Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14KASIM SAYI 712 Ama yeterli değil. Bu da ekipmanlann yetersizliğinden kaynaklanıyor" diyor. 17 Ağustos'ta Marmara Bölgesi'nde meydanagclcndcprcmsonrasındaTürkiyc'nin pek çok alandakı eksiklikleri gün yüzüne çıktı. Bunlardan biri de bilimscl anlamda araştırmalaryapacakekiplerinveekipmanlann yetersizliği ve organizasyon eksikliği olarak kendisini göstcrdi. Uzmanlarbugüne değın sürckli ıhmal cdilcn bu olgunun kamuoyutarafindanartık net bir şekilde algılandığını kaydediyorlar. Marmara depreminin gerçekleştiği bölgcde araştırmalan şu an lTÜ'nünaraştırmagemisiyleSismik1 sürdürüyor. DBTE Başkanı Uslu, 199O'lı y ıllann başmdan bu yana Marmara ve Ege Denizi'ndePiriReisGemisi'yle3350km.yolkat ettiklerini vurguluyor. Ardından da "Şu an ortalik tam net değil. Bulanıklık ortadan kalktığı zaman herkesin ne yapabileceği daha net şekilde ortaya çıkacaktır. Türkiye'de 17 Ağustos'tan bu yanajeolpji çevreleri ayağa kalktı. Ben bu kadar aceleye anlam veremiyorum. Burada gerçekten çalışacak zaman var. Ölçümlerin yorumlanması.gcrcktiğinde ek ölçümler y apılması için yeterl i zamanımız var. Jeofizik oluşumlar binlerce yildırsiirüyor. Bazıacılçahşmalarınolduğu dabirgerçek.örneğinekolojikdeğişimler var. Ekolojikfelaketlerolabilir.balıklaröldü. Ekolojık olaylar bırkaç gün içinde olabiliyor. Jeoloj ik olaylar ise binlerce yıl sürebiliyor. Doğadaki bazı olayların oluşum süreci çok kısadır, bazılan da çok uzun sürede gerçekleşir. Bizim Marmara'da jeofizik anlamda rahat bir çalışma sürecimiz var. Kanada Memorial Ünıversitesı i le yapacağız bu çalışmalan. Amacımız, Marmara Denizi'ndeki bulguları Internet'te yaymak. 1994/1995 yıllarını kapsayan tektonik yayinlar önümüzdeki aylara hazırlanıyor. lnternet'e vereceğimiz Marmara Dcnizi bulgularım ise 2000 yılınayetiştırmcycçalışacağız" diyor. Uslu, bilimsel anlamda elde edilen bulgulann tüm akademisyenlerle paylaşılması gerektiği görüşünde. Türkiye'de sık sık tanık olunan kurumlararası koordinasyonsuzluğa dadeğiniyor: "Biz Kanadalılarladeprem öncesi durumu ayrıntılı bir şekilde belirledik. 1994 yılında Piri Reis AraştırmaGemisi'ylegerçekleştiren araştırmada DBTE'nin akademisyenlcri, binlerce yıl öncesinden gelen bir fayi tespit etti. Bu fay hattının 17 Ağustos'ta Marmara'da mcydana gelcn depremi oluşturan fay olduğunu araştırmalarımız gösteriyor. Marmara depremi öncesinin yeraltındaki bi Igi leri bizim el imizde mevcut. Bunlar başka hiçbir kurumda yok. Dolayısıyla önceki verilerlebugünkülerikarşılaştırmaşansına sahip tek kurumuz. Ancak bu verilerin bizde olduğunu bilmelerine karşın, başvuran kimse olmadı. Oysa bu verileri diğer akademisyenlerle paylaşarak bölge hakkında daha sağlıkhbilgilerioluşturabiliriz. Elimizdeki veriler, deprem öncesini ve sonrasını karşılaştırma imkânı yaratıyor. Deprem sonrasını da ayrıntılı bir şekilde yaparsak eksik kalan kısmı tamamlamış oluruz." Yapılaşmalarda deprem riskınin göz ardı edilemeyeceğını belirten Uslu'yagöreeldekibulgular bu riskin ne kadar somut olduğunu gösteriyor: "Şımdı fay hatlarıyla ılgili bilimsel çalışma yapalım ama daha önce dikkate alınması gereken şcyler var. örneğin sağlam konut imaletmek. Biliniyorkidepremle iç içe yaşıyoruz. Öncelikle bı naları en az 8 büyüklüğündeki bu depreme dayanacak biçimde yapmazsak belirlediğimiz fay hatlannın yada diğerbilimsel çalışmalann anlamı ne olacak? lzmir Körfezi'nde de fay kınkları duruyor. lzmir'deki RADİUS projesine göre karada ölçümler y apı 1 yor ama dcn i zc bakan yok. 1 Kara mızah gibı ama bizim önümüzde bir şans var. Almanlann da başına geldi, savaşta pek çok kentleri yok oldu. Ama bugün Avrupa'nın en modern ve risklere karşı dayanıklı kentlerini inşa ettiler. Bizim debubeladansonra o bölgede ve gelişen bölgelerde sağlıklı yapılaşma şansımız var." Prof. Uslu çabalara karşın yetennce bilimscl çalışma üretemediklerini vurguluyor ve mevcut durumda ancak mühendislik çalışmalarınayardımcıolduklarını belirtiyor. Dcniz bilimleriyle ilgili uzmanlarınbirarayageldiği koordinasyon toplantılannın yapıldığını belirten Uslu, yapılması gerekenlerin konuşulduğunu, ancak bunlara ilişkin birprogramın olmadığının altını şu sözlerleçiziyor: "Olmadığını ilgili tüm kişiler biliyor. Biz bu tür araştırmalara ne kadar bütçe ayırmışız. Elimizdeki gcmılcrgelişıgüzel araştırmaya çıkıyor. Araştırmalar imkânlarölçüsündeyapılıyor. Belirli bir görevin parçası olarak gerçekleştiriyoruz araştırmalan. Oysa akademisyenler ve enstitüler Prof. Uslu: Piri Reis'in deprem sonrasını araştırabUmesi için 500 bin dolarhkyatırıma ihtiyaeı var. özgün bir şekilde bilimsel çalışmalar üretmeli. Mevcut durumuyla mühen ğı sağlıyor. Türkiye'de bu sorumluluk üniver mak için birliğe 440 milyon dolar yatırırım dislik hizmeti veriyoruz. Bizpotansiyelimizsitelere vcnlmiş ama devlet arkasında durgerektiğini ve ardından AB ülkelerinin katılle araştırmalar yapmalı ve bunlan kamuoy umuyor. Geminin tersaneye çekilmesi dahi dığı her bilimsel projede yeralınabileceğini, nasunmalıyız. Dünyanınçeşitli ülkelerinde üniversitelere bağlı, geminin bir tersaneye gi AB'nin bu anlamda Türkiye'ye destek için çeşitli kurumlara, bazı ülkelerde sadece aske ripçıkması 1015milyarlirademek.Üniverparaödeyeceğini de belirten Uslu'nun verdiriyeye bu tür araştırmalar yaptınlıyor. Araş sitelerde bu parayı karşılayacak kaynak yok. ği bir başka örnek ise hay 1 i düşündürücü: tırma gemileri donanmaya ait olan pek çok ICaynakkıtlığındaayaktakalabilmekiçinge"Ancak bu parayı ödesek bilc gelen parayülkevar. Yunanistan'daüniversitelerinaraşmilerin proje yapması lazım. Hem bilimsel la bilim üretecek potansiyel Türkiye'de hetırmagemisi yok. Yunanistan Ulusal Araştırçalışma yapı lacak hem de araştırma için genüz mevcut dcğıl. Dolayısıyla bilimsel promalar Merkezi bu işlevi üstlenmışdurumda. rekliparakazanılacak. BuprojelerTürkiye jelere ortak olmak için ödeyeceğimiz giriş Dolayısıyla Yunanistan devlet olarakbilimı için önefnli ama bilimefazlakatkısı yok." parası bu mevcut durumda boşa gitmiş oladestekliyor, araştırmalar için gereken kaynaAvrupaBirliği'ninbilimprojelerinekatılcak."^ Miâm, DBTE'NİN ÇALIŞMA ALANLARI... DBTE'nin Piri Reis Gemisı'yle yaptığı araştırmaların alanı, kısıtlı imkânlanna karşın oldukça geniş. Boru hattı projesınin ön raporlarının hazırlanmasından lıman projelerinin etüdüne, deniz canlılarının yaşam alanlarının belırlenmesine, denızel ekonomik kaynakların saptanmasına değin geniş bir alanda çalışmalar yapılıyor. özel ve kamu kuruluşlarına hazırlanan projeler karşılığında sağlanan gelir enstitünün maddi kaynağını oluşturuyor. DBTE'nin çalışma alanlarından bırkaç örnek vermek gerekırse. • Türkıye'nın kıta sahanlığı üzerinde jeolojık ve jeofizik araştırmalan. 0 Açıkdeniz platform tesısleri ve benzerı yapılar ile denizaltı yapıları üzerinde model ve geliştirme çalışmaları. • Batık gemılenn bulunması ile ilgili çalışmalar. • Kıyı ve açık denızlerde yüzer ve sabıt platform ınşaat ve proje çalışmaları. • Deniz kirliliği, deniz deşarjı ile termik ve nükleer santralların soğutma suyu temini sıstemlerinin tasarımı ve yapımına yönelik araştırmalar. • Çevresel Etkı Değerlendırme (ÇED) raporlarının hazırlanması. DBTE'nin bugüne değin bu ve benzeri konu başlıklarında çeşıtlı kamuözel kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen 120'yı aşkın araştırma gerçekleştirdığını Acilyapılacaklar Uslu, kuzeydoğu fay hattındaki araştirmalannda, 17 Ağustos dcpremini oluşturan fay hattının Izmit Körfczi'nın tam ortasındabittiği ve bundan sonraki yer hareketinin bu biten noktadan başlayacağının da kendisini gösterdiğini kaydediyor. DBTE akademisyenlerinin incelemeler sonucueldcettikleri veriler diğer uzmanlannkinden farklı değil: "Türkiye'de kentleşmelerdekikonutyapımının en a/ 8 büyüklüğünde bir depreme dayanıklı olması gerckiyor" diyor.. bildiren yetkililerin bu araştırmalar arasında verdiğı örnekler Pırı Reis Araştırma Gemisi'nin ve enstitünün önemini gösteriyor: • Izmir Limanı'nın zemin etüdü • Izmıt Körfezi ve Saros Körfezi çalışmaları • Ege Denizi'nde trol çekim sahalarının saptanması • AkkuyuMersın bıyolojık ve sedımantolojik çalışmaları • Izmir Bölgesi'nde PTT kablo çalışmaları • Beyşehır Gölü Termik Santralı soğutma sıstemı araştırmaları • BOTAŞ boru hattı on değerlendırme ve mühendislik çalışmaları • Istanbul tüp geçıt projesı ile ılgılı etutler • Izmir Körfezi yapay balık yuvaları projesı