27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 KASIM 1998. SAYI 659 ğindekisularınınışıltısıdoldutaşlığa. ladı. Yaşar Aksoy'un söylediği gibi, Balıkçı, öykü aramak için bakıyordu kcntlere. Eski llkyargılanmasındansonra"Rifailikriyaçağlardaki ölü kentlerle günümüz kentleri zeti"nden geçen, Arşipel'in menekşe derinarasında ilişki kuruyordu. Kafası aydınlık, ligini içinc çeken, o tutacakmış gibi yakınınyaşama katkısı olan, üretken kızlanmız K.nida duran adaların gizemli çağrısını duyan dos Afrodit'i gibi ölümsüzdü. Yaşamı çoğalCevatŞakir'in içinde ışıklıbırpencereaçıltan davranışlardaydı ölümsüzlük. Cinselliğimıştı özgürlüğe. Geçirdiği değişim HalikarninöneçıktığıMilo Afrodit'i gibi, ahnırsanas Balıkçısı'nadönüştürmü^tüonu. tılır bir mal değıldi onlar. Kültürle kazanılBöylecc doğayı, deniz ınsanlannı, Anadomışkişiliğin incelikleriyle.güzelligi silinilu'yuözümsediğişıırselbıryaşamıniçinde vermeyen özgür insanlardı. bulmuştukendini. Kentlcrin öncmli yeri vardı Balıkçı'nın O sürgiin yaşamından Istanbul'a döndüğü yaşamı nda. Kcndini Bodrum'a adayan bir zaman, asıl yaşamak istediği yerin Bodrum başka ozan, llhan Berk dc, insanı kentlerin olduğunu anlamış, bu kcz kcndinin sürgünü yetiştirdiğine inanır. Ona sevinç veren bu giolarak, yeniden Bodrum'a gelmiş, bu kentle zi Balıkçı 'danöğrertmişti. bütünleşmiştı. Bitkilere, börtü böceğe bile, Halikarnas Yaşamındaki şiirsellik doğayı yakından Balıkçısf ndan aldığı elle, şiirsel bir inceliktanıması, insanlan sevmesinden kaynaklanıle yaklaşır llhan Berk. yordu. Halikarnas Balikçısfnı uzaktan tanımak Eskilerin "Üslubu beyan ayniyle insan" neye yarar! Şadan Gökovah'dan dinlemelisidedikleri sözboşuna değildir. Kişiliğinden niz onu, kızı lsmet Noonan'dan dınlemelisigelen o coşkuyu yazgısına geçirirken içtenniz. Yaşam felsefesini; insanlarındoğması, likli bir davranışı vardı. Doğal olarak, dili cısavaşması, ölrncsi diye özetleyen o eski bilvıklaştıranabartılaradüşmedenyazıyordu. ge yerine; Halikarnas Balıkçısı'nın "lnsanYapaylıktan uzak, ama zengin ımgelerle lar doğdular, sevdiler, öldüler" dıye yorumyüklübirdille.doğaylabütünleşen insanlan layan sözlerine kulak vermeli. anlatıyordu. içindcn gelen yazarın destansı sesini duyarRehberlik yaptığı günlerde bir an için ölHalikarnas Balıkçısı için, sınız. Denizin Sesine kanşır o ses, sıradan indüğünü sanmıştı. Ogürül gürül scsiyle tyon Hiçbirimiz lirik anlamıyla onun gibi şair sanlarabtle ğızemlı biranlam kazandınr. uygarlığının Helen uygarlığına benzemeyen olamadık... Mllo Afrodit'i ya da... özelliklerinı anlatıyordu. Millet'lı Tales gibi diyordu Nâzım Hikmet. bilimsel düşünceye yol açan lyon uygarlığı Denizlerindibındekıkeşfedilmeycndüntçinden gcldiğı gibi yazarken dcnız canlı döneminde, boş inançların izini sürüyordu ya, toprak örtüsünün altındaki ölü kentler, bir varhk haline gcliyor; imgeler, değışmeHelen uygarlığı. Efes'te, Hadriyanus tapınaHalikarnas Balıkçısı'nın düşlenı gücünde celer, eğreltılemeler çocuksu bir abartıyla ğı dıye bılınenbiryerde, yanlış bılgıleri*" yaşayan öykülerle gün ışığına çıkmay a başdoluşuyoryazdıklanna. Busözoyunlannın ayrımındadcğildi Halikarnas Balıkçısı. AzraErhat'a yazdığımektuplarda, İnsan bu söz oyunlannı düşünmeye kalksa yazı yazamayacak duruma düşer, diyordu. Bir öykücü mü o, bir romancı mı? Alışılmış bir kurgu yok öykülerinde. Ne"klasik"öyküanlayışına uyuyor yazdıkları, ne de "modern" öyküye. Öyküyü yazmaya iten nedenlerden yola çıkıyor görünse bile, bir denemeci özgürlüğü içinde alıp götürüyor bizi. Feyza Hepçilingirler "Bir yaşam ustası!" diyor ona. Edebıyatta sözboyacılığınakarşıçıkan,dobra dobrayaşayan bir insan. Hepkendi var öykülerinde. Üçüncü kişi olarak anlatsabilcöykü kişilerinden bınyle özdeşleşıyor. Söylencelcrın ctkısıyle yazdığı ıçın mı öykükişilerinebirazbılgelikaşılıyor? Feyza Hepçilingirler gibi dil yanlışlarım bağujlamayan bir yazar, Halikarnas Balıkçısı karşısmda önünü ılikler gibi. Çapakları olan, odilin doğal akışını, yanlışları göze batmayan bir düzen içinde görür. Ya^am da yanli!,larla dolu değil mi? Duygularını gizlemeden anlatması, apaçık yansıtması yazann dürüstlüğünü göstcrmcz mi? Dil yanlışları bıçem özelliği haline gclmişti Balıkçı'da. O doğal akış daha bir özgürdü romanlarında. Bclli ilkclere.belli kurallara uymak gcreksmmesini duyma^dı. Belkı de o kuralları aşanbirtutumiçındeydi. Mehınet H. Doğan iıısanı, doğayı kendi yaşamında özümscrken şıırli bir tlılc ulaş.tığına bakarak, bunları, Balıkçı'ya yaraşan bir özellik olarak görür. "Aganta Burina Burinala"da, "Ötclerın (,'ocuklarf nda, "Denı/ (iurbetçılen"ndc üçüncü kışı ağzıyla anlatırken bile, o söylenceler "Mais, il est bon homme " dedi iki turist, rehber Balıkçı bayılıp yere düstügünde, "ISe güzel adam..." Halikarnas Balıkçısı'm yitirmemizin üzerinden yirmi beş yıl geçti. Kimse onun kadar gönül vermedi Anadolu'ya ve denize... Kimse, kimseye onun kadar yürekten "merhaba" demedi. Bir sürgünden yeni bir hayatı kimse yaratamadı. Geriye yirmi bir kitap kaldı, bir de denizin dili. DERGI DEN Merhaba, Geçen hafta yayımladığımız "Alo Kanser İki Yaşında " başlıkh röportaj için çok sayıda telefon geldi okurlarımızdan. Bu merkeze başvurmak istemişler ancak verdiğimiz telefon numarasından ulaşamamışlardı. Biz de telefon numarasında biryanhşlık mı yaptık diye röportajı yapan Dursun özden 'i ve Gülseren Ünsü'm 'ü aradık. Dr. Ünsüm üzüntülüydü. Alo Kanser hattımn kısa süre önce kapatüdığını söyledi. Gerekçe ise ücretsiz sağlık hizmeti veriyor olmalarıydı. Dr. Ünsüm 'ün aktardığına göre, Sağlık Bakanlığı bufaaliyetin suç olduğuna karar vermişti. Sağlık alanında sayısız suç işlendiği için yükselen isyan dolu seslere kulak veren pekyok Ama, ücretsiz hizmet veren bir sağlık merkezini kapatacak mekanizma gayet güzel işlemiş... Neyse ki, Alo Kanser hattı yayınımız üzerine değil, yayınımızdan kısa bir süre önce kapatılmıştı. Size aktarmadan önce telefon numarasını çevirmediğimiz için özür dileriz. Türkiye de nedense kalıcı olması gereken şeyler değişiyor, geçici olmasını dilediklerimiz ise yıllardır yerli yerinde duruyor. Bu haftaki dergimizde sizi tarihin derinliklerine götürüyoruz. Anadolu daki inanç merkezlerine Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen bir geziye katılan Oral Çalışlar izlenimlerini aktarıyor. Bu yazıda, Nemrut dağında arkeolog olarak çalışan ve ömriinü Kommagene uygarlığına adayan Therasa Goel 'in de öyküsünü okuyacaksımz. Her kazı sezonu ABD 'den Nemrut 'a gelen ve Nemrut için yaşayan Therasa 'nın bir fotoğrafına ulaşamadık. Daha ayrınıtılı bir yaşam öyküsüne ve fotoğrajlarına ulaşhğımızda, Therasa 'yı yeniden sayfalarımıza konuk edeceğiz. Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle... tpek Çalışlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ. BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN YENİ GÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCIUK A.Ş. 1GENEL YAYIN YÖNETMENİORHANERİNÇ1GENELYAYINKOORDİNATÖRU: HİKMET ÇETİNKAYAB YAZIİŞLE RİMÜDÜRUİBRAHİMYILDIZ1SORUMLU MUDUR. FİKRETİLKİZ • YAYIN YÖNETMENl İPEK ÇALIŞLAR BGÖRSELYÖNETMEN: AYNURÇOLAK1 REKLAM.MEOYAC KAPAK FOTOĞRAFI. ORAL ÇALIŞLAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle