Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 EKİM 2014 Çarşamba Cumhuriyetimizin 91. Yılı 43 l VEKAM’ın yürüttüğü “Ankara’da 19301980 yılları arası sivil mimari kültür mirası araştırma ve belgeleme, koruma ölçüleri” gibi projeleri var ve bu projeler Cumhuriyet Dönemi Ankarası’nı yansıtmak anlamında da önemli... Başkent Üniversitesi Mimarlık Bölümü bünyesinde ve TUBİTAK Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenen bu projeye VEKAM da katkıda bulunuyor. 19301980 yıllarında, Ankara’da inşa edilmiş sivil mimarlık yapıları için bir araştırma, belgeleme ve bu yapıların korunmasına yönelik ölçüt geliştirmeyi, mimari kültür mirası kavramına yeni bir boyut getirerek koruma kavramının kapsamını geliştirmeyi ve bu yolla sivil mimari bellek oluşumunu sağlamayı amaçlıyoruz. Bu kapsamda ele alınan projenin yöntemi üç aşamalı olarak ele alınıyor. Bu aşamalar sivil mimarlık yapıları için araştırma, belgeleme ve Sanal Kent Arşivi (Müzesi) kurularak elde edilen verilerin paylaşıma açılmasıdır. Öte yandan proje kapsamında belirlenen soruları tartışmaya açmak üzere VEKAM desteğinde “Tarih Yazımında Sivil Mimarlık” ve “Korumada Sivil Mimarlık” konulu iki çalıştay düzenlendi. Projenin ilerleyen aşamalarında seçilen konut yapılarının kart basımları gerçekleştirilecek, fotoğraflarının, projelerinin ve yazılı metinlerinin yer alacağı bir katalog hazırlanacak ve benzer içerikte hazırlanan posterleri ile kasım ayında Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bir sergi düzenlenecek. l Ne yazık ki bugün Ankara, Cumhuriyet dönemindeki gibi kültür ve sanat anlamında yeterli ilgiyi göremiyor. Sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Cumhuriyet tarihi açısından Ankara’nın yeri son derece önemli olmuştur. Yeni kurulan Cumhuriyetin düşünce ve sanatsal ortamı Ankara’da kurumsallaşmıştır. Düşünürler, edebiyatçılar, sanatçılar, eğitimciler elbirliğiyle kültür ve sanatın demokratikleşmesi, geniş kitlelere yayılması için yeni kurumlar oluşturmuşlar ve bu kurumlarda çalışmışlardır. Farklı görüşlerin, çatışmalarının da olduğu canlı ve heyecanlı entelektüel bir ortam yaratılmıştır. Cumhuriyetin erken dönemlerinde devlet tarafından yapılan öncü etkinlikler yanı sıra 1980’lerden sonra kültür ve sanat alanında özel değişmesine neden olmakta, kentin tarihini, önemini, gelişimini bilmedikleri için taşındıkları bu yeni kenti geldikleri tarihten itibaren görmeye başlamaktadır. Ulusal basının (politika hariç) İstanbul dışındaki haberlere yer vermemesi, Ankara’da yapılan önemli araştırma, çalışma ve etkinliklerin olmadığı izlenimini yaratmaktadır. Öte yandan, 1990’lara kadarki Ankara ile karşılaştıracak olursak Ankara’da basılan ve tüm Türkiye tarafından takip edilen dergi gibi yayınların olmayışı da bu suskun görünüşe katkı yapmaktadır. Örnek verecek olursak Türkiye’de bir dönem düşünce ve sanat hayatında etkin olan Bilim ve Sanat, Türkiye Yazıları, Oluşum, Boyut gibi süreli yayınlar Ankara’da basılmaktaydı. Şimdilerde ne yapılabilir sorusunun yanıtı ise uzun vadeli yatırımları gerektirir. l Sizce Ankara’ya özgü mimarinin, kent estetiğinin korunması için neler yapılmalı? Halk bu konuda nasıl bilinçlendirilmeli? Türkiye’deki diğer kentler gibi Ankara’da da kent dokusu büyük oranda değişmeğe başlamıştır. Aslında kale içi Ankara, o kadar olmasa bile Ankara’nın Yenişehir Bölgesi 1940’lara oranla bile yeniden inşa edilmiştir. Annemin gelin geldiğini anlattığı 1938 Ankarası ile şimdi yaşadığı Ankara arasındaki farkı bir de ona sormak lazım. Ankara’ya özgü mimari ve kent estetiğini korumaya çalışan kurumlardan biri de Mimarlar Odası Ankara Şubesi’dir. Birkaç yıldır Bina Kimlikleri konulu bir proje yürütmekte, bu konuda sergi, söyleşi, panel ve yarışmalar düzenlemekte, yayın yapmaktadır. Bu tür çalışmaları belki Ankara’da belediyelerin de yapması, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Kültür Müdürlüğü’nün benzer projeler ve gezi güzergâhları belirleyip, Ankaralılara AVM’ler dışında da gidilecek, görülecek, öğrenilecek farklı yerlerin de olduğunu göstermesi yararlı olur diye düşünüyorum. l Ankara’yı Cumhuriyet dönemindeki gibi tarihi ve sosyal kimliği açısından dönüştürmenin olanağı var mı, yoksa çok mu geç kalındı? Cumhuriyet döneminin halen içindeyiz tabii, bitmiş bir dönem değil. Ancak Türkiye’nin geçirdiği genel değişimler ve dönüşümlerin hızı içerisinde Ankara’yı bu süreçlerden soyutlayamayız. Bu kendi içerisinde yürüyecek bir süreç gibi gözükmekte. Arşivinde 8 bin kitap ile yaklaşık 20 bin belge bulunuyor. sektörün de önemli bir rol oynamaya başlaması, bu alanların merkezlerinin başka kentlere de dağılmasına neden olmuştur. Ankara’da devlet bürokrasisinde çalışan yazar, şair ve düşünürler gitmiş, yerini farklı eğitimlerden gelen kişiler almıştır. Milli Eğitim Bakanlığı Tercüme Bürosu’na bağlı çalışan bir Orhan Veli veya Maliye Müfettişi Cemal Süreya gibilerini bulmak biraz zorlaşmıştır. l Peki, Ankara’ya tarihi ve sosyolojik açıdan hak ettiği değerin verilebilmesi için neler yapılmalıdır? Ankara’yı olumsuz yönden etkileyen bir olgu Ankara’da yaşayan nüfusun çoğunluğunun ya Ankara’da geçici olarak bulunması ve/veya Ankara’ya başka bölgelerden göç etmesi olmuştur. Birinci durumda genellikle devlet bürokrasisinde çalışan kesim emekli olduğu zaman Ankara’yı terk etmekte böylece Ankara’da ve Ankara ile ilgili elde ettiği bilgi birikimini de beraberinde götürmektedir. İkinci durumda ise başka bölgelerden göç eden kesim Ankara’da hiç var olmamış yeni bölgelerin oluşmasına veya 29 ANAFARTALAR KOLEJİ AnaokuluİlkokulOrtaokulAnadolu Lisesi / www.anafartalarkoleji.com Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun Ekim