Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14KASIM 1999. SAYI 712 şılaştıkları insanların Mardin'deolduğugibi farklı kültür ve dinden olması alışmalarını kolaylaştıran bir diğer neden. Ancak Mardin'dcn sonra Istanbul'un trafiğine pek alışamamışlar. lstanbul trafiğinde en çok kadınlardan şikâyetçi MetinÇalbay: "E5 transit yol. Bayanlar 4050 km arasındasüratlesolşerittegidiyor. Yaehliyetini yeni almış ya da bilmiyor. Yavaş gittiği için trafik sıkışıyor. Gece çokzorluk çekiyoruz. Zaten saat dokuzdan sonra kamyonlan da bırakıyorlar. Kamyonlarsağşeridikullanıyor. Bayanlar dasolşcridikullanınca..." Ancak trafik sıkışıklığına rağmen y ine de sabırlı olduğunu söylüyor. Birde ilginç fikri var: "Bclcdiyc otobüsüne, dolmuşlara, minibüslere, ticari taksilere mutlaka yol verilmeli." Bu sözleriyle şoför arkadaşlarını epeyce güldürüyor. Çalışırken birçok ilginç olayla karşılaşmış. özellikle Beyoğlu gibi bir cğlence merkezinde... Anlatacakken arabasının dolduğu, acele etmesi söyleniyor. O daanlatmaya başhyor. Yüzünc bir gülümseme yayıhyor. Gırtlaktan konuşarak: "Bir gece Taksim'den Bakırköy'egidiyoruz. Yolculardanbirkişihariçhepsiparasını gönderdi. Parasını göndermeyen adamı ben biliyorum. Yine de 'Parasını göndermeyen lütfen göndersin' dedim. Hiç oralı olmadı. Diğer yolcular üzerine alınmaya başladı bu defa. En sonunda 'Beyefendi siz ücretinizi göndermediniz' dedim. Parayı göndermeyen adam da sarhoş. 'Sen bana ücretini gönder diyemezsin. Ben kimsenin hakkını yemem. Bayrampaşa Cezaevi'ne çekeceksin' deyince ben şaşırdım. 'Tamamkardeşimönemli değil' dedim. Umursamazbirhaldetekraraynı şeyi söyledi. Bu arada Bakırköy'e geliyoruz. Neyse yolculardan biri tanıdık çıktı da o sakinleştirdi biraz. Sarhoş adamı ömür Durağı'nda indirdim. Bu defa adam 'Abi kusura bakma. Rahatsızettim' dedi. Ben de sonunda 'Kardeşim ayık olduğun zaman gel o zaman görüşelim' dedim." Karşıhklı gülüşmeler... yecilik yapanlar için lranIrak Savaşf ndan sonra kapılarkapandı. Amal992'den sonra GüneydoğuAnadoluBölgesi'nikrizvurdu. Orada işkesilinceişsizkaldılar. tstanbul'da akrabalan, tanıdıkları onları buraya çekti. Yoksa kolay kolay yurtlannı, örf ve âdctlerini, arkadaşlarını bırakacak tipten insanlar dcğil." Mardinli şoförler Mardin'e özgü yemek kültürlerini lstanbul'dasürdürüyorlar. Sadece onlann damak zevkine uy gun yemek yapan bir lokanta bile var. Bakırköy'dcki duraklarına çok yakın. Buraya konuk oluyoruz Orhan Filoğlu'nun daveti üzerine. Istedikleri zaman özlem duydukları yemekleri yiyebiliyorlar. Mardin yemekleri baharat, et ve Siz hiçbir açıkhava müzesi gezdiniz mi? Bu özelliğiyle Mardin'inVenedik'tenhiçbir farkı yoktur. Tarihi boyunca on dört medeniyete ev sahipliği yapan Mard(n, kiliseler, manastırlar,camilervemedreselerkenti...Şehre Süryaniler Marde, Araplar Maridin derlermiş. 'Mardin sırtını o heybetli Masus Dağı'nadayadığı için bir tepenin yamaçlanna kurulmuş inci taneleri gibi aşağıya süzülmüş.' Tepede ünlü Mardin Kalesi yer alıyor. Içindeyse şehrin simgesi halini almış üç radar. Tas, işlemeli evler, daracık sokaklar ve tarihi anıtlar... Biz Mardin sohbetimize devam ederken kaburga dolması, tabakta pi 1 av üstü kurufasulye ve parçalanmış kuzu eti yanında bakır DERGIDEN Merhaba, .,.'' Türkiye'decezaevlerinde yakmlan olanlar olmayanlardan daha farklı yaşar. Tehlikelidir çünkü cezaevleri. Adlisi de siyasisi de tehlikelidir. Hemen her ay cezaevinde yatanlardan en az bir iki kişinin yaşamı sona erdihlir. ölüm kimi zaman operasyonla gelir kimi zaman da kiralık katillerle. Tutuklu ve mahkum yakmlan kötü habere hassas kulaklarıyla endişe içinde hep felaket beklerler. 26 Eylül günü Ankara Ulucanlar Cezaevi 'nde yürülülen operasyon, son yıllarm en büyük cezaevi faciasıydı. Operasyonun gerekçelerinden olan tünel. 