Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8KASIM 1WX. SAY1659 15 PAZARIN PENCERESİNDEN alıyor ve her kültürden albüme girecek türkü sayısı sınırlı. Yaklaşık yüzlerce türkü ve şarkı içerisinden belli birelemc sonucunda albüme bu 13 türkü alındı. Kuşkusuz bu albümde türküleri yer alan kültürlerin cn iyi çalışmaları bunlardır diye bir iddia taşımıyor albüm ama bu türkülerin hepsi aşk, sevda, göç, sürgün gibi konulara dair ve o topraklar içerisinde belli bir popülariteye ulaşmış sosyal içeriği olan türküler. Ayrıca türkülerin melodik yapıları ortak bir zeminde yükseliyor. Bu bize müziğin ortak kültürü yansıtabi lccck bir araç olduğunu gösteriyor. Türkülerde Anadolu ile ilgili nasıl tepkilcr alıyorsunu/? Albümün yayinlanmasından hemcn sonraçokolumlutepkileralmayabaşladık. Satışrakamları talmıin ettiğimizin çok üstünde gerçekleşti. Şu anda Beyoğlu'nagittiğinizzamanmüzikmağazalarının çoğunda bu albümün çalındığını duyabilirsiniz. tnsanlar, sevdilerbualbümü. Farkh kültürlcri birarayagetirdiğimiz bu albümde insanlara vermek istediğirniz birleştirici bir mesaj vardı. (Mumlu tepkiler, bu scvgi mesajının alındığını gösteriyor. Albümde türküleri seslendiren Erkin Koray'ın ve Üç Hürel'in çulışmalan da Bremen Dayanışma Korosu'nun çayakmda Ada Müzik 'ten çıkacak... lışmada yer alması nasıl gerç ekleş, ti? dolu müziğine ilişkin çok değerli bir arşiv Almanya,göçmen işçilik sorunununçok yoğun yaşandığı bir ülke. Bu göçmen işçiler, var. Ve bu arşivleri yay ınlamak için çok büyük sermayc gerekiyor. Piyasada karşılığı sadeee Türklerden oluşmuyor. Çok farklı olmadığı gerekçesıyle firmalar, bu arşivleri uluslardan insanlarbirlikte ortak problemleyayınlamak istemiyorlar. Bu arşivlerin yariyaşıyorlar. Bu ortak yaşanmışlık,ikişeye yınlanması Anadolu kültürünün tanıtımı yol açabilir. Ya göçmen işçiler arasında bir açısından çok önemli. düşmanlıkcğilimiortayaçıkıyor. Yadaaynı Son yıllarda Türkiye'de müzik piyasaproblemleri yaşadıkları için aralarında bir sında türkülere bir dönüş olduğunu göriidayanışmaduygusugeliştiriyorlar. Bremen yoruz. Siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriDayanışmaK.orosu'nunkuruluşudaböyle. yorsunuz? Orada bir kültür odağı yaratıyorlar ve ürünMüzik piyasasının her şeyi öğüttüğüne lervcrmeyebaşlıyorlar. Türkülerde Anadoinanıyorum. Gerçekten çok iyi albümler yalu da bu ürünlerden bir tanesi. pılıyor. Aynızamandaboldalaklitgündeme Düzenlemelerdekizenginlikveçoksesgeliyor. Müzik bilgilcri çok iyi olan otantik lilik hemen göze çarpıyor. türkü damarından gelen Neşet Hrtaş, Arif Çokseslilik teksesliliktartışmasıTürkiye Sağ gibi insanlarzatenyıllardırbupiyasanın müzik tarihindc çok eski bir tartışma. Ama ıçindeydı. Bunun yanındason yıllarda Yavuz TürkiyeVle çokseslilik tckseslilik dengesi Bingöl, Şükriye Tutkun gibı ycnı türkücüler tam kurulabilmiş dcğil. Bizim bu albümde şöyle bir avantajımız vardı. Albümde türkü çıktı. Ben busanatçıların, türküleri bugünün koşullannda iyi işlediklerini düşünüyorum. leri seslendiren Bremen Dayanışma Korosu, Bunun dışında MahsunKırmızıgülde türküBatı mü/iğim çok iyi bilen opcradan gelmiş eü, lbrahimTatlısesdetiirkücü. Seslerison insanlardanoluşuyordıı. Albümde Batımüdereee iyi olmasına rağmen türküyii araziği enstrümanları, saz, kemcnçc, cura gibı bcskleştiren ve poplaştıran bir yapıları var. otantik cnstrümanlar Batılı bir müzik kulaSonuç olarak ben türkü furyasından çok da ğıylabırleşıyor. Çokseslilik bira/daburadan albüme taşınıyor. Ama bu çokseslilik türkü rahatsız değilim. Hğer suyu çıkartılmazsa lerin olantik yapısını bozmuyor. Ben bu açı modern formlaraltında türkülerin işlenmesinin, türkülerin tanıtılması vesevdirilmesi danbakıldıgındaTürkülerdeAnadolu'nun açısından çok önemli olduğunu düşünüyoiyibirsentezolduğunainanıyorum. Anadolu, yıllar boyunca çok değişik rum. kültürden insanların yaşadığı bir yerleAda Müzik'in yakın vadede yapmayı şim bölgesi. Sizce bu zenginlik Türkiye'de düsündüğü projelerden bahseder misiyctcrince kullanılıyor nıu? niz? Türkiye'de Anadolu kültürünün açığa çıBiz Ada Müzik olarak popülcrmüzikten kanlına.sıiçinyapılanılkçalışmabudeğiltauzakdurmayaçalışıyoruz. Arabesk,fantezi bii. Bunun için eumhuriyetten bu yana yapı tarzındaki albümleri bize çok büyük kâr gelanbirtakimçalışmalarvar. Vebuçalışmalar tireceğinibilsekdeyayınlamıyoruz. BiryaTürk müzisyenlerle sınırlı degil. Bela Bartok yın çizgimiz var. Buna uyan albümleri yayıngibi yabaneı müzisyenlerin de Anadolu mülıyoruz. Yakın dönemde Lazca Rock müzik ziği iberinearaştırmalaryaptığını biliyoruz. yapan Zigaşu Verepe grubunun ikinei albüBunun dışında Türkiye'de Anadolu kültürümünü yay ınlayacağız. Şu an stüdyo aşamanün o olağanüstü tonlarını işleyen çok kalite sında. Buna ilave olarak Enkin Koray'ın yeni li mÜ7İsyenler var. Alevi türküleri için Arif çahşması Ada Müzik'tcn çıkaeak. Uç Hürel, Sağ, Hge türküleri için Talip Özkan çok yeni birçalışma hazırlıyor. ünu yayınlayacaönemli isimler. Ama Anadolu'daki kültür ğız. Bunun dışında Bosphorus topluluğunun mo7ayiğini budenligenis bir biçimde işleKaradeniz'dcn Kalkan Son Vapur ve Balkan yen ilk çalışmanın Türkülerde Anadolu olMüzikleri adlı iki tane otantik çalışmasını duğunu söy lcycbilirim. Ben yine de bu işin yayınlayacağız. Bizim müzikal olarak çizgıtamamcnpiyasakurallarınabırakıldığıiçin mİ7açık.Popülcralandagörünenin dışında Anadolu kültürünün yeterince işlcndiğini farklı bir müzik damarını yaşatmak istiyodüşünmüyorum. örneğin Türkiye'de Anaruz. ^ Kargalar ve kuzgunlar SELÇUK EREZ ıkarkos, eski Yunan şairleri arasında hicivleriyle dikkati çeker: Talat Sait Halman'ın çevirdiğl bir şiirinde, "Kuzgunun şarkısını dinleyen ölürDemofilos şarkı söylerseKuzgun kıvranır, ölür!" demiş. Kuzgun nedir? Karganın irısi! Peki "kuzguncuk"? Karganın kendisı mı? Bu sesi beğenilmeyen kuşun atasözlerimizde de adı geçer: Kuzguna yavrusu anka görünür! Azerbaycan atasozlerinde de bulunduğuna göre bu sözün kaynağı eskilere uzanır: "Ouargadan gözal quş istedıler, balasını gösterdi!" Karga ve irisi kuzgun, sadeee seslerinin itici olmasıyla mı korkuturlar bizi? Hayır; galpten haber taşıdıklarına da inananlar ve bu yüzden onları saygı İle ananlar da var: Amerika kıtasının eski sakinlerı arasında bu kuşların çıkardıkları seslere bakıp gelecek konusunda haber veren falcıların dedikleri önemsenirmiş. I Sadeee canlı avlamakla yetinmeyip leş de yedıklerınden ve hiç te aptal olmadıklarından leş bulunmayan, ancak olupbıtenlere bakılınca bir sure sonra onların ağızlarına layık malzemenin varolacağını sezinledıklerınden eski harp meydanlarında, ortaçağ hastanelerının damlarında ve harta suçluların ıdam edıldikleri meydanlara bakan parklardaki ağaçların dallarında eksik olmazlarmış. Buralarda bulunmaları bazı inançlara yol açmış: Kelt Mıtolojisinde Karanlık Tanrıçalarından Morrıgan'ın kuzgun kılığına bürunüp savaşları ızlediklerı anlatılır. Edgar Allan Poe'nun iyi bılinen şiirlerinden birinde de bu kuşların "ölüm" ve korku" ile badaştırılmaları da aynı nedenlerdendir. Kargalar ve onların dayıları olan kuzgunlar "iyi" mi yoksa "kötü" yaratıklar mıdır? Gerçekten tanrılardan, gelecekten haber mi taşırlar yoksa felaketlerin, harta ölümün yakınlaştığının uğursuz habercisi midirler? Eğer kuşlardan pek farklı olmadığınızı, sizin ıçın gökkubbenın bir bucağında tasarlanmış, belırlenmiş herhangı bir planın programın bulunmadığını, tesadüfen gelıp geçmekte olduğunuzu sezınleyecek kadar zeki iseniz, solucanlar gibi, su aygırları gibı, devekuşları gibi, velhasıl her canlı gibi . kargaları ve kuzgunları da "iyi" ya da "kötü" olarak nitelemenin yersizliğini kabul edersınız. Doğanın dengesinin bozulmadan sürdürülmesınde onların da en az en güzel seslı ^ bülbüller ve görkemli görüntülerıyle ressamlara ve şairlere esin kaynağı olmuş turna kuşları kadar, cennet kuşları kadar önemleri ve yerlen vardır. Massey Unıversıtesi'nden Gavin Hunt, 18 Ocak 1998 tarihli Nature dergisınde yayınlanmış önemli bir makalesinde, bu kuşların pek "kuşbeyinli" olmadıklarını savunmaktadır: Bu araştırıcı, kargaların, dikenli dalları yerlerinden koparıp soyarak bırer çengel şeklini verdıklerinı ve bunları kovuklardan kırkayakları, solucanları ve başka böcekleri çekıp almak ıçın kullandıklarını görmüş ve fotoğraflarla belgelemiştir. Freud ve Carlyle gibı duşünurlerın ınsanları, diğer yaratıklardan alet yapıp kullanmalarıyla ayırdettıklerinı anımsarsak bu kuşların hıç olmazsa bazı tiplerinın bıldığımız kuşlara pek benzemediğini kavrarız. Zamanla yanlış belledığimiz birçok şeyin aslını ve gerçek anlamını öğrenıyoruz: Karga beslesek gözümüz mü oyulur? Çekmiş olduğu karga fotoğraflarıyla unlu Carl Cook, bir Ingıliz davranışbilimcısının de "karga" beslemenın bedelinin insanın gözünün oyulması" olmadığı sonucuna ulaştıracak bir gözlemını aktarmıştır: Günün birinde köpeğiyle ve kargasıyla gezmeye çıkacakken aniden evde bir şey unuttuğunu anımsayan davranışbilimci köpeğinı bırakıp evine koşmuş. Kadın, geri döndüğünde ne görsün? Karga, köpeğin tasmasını tutup onu gezdirmiyor mu? Dehşetli zeki olmaları dışında yapıca çok değişik ortamlara uyum sağlayıp yaşayabilmelerı sayesınde de Güney Amerika ve Antartika dışında hemen hemen her yerde bulunmaktadırlar. Dillerin çoğunda bizdeki "karga" sözcüğü gibı çıkardıkları sesi çağrıştıran onomatopoik adlarla anılırlar: Bum kuşları Fransızlar "korbo", Italyanlar "kurvo", Ispanyollar "kuervo", Ruslar "voran", Japonlar da "karasu" olarak adlandırırlar. Şiir yazanların, şarkılara güfte düzenlerin kargaları konu edinmelerı nadırdir: Orhan Veli'nin ünlü şiirinde "Kargalar sakın anneme söylemeyin Bugün toplar atılırken evden kaçıp Harbiye nezaretine gideceğim Söylemezseniz size macun alırım Simit alırım, horoz şekeri alırım Sizi kayık salıncağına bindirırim kargalar Bütün zıpzıplarımı sıze verirım Kargalar, ne olur anneme söylemeyin!" dıyen yaramaz, annelerin, azarlayacakları çocukların yaptıkları konusunda aldıkları bılgileri açıkladıklarında, ispiyonların kimliklerini saklamak için "Bana kargalar söylediler!" palavrasına sığındıklarını yansıtır. Tabii çocuğun yakarışları hiçbir şeye yaramaz; Çocuk buyutmenin çağdaş ılkelerınden bıhaber kancık karakarga, olup bitenı gıder bızımkının anasına ıspıyonlar: Ne Pestalozzı'den ne de Dr. Spock'tan bihaber olan anası da çocuğu bir güzel pataklar. Aradan zaman geçer; Cumhurıyetın 75'ınci yılına gelirız: Orhan Veli, artık aramızda değil, edebiyatımızın saygınları arasında yerinı alır; macun bulmak için köy köy gezmeniz, kayık salıncak görmek için de bayramlarda varoşlara uğramanız gerekir. Harbiye nezareti, Istanbul Ünıversitesi Rektörlük binası olmuştur. Bu sefer yalvarma sırası buraya türban eylemı yapmaya giden kargalardadır: "Çocuklar sakın kimseye söylemeyin Bugün toplar atılırken yurttan kaçıp Harbiye nezaretine gideceğim: Türbanı bahane edip eylem yapacağım Söylemezseniz size lahmacun alırım Hacıyağı, özcan çıkleti verirım Çocuklar ne olur kimseye söylemeyin!" diye yakaran kargaları bu sefer aklıbaşında hiçbir çocuk hoşgörmez ama olup bıtenlerı gıdip anasına babasına gammazlamazlar; ancak çağ öyle değişmıştır kı elalem kimın ne naneler yediğini televizyonlarda bir güzel seyreder.. Cumhuriyetin 75'ıncı yılında Türkiye'de bu konularda kül yutmayanların sayısı küçümsenmeyecek oranlara varmıştır. Ne mi yaparlar? Sırasını beklerler!