Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Veteriner hekimler yetki istiyor H. Yalçın KÖKSAL Uzman Veteriner Hekim lkemizdeki tarihsel eğitim yolculuğuna, ordunun ihtiyacını karşılamak amacıyla 1842 yılında İstanbul’da başlayan veteriner hekimlik mesleği, çeşitli ve zor aşamalardan geçtikten sonra 1946 yılında Ankara Üniversitesinin kuruluşunu takiben, 1948 yılında Veteriner Fakültesi unvanı ile aynı üniversitenin bünyesinde eğitim hayatının en önemli basamağına gelmiştir. İlerleyen dönemlerde günümüze kadar veteriner hekim fakültelerinin sayıları artarak bu gün için mezun veren 17 fakülte sayısına ulaşmıştır. Veteriner fakültelerinde verilen eğitim programları incelendiğinde, buralardan yetişen veteriner hekimlerin, sadece hayvan sağlığı ile ilgili bilgilerle değil, en az bu bilgiler kadar yoğun olarak insan sağlığını doğrudan ilgilendiren bilgiler konusunda da tam bir eğitim aldıkları rahatlıkla görülecektir. Böylesine yoğun bir eğitim verilmesinin nedeni, insan sağlığının korunmasında veteriner hekimliğinin rolünün çok büyük olmasından kaynaklanmaktadır. Veteriner hekimlerin halk sağlığını ilgilendiren hizmetleri yaparken tam yetkili kılınmaları öneriliyor. İnsan organizmasının temel yapı taşlarının (hayvansal kaynaklı proteinlerin) organizma tarafından üretilemediği ve kesinlikle dışarıdan alınması (hayvansal kaynaklı ürünlerden) zorunluluğu gerçeği ortada iken, pek tabiidir ki, bu protein kaynaklarının sağlıklı koşullar içerisinde insanlara ulaşması gerekmektedir. Bir yandan insan organizmasının ihtiyacı olan bu proteinlerin temel kaynağı olan hayvanların üretilmeleri, bir yandan bu üretim sürecinde sağlıklı yetişmeleri bir yandan ülke ekonomisi açısından verim paylarının yükseltilmesi çabaları ve ırk ıslah çalışmaları ile uğraşan veteriner hekimler, tüm bu ürünleri gıda olarak tüketen insanların, zoonoz dediğimiz, hayvanlardan ya da hayvansal ürünlerden insanlara geçebilen hastalıkların da mücadelesini yapmakta ve aynı anda insan sağlığına hizmet etmektedirler. Bu bağlamda günlük yaşamımızda tüketim alışkanlığı kazandığımız, kahvaltı masamızdaki peynir, yumurta ve baldan tutun da gözümüzün nuru yavrularımıza sabah ya da yatmadan önce hiç değilse bir bardak içirmeye çalıştığımız sütü, evimizin neşe kaynağı evcil hayvanlarımızı ve bu dostlarımızın istemeyerek bizlere bulaştırabilecekleri hastalıkları da bir an için düşündüğümüzde veteriner hekimliğin halk sağlığındaki önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Böylesine önemli bir konuda rol üstlenen mesleğimizin, zaman içerisinde gerek sürekli olarak organizasyon değişiklikleri ve gerekse çıkartılan tamim, yönetmelik ya da bildirgelerle ve de en önemlisi yıllarca başarılı hizmetler veren Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü ve taşra teşkilatlarının Tarım Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü bünyesinde diğer tarım şubeleri ile müşterek organizasyon içine alınması, gıda üretim yerlerindeki sağlık kontrollerinde Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve belediyelerin içinde bulundukları yetki karmaşaları bu rolün ifasında olumsuzluklara neden olmaktadır. Ülkemizde görülen kuş gribi vakaları şunu göstermiştir ki, bir hayvan türünde ortaya çıkan hastalık sadece o hayvan türü ya da o türdeki ekonomik kayıplar ile kısıtlı kalmamakta ve doğrudan insan sağlığını da tehdit etmektedir. Ne yazık ki bu tehlikenin boyutları insan ölümlerine kadar uzanmaktadır. Esasen bazı hastalıkların ihbarının mecburi olmasının altındaki gerçekte, hem hastalığın salgın riskini oradan kaldırmak ve hem de insan sağlığını korumak amacı yatmaktadır. Mesleğimizin üstlendiği bu ulvi rolün layığı ile yerine getirebilmesi, sadece veteriner hekimlerin gayret ve özverileri ile sağlanamaz. Ancak yeniden yapılanma sürecine çok hızlı olarak girmek, bu bağlamda il ve ilçe teşkilatlanmalarında geçmişte yaşanan yanlış denemelerden de ders çıkartarak veteriner hekimler sorumlulukları ölçüsünde yetkilendirilerek, hizmete yönelik kadro ve ekipmanlarının acilen yeterli seviyeye çıkartılmaları sonucunda beklenen amaca ulaşmak mümkün olabilecektir. Özetle veteriner hekimlik mesleğinin önemi, ülke insanlarımızın yaşamları tehlikeye girdiğinde hatırlanır ise telafisi mümkün olmayan can kayıpları ve telafisi çok pahalıya mal olan ekonomik sıkıntıları yaşamak ( yakın zamanda ülkemizde yaşanan kuş gibi hastalığında olduğu gibi) doğaldır. İster bakanlık bünyesinde, ister belediyeler bünyesinde ve ister özel sektör bünyesinde çalışan veteriner hekimlerin, halk sağlığını ilgilendiren hizmetleri ifa ederken tam yetkili kılınmaları ve hizmetin gerektirdiği kadro ve ekipmanlara ulaşmasının sağlanması, bu amaçla yasal düzenlemelerin kargaşaya sebebiyet vermeyecek ve anlaşılır tarzda vakit kaybedilmeden yerine getirilmesi şarttır. Ü Ulusal Tarım Kurultayı yarın başlıyor ADANA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu) Türk tarımının enine boyuna tartışılacağı "Ulusal Tarım Kurultayı" yarın Adana'da başlıyor. Tarımımızın özelliklerini geçmiş ve gelecekle bağlantı kurarak tanımlayan, mevcut durumun çözümlemesini ulusal çıkarlar doğrultusunda yaparak geleceğe yönelik uygun düşünceler üreten bakış açılarını geliştirmeyi amaçlayan kurultay Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) ve Cumhuriyet gazetesinin işbirliğiyle düzenlendi. Akdeniz, Ankara, Atatürk, Çukurova, Dicle, Ege, Harran, Mersin, Mustafa Kemal, Sütçü İmam ve Uludağ üniversitelerinin öğretim üyelerinden oluşan yirmi dokuz kişilik bilim kurulunca hazırlanan ve üç gün sürecek kurultay programı iki temel üzerinde yükselecek. Buna göre kurultayın birinci ve üçüncü günlerinde "Tarımın Dünü ve Bugünü, Ulusal Tarım ve Küresel İlişkiler, Ulusal Tarımda Politika Arayışları ve Türk Tarımının Geleceği " olmak üzere beş oturum yapılacak. İkinci gün ise uzmanlar, bilim insanları ve sektör temsilcilerinin sorunları dile getirip çözüm önerileri sunacağı "Tarımda Yapısal Sorunlar, Bitkisel Üretimde Sorunlar, Hayvansal Üretimde Sorunlar, Tarımda Teknoloji Kullanımı, Gıda Kalitesi ve Güvenliği, Doğal Kaynaklar ve Çevre Sorunları" başlıklı altı çalıştay düzenlenecek. Yine son gün düzenlenecek "Çalıştay Raporlarının Tartışılması" adlı son oturumda kurultay bildirisi biçimlendirilecek. Nüfusunun önemli bir bölümü kırsal kesimde yaşayan ve GSMH içinde tarımın payı AB ülkelerine göre oldukça yüksek olan ülkemizin tarımsal sorunlarına çözüm önerileri üretmek amacıyla düzenlenen ve özellikle AB sürecinde Türk tarımı, dışa bağımlılık, özelleştirme ve toprak satışları, ekolojik tarımın ulusal tarımdaki yeri ve geleceği, teknolojik gelişmeler (tohum, ilaç ve gübre teknolojileri), stratejik bitkisel ve hayvansal ürünlerle kırsal kesime yönelik sosyal politikaların değerlendirileceği kurultaya çeşitli üniversite ve tarımsal kuruluşlarla Tarım Bakanlığı'ndan 250 dolayında uzman ve bilim insanı katılacak. Kurultayın Türkiye'de tarım ve kırsal kalkınmaya yönelik önemli ipuçları sağlaması ve küreselleşme sürecinin yarattığı olumsuz etkilerin aşılması için almaşık çözüm önerileri oluşturması bekleniyor. 24