16 Ekimde TBMM Insan Hakları Komisyonu 'nca oluşturulan alt komisyona gösterildi. Ancak, komisyon, Ulucanlar Cezaevi 'nde tutuklularca kazıldıgı söylenen tünelin, üç kişinin rahatça ayakta dolaşabileceği türden olduğunu gördü. "L" şeklindeki 7 metrelik tünel, mahkumların kazdığı tünellere pek de benzemiyordu. Tutuklular görüştükleri komisyon üyelerine bu tünelin kendi gözleri önünde cezaevi idaresince kazıldıgını şöylediler. Mahkumların ölümüne vurulduğuna ilişkin kuşkular bu ziyaretin ardından kuvvetlendi, ancak TBMM Insan Hakları Komisyonu Ulucanlar Cezaevi üzerine hazırlayacağı raporu henüz tamamlamadı. Ulucanlar da 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan operasyonun ardından. yapılan otopsilere mahkum avukatları ahnmamıştı. Türk Tabipler Birligi ölüm nedenlerini araştıran raporunda şu ifadeyeyer verdi: "Ölen üç kişinin, olayların hemen ardından sag olduklarım gösteren tanık anlatımları mevcut. Tanık anlatımları bu üç kişinin işkenceli sorgudan geçirildikten sonra öldüğünü ortaya koyuyor." işkenceli sorguda öldürüldüğüne ilişkin tanık ifadeleri bulunanlardan biri de Habip Gül 'dü. Bu haftaki dergimizde SHP ve DEP eski milletvekili Mahmut Almak'm Habip Gül'ü anlatan bir öyküsüneyer veriyoruz. Bu öykünün nasıl ortaya çıktıgını öykünün içinde bulacaksınız. Ulucanlar'da neler yaşandıgtnı ancak tahmin edebiliyoruz. Türkiye'ninjet hnıyla degişen gündemi içinde yaşananlar; ölenlerin yakmlan ve ilgili birkaç sivil toplum kuruluşu dışında kalanlar için ilk günlerdeki dehşetini yitirdi. Cezaevlerinde çocuklan, koçalan, karılan, kardeşleri olanlar ise yine korku içinde haber bültenlerini izlemeye devam ediyorlar. Önümüzdeki hafta yeni bir dergide buluşmaküzere... /pek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZSAHİBİ YEDİ MAYISHABERAJANSl BASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA BERİN NADİ1YAYIN DANIŞMANI: İPEKÇALIŞLAR • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)5120505«REKLAM.MEDYAC KAPAK FOTOĞRAFI: KADER TUĞLA Mardinli şoförlerin geleneksel yemekleri yedikleri Harran Sofrasu Ahçıbaşı Beşir Dilmen. YediklşllikMrkurul TaksimBakırköy dolmuş hattında düzeni sağlayanbiryönetimkuruluoluşturulmuş. Yönetim kurulu dolmuş sahiplerinin oluşturduğu yedi kişilik bir kurul. Şoförler ve OtomobilcilerDerneği'nebağlıolarakçahşıyorlar. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Filoğlukurallannı şöyle anlatıyor: "3334 tanedolmuşumuz var. Bunlan listeyle sırahyoruz ve böylece minibüslerdeki gibi müşteri kapma olayı olmuyor. Kimse kimsenin hakkını yemiyor. Böylece daha rahat oluyoruz. Aynca şoförlerin birbirleriy le veyolcularla ilişkilerini düzenliyoruz. özellikle yolcuşoförilişkileri çokiyi. Birbirlerini tanıyorlar. Birinci şartımız sevgi ve saygı. Bu nedenle yolcularımız bizi tercih ediyor." Kurallara uymay an şoförler önceikazediliyor. Uymazlarsaişten uzaklaştırmacezası veriliyor. Orhan Filoğlu'na bu hattın şoförlerinin çoğunun Mardinli olmasının nedenini soruyoruz. "Benkendimdensöyleyeyim. Mardin'de» nakliyecilik yapıyordum. Işlerin yokluğundan 1980 öncesınde buraya gcldik. Yerleşmekzorundakaldık.Mardın'deişimdüzgün gitseydi şimdi 23 TIR'ım vardı. Buraya geldığimde şoförlük yapmadım. O zamanlar BakırköyBeyazıt hattından minibüs aldım. Sonra buhattandolmuşaldım. Arkadaşlarımın göç sebebi maddı sıkıntı başka bir şcy dcği 1. Orada fabrikalar çok azd ı ve bel I i say ı daişçialıyorlardı. Yaniişsizlik vardı. Nakli Harran Sufrası 'nda bir müşteri.. , .. acı ağırlıklı. Sözgelimi sembusek yemeğini hiç duydunuz mu? Onlann yöresel yemeklerinden biri olan sembusek, lahmacunun kapalışekli. Yanında çoban salatası veayranla çok iyi gidiyor. Ya kaburga dolmasını duydunnz mu? Kuzunun kaburgası üstündeki et aynlıp birtarafı açık olarak dikiliyor. Birtaraftan da kuşbaşı et kavrulup pirinçle pişirtliyor. Içine baharat atılıyor. Hazırlanan bu harcı açık bırakılan kaburganın içine doldurduktan sonra dikiliyor. Üstüne salça sürülüp yağdakızartılıyor. Sonra sıcaksueklenip pişiriliyor. Mardinli şotorleri bu kadar anlatmışkcn onlann sevgili Mardinlerinden sözetmemek olma/. kaplamalı taslarla ayran geliyor. Orhan Filoğlu,"Midemize çok düşkünüz. Mardin yemek bakımından zengin. Içli köftesi, çiğköftesi, kaburga dolması, bumbar dolması yöremizehasyemeklerdir"derkcn kaburga dolmasını yememiz için ısrar ediyor veısranndanbirtürlüvazgeçmiyor. "Mardin'debirkaçcaddemizvaTdı. Orada hiçbir sorunumuzyoktu. Ama lstanbul gibi bir şehirde trafik sorunu gürj geçtikçe artıyor. Şoför arkadaşlarımız çok stresli bir iş yapıyorlar. Bizaynızamandayöneticikimliğimizdışında onlann trafik streslerini atmalanna yardımcı oluyoruz. Enazındansorunlarını çözemesek de konuşuyoruz, böylece /ahatlıyorlar."^