Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Bir başka resimde, belki de on yıl sonra, gezginci bir toplulukla, Prien'i, Milet'i dolaşırken, bize rehberlik edişiyle ilgiliydi. Dalgalı saçlandağınık.söylencelerden gelen bir sesle bu ölü kentleri anlatan Halikarnas Balıkçısı, sanki Heraklit'in, Tales'in yakın arkadaşıymış gibi bircoşku içindeydi. Ahmet Tüzün' un yumuşak sesinde eski Anadolu uygarlıklanna dalarken ölü bir kentin çarşısında, ayağında sandalctler, Halikarnas Balıkçısı'nındolaştığınıdüşlerditıiz. Elinizin altında bir "Söy lcncebilim SözlüğiTolmadan Halikarnas Balıkçısı'nı okumanız kolay olmaz. Knidosneresi? Datçayanmadasının hemen ucundaki eski çağların bu ölü kenti neden önemli Balıkçı için?Çünkü Knidos Afroditi'ninheykeli vardı orada. Milo Afroditi disiliğiyle ünlüolabilır. Ama Halikarnas Balıkçısf na göre etinin sıcaklığıyla anımsanan ogüzellik tanrıçası ölümlüydü. Knidos Afroditi'ydi asıl ölümsüzolan.Güzelliğineskimezliğini,sevgininyenilenmesinitaşırdı. Günümüzün bir genç kızında; Akdeniz güneşinin yaldızlı gölgesi, okumuş insanlara özgü bir incelikle gövdesini ışıldattığı, Knidos Afroditi'nden izlertaşıdığı için, aşkın ölümsüzlüğü yaşar. Halikarnas Balıkçısı, söylenceleri güncelleştirirken şiirsel biranlam katmayı sever. Hüseyin Yurttaş yazılannda, Ali Ccngızkan yaşamında arıyor buşiirselliği. önce yaşamına bakmalı, nasıl birdeğişimgeçirdiğinianlamalı. Bodrum'da bir sürgün... Cevat Şakir Kabaağaçlı Halikarnas Balıkçısı olmazdan önce, babasını öldürmekle suçlanmış, Afyon'dayargılanmış, 15yılkalebentliğehükünıgiymişti. Vereme tutuluncayakadaryediyıl yatmış, gerikalancczasıbağışlanmıştı. tkinci kez, askerkaçaklany la ilgili bir öykü yüzünden Istiklal Mahkemesi'ne çıkanldığı zaman Mahkeme Başkanı Ali Çetinkaya Afyon duru^masından onu tanımifjtı. Büyük Mıllet Meclisi'nde HalitPaşa'yıöldürenacımasızbir milletvekili olarak tanınıyordu Ali Çetinkaya. Cevat Şakir, Istiklal Mahkcmcsi Başkanı olarak onunönyargılıolduğunamıınanıyordu? Asker kaçaklarının "kahraman" olarak nitelenmesi sö/ünü Zekeriya Sertel mi eklemişti? Cevdet Kudret'in yorumuna göre kahramanlık ölüme bir başına yürümeyi göze almak mıydı? Bir bezginlik çökmüştü Cevat Şakir'in üstüne: Istiklal Mahkemesi terazisinin suçunu doğru tartamayacağı bezginliği, yaşamın anlamsızlığını sezmenin bezginliğiydi belki bu! Afyon duruş.masından onu tanıyan Ali Çetinkaya'ya güven duymuyordu. Bırakıvermişti kendini, ne olacaksa olsunduartık. Cevat Şakir'i Bodrum'a sürgün ettiler. Eski bir Rum evinikiraladı. Girişteki taslığa bıraktıeşyalannı.Kapıyıardınakadaraçıpdışanya bakınca; genç bir güneş, cam gibi mavibirgökyüzü.Arşiperinmenekşederinli Deniz kokulu merhaba! YAZI: MUSTAFA ŞERİF ONARAN FOTOĞRAFLAR: ARA GÜLER O yıllarda kendini taşralı duy umsayanlar, çevrcsindeki birkaç kişinin de işitmesini istergibi, Istanbulanılarındansözaçarlardı. Istanbul cian Izmir'egelecekgemiyikarşılamak üzere tzmirrıhtımındabekleşenlerin de değişik özlemleri vardı. Kırklıyıllannsonuolmalı:Tıbbiye'yeyeni başladığım, yaz izlencesi için lstanbul'dan döndüğümtemmuzortaları...Birdcnbirciskeledeki kalabal ık arasında onu gördüm. "O başında lacivert beresi", pamuksu bulutlara bakan alnı, ince uzun boyuyla kalabalık arasında göze çarpan, düşler içinden geçmiş bir insan gibi duruyordu. Yolcu bekliyor olma lıydı. Bakışlarımdakigülümseyencoşkuyuyüzümde tutarak, Merhaba, dedim usulca. Yürektengelenbir"Merhaba!"ilekarşılık verdi. Halikarnas Balıkçısı 'nı daha önce dc görmüş olmalıyım. Ama bu karşılaşma resim gibi dururbclleğimde.