22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

29 EKİM 2014 Çarşamba Cumhuriyetimizin 91. Yılı 25 sanat yapılanmasından yoksun 4700’ün üzerinde Halkevi, Halkodası açmıştı. Aradan geçen 90 yılda, icra sanatları bağlamında ancak Ankara, İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Samsun illerimizde “Opera ve Bale Kurumu”; Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Eskişehir il merkezlerinde “Senfoni Orkestrası” kurulabilmiştir. “Devlet Tiyatrosu” 12 ise ilde yapılanmış durumdadır. Diğer bir söyleyişle 75 ilimiz opera, bale ve senfonik orkestradan, 69 ilimiz devlet tiyatrosundan yoksundur. İcra sanatlarında ulaşmamız gereken noktaya örnek mi istersiniz, yaklaşık aynı nüfusa sahip Almanya’nın 130’u aşkın opera, bale ve senfonik orkestrası var. Sanatçı yetiştiren kurumlar bağlamında konservatuvarlarımız çeşitli kentlerde kurulmaya çalışılsa da, tiyatrosu, orkestrası, opera ve balesi hatta sineması bile olmayan kentlerimizde eğitilmeye çalışılan sanatçı adaylarının neyle beslenebildikleri, yarışmaya dayalı bu uluslararası sanat alanında neyi, kimi örnek aldıkları ise bir soru işaretidir. Bugün: Başa dönelim, Atatürk’ün, “yeni harflere”, “ulusal tarihe”, “öz dile”, “sanat”, “bilim”, “teknik kurumlarına”, “kadını erkeği her hakta eşit topluma”, “çağdaşlaşmaya” ve “moderniteye” vurgu yaparak, Cumhuriyetin varlık nedeni saydığı kültür sanat siyasetinin bugününe gelelim. Yaşananlara bakmak yeterli: Cumhuriyete ve kurucularına yöneltilen saldırılar, her gün karalanan ve unutturulmaya çalışılan tarihimiz, yok edilen dil birliği, siyasallaştırılan din ve inanç anlayışı, medrese eğitimine dönüştürülen eğitim sistemi, böylece aklın ve bilimin öncülüğü yerine dogmatik toplum yaratma siyaseti, sanat kurumlarını ve sanatı ortadan kaldırmak için hazırlanan TÜSAK ve benzeri tasarılarla çok açıktır ki Cumhuriyet kültürü yok edilmektedir. Yürütülen bu yıkım siyaseti sonuca ulaştırılırsa, artık Cumhuriyetten de söz edemeyiz. Önüne geçilmezse çizilen yol ortaçağ toplumu olma yoludur! Biz, Türkiye’nin bunu aştığını, uygarlık ırmağının tersine akıtılamayacağını vurgulayarak yazıyı sonlandıralım. *Eski Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı u “Sanatçı yetiştiren kurumlar bağlamında konservatuvarlarımız çeşitli kentlerde kurulmaya çalışılsa da, tiyatrosu, orkestrası, opera ve balesi hatta sineması bile olmayan kentlerimizde eğitilmeye çalışılan sanatçı adaylarının neyle beslenebildikleri, yarışmaya dayalı bu uluslararası sanat alanında neyi, kimi örnek aldıkları bir soru işaretidir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle