiye'nin mümkün olduğunu ifade etmeye çalıştıklarını, bu nedenle de 200’ü aşkın etkinlik düzenlediklerini aktardı. Gıda konusunda dünyada en önemli sorunun açlık olduğuna değinen Soğancı, ancak var olan politikalarla bu soruna çözüm bulunamayacağını söyledi. Sempozyum süresince "Gıda Güvencesi İçin Tarıma Yatırım", "Gıda Güvencesi Sektörel Analiz", "Belgelendirme, Laboratuvarlar ve Örgütlenme", "Gıda GüvencesiGıda Güvenliği", "Gıda Sanayinde Yenilikler" ve "Gıda Hizmetlerinde Kamusal Yapılanma" başlıklı oturumlar ile "Konunun Taraflarının Gıda GüvencesiGıda Güvenliği ve Hizmetlerine Bakışı" konulu bir panel gerçekleştirildi. Birleşmiş Millet Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş yıldönümü olan 16 Ekim’e denk gelen Dünya Gıda Günü kapsamında geçen yıllarda da benzerleri düzenlen sempozyumda küreselleşme ortamında gerek uluslararası gerekse ulusal düzeyde tarıma yatırımın gerekliliği ve sonuçları irdelendi, gıda güvencesi için bitkisel ve hayvansal üretimin desteklenmesi gerekliliği ortaya konularak, kaliteli gıdaya ulaşabilmek için kurulması ve uygulanması gereken kalite sistemleri ile üretici ve tüketicinin bilinçlendirilmesi konularında sunumlar yapıldı. TEMA Vakfı: “Tarım arazilerini kurtarın” A 26 NKARA (Cumhuriyet Bürosu) – TEMA Vakfı, Cargill firmasının Organgazi'deki tarım arazisine kurduğu tesis ile ilgili bir açıklama yaparak, "Tarım arazilerine yönelen saldırılara seyirci kalmayın" çağrısında bulundu. TEMA Vakfı tarafından yapılan açıkla, uluslararası Cargill firmasının, Bursa ili Orhangazi ilçesinde 212 dekarlık birinci sınıf tarım arazisinde herhangi bir yasal izin almaya gerek duymaksızın mısır işleme tesisi kurduğu ve işlettiği ifade edilerek, şöyle denildi: "TEMA Vakfı olarak kamuoyuna üzüntüyle duyurmak isteriz ki, Anayasa’nın 44 ve 45’nci maddelerinde 'Devlete ülke topraklarının korunması' görevi verilmesine rağmen, devleti yönetmek için seçilenlerden oluşan hükümet ve onun atadığı üst düzey yöneticiler, bu görevin gereğini yapmak yerine, adeta verimli tarım arazilerinin talanına hukuksal kılıf hazırlama ödevini yüklenmiştir. Şu günlerde basında yer alan haberlerden anlaşıldığı üzere bu hukuksal kılıf hazırlama çalışmalarına ne yazık ki devam edilmektedir. Bu haberler göre Başbakan ABD ziyaretinde Cargill yetkilileri ile görüşmüş ve firmanın ülkemizdeki yatırımlarına ilişkin sorunlarının çözüleceği vaadinde bulunmuştur. Bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı yönündeki 'iyimser' beklentimiz, Başbakan’ın ABD’den verdiği emirle Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer ve ilgili bürokratların duruma ilişkin hukuki sorunun çözümü için Başbakanlıkta toplantı yaptığı haberleri ile boşa çıkmıştır. Anayasanın 6’ncı maddesinde dile getirilen 'Egemenlik kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır' temel ilkesine rağmen, Hükümetin yabancı bir kuruluşun yararı için ve o kuruluşla birlikte hukuk dışı çözüm arama çabası, kanımızca açık bir anayasa ihlali girişimidir. Ulusal egemenlik ilkesi bakımından da kanımızca ürkütücü ve ibret vericidir. TEMA Vakfı olarak, 'Bu ülkenin fabrikaya da ihtiyacı var' türünden çarpıtmalarla, verim yeteneği düşük niteliksiz geniş araziler dururken, esasen ülkemizde son derece sınırlı olan verimli tarım arazilerine yönelik saldırılarda bulunulmasına seyirci kalmayacağız. Öncelikle Hükümeti yasaları uygulayarak asıl görevini yapmaya, duyarlı halkımızı da 290 bini aşkın gönüllümüz ile birlikte tepki göstermeye çağırıyoruz